Selamlarr ünivetsite tercih dönemine giriyoruzz bana meslekler hakkında yardımcı olacak ve danışacağım birine ihtiyacım varr önemserseniz sevinirim.....
güzel kitap ve şiir önerilerinizi bekliyorum...
her leylimde kamer, sen, gündüzümde bir şems... mevlanada bir, bende bir, bende bir, bende bir şems...»
'SEN'i seviyorum...' demeye korkmasam... Birgün SEN'i sevdiğimi söyleyebilsem SANA. Ama nasıl sevdiğimi... SEN baştanbaşa Şems'ken ben pervane olmasam; ... Kim anar Kays'ı, böyle meczûb, böylesine deli! Ne vuslatın bir adı, ne bu sitem SANA: Ben de koşardım herkesler gibi güllerle SANA, kavuştuğumda bu ateşin söneceğinden korkmasam...
Bir adı yok hâlâ bu sevginin... Dostluk mu, can mı, kardeşlik mi, aşk mı, hiç olmak mı, ölüm mü, yalan mı... Hiçbir şeyken her şey olmak mı! ? Bir eşi, benzeri yok bu sevginin...
«Mecnûn'un sadece adı var» diyor ya Fûzûli. Öyle bir âşık-ı sâdık oldum yıllarca SANA! Bedeli bugün, nefessiz, cânsız kalmaksa da, yazıldım elest meclisinde, mecnûnca SANA! Yaradananı sevdim, yarattığı bir tek SEN'den ötürü, bir ene'l aşk, bir sırr-ı Mansur'ca SANA! Kanadım bin Esrâr Dede, râm oldu her kanadım esirce SANA. Solmasın GÜLÜM, hiç solmasın diye; ağladım bin kaç yıl küsurca SANA! Sevdâmı anlarlar da, sana düşman olurlar diye; bakamadım doya doya, bir kez olsun cesurca SANA! . Ben de koşardım ellerimde güllerle SANA, dikenin incitmesinden korkmasam...
Bugün, Araf Vadileri'nden çıkıp gideceğim... Bugün, SANA Kaf Dağları'ndan masallar söyleyeceğim... Bugün, sevdânın elinde iplik gibi büküleceğim...
Bir nefes daha almasam, almasam... Göstersem aşkımı yetimce SANA! Uzansam bu yaralı gönülden ipince SANA!
Bana bir kez «Sevgilim! ' söyle; cân çekişeceğimden korkmasan... Bir nokta kuşu gibi, döner dururum gönlümce SANA! Bana bir kez «Sevgilim! ' söyle; ya da «Yetimim, cân»... Öperim Ben-i Adem'in her köpeğini, kokun bulaşmıştır diye ömrümce SANA! Sana kasîdeler biriktirdim her çöl yağmurlarında. Söylesinler Kays ne halde, görünce SANA! Bülbül gibi âh-u zârımda /dinle bir kez ne olur/ hasretten çileler örünce SANA! Anla bir kez ne olur, Kays ne halde; bu incecik gönül, Ben-i Adem'de, huzûr bulur ancak ikilikten birliğe erince SANA! «Lâ mevcûdu habibî»... Yok sevgiliden başka hiçbir şey, yüzümü secde edip sürünce SANA! Bir adın da Şems diye Cehennem'e inanmışım. İstemem Adn u Firdevs, bir gececik rûyetin derince SANA! Bir adın da Şems, ben gece kalmışım; karanlık gözlerimle özümce SANA!
Bana bir kez «Kays! » söyle, çıldırırım o dudaklardan duyunca adımı! Oysa kölelerine bir önemsiz hitâbın bile mübâh SANA! Beni sevmen mübâh SANA! Ama bir kez, bir kez «Aşkını duyuyorum Kays», de. Fısıldasan bile duyarım inan; geçirsen de içinde içinden, ya da hiç, ya da hiç söylemesen... Işığımda yanman sebebsiz değil, yandığını biliyorum Kays, de...
Bugün, yağmurlarla iplik iplik döküleceğim...
Ne olur aç pencereni, nokta kuşu değil; ben gireceğim! , SANA bir kez sevgilim diyeceğim! Şarkımız çalıyor, aç pencereni... «Elbette önce çekip gidip, sonra döneceğim...» Kays gidiyor, ne olur aç pencereni. Kayan bir yıldızla, SANA dilekler dileyeceğim... Kardelenler soluyor, ne olur aç pencereni; kan kırmızı bir aşkken beyazlara dönüşeceğim... Dikçe ağlıyor, ne olur aç pencereni; SEN'i gözyaşlarımla süsleyeceğim...
ne hasta bekler sabahı ne taze ölüyü mezar ne de şeytan bir günahı seni beklediğim kadar
geçti istemem gelmeni y luğunda buldum seni bırak vehmimde gölgeni gelme artık neye yarar
Selamlarr

ünivetsite tercih dönemine giriyoruzz bana meslekler hakkında yardımcı olacak ve danışacağım birine ihtiyacım varr önemserseniz sevinirim.....
güzel kitap ve şiir önerilerinizi bekliyorum...
her leylimde kamer, sen, gündüzümde bir şems...
mevlanada bir, bende bir, bende bir, bende bir şems...»
'SEN'i seviyorum...' demeye korkmasam... Birgün SEN'i sevdiğimi söyleyebilsem SANA. Ama nasıl sevdiğimi... SEN baştanbaşa Şems'ken ben pervane olmasam; ... Kim anar Kays'ı, böyle meczûb, böylesine deli! Ne vuslatın bir adı, ne bu sitem SANA: Ben de koşardım herkesler gibi güllerle SANA, kavuştuğumda bu ateşin söneceğinden korkmasam...
Bir adı yok hâlâ bu sevginin... Dostluk mu, can mı, kardeşlik mi, aşk mı, hiç olmak mı, ölüm mü, yalan mı... Hiçbir şeyken her şey olmak mı! ? Bir eşi, benzeri yok bu sevginin...
«Mecnûn'un sadece adı var» diyor ya Fûzûli. Öyle bir âşık-ı sâdık oldum yıllarca SANA! Bedeli bugün, nefessiz, cânsız kalmaksa da, yazıldım elest meclisinde, mecnûnca SANA! Yaradananı sevdim, yarattığı bir tek SEN'den ötürü, bir ene'l aşk, bir sırr-ı Mansur'ca SANA! Kanadım bin Esrâr Dede, râm oldu her kanadım esirce SANA. Solmasın GÜLÜM, hiç solmasın diye; ağladım bin kaç yıl küsurca SANA! Sevdâmı anlarlar da, sana düşman olurlar diye; bakamadım doya doya, bir kez olsun cesurca SANA! . Ben de koşardım ellerimde güllerle SANA, dikenin incitmesinden korkmasam...
Bugün, Araf Vadileri'nden çıkıp gideceğim... Bugün, SANA Kaf Dağları'ndan masallar söyleyeceğim... Bugün, sevdânın elinde iplik gibi büküleceğim...
Bir nefes daha almasam, almasam... Göstersem aşkımı yetimce SANA! Uzansam bu yaralı gönülden ipince SANA!
Bana bir kez «Sevgilim! ' söyle; cân çekişeceğimden korkmasan... Bir nokta kuşu gibi, döner dururum gönlümce SANA! Bana bir kez «Sevgilim! ' söyle; ya da «Yetimim, cân»... Öperim Ben-i Adem'in her köpeğini, kokun bulaşmıştır diye ömrümce SANA! Sana kasîdeler biriktirdim her çöl yağmurlarında. Söylesinler Kays ne halde, görünce SANA! Bülbül gibi âh-u zârımda /dinle bir kez ne olur/ hasretten çileler örünce SANA! Anla bir kez ne olur, Kays ne halde; bu incecik gönül, Ben-i Adem'de, huzûr bulur ancak ikilikten birliğe erince SANA! «Lâ mevcûdu habibî»... Yok sevgiliden başka hiçbir şey, yüzümü secde edip sürünce SANA! Bir adın da Şems diye Cehennem'e inanmışım. İstemem Adn u Firdevs, bir gececik rûyetin derince SANA! Bir adın da Şems, ben gece kalmışım; karanlık gözlerimle özümce SANA!
Bana bir kez «Kays! » söyle, çıldırırım o dudaklardan duyunca adımı! Oysa kölelerine bir önemsiz hitâbın bile mübâh SANA! Beni sevmen mübâh SANA! Ama bir kez, bir kez «Aşkını duyuyorum Kays», de. Fısıldasan bile duyarım inan; geçirsen de içinde içinden, ya da hiç, ya da hiç söylemesen... Işığımda yanman sebebsiz değil, yandığını biliyorum Kays, de...
Bugün, yağmurlarla iplik iplik döküleceğim...
Ne olur aç pencereni, nokta kuşu değil; ben gireceğim! , SANA bir kez sevgilim diyeceğim! Şarkımız çalıyor, aç pencereni... «Elbette önce çekip gidip, sonra döneceğim...» Kays gidiyor, ne olur aç pencereni. Kayan bir yıldızla, SANA dilekler dileyeceğim... Kardelenler soluyor, ne olur aç pencereni; kan kırmızı bir aşkken beyazlara dönüşeceğim... Dikçe ağlıyor, ne olur aç pencereni; SEN'i gözyaşlarımla süsleyeceğim...
ne hasta bekler sabahı
ne taze ölüyü mezar
ne de şeytan bir günahı
seni beklediğim kadar
geçti istemem gelmeni
y luğunda buldum seni
bırak vehmimde gölgeni
gelme artık neye yarar