Seyfi Karaca Antoloji.com

Kimi hayal kimi üryan….
Topragindan türemedikce her yasam belirtisi sararip solup özden itibardan inanirligini güvenirligini samimiyetini sagligini varligini dirligini direncini donanimini dayanikliligini aslini neslini degerini düzenini sogularak sönmeye mahkumdur.
Gönül heybesinde bir lokma sevgi, yürek sandalinda bir damla ask, ömür servetinde bir nefeslik dünya konar göcerlik bilinciyle, vadesinde yasayacagi hayati hic kimseyi kendi yerine kefil koymaksizin ödesebilen can borcunu asla vazgecemeyen yasama hakkiyla akil, fikir, ar, namus, ahlak, onur, özgürlük, cesaret, vicdan, hukuk, bilinc,yol, yön, yordam, sevgi, ilgi, emek, ilim, yetenek, deneyim, katilim, sorumluluk, aidiyetlilik, devamlilik, tutarlilik, samimiyet, iletisim ve paylasim zengini tüm yeryüzü masallarini kedisinde dengeleyip karsilayacak olan kisilige karaktere büyütüp cogaltmalidir insan.
Oysa gecmisten bugüne sürekli daha cok istah kabartarak zulme soyguna vurguna talana tecavüze sömürüye siddete ayristirmaya yagmaya yikima isgale kiyima ölüme katliama kine nefrete savasa sürgüne daha cok zaman pay kalite ve karakter azdirip yaratiklastikca yaratiklasan dünya Patron-tanrilari, ekmekten sudan histen saygidan sevgiden yagmurdan iklimden ormandan dagdan denizden haktan hukuktan özden yurttan yuvadan ilgisini iletisimini kesmis yorgun yitik yilgin yapay ve yapmacik insan icat edip uydurdular.
Bu suni solunumlu insanlik ve hayat öldürüp söndüren tezgahta anne babasi kim olursa olsun hic farketmeyen; fakat bütün kokusmus cürümüs cökmüs kopuk kaypak kirli gürültülü ölmüs sogulmuslugu kalibinda depolayip barindiran genel kamsamli ve genis yogunluklu vitrin seckisiyle, `Tektiplilik` türevlendirilip ürünlestirildi. Gidasiniysa kafa ve kalip yapisi uygun siir sanat müzik roman resim mimari bilim medya sinema siyaset usak ve dalkavuklugu memur kilindi.
Davranisi dengesizligi doyumsuzlugu degiskenligi yilginligi bencilligi yalnizligi öfkesi kuskusu karamsarligi güvensizligi mutsuzlugu tükenmisligi kini bunalimi acimasizligi kayitsizligi endisesi korkusu bagimlilgi birincilik askisi labaratuar ürünü mamülleyen birebir benzerlik bakimindan birbirinden türemeli ve birbirini tamamlayan olarak bu kasip kavuran labaratuarda insanligin kiyamet hali tezgahlanip piyasaya sürüldü.
Öyle ki…acizlik caresizlik yetersizlik kayitsizlik karamsarlik özgüvensizlik korku ürkü eksiklik endise gibi kisiyi kücültüp asagilayan kusatilmislik dürtülerini bütün bunlari karsilayan kavramlardan siyirip söküp soyutlastirarak, ahlakini bilgisini özgürlügünü sevgisini özünü sözünü iradesini idrakini ilgisini iletisimini dayaniksiz dengesiz devre disiliga birakma kurakligiyla kendini kendine cogaldikca bezmis bikmis carpik corak sorunlar cözümsüzü gördüren gerek sözlü, gerek yazili, gerek görsel - tinisal bütün insani duyum ve duyarlliklar, sürekli biri digerini ezen üzen yoran bogan bogazlayan kuru gürültü koparmalarin devamli üstün gelene benzeme veya en öne cikarilandan huy hüner kalip kilif kabuk sekil yahut marifet mayalama müzik sanat edebiyatciligiyla besleyici kiskirtici bileyici suikast mal ve malzemesi olarak donatip devremülkleyen yikimin, ayni yaratiklasmis lbaratuarciligindan baska bir sey degildir.
..

Devamını Oku
  • Düşsel Enfeksiyon
    Düşsel Enfeksiyon 14.05.2014 - 16:11

    kendimce espri yaptığımı düşünüp yazınızın altına yorum yapmıştım
    bir hafta önce sanırım

    şimdi yazınızı okuduğumda anladım ki;
    aslında doğru ve güzel yazıyorsunuz.

    belki yanlış yerde yayımlamanızdan kaynaklanan bir durum
    pek okunmuyor.
    ki ben de okumuyordum
    son yazınıza kadar.
    .. ...

  • Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu
    Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu 04.02.2012 - 00:42

    Merhaba sizi kurucusu bulunduğum ŞAİRLER DÜNYASI GRUBU' na ve YENİ KURMUŞ OLDUĞUM - ANTOLOJİ ŞAİR KALPLER GRUBU adlı gruplarıma davet ediyorum birine veya ikisinede üye olabilirsiniz her iki grubumunda link adresleri aşağıdadır gelirseniz çok sevinirim katılırsanız onur verirsiniz güzel paylaşımlard ...

Toplam 2 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR


  • Kafamdaki Şeyler

    Çağrı Binici

    27.10.2021 - 14:32

    Huzuru insan icinde bulamamanin; ve insan icinde bulamadigi dünya huzurunu KAFASININ ICINDE toplayan sayisiz söz ve hayat birikimi duygu düs düsünce duyarliiklariyla, sordukca daglar diyarlarin kalbini sohbete katip derpresen dertlerinin evi yolu yapmis sevgili CAGRI kardesim. Sormayan sorgulamayans ...

  • Kıymet

    Güney Yıldız

    05.01.2019 - 12:55

    Belki SiiR sadece `iyi niyetlilik sunum veya gösteri mecrasi` olarak sanilip algilandigindandir, giderek konu daralmisligi ve hep kendinden ÖDÜN VERENLER mecburiyeti egilimine inanip kanarak acidikca duygulanan, ezildikce tazelenen, cilekeslestikce zenginlesen, örselenip yiprandikca huzura ve feraha ...

  • Çelişki

    Güney Yıldız

    05.01.2019 - 12:54

    Bu siirde cok bildirimli ÖNERMELER var. Kesin, degismez, sabit, tutanak halinde ve ikincisi olmayan duyurular halinden, fakat ayni zamanda da her cümle birbiriyle iddalasip cekisip celisen. Hayata genel bakis uyandiriyor halli yalin, ama sanki disardaki pencereden icerdeki odalara bakar gibi dünya ...

Toplam 13 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR
  • tımarhane duvarı

    15.12.2025 - 16:02


    DÜZENSİZ UYUMA MUNTAZAM TAHRİBAT 4

    En uçlarda bir yerdir orası bir dorukta bir dipte bir zindan kelepçeleyen karanlık kuyuda bir gittikçe uzaklaşan yükseklerde göklerden öte zirvelerde..öyle bir yankıdır ki gökyüzünü arayan uçurtmalar kelebekler ıslıklar gibi sal üstünde kaybolup giden püsün yasına, sandal üstünde akıp giden deli çağlayana, yol üstünde kaybolup giden sonbahara , akşam üstünde kararıp giden ikindiye, zülüfleri bağrı yolunmuş perçemler üstünde giden anneye, benzi sararmış otlar üstünde acısı tütüp giden yellere, sevgiliye, sevgiliye, sevgiliye…
    Hem sonra,
    Tam ordadır Aşkın gücü sihiri ve büyüsü tüm uzaklıkları örtüp sonsuz ıssızlıkları katederek kara bulutları beyazlaştıran yağmurlar gibi dağı dereyi ili ovayı yokuşu düzü denizi bakar görür sevgilisin diye hepsini sevgi toprağıyla süsler aşkın ummanında sevda kuşlarının kanatlarına herkesi kendi kalbine götüren tutkuyla ortak mutluluğun çağlayan sularına kavuşturur.
    Ezikliğini yitikliğini herkese feryat figan eden görsellerin esir aldığı ve yabancılaştırdığı kendine hiç kimse olmak adına, kanıksatıp kabullenmeyi tatmin etmenin ilgi çekmelere ulaşım şekli umrunda olmadığı ve bir türlü mutluluğa ayar veremeyen rezillik düşüklük fors fiyaka caka gösteriş çalımlarıyla her çirkeflikten poz kesen eğri büğrü tek düze saydamlıktan kadın erkek herkese aşılayıp özendirdiği şiddeti suçu mafyalaşmayı saldırganlığı sapkınlığı cehaleti ve keyfiyeti masum ve makbul gören ve gösteren insan tipi üretme çiftliğine bozulur dağılır dünya. Ve sadece günü fırsatı sırası denk geldikçe göz atılan beğeni sayılarına muhtaç ortalığa boşaltılmış fotoğrafların ve kayıtların ömrü ve hükmü kadardır insanlık
    Oysaki..
    Nerde ne zaman neyle yaşadığımızın ne önemi var, hepimiz kendi yerine sağanak sağanağa yağmış doğmuş olan yağmur taneleri, bir dönümlük gölgeler emaresi, bir bir görünümlük hayal ile düşler gerçeği, bir savımlık ömür yolcusu ,bir avuçluk toprak örtüsü, alımız ekmeğinizde üç beş darı tanesi, kuru yere erzağı serili kül çöreği, yolculuğumuzda yal gülü kardelen çiçeği, yanımızda yedeğimizde evler izler sokaklar galeriler bulvarlar, alnımızda insan olmanın yazgısı, düşüncelerimizde kendini imtihansız aşabilmenin püsküllü belası mülkümüz mirasınızda hayatın ödüncü dört duvar arası kristal salonlarda harcadıkça bizden tükenip giden mühleti vade ve her elvedada hatırası dünya dükkanına sureti çarşı olan bir nefeslik çiçek kokusuna demde divanelerdeyiz nasıl olsa.
    Kül çöreği öyle ya…..
    Fakat nasıl yaşadığındır kalitede özgürlükte akılda vicdanda ilimde özde sözde savda sırda samimiyette onurda itibarda emekte sorumlulukta gayrete düşen payıyla, hakkın harcı ve hukukuyla, yaşama sevincine tiryaki kalbini konak eden tutkuda BİR DEMLİK AŞK ile sonsuz sınırsızlığın sevgilisi olmak .

