Seyfi Karaca Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Ant ...

  • tımarhane duvarı

    16.05.2023 - 17:47

    ….
    SONUC ITiBARIYLA SECiMI YAPILAMAYAN KOZMOPOLITiK HAYAT 2
    …..
    Yazili herhangi bir sayfanin iletip duyurdu icerigi ve bütünlügü daha ilk satirinda kesilip tükenerek okuyup anlamaya dair akil fikir bellek bilinc duygu ve düsünce dagarciginda gelismis olgunlasmis birikim zenginligi, algilama kapasitesi, yorumlama gücü, ilgilenme samimiyeti, tasiyabilme duyarliligi ve irdeleyip sorgulayabilme acik yürekliligi olmayan iradesiz duyarsiz ilkellik; hep kendini buyurgan sartlara kosullayan SÜRÜ BAGISIKLILIGININ önyargisina ve pesin hükmüne bagimliligin ICGÜDÜSEL refleksleriyle davranir ve hareket ederler.

    Yürüyen merdivenlerden yukari asagi inip cikan asansörlere tüm baglantilari paralel MARKALASMAYI özendirip imrendiren, Serbest Piyasa tutsakliginin en ilk liste siralarinda gözde ve her buyruga kolayca fiyatlandirilabilinenlik sermayesi durumundaki YAPAY ZEKA CAGI insanlik ölümünü, üstündeki etiketi kadar bile hükmü yoklara sürekli degerden düsürülerek sinirsiz vadesiz simgeciligin vitrin mankenligi modeline hep suskun, hep tabut, iliskisi ölümü coktan gerceklesmis insan yerine konulan maske ve sembolleriyle sözsüz Edebiyat yazarak insaninin algisina ve aliskanligina her türlü salaklasmayi aklina bosaltip tüküren IKINCI YENi veya onlarin Jean Morea`dan baslayarak herseye FFRANSIZ KALMANIN tapinak tapinak piri durumundaki, asosyal cesetlesme ögretisini , yani daima somut ve gercekikte görünenin ötesinde ICE KAPANMANIN süslü püslü celenklerle donatilmis insanlik morgunu kutsayan P. Verlaine, C. Baudelaire, Rimbaud, Mallerme, P. Valery, G. Appolinare, P. Claudel, T.S Eliot, O. Wilde, W.Butler, J coyce, V. Woolf gibiler yanisirasina Paul Gaugin ( hayatin resmini cizerken somut bilinir görünür gerceklikle soyut hiclik arasindaki tercihi Van GOCH´la Paris`teki SARI EV arkadasligi sirasinda tartismanin sonucu, sariyi maviyle boyamanin hic bir anlami samimiyeti ruhu mantigi ve aciklamasi olmadigini söyleyen Van Goch`un kulaginin kesilmesine sebep olan ve ardindan Fransa`yi ebediyyen terkederek dünyanin Maldivleri kadar uzak adalarina kacip kendini her türlü soyutlamaya tüneyen Paul Gaugin ) rehberliginde, Pierre Puvis, Gustave Morrau gibiler de dünyasi, dogalligi ve somut gercekligi olmayan renk karmakarisikliginin sembolist ve ice kapanik resmini cizdikleri yapay hücresel kesitlerde yasamaktadir artik bugünün dünyasi ve günümüz ViTRiN HARABESi insanligi. Ikinci Yeni `yi bu baglamda siradaki yazacaklarimla daha derin didikleyip desecegim ilerde .

    Yapay etkilesimini , duyum algisini ve soyut iletisimini ÖZENTI AFYONLARIYLA dolgulayip donatarak siddetli gecimsizlige, kesinlikle güvensizlige, mutlak kuskuya, sabit ve sonsuz mutsuzluga istikrarsiz düzensiz siddet travmalarina ve soygun sömürü ZORBALIK sarmalina devredip vakfetmis; ancak ve ancak sembollerin , maskelerin, imalarin ve imajlarin saniyelik degisen renkli ve resimli kesitleri kadar akla fikre tahammül edip tutunabilen ikiyüzlülügüyle otur denildiginde oturmakta, öl denildiginde ölmekten baska yasayacak ve yapacak ilimi bilimi sözü sesi tavri tutumu iliskisi ve sanati da yoktur artik tüketim piyasasinin acligina yozlasmis kokusmus ve cürümüs vitrin harabesi insanl tek tipliliginin.

    Soyan sömüren bütün ortak cikarci ve menfaat güdücü PATRON TANRI konumundaki paydaslar da bunun böyle olmasini dileyip istediklerine; kaderini pesin programlardan yazip bozduklari bütün yazik acinakli cilekes sadaka dilencisi siddet bagimlisi gecimsiz ve mutsuzluk tüketicisi toplumsal enkaza kolayca ve itirazsiz tepkisiz itaat edecekleri devran düzenegin istikrar artirici ilim bilim sanat dil hal yol özgürlük özgüven care ve cözümlerini degil, tam tersi, keder kaygi kusku belirsizlik, bilinmezlik korku cehalet acziyet memnuyetsizlik doyumsuzluk tahammülsüzlük kimliksizlik ve kurgulayanlarin mahvettigi hayatlara bitkisel bagimlilikla kul köle olmanin süründüren ezen ve sürüncemeye birakan sorunlarini cogaltip artirir. Nitekim de kurulu ve yazili projelerin Türkiye`mizi bütün somut bilinir görünür kazanim ve birikimlerinyle SOYUT ve SAHTE hamaset istismarciligi MAKYAVELCILIGiNDE ve SEMBOLiZM tarikatciliginda yagmalayip yikmaya dönük - firsat düskünlügünü herkese ve her yere virüsleyip yayarak- ganimet cikarciligi nöbet ve vardiyesinde harfiyen tam da bu ve benzerleri yasatilmaktadir bagimliliklariyla didinip kivranan muhtac mahsur topluma.

    Evet…
    Özgür irade ve düsünce ÖZGÜR ilim bilim edebiyat ve sanatini gelistirip büyütür. Özgür sanatsa özgür egitim bilimsellik gelisim ve ilerlemenin aklini fikrini deneyimleyip gözlemledigi ve hic kimsenin rica minnet kulu yahut zorbalik buyrugu kölesi olmaksizin onuru adaleti hukuku emegi paylasimi özveriyi fedakarligi önemseyip öncelikleyen somut degerler dünyasi ve olaylariyla ilgili bilgili yakin tanik kisilik liykat beceri ve karakter sahibi insani bütün hurafelerden dayatmalardan korkulardan bagnazliklardan sahteliklerden yobazliklardan pesin hükümlerden ve ön yargilardan kurtarir büyütür ve saygin özgün degerlere yorar gelistirir.
    KImsenin , ama hic bir kosulda asla ve hic kimsenin rüsvetine, baskisina, zobaligina, dayatmasina, avanta tuzagina, ikramina, teklifsiz iltimasina, ikramiye pirimine, makam mertebe mezuniyetine ilgisi itibari olmayan „ ADALET MÜLKÜN TEMELiDIR“ veya „ HAYATTA EN HAKiKi MÜRSiT ILiMDIR „ duygu ve duyarliligi buradan onursal degerini cikarimini fikrini ve toplumsal aidiyetini bulur kazanir.
    Orali degilse eger, kiskirtan ayristiran kücümseyen ve kötümserlestiren nefret söylemli inanc ve kimlik catismalarini yapip yönetenlerin acizlik zavallilik güdümüne bagli ve bagimli; dirligini düzenini kendine yabancilasma yönünde bozmus harap etmis; aklin fikrin ilimden iletisimden dilden kültürden sanattan yüz cevirerek damarsiz kaynaksiz ve cansiz morg bir vitrin mankenciligi tüketim dolasimina süslenip donandigi ; zor güc bela kusku ve kargasasinda yilginlik bezginlik tükenmislik degersizlik ve yenilmislik sartlayan kulluk kölelige ezilip kücülerek ve ezilip kücüldükce de de artip cogalan sorunlar sarmalina hic bir etkisi katkisi tepkisi tavri durusu bagisikligi imkani ve mümkünü olmayan kabulün önceden yazilmislarini mecburen yasamaya yerlesik ve yayginlasir insan. Bop Türkiye umum güncelinde tam da yasanan ve yasatilan sefaletinden baska hic birseyi SECEMEMEYE dair CARKIFELEK TOMBALACILIGI ve KEYFIYET HÜKÜMRANLIGI budur ve burasidir.
    Egitimdeki sanattaki ilim bilimsellikteki esas icerik temel kasit ve degerli maksat, ille yüksek ögretim görmüs veya görmemis oldugundan ziyade kimin ne kadar özgür iradeli ve özgün kisilikli kimsenin kapi kulu veya azar finosu veya getir götür dangalagi veya imtiyaz -rüsvet soytarisi olmaksizin hak hukuk liyakat zerafetsaygi sevgi onur haysiyet saglamliginda akla fikra vicdana duyguya düsünceye ne kadar ilgili bilgili kararli duyarli ve iliskin özverinin inancin paylasimin insanlik gelisimini tamamlamis olup olmadigi SANATIYLA ilgili ve alakalidir.

    Sanati bilimselligi kültürü dili tavri aliskanligi kisiligi duyarliligiyla egitilmis saglam iradeli, liyaktli kisilikli özgür ve özgün insan büyümüs gelismisligi, herseyin paraya güce korkuya kabusa sefalete bozguna talana yikima acziyete caresizlige firsat düskünlügüne ganimet avciligina ikiyüzlülüge hiclige kuskuya siddete zorbaliga korkuya ve yagmaya kisiyi kul köle kilarak her buyruga itirazsiz tepkisiz ve SECENEKSiZ endekslendiginin kisilik bozuklugunu ve toplumsal enkazini alip satanlar vitrin maskarasi olmanin tamamen aksine ve tersine, cesur ve özgürce yasadigi hayati ve dünyayi sorgulayip karar ve yön verebilen yetkin ve etkin ACIK YÜREKLiLIGiN kisiye özgün - somut inandirici kültürünü sanatini dilini siyasetini inancini iradesini ve herseyini - gercekligini yasar ve yasatir insan.

    Kiside somutlasan akla fikre ve hukukun üstünlügne dayanarak özgür iradeli, liyakatli, bilgili ve adil kisilikli SECME YÖNETME ve TERCIHiYLE bütün gerici tutucu karanlik kirli cikarci istifci istifadeci bencil bagnazliklarindan siyrilmis ve kurtulmus ilerici aydin özgür duyarli egitilmis gelismis ESIT YURTTASLIK bilinci toplum katina yayilir ve kurumsallasir.

    Orda degilse hayat, insan ve tolum, yozlasmis cürümüs kokusmus bozulmus ve bozguna ugramis herseyi keyfiyet sultasina sermaye ve servet edinerek sür saltanat buyruguna bagimli güdümlü, sefalet mutsuzluk yoksulluk enkazindan baska hic bir secme ve tercih sansi olmayan serbest piyasa kulu kölesi olarak bagimliliklarin kesik kopuk imgesel ve sembolik resim yirtiklari kadardir ömrü varligi ve istismar sandiklarina seciyormus gibi gözüken dünya hayati insanlarin .
    Sadece mülk sahibinin o kullandigi ve aciktan oylanani gizli sayarak ilerleyip gelisen secimler tarihi boyunca varilan bugünkü yer…Almisbir Anayasa`sinin tüm getirdiklerini silip süpürerek; demokrasi, özgürlük ilim bilim sanat yolundaki gelisip ilerlemeyi ONiKI EYLÜL devamiyla muhatap sivillesmis ve etrafi cikar düskünleriyle kalabalik BOP cevrim carkina bagli devri daimliliginin kisi keyfiyetine özel ve mahsus; sifira silmis hal ve gidislerinde ekonomik siyasi sosyal kültürel ….her bakimdan tikanmisligin kilitleyip sürükleyen kayit disi kosullariyla, sagliki ve nitelikli tercihini yapamayan bagimli güdümlülük dönüp dolasmakta maalesef.
    Bop güncelli Türkiye gündemlerinde tam da yapilan ve yasatilan bu ve böylesne bagimliliklrinin etiket miktari kadar bile hükmü dirayeti özgür secimi ve özgür iradesi olmayan ( secemedigi tercihlerin tam tersine mecbur ve muhtac ) yoksunluk yasatilmakta ve yasanmaktadir.

    Seyfi Karaca……….Mayis / 23

  • tımarhane duvarı

    15.05.2023 - 19:14

  • tımarhane duvarı

    15.05.2023 - 19:12

    ……
    SONUC ITiBARIYLA SECiMI YAPILAMAYAN KOZMOPOLITiK HAYAT
    ……….
    Sandiklar kuruldu, ortamlar ayarlandi, meydanlar sokaklar caddeler her metre kareye haddinden fazla düsen yoksulluk sefillik acizlik caresizlik ecir kahir birikmisliginden sürüklenip sökün olan tiklim tiklim insan yiginlarini toplayip dagitan siyasi figüranlar görseliyle ve bas aktörleri her biri sahsi menfaatin hic bir seyi daha cok önemsemedigi sartlanmisliga güdümlü ortak cikar ganimetine cökmüs medya tarikat holding mafya banka borsa yagma yikim vurgun soygun talan ve tarumar BOP düzenekli arac gerec ve tezgah sahiplerinin her türlü allem kallem yol ve yöntemleriyle; insanlarin satinalma gücü hic bir tüketim piyasasi BAGIMLILIGINI karsilamaya yetmeyen ve fitiiil fitil süründürerek rezil rüsva hayatini burnundan getirtenlere kosulsuz itaatle kullugun köleligin korkularini kaygilarini endiselerini dertlerini sorunlarini yasayip tüketmekle mecbur ve muhtac birakildigi; herkesin hic kimseyye zerre kadar güven yakinlik aidiyet umut sevgi saygisinin olmadigi yitirilmis degerler toplamiyla tepeden tirnaga bir hayatin ekonomik siyasi sosyal ve kültürel hic bir hayati konu basliginda ne özgür iradesi ne de SORGULAYICI SECiCI akil fikir mantik ilim bilgi bilinc bellek ilgi itibar cesaret yahut duyarliligi kalmamis olan her yönden ve her bakimdan kilitlenmis saplanmis TIKANMISLIGA teslim olmuslugun cehaletle siddetle ve karanlikla beslenen TOPLUMSAL TERCiHi de, ulu ortaliklarda sadece TEZGAHI KURANLARIN istegi ve beklentisini kalici kosullarin SÜRSALTANAT sahibi yapmaya en elverisli bozgun sarmali olarak gecimsiz mutsuzlugun sefil sermayesi olarak kaliyor maalesef.

    Özgür ilim bilim fikir duygu düsünce sanat ve edebiyat özgür toplumu gelistirip büyüttügüne dair Edison`un elbiseleriyle sandalyada anca bir kac saatligine uyuklayarak sabahi ettigi karanligi nasil ki isiga ve iletisim dünyasinin bütün alet arac gereclerini insanliga armagan ettigi gibi, Mikelancelo toz ve camur icinde geceyi gündüze katarken toz kir icinde kuru ekmege talim ediyor camurlu pasakli cizmeleriyle heykeltrasladigi veya freskledigi essiz benzersizliklerin cürük tahtalarinda veya yastigi yorgani olmayan darmadaginikligin icinde uyuyup yaniyordu. Rembrandt, bildigi ve buldugu bütün isik ve gölge oyunlarini en kilcal damarlarina kadar eleyip süzerek herkesin gördügünü sandigi tüm giz ve gizemlerden bilinmez derinligin renklerle sesini ve varligini bulan herseyin yolunu tarif edip seyrini gösteriyorirken ; herseyi kendisiyle özgünlestiren doga tabiat sakinligi huzuru ve dinginliginin insanlik hayati dahil herseye ev sahipligi yaptigi renklerden baska hic bir seyde kendini özgür bulamadigi; ve birgün en siradan insanlarin duvarlarinda resimlerinin asildigi vakit, gecesini gündüze katarak yaptigi - hayati pahasina - isin gercek adresine ulasacagini ilim ve SANAT edinmisti .

    Mikelancelo sair, ressam, heykeltras, mimarli…sanatin yol yordam ilgi ve alaka gösterdigi herseye „ ne is olursa ac susuzluk cabasina dahi olsa seve seve yaparim „ dercesine en son vazife edindigi Vatikan Kilisesi`nin yapim taslagini cizse de tamamlanmis halini görmeden dünyadan göcerken“ hayir ölüm bir son bulus veya yok olus degil, sadece mekan degistiriyor, sizde, sizin icinizde, sizinle yasamaya devam ediyorum „ siirine imza atarak dünya hayatini terketmis.
    „ Kültür- Sanati olmayan milletlerin tarihleri ve gelecekleri de yoktur „ yorum tembih fikir akil irade yetki ve özdeyisi sevgili Atatürk`ün bize biraktigi kutsal miraslarin binlercesinden sadece biridir.

    Sanati kültürü olmayansa, huzuru sevgiyi saygiyi egitimi ilimi bilimi sagligi umudu mutlulugu besleyip doyuran SAYGIN ve ÖZGÜN bir hayatin bütün sosyal siyasal ve toplumsal degerlerini gercekci kalici güclü samimi adil güvenilir yaygin yerlesik kilan ortak paylasimin da vargecilmezi olan SATIN ALMA özgürlügü ve öz güveniyle mümkündür ancak.

    Olmamasi ve yoksunlugu halinde yagma yikim cikarini herseyden cok önemseyen ve öncelikleyen hirsiz haydut harami mafya medyaciliginin serbest piyasasi sorgusuz sualsiz hak ve yekiye sahip ve bütün ihmal edilen toplumsal liyakatsizlik ve kayitsizligin bosluklarina cöker cullanir ve doldurur.

    Dünya eksenli her yerde soyguncu sömürücüleri PATRON TANRISI bilenlerin tüm olumsuzluklari olumluya kutsayip yücelterek, küresel ve yerel es zamanlisi Yapay Zeka algi yönetimiyle ve kör kötürümlülük kulluk köleligiyle irdakten iradeden sanattan bilincten yoksunluk yatalakligina bagimli ve güdümlülügün sürekli kendine yabancilasmayi onur saydirdiklari toplumsal yozlasma kurakliginda ve insanlik cöllesmesinde asil sorunlari yaratanlari cözümün kutsanmis yetkilerle donatilmis ilahi ve soyan sömürenleri de huzurun gecimin güvenin mutlulugun umut kaynagi bilerek kurumsallasmis cinnetin paket programcisi ve hazirdan tüketicisi olmaktan kendini kurtaramadigi sebebiyle..
    Bu yüzden de sorunlari biriktikce toplumsal ayrismayi ve catismayi kimlikler ve inanclar üzerinden kiskirtip körükleyerek sonsuz uyusmaz- anlasmazligin her türlü istismarini limitsiz bir soygun sömürü doyumsuzluguyla harcayip tüketen- siyasetten mafyaya, tarikatten medyaya , bankadan borsaya- topyekün BOP figüranlari orda kurulan ( her defasinda bir yenisine manevra ) siyasi manupulesi ve hilesi bol sandiklasma tezgahlariyla, mecburi tercihini sefaletinin devamliligindan baska hakki hukuku sansi ve imkani olmayan ulu ortaliklarda kalmanin tercihini yaptirtirlar Medyatik afyon aliskanlikli ve özenti tüketimi bagimlisi herkese.
    Sonuc..:
    Sonuc itibariyla degerler yozlasmainin kültür sanat ilim bilim söz hak ve sorgulamasindan yoksun ve yitik; etkisiz yetkisiz sartlanmisliga itaatkar bütün yoksul sefil bakimsiz bagimli acziyeti cekip ceviren soyguncu ve sömürülerin sosyetik fakat kara cahil kokusmus cürümüslügün KOZMOPOLiTIKLIGINDE sayginligi güveni huzuru gecmisi ve gelecegi olmayan sürüncemelerde hep beklentide birakilan hayat, SECiMiNI ASLA YAPAMAYAN insaniyla beraber toplumsal tercihini sefaletinden yana tayin ve tespit etmis gibi KAYIT DISILIGA ( türlü cesit allem kallem bilindik ezber manevralarla ) haciz ve noter edildi.

    Seyfi Karaca………Mayis / 23

  • tımarhane duvarı

    08.05.2023 - 15:06

  • tımarhane duvarı

    08.05.2023 - 15:03

    ….
    CORAK MADİK ve KATAKULLESINE MANUPULE
    ….
    Kimsenin hatası kusuru açığı zaafı düşkünlüğü ve bağımlılık tutkusu birbaşkasınınkini örtüp kapatarak mükemmel kılmayı temin edip garantilemezdi… öyle ya…!

    Çünkü aşk sevgi barış gönüllüsü olanın her şeyi vardır, olmayanların hiç bir şeyi bulunmadığı gibi yokluğu eksikliğiyse varlığına dair duyulması gereken hiç bir kayıp ziyan ihtiyaç değerlilik ve gereklilik yoksunluğu hissettirmezdi.

    Bütün bir hayatın emek zahmetlerle örülüp görülen hak hukuk adalet özgürlük onur kazancı yövmiyesinde bundan yana kişiliği saygınlığı sözü izi yolu eğilimi ölçüsü ilgisi itibarı olmayanlar, hayatın gerçekliğini sorguladığı yüzleşmeye tutunup dayanamayarak kıyassız bir haramiliğe duyduğu gösteriş ve görgüsüzlükle tümden çürür kokuşur yıkılır ve yok olur gider, kalansa her şeyi yerli yerinde aşktır kendini insan değer ve dengesinden bilip inanan sevgiliye.

    Aşka talip ve tayin olana herşey gönüllü müşteri ve hayrandır. Çünkü her şey kendi değerinin farkını katıp çoğaltmaya her şeyin içinde, özel, saygın, denginde, dışında, bir, bütün, içerikli, ilgili, devamlı ve bağlıdır. Yok dese de diyene aldırma, çünkü geceyi gündüze, karanlığı günaydına, limanı denize, yağmuru toprağa, güneşi ısığa, yolu yolcuya, göçü vuslata ve aşkı sevgiye layık ve liyakatli gören bilen kutlu kağnağın sahibidir emeği sorumluluğu esirgenmeden hak edilmiş hayat. Bu sebeple ısrarla azimle inançla ve inatla iradesi hiç bir yapay ve zorba dokunuşlu etkileşime eğilip bozulmaksızın kendini aşka ve insana çağmalıdır, herşey karşılığında fedakarca ve titizlikle gayreti güdülen her çaba.

    Başlangıçta ham düzensiz renksiz çirkin zor güç ve zahmetli görüneni; bakarsın ki sonunda verilmiş emeklerin birini bin ederek eşsiz benzersizliğin inceliği ve zerafetiyle ilgilisini hayretler içinde bırakan aşk sanatı, insanlık deperi ve hoşluk güzellik şahrseri oluverir seçimini sağlıklı bilgili liyakatli sorgulayıcı özgür yüzleşebilen ve özgüvenli yol ve yöntemlerden gayreti güdülen her çaba.

    Sebebiyse ambalajına yahut ihtişamına bakarak kimin nerde ne zaman olduğu veya olmayıp öldüğü değil, yaşadıkça nasıl neyi ne ile değerli kıldığı manur ettiği veya tam tersiyle talan tarumarlar yıkımına değersizleştirdiği noktasında varlık yokluğuyla denk ve eşittir gelmiş geçmiş dün yarın burası ötesi ahir.

    Çünkü aşkla hemhal olanın başkaca fuzuli luzumsuz gereksiz fazlalıktan yedek kiralık yapay soyut aciz bıkkın yılgın sahte artık çöplük sayılacak türden ömrü; ve kahır zehirle meşgul avareliğe ve ölüme tüketilip harcanacak zamanı yoktur. Aşka teslim ettiyse kişi kendini ve kimse kimseyi, herkes birbirine aynı onur kavramlarıyla anlamlı yakın saygın ilgili itibarlı denk ve varı yoğunu hiç bir yoklama ve teselli muhasebenin hesabında olmayacağı kadar çok ve insanlık değerleri toplamıdır.

    Her zorun illa bir aklı fikri yolu sözü kaynağı yöntemi ve çözümü varken; ve çözümü mümkün kılmak varken zora sabit zavallılığa şiddete belaya ihtirasa hırsa hiddete ve acziyete baş vurup, huzuru kaçık, saygısızlığı kepazeliği rezilliği özgüvensizliği kabalığı cehaleti korkuyu şiddeti vicdansızlığı ahlaksızlığı keyfiyeti çürümüşlüğü ve zorbalığı diretip dayatmak; kesinlikle aşktan sevgiden dünyadan duyumdan doyumdan sevgiliden ve insanlıktan habersiz boğuşup depreştiği hücrelerde ölümün kutsayıcısı ve mutsuzluğun esiri olma sebebine köklü kaynaklı ve ilişkindir.

    Çünkü aşktan ve insanlıktan başka ne buldu ve kiminle yahut neyle buluştuysa ısrar ettiği kadar kayıpta ziyandadır hayat ve insan. Aşkla ne kazandı buluştu ve bulduysa da her kişi evvela kendine özgün, topluma insan, aşka sevgili, ömrüne denk, dünya vilayetine onurun ve itibarın örnek timsalidir insan.

