Ahmet Padişah Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakk ...

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    30.04.2007 - 14:48

    Bir ilkbahar akşamıydı,



    Dışarıda sessizlik



    Hava ise bir masum bebeğin gülümsemesi gibi içini ısıtıyordu insanın,



    O akşam neler geçmiyordu ki içimden;



    Sessizce yok olup uzaklaşmak o yerden



    Nereye gitmek istediğini bilmeden



    Sadece yüreğinin götürdüğü yere ulaşabilmekti



    Kısacası mutlu olabilmekti



    Sadece aklımda “sen” vardın o gece



    Düşündüren, hayatın anlamsız ve boş geçmesiydi



    Yoran ise yine sensizlikti



    Boş vermek kolay olur muydu sence her şeyi



    Mutlu eder miydi insanı?



    Bir ilkbahar akşamı çıktım yola



    Aklımda cevabını bekleyen sorular



    Kalbimde ise senin yokluğunla



    Alışabilecek miydim bu zorluklara



    Yoksa yok olup gidecek miydim bu yalan dünyada



    Cevabını bekleyen sorular yormuştu artık bu bedeni



    Mutluluğa giden yola ulaşmaktı tek hedefi



    Çıktığım yol uzadıkça uzadı



    Artık bir çözümü olmalıydı!



    Cevap bulabilmeliydim bu sorulara



    Birden durdum yürüdüğüm o ıssız, sıcak yolda



    Yumuldum olduğum yere Kapadım gözlerimi



    İşte o karanlıkla karıştı bedenim sonsuzluğa



    Artık cevap bulabilmiştim sorulara



    Beni bekleyen ölümmüş meğer bu dünyada



    Mutluluğu aramıştım çıktığım yolda



    Ölümle sonlandı bu kara sevda



    Anlamıştım aslında sensizlik ölümmüş bana…

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    30.04.2007 - 14:44

    GÜNEŞ VE GÖZLERIN



    Yine akşam oldu



    Tüm güzellikler kayboldu.



    Güneş batar,



    Mutsuzluklar başlar.



    Güneşle başlar mutluluklar.



    Göz, gözü görmeli,



    Anlatmalı içinden gelenini.



    Hep o söylemek istediğini.



    Artik anlatmalisın bize...



    Güneş batarsa;



    Nasıl görürüm gözlerini



    Hep güneşle olmak,



    Ona sarılmak,



    Ondan ayrılmamak istiyorum.



    Hep isterdim senin



    Bahçende oturmayı



    Doyasıya seni izlemeyi,



    Saatlerce seni dinlemeyi çok isterdim.



    Hele hele o güvercinlerin



    Senin sıcaklığınla oynaşmaları,



    Ne kadar güzel.



    GÜNESIM' bilirmisin?



    Benimde sarıyerde



    Bir bahçem vardi,



    İçinde renga renk çiçeklerim vardi.



    Birde sevdam vardi.



    filizdi ismi.



    Senin sevdan kadar büyük değildi



    Ama sevdası beni deli divane etmeye yetti.



    Senin bahçen ve güvercinlerin kadar,



    Hür ve özgür değildiler.



    Askımla beraber kuruyup gittiler.



    Sıkıldım artık



    Güneşinle kurut şu Marmara' yi



    Yeniden salla şu Dünyayı



    Salla ki zülümler yerle bir olsun.



    Salla ki Mazlumların ahı yerde kalmasın



    Salla ki tüm kara bulutlar dağılsın



    Salla ki doya doya gözlerini göreyim.

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    31.03.2007 - 16:59

    Seni Seviyorum
    Seni Seviyorum
    leyla ile mecnunun yıkılmaz asaletinde
    Seni Seviyorum
    Stockholm'de bir yazarın kalbinde
    Seni Seviyorum
    Sabahın ezana karışan ulu sesinde
    Seni Seviyorum
    Bir çobanın yürek sancısında,inlemesinde
    Seni Seviyorum
    Bir milletin yasaklanmış asil dilinde
    Seni Seviyorum
    Selahattin Eyyubi kılcının gölgesinde
    Seni Seviyorum
    Mame Alan destanında açmış gülün sessizliğinde
    Seni Seviyorum
    Sigaramın dudağıma her değişinde
    Seni Seviyorum
    Diyarbakır surunda,Dicle'nin anneliğinde
    Seni Seviyorum
    Mazlumun kelepçesinde,Seni Seviyorum
    aşkların ateşinde,iyi yazarların kaleminde
    Seni Seviyorum
    aşık veyselin mısarlarının asiliğinde
    Seni Seviyorum
    İşte böyle kendimce.