    Taze sürülmüş toprağın yerini kuşlar bilir elbette, bahara giden yolun yelini cemresini toprağına coşkun renler büyüsünü dokuyup bezeyen kardelenler bilir, göklerden inen yağan damlalar ki adını yağmura çıkarmak için birbiri ardından sicilsizlik evrakını hepten yakmış bulutlardan yeryüzüne kavuşup düşmenin gök gürültülü sicim saganak sarhoşluğuyla savrulup süzülürken, seni seviyorum demeye geç kalmamanın aşkını sevincini kalbinden tutuşarak sevgiliye silah zoruyla kavramını alfabeden silip vurulmuş olanlar bilir elbette..
    Ayrılıkların küslüklerin yabancılaşmaların kahırların acılarla örülmüş işlenmiş yitik kayıp sürekli şikayetlenen hikayesini dizilerin üzüp kanattığı insan olmaktan çıkmayı oynayıp tüketirken hayat. …
    Çığlık çığlığa tükenmişliğini kendi yalnızlığına tutsaklığını dünyaya saçılıp savrulan şekiller rumuzlar semboller ve kesik kırpık hecelerle konuşarak fotoğraflara yükleyen korkunçluk kaçışında varıp gidilecek sonun başlangıcını bozgun silsilesine kapılmış tufanlar tayin edip bilecekti elbette.
    Tanışmak için duygu yumaklarıyla örülmüş bağlanmış sevgi toprağından yeşerenlerle ve kalpten kaynaşmak ateşiyle yakınlaşıp yanarak merakı hasreti kavuşmaya götüren yüzüze gelmenin yahut can ciğer yakınlığına dokunup temas etmenin anlamını çabasını özünü gayretini işlevini ve değerini günden güne bulanık bezgin param parçalanmalara yitirdiği insanlığı terketme yığınında, yağan yağmura esen yele yeşeren toprağa yanıp tüten aşka dünyaya ve iklimlerle kolkola dönüp dolaşan uçsuz bucaksız zamana hor davranıp kuşkuyla bakarak, oynayan dizilerin seyri kadardır herkesi örseleyen bozan üzen uyuşturan özenti bağımlılıklarıyla kapsayıp hapseden hayat, bakılan yerden görüldüğü kadardır sinyaller çağının herkesi kendine yabancılaştıran suskunluğun siren çığlıklarıyla saniyesinde eskiyen fotoğraflar altında pörsüyüp büzülen metalik cümleler.
    Çorak yeşil, kirli kırmızı, kambur mavi, çukur siyah, topal beyazlarla beraber vişne çürüğü renginden koparılıp karışımlanmış düzensiz boşluklarda dolanıp kıvranan çöküşlere akıl fikir sorumluluk vicdan muhasebeleriyle ilgisi bağı olmayan başına buyruk yaşam kurma ve kotarma hücresinde kavgası kargaşası kuşkusu şiddeti kanunsuzluğu saygısızlığı tecavüzü talanı yikimi çirkefliği kabusu korkusu gericiliği bağnazlığı tam teşekkülü intihar kıskacında dengini ve dolaşımını bulur, kendini kesintisiz felaketler kıyametine eğip büküp bağlayan insan vesaire.
    Başkasının sorumluluk anlayışı, insanlık duyarlılığı, hak hukuk vicdan hesap şuur ve muhasebesi, haysiyet ve itibar bilinci, kişilik karakter olgunluğunun duruş düşünce ve davranışları bağlılığı üzerinden bütün çirkeflik aşağılık soysuzluk adilik rezillik asalaklık zorbalık numaralarıyla hinlik deyyusluk peşinde olanlar, pususuna her hangi bir sebeple düşürdüğü haysiyet onur itibar sahibi kişilere dünyasını dar etmeyi ve yarattığı mağduriyetlerden kendine konforlu ve korunaklı geçim yolları sağlamayı en acımasız onursuz kuralsız kanunsuz ve ahlaksız çirkefliklerden gammazlamanın pisliğiyle boğuşur depreşir.
    Ne çok kendi kendini imha edip yok eden sancı sızıları var artık insanların. Her şey üstüne başına sarınıp büründüğü yalnızlığını SÜPER MARKA görünüşlü kataloglardan seç beğen alların hızlı tüketimine döküp boşaltarak, takılmış sahtelik kancalarında SANAL soyut ve yapay plato ve platformların fay hattını gittikçe büyütüp depremleşen ezici baskici üzücü sarsıntılara sarfiyat ve hafriyat kamyonlarının taşıyamayacağı kadar sessiz harflerin tüccarı, gösterişli fiyakaların beğeni dilencisi ve mutsuzluk yağmurlarını içinde yanan ateşle külle bastırmanın müstakil müşterisi. Bunca sarpa sargında her köşe taşının gördüğü ve ördüğü size de uğraklık verdiği kesin Hal ve gidiş böyleyken, konu basligiyla ilgili tüm yazdiklarimi özetleyecek olursam eger..

    Hızlı yaşamanın, hiç kullanmadan harcanıp atılan bağımlılık endüstrisinin, bencilliğin, kendine yabancılaşmanın, paramparça yalnızlıkların ve faturasına insan ömrünü haciz koyan sürekli ihtiyaç artırıcı tüketimin baş döndürücü ekseninde dönüp dolaşan dünya sokaklarında saygınlık ve değerlilik ilişkisi birbirinden kopmuş insansız çığlıkların yıkılıp dolaştığı kozmik cenderede kendini bozulduğu ve boğulduğu yerden söküp dışarı çıkarmanın ve duyurmanın sancısına tıklım tıklım boşaltılan fotoğraflarla yahut hareket eden resim kayıtlarıyla konuşlanıp ifade etmenin sembollerle konuşan tek cümlelik iletişimsizlik ağını örüp donatıyor herkes. Bakıyorsun ki bu saniyelik sürelerde bile beklenti karşılığını ve ilgiye değerlilik süresini bulmadıkça mutsuzluğunu artıran ve değersizlik duygusunu kamçılayan kısır döngüye durmaksızın az evvelki eskisinin üstünü karalayarak yenisini ateşleyip duvara asmaya kendi kendiyle kıran kırana yarışa tutuşan çöplükte yeterki ilgi uyandırsın diye akla hayale gelmedik dökülüp saçılmaların kör sağır ve dilsiz fotoğrafların tanıklığıyla kefaletini ödeşmenin zavallılık çukuruna düşmekte güncel sanal digital ve yapay çağdaşlığın kulu kölesi insanlık, sevgili boynunda aşkın vebali bağlanmış kuşanmış ey güzel dünya…

    Hepimize vurur bazan , sökülüp kopan hırçın kasırgalarında yahut dipsiz bulantılarında kalabalıkları içinde sürükleyip götüren sert amansız çetin yorucu üzücü çıkmazları çok hayatın sarmal sarpalarından çöl kadar ıssız, buzullar kadar soğuk, matem kadar simsiyah yalnızlığını yitiklik yokluk hiçlik ve yenilmişlik duygusunun yarası sızısıyla sarmalanıp sığınacak yol kol dal il ışık hal çareler arayışımızın uçsuz bucaksızlığına rast giden kayıp kazancımız.

    Unutkanlıklar, zor ve çetrefilli kıvrım büklüm yolları yokuşlara aşırıp götüren yaşlanmanın üzüntülerin biçareliklerin ve ayrılıkların mezuniyet göstergesidir. Pişmanlıklar her neyseler ve keşkeler ahu vahlarla eyvahlar arasında sıkışmış kalmışlığın dünyayı kenara koyan ıskalanmış ve heba edilmiş ömre denk bedelde yaşamdan kopuk tükenmişliklerden dağıtımı yapılmış işaret fişeği ve mezuniyet belgesidir. Sonsuz bucaksız yalnızlıklar artık hayat bağlantısını yitirmiş kendine dahi ilgisi alakası olmayan gölgesine baskın gelme yarışlarında en sona gelenmişliğin çölden çoraktan ibaret insanlık ücrası sosyal kurakliklar mezarligi ve toplu viraneler tapu senedididir..halbuki..