    Yalan yanlış kinayen kodlayan ve kutuplaştıran çıkar öncesi göstergeli kumpas ölçekleriyle İyisin demekle iyi, kötüsün demekle de - kuru kurak pohpohlama veya yaftalamalarla - insan olduğundan başka olması mümkün değildir. Herşey çünkü herkesin varlığını tartan ve taşıyan hiç birşeyle saklanamaz gerçeklikle yaşlanır , ölür de….kibiri gösterişi görgüsüzlüğü böbürlenmeyi tamahı sorgulaması ve süzgecinden geçiren ve terketmeyeni insandan bilip saymayan Aşk saygı sevgi ve ötesi hariçtir bu sonsuzluk muhasebesinden .

    O ki, Dünya dediğin yer nihayetinde ispirtolu yahut gazlı parlayışların bile kifayetsiz kaldığı karanlık çırasız çakmaksız günsüz öğünsüz dar eşik çökük çukur bir kabir mezardır , en nihayette eğer ki günde tayinde hırs ve ihtiraslar uğruna birbirini boğup boğazlaşarak kıyameti ve cehennemi çağırmaya çirkefleşerek soysuz bir tükenişe aldanıp kanmayı kurumsallaşmış tüm zor kaba zorba haram rezil ve çirkin olma pahasına ezer bozar harcarsa, zebaniyle soyka meram makam kimlik ve sıfat değiştirmiştir azgın sapkın devir devran.

    Çünkü ben oldum bittim tamamım benden gayrısına hacet gerek luzum yok diye büyüklenene, her zaman için tepeden bakacak biri veya bir durum mutlaka olacaktır. Çünkü büyüklük taslayarak spna yaklaşan hayatın yaşayacak hiç birşeyi kalmamıasına aşağılık seviyelere düşer ve küçülür. Çünkü bu yaklaşımın olduğu olacağı vardığı varacağı yer çukuru sapasağlam ölümdür.
    Bir fikir ya da akla vicdana hukuka hakka dayalı bir iddia hiç bir zaman son halini almaz . Oraya katkı sunan boşluğu tamamlanmak çabasıyla değer katan farkıyla gelişen değişen büyüyen veya küçülen her etkileşime - gerek eleştirel gerek kabulü savunan- karşı duyarlı ve açık fikirli eklenmeler olacaktır mutlaka.

    Sanal endüstriler, hızlı değişim dönüşümler kulu köleliğinin ilişkisi ve iletişimi çölleşip çoraklaşan yitiklik eziklik çaresizlik yoksunluk hiçlik anlamsızlık değersizlik kayıtsızlık liyakatsizlik yalnızlık ve ilim bilim kültür sanat mahrumu- kısa cümlelerle ancak ve semboller imgeler simgelerle daha çok - dayanıksız ve tahammülsüzlüğü idare etmeye şartlı koşulluluğun ne denli üretilmiş insan tipini harcayıp kullanacaklarını çok iyi bildikleri için, hiç bir kayda değer emek zahmete yanaşıp girmeden ölüm çukurunda debelenen insan yığınlarını kendi gönülleriyle teslim oldukları güdümlü bağımlı cinnet pazarını yönlendirip yönetmektedirler. çünkü…

    Tüketim piyasasının zaafiyetleriyle cebelleşen insan ölümleri üzerinden - her kişiyi vadeli sürelere bağımlı kullanım piyasası ürünü olmanın dışında hatalı kusurlu insan borsası deposu hurdası sayan- güç ve otorite sahibi haramileri patronvari tanrılaşmaya gösterişli ayrıcalıklı servet saltanat güç ve imtiyaz sahibi yaparak tüm diğer arta ve ortalıkta kalanları yalnız yitik kayıp duygusuz felsefesiz sorgulamasız iradediz aidiyetsiz liyakatsiz etkisiz yetkisiz eğitimsiz tahammülsüz kimliksizliğe mahrum koyan kıtlık kıran yarışlarda tezgah müsveddesi olmaya mahkum ; yozlaşmaya fit; gazaba azap; çürümeye mecbur; cehalete müşteri; itaate tabi; mutsuzluğa esir ; ve kolayca ezilip sömürülmeye düşkün, aciz, kimsiz kimsesizliğin kulu kurbanıdır artık ve gayri safi yapay zeka morgunda doğup ölerek kendini ıspatlayıp alım satımlık etiketiyle ödelen insan .

    Bu ve benzerin bop sicili sabit har hur kavşağında ; ve avar zavar yekün hasılata talim esaslı çürüğün bir fiske sağlamını seçme ikramiye ve tezgah döngüsünde hem bariz hem bulanık belirsiz kendiliğinden saçılıp görünen o ki..:

    Bir şey daha var ki ..somut yaşam gerçeklerine bağlı etkin yetkin bilgin yetişkin ilgili duyarlı deneyimli sorgulayan ve yüzleşebilen zenginlik ve olgunluktaki özgür Sol düşünce ve eylemcilerinden kimseye zarar gelmez. Olsa olsa kendi kendilerine karşı hizipleşmeyi doğuran be doyuran dogma saplantı inat hırs yarış döğüş kavga ve çekişmelerinin kısır döngülü dar alanlaşmalarına kapılmışlıktan kurtaramadıkları halde kendi kendilerine kıran kırana ve hatta birbirlerini ufaltıp yok edecekleri ölçüde zarar ziyan verirler.

    Tüm dünyada Sol” un yenilgilerle geri tüm eylem ve söylemlerinin dönüşümler kazancına yazıldığı ve deneyimlediği yenilgilere sürekli yenisini ekleyerek yazgısı hiç değişmeyen bağnazlığı tecrübe ettiği sosyal ekonomik ve siyasal çalkantıları en nihayetinde belirleyen ve yöneten güce ve otoriteye hakim yayılmacı işgalci ve sömürgeciliğin emek sermaye çelişkisini yahut sınıflar arası çıkar çatışması ve çelişkilerini bilhassa etkileşim bilişim sanayi ve teknoloji araç gereçleriyle aklı fikri iradeyi eğitimi özgürlüğü hukuku dili sanatı kültürü ilgiyi ve iletişimi kolayca yönetip yönlendiren TÜKETİM BAĞIMLILIĞI esaretine mecbur ve muhtaç kılarak her türlü toplumsal refleksi tutarsız, duyarsız, tepkisiz, içeriksiz ve işlevsizliğin kulu kölesi ve güdümlü kalabalıkları halini aldı insanlık. Yapay Zeka Çağı itekleme ve tetiklemesiyle de hızına -gündemine yetişilmez insanlık ölümüne erişti haraç buradan köklü kaynaklı mezat kıyamet.
    Türkiye Sol’ u da haliyle tüm Dünya eşzamanlısı iletişim ve etkileşimine bağlı olarak- her yönden gelişimini tamamlamamış uluslararası sömürü çevrim çarkına bağımlı yarı sömürge konumunda olma extrasıyla bütün etkileşimleri daha da baskın etkin ve yoğun yaşayarak- inanç ve kimlik istismarcılığı temelindeki ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, gerici ,sefil, yoksul, şiddet, nefret, özenti, yozlaşma , çürüme, yağma, yıkım ve gösteriş bağımlı güdümlülüğünün kulu kölesi olmuşluğu tüketim afyonlarıyla her gğn algısı iletişimi güncellenen Bop plan ve projeleri kapsamında Sol; artık kurulu tezgahtaki PEKKA kiralık katilliği boyunduruğuna tutsak ve Kürt Meselesi söylem laçkasına vitrin aksesuarlığı etmekten başka hiç bir özgür iradeli etkinliğin sahibi değildir maalesef. Sağ ise oldum olası haydut garami çevrim çarkının ittifak işbirlikçisi ve yağma yıkım ganimetine ortak Bop seyrü seferler BODYGARDI’ ydı zati.

    Pekaka ise sol jargonlu bütün söylemleri çarpıtıp çalkalayıp kullanarak tanım ve değerlerin tamamen içeriksizleşmesini ve yozlaşmasını sağlayan; ve Sol ile uzaktan yakından ilgisi alakası olmayan gericiliğin ve yobazlığın uluslararası hesap kitap muhasebe marabalığına bütün kirli katil ilişkiler ve İşler uşaklığını foto modellenmiş ve formatlanmış; kimliği belirsiz kundakçı şarjörün kürt meselesi başlığıyla her kahpeliğin buyruk beklentilerini harfiyyen yerine getirmeye özenle ve bilhassa proğramlanmış; kafatascı, ayrımcı, bölücü, fırıldak, oynak, ırkçı,edilgen ve etnik faşist bir manyaklığın döl ve tohum yatağıdır.

    İhanetti, ihmaldi, istismardı,madikti, maddeydi,manaydı,haramdı,talandı, tehditti, korkuydu, dayatmaydı gibi ve benzeri ilkesiz kuralsız keyfiyet sultası haramiliğinin doğruyu yanlışla itibarsızlaştırma ve çarpıtma manupulesinde yıllar yıllı süreçlerini yatay dikey veya üst üste her durumda sorun dert bela ve sefil iflaslar biriktiren; ve üstüste çıkmaz çözümsüzlükleri yorup yığmakla dünü olmayan geleceğin Bop devre mülküne her türlü soygun sömürü suikast sabıka ve tecavüzlerini yerleşik yaygın ve kanıksanmış kabule dair yozlaşmayı çürümeyi kaygıyı kopukluğu ayrışmayı şiddeti kültürsüzlüğü kimliksizliği kayıtsızlığı güvensizliği kahrı kuşkuyu endişeyi fırsatçılığı bencilliği günlük tüketimin vazgeçilmez bağımlılık hammaddesi haline getirerek kendi kaderine terkedilmişliğin faili bilinen haydut haramilerinin tüm toplum ve ülke katında tamiri tedavüsü hayli zor işlenmiş derin travmalı yaralar ve izler bırakmanın devamlı ölü yaşam döngüsünden kışkırtıcı körükleyici kaynağını sağlayan…

    Bu hali ve yönüylede bop koalisyon kapsamında fethul metal, akepe, hizbul , mehepe giller ve gibilerin şahsi çıkar ve menfaatleri uğruna bütün değer birikim kazanım ve kutsallara kendi sahtekarlık istismarlarını perdeledikleriyle birebir farksız, ortak, ittifak, destek, dayanak, özdeş ve aynıdırlar.

    Evet… Bop kalıplı özel kitle ve kütle çıkarını gözetip doyuran ve çoktan beri harama verane talana iflasa iltica işgalciliğine ve cehalete ve gericiliğe ve keyfiyet zorbalığına cüsse celse künye makam ve mühür sahipliği yapan kokuşmuş çürümüş diyasi menfaat güdümlü bünyede değişim mutlak kesin ve şart.

    Şunun şurasında sandıkların dolup açılmasına üç- beş gün kalmışken sorgusuz sualsiz beyliğim beylik sür sefasına ve güç gösteriş keyfiyetine hükümranlığı değişmez “ biz burdan gidersek herşey tufandır “ anlayışını empoze edip korkusunu salmakla her yolu mübah sayıp deneyerek; toplumuna olan inancını saygısını ilgisini itibarını yakınlığını sevgisini samimiyetini sorumluluğunu yitirmiş ve hayata olan gerçeklik duygusunu çoktan koparmış uzaklaşmışların ebedi seçkinlik hükümranlıkları daim devranı olsun isteğine kışkırttıkları tezgahta, kuklası çeşidi bol şiddet eylemleri ve bozgun provakasyonları labaratuarlamalarına rağmen…

    Böyle olmakla beraber hak hukuk samimiyet bazında yapılacak olan- yapılması umulan - inanılır güvenilir gerçek demokratik samimi - seçim sayesinde toplumumuzun hiç bir zaman olmadığı kadar önemle kendi kaderine dair vereceği karar; hiç kuşkusuz ve elbetteki her ihtimal türlüsünden değişmez sonucuna katlanacağı veya layık olduğu ödülünü alacağı her ihtimal dahilli, iadesiz taahütsüzlüğün jetkargo müjdesi niteliğinde olacaktır.

    Şimdiden saygıdeğer toplumumuza ve sevgili ülkemize hayırlı uğurlu olsun dileklerimle.

    Ben mi..? Cemal Süreya şahsına mülk olan ve bugünün Yapay Zeka insan tipini kundaklayarak sanat - edebiyat alım satım piyasasında sürekli ölü bir insan tipi döngüsünü üreten özenti Şair yazarcılığını top yekün tutsak alan çamur çaylak ve saçma sapanı İKİNCİ YENİ’ yi deşip didikkeyrcepim sıradaki yazıda. Oradan bağımsız bitişik ve ilaveten de ‘Nasipse’ eğer giden yıllardan taptaze kalma biraz kapadokyada bozkır bağı göresime geldiği , biraz Ege kara yeli biraz Akdeniz meltemi biraz Doğu- Güneydoğu orta batı anadolu hoyratına Karadeniz hırçını tuzlu deniz …ya bismillah ya nasip işte, yaa nasip..!

    Seyfi karaca…... Mayıs/ 23

  • tımarhane duvarı

    19.04.2023 - 14:12

    ……
    HARAM VIRAN UYUSTURUCUYA TAV ve TALiP OLURKEN ALMANYA 2
    …….
    Kanun kaide usül adap ve kurallarini kendilerinin belirledigi süper marketlenmis alim satim borsa ve piyasalarinin miktarina ölcüsüne vadesine gecerliligine kabulüne pazar dolasimina tezgah cazibesine veya toptan hic yerine konulup hepten yok saymalarina soyan sömürenlerin sartlayip kosullandirdigi ZORUNLU TÜKETiMLERiN vitrinleyip modelledigi INSANCIK morgunu yasiyor ve yasatiyoruz artik.

    Ilimin bilimin egitimin ulasimin sagligin gidanin güvenligin inancin itibarin hukukun tüm SOSYAL ve toplumsal alanlari yagma -yikim haramiligi keyfiyetine ÖZELLESTiRiLEREK kamu yetkisi ve otoritesini bütün hak irade dirayet karar kanun düzen yaptirim kaynak kurum birim ve imkanlariyla soyan sömürenlerin sinirsiz sorgusuz ayricalikli ve seckin imtiyazliligina SÜR SALTANTLIK mülkiyeti olarak cullanip cökmeyi kaniksayip kabul gören Cikar Güdümü güruhu ve LiYAKATSiZLiK HÜKÜMRANLIGI, kendinden baska hic bir farkli yasam talebine bildirimine ve beklentisine karsilik vermeyen kurdugu ve hükümranlik sultasinin zenginlik sermayesi bildigi baski korku dehset sefalet yoksulluk caresizlik cahillik acizlik zorbalik siddet nefret ayrisma catisma haram talan vurgun aykiriliklarini dogal olagan tekdüzege sinmis susmus kalabaliklar yiginini depolayip kullanim ihtiyacina göre sosyal facia dogum ölümlerini güncellerken, celiskilerin sorunlarin kendi kaderine terkinde cürüdükce catirdayan kendi kacinilmaz sonunu da beraber ve birlikte örer ve örgütlerler.
    Ki , evet…iradesi yetkisi akli fikri duygusu deneyimi algisi duyarliligi hayali egitimi degeri birikimi ve katilimciligi özgür ve özgün etkinlikte olana hayat tabiat ve insanlik; sürekli iyiye ve güzele dogru DEGISKENLIKLERIN sahici gercekci saygin ve onurlu bir parcasidir.

    Fakat kendini kul kurban görenlerin keyfiyet sultasina amade ve hic bir itiraza tepkiye duyarliliga düsünceye duyguya sanata kültüre ilgiye ve iletisime iradesi ve dirayeti yrtmeyen her emrivakiligin bagimli güdümlüsü yapay ve YAPMACIK ( yapay zeka cagi msterisi ve tüketicisi ) insan modelinin hic bir etkin yetkin kimlik ve kisilik bildirimi yoktur. Tam aksine tüm bunlardan sirayla dagilmis dönüsmüs baskalasmis ve bozulmus ; özendiggi imrentilere benzesmeye direncini bagisikligini aklini cesaretini tecrübesini sorumlulugunu bellegini zekasini samimiyetini terketmenin ve vazgecmenin kulu kuklasi olarak, harcayip tükettigi ve harcanarak tükendigi piyasa pazarinin istismarina soygununa tecavüzüne sömürüsüne hirsina yarisina uygun ve elverisliligin dürtü güdümlerini, algi yönetimlerinin ve afyon bagimliliklarini tümüyle kaybedilmis bir hayatin insanlik ölümü olarak kusursuz ve mükkemmellige mezun olmaya calisilir.
    Ekonomik kazanim ve birikimlerini sosyal siyasal felsefi yahut kültür-sanatsal erisimlerle gelistirip büyütemeyen hic bir ilerleyisin saglan dünyali ve toplumsal dayanakli alt yapisi yoktur. Ve üste süslü gösterisli tabakalasarak zümrelenen veya siniflanan cöreklenmis cullanmis imtiyazci ve ayricalikli güruhun yagma yikimlar faturasiyla boyanmis bezenmis ve kendinden baska hic bir hayat gercekligini göstermeyen dünya gercekliginden kopuklugu tayin ve tespit ettigi LEVHA BILDIRiMLERi`nin asla yalanci mumlarin bile göz kamastirdigi zifir zindan karanliklar ötesinden ve ilerisinden ( ilkel bencil bagnaz yobaz tahammülsüz doyumsuz saplantili kindar kutuplayici ayristirici gerici zorba dikta cag ve insanlik disi ) inanilir güvenilir gercekligi ve devamliligi yoktur.

    Bu bakimdanda erteledigi öteledigi görmezden geldigi baskiladigi yok saydigi ilgisiz ve duyarsiz kaldigi bütün sorunlarla BAGIMLILIKLARIYLA UYUSMUS KANIKSAMIS toplumsal sinmisligin ve suskunlugun yaygin yerlesik düzenine hayat pahaliligini artik kimsenin kontrol edip sorgulamadigi; devlet kurum birim imkan ve yetkilerini bütün soyan sömüren patron tanrilara özellestiren zorbaligi hükümdak ve hakim kilarak sefaleti cehaleti zavalliligi rica-minnet mutluluk dilimleri umudu ve hayaliyle topyekün insanligin YAPAY ZEKA CAGI mezarligina depolanip defnedildigi…
    Nitekimde ve diger taraftan demistik ki…:
    Böylelikle artik hayatin bütün alan birim kurum iliski ve iletisim alanlarinda sürekli patron tanrilarinin kosulsuz itaatine kul köle yozlasmayii yitikligi ezikligi yoklugu ve yoksullugu artirarak fiyatlarin kimse tarafindan kontrol etmedigi sinirsiz sorgusuz BAGIMLILIKLARIN daim devran düzenini saglayan; soyan sömürenler toplami banka, borsa, mafya, holding, medya menfaat ve ganimetine YABANCI DÜSMANI Hitlerciligi Demokrasi oynatan dükkanin ortak serviscisi de yaparak bütün sosyal siyasal ekonomik ve kültürel cöküsün kusursuz istismarini örtbas etme afyonculugu yapma yol ve niyetinde; -tipki adaleti özgürlügü egitimi esitligi insanligi ve insanlik degerlerini düzen haydut haramileri hesabina yerle bir ederken karakterinin geregi evlerinde insan yakan Nazi`leri alttan alta fonlayarak yangin bildirme aletlerini care gördügü gibi- somut sorunlarla ugrasmak yerine IRKCILIGI ve yabanci düsmanligini kiskirtip kudurtan vitrin camindan; hem SAGLIK hem de TARIM BAKANLIGININ ( Lauterbach- Cem Özdemir katkisi talimati takdiri tertibi ve el birliginin ) özel tanitimlariyla kendi kaderine terkedilen toplumsal mutsuzluk ve memnuniniyetsizlige tam tesekküllü tepkisiz iradesiz ve itirazsiz kabulün hükmünü dayatarak, toplum genisligindeki herkesi baskilandiklari sorunlar sarmalina UYUSUP AFYONLANSINLAR operasyonuyla, diger benzer YUROP ülkelerinde mevcutlu labaratuar calismalarini özenen marifet aktarim nispetinden, UYUSTURUCU üretme ve kullanma serbestligini özel kanunla serbest kildi Almanya .
    Diger taraftan ve nitekim…:
    Türkiye özelindeyse zaten trafik bu ve benzerlerine hepten tümden basina buyruklugun yol hat serit güzergah ve keyfiyetine bagli, viziiir vizir haram viran narkotik butik yesil isiktaydi zati .

    Nitekim de ve diger taraftan…:
    Ve ebediyen INSANDAN sonraya-erteye tehirli burada, inancinin itibarinin kisiliginin ve kimliginin bütün özgün degerleri durumundaki sonsuz yenilgi ve kayiplarla degersizlik yetersizlik muhtaclik hiclik eziklik madurluk örenlerini ve acziyetini büyüterek sürekli eksilen ve bozulan yoksunlugun kokusmus cürümüs ölümcül katman ve kabuklarina susup sinen; ve kendine patron tanrilasmis haydut harami buyruklarinin olumsuzluklar külliyatiyla doyup beslenen yilgin yorgun kacak bitik soyulmus sömürülmüs korku kahir ecir cile eziyet delik desiklikler hücresinde ve siddet sarmalinda; saniyelerle depresip oynasan her yamadan sökülmüs dikilmis karma karisik his duygu ve duyum savruluslariyla, REKLAM dakikalari kadar bile degildir gerek yilda bir bayram sevinci gerek günlük gündelik mutluluk ihtiyaci harap viran olmus insanlik ölümünün.

    Seyfi Karaca………Nisan / 23

  • tımarhane duvarı

    09.04.2023 - 14:59

  • tımarhane duvarı

    09.04.2023 - 14:56


    TÜM GELMIS GECMISIMIZE SEVGI ve RAHMETLE 3
    ….

    Toplumlar: ürettikleri ve üreterek, aklin fikrin mantigin vicdanin bilginin sorumlulugun azmin liyakatin emegin hakkin hukukun dünya hayatini harmanlayip yordugu yol yordamlari sayesinde sorgulayarak yüzlesebilmeyi önceleyen cikarimlarla sahip olduklari zenginlikleri kimsenin kimseye hic bir ayricalikli ve imtiyazli TANRISAL ÜSTÜNLÜK taslamadigi ve güce gösterise tapan sahsi cikar keyfiyetini buyurma menfaatciligine tamah etmedigi ORTAK YASAMIN onuru iradesi paylasimi dayanismasi sanati cesareti ilimi bilimiyle, inanilir güvenilir saglamlikta ve gerceklikte sürdürülebilir hayatin deger kiymet verdigi özgür yasamina ve özgün insanina kavusup özdeslesir.

    Bütün bunlarla ve böylelerine ilgiden itibardan kesilerek, hayatin dogal akisli siradanligi sirasinda olup bitenlerin her firsati ganimete dönüstürme icgüdüsel bozukluguna insanliginin ve kisiliginin sinandigi her inanmayip sapma ve SAHTEKARLIK göstergesiyle `Ne istediniz de vermedik ` Dinler Arasi Diyaloglu Ilimli Islamciligin allem kallemlerine -birlikte ve beraberce kurgulanip ittifakcisi oldugu haydut harami hainliginin yagma yikim ortakligiyla - ALGI YÖNETMLi tüketim piyasasi marketinde toplum itibar inanc ve degerlerini BABALAR GiBi SATMAYA DÖNüK istismar piyasasinda BOP KARARGAH MERKEZi kivirir cevirirler. Orada, ayni istismarin ülke degerlerini ve ortak yasam birlikteligini dillendirdikleri degerleri itibarsizlastirarak mayinlamaya dair özel projeli siparislere hususi yapilmis ayarlanmis kiralanmisliklar arasinda sarayli villali gösteris ve görgüsüzlügün menfaat cikarciligi ekseninden ACILIMLAR üstüne ACILIMLAR kumarhaneleyen - dinsizlestirme ve kimliksizlestirme bop atölyesi calismali - PEKAKA ekip ve ekipmanligi da vardir.

    Sonra devletin toplumun ve ülkenin bütün imkan yol kanal ve kaynaklarini dayanip desteklendigi uluslararasi PATRONTANRILAR ve YERLI ISBiRLiKCiLERi sayesinde topyekün ele gecirip hic bir itiraz tepki akil fikir inanc duyarliligi kalmama paghasina herkesi bagimli muhtaclililigi oraninda güdümlü uyumlu kalabaliklara dönüstürdükten sonra cullanip cöktükleri ganimeti kirisamadilar, parcalayip bölüsme sirasinda birbirine dünyayi dar ettiler. Fakaaaaat..hani can cikar huy cikmaz. Hicbiri -ne Bop müdürü ne yagma yikim projeli ortak ittifakcilari – ülke hangi dert sorun facia yahut felakete tanik olur veya sürüklenirse sürüklensin zerre kadar dertlerinde umurlarinda olmayarak SARAYLI ViLLALI görgüsüz ve gösterislerin sür sefasindan vazgecmeyenlerin kendilerini herkesin ve herseyin yetkisine ve hakkina sahip insanütü ilahlik taslamalariyla birlikte; kurulduklari ve kodlndiklari ajandada her türlü toplumsal savrulmayi ve siyasi türbülansi kollayan acik gedikten sahneye sürülecekleri firsatlari ve güncellenmeleri kollamaktalar.

    Ne demistik…Elli Dört Farz…her ücünden biri hakka hukuka adalete riyaya ve emanete hiyanete haysiyet ve hassasiyet göstergesi olmayanlarin istismarci ve sahtekar sayildigina dikkat cektigi; Islam Dini`nin Otuz Iki Farz`inin da özüne esasina topraklik ettigi; ve en önemlisi hic kimsenin diline ve kostümüne dolayip gösterdiginin özel mülkiyeti olmayan; hepimizin ortak kimlik ve toplummsal degeri oldugu …

    Istismar edildikce üretmeyen ; ve elde olani satarak issizlik yokluk yoksulluk kayitdisilik haydutluk haramilik gibilerin dogurdugu siddet ayrisma ve kutuplasma sarmalinda cehaleti korkuyu acziyeti ve zavallililigi MEDYATiK AFYONLAMALARLA toplam yasamin yaygin yerlesik kokusmasini yozlasmasini yikimini cöküsünü ve cürümüslügünü herkesin herkese bilenen kayitsiz ilgisiz itibarsiz ölü hayat döngüsüne -körlük sefillige sorgusuz sualsiz kabulün -kul köle olmalari artirip cogaltigi…

    Ve tüm bunlarin islamiyette yeri günü kitabi kaydi oldugunun iddasiyla ; Dalga mi geciyorsunuz siz bizimle beee…! Ha dalga mi…?!

    Onca ayet; Yüz ondört Sure ve her birinde hayatin her hassas dengeli somut gerceklige dayali konu basligini sorulan her baslikta ve özellikle hak hukuk adalet inkar istismar riya yalan talan vurgun soygun haydut hainlige dair binlerce DiNi BUYRUGUN oldugunu size mi soracaktik ha…! BOP sür saltanat ekip ve takimlari durumundaki…size mi..! Sizin mi tekelinizde bu toplum. Sosyal siyasal ekonomik kültürel degerleriyle ve inanciyla, sizin mi kurgulanmis projelerin yerlisi gibi gösterilenleri olarak sizin mi …mülkiyet özeliniz sandiniz gelmisten gecmise tüm insanlik degerleriyle miras olan varlik dirlikte nemiz varsa özümüz sözümüz onurumuz itibarimizdan bilip inanarak yasadigimiz.

    Gidin bakin...
    Al.i Imran 161 :
    „ kim devlet millet toplum mülkü olan emanete hiyanet ederse, kiyamet günü hainlik ettigi seyin günahi boynuna asili olarak gelir. Sonra herkese hakettigi hüküm asla affa ugramaksizin tastamam verilir „
    Araf 31 :
    „ ey adem ogullari ibadetinizde tertemiz olun. Güzel elbiseler giyin, yiyin icin fakat asla israf etmeyin ( yani itibardan tasarrufa gidilmez ayagina gidip yalana yanlisa yatmayin ) cünkü Allah ( gösterise kibir düskünü ) israf edenleri sevmez.“
    Arf 199 :
    „ sen af yolunu ( baris ve sevgiyi, ebedi kinayeligi degil) tut, iyiliggi emret ve CAHiLLiKTEN ( sormayi yüzlesmeyi bilgiyi akli vicdani esas kil ) yüz cevir.“
    Enam 38 :
    „yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve gökyüzünde kanadiyla ucan kuslarin hepsi ancak sizin gibi topluluklardir ( tüm canli cansiziyle essiz ve güzel olana anlam kiymet ve deger vermekle mecbursun, kafana buyruk yakip yikip yoketmeyeceksin dünyayi „
    Nisa 135 :
    „ ey iman edenler adaleti titizlikle ayakta tutun .Kendi babaniz ve akrabaniz dahi olsa sapmalari halinde ALLAH icin dogruya sahitlik edin. „

    Ve kibire dair, ve gösterise dair ve sahtekarliga dair ve fitneye dair ve ikiyüzlülüge dair ve ihanete dair ve ISTISMARA DAiR ve her buldugu firsati sahsi ganimete cevirme küstahligina, ukelaligina, ilahlik tanrilik taslamaya ve SIRK KOSMAYA dair her surede onlarca satir, saymak ve yazmakla bitmeyen nice ve her ayette binlerce vurgu oldugu yazdigi halde.

    Bop yagma yikimciliginin tesis olup kendine göre ülkeyi devleti toplumu inanc ve kimlikler üzerine cöküp cöreklenerek sorgusuz sualsiz güdümlü itaatkarligin kolayca elde edilir cehaletini korkusunu ve acziyetini kutsayan sekilsel soyut sahte ilgisiz alakasiz gösterimlik ve kostüm nitelikli BOP ayar üzeri ISTiSMAR düzenciligin uydurdugu sahtekarliga kendini ilah kilmaktan baska kimligimizde degeri ve yeri olan ISLAMIYET`le asla ve kesinlikle uzaktan yakindan hic bir ilgisi alakasi yoktur.

    Bu bakimdan bir kez daha önemini tekrarla huzurunu degerini kiymetini tekrarla;, yoksa eger kuru yerlerde, bulduysa da hayatina evine odasina cardagina odasina barkina örtmesine tandirligina serili minderlerde yahut hasirlarda inandigi gibi kiblesine dönüp ibadetini yaparak insanligii bilgiyi beceriyi tüm emek kültür ve inanciyla bize miras birakan kutlu gecmisimize bir kez daha rahmet hürmeet takdir ve sevgiyle.

    Seyfi Karaca……….Nisan / 23

  • tımarhane duvarı

    08.04.2023 - 19:43

  • tımarhane duvarı

    08.04.2023 - 19:41


    TÜM GELMIS GECMISIMIZE SEVGI ve RAHMETLE 2

    Günlük aylik haftalik veya senelik her saniye keyfiyeti gösterisi görgüsüzlügü bencilligi acimasizligi yobazligi ve doyumsuzlugu artan talep ve htiyacina göre ellidört farzi bir kenara birakarak veya ihtiyac durumunun gereginde islevsiz iceriksiz kilan istismarciligin egim bükümlerinde sahsi menfaat uyduruk güdümlülügü buyruklari halinde terzyüz ederek kendine insanüstü yücelik, ilahlik, rakipsiz rehberlik ve her sorgu yargidan her durumda muhaf, tüm yapip isledikleri yalan haram yanlislar külliyati dahi olsa tanrilastiran essiz benzersizlik sifatlari yakistiranlara hic bir saygin durusu tepkisi ihtiyati ve giki bile cikmadan- toplumsal degerlere verdigi yikim yagma zararlariyla vadeli pilanli projeliydi bop.

    Soyut sekilsel gösterise dayali döseli tezgahlarda sürekli ilgiden bilgiden casarettten sorumluluktan özgürlükten akildan fikirden düsünceden duygudan haktan hukuktan huzurdan ilimden ve sanattan kopup kesilenlere duyarsizligi yozlasmisligi kayitsizligi ilisizligi ve iletisimsizligi bütün kokusmus cürümüs acziyetle bogup bunaltarak topumsal direnci ve sosyal bagisikligi uyusturup itibarsizlastiran issizlik yolsuzluk yoksulluk ve siddet sarmalinda yagmalanip yikilmis enkazlar ve felaketler silsilesinin kiyamet cöküntüsü altindaki acisini kederini örenini ve ölüsünü toplamakla can ceisen azaplar icinde kivranirken toplum, sarayli -villali sofrasinda yok yok iftar sofrasi görgüsüzlügü ve gösterisinde hic bir taviz vermeyerek inanci itibari `seccade `secim propagandasina alet ve ayar etmek; kisinin inandigini idda ettigi degerlere nerde nasil zarar verdigine dair hic bir haysiyet ve hassasiyet göstermedigi gibi; sanki Simbad`in ucan halisiymiscasina üstüne bineni her sekil keyfiyet buyruguna dayali ve her ne vurgun soygun yagma yikim mütahitligi islerse islesin ahiretteki yerini cennet olarak garantileyen mucizevi vasita olarak sunmak; insanlariyla ELLIDÖRT FARZIN hic bir yerinde yazmayan dininden inancindan bi haber kafa bulup ahmaga saymaktan baska birsey degildir. Cünkü bu özü itibari esas maddesi ve hakikat manasiyla DiN; kisinin sahsi cikar keyfietine göre egilip bükülebilen istismar aygiti ve hükümranlik olgusu degil; ISLAMIYET`in ön gördügü ELLI DÖRT FARZIYLA inandigi gibi yasamanin TAKVASINA; yani teraziyse dogru tartan aynaysa gercegi gösteren ve sorgulayan yüzlesmesine tabi ve sorumlu insan degerliligine kefildir.

    BU bakimdan yoksa eger kuru yerlerde, bulduysa da hayatina evine odasina cardagina odasina barkina örtmesine tandirligina serili minderlerde yahut hasirlarda inandigi gibi kiblesine dönüp ibadetini yaparak insanligii bilgiyi beceriyi tüm emek kültür ve inanciyla bize miras birakan kutlu gecmisimize bir kez daha rahmet hürmeet takdir ve sevgiyle.

    Seyfi Karaca…….Nisan / 23

  • tımarhane duvarı

    07.04.2023 - 19:49

  • tımarhane duvarı

    07.04.2023 - 19:48

    ……
    TÜM GELMIS GECMISIMIZE SEVGI ve RAHMETLE
    ……
    Ciliz dereler hayatin yokus yüzünden birbirine karisarak, bir tutam Hitit- Firig insanlik özgecmisini gelip gidisleri hic bitmeyen SIGIRCIK SÜRÜLERiNiN ugrak yeri oldugu bahar percemlerinden harman yiginlari desleleyen güz dönümlerine durup dinlenerek; Höyük`teki toplanmis bulutlarin tarlalara, bahcelere, derelere, baglara dönüp dolasan hayati doyurup suvarmaya sögütler ve kavaklar boyu suyun ÖZÜNÜ cekiiip götüren ASK PAZARI ve dünya hikayesiydi.

    Gündüz gözüyle yüküne sardigi yagmur sagnagina dügümlenip kararan göklerin musluklari, mayis gelinceye kadar erimesi bitmeyen karlarla Gök Kuyu`ya, Örtülü`ye, Tapanli`ya….süzülüp kivrilan yol ve izleri ardinda birakarak; nohutmus, hespirmis, baklaymis, bugdaymis, figmis, yulafmis…

    Gürül gürül yagan yagmurda coban tesslerinin ocak kurdugu kumdan kayaclarin cardaginda essiz bir resitalin bestesinden calip söyleyni dinleyen; ve her kuzuyu oglagi koyunu düveyi danayi nasildir huyu suyu, tipki vakti gelince savrulacak tiga hangi vaktin rügaridir bilip belledigi gibi,güttügü sorumlulugun kitabindan okur bilirdi kendine etraf kainati insan.

    Yazin bir günü köyün dolmusunu kacirmisim. Kuscu`nunkiyle gittim. Irmagin ötesine gectim. Bizim baglara varinca Rahmetli Dandik Hacemmi, sepetlere bagdan bostandan ne dilediyse doldurmus, üstünü bagy yapraklariyla örtmüs, esegin üstünde de kendi. Konusa konusa Kara Siyid`in bagina varinca `namaz vakti `dedi . Indi, oradaki düz bir yerde topragi birlikte kabaca ayaklaimizla caldik ettik . Teemmümlendi ve namazini kilip duasini ettikten sonra O`nun herzamanki doyumsuz sohbetiyle konusa gide yokustan bayirdan köyü varmis bulmustuk. Mekani cennet olsun rahmetlinin.

    Hani Seccade`siz olmaz miymis neymis…!? Ister seferi olsun ister yolculuk, sekilsel bahanelere DiN ISTISMARCILIGINI meze yaptiktan sonra; ve her türlü haram hirsizlik yolsuzluk firildaklik güvensizlik döneklik bencillik acimasizlik gösteris ve görgüsüzlügü Din basligi altinda tedavüle sunulurken ;Dandik Hacemmi oraya topraktan baska hic bir sey sermemisti. Ne yani kabul degil mi hak katinda Rahmetli simdi.!? Ne yani Elli Dört Farz…hic kimsenin özel ve tekel mülkünün olmadigi Tüm gelmis gecmisimize sonsuz sevgi ve rahmetle.

    Seyfi Karaca………..Nisan / 23

  • tımarhane duvarı

    06.04.2023 - 15:24

  • tımarhane duvarı

    06.04.2023 - 15:22

    ………
    TÜNELiN ÖTEDIYAR UCUNDAN
    ……
    Tünelin diger ucundan beri tarafa
    Dogum sancisindayken kundaktakini hastahanede birakip kacarcasina
    Ulu ortaliklarda terkedilmis kimdir güzel, güzel olan neresi meselesini
    Taaaa estetik cerrahlara para karsiligi pazarlayarak kötü yollara düsen ilim
    Bilim
    Sanat
    Estetik felsefe ve edebiyat
    Günümüz acik artirmali ve daha cok ödeyenin kapi kulluguna kelepir
    Piyasa pazar komasina girmeden önce..
    Plansiz programsiz ama tertipli düzenli araliklarla
    Gecici süreligine üstünü basini ve kirli camasirlarini tek ayak üstü dumaya
    Caddelerinki simsiah
    Taksilerin rengi halen de sapsari
    Cünkü cekirdegini kirarak tohum toprak
    Ekmegini asktan ve sevgiden cikarmadikca adini koyamadigi dönüm noktasini
    Kelebek camli,
    Arkak koltuklarinda hayatin
    Gecis güzergahi ve görüsme mesafesi eskiden belli soganli bir cicektir
    Ve sahnede prova yaparken dünyayi kendine göre süsleyip giydiren
    Hani vardir ya oksfordlu oskar wilde´nin annesi yazar babasi doktorken
    Oskar finget ofalahet wilde vardir ya hani, narli bahcenin hikayecisi,
    Dorian Grayin Duvar Resmi modelcisi,
    Escinselligi yüzünden Reading Zindanlarinda dagilip cürürken
    Cazibeli gösterisi biten herseyin hayati da biter diyen moda tutkunu
    Estetik tapinakcisi oscar wilde…
    Ayrica ve üstelik de,
    Hani vardir ya francois marie auret´in laydi chateletle fingirdesmesi sirasinda
    Tiyatroya gönül verip felsefeye aklini fikrini kaptiran
    Kabul etmesem de fikrini sylemekte özgürsün sahnesini kurduktan sonra
    Basini belaya sokup ordan öteye sürgün kovalayan
    Uzun isimlerin kisacasi Volter…
    Kovuldugu her yerden dolasip döndükten sonra Laibnizin akibetine ugrayarak
    Hayatinin son oyun perdesinde dünyanin en güzel yerinin
    Begenmedigin hayatin kendi bahcesiymisnihayi kararina varan uzuuun isimlerin
    Traji daramatik kisacik özetiyle
    Sanat sanat icindir, sanatsa güzellik icindir karma karisikligini bu günlere
    Estetik yaptirmis baharlarla süsenlere susamlara
    Ve paristen öteki dünyalara
    Heykellerini birakarak ucup göcüp gitmisler

    Seyfi Karaca……….Nisan / 23

  • tımarhane duvarı

    30.03.2023 - 16:02

  • tımarhane duvarı

    30.03.2023 - 15:58


    GÜZELLİK DEDİĞİN DEMDEN DEVRANA 3

    Sözün itibarı değeri ve özüyle iyilik GÜZELLLİK dediğin hiç bir şey, kendi toprak damar kimya emek zahmet azim ısrar bağışıklık kök ve kaynaklarından olmadıkça her hangi yol kol damar ve dümenden olursa olsun şarlatanların ve sahtekarların sadece gösterişi ve görünüşü doyurup kandırdığı pırıl pırıl yüzeyselliği parlatıp cilalayarak tezgaha koyduğu her ne olursa olsun her gün kendi ölümünü yaşatmaktan öte ne ömrü vardır, ne ne zerafeti, kıymeti, ne değeri, ne coşkusu, ne hissi, ne sağlamlığı ne de devamlılığı.

    Kimlikler ve inançlar üzerinden kendi şahsi çıkarının soygun sömürü talan yoğunluklu menfaat güdümüne uygun ve özel hakkını hukukunu ayrıcalığını iltimasını ve imtiyazını kotarıp kollayan dümen, tezgah istismar yöntem yordamlarıyla ; her konuda tartışmasız itaatlere üstün seçkin olduklarını tanrılaştırarak asıl kundaklayanların bizzat kendileri olanlar; dönek kaypak karakterinde olan kimliksizliği ve inançsızlığı ayarlayıp uyuşturdukları toplumsal bozguna formatlamanın tetikleyici kaynak sebeplisi olurlar.

    Her türlü ilkesiz tutarsız güvensiz ve itibarsızlığı yol yordam bilerek şahsi menfaati uğruna özünde sözünde ilgisinde iletişiminde hiç bir kişilik karakter sağlamlığı göstermeksizin işine nasıl gelirse onunla işbirliği edip ortaklık ittifakı kuran en başta siyaset, toplununu kendine özendirip özelleştirdi.

    Bütün çıkar ortaklarıyla ülkeyi toplumu devleti yasamayı yargıyı ve yürütmeyi sınırsız sorgusuz hak hukuk ve yetkiyle donatarak her türkü yağma yıkım hükümranlığını seçkin güruh ve kişi keyfiyetine meşrulaştıran Referandumlu Bop Başkanlaştırma sıralarındaki ‘ evet -hayır ‘ ve ‘ tamam mı devam mı ‘ resmileştirip zirveye taşındı bu özü esasıyla yağma yıkımlar silsilesi olan sabıkalı cürüm .

    Hayatın can alıcı veya kaynak sağlayıcı zıtların birliği yaşam döngüsü temelinde, tüm yaşam zorluk ve çelişkilerinin akıl fikir duygu düşünce idrak algı his yol bilgi beceri tepki ve duyarlılığı sayesinde üstesinden gelerek sürdürülebilir bağışıklıklar kazanmış olmanın sevincini dışa vurmasıdır; beslenme barınma güvenlik aidiyet gibilerden sonra tüm canlılarda olduğu gibi insanın da mutluluğunu çeşitlendiren iç açıcı, huzur verici ve gönül zengin edici ilgiye iletişime sevgiye neleye saygıya hukuka bilgiye özgürlüğe pozitif refleksler uyandırarak kültür sanata ayıracak açık kalplilikte yerinin yurdunun olması.

    Çünkü mutluluk paydası ve yaşam canlılığına dair duyulan ilgi yahut sönüp kararan kayıtsızlık, itibar edilen heves ve huzura dair ne denli samimi, tutarlı, özverili, dayanıklı, sağlıklı, dirençli, kararlı , özgür, özgün ve sağlam emekler sarfedip gayretler gütmeye ısrarcı olup olmamakla ilişkilidir.

    Gününü havasını dengini demini ve devranını bulunca dünyanın sunduğu zenginliklere doymuş kanmış ceylanların kabına sığmaz çocuklaşan sevinç belirtileri hep buradan kaynaklanır.

    Dallarını bahçelerini ve dağlarını çalçiçeklerle süsleyip boyayan bahar da, toprak da, insan da hepsinin tıpkısına aynısıdır. Diğer taraftan bütün kötümser halleri bünyesinde yutarak biriktiren moloz hal ve gidişlerse, baskılandığı yıkım ve tahribat bindiren imha yükünü taşıyamaz duruma gelince eninde sonunda tıkanır, kokuşur, çürür, depreşir, azar,siner , donuklaşır, pörsür, kudurur ve canlılığını yitirmeye yığılıp çölleştikçe hiç bir ezen üzen etkiye tepki vermeyecek şekilde bütün duyarlı reflekslerini yitirerek hem kendinden, hem toplumundan, hem de yaşadığı dünyasından ilgisini bağını koparır. Böylelikle ilim bilim sağlık huzur onur güven mutluluk sevgi saygı sanat kültür insan değerliliğini üretip paylaşmak yerine; kendini lime lime terkederek -hiç bir hayati ihtiyacı karşılanmayan ve kendini aciz zavallı ahmak yurduna koyanların - istismar algılarına alışıp kanıksadığı soygun vurgun yağma taciz ve talancıların her türlü rezil ve muhtaçlığı dayattığı kulluk köleliğe sevk ve idare tayin olunur.

    Bunun tam tersindeyse kendini yıkık yapmalanmış yoksul ören viranlarda bulan ve hisseden hiçkimseye doğru dürüst kalmayı anlatamayacağın gibi , kuşatan haksız hukuksuz sarmal cinnetinde hiç bir temel ihtiyaçları giderilmemiş kaygıyı karamsarlığı besleyen ve büyüten işsiz mutsuz güvencesizlerle kundaklayıp kamçılayan olumsuzlukların boğduğu ve baskıladığı bozgun dolaşımında simsiyahlıktan başka hiç bir şey göremeyip, değerlerine kayıtsız alıştırıldığı özenti bağımlılıklarının kendini tanımayacak kadar onursuz değişim dönüşüm itibarsızlığına yabancılaşır ve yozlaşır insan.

    İşte tam da bu toplumsal kuraklık kesat kabız çorak ören ve kesişim noktalarında, Türkiye Cumhuriyeti değer ve birikimlerini yağmalayıp yıkması için yapılıp projelendirilen BOP; görevlendirildiği hiç bir siparişi erteye tehire koyup aksatmaksızın Oniki Eylül ile her türlü soyguna harama işgale vurguna baskıya kanunsuzluğa hukuksuzluğa meşruluk ve resmiyet kazandırarak sanal soyut ve sahtekarlığın her türlü hazır tüketimini zorlayan sınırsız sorgusuz hortumculuğuna - ortak çıkar bünyesinde medya mafya banka borsa tarikat holding akademisyen tacir tüccar ve toplumuna rol modelciliği edecek kaypak oynak sicil ve kimya bozukluğundaki tüm topyekün siyasi fırıldaklıkları barındırdığı- çullayıp çöreklendirildi.

    Bütçeyi hazineyi soygun vurgun rant ve yağmalara tam takır ederek; her gün artan sayısı milyonların üstüne milyonlar ekleyen işsizlik dengesizlik istikrarsızlık yokluk güvensizlik zemininde sürekli korku kaygı şiddet mutsuzluk doyumsuzluk ve lüks tüketim çılgınlığı üretip çoğaltan asimetrik bozgun ve çelişkileriyle, en çok kendisinden çözüm beklenip umut bağlanan siyaset; her türlü istismara tıkanıp kalan şirket sahibi olduklarını beton yapım yönetim çarpıklığı servet mülk kaçağında tıkandığı yeri hayal satıp bölünerek tohumlamakta .

    Havanın geliş gidişatı zifir zıkkım, ithal yoğunluklu hazır tüketimciliği dayatan alım satım süper markalaşma ve marketleşme pazar- piyasasında , günü gündemi hiç değişmeyen dert yığınaklı sorun biriktiren Bop raf ömrüne mahsus yalan ve talandan başka çevrim çarkının olmadığı onu yaptık bunu becerdik hamasetiyle acziyetini kanıksamış toplumsal teslimiyete çözümsüzlüğü kabullenen kafa karışıklığı tüccarlayarak ; daldan dala, ipten ipe , şekilden şekile -tükürsen yağmur sananların udsuz ilkesiz ihtiyatsız şahsi çıkarlarını önceleyen fırıldak dönüşleriyle - din istismarı yaparak dinsizliği, kültür ve kimlik istismarı yaparak sanatsız edebiyatsız kimliksizliği yozlaştırıp yerleşik tüketim piyasasının bop katkılı hormon ürün çeşidine dönüştürdükleri,göstermelik palavra davranışlarda bin türlü ittifak ve işbirliği tezgahına oynayıp dönüyor istismar manevralı cümleten siyaset.

    Tam da bu kurak çorak ve kabız noktada sosyal siyasal kültürel her bakımdan ve her yönden tüm duyarlı ilgili cesaret birikim tepki aidiyet ve becerilerini yitirmiş kaybetmiş; ve soyanın sömürenin her özenti buyruğuna ve tüketim çılgınlaştırmasına tapınacak derecede sorunsuz teklifsiz itaatkar Bop Toplum Mühendisliğiyle gelinen ikinin yirmi üç takviminde, miladının kendine kuyrukçuluk edenler dışında herkese bıkkınlık verecek derecede ve katlanılmaz değişimi kaçınılmaz miladının dolduğunu anlayan Akepe’ nin yan kenar kısmında Kürt- İslam devleti kurma heveslisi ve Bop Ilımlı İslamcılığı’ nın esas kadro yedek figüranı Hizbulcu Hüdapar sıralanıp hizaya girerken diğer kaçak çarpık kafa kol boşluğuna kendini Mesih rolünde oynattıran James Bond din istismarcılığının pop korn kızlarıyla şıkır fıkır hareketli dümbekli Mouşallllllah, mouuuuşaalllah çektirterek dönüp kıvıran Adnan Okyar‘ ından acayip akıl fikir aldığını her fırsatta dillendirip dillendirip siyasi makaraya takan Yeni Refah’ çı Fatih Erbakan almış yürümüş vesselam.

    Akabinde tayinde ‘ baktık inceledik ittifaklaştığımız ortaklıktan yana bir arıza, bir kusur, bir pürüz, bir terslik, bir mahsur, bir sakat, bir olumsuz durum vaziyet görmedik; Hüdapar Hizbul’ un sicil karinesi tertemiz’ diyerek ; Türklüğü , Türkiye, yi, Türkçe’ yi ve Türkiye Cumhuriyeti’ ni yağma yıkım hedefinde tutanlarla aynı safta Bop Şovalyeciliği’ nin kendinden beklenen icap gereğini yerine getirmiş MEHEPE.

    Öteki taraftaysa kendine uygun arabesk dizicilerinin ve proleter bıyıklılarıının BOP siyasi galasında Kulkanışa ELVERİŞLİ SOL maskara matrağının ‘ kürt meselesi’ bozuk pilağına takılmış kalmışları ipoteğine çöküp çullanan PEKAKA kiralik katilliği temsilcisi HEDEPE, ufak bşr değişiklikle SOL - YEŞİL koltuk deynekçiliği üzerinden bindirme hamleleri yaparak siyasi istismar trafik ihalesiyle her zaman olduğu gibi ve hiç kimseyi kesinlikle şaşırtmayacak şekilde, Kürt Devleti koparma piyasasında bulunmanın alttan alta ittifak pazarlığını pişirip koparmış.

    Her halükarda kesinliği tartışma götürmez kaçınılmazlıkla olan biten bir şey var ki , her yıkım yağma enkazında şahsi çıkarlar keyfiyeti hortumlamalarında tğkenen tıkanan hak hukuk ilim bilim liyakat akıl vicdan yolunda yürümeyen hayatın çürümüş kokuşmuş toplumsal enkazında mutlak değişmesi gereken Bop miladının ömrünü taaa başkanlaştırma ve referandumlama aruzasından beri dolmuş bitmiş olduğudur.

    Kuvvetli ihtimaldir ki durumun bilen tanıyan ve farkında olanları, biiir bir işledikleri bütün ‘ itibar gösterişi için her yol mübah ‘ anlayışlı ülke devlet ve toplum zenginliklerini yağmalayıp yıkımdan yıkıma sürükledikleri bütün ittifak ve işbirlikçileriyle; tüm suçlu yükümlü gördükleri her konu başlığından kendilerine uygun bavul toplayıp daire boşaltan ; ve evrak yakarak delil karartmaya kadar şimdilerde kuvvetle bir ihtimal uğraş be meşguliyet içindedirler..

    Bu arada en düşük herhangi bir maaşın tümünü yemeden içmeden kesip öteki aylara borçlu kalacağı şartıyla; en düşük cep telefonu TL. cinsinden bin pangunotu kiran kirana boylayıp ciritlemiş- üstelik de ülkenin her şekil siyasi istismarlara elde olan sorun ceşitliligine uygun ve yatkın en başta gelen issizler yıgınagı yüzde otuzlar zirvesini tırmanmaya delirip tavan yapmışken- iyi mi... ! ?

    Seyfi Karaca… Mart / 23

  • tımarhane duvarı

    26.03.2023 - 15:47

  • tımarhane duvarı

    26.03.2023 - 15:46

    ……..
    GÜZELLiK DEDiGiN DEMDEN DEVRANA 2
    ………

    Iyilik -Güzellik dedigin hayatin gerceklerini örtüp perdeleyerek bir takim cila maske yama siva boya cerrah ustura ve hormon bulasiklarini yükleyip yapistiran müdahaleleriyle sahtekarligini saklayip gizleyen dalavereciligin imkan ve mümkünü dahilinde kaici ve gecerliligi yoktur ya…ordan ölümünü cagirip kendi deger dengine dogmayarak neslini soyunu harcayip tüketen insanlik da bire bir ayni gercekligin günün birinde mutlaka yüzlesmesi kacinilmaz hayati silinmezlerine biriktirip kaydettigi dünya ve insanlik muhasebesine sorumlu ve ilgilidir.
    Ilahlastirilmis ABARTILI büyüteclerle insanliktan cikarilarak nicel nitel her türlü üstünlük seckinlik sifat fiil zamir vasif yetki imtiyaz ayricalik ve benzerlerini adanip tapinircasina sorgusuz yargisiz etiketledigi sahsin kisiligine ve karakterine özellestirenler; özgün duyarlilikta ve özgür iradede hic bir etkin varlik bildirimi göstermeksizin ihtiyatsiz cekingesiz hayran kaldigi, kuyrukculuk ettigi ve insan üstü yücelige tanrilastirdigi bagimli güdümlülügü sürünür ve sürüklenirler.

    DOGAL DENGESiNi yitirip bozulan hersey, üretip türettigi adaletsizlik gecimsizlik mutsuzluk sefillik yokluk yoksullluk baglamiyla endiseyi kaygiyi karamsarligi yalnizligi yabancilasmayi siddeti nefreti yalani talani ayrismayi catismayi ve KORKUYU günlük yasamin alisilmis kaniksanmislari temelinde yaygin yerlesik dolasima büyüten bu köklü kurakliktan kaynaklanip peydah olur.

    Sonra da tencere- kapak olusumu, toplumla yüceltilip tanrilastirilan yönetenlerin ayni benzesmelerde ortaklasip bütünlestigi akil fikir vicdan sorumluluk kayiplariyla en basta `mülk Allahindir `diyenlerin maskelendigi; gercekteyse herkesten cok onlarin paraya mala mülke servete güce gösterise her firsati cikar önceligine göre degisip ittifak ve firildaklik ettigi inanc ve kimlik istismarina hic bir öggün kisilik ve özgür irade refleksi göstermeksizin aldanip kanarak; üretmeden tüketen, sorgulamadan aldanan, aldandikca aldatan, aldattikca acimasizlasan, acimasizlastikca hiddet nefret kin zorbalik kanunsuzluk bencillik bagnazlik ve intikam kutuplasmasina kendini ve hayatini yitirip kaybeden, özgür hayatini ve özgün kisiligini yitirip kaybettikce sevgi saygi onur kültür sanat ilim bilim gibi sayisiz ve sinirsiz deger ve insanlik zenginliginden yozlasip cürüyen ve kokusan ; dünle yarin arasinda hic bir saglikli ve saglam iliskisi baglantisi olmayan yagma yikimlara kayitsiz ilgisiz kalmaya mahkumlugun her saniyeler icinde degisim dömnüsüm kaypakligina kendiliginden isleyip calisan BOP mekik makanizmasi devir teslim olur böylece.

    Cünkü insan aklindakini isler okur. Kalbindekini tasir ve yasatir. Inanc ve itibarindakini kendine denk ve degerli bilir. Bütün bunlarin hic biri yoksa deneyim ve gözlemlerle toplayip biriktirecegi hicbir eder degerde hayati ve kimligi yoktur insanin. Gözünde gönlünde yücelterek tanri katina sinirsiz sorgusuz her yetkiyi, imtiyazi, ayricaligi ve özel olmayi – imar memur mühendis sanayici sanatci ilimci bilimci filimci siyasetcisiyle her dalda ve her alanda - büyüttügü bozgunda ortak hayatin tüm saglam kaynak ve temelli düzeni dengesi bozulur, bozulup yikilan dengesizlige korku bela dert sorun sarmallari bütün beklenti ve cözümsüzlükleriyle hükmedip harami bagimliligina ve keyfiytine IKTIDAR olur.

    PEKAKa , Fethulmetal ve diger benzer yozlastiran ayristiran tarikat toplulugunun BOP kurgulu tesis pilan proje ve teskilatinda toplumun bütün bozulmus yagmalanmis deger bilinc bellek hafiza idrak irade kayip cürüme kkusma ve yikimlarina uyumlu güdümlülügün tüketim cilginligi aliskanligini ve algisini yerlestirip yapilandirarak her DOLDURUSA kolayca istismar edilebilirligin henüz gün gecmeden her yasadigi felaketi ve aldatilmisligini yenisiyle unutturarak ahmak ve salak yurduna konulan sosyal siyasal kültürel ve toplumsal enkaz carki BOP TEZGAHINDA her tükenise devre daim edilir.

    Bu bakimdan da inanir güvenirligi sifir eksilerde dönüp dolasan siyasal ekonomik sosyal kültürel ve TOPLUMSAL hayat, tencere-kapak olusumu ve olgusunu karsilikli doyurup besleyerek imar ve imal edilen ITHAL emanetciligin BETONARME RANT kentlesmesinde sürekli her bozuklugu affa ugratarak aldananla aldatilanin ortak cikar memnuniyeti yasanir. Sonucysa daima hayatin gerceklerine dolmus yigilmis ve birikmis kayitsizlik sorumsuzluk bencillik kanunsuzluk inancsizlik kimliksizlik kisiliksizlik yitik kayip ve ISTISMAR yiginagindaki sahsi cikar menfaatine odakli moloz DOLGULAMASI, yogunlugunu tasiyamaz noktaya gelince ihmal edilen hayat ve insanlik, kendini terkettigi felaketiyle yüzlesmek zorunda kalir.

    Bu dönüm dolasimda BOP YERLI ISBIRLIKCILERi toplaminda birbiriyle yarisarak Pekaka kafatasciliginin sivil temsilcisi Hedepe, bütün kirli karanlik gerici yobaz köktenci ayrilikci hizipci yikici bölücü maske ve mani fatralarini gizleyip saklayan serbest piyasa tüketim tezgahinda tipki Hizbullah ve Fethulmetaller gibi inancli ilimci bilimci hosgörülü ilerici aydin esitlikci özgürlükcü adil toplumcu cevreci ve zengin gönüllü gecinmenin bop isportaci SAHTEKARLIK tüccarligini satar savuttururlar.

    Bu bakimdan da bu sorgusuz hukuksuz dönüm dolasimdaki tüm sosyal ekonomik ve toplumsal kaynak zenginligine her yetkiden cökmüs cullanmis keyfine göre ezen buyuran soyan sömüren hükümranlik devraninin hic bir toplumsal tepkiyle karsilasmaksizin sürüp gitmesinde kendini kücülterek özgüvenini yitireren ; ve kendini degersizlestirdigi oranda gözünde ve gönlünde tanrilastirdiklarina kayitsiz sartsiz her isledigi harami haydutlugunu hak ve reva gören; ve her dayatip buyurdugu zorbaliga ibadet gibi itaat eden yilgin bitkin tükenerek cürüyen ayrismis kutuplasmis karma karisikliga ihtiyac duyar BOP.

    Bu yüzden de saha icinde ve disinda siyasetciden akademiyene, gazeteciden medyatöre, filimciden sair yazara, saglikcidan mimar mühendise, iletisimciden ulasimciya, egitimciden tarikatciya, gidacidan modaciya, süper markacidan hiper bankaciya holdinciye mafyaciya borsaciya tüccara tecavüzcüye ve hurdaciya..eskiyen figüranlarini yenisiyle degistirir dönüstürür tamir ve takas eder yahut ittifaklastirir BOP..

    Aslinda Zafer, Iyi Parti, Büyük Birlik ve Mehepe..hic bir nüan ve zerrece farkliligi olmadigi halde bu esas usul kaide temel düzenek üzere birbirinden tohumlanarak cogaltilip üretilir. Al iste, Fazilet`e `sana babamin malini yedirtmem `diyerek bagira cagira ve bütün yagma yikimcilarin ülkeyi devleti toplumu diledikleri alim veya satimlara mahsus keyfiyetten babalarinin sahsi mülkü olarak bildikleri gibi , dönmedigi firildaklik kalmayan YENiDEN REFAH; icinden sayisiz siyasi oluusumlarin birbirine demedigini birakmayan sayip sövüsleriyle tarihe kirli kayit ve damga vurduklarini felaketiyle bogusan toplumsal hafiza ve deger kayiplarina kolayca yedirip yutturarak…kadrosu eksik tezgahtaki formasi saglam boslugu doldurarak delikten süprülmeme kaydindaki ittifaka zikzaklar yaparak ve toplumunu dünyadan habersiz ahmaga sayarak , defansif yerlesik düzende forvet yerini alivermis bile.

    Seyfi Karaca……….Mart / 23

  • tımarhane duvarı

    25.03.2023 - 16:04

  • tımarhane duvarı

    25.03.2023 - 16:02

    …….
    GÜZELLiK DEDiGiN DEMDEN DEVRANA
    ……….
    GÜZELLiK dedigin… topraga belenmis, suya kanmis, isiga ve günese boyanmis ölümün kundaginda sapasaglam kalmanin nasibiyle insan ve günyüzüne cikabilen gayretini gayesini ve cabasini, ASKIN SOFRASINDAN sehimlenen onuru, huzuru, sevinci, doyumu, kanaati, kararliligi ve özgüveni giyip kusanmaktir.

    Taklidi yapilmayan gerek üzüntü ve gerek sevinclerle hic bir arabulucuyu, pazarlamaciyi, tercümani, reklamciyi, kaset veya bilgisayar hafiza kaydini siraya devreye koymaksizin, kimsenin özel ikrami ve keyfiyet hediyesi olmayan daglardaki kar, tepelerdeki rüzgar, bulutlardaki yagmur, dallardaki cagla yahut cicek; kaprissiz kibirsiz sifresiz maskesiz kotasiz vizesiz formatsiz ve limitsiz; kendisiyle barisik ; ve cesur, bilgili, dogal, saygin, adil, vicdanli, becerikli, liyakatli, duyarli, kültürlü olan insan degerliligi kadar GERCEKCi ve GÜZELDiR.

    Karacoglan diyor ki : „ Harami var diye korku verirler, benim ipek yüklü kervanim mi var „

    Nesimi : „ Hu cekerim, dem cekerim, O yar benim kime ne „
    Pir Sultan Abdal : „Yorulan yorulsun ben yorulmazam
    Derviş makamından ben ayrılmazam
    Dünya kadısından ben sorulmazam
    Kalsın benim davam divana kalsın „
    Yunus Emre : „"Gitti beyler mürveti, Binmisler birer atı, Yedigi yoksul eti, İçtigi kan olmustur."
    Mehmet Akif : „Zulmü alkıslayamam, zâlimi asla sevemem;
    Gelenin keyfi icin gecmise kalkıp sövemem
    Üç bucuk soysuzun ardında zagarlık yapamam;
    Hele hak namına haksızlıga ölsem tapamam.“
    Hikmet Nazim : „Kapansın el kapıları, bir daha aclmasin,
    yok edin insanın insana kullugunu,
    bu davet bizim....

    Necip Fazil : „ Ustada kalirsa bu öksüz yapi, onu sürdürmeyen cirak utansin „
    Veysel „ Aska giden geri dönmez, asktan geri dönmeyense ölmek nedir bilmez „ demisler ki…

    Her `Maddeyi`gercek `Manasindan` ve bütün zorluk kolayliklariyla yasayarak yerli yerinde taniyan bilip görmenin derin kitabindan dünyayi okuyup insanligi kazanmak duygu ve düsüncesidir; kopyasi sahtesi ve taklidi yapilamaz bütün yasam cesitliligini kendi özgün gecekliginde ölcüp tartmaya dair duyulan ilgi, verilen emek, yorulan hatir ve hayal birikimlerinin giymis kusanmis GÜZELLIK hediyesinden herseyi ve herkesi kendisiyle ÖZDES, saygin, onurlu ve itibarli kildigi.

    Devresi ve devriyesi hic bitmeyen geceyle gündüzün, ölümle yasamin, hayalle gercegin, dünle yarinin, varlikla yoklugun, siyahla beyazin, insanla topragin hep birbiri icinde, birbiri ardina, birbiri ugrunda, birbiri koynunda ve kundaginda dönüp dolastigi, dogup öldügü, bayilip sagildigi, kacip kovalastigi eksik ziyanlara tamam olmanin ASK ile MESKiDiR gayet güzel dedigin DEM ve DEVRAN.
    Bahce Manolya`lardadir gün saat ve iklim simdi

    Coskun dereler, taskin irmaklar, yeseren topraklar, pürlenen asmalar kavaklar ve sögütler; kimi Nisan sobesine tellal tarumar, kimi MANOLYA BAHCELERINE nazli süslencelerden miskin misafir kimisi de henüz gövermis aci sogan hediyesi, EBEM SOFRALARINDA göz göz örtmelerden ve odalardan cirasi yanik Mart delicelerininin ocaktaki deli gönül fermanlarini sokaklara daglara ve ilk bahara cikarmakla gün egirip devran döndügü pervane kanatlaridir, topragin insanla güzellesip süslendigi ve insanin insana tutusup yandigi kibritten kavdan ve kivilcimdan…

    Seyfi Karaca…………Mart / 23

  • tımarhane duvarı

    25.03.2023 - 16:01

  • tımarhane duvarı

    25.03.2023 - 15:59

    ……….
    DEVREDÜZGÜNCE
    ………..
    Hem zaten…:
    Kötülükle iyilik arası karakteristik özelliği yeryüzü hayatının en bilinen başlıca zıtlaşması ve çelişkisini gerçekliği tartışılmaz kendine denk yapısında barındırdığı; farkındalığı olan ve yetişkin insan içindir, kundak kucağından itibaren hayata duyduğu ilgiyi ve yaşamsal ihtiyaç bildirimlerini işaretler, mimikler, çığlıklar, hareketler ve içgüdülerle duyurup ortaya koyduğu reflekslerin yerini, etkin yaşayarak gözlemlediği kazanım ve deneyimlerle kendi kişiliğine doğru giderken bütün zıtlıkların ayraç çizgisinde birbirini tamamlayan dünyayı algılar; aynı zamanda da örtüşüp bağdaşmayan farklılıkları anlamlandırıp tanımlayan seçeneklerin aklını fikrini bilincini idrakını duyarlılığını iradesini ve zihin zeka kaydını gerçekleştirir.

    Çünkü hor bakışarak, kabaca, bilinç altındaki içgüdümlülüğün kibir kahır kapris cilve cazibe takıntı saplantı ahkam sergi sunum gösteriş azgınlık dengesizlik sapkınlık doyumsuzluk ve görgüsüzlüğünü barındıran bütün toplum ve İnsanlık seviyeli değer dengelerinden sapma göstergeli her büyütülüp yüceltilen ABARTI , gerçekte hem insanlığı, hem insan ilişkilerini hem de dünyayı ufalar, ezer, bozar, alçaktır, sarsar, tıkar, boğar, başkalaştırır , çölleştirir ve küçültür.

    Çünkü sevgiden saygıya,sağlıktan adalete, tarımdan ticarete, dilden dağarcığa, kültürden inanca, ulaşımdan iletişime, edebiyattan sanata, eğitimden bilime, duygudan düşünceye, davranıştan duyarlılığa, liyakatten samimiyete, imardan insana…abartılarak yüceltilip büyütülen herşey, tapındığı aldanışları insanlıktan uzaklaştırıp büyüterek özel seçkin ve ayrıcalıklı kılınanlara sağladığı üstünlük, imtiyazcılığın geri dönüşümü , her zaman her şartta sonsuz felaketleri beraberinde getiren; artçıları çok kıyametleri çağıran; balına buyruk keyfiyeti İLAHLAŞTIRAN bozgun, yıkım , alçalış ,küçülme ve intihar girişimciliğidir.
    Ordan, yani ilahlaştırılan şair yazar rejisör siyasetçi sanayici tarımcı filimci bilimci hukukçu mühendis mimar tarikatcı iletişimci eğitimci gıdacı butikçi siporcu balıkçı mapazacı süper hiper marketçi oazarcı isportacı reklamcı sunucu haberci toplulukları patron tanrı ünü ve ünvanıyla yüceltilip insanlık üstü şöhret makam merci servet saltanat ve mertebelere BÜYÜTÜLDÜĞÜ vade ve müddetlerce gerçek hak hukuk beceri cesaret özgürlük özgüven emek paylaşım liyakat denge ve düzey değerlerinde sanat bilim edebiyat ilim inanç kültür irfan kişilik eğilim donanım ve karakteri doğup büyümediği gibi, miras ve milat tarihi dolanlarıyla tüm insanlık ölmeye devam edecektir.

    Hem zaten…

    Elliyi zar zor geçip genciken ihtiyara , altmış olduktan sonra her gün yüzyılların hediyedi, her saat hasta sayrıya gah seyyar sediye gah acil ambulans gah koma nöbetlerinde şifa dilekçecisi…
    Her ilmek kendine düğüm, her cemre kendine bahar, her güzellik kendine çiçek, her örgü kendine nakışlanmış süslenmiş aşk idi ; dünyanın cümlesince hali günü vakti serveti nasibi nimeti hikmeti ve vadesine , saygım samimi ehli muhabbet sevdalısı olup bilen ve bilenen her şeye ve herkese.

    Seyfi Karaca……….Mart / 23

  • tımarhane duvarı

    19.03.2023 - 16:49

  • tımarhane duvarı

    19.03.2023 - 16:48

    ….
    KAPANISA YAKINLASIRKEN DÜNYA
    ….
    Gün, esik, sokak, hayat, dag, irmak, dere, tepe, hal, dem, devran, ilim, irfan, toprak, iktisat ve insanlik yüzü görmeden sararip soluyor artik bundan böylesine Dünya.

    Sadece duvarin yüzünden caddenin yolboyu uzunlugunca her yeri kir zehir grültü kafes zivt ve asvaltla kaplanmis caddelerin söküp sürükledigi BALKON BAKISLI kör dügümlenmelerine eter koklatip kolonya tutarak; birbiri ardina kapanan gerek kaynak gerek damar durumundaki toplumsal bulusma görüsme dertlesme kaynasma yardimlasma ve dayanisma alanlarini iletisimsiz kurakligin herkesi icinde yutup bilgiden becriden idraktan akildan duygudan düsünceden saygidan sevgiden tümüyle koparan Yapay ve Hormon köksüzlüge yabancilastirip YALNIZASTIRDIGI hic degilse modern kentlerin bütün yilgin ve yorgunluklarini kaybolmusluk kimliksizliginden geri cagiran; ve her biri caginin getirdigi dert yiginagi ve sorunlar sarmaliyla toplanma merkezleri olarak islev gören; Endüstri CAGI`nin da kapanisina kesin noktayi koyduguna isaret eden MAGAZALAR ZiNCIRLERi; Yapay Zeka devrinin PATRON TANRILARINA daha cok kazandiran, daha ucuz, daha zahmetsiz, daha kolay, daha daha masrafsiz ve daha herkesi kendisiyle hem müsteri hem de daha bagimlilik artiran gardiyanligin kulu kölesi EVDEN ALIS VERIS yapilmasini dayattigi zorlamalarin geregini yerine getirmeye dönük cok katli magazalar, artik hic bir kosulda varliklarini devam edemeyip sürdürülemez iliskilerrde hayata tutunup dayanamadiginin birer birer ve ardardina iflasi cekip kapiya kilit vurmaktalar.

    Insanlarin dünyanin yükünü mega metropol kac göclerde nefes kesercesine araliksiz ve dur duraksiz biriktirdigi tasiyici kolonlarina hayatin hic bir yerde bitmeyecek olan kovaladigi yere yetsebilmek icin ezici gün mesaisini bütün birikmis yorgun bezgin yilgin bitik toksinlerini atip bir nebze olsun gevsetme ve bosatlma alanlari niteligindeki carsi -bazar kavramina denk gelen evden disariya; yani esige hayata sokaga meydana gezip dolasmaya bahane; karda tipide boranda evde olmayan sicak yuva duygusuna, bogulmus tikanmis kent yitik ve kayiplarindan kendie uygun teselli ikramiyesine, maske bakmaya, yüz yüze gelebilmenin hic de olsa insan kalabaliklarindaki her hangi her kimseye KARSTAT, GALERIA, ve cehre kostüm sekil icap takinmaya, cay saati pasta mesaisi kahvelemeye, keskin gerilimlerde zemberegi bosaltmaya, dilimlenmis zamana huzur rahatlik vermeye… emsal teskil eden örnegini tüm dünyaya hizla yayip yükledigi akibetiyle KAUF HOF ve benzerleri yok artik.

    Tipki hic bir gün isik günes yol dag tepe bayir iklim manzara ve yüzü görmeden kesim hanelere giden ve sanki diri canli hayattaymis süsü veren HORMON kimyasallarinin tavuk inek boga manda camiz et süt yogurt yapay yapmaciklari gibi. Tipki icinde hic bir dogal dünyasi olmadan sofralara servis edilen hazir paket envayi cesitlemeleri gibi ve tipki artik günesi yeri gögü yildizlari topragi görmeden yikilip ölen carpik kent yapilasmalari ve dogar dogmaz patron tanrilarinin kurguladigi ölü hayat döngüsüne kul köle, siddetin gerilimin gericiligin cehaletin korkunun öfkenin bunalimin vurgunun soygunun kinin nefretin kacagin talanin kayitsizligin sorgusuz sualsiz tüketim müsterisi güdümlü ve bagimliligindaki mutsuzluk muhtacina temelli zül ziyan olan insanlari gibi…

    Seyfi Karaca…….Mart / 23

Toplam 319 mesaj bulundu