Şaşırmış mevsimler Yaz ortasında kar yangınları, Kış ortasında güneşli MELTEM. Ak bir yıldız kaydı dolunayda, Yakamozunda mavi balık sıçradı, Bir kelebek kondu avucuma, Doğa şakalaştı sanki. Yıldırım düştü yüreğime, Felaket... Başıma gelen en güzel felaket. Gece doğan güneş, Gökyüzünde gözlerin, Yıldızlar içindeki pırıltılar, Bebeğim,gece gözlüm, Hoş geldin dünyama...
Aç beyaz perdeyi, kaldır aradan, Cemalin nuruna, tül eyle beni. Özenmiş yaratmış, seni yaradan, Vebalin boynuma, del eyle beni. Rüyalara dalıp, gitsek baş,başa Muhabbet zarına, dil eyle beni. Acımasız zaman, düşsün telaşa Sen aşkın narına, kül eyle beni. Aşkın şarabını, saki içelim Aşkın semahında,yel eyle beni Çılgın aşıklar, gibi sevişelim Sen aşkın çölünde, kul eyle beni.
Akşam olsun İstanbul'da, karanlık sarsın her yeri. Loş ışıklarda seyredeyim, o yıldız gözlerini. Unutayım hayatın bütün kötü izlerini. İstanbul'da akşam olsun, sen yanımda ol.
Yağmur yağsın İstanbul'a, beraber ıslanalım. Dolaşalım kaldırımlarda, birbirimize yaslanalım. Yaramazlık yapalım sonra yine uslanalım. İstanbul'a yağmur yağsın, sen yanımda ol.
Güneş açsın İstanbul'da, kara bulutlar kaybolsun. Yüreğimiz ısınsın, sevgi ve mutluluk dolsun. Bizim sevdamız, sevdalılara örnek olsun. İstanbul'da güneş açsın, sen yanımda ol.
Kar yağsın İstanbul'un tepelerine yollarına. Ateşinle ısınayım, bırak kendini kollarıma. Öylece bitse ömrüm, acımam geçen yıllarıma. İstanbul'a kar yağsın, sen yanımda ol.
Bahar gelsin İstanbul'a, çekip gitsin sonbahar. Seninle geçsin günler, çiçek kokulu akşamlar. Bitmesin sevdamız, bitmesin sevdalar. İstanbul'a bahar gelsin, sen bana gel.
Hiç birşey olmasın İstanbul'da, ikimizden başka. Sevişelim sabahlara kadar, nazar değmesin bu aşka. Fırtınalar koparalım, yangınlar çıkaralım başbaşa. İstanbul ellerin olsun, sen benimle ol. İstanbul bomboş olsun, sen yanımda ol.
Bu gece belki son gecemdir; Senin yanında. Haydı sevdiceğim; Aç çarşafını, Sehere çıkan anlarım gibi. Soyun hazırlan; Çırıl çıplak Sade insan gibi Belki bu Son sevişmemizdir. Felsefe kokulu kucağını bana aç. Ve zaman deşen kollarını boynuma sar. İzin ver öpeyim; Duygu çıseleyen parmakları. Okşayım saçlarını; Dağ kazan ellerimle. E..y; düşünce örüklü kız. Bu gece; en ateşlı halımla; Yanar dağlar gibi, En eteşli istekle; Çatlak zeminler gibi, Sevişeceğim seninle. Bırak bilsinler ki hala Hastalığım bitmemiş Bırak bilsinler ki hala susamış haldeyim. Öp beni, öp... Çiçek adım, al dudaklarınla, Bana suskunluğu; susturmağı öğreten dudaklarınla. Ve hayat doğuran nefesini düğümle nafesime. Gel sevişelim sevgilim. Gel... Ey hatıra bezekli kız. Bu son sevişmemiz belki. Mas mavi bakışımla; Canımın iliğin, Bir gebe şiirimi Ekiyorum O yem yeşil gözlerine. Ve ben gidenden sonra; Biliyorum... Eminim... İnanıyorum... Doğuracaksın meleğim Arzu adlı Körpemizi.
İlk gördüğümde tanıdım seni. Sen, yok olmak için var olan binlerce sebebi, yaşam coşkusuna çevirdin. Huzurundan tanıdım seni, beni sarışından, sana yanışımdan tanıdım. Senden vazgeçişimden tanıdım bir ömürdür seni beklediğimi. Bir günlüğüne geldim hayatına; bin yıllık gitmek üzere, bir defa geldim. Tüm acemiliğimi, çocukluğumu, sırlarımı, yozluğumu, yaşımdan büyük yaşlanmışlığımı, tükenmişliğimi, varımı-yoğumu cebime koyup da geldim..Ben geldim
Sefil servetimi sana sakladım belki de Ekmek gibi soframda, şarap gibi kanımdaydın bunca zaman. seni öyle tanımışım ki beklerken, hiç reddetmeden senden vazgeçişim belki de bundandır. Bin asır beklediğim derinliğimsin, buna rağmen sığ denizimsin dost dokunuşlarında, arkadaş cümlelerinde sevgilim olmadığına memnun olurum çoğu kez. Bir ömrü yoluna adamam elbette ama bir ömür daha beklerim bu dost vakitleri, yani seni
Başımı sana yasladığımda anladım,
Yaşar Kemal onca kitabında neyi yazmış,
Hasan Cemal neyi savunmuş;
Cezmi Ersöz kimi anlatmış..?
Bana sıcacık sarıldığında anladım; insan bir ömür boyu kimi ararmış
Seni değil, bana getirdiklerini bekledim aslında yaşadığım tüm sancılarda. Bu yüzden seni kaybetmekten korkmadan sardım ve gidişine ses çıkarmadım... sen başka, bambaşka bir krallığın insanıyken senden seni değil, sadece bana verebileceklerini istedim. Çünkü ben de bambaşka bir krallığın insanıyım. Ve sana verebileceklerimden fazlasını veremem.
Saklamıyorum, yaralıyım... İçimde taşıdığım tüm ezik, eksik yaşanmışlığımı gösterdim sana... Birazdan unutup gideceğini, benim de senden vazgeçeceğimi düşünmedim. Oyun oynamadım, maskelerimi takıp karşında yenilmez gibi görünmedim...Birazdan her şeyin olabileceğini düşünerek daha fazla sana sarılmak istedim...
Saklamıyorum, yaralıyım. Bu yaralarımın sebebi değil ama bir sonucusun karşımda. Ezelden gelip ebediyete giden bir özlemsin sen...Dünüm olamayacak kadar geç geldin hayatıma, yarınım olamayacak kadar erken gidebilirsin. Dünüm ve yarınım olamadığın için şimdimde olmayabilirsin...
Sadece asırlık hasretimsin.
Özlemek dostluktandır derler... seni neden bunca zaman özlediğimi daha iyi anlıyorum... kaderin olamayacak küçük ve acemi; rüyan olamayacak kadar sana yakın ve kırılganım... Belki de bu yüzden senin hiç bir şeyin olmamaya bile razı sevdim ve belki de bu yüzden hiç savaşmadan vazgeçebilirim senden...
Sadece asırlardır özledim seni ve asırlar boyu da özleyeceğim...
Neden gidişine kızamıyacağımıı, anla; sen benim dost tarafımsın, huzur yarımsın. yanımda olamazsın ama yanımda olanlardan beni daha sıcak sarabileceğini biliyorum. yaralarımı sarmayacak olsan da, yaralı olduğumu bil istiyorum... Şimdi sen benim yastığımın altına sakladığım sevdam değil; cüzdanıma koyduğum acım, içimde taşıdığım yaram değilsin; nefes alırken kavuşma hayalini kurduğum yalın bir huzursun sadece...
Bir de hasretimsin...
Beni sev diyemem; beni sar, yanına al; kaderin olayım, düşünde yaşayayım diyemem. Gitme diyemem, unutma diyemem...asırlık özlememi anla diyebilirim,belki daha çoğunu da söyