Seyit Kılıç Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

  • Hey be Koca Celâli!

    Bu şiir her ne kadar aruz ile yazılmamışsa da şiirin kokusunu alanlar bilir ki, aruzdaki hemen hemen her şey bu şiirde de var. Bu şiiri ancak çekemeyenler eleştirir. Kem gözle bakan, haset eden, kalplerinde onulmaz hastalık bulanlar edebî yönden eleştirebilir.

    Muhakkak şai ...

  • Ben

    Atilla Ertuğrul

    29.11.2012 - 01:11

    Çok güzel bir şiir Atilla ağabeyim.

    Şiirin akıcılığını yakalayamadım ama ben de bu güzel esere bir dörtlükle katılmak istedim.

    Selamlarımla...

    Altay’larda özde kalan sızım var
    Elegeş’te bitigim var, yazım var
    Pamir’lerde karış karış izim var
    İtil’in Hazar’a akışıyam ben… S.K

  • Şiir gerçekten çok güzel olmuş. Akıcı ve bir o kadar da ustaca dizilmiş mısralar, okurken daha bir selasetli dilimizden kayıp gitmekte alegorik bir dünyaya. Mısralar arası geçişler anlam bütünlüğü içerisinde hakikaten ustaca. Şiirdeki bu güzel söylem, ünlü halk ozanlarımız olan Âşık Seyrani ve Sümma ...

  • Bana Göre

    Hasan Ulusoy

    26.07.2012 - 17:04

    Hasan ağabeyim yazarsa elbette güzel yazar. Şiiri muhteva olarak değerlendirecek olursak, didaktik, satirik öğelerin bulunduğu bir eser olarak görebiliriz. Didaktiktir çünkü içerisinde “Dinlerde diyalog dinde var dendi” gibi öğretici ve öğüt verici dizeler bulunmaktadır.

    Satiriktir çünkü zamanın ...

  • Cinas edebî sanatlardan söz sanatı ile yapılan bir sanattır. Cinaslı şiir yazmak elbette yarım kâfiye ile de yazılabilen koşma şiir yazmaktan daha zordur.

    Bu eserde her ne kadar mısralara yüklenen anlam da biraz zorlanma olsa da cinas yönünden her şey yerli yerinde. Eğer üzerinde ısrarla çalışıl ...

  • Yeter

    Emine Şafak

    27.05.2012 - 22:53

    Eskilerin deyimi ile muhammes bir eser olmuş. Beş mısralık şiirin son 2 mısraının ilk mısraı kendi arasında kâfiyeli son mısraı ise nakarat olarak kullanılmış. Hatta son dize tekrar edildiği için buna muhammes-i mütekerrir bile diyebiliriz. Şu kadar var ki bu şiir divan edebiyatı ağırlığından daha z ...

  • Serbest şiir yazarken hece şiirine yönelip çok kısa zamanda teknik yönden –şiirin iskeleti bakımından- başarılı bir eser meydana getirmek elbette hevesten daha ziyade birikim ve yeteneğin bir sonucudur. Bu sebeple bu eser bu şartla çerçevesinde değerlendirilmelidir.

    Şiirin üslup ve temasından d ...

  • Düz Tecnis

    Bülent Cürül

    04.04.2012 - 23:39


    Beyanınıza göre ilk çalışmanız olmasına rağmen cinas yönünden eserinizi oldukça başarılı buldum. Tecnis eser yazmak elbette kelimeleri ve anlamları zorlar. Hatta öyle ki, bazen kişiyi Türkçe semantik ve sentaks açısından müşkil bir duruma bile sokabilir. Fakat bu eser ilk çalışmanız olmasına rağme ...

  • Gerek Divan edebiyatında gerekse halk edebiyatında çok önemli bir edebî sanat olarak karşımıza çıkan cinas aynı zamanda “telmihli” söz söylemek demektir.

    Burada Atilla ağabeyimi tekrar kutlamak istiyorum. Eser manasından ödün vermeden bu sanatın ustalıkla kullanıldığının –bir yer hariç- güzel bi ...

  • Bülbül

    Atilla Ertuğrul

    20.01.2011 - 15:04

    Şiirin muhtevası çok güzel… Güzel bir ayak ve güzel bir koşma. Zaten şiirlerimizin içerisinde o tatlı söylenişi ile gül ve bülbül varsa ve ustaca da yazılmışsa okunmaya doyum olmaz.

    Elbette maksat haddimizi aşmak değildir. Atilla ağabeyimizin hoş görüsüne sığınarak hüsn-i niyetle gördüklerimi bey ...

  • Şiir okunurken haz alınıyorsa, kişiler yeni şeyler buluyorsa ve söylenen sözler yere düşmüyor kelimeler özenle seçiliyor ve alıcısına albenili hediye paketleri içerisinde sunuluyorsa; o zaman şiirdir, şiir. Bu şiirde öylesine yazılmış eser olmaktan ötedir. Üzerinde düşünülmüş emek verilmiş ve kelime ...

  • Harikulade bir şiir olmuş üstadım. Bazı rutin şekilde giden 14’lük şiirlerin dışında daha etkili ve daha vurucu dizeler. Ve üslubun kendine has ifade tarzının kattığı ayrı bir lezzet var şiirde.

    “Gün batarken incitir anlamam öldüğünü” Günün batımı ile ölümün arasındaki ilişki tenasüp sanatına güz ...

  • Çok güzel bir eser...

    Şiirdeki keskin ve vurucu üslup mısraları akıcı olmakla beraber anlamını da daha güçlü kılmış.

    Tıpkı Ahmet Muhip Dranas'ın 'Serenad'ı gibi...

    'Yeşil pencerenden bir gül at bana
    Işıklarla dolsun kalbimin içi.
    Geldim işte mevsim gibi kapına,
    Gözlerimde bulut, saçl ...

  • Öncelikle şiir seçkisinde bulun kurula buradan teşekkür etmek istiyorum. Teşekkür etmek istiyorum; ayın ve günün önemine binaen şiirler okuyoruz bu sayfalarda...

    Peygamber (SAV) tarihler boyunca nice naatlar yazılmıştır, yazılmaya da devam edilecektir. Çünkü Allah onu övmüştür. İsmi de kıyamete ...

  • Bu şiir edebî detaylardan daha ziyade içermiş olduğu mânâ itibariyle hoşuma gitti. Bizim köydeki evimizde böyle idi değerli şâirim. Ne güzel bir anlatım…

    Yağmur yağdığı zaman buram buram toprak kokardı. Tavanı ardıçtan, mertekten üstü çamurdandı. Çorak serili damdan bazen sular akardı. Evlerimiz ...

  • İşte 7+7=14’lük hece ile yazılan güzel bir eser.

    Şiirdeki imgeler gerçekten çok güzel. Ölümüm derin bir tutkuya dönüşmesi, hayâllerin omza yüklemiş olduğu gamdan ötürü olsa gerek. Nasıl bir hayâl ki ölümü tutku hâline getirebiliyor.

    Gerçi ilk kıtanın ikinci mısraında neden ölümün tutku olduğu ...

  • Şiirin dış unsuruna baktığımız zaman nazım birimi ve şekli olarak değişik bentlerden teşekkül ettiğini görüyoruz. Birbirine muhteva itibari ile bağlı olan bentler değişik mısra sayılarından oluşarak, anlatılan konunun temasına göre mısra sayıları değişmektedir. Bent sayıları her ne kadar değişik ols ...

  • ..LEYLRuH

    Onur Bilge

    17.08.2010 - 16:15

    Serbest şiir yazmak gerçekten zordur. Serbest şiir yazmak kişilerin zannettiği kadar zor değildir. Serbest şiirde özgün kelimeler bulabilmek, sesin âhenk birimlerinden aliterasyon ve asonansı yakalayabilmek, iç uyak sayabileceğimiz secili kelimeler kullanabilmek dizeleri daha akıcı hale getirebilme ...

  • Regaip

    Ayşenur Yazıcı

    12.08.2010 - 17:40

    Bu gece,
    gözlerini hûşu ile kapayıp,
    yüreğinden göğe
    kendi sırat ipini çekme
    zamanıdır...

    Recep ayının ilk Cuma gecesine tekabül eden geceye Regaip gecesi denilerek bu gece de ibadet etmek adet hâline getirilmiştir. Regaipin lugavî mânâsı ise “rağbet etmek, aruz etmek, meyletmek” demekti ...

  • Maruzat

    Ünal Akbulut

    12.08.2010 - 16:48

    Maruzat mektubu!..

    Leylâ’ya yazılan bir sitem dolu bir maruzat mektubu... Arz edilen her makam arz edenden daima bir üst makam olduğu için şâir burada Leylâ’nın kibrine karşı kendini mütevazı kılarak bu başlığı atmış olmalı. (!)

    Şiir sevdâ, sevgi şiiri olmakla beraber içerisinde pişmanlıktan d ...

  • Leyla

    Ünal Akbulut

    23.07.2010 - 23:19

    Leylâ ki sevdânın diğer adıdır. Her şâir âşıktır demiş Aristo. Ve her şâirin bir Leylâsı ve her şâirenin belki de bir Mecnûn’u vardır.

    Leylâ ağıttır, kağıda düşen elemdir. Belki de gönüllü çilesi çekilen meçhûl bir duygudur Leylâ. Ancak Leylâ sevdâdır.

    Güzel bir şiir... Koşma tarzında Leylâ’ya ...

  • Şiiri okumaya başlayınca bana Sezai Karakoç’un Mona Rosa’sını hatırlattı. Zaten şiirin hikâyesinde eser sahibi de ondan ilham aldığını beyan etmiş. Gerçekten Mona Rosa Türk Edebiyatının klasikleri arasına kendi özgün söylenişi ile girmeyi hak etmiştir.

    Bu şiir de ona nâzire denilecek derecede mı ...

  • Gelin

    Zübeyde Gökbulut

    19.07.2010 - 13:46

    1980’li yılların öncesine pek fazla aklım ermez. Ancak büyüklerimizden o zaman ki kadınların diğer kadınlar üzerindeki tahakkümünü duyduk ve hatta küçük olmamıza rağmen bizlerde buna az da olsa şahit olduk. Fakat her şeyi zamanına göre değerlendirmek o şartlar içerisinde olayları yorumlamak lazımdır ...

  • Anne

    Mübeccel Zeynep Ünalan

    15.07.2010 - 09:19

    “Tasviri nasıldır en büyük aşkın…” Mübalağa değildir elbette bu…

    Nasıl ki musavvir resmi tasvir ederken hayâllerine müracaat ederse, şâirde şiir yazarken yine hayâllerine müracaat eder. Aralarındaki fark kullandıkları malzemelerdir. Birisi renkleri ve fırçayı kullanırken diğeri kelimeleri ve kale ...

Toplam 168 mesaj bulundu