Sevgül Bahar Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

Şu bahar…

Seher yeli azalmış sen olmayınca
Başak ovada sararmış göz bakmayınca
Dolu vurur toprağa canan uğramazsa
Gönlüm çırpınır sen gelip dolmayınca…

Şu bahar bir neşe bıraktı yeşiliyle
Tuttu gönlümü götürdü yanmış günlere
Ateş vurdu söylenmemiş bütün sözlere
Hiçbiri de gülmez canan se ...

Yaşlandı Bahar…

Yaşlandı bahar
Ne zaman gelmiş uzun yazlar
Görmeden geçmiş sümbüllü dallar
Hoş geldin, gül kokan akşamlar…

Beklerim, hala dalında umutlar
O kadar da eski değil sayfalar
Kurumamış mürekkepli yazılar
Düşmeden gel, yapraklara sarılar…

Yürürken seslenmez mi sokaklar
Onla ...

Kırmızı değil…

Ömür, deli su misali çağlar
Önümde uzanır iki sıra dağlar
Biri ağlar, öteki karalar bağlar
Birde koşar, hayat üstü hülyalar

Nereye daldı sevdalı akşamlar
Canlanırdı deniz, yaşardı yakamozlar
Gönülden gönle akarken yaşlar
İnce bir tül gibi güneşle açan sabahlar

Şimdi kır ...

Demiştin ya…

Baksam dert çevrilir mi dermana
Kalmasın virân gönlüm harmana
Hele gül konmasaydı gönül dalına
Dönerdi bütün ömür elbet hâraba

Canan bir sorsaydı bu gönül ne ola
Arayıp sormam gayri kalsın onla
Koşardım sevda katıp sevdama
Sürüp yüzüm gözüm yanarım çokça

Bir ümit sür yâr ...

Beklide…

Gecenin vefâsı yok
Öylece uzayıp giderken
Aşkınsa günahı yok
Habersizse geçen günlerden

Kokuların serâbı çok
Böyle hayalken
Yalnızlık örtemez aşk tebessümken

Konuşmaz gece suskun
Eller durulmuş, gönül yorgun

Uyku mu? O hepten vurgun
Hiçbiri değil, güne uygun
Yâ ...

Ne olmuş…

Öyle yabacı gibi uzakta durma
Zincirlenmiş bir gönülle bakma
Bir kanatlık mesafe aslında

Ne olmuş yüzüm gözüm tozluysa
Yada ay çiçeği gibi sararmışsa
Aşk dediğin bundan başka ne ya

Hasretim neşene, nerede unuttun bir söyle
Bir tekini unutmadan toplayıp getireyim elimle
Aşk b ...

Aşk külü…

Getir cânan aşkı şarapla
Cânı düşürdüm aşk yoluna
Küllerinde derdi olmazmı ya
Belki kül konmuştur bakışlarına…

Özlem kuşları çırpınırken
Tanıdım işte seni tebessümden
Aşk külü söyleşip dururken
Anladım, sensin sözlerinden…

Gerçek saklanmış değil tülden
Görünüp gelir gölgede ...

Sevgi bu…

Sevgi bu
Gözlerimin tüten rengi bu
Aşk kanatsız olur mu
Sevda olup, bizi de bulur mu

Hiç bulmaz mı
Bütün kuyulardan seni sarmaz mı
Durgunların delice çırpınışı
Derim; aşk gönlü sarmaz mı…

Sevda çok, hiç olmadığı kadar
Aşka düşen görmez, ne kış nede kar
Ey aşk, gel garip g ...

Aradım…
Ben bütün dertleri bıraktım suya
Belki çöker dibe, hayat bu ya
Bir o yana, bir bu yana, sallanan sandalla
Belki bir sürpriz yapar sabaha…

Hüzünse bizim öz kardeşimiz
İki dalın göz göze bakışan gülleriyiz
Onda sarılmış kıvılcımla özlemlerimiz
Divâne bir şafakla başlar günlerimiz…

...

Ne demeli bilmem…

Şu aşka ne demeli bilmem
Bir şey söyle derim
Susar söylemez
Koşar gönülde kimse bilmez

Şu aşka ne demeli bilmem
Bir kere gül derim, başka demem
Yanar yakılır
Elimden bir şey gelmez

Tamam derim
Yalanda olsa söyle
Sadece, aşkla söyle
Ben gerçek diye severim, söyle ...

Hele bir söyle…

Dün değil tamda bugün işte
Vurdum aşk atının terkine
Boyadım bütün gönlümü sevda rengine
Tamda düştüm derken, coşup
Geldim dostum, binlerce yeni elle
Bin gönül, yeni bir yelkenle…

Umut…

Bir avuç toprakta tomurcuk
Ağlayan, gecede çocuk
Demlikte çay, yudumluk
Umut, düşündüğünde mutluluk…

Umut, gülümseyen gönül
Düşlerde, yaşanmamış ömür
İçinde sevdalar yürür
Bazen bülbül bazen gül…

Koşarım…

Öyle deme cânan gel hemen
Gömelim ayrılığı gönülden
Hadi aşk, demedik mi ezelden
Yolu yok yaşanacak yürekten…

Baktım seher tebessümde
Aşkım yürür güneşlikte
Düştüm yârim yine düşlere
Kalmam, öbür seferlikte…

Biliyorsun yıldızı kandil yapar
Güneşe bakmadan yanarım
Bin ateşle ...

Gözlerimde umut…

Bugün uzaklardasın, bense mahpus
Tuttum baharın bir yerinden uçsuz
Olsaydım çölde, aşkta kalınır mı susuz
Öyleyse neden böyle bakalım mutsuz…

Şimdi aramızda mor dağlar, aşılsın diye
Yüreklerde muhabbet saçılsın işte
Geçilmez denizler dalgalar içinde
Olsun, yakamozlarda ...

Hepsi…

Ezel gurbet olmaz elbet
Çalar gönül tel tel hasret
Döner değirmen dolar gülbent
Aşk coşar gönül seyret…

Yürek dağılmışsa yaylada
Toplanır gelir aynada
Sordum yâri “nerdedir” aşka da
Oda yakıp geldi aynada…

Özür çaldım ekmeğe
Hepsi bir lokma içinde
Canım mendil ,sofra üstünde ...

Demem Niye…

Yandı yakıldı, gün düştü düze
Dizimde derman yok bir merhem süre
Aman filizlenmez mi acep sorsam bize
Gün bize bugünde böyle açtı niye…

Şimdi nereye akıp gider dereler
Gönül mahsun hani çâreler
Çaldım kaşık yine hüzün dâneler
Bugün bize böyle açtı hâreler…

Yeşil idi dalımı ...

Şimdi…

Bir kez baksan gönül yoldadır
Yüreğim sende yaşar, vardadır
Olsa olsa aşk şimdi dardadır
Sümbül solduysa, gül daldadır…

Dize canda, mürekkep hardadır
Gece ıssız, yürek koşar handadır
Yıldız gezer, şimdi gönül gamdadır
Gün geçtiyse yâr, yarın camdadır…

Nerde benim yârim şimdi ne ...

Geçmedi…

Acaba geçer mi dedim gün, geçmedi
Şimdi sevda rüyada, sense sevgili
Türlü bahçe oldu hayat, gönül görmedi
Sensiz sabah yüzüme baktı, geçmedi….

Dil kondu, göçtü varıp uzak illere
Söz kanatlandı derman sarıp kimlere
Sevda ayrı düşmez demiş idi bir kere
Bende düştüm bugün sensiz ye ...

Gitti….

Varım dedim, günler öylece geçip gitti
Hemen sağında gül ovası, yüreğin gibi
Geceye kapanmadan gözlerim senli
Açan demet demet düşlerim, hepsi gitti…

Bu ne acele, nereye koşup gitti
Baharla bir açar dediğim düşlerimi
Tozlanmış uçurtma yüreğim gibi
Dalgalanan bulutta, rüzgar mı ...

Aslında…

Mavi esinti düştü yüzüme
Sarılmışım sen diye
Kalplerimiz küllenmiş mi sevgiye
Aslında sarılmalarım var sen diye…

Bütün küller
İçinde aşk, bir bir toparlanır gelirler
Tebessümler , selamlar, sarılmış senler
Şimdi yalnız, öksüz, sensiz miler…

Aslında güneş gibi yüreğin
Süzül ...

Bizim gibi….

Aslında aydınlık gece
Göründüğü gibi değil bilmece
Her şey yerli yerinde
İçimdeki hasret bile

Aslında görünmez yüzü
Aşk çeviriyor bütün günü
Hiç söylemediğim türkü
Ve aşk bitmeyen öykü

Açık bir penceredesin
Seviyorum, sevgideyim
Sarhoşum, en sarhoşuyla
Unutulmuş değil ...

İnanmazsın…

Bugün açmadan topladım baharı
Dürüp büküp aşksız geçen zamanı
Dolu bir kadehle şarabı
İçmeden geldim doldurdum akşamı…

İnanmazsın görsen desenleri
Nasıl olur dersin renksiz çiçekleri
Sorarsın hani nerede renkleri
Bıraktım sen boya hangisi, hangisi…

Bugünün baharı dünden se ...

Sence…

Eğer sözüm olsaydı söylerdim
Hayır yinede söylemez susardım
Canan nereden başlasam bilemedim
Aşk koşup gitti ben göremedim…

Eğer aşk tutuşursa sen söyle
Öyle bir sessizlikle bir demet sepele
Yüreğimi bıraktım sevdanın eşiğine
Yine sen söyle aşkı gözlerime…

Seni arıyorum sen ner ...

Yoksa…

Yalnızlığım elem olur bana
Seni arar yüreğim yana yakıla
Sordum mehtaba yâr hangi yanda
Kızdı, neden sormazsın ona…

İşte buradasın hep baktığım akşamda
Hep yağmur kokulu sabahta
Solmaz mavilikte bir aşkla
Tut ellerimden düşmeden yakala…

Ne olur söyle ne dersin buna
Bir yandan ...