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    28.03.2007 - 14:35

    Ay Isgı
    ístesen demir celigi batir kanima istersen vur beni
    İstersen hergün kursuna diz
    Yüregimi al kopar


    Ama gözelerime dokunma! ! ! ! !


    Cünki ay isiginda yürümek ister


    ahmet

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    28.03.2007 - 12:12

    Aşk


    AŞK






    Neydi mecnun u leylaya bağlayan



    Çöllerde gözlerini dağlatan



    her serabın sonunda onu derinden ağlatan ne






    Neydi Ferhat ın yüreğini saran



    alıp onu dağlara vuran



    Dişi - tırnağı ile dağları deldiren ne






    Neydi Yunusu öyle sersemleten



    onu her an büyüleyen



    Ölümü hiçe saydırıp



    Dipsiz göllere daldıran ne






    İşte AŞK Hayalet Sevgilim



    Mecnun u çöllere salan



    Ferhat a dağları deldiren



    Yunus u göllere daldırandır



    AŞK






    her gece uykularımı çalandır



    beni uykusuz kılan



    Açlığı unutturan



    Ben istemeyerek gurbete gönderendir



    AŞK

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    28.03.2007 - 12:08

    Aç Bebekler


    AÇ BEBEKLER






    Hangi gece resmine bakmadan girsem yatağa



    Uyku girmez Gözüme



    Çünkü:



    Seni görmeyen gözler



    Aç Bebek gibidirler






    Ve Aç Bebekler Doymak Nedir Bilmezler

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    28.03.2007 - 12:07

    Asi Su İdim Fırat Misali


    ASİ SU



    Asi bir suydum Fırat misali



    Set çekilde yoluma duruldum



    AŞK-Sevda nedir bilmezken



    Bakışlarının derinliğine vuruldum



    Açtım tüm kapalı kapıları



    Sen gönlüme kuruldun



    Seni sevmek suç sayıldı



    Yargısızca hor görüldüm



    Yasak edildi Sevmeler







    Seni görmediğim her an



    Hasretinin acısıyla öldürüldüm

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    28.03.2007 - 12:04

    Yitirilen

    Olaki yürürüm bir baska aska
    Yada yürürüm mavi olmayan bir gülüse
    Unutmaki tek ask oldugum sensin
    Asik oldugum deyil

    Karanlikla süzülüyor icime yikim
    Dur diyorum yikiliyorum
    Ucurumlari bas ucuma koyuyorum sonra
    Oksuyorum rüzgarda saclarini
    Sicak ilik bir koku siniyor yüreyime
    Gitme gitme diyorum düsüyorum
    Sonra beni soruyorlar bana
    Tanimiyorum diyiyorum...
    Daha hic karsilasmadik
    Ayni cizgide bilge sus umu dinliyorlar
    Ben sustukca
    Yazik, bir cigligin dogusu gibi ölüyorlar;
    Önce bir bir, sonra hepsi
    Sonra bir ucurumlar kaliyor birde yikimlar
    Verilen hersey borcmus gibi aliniyor
    Önce bir bir sonra hepsi..




    Sonra bir ben kaliyorum, birde yalnizlik
    Ucurumlar, yikimlar, ben ve yalnizlik
    Zorlu bir savasin unutulmus cesetleri gibi
    Yatiyoruz yan yana
    Öpüsüyoruz, sevisiyoruz da hatta....
    Her sey oyunun yasaklarina uygun
    Bir günah oluyor sonra
    Tek umudumuzu göye gelin ediyoruz
    Telli, kanli dügün iste
    Üsüyor saclarin biliyorum darginmisin?
    Bu baharda mayisa biraktigim
    gibi misin hala?
    Vurulmus cocuk gibi büyümemis
    yüreyindeki hüzün
    Hala kaciyormusun zamansiz
    Gözlerini birakarak birilerinden
    Hala ellerinden tutup sevgileri
    Hala öyle soguk bir gök
    Hala öyle yerini yurdunu bulamamis bir mavi
    Dipsiz kuyuya saliyormusun agliyarak
    Kücücük bir dokunusla son sevilen
    olabiliyormusun?



    Kendin kadar aklimdasin
    Ve askini sasirmis bir tanri
    Cogalan sizisiyla mutlu bir yara
    Öyle misin mavi gözlü sari sacli yoldasim
    Öyle biraktigim gibimisin
    Gerceyi yakmada hala ustamisin
    Yoksa cirakmi yanerken yollarda
    Saclarima dolanan aydinligimsin
    Somutlastiramadigim tek imgensin
    Siirde anlattikca eksilen tek anlam
    Hala biraktigim gibimisin
    Yoksa beni biraktigin gibi mi
    Kac mevsimsiz kar düstü topragima
    Kac mevsimsiz kar düstü topragima

    Hala biraktigim gibi misin..! ?

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    28.03.2007 - 12:03

    Ben Ve Gece


    Yine yürüyorum gecenin karanlığında



    Yıldızlarla başbaşa nereye yürüdüğümü bilmeden yürüyorum



    Hele suya düşen yıldızlar bir daha güzel



    Ben, su ve yıldızlar



    Eksik olan bir şey var her birimiz için



    Yıldızlar için güneşe kapılıp giden ay



    Su için onu yalnız bırakıp geceye teslim olan kuşlar



    Benim içinse sen! ! !

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    18.03.2007 - 11:30

    GİDEMEM
    Bazen daha fazladır her şey
    Bir eşikte atlar insan
    Yüzüne bakmak istemez yaşam
    Okadar azalmıştır anlam

    O zaman hemen git radyoyu aç bi şarkı tut
    Ya da bi kitap oku mutlaka iyi geliyor
    Ya da balkona çık bağır bağırabildiğin kadar
    Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor

    Ama fazla da üzülme hayat bitiyor birgün
    Ayrılıktan kaçılmıyor
    Hem çok zor hem de çok kısa bir macera ömür
    Ömür imtihanla geçiyor

    Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem gitmem
    Unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir
    Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem
    Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir

    Bi şiirden bi sözden bi melodiden bi filmden
    Geçirip güzelleştirmeden can dayanmıyor
    Yıldızların o ışıklı fırçası azıcık değmeden
    Bu şahane hüzün tablosu tamamlanmıyor

    Ama fazla da üzülme hayat bitiyor birgün
    Ayrılıktan kaçılmıyor
    Hem çok zor hem de çok kısa bir macera ömür
    Ömür imtihanla geçiyor

    Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem gitmem
    Unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir
    Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem
    Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    18.03.2007 - 11:29

    Yüzünü dökme küçük kız
    Bırak üzülmeyi
    Yalnız sen misin bir düşün
    Unutan sevmeyi

    Her siyahın bir beyazı
    Gecelerin gündüzü de vardır

    Yüzünü dökme küçük kız
    Kızma onlara
    Yalnız sen misin bir düşün
    Zincir oranda buranda

    Her tutsağın bir kaçışı
    Uykunun uyanışıda vardır

    Yüzünü dökme küçük kız
    Yaşamın anlamını bul
    Sonra dinle kendini, yolunu bul

    Her siyahın bir beyazı
    Gecelerin gündüzü de vardır...

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    13.03.2007 - 21:36

    Gece Firari
    gece firari



    gece firari oldum



    sürgündeki aşk gibi



    özlemlerinle doluydum



    toprağindan kopmuş kuş gibi



    gece firari oldum



    sen olmayinca



    gece firari oldum



    bilinmiyen bir yolda



    özlemimdeki o aşk gibi



    beni firari eyledi



    gece firari oldu



    bendeki tum sancilar



    umutlarimi bağladim



    günün ilk güneşine



    nerdesin sen doğ erkenden



    güneşim



    özlenen aşk gibi



    neredesin güneşim



    gece firari oldu



    bende tüm dostlar



    firara sebeb olan



    umudum nerdesin



    gece firari oldu



    bir özlem uğruna



    gece firari oldum



    sürgün de ki aşk gibi



    nerdesin güneşim



    nerdesin

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    11.03.2007 - 17:49

    HAKLIYDIN! ! !

    bir esimlik rüzgar vardı havada...
    gök dardı
    bıraksam nefesimi geri alamazdım sanki...
    tuttum...
    bir nefeslik can,bıraksam eremezdim ayrılığa...

    haklıydın
    sen ve ben...
    olamayacak kadar, tutunamayacağımız kadar aykırı...
    sen var ben yok...
    sen varken yoktum, sen olsan ben...
    oysa ben varken hep vardı rüyaların...
    sen beni öldürüyorsun ya...
    sen bunu hep yapıyorsun...

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    07.03.2007 - 11:27

    Sanmaki
    sanma ki bir daha sana saygı duyarım
    Sanma ki bir daha sana boyun eğerim
    Sanma ki bir daha kendimi sana ezdırırım
    Sanma ki bir daha vahşetlerine susarım
    Kılıncın torunu




    Sanma ki bu devran hep böyle gidecek
    Sanma ki yaptıkların yanına kalacak
    Birgün bunun hesebı sendende sorulacak
    Fazla güvenme kendine
    Sen tanrı degilsin
    Birgün seninde saltanatın yıkılacak
    Kılıncın torunu




    Bu dünya hiç bir zalime kalmadı
    Inan sanada kalmıyacak kılıncın torunu



    07.03.2007

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    07.03.2007 - 11:23

    husran




    Ölümlerle dolduruyorum bakışlarımı
    Kelebeklerin gülüşünü asıyorum odama.
    Gözlerimin bağı cözülüyör yavas yavas
    Çırçır böceklerinin senfonisiyle ıslanıyorum yine.
    Nisan yağmurlarına gizledım ağrılarımı.
    Eskğ zamanlarda duran saatğm
    Esir gülüsünün esaretinde kaldı...
    Türküler acılarımı acımasızlastırıyor
    Basucumdaki resminde durur tadına varamadığım bakısın.
    Karanlığın göğsüne yakamozlar yerleştiriyorum
    Her gidişin ardında,
    Puslu havalara sürgün oluyorum.
    Son savaşta çizmistim yüzümün gölgesini
    Sana yollayacak takatım kalmadı.
    Sakin gençliğimde saklı acılar yeşeriyor yine
    Geceler uzun
    Ve gunduze kayıtsız.
    Kimse duymadı rüzgarda saklı sesimi
    Sesimin sınırlarını yırttım
    Ve sonsuz bır uçurumdayım.
    Saclarımda biriktiriyorum çölün rengini
    Ağıtlarımı hazanla döllüyorum,
    Sonu hüsran....

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    07.03.2007 - 11:19

    ZERDÜŞT DİYO Kİ:

    * gerçek erkekte bir çocuk gizlidir.oynamak ister.
    kadın saf,ince ve henüz var olmayan bir erdemiyle parlayan bir oyuncak olmalı

    *erkek seven kadından korkmalı, çünkü o zaman kadının feda edemiyeceği bişi kalmaz..

    *erkek kin besleyen kadından korkmalı, çünkü kadının ruhi derinliği berbattır.

    zerdüşt diyo ki:

    *boyunduruktan kurtulmaya layık bir adam mısın?
    uşaklıktan çıkınca son değerini de yitiren insanlar vardır.

    *şu adam melek erdemlerine sahip bir hizmetçi arıyordu,fakat birdenbire bi kadına hizmetçi oldu. şimdi bir melek olmadığı kaldı.

    *kısa deliliklerinize siz aşk diyorsunuz. işte evlilikleriniz bu kısa çılgınlıklarınıza bir son veriyor
    [metin dostuma ait kendi düşünceleri [

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    07.03.2007 - 11:15

    ey umut



    ezilmemek için eziklige



    başkaliriyoruz



    sen tek deyilsin seni senle



    yaşiyan o kader



    çok



    ey umut



    hani beni mutlu ederdin



    olacak o sozler



    ey umut



    bazan gece karanliginda



    bana masali andiran



    o sozler



    sana umutlarimi baglamiştim



    hani umutlarim



    ey umut



    aş iş verecektin



    bana sen ey umut



    olmadi umut olmadi



    sen beni birakip gittin



    sefiller karvanina yolcu ettin



    ey umut



    hani beni sen ozgur kilacaktin



    nerde ozgurlugum



    zindanlara yolum dustu



    ey umut



    bana geri ver umutlarimi



    ey umut umutlarim yetim kalmadan



    ben tek deyilim



    umutlarla yaşayan o kader çok



    ey umut



    ezilmemek için

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    21.02.2007 - 11:11

    Seni Düsünüyorum
    Penceremin kenarindayi mevsim sonbahar
    Tane,tane yagan yagmurlari seyrediyorum
    Bir bilsen nasilda kötü esiyor rüzgar
    Savrulan yapraklarin sesini dinliyorum...
    Gürlüyor sema yildirimlar düsüyor topraga
    Biri geciyor sokaktan üsümüs,endiseyle
    Sönmüs tüm isiklar sehir esrarli bir uykuda
    Ben seni düsünüyorum saygiyla ve sessizce...