    Halbuki her günü bahçesi goncası yeniliklere gebe rüyasına girilmedik bereketi derilmedik yaşamları günaydınlara doğurmaya hasat ve harman arzusu doyumsuz sevilmelere ve sevişmelere kor yangınlığı sönmek dinmek bilmez aşk öyle mi..
    Hal bu ki kıymeti hükmün hatırın saygın - özgün ikrarı cesaretiyle kişiyi kendisine yükleyip götüren cevherlerde sevmesini ve sevişmesini bilene her karış toprak sevgiyi ekip biçen mutluluk bekasıdır, her ilerleyen sayfa suyu denişleştiren sarhoşluğun firari çalkantılarıdır, her zerrece yudum ve lokma doymuş bilmiş kanmışlığın sakinlik dinginlik ve güvenlik sınırıdır, her kıvılcımlanan ışıltıda bir sükuneti dinlendiren gölge vardır, her her civarda dağlar ovalar tepeler ormanlar yola yamaca kırlara kentlere ve ırmaklara akışıp giden zamanlarla köprü kurar dolaşır, her ısmarlanmış dua ve dilekte ayvadan nardan ekinden bostandan olmuş taneler toplayan iklimler İnsanlar kuşlar ve börtü böcekler kutlanmış sevince çoğalır ve oymaklaşır, adı adresi bilinmez sevgiliyi insanda arayıp sorarken, yaşanmamışlığın tüm haklılığıyla tufandan şerden kasırgadan ve herkesten gizli saklı sırda sevdaya mektubu yazılıp da aşka yollanmayı bekleyen posta kuşudur...

    Dokunmatikli, kaldıraçlı , sesli renkli hem de görüntülü ama fakat, soğuk mesafeliliği araya koyan temassız ayrı gayrı uzaktan cam yüzeyinde akıp giden …lere rağmen ve karşın karşın Ne sihirli etken maddesi ve çaredendir uyu uyu demeye geldim , yavrum drdin yükün yaren nerende merhem olmaya geldim hatir sual düzeyinde yüzyillari ortak yasam künyesinde toplayip biriktiren ehli liyakate sadece günaydin rutinleriyle es gecilecek devran degldr ne ask ne dünya ne sosyo kültür ne toplum ne kainat ne de insanlik.

    BOP kulübesinde öncelikli ivedilik gereklilik ve önemlilik kompozisyonuna göre dağılımı ve görevlendirilmişliği yapılarak sosyal siyasi ekonomik kültürel her alanda hiç bir şeyi tesadüfe bırakmaksızın proğramlanmış yağma yıkım tecavüz baskı vurgun talan ve işgaller işbirlikçiliği kapsamında işi icabı yazılımı uşaklık misyonu ve dalkavukluk yalakalığı bitmiş olanı kulübede bekleyenle sökülüp değiştirilenin külüstür stepnesi muamelesiyle itibar değer ve işlem gördüğü dönüm dolaşımda gericiliği sahtekarlığı soysuzluğu çıkarcılığı ve yozlaşmışlığı en acımasız ruhsuzluklarla besleyip köpürterek her gün yenisini kendi virüsünden doğuran sorunların istismarcı ganimetçilerini her zorbalığa hükümran kılan keyfiyetin servet kaynağından sayıldığı tezgah galerisinde toplumsal yaşamı kuran yürüten ve yaşatan hak hukuk kanun düzen onur saygı akıl vicdan sorumluluk emek sevgi cesaret bilgi sanat edebiyat paylaşma duygusu gelecek kaygısı toplum bilinci mutluluk inancı insanlık anlayışı ve liyakat birikimi gibilere kesinlikle yer yoktur.

    Çünkü sataşan bulaşan ilişen yapışan ve her an saldırıya kabusa kuşkuya pür tetik çekiç balta balyoz nefret kin ne bulursa yanında taşımaksızın kendini güvende hissetmeyen sinir nefret siddet krizlerine fırsat veren salgınlardan özenle sakınıp ihtiyatı tedbiri ve düşünceyi elden bırakmayanların harcı ve hakkıdır, suyu yolu isigi topragi ve sessizligi dahi her türlü kirlenmelerden kurtaran dinlendirici sakinliğin sihhat kaynagi yine ışık ferahlığı, toprak güvenliği, yol yordam bilen ufuksuzluk özgürlük mutluluk ve zenginlik duygusunu insanla bağdaştırıp özleştirir ki daha ilerisine hepsinin toplamı aşktır. Müptelası ve müşterisi olana Özgün dünya hayatıysa tüm güzelliklerini serip süslenen hak hukuk kanun kural ve esastan.

    Okumayan irdelemeyen paylaşmayan araştırmayan danışmayan ve dayanışmayan kimsenin kimseye ilgisi saygısı duyarlılığı bağı dürüstlüğü yakınlığı tanıdıklığı iletişimi samimiyeti ve tahammülünün kalmadığı şiddetli geçimsizliklerle mutsuzluk üretip gün öldüren; kültür dokusu iletişim zenginliği ve yaşam çeşitliliği sıfırı tüketmiş tıkanıklıklara matrak geçip gırgıra sarma boşaltımlarıyla toplum afyonlayıp avanaklamanın ortada kuyu var yandan geç tarzına yılar yılı tam teşekküllü medyatik kurulum ve kurguların SANAL kaynağı tükenmezliklerinden ürün sermayedarlığı ederek ve sürekli değiştirilen tezgah önü ve arkası ekipmanlarıyla hep geçmişin güldürenlerinin ÇAKMA taklitçisi ve yeniyi üretemeyip modası geçmişliğin eskimiş aynılığını başka çıkış kanalı olmayan sosyal çöküşlere çapı çevrimi en düşük kaliteden tekraaar tekrar tezgaha koyup dekorlayan…sosyal acılar çıkmazlar ve yangınlar üzerinde kendi çıkar menfaatini kovalayarak villa tipli güldür güldür kıvırtan kebap kavuruyorlar. İnsanını çürüğe çıkaran bu kozmik kampanyada Osimen ve Yamal daha sağlamçalımlara inandırıcı ve gerçekçi kornerden gol oynuyorlar bence.
    Sadece kutlama günleriyle yahut ortam idare rieden usulün zorakiliklerine pürdikkat kesilerek sahteliğini kazanan selam kelam aleladeliğinden büyük geniş fazla kalabalık çeşitli ve çoktur özümsenmiş yaşamı gerçek değeriyle anlayıp konuşarak onurlandıran hayat ve insanlık.
    Bu bakımdan …

    Ayın güneşin yağmurun tarımın toprağın sevgisi saygısı konuşma dili ve iletişim kaynağı tükenmiş insanından hızla terkedip uzaklaştığı ve yalnızlık umarsızlık ilgisizlik duyarsızlık kayıtsızlık toplumsuzluk gibilerle kibir kin hırs ve nefret kurcalayıp tüketerek kıyametleri sürüp savuran yerde herkesin tasarımlanmış mutsuz endişeli iradesiz cahil liyakatsiz sönük ilgisiz istikrasız sahteliklerle şiddetin ve keyfiyetin her alanda sarmal sarıp kol gezdiği insanlığı devre dışı bırakan sanal ve salon dekor işlevine tutsaklığının sancılı sürüncemesini duyurup bildirecek hiç bir akıl fikir yol çevre etraf topluluk bulunamadığının saniyesinde asılmış olan herkese açık duvardan düşüp çöplükleşen fotoğraflarıyla can çekişme çığlıklarını dışa vuran ; ve sürekli ürkek uzak ören çürük kurak kaypak tedirgin kuşkulu dayanıksız kaçak alel acele bakışlardan mümkün olduğunca görüşmeksizin fırlatılmış süslü fotoğrafların dilsiz sağır ve körlüğünün dekor maske cinnet kostüm profil değiştirme muhtaçlığını anında anlamsız değersizliğe döküp saçan kimsesizliğin ve kimliksizliğin tüketim piyasası morgunda sürekli kayıt dışı kalmakta hayat ve insan…saygın iletişimini bulamadığı her günü büyük yıkım tahribat ve kayıplarla kapattığı birbiriyle paralel derin yoksullaşma ve yozlaşma kabukları altında kendini duyurabilmenin yolunu uyuşturan aynı fırsat ve çıkar ortaklı dizilerin, magazin furyalarının, emlak gösteriş ve servet milyarderi arabeskçilerin, sosyal siyasi kültürel ekonomik kıskaçtaki her istismarcı ganimetçi güruh ve odakların ve kendini ifade etmeyi şekillerle sembollerle işaretlerle tek cümleden ibaret tüketmeden yenisiyle yarışan fotoğraflarla sindirerek konuşma dilini duygusunu ilgisini itibarını iradesini düşüncesini inancını ve sorgulama refleksini hayatından çıkarmış toplumunun tezgaha düşmüşlüğünü sım sıkı matrak geçme çalkalamalarıyla uyuşturan damarlarda bütün can çekişen sorunlarıyla beraber kendinden gündemden dünyadan ve hayattan vazgeçmiş, tıkandığı yaşam gerçekliğinden boşluğa düşürülmüş, işlevi ve içeriği kalmamış bağımlı kalabalıkların algı yönetimini kozmik narkoz püskürtmeleriyle kayıtsızlığa ve tükenmişliğe denetleyen, oyalayan, bulandıran,düzenleyen, uyuşturan yoran, yozlaştıran ve pazarlayan borsa piyasası çok toplum mühendisliğinin paket programına şirketleşmiş ortamlar kapatıp kilitleme rolüyle GÜLDR GÜLDÜR’ cü ve benzer diğerlerinin güdümlediği kurgularla yandan yedekten fabrikasyon atölyesi ve ana merkezlerinden biridir burası.

    “ Dünya yalan ölüm gerçek “ demiş söylemiş sevgili Veysel Aşık. Ne güzel söylemiş ve doğru söylemiş hiç kuşkusuz fakat dünya hayatı ve ölüm arasındaki limitli vadeli ve sınırlı boşluğu besleyip dolduran limitsiz sınırsız ve sonsuz şeyler vardır ki sorumluluk bilinci gibi, vicdan muhasebesi gibi, akıl fikir zeka zihin mantık hesabı gibi, aidiyetlilik duygusu gibi, hoşgörü ve liyakat saygınlığı gibi, sevgi kökeni saygi kaynağı ve bağı gibi, emeğin hakkı onuru gibi, özgürlüğün tükenmez mutluluğu ve sevinci gibi, insanlık değer ve haysiyeti gibi gibi gibi gibi…

    Tümünün toplamda bütününüyle AŞK gibi.. eksik noksan yoksun kayıp yitiklere kalmış ve hiç yaşanmıyorsa AŞK, saygısız sevgisiz ve nice değerler mahrumu ölü rahimlerden sorunlu sıkıntılı ve kendini tek cümlelik yapay yapmacık iletişimsiz ve soyut fotoğraflarla ifade etmeye mahrum kılmış olan, beklenti karşılığını bulamadıkça da kanaması hiç durmayan bağımlılıkla daha biri harcanıp tükenmeden beğeni sayaçlarına hapis anlık tüketimlere boşaltılan fotoğraflarla çıldıran sessiz çığlıklarda kendini yitirip kaybeden matem kabus kahır yalnızlık ve çoraklık çukurunda hiç bir anlamı değeri itibarı işlevi kalmamıştır dünyaya gelip gitmenin ve doğduğu tabuta sürü bağışıklığıyla toplu intiharlar silsilesinde gömen insanlığın.
    Azı bulamayan çoğu yitirirmiş derler ki hiç tartışmasız kuşkuduz doğrudur. Aşkın ilini semtini yolunu tarafını selamını sevgisini ve sevgilisini olamayan bulamayansa her şeyi ve hepsini hiç tartışmadız şüphesiz sürprizizsiz ve kuşkusuz tamtakır eder kuraklaştırır ve kurutur.

    Hayatı aldatıp oynatan, dünyayı kıskacında örmüş bağlamış bir KÖREBE sağırlığınadır insanlığı yetim yitikler avlusunda bırakıp terkederek dizilere laf söz kostüm süs boya yarıştıracağına…aklını yolunu ahlakını ilmini yaşama sevinci ilgisinden kopararak çıldırıp tozutanlar.. sağlıkta sıhhatte mutta umutta ve huzurda değildir elbette çünkü..
    Oralı olma duygusunu, aidiyet bilincini, ortak paydaşlık kıvancını ve kaynak güvencesini kökünden keserek..temelsiz şuursuz tutarsız anlamsızlıklarına ve kavram kargaşalarına çöplükleşmiş bozgunu saygın onurlu tutarlı yığınlaşmalara terkederek yerini her şeyi iflasa sürüklemeye bozup özgün ve saygın değerinden düşüren katil ruhluluğun kısır kıyamet döngüsüne bırakır.

    Yani sanal düzenekli atölye kurgularının, dizi ve magazin furyalarının, sosyal siyasi ve kültürel istismarcıların müşteri borsasına uygun aldatarak insansızlığı aşılamaya dair ürettiği dert sıkıntı şiddet kaygı umutsuzluk şer bela ve sorunlardan tezgah sahibine çok kazandırdığı kayıplardan beslenen çarpık döngünün hızla tüketip yok ettiklerine kendi ölüsünü de dahil ederek hortlaklaştırdığı hacmi değeri sınırı ağırlığı kütlesi süresi vadesi içeriği ve yer çekimi , saniyesinde parlayıp sönen sanal duvarlara asılı kayıtlar ve fotoğraflar kadar bile değildir artık.
    Sırf bu yüzden…

    Kendi şahsi menfaat ve keyfiyet çıkarını her şeyin üstünde tutan çirkefliği kişiliksizliği istikrarsızlığı onursuzluğu liyakatsizliği şuursuzluğu kahpeliği dönekliği oynaklığı soysuzluğu kaypaklığı istismarcılığı ve iki yüzlülüğü rol modelliğin borsacısılığını yaparak uygun fırsatlara hükümranlık ettiği toplum iradesini ve tepkisini korkuyla baskıyla zorbalıkla devletsizliğe sıfırlayarak kendilerine inanan güvenenlerin irade gücünü ve temsil yetkisini satışa getiren başı boşlukta maske gerisindeki sakladığı bütün sahteliği dışa vurmaktan hiç gocunmayan….

    Aşka ısrarla inatla uzuuuun uzadıya ve önemle bahsedip sevgiyi talep etmelidir ki insan, aşkın olmadığı yere konuşma dilini bütün davranış bozukluğuyla evirip çeviren kifayetsiz duyarsız fotoğraflara yankılanıp kaybolan kaçışların pusulası kayıplığını belirtip duyuran birbiri ardına dizilmiş düğümlenmiş acı çığlıkların ifade ve snlam karşılığını bulamayan bağışıklığıyla gidilip güdülen felaketler kuyusu ve kıyametler silsilesini doluşup kaplamasın.

    Ve takdir ilgi övgü caka beğeni kabul değer medet ve yakınlık görmek için yitirilmiş insanlık künyesinde bütün sahtelikleri akla fikre kaydedip göze alarak dağır silsiz kayıtsız sanal soyutluluktsn alkış tufanı bekleyen yerde sadece seçmece kayıtlar aykırı acayiplikler ve fotoğraflar saçıp savurarak bir yerini günese huzura mutluluğa ve sağlığa boşaltıp sererken diğer dışarda kalan kısmına dertte sorunda bir hasta bir ölüde can çekilerek mezarlığa doğru sürüklenip giden..

    Suç günah yasak fitne haram riyakarlik kanunsuzluk sahtekarlık riyakarlık hinlik yavşaklık pustluk saldirganlik sinsilik rezillik döneklik oynaklık kahpelik ve kalleşliklere itirazı tepkisi aksi durusu ve uyaran tavri olunmaması halinde karşılıksız kaldıkça masum mübah meşru ve haktan sayılan kokuşmuş çürümüşlüğün toplumunu en ağır koşullu yaşanmasız ruhsuz mutsuz geçimsizliğe esir alarak yerleşik istikrarsizlik dolaşım döngüsünü ve yaşam biçimini şekillendirerek yıkım yapılanmasına felaket binasını kurar ve donatir ortak ganimetcisii ve ittifakcisi cok haydut haramilikler.
    Ki vaktin sarkaç salıncak yokuşlarından aşağı inen akşama bastığı saatlerde, sokaklara sarılan soğukluğun kuşları kursak kırıntısını ve insanların fabrika dönüşlerini yüklenip el ayak çekilen ıssızlığa götüren sessiz bir pantomim gibi kent burgacından ayazda kalan, çarsı camekanlarına ve buğulu camlara adını yazar bırakır tuhaf temsilli oyunda gamlı sızılı melodram.

    Midesi kafası kalbi algısı alışkanlığı anlayışı cibilliyeti nerde bir bozuk yapı ve geçimsizlik kargaşası var oraya sünüp yapışarak pür dikkat kesilip kaynağını geçimini her türlü dirliksiz düzensizliklerden beslenen aşağılık ve kişiliksiz çürümüşlükler, kafayı ve kalbi ancak dağıtıp devirdikleri fitne fesatlık ve bozgunculuk döngüsünden hariç hiç bir saygıya değer mutluluk çıkarımlı kaygısı çabası katkısı ilgisi derdi sorumluluğu emeği öznesi ve yüklemleri yoktur.
    Hepimize vurur bazan , sökülüp kopan hırçın kasırgalarında yahut dipsiz bulantılarında kalabalıkları içinde sürükleyip götüren sert amansız çetin yorucu üzücü çıkmazları çok hayatın sarmal sarpalarından çöl kadar ıssız, buzullar kadar soğuk, matem kadar simsiyah yalnızlığını yitiklik yokluk hiçlik ve yenilmişlik duygusunun yarası sızısıyla sarmalanıp sığınacak yol kol dal il ışık hal çareler arayışımızın uçsuz bucaksızlığına rast giden kayıp kazancımız.

    Dudağına çiy düşmüş , aklında hayalinde AŞKA diyar olmaktan.. çağlayışı dinmek bilmeyen bir su damlasını ırmaklaştıran coşkunluğa sevmek sevilmek ve sevişmek tutkusunda yanıp tüten kıvılcımlarla yükleyip taşıyarak ; okulundan okuduğu salkım saçak olmanın hayalini düşünü kuşanmış süslenmiş varlıkta aşka ve sevgiye yetişip büyüyünce insan, hayalin düşü, sevgilinin düşüncesi, gölgenin sayesi, mutlulugun ortak bileseni ve bölüseni olurmuş ruhunu saran kucaklayan isitan ve ışıyan odalara mesken mahal arzuhallerden rüyasına görüsmüs girmis ve gerceklesmis kendini taniyip bulanın.

    Ne garabet felaket binişi varmış bu meretin diyerek azgın sapkın ve düşkünlükte nesi kimsesi elde avuçta rezil malamat olandan kadın erkekleşmeye, erkek kadınlaşmaya dökülüp soyununca… sündürüldüğü tarafa sivrileşen yamulan veya uzayıp genişleyen kıvır yavrum kıvır, oyna zibidi zilli oyna , tezahüratıyla bu mel un çarpıklıktan karışımı mayalanmış yapay döllenmeli dibi delik kasnağı kırık contası laçka ücretli faturalı eldesi ve çıktısı , ekseni ayarı ruhuna ve bedenine düzen tutmayan ve eğilip büküldükçe dalgalı oynaklıklara gölgeleri yırtılmış kontrollü sallantıların basmakalıbına hayaletleşir insan.
    Ortak kesişen kırışam ve bölüşenleri vardır matematiğin. Dört işlemle dört bir yana yere göğe devran civar diyar olmanın ölçüsünü tartısını siparişsiz şartsız yanlıştan doğruya çekip çıkaran.
    „ Ehliyetsiz liyakatsiz ilkesiz zırva zorba ve keyfi zıvanalığın düşeceği derinlik kokuşmuşluk çöplüğünü karıştırıp kurcalamakla hayatını yitirip bitiren çukurdur „ bellek ve bilinciyle yasamı dönen dolasan pusulann hayati eksenindeki özlü ve esas ksıtasi sürekli dikkate alıp gözeterek olaki de insansın ya …katıldığın her nefese dahil alacaklı ve borçlusun. Bu yüzden essahtan ve esastan eken sürenleriyle avucuna konulan tanelerden altısı cahil coşkulara esen tozan gönül degirmeninde zarar ziyan zül zavar olsa da dördü seni yaşatan besleyen hayal duygu düş ve düşüncelerin yeryüzü günlüğü dünya cevheri ve ömür hasatıdır.

    Kendine yediremediklerini zorla sabırla inatla acıyla zulümle şiddetle tehditle korkuyla baskıyla sürünerek sürüklenen kuru kalabaliklara yutturup hazmettirerek , katlanılması ve sindirilmesi imkansız olanın cürümünü ceremesini suçunu sorumsuzluğunu acımasızlığını hukuksuzluğunu aidiyetsizliğini eziyetini ezikligini yozlaşmasını sapkınlıgını kayıtsızlığını sindirilmisligini cirkefligini umursamazlığnı sabıkasını devletsizliğini başına buyruk keyfiyet çıkarcılığına bağlı mafyalaşmaya söküp takip kurumsallaştıran uygun uyumlu tutsak ve her şartta itirazsız tepkisiz itaatkarlığa bağımlılığın sosyal arizalarla donatilmis köktenci kulu kölesi olan kimlik inşasını doldurup bşoaltiyorken insanlik ölümüne iliskin pazari kurulmus olan piyasa, künyesine zimmetli cıncık boncuk cerrahi maske kostüm konfor kumaş ve diğer parıldayan aksesuarlarla gösteriş borsasındaki bütün beğeniye odaklı intihar cukurunda akıl sır erdirmelerin bütün hassasiyet ve duyarlılıklarını boşa çıkararak kendi kendisiyle celişen catişan didişen ve boğusan bakşalaşmaların atölye denegi olmaktan tutsaklğını kurtaramaz insan .
    Değer artırmak, yaşamı kolaylaştıran geçim giyim kuşam ilim bilim duygu düşünce hukuk hak onur imar tasarım liyakat ve iskanında eskiyle yeniyi bir arada harmanlayarak ; iyiye huzur verene ve güzel olana gösterilecek olan ilgi itibar sorumluluk duyarlılık rmek çaba gayret ve hassasiyetle ( tedavülden kaldırmadan, bozup berbat etmeden kırıp dökmeden ..) donanmış kurulmuş ve yapılmış kusursuz bir sanat eseridir birlikte ve bir arada yaşamak; ve oraya ait sevgiyi saygıyı ddili kültürü iletişimi mutluluğu dörtbaşı mamurluğa yüceltip yapilandirmak.
    Çünkü hayata her artırılan ve katılan değer, kendini çoğaltan sonsuz yarınların habercisi taşıyıcısı kaynağı düzenleyicisi örgütleyicisi övüncü kıvancı coşkusu hazzı cazibesi ve güvencesidir.

    Böylelikle de değer üretip değer artırmaya yönelik duyulan ilgi merek meram emek bilgi birikimleriyle bir arada ve paylaşılabilirliğin onur çaba sorumluluk ve itibarıyla donanmış kurulmuş olanın devamlılığını sağlamak, insanı kendisiyle muhatap saygın değerliliği büyüten onurlandıran güzelleştiren ve mutlu kılan sanat galerisine dönüşür hayat.

    Tuttuğunu koparan tek tiplemelerle kendi bildiğini hak hukuk kanun sayan ihtşras hırs güç ve gösteriş süper markacılığına tüketim piyasasının plastik cerrahi dükkanından bedeni ve ruhu sökülüp yamanarak doğma çıkma katalog seçkini dizi profilli şöhret kaltağı veya budalası ve reklam gözdesi kişiliksizliği etiket fırsat format tarz dekor konfor maske ve fiyatı sürekli güncellenneye değişen modern esir pazarında alım satım tezgahına konulan…
    Kirli siyasetin hiç bir akıl fikir sav ve iddada samimiyet tutarlılığı olmayan günü birlik istismar hamaset çıkarcısı kaypak oynak ve kişiliksiz bütün figür ve piyonlarıyla birlikte, sigortaların sivil toplumcuların bankaların pazarlamacıların borsaların mütahitlerin reklamcıların galericilerin holdingcilerin tasarımcıların iletişimcilerin mimarların üniversitelerin emlakçıların medyaların magazincilerin gıda enerji eğlence ulaşım barınma giyinme güvenlik eğitim ilim bilim sanat edebiyat sağlık gibi hayati ihtiyaçları her türlü hukuksuz devletsizliğin alım satım hammaddesi olarak çullanıp çöktükleri bataklık sineklerinin, ülke varlık birikim onur değer özgürlük liyakatlilik kültür ve herkesi huzurunda eşitleyen hukukun üstünlüğünü kendi keyfiyet sultasının haraç mezatı kıldıkları yerde her şey kokuşur çöker çürür yağmalanır ve yerine bir daha konulamayan yıkımların harabeleşmiş devre mülkü haline gelir toplumsal istikrar ve sindirildiği korkuya karanlığa yozlaşmaya gösterişe şiddete örneğinden rol çalan; uzun metinlere tahammülü algısı ilgisi ve anlayışı olmayan; cahil gerici yobaz sorunlu hastalıklı ve kısa pisikomanyak replikler taklitçisi harabede alışkanlıklarının ve bağımlılıklarının güdümlü kölesidir düşürüldüğü bataklığın bütün kirini pisliğini özenmiş benzeşmiş ölüsünü diriye sayan insanlık.

    Söz konusuna giren bahiste ismince yar olan ask ise, aramızdaki tarifsiz tanımsız ve yabancı mesafesizliğe varsın muhabbet kuşları uçup kanatlanarak güzelliğin tufandır kasırgadır tayfundur dinlemeden güvercin müjdeleri kanatlansın getirsin… diyesi geliyor insanın. Böylelikle de değer üretip değer artırmaya yönelik duyulan ilgi merek meram emek bilgi birikimleriyle bir arada ve paylaşılabilirliğin onur çaba sorumluluk ve itibarıyla donanmış kurulmuş olanın devamlılığını sağlamak, insanı kendisiyle muhatap saygın değerliliği büyüten onurlandıran güzelleştiren ve mutlu kılan sanat galerisine dönüşür hayat.

    Yaşından başından utangaç, işvede nazda ‘ birini alsam biri intizar eder’ saz perdelerinin ardına kadar geceye gündüze açık pencerelerinden maviliğe bulanmış denizleri kırbaçlayıp azgın sulara dalgalandıran; ve yıldızların doğumuna tanık gönül yakıcı ve göz kamaştırıcı AŞK yandıran harelerle dökülen ay parçaları kadın kadar güzel olunca… haram okur, hakkı kalır, hüsran hazin eder, ören viranlara ıssızlığın sancılı sızılı yolunu çölünü bağlar büker eğer kalbimi titreten büyüleyiciliğini gördüğüm hayal meyale, sevildiğinin sonsuz selam ve sevgilerimi ayan beyan mektup eyleyip „ ben aynalardan daha güzelim „ diyenlerin posta kutusuz adresine deli divaneliğimi büyüdüğüm ve büyüttüğüm sürgünlerden yetistirip iletmez isem. Cünkü…

    „Sizin ordan uğrayıp geçmekteydim açık kalp ameliyatına ihtiyaç gerek yok gel ki kahvemiz beraber olsun“ arzusuna mihman meskn olmaya … her kıyısını köşesini aşk ile hiç olmadığı görülmediği ve kayda nüfusa geçmemiş ehliyetli liyakatli merak emek zahmet niyet ve ilgiyle sevmeyi de sevişmeyi de tam tesekküllü donanımlılığın ezberinden hatasız ertesiz kusursuz bilip tanıdığına adım gibi emin olduğumla beraber…sana da bana da aşk olsundan selam ve sevgiyle size demeye ömrünü ortaya koymalidir aski ve sevgiliyi dileyen insan.. Yoksa emegi gayreti sorumlulugu hakki ve hukuku güdülmeyen keyfiyet israf savurganlik liyakatsizlik ve gösteris sultasina bagimli KISIR ve KURAK cöküsler sürecinde eski dönüm dolasim eksenini yitirir dünya toplum kanun kural ve düzen, yikimin kendi kaderine terkedilmis enkaz ve ganimet kokusunu alan nitelikli niteliksiz dolandiricilar yalakalar yardakcilar soytarilar siyasi istismarcilar medyalar mafyalar magazinciler bankalar mütahitler tefeciler kalpaznlar ve BOP Borsa tezgahindaki PAPZINDAN BOP PEKAKA´sina varincaya kadar her pusuda yatip bekleyen piyonlar ve tetikciler, sinsilik kalibresi capinda yikimdan büyük parca koparmanin santiye ve mesai devriyesine cöküp cullanmanin TOP BOP TOM`bala BARRAK navigasyon kilavuzlu canli örnegini sergilerler.

    Sevginin kırıntısını, sözün hisseyi kıssasını, huzurun dirhem perçem mutluluğunu, aşkın horantasına sevgilinin kalbine sevilmenin duygusuna, hasretin düşüncesine, yetinmenin doyumuna ve sevişmenin hazzına rızkını olmayana da ver yarabbi ..!

    Seyfi Karaca………..Aralik / 25

  • tımarhane duvarı

    15.12.2025 - 16:01

  • tımarhane duvarı

    14.12.2025 - 18:15


    DÜZENSİZ UYUMA MUNTAZAM TAHRİBAT 3

    Belirsizliğe bırakılıp terkedilen her duyarsızlık keşmekeşliği ardında biriktirerek sürüklediği zararlar yitikler kayiplar kötülükler beraberinde yıkıntılar ve harabeler silsilesini dur durak bilmeyen çalkantıya dönüştürdü köklü BOZGUN gerçekliğine iliskin ve binaen…

    Çoğunluğun hakkı talebi emeği isteği ihtiyacı ve hukukudur ortak iradeye temsil OTORİTE denen gücün her türlü zorba kişisel keyfiyete devlet diye adlandırılan yaptırım yetkisinin olduğu. Bu ortadan kalkarsa her şey yıkılan dağılan bozulan hayatın dışında kalarak çoğunluğun iradesini kendi kişilik ve karakter yapısının güç gösteriş ve menfaat düşkünü olanlara ihmal ve esir olur.

    Acın derdin sorunun nerdeyse canın orda derler ki, bağımlılığının kölesi olanların saplandığı kısır döngüye ler dışında sağlıklı güvenli mutlu ve saygın yaşamları yoktur. İpin urganın bağlı kısıtlılık mesafesi kadar gider gelir, hep aynı çukurun kokuşmuş çürümüşlüğüne dolanır dönerler.

    Çünkü eskiden pırıltılı camekanlar arkasında vitrinler önünde giydirilmiş kilitli kostümlerin cansız ruhsuz renkli fiyakalı sahtelikleriydi mankenler şimdiyse “ ah ulan istanbul, sen ne manyak şehirsin böyle senin yüzünden şöyle kafamıza göre cinayet işleyip adam öldüremeyecek miyiz lan, topla cesetleri memati sıradaki gümbürtü nerdeyse oraya terkediyoruz buraları” pisikopatlığını herkese afyonlayıp uyuşturan aşılamalarla, sosyal hayatın her yerinde oltasına kendi cesedinin asılıp takıldığı tabuttan mankenleşmiş pozlar çekerek camların arkasından hortlaklaşan insanı yedi bitirdi ve kendine benzetti çarşı pazarlar.

    Herkes kiralık, satın alınmış, emanet, haciz, kaypak, sapıklıklarla sürekli her şekil kişilik kimlik ve davranış bozukluğunun tekrarının tekrarına provası yapılmış hayatların aynı mutsuz mekancısı olmayı çark edip kıvırtan fırıldaklıklardan hem zikzak seyircisi hemde zibidilik oyuncusu olarak, kirli çarpık bozuk haysiyetsizlik onursuzluk kepazelik ve iki yüzlülük pahasından başkalaşmayı ve bulaşıklanmayı yıkanmak gibisi yani, yani akılı dondurulmuş hayatın bütün tıkanmış kavşak ve kanallarına park ederek amacı dışında udunu ihtiyatını anlamını sevincini ve işlevini çoktan yitirmiş icatlar türler maskeler tarzlar ve çıkarmaya kul ve köledir artık insanlar.

    Kırık dökük sancı ve sızı nöbetleriyle üzen yoran yıldıran ve yıpratan kahrı çekilmez, dünyasında durulmaz, derdine katlanılmaz ve ilişkisi sürdürülemez acılarım olsa da ölümün şokladığı karanlık solgun ve soğuk şeklini veren kabuğuna sarılıp hayatın bütün huzurla bezenmiş güzelliklerine çıkaran çeşitliliğini kendime zehretmenin bahanesi ve avuntusuyla debelenip dursam çelengine silinti süprüntü olmadan…güneşi gölgeyi dünyayı kendi fiilinde görücüye çıkarma derdinden yorulmuş usanmış gibi tıklım tıklım kaygı keder korku vesairi düşünce kalabalıklarını hiç olmadık zifir bir kenara çekerek, bir yorgun efkara bir müjdeli bahtiyarlığa, bir kelebeğe kuşa , hayal ile gerçeğin içinde ve ardındaki adı sanı yurdu yeri bulunup bilinmedik müjdelenmeye, sırda saklı, gönülde zaptedilmez tutkularin ve düşlerin talepçisi hevesten tutkudan saplanan veya sıyrlıan günah çıkarma bayramlaşmalarından tut ki, vitrin gösterişi hayat dolaşımına kokuşmuş çürümüş ve gerçeklik bağını yitirmiş geleneksellik sosları karıştırıp süsleyerek ölü insanlık cesetleşmesinin bağımlılıkları ve alışkanlıkları üstüne giydirilen şatafatlı düğünler törenler ve boşanmaların kederi gamıyla ve acısı neşesiyle körelmiş yaşam damarlarından dünya toprağının bedenine ruhuna sıçrayıp püsküren terkedilmiş tabuta sarılı ölü bir çocukluktur azı karar cou ise yalnızlık. ..

    İster kara camların ardından ister ışıltılı konforlu kristal ve buzul parıltılar içinden; Nerden bakarsa baksın bir yudum hayat, bir nefes kederle gam, bir avuç neşe, bir demlik huzuru efkara eş dost, bir damlacık nesnedirken insan….

    Mıntıka koruyup kollama dayanışmasıdır uyuz kör topal cılız demeden duyduğu çığlıklara toplu mahalde sızan ilişen yabancıyı ortak bölüsümün paydasinda depolayan yahut aslolan özü kovup uzaklaştırmak için sürü bağışıklığı pisikolojisyle toplaşıp çağıran gürültünün her köse başında biten cöl ve corak öbeklenmis yuvalanmis birikinti.…her fert basina sıkıntılı sancılı belirsizliği beklemeyi ve sürüncemeye birakilmayi yedirip doyurarak kapsamına tasiyici konumuyla hücrelenmiş insanın gözü kararır, zihni bulanır, bilinci kapanır, aklı fikri niyeti yerinden oynar, her şeyi kötü kirli anlamsız ve karanlık görüp bakan gönlüne yaşam yorgunluğunun isteksiz cansızlığı çöker hortlaklaşır.

    Büyük resme bakmak gerekirmiş derler, küçük parçalardan derme catma bütünü görmek içinmiş…ve bir yerlere tutunmak mecburiyetine, hele de zaman akıntılarına hem karşı hem de beraber, ayni yapinin bünyesinde vucut bulmanin hemdem pusulasiyla

    İkilemlerin sürtüştüğü amansız kin nefret öfke boşalmışlıklarının bilediği saldırganlıklar kuşatmasında besleyip kışkırttığı çatışma kavgalaşma ve harbeleşmelerle, hep haklı olduğuna inandığı kendi katkı payını unutan ötekine acı keder azap türevli dünyasını dar etmeye yönelik haddini bildirme saplantısı yüzünden durmaksızın bütün iyilik sağlık huzur sakinlik dinginlik hoşgörü mutluluk saygınlık gibi yaşam güzelliklerini kenara bırakarak yıkım ve zarar verme replikleri yorar yıpranır kendi kendine. Psikolojisi sabrı kabulü taşıması kendine bile tahammülü olmayan be her şartta son sözü söyleme depreşmeleriyle üste çıkmaya tıkanmış dolmuşluğun sürüklediği merkez çekimine kapılıp giderek pusuda bekleyen mafyalaşmanın kurumsallaşması buradan kökleşip yerleşir dünyası düzeni tüketim zaafiyetine mahkum azap içinde kıvranan geçimsiz mutsuz kişiye ve topluma.

