Seyit Kılıç Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

Ana, aba, anne, ök; tarihler boyunca kullandığımız ve Allah’ın değerli kıldığı varlığa ism olarak verdiğimiz kutsal varlık. Anasız kalana öksüz deriz.
Saflığın, temizliğin, berraklığım sembolüdür analar.
Onlar buram buram Ana/dolu kokarlar. Kekik koludur elleri. Nasırlıdır belki!.. Ama bir güld ...

Güzel bir dörtlükle gelen ve içten, bir o kadar da sâde bir üslupla anlatılan yürek sesi…
Gözler ceylan, sözler şirine benzetilir.
Simâ daîma; ya hûri, ya peri ya da bir melektir.
Melek temizliğin sembolü olduğundan dolayıdır.
Yoksa sûretlerinden dolayı değil!..
“Kendin bir hûri misâli” sözü is ...

Kardeşim,
Evet, bir ağıttı dinlediğim…
Yüreğim/iz sızladı… Gözlerimiz yaşardı. Sazın ağlamış, avazın yanık, kalplerimiz üzüldü.
Yazık…
Çok yazık ki, hâlâ gözyaşları kurumadan başka bir gözü kanatıyorlar.
Tarihler boyunca bu yiğit nesil, yiğit geldi, yiğit gider.
Alp-Er Tunga’dan beri…
Sagular ...

Antolojideki seçici kurulu, bu güzel şiiri 'Günün Şiiri' seçmelerinden dolayı tebrik ediyorum.
Ayrıca üstad, Hikmet Elitaş ağabeyimizi de tebrik ediyorum.
Bu güzel şiiriyle bize hasret-özlem-sadâkât üçgeninde ziyâfet çektiği için.
Tebrikler…
Selam ve saygılar

“Erbâb-ı teşâür çoğalıp şâir azaldı
Yok, öyle değil şâirin ancak âdı kaldı” (Muallim Nâci)

Şâir yazdıklarını yüreğinde hissedendir.
Yazmış olduğu şiirler yüreğinden yansıyan kelimelerdir.
Şiirinizde çok güzel ifâde buyurmuşsunuz şâiri.
Şâir yürek yangınlarınının ancak binde birini ifâde ede ...

Köylü Halil emmim bilmezdi hırsızlık yapmayı.
Hasan Dayı çalsa çalsa bir tavuk ve iki ferik üç yumurta çalardı pinniklerden.
Fakirdi...
İhtiyacı kadar alırdı.
Adam olmak, denilince erdem sahibi olmak gelirdi aklımıza.
Şimdi ise okullardan alınan diplomalar geliyor.
Köy odalaırnda tatlı ta ...

Ar bilirdik haram lokma yutmayı...
Ar bilirdik!. Şimdi her nâmeşru kazancı kâr biliyoruz.
Zevâhiri kurtarmak adına. İşlenen her günâhın yası yüreklerimize paslı bir çivi gibi çakılıyor. Çıksa bile tövbekâr dillerimizden dökülen nedâmetler.
İzi kalıyor. Çıkmıyor...
Ve şikâyet ettiğimiz nesil da ...

Karışan duyguların, kurguların ve biçilen rollerin serncamı olmuş...
Her şeyin rengi değişiyor. Renklerin değişimi ile baharlar, yazlar ve kışlar. Baktığımız resimler, gördüğümüz envâ-i çeşit güzellikler değişiyor
Hatta mevsimler değişiyor.
Kalbimizdeki ve ruhumuzdaki isli duygular aksedenci evre ...

Çok güzel, fevkalade bir şiir:

Ablacığım yine de bizim Anadolumuz da kadının adı vardır.
Büyük şehirler de kadın hakları diye bağıranlara bakmayın. En çok istismar eden yine bu zevatlardır.
Bakın Tv'lere olur olmaz yerde reklamlarda pazarlananlar da yine bunlardır, pazarlayanlarda. Ne varsa y ...

Allah şehitlerimize gani gani rahmet etsin İnşa-Allah...
Çanakkale ruhunu her ne kadar öldürmeye çalışsalar ve bizim savaşçı ruhlarımıza atalet tohumu ekmeye uğraşsalar da her şey aslına rücû eder hocam...
İnşa-Allah onlara layık torunlar oluruz.
İzlenen politikaları hep beraber seyrediyoruz.

Şiir çok eski olmasına rağmen ustalığınız hemen farkediliyor üstad...
O yaşlarda böylesi şiirler yazmak Allah vergisi olsa gerek... Tam bir ustaca pişmiş gibi
Selam ve saygılar değerli dost yürek ağabeyim

Yüreğine sağlık Ercan kardeşim...
Güzel bir şiir olmuş
Selam ve saygılarımı sunuyorum

Nerde yırtık varsa, yaptırdı yama
İyi niyetlerim, dönüştü gama
Elimi eline, uzattım ama
Kibarca reddetti, almadı gitti.

Şiir baştan başa güzel hocam ama ben bu dörtlüğü daha çok sevdim...

Ayrıca Alya Hanımın dediği de doğru...
Yani son mısra korkudan yazılmış gibi geldi bana :)

Sela ...

Yüreğine sağlık üstadım.
Çok güzel olmuş.
İkinci dörtlük 1. mısradaki 'gül peri' özel isimse baş harfi büyük ve bitişik yazılması lazım gelir hocam. Özel isim değilse o başka.
Teşekkürler bu güzel koşma için
Selam ve saygılarımla

Araplar, Araplar, Araplar! ...

Ne Milletmiş be! ...

En son peygamber (SAV) onlardan çıkar. Bizi sırtımızdan vurur. Tabi bu arada Batıdaki dostlarımız sırtımız okşamıştır. Örneğin Fransa K. Maraş'a bize çiçek sunmak için, Yunanistan İzmir'e kadirşinaslığımızı anlatmak için ve yine dostumuz İsra ...

Hay kalemine, o güzel yüreğine sağlık ustam...!
Bazı kısır görüşlü kişiler sanıyorlar ki; bu erdemli duruşa destek olmak, “ taşımış olduğum fikirlere terstir.”!
Erdemli bir duruşu sergileyeni takdir etmek erdemin ta kendisidir.
Adamlar siyasi amaçlı olarak kendi partisinden olmadığından dolayı ...

Ve Filistin de, Çeçenistan da, Afganistan da ve diğer İslam coğrafyasında yaşananlar! …
Çok anlamlı bir şiir…
Yüreğinize sağlık
Selam ve saygılar

Okuduğum ilk şiiriniz Hülya Hanım.
Güzel bir şiir okudum. Şiir de hece tekniğine dair bir şey olmamasına rağmen hece veznini aratmayan uyaklarla yazılmış. Ve bu uyaklar bentlerdeki dizeler arasına çaprazlama serpiştirilmiş.
Bazı uyaklarda ise asonans ve aliterasyondan faydalanılmış.
Uyak zaafı i ...

Şiir 7+7=14’lü hece vezni ile yazılmış olup, axxa, bxxb sarmal uyak tarzında bir yenilik olarak kaleme alınmış çok güzel bir eser.

Şiirin kafiyeleri ise yarım kafiyeden daha ziyade zengin ve tunç kafiye ile örgülenmiş.

Şiir, 2 ve 3. mısraları azade beyit diyebileceğimiz uyaksız mısralardan teş ...

'Yokluğuna imrendi geceler, sessiz hicran
Semender yatağında düğün dernek kuruldu
Ayrılık mutlu şimdi firak ile buluştu
Mutluluk yasta şimdi aşk alnından vuruldu'

Üstadın şiirinin altına ne kadar yakışır bilemem ama, bu güzel şiiri okuduktan sonra doğaçlama bir dörtlük eklemeden geçemedim...
...

Ayrılığın cilvesidir hüznün benek benek yüreğe yazılan destanı...

Hicrandır, nedâmetleri tatlı bir sızı ile barındıran... Ve ömür boyu hayalini kurduğumuz firaktır kavuşmaya bizi çağıran… Ve umuttur, şiirde şairin çığlığı, duyanlar için vuslattır.

Selam ve saygılar şiirin üstadına

Her eserin bir müessire ihtiyacı vardır.

Kimi zaman batındadır bu müessir… Duygular ve hayaller gibi…

Kimi zaman zahirde… Şair gibi! …

Şairin ruhu tutuşmadığı müddetçe veya ruhunu tutuşturacak bir hayal ve duyguya ram olmadığı müddetçe kalemini oynatsa da eserler yapmacık olur.

Şiir ken ...

“Kustum öz ağzımdan kafatasımı'

Efsunkâr bir bakış...

Necip Fazıl, bu dizesinin oluşumunu şöyle anlatır: -'Bahçede yürüyor eve dönüyordum. Ağzımdan çiklet balonuna benzer bir şey çıktı. Bu şey büyümeye başladı. Giderek önümde ikinci bir kafa büyüklüğünü aldı'...(Şiir Üzerine Bir Şeyler Söyleme ...

Yaşım yarım asır, elli beşinde
Aşığın; fesatlık, olmaz içinde
Tüccarım koşarım, rızık peşinde
Pazarda malımı, satmış gibiyim.

Güzel bir koşma olmuş değerli üstad. Kalemin zeval görmesin...

Yukarıdaki dörtlük ikinci mısra 'içinde' yerine 'işinde' olsa kafiye yönünden daha güzel olmaz mı ...