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    18.02.2007 - 15:29

    Es Ve Ha
    Seni türküler gibi sevdim
    Es ve ha
    Öyle ince öyle kırık
    Dağ suları gibi serin
    Kitaplar gibi aydınlık
    Seni
    Yüreğim gibi sevdim
    Es ve ha

    Seni
    Yeni yaprağa duran
    Bir goncagül sevinciyle sevdim.
    Sesindeki karanfil fısıltısı
    Gizemli bir masalın tılsımıyla.

    Seni
    Şiirler gibi derin
    Şarkılar gibi içli
    Seni
    Unutmamak üzre sevdim
    Es ve ha
    Salkım-saçak türküler gibi

    Gül kokulumsun benim
    Usul boylum
    Güzel huylumsun


    Yağmuruyla ıslandığım
    Güneşiyle ısındığım
    Düştükçe yaslandığım
    Tutkum, sevincim
    Sevda yüklü bulutumsun
    Özlemlere uçan güvercinim
    Yaşamama sebep umudumsun

    …..
    Bir gün gitmek olmasa diyorum
    Solmasa çiçekler
    Yüreğimde kuşlar uçmasa
    Silinmese gölgeleri sevincin
    Hasretin ince yollarına
    İnmese gözlerimde sular
    Sevdasına şiir yüklediğim rüzgar dinmese
    Bitmese dudaklarına yakıştırdığım gülümseme

    Ayrılık olmasa es ve ha
    Ölüm olmasa
    Mutluluklara yazılsa adresimiz
    Her üşüdüğümde bakışına sarılsam
    Güvercinler havalansa üzerimizden

    Ömrümüz
    Dört mevsim bahar olsa
    Gönlümüz arı aşkımız bal olsa
    Aksa damla damla hayatımıza dolsa

    Ey kır lalem, düğün çiçeğim
    Çayır güzelim, gelinciğim
    Süsenim, sümbülüm, caneriğim
    Uzansam dokunabilir miyim yüreğine
    Öpebilir miyim gözlerinin içini
    ...../
    Susma es ve ha, kapama gözlerini üşürüm
    Bırakma ellerimi es ve ha bırakma düşerim

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    18.02.2007 - 15:24

    Hangi Günün Yüzyili
    Sancisini yasiyorsun kaç zamandir
    Yeni bir güne sevinçle baslamanin
    Yoluna isik tutan sözcükler
    Var mi o günün isiltili kanatlarinda
    Rüzgara dost olan soluklar var mi
    Altini çize çize soruyorsun nedense
    Ki hep aldatilmis oldugun kendine

    Adin çoktan çocuga çikmis oysa
    Çoktan anlasilmaz olmussun
    Su güzel ömrünün tam ortasinda
    Kuslari sora sora düsen yapraklara
    Ey çilgin
    Kanadi kirik her kusa
    Kanat olmaktan yorulmussun

    Bulutlari çarpisa çarpisa yorgun
    Bir gökyüzüdür artik gülüsün

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    18.02.2007 - 15:23

    Yaşam,
    Yaşam,
    Beyin ile yürek
    Tanrı ile kul arasındaki
    En büyük gel-gitini yaşarken;
    Umut,
    Ütopyalarda
    Ütopyalar,
    Zindanlarda tutuk kaldı.
    Zindanlarsa,
    Tarihe hep esir.

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    18.02.2007 - 15:17

    Effulia-ra

    Sen
    Güneşi mesken tutan deniz kızı
    Benden öğrensin herkes varlığını
    Benden bilsin en okyanus sevdayı

    Sen effulia-ra
    Güneşin doğduğu yerde
    Tanrıyı arayıp
    Battığı yerde
    Tanrıyı bulanların ırkındansın

    Güneşin ilk ışınlarına
    İlk defa yemin ettim
    Ateş közlerinde kaldı yüreğim
    Ve sen
    İlk kıvılcımıydın destan gülümsemelerin
    Rüzgarın ateşi öptüğü yere
    İsmini verdiler
    Ve ben
    Güneşin ilk ışınlarına
    Seni sevdim dedim
    Seni sevdiğime dair yemin ettim effulia-ra

    Dicle’ye sevdalı ozanlar
    Sürüldüler
    Lanetlendiler topraklarından
    Gül ve bülbül yuvası asma bahçelerinden
    Sürgünlerde büyüdü ezgiler
    Ve imgeler
    Ve kelimeler
    Yıllardır o lanetin altındaydım
    Ah tamara dedim
    Ah xêce dedim
    Ah zin dedim
    Şimdi lanet kalktı
    Sürgünlerden döndüm
    Kuşlar kadar özgür
    Maviler kadar tutkunum sana effulia-ra

    Yanılmazım bugün
    Barışa ve aşka dair
    Her sevişim bir öpücük kadar
    Masum
    Her aşkım
    Dicle kadar asi ve akıcı
    Bereketli ve umut dolu
    Ve umudum sendin effulia-ra

    Her esmerin ve beyazın
    Gölgesi siyahtı
    Ben gölgenden tanıdım seni effulia-ra
    Dicle gölgesizdi biliyorum
    Gölgesini surlar almıştı
    Sen effulia-ra
    Gölgesiydin diyarbekir’in
    Sınırlara inat
    Sınırsızlığa hasret

    Güneş omuzlarından yükselir şafağa
    Ve sen
    Güneşten önce doğarsın umutlarıma
    Gün boyu aydınlığına sığınırım
    Kamaşmalarını severim gözlerimin
    Aydınlığını severim effulia-ra
    Sen aydınlığımsın effulia-ra

    Aşksın
    Sevdasın
    Hayyam gözüyle vurgunduk şaraba
    Ve cihana
    Tanrının günah hilesine gelmeyeceğim
    Daha çok koşacağım güneşe
    Daha çok ve daha sıkı
    Tutacağım senin elinden effulia-ra

    Güneşe şarabı sunanlar
    Kovuldular cennet bahçelerinden
    Asaletlerini aldılar insanlıktan taraf
    İşte
    Asalet asilikten doğar o günden beri
    Ve ben asi gözlerini sevdim effulia-ra
    Asi gözlerinde şarabı sevdim effulia-ra
    Birde neyi sevdim biliyor musun
    Dudakların şarap ıslaklığındayken
    Güneşe karşı öpmeyi sevdim

    Ulaşmak için sana
    Güneş sahillerinde yürüdüm
    Ayaklarım şişinceye kadar
    Çatlayıp kanayıncaya
    Yaralar kabuk bağlayıncaya
    Kabuklar atıncaya kadar yürüdüm
    Yürüdüm yürüyünceye kadar
    Yürüdüm sana varıncaya kadar effulia-ra
    Sınırlara inat
    Sınırsızlığa hasret

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    18.02.2007 - 15:10

    bir şeytandı ruhun
    arkamdan fütursuzca gülüyordun,
    üzüldüğüm bir çok anım vardı
    ve ben şeytan ruhunu bilmeden,
    yenilerini kattım listeme...
    mutlu ol deme!

  • Ahmet Padişah
    Ahmet Padişah

    16.02.2007 - 18:22

    Otuzbes Yas Siiri
    Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
    Dante gibi ortasındayız ömrün.
    Delikanlı çağımızdaki cevher,
    Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
    Gözünün yaşına bakmadan gider.
    Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
    Benim mi allahım bu çizgili yüz?
    Ya gözler altındaki mor halkalar?
    Neden böyle düşman görünürsünüz,
    Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
    Zamanla nasıl değişiyor insan!
    Hangi resmime baksam ben değilim.
    Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
    Bu güler yüzlü adam ben değilim;
    Yalandır kaygısız olduğum yalan.
    Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
    Hatırası bile yabancı gelir.
    Hayata beraber başladığımız,
    Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
    Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
    Gökyüzünün başka rengi de varmış!
    Geç farkettim taşın sert olduğunu.
    Su insanı boğar, ateş yakarmış!
    Her doğan günün bir dert olduğunu,
    İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
    Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
    Her yıl biraz daha benimsediğim.
    Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
    Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
    Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
    Neylersin ölüm herkesin başında.
    Uyudun uyanamadın olacak.
    Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
    Bir namazlık saltanatın olacak,
    Taht misali o musalla taşında.

Toplam 64 mesaj bulundu