    Gecesini gündüzünü yitiren kaygı endişe şüphe korku gibi dramatik travmalarla toplumsal ilişkileri çıkmaza sokup sosyal hayatı zorunlu muhtaçlık tüketimine düğümleyen..başkasının eziyeti üzerine beylik keyfiyeti, umursamazlik savrulmuslugu ve zorbalık hükümranlık hissesi kuran YAŞ YERE yatmak akıbetinde babında dereye kazan kurup dorukta keyif çatmak dengesiz ve densizliğiyle, duygu ihtiyat itibar kaygı gayret emek ve düşünceden türevli hayatın toplumun ve insanlığın saygın yalanayı kuran donatan kollayan baş tacıyken hak hukuk adalet vicdan onur sorumluluk, ayaklar altına alınıp ordan da kuyusunu kazanların kokuşmuşluk çukuruna dülerse, her türlü sorunun saldırganlığın yıkımın çürümenin tükenişin ve salgının sebeplisi çukurdaki istismar maskeli yaratıklaşmış bitler asalaklar yavşaklar puştlar ve iblisler yarattıkları her ahlaksız hukuksuz zorbalığın hükmünü kendilerine hak sayarak sağ diri huzurlu güvenilir ve sağlıklı hiç bir şeyi kendi özgün yapısında çalılır işler sağlam bırakmayan öldürdükleri bütün yaşam kazanımları ve değerleri yerine kendi keyfinin buyruğunu doyurmanın canisi kesilirler. Ve böylelikle kir zehir gürültü kavga kabalık şiddet çirkeflik başı bozukluğunun verdiği zarar hasar sorun sıkıntıda “ yeterki beni memnun etsin sana da ne olursa olsun umrumda değilsin “ yaklaşımlı haramiliğin ve mafyacılığın psiko manyaklığı, hayatına ayar verdiği herkesi baskılayan sindiren ve kapsayan yerleşik yaşam biçimini yönetir ve tayin eder.

    Artık bütün maddi manevi kutsallar bağlar kaynaklar birikimler kazanılmışlıklar ve toplumsal değerler, yozlaşmış çürümüşlük bağlamında yağma yıkımın tasarım ürünü, tanıtım malzemesi, dekor aksesuarı, tanıtıcı unsuru, yapı taşları ve tüketim harcı ( afyon çeşidi) olarak bu kifayetsizlik size yeter bazında) işlev deger ve işlem gördüğü ..

    Hayatının tutunacak her zenginliğini ve bütün yaşam kaynağını belirsiz bilinmezliğin sıkışmışlığında beklemeye mecbur kalmışlık, boğulduğu eziyetlerde can çekişirken eğer düşüncelerini bunaltıp boğan baskı azap ve bunalım ve çıkışsızlık içinde kıvrandığı yoksunluğunu bulanıklığını ve gerilimini bozup dağıtıp rahatlatacak araç gereç sebep uğraşı alan damar yol umut veya işler çalışır hareketlilik bulanmazsa sağlığını dirliğini tümden yitiren darmadağın olmuş ezikliğin altında durmaksızın huzursuzluk artıran kasırgalı travmalarda depreşir durur insan.

    Moral bozukluğu hayal kırıklığı kabus sarmalı kahır zibili ve düşünceleri başkalarınınkine karışmış düş süprüntü döküntüleriyle, her hazırlığını göçe göre toparlayıp yapıp gitmekte çıkacak olan arızalar sebebiyle iki derede bir arada kalmışlık ve bilinmezi zora girmiş olan müşkülünü nereye koyacağını şaşırmışlık çaresizlik ve sıkışmışlık kiskac girdap ve bekleme duygusuyla, sapkinlastigi cinnette kendinden ve dünyasından önü alinmaz sökülüslerin kuru kalabaligina cöplüklesir insan .

    Çünkü akıl fikir , cesaret ve zekanın aynı ayarında olmazsa saplantılarının kulu kölesi olarak baskıladığı yerden körelir ahmaklaşır tepkisizleşir yitirdiği duyarlılık reflekslerinden kopar ve baskılayanın zorba keyfine siner susar, yuvalandığı kötümserlik öfke ilkellik ve kahır büzülmüşlüğünden sıyrılıp mutluluğun arayışında bulunamaya özgürleşemez insan.
    Yaşam uçurumlarından hiç durmak dinmek bilmeksizin dipsiz karanlık kirli sert zehirli derinlerine çakılmış örselenme zedelenişlerin kıvrımlı oyuk kıskaçlarında en hafif zerre boyut ve küçüklüğü acıya üzüntüye akıl fikir ve ömür üzüp yoracak yeri kabı olmayan dolmuş taşmışlıkla param örselenmişliği içler acısı parçalanmış azaplar içindeki kıvranıp dönen hayata küs kapalı kahırlı sitemli ve sürekli kaçış halindedir insanlık.
    Ucu ötesi bulunup bilinmedik dolambaçlı yollardan yapışmışlığı kıvrımlaşarak, canlılığı soğuyup dönmekteki kopukluklarla yeniden uçsuz bucaksız muarızlık azdırıp kudurtan belirsizliklerine kördüğüm olmaya mahrum ve mahkum …İnsanların yıllarca düşünerek davranabilen belleğini beynini bilincini şiddetli acıların ve yozlaşmaların uyuşturan narkozuyla kökünden söküp kazıyarak yerine hazır paket proğramlanmışlığı sepetinin kanunsuz haksız akılsız iletişimsiz vicdansız anlamsız içeriksiz eziklik çürümüşlük kokuşmuşluk çöplüğünü ve suçluluk duygusuyla özenmiş bezenmiş KONUSUZLUĞU takıp montajladılar.

    Luzumsuz gereksiz yıkıntı çöplüğüyle insanı kendine doğasına toplumuna dünyasına yabancılaştırıp düşman eden uzaklaşmalara ve kopuşlara sebep kin nefret öfke kızgınlık azap çile acı kibir kapris kahır gibi hastalıklı virüslerin düğümleyip bağladığı tıkanıklıktan boşalacak huzuru bulamazsa sağlık dirliğini bulamayan ve insanını yuttuğu acımasızlık hırs yarış çarkında ezilmişliğe kıskıvrak esir yaralı zedeli bırakan tüm kötü sonuçların kulu kölesi kabulcüsü ve rızalısı kılan her ilişki , zaafiyetinden çıkarcı yaratıkların sınırsız istifadelendiği arızalı bozuk ölü doğumluluğun serbest piyasa ürünüdür ve sosyal dokusu bozulmus her kişiayri gayri uzak bencil tutsaklığının ölüsünü taşıyarak yaşattığı kendine kaba çirkin kalabalık ve gereksizlik eden yükmüş gibidir.

    Üzücü yıpratıcı ve kahredici olsa da iyilik sağlık güzellik adına da olsa da içini döküp boşaltan ve acı yutkunmalarını örselenmiş ömrüne sancıyıp saplananlara katlanıp kabullenmenin dışında daha fazla yüklenmeye hazmı tahammülü yoktur eldesi kara yazılı ve yeri gerekliliği ancak imdat çığlığına yetebilen tıkanmış tükenmişlik sonucunun.
    Ağrı sızı işlevsizlik ve çürüme gibilere yenik düşen; ve sinyalli sistemli alet aygıt araç gereç ve makinaları ürettikçe daha hızlı seri çabuk kolay çok ve ucuz olsun diye her şeye bulaşan ürettiği makinalara hayatını teslim eden insanı, lüzumsuz hale gelince ele geçirdikten sonra çöpe atacaktır aletler robotlar ve makinalar.. Akıl fikir vicdan değerleriyle ilgisi anlayışı emeği yakınlığı samimiyeti sorumluluğu bağı ve bağıntısı olmayan kayıtsızlık gevşeklik ve liyakatsizlikle hayatı taşıyan onurlalığa dair hiç bir duyarlılık belirtisi ve katkısı olmayan rastlantıların ihtimaller üzerine kurup yönettiği kaygısızlık boş vermişliği sebebiyle yarattığı sıkıntı ve sorunları kusacak çanak arayan kendi kaderine terkedilmişliğin şahit tanık ve sanık üçgenindeki alım satım müşteri mütahitliğini yapar insan.

    En çorak çöl uçurumunda dahi amansız sarpa yamaçlara ısrarla tutunup yaşama tutkusunu anlayışını ve alışkanlığını her şartta kutlamaya ve yeşertmeye tutkun pozitif anlayışlı ve yaklaşımlı karakter kişilik ve onur sahibininse, kendine karşı yapılan haksız hukuksuzluğu içe sindirerek kederle yoğrulmuş bozulmuş kangrenleşen kabus kaygı endile ve travmalarda asla tahammül edip katlanmaya bırakacak suskunluk ( alışarak azabı kötülügü çileyi kahrı kanunsuzluğu zorbalığı keyfiyeti ve balına buyruk kötüyü sindirip içselleştirme ) sabrı yoktur.

    İnandığı gibi yaşamıyor, övüldüğü gibi değer itibar görmüyor, sevdiği gibi sevilmiyorsa her hamle ve müdahale cana ulaşmayan insana yetişmeyen aşkı duyguyu özgürlüğü sevgiyi vicdanı doğurup beslemeyen yabaniliğin yabancı vücutlarda kanalını yerleşimini ve yolunu bulduğu körlüğün kahrın çarpıklığın nefretin zıkkımın kirin şiddetin zorbalığın kötülüğün düşkünlüğün aşağılığın rezilliğin her şeye bulaşıp sataşan en haysiyetsiz ve salgın yüklü, iltihap ve irin köküdür

    Güneşe ışığa suya toprağa iki ucu kapalı tıkalı ve karanlık tünel içinde amaçsız ve anlamsızlığın oto kontrölünde durmaksızın gidip gelen ; raylı sistemde çöplüğe eğilimi talebi olanların hayata arı duru dürüst temiz doğru sağlıklı ve itibarlı yaşam ve toplumsal ilişkileri tedarik edip kuracak becerileri meziyetleri bilgileri çözümleri donanımları ve kaynakları yoktur. Bu bağlamda kurguya ve kuruluma sahip olanların buyruk ve beklenti uşağı olarak efendilerinin çöpünü dahi satın alan; ve dert bela sorun çatışma yıkım işgal yağma baskı sömürü gibi devletsizlik itibarsızlık ve toplumsuzluk bazında karşılıklı menfaat çıkar ortaklığına her türlü tetikçilik ve işbirlikçilik siparişinin yataklık yalakalık ve yardımcılık ev sahipliği ederek çöplükten türedikleri kokuşmayı ve çürümeyi her yere ve herkese düzenli dilimler halinde dağıtımını yapıp paketleyen alçaklığın ve aşağılığın uzak karakolculuğun dalkavukluğuna yerleşir yuvalanırlar.

    Zamanın boşluğunda dolanan hayat, açlık yokluk adaletsizlik sefilliklerle boğulup dalaşan anlamsız ve amaçsızlığın kıymetinin karşılığını gayrette çabada ve sorumlulukta karşılığını üretemediği vaktini kanunsuz kuralsız ve istikrarsızlıklarla öldürüp tüketen yıkım olumsuzluklarıyla cebelleşir. Bütün vaktini proğramlanmış esaret döngüsünde baskılayıp disipline eden soygun sömürü merkezlerindeyse insanlara düşünüp sorgulayacak fırsatı vermemek için yaşanan hayatın hiç bir yerinde boşluk kalmayacak derecede insanları sürekli ihtiyaç artıran zorunlulukları ödemekle meşgul ederek hız kesmeyen kısır döngüde algıdan fikirden iradeden düşünceden sanattan kültürden özgürlükten cesaretten yoksunluğa yorar ezer harcar kimliksizleştirir ve tüketirler.

    Gereksiz içeri atılıp zorunlu sindirilmeye bırakılan arızalar çöpler atıklar toksinler sancılar kesikler yaralanmışlıklar bünyenin ve ruhun bütün inceliklerine işleyip batarak derdi dertle artırıp çarpan çözümsüz çoğalmışlıkların hapsedip hükmettiği dünyasız toplumsuz ve insansızlığa terk yaşamdan soğutma deposunda ve inziva morgunda bulur kendini insan.

    Ve böylece makinalara aklını fikrini vicdanını duygusunu duyarlılığını ruhunu terkettiği aklı fikri güvü iradesi yetmeyen makinalara karşı kollayıp koruyamaz hake gelşr insa.
    Para mülk mal şöhret ünvan güç ve gösteriş bütün ahlaksız sapkın onursuz arsız çirkef zorba ve manyaklık ayıplarını kapatır örter anlayışına alışkın ambalajlı türden çeşitten doğma büyümeye poşetlenip plastikleşence her şey ve herkes..
    PAKET PROĞRAM işi gücü ve icadındandır uçurum eksenlerinde dönen dolaşan yaşam güncesi ve dünya hayatı. İzi yolu ilgisi itibarı sorumluluğu sevinci gururu umudu hevesi coşkusu beklentisi saygınlığı yaşam ortaklığı mutluluğu ve toplumsal bağı sökülmüş kesintiye uğramışlığın takipsizlik kararıyla taaa ki ve öyle ki…

    Üstünü altini cizerek demistik ya, insan sevgisinin önü sonu sınırı damgası kosulu şartı coğrafi haritası ve tarihi kayıt belgesi olmadığı, bazan ılığın doğduğu yerden bulur yol kendini, bazan gölenin soğuduğu hüzünden kamaşır mavinin tonu alacalığın geceyi bağrına basan karanlığı bazan hiç biri veya hepsi… sıcaklığın duyulduğu güzelliğin görüldüğü sevgillinin sezildiği yerdir sevgiyle sonsuzluğun tarifesine …AŞK’ tan başka sırrı hikmetini kimseciklerin bilmediği istek listesine basvurmadan hayatima ortak olan güzelliklerin dengi ayağına taş değmesin aşkıyla sevdiğimsin anladigimsin sözümsün özümsün kavradigimsin tanidigimsin bildigimsin sevincimsin hasretimsin işte kadın çiçekliğini süslenmiş dogumun ve dogurganligin sevgili insansin diye..ordan kaytrin kararinca gün ve gündem, bütün irinli iltihapli kötülüklerin agirlastirilmis mahkumluk müsterisi olan kirli tezgaha düser ve alcalir insan toplum ve dünya.

    Herkesin başdcöndürücü değişim ve tüketim hızına yetişemediği; ve bağımlılıklarına bağlı prangalaşmış insanı harcayıp sorunlu arızalı zavallılık raf ömründe sonlandırıp bitiren yaşam kopukluğunda hep eksik yedek yitik güdümlü yoksun noksan ezik snlayış ve kavram kargaşasının esir düşkün ve karanlık perdeleri ardında de elenip boğulurken, sürekli biriktiği ve boğuştuğu gerilimleri en ufak yaşam sertliği dokunuluna idaresi tahammülü kalmadığı ve kendinden kaçırdığı şiddetli depreşmelerden patlayıp püsküren sarsıntı ve yıkımların kullanışlı markası ve kendi yalnızlığının hiç bir yalam kesitine irade yetki etkinlik aidiyetlilik davranışı ve duygusu olmayan paramparçalanmış kanamaların daim düzenli dekor kuklasıdır artık, her fiyakadan mutsuzluk markasına şöhretli olmaya yıkık sökük viran ve yamalı formatlarla günümüze özelleştirilen hususi toplum mühendisliğiyle modernize olmuş, birbirinden kopyalık piyasa modeli insanlığın.

    Her şey stoğu bol sahteliklerle örgütlenerek kurumsallaşmış SANALIN en gözdesi olma maskesine ve markalaşmasına OYUN kurgu şekil tarz fiyaka caka kostüm ve icat çıkarma çırpınışlarında bütün çarpanlarıyla Üretimi durmuş insanlığa artık kim en revaçtaysa ondan kopyalanan çakmaların şan şöhret piyasasına taksit taksit gösterişli ürün olarak gösterime ve hiç kimse kimsenin umrunda olmayan beğeniye çıkarılmakta. Şuncacık gösterime giren hiç görülmedik gayretine şekilli kıvraklı hep aynıyı tekrar eden yukardaki muhterem ve muhtemele dönen çırpınan garibimin de zibil gibi kopyalanmış çakmaları sürümden sunuma sergileneceği kesindir..
    Böylelikle büyük bozgunlardan koparilmis parcalanmalara ve hissedar olma akinina sökün edip gelenlerin Vatikan PAPAZI, Iznik konsülcülügü, Bop AKTIF güncellemelerini buyuran Tom BARRAK direktif dayatmalari , Kibris`in federatif karmasaya sürüklenmesi, kazanda tüfek pisirme PEKAKA mevzi ve mevzulasmasi artik carki cevrimi bilinmeyen her kötülügün herkese bulasip sosyal siyasal ekonomik ve kültürel alanlarda topyekün hayatini esir alan YAPAY ZEKA hükmüne bagli ve bagimli tükenmisligin köklü kalici hem yerel hem kurumsal hem küresel hem özellesme hem de tekellesme yagma yikim harac mezatidir.

    Kimseyi de sasirtmiyor zaten. Yikimlarina Ortak olduklari her seansi yüksek dozda toplumsal hassasiyetleri uyusturarak yasamin hayati kazanim birikim ve degerlerine cökme ve yozlastirma dükkani bu CARKIFELEKCILERE isleyip calisiyor nasil olsa.

    Herkesin kendinden bile kaçarak yaşadığı sakin sessiz sağlıklı mutlu ferah sakin usul yavas dogal dingin her şeyden ve herkesten uzak bir dünya yok artık. Tıklım tıklım der bela sıkıntı lanet siddet gerilim dolaşımlarıyla dolup taşan ve hiç bitmeyen kovalaşmalarda bir nefes aralığı ancak soluklanacak demi devranı bulana ne mutlu..!

    Seyfi Karaca………….Aralik / 25

Toplam 323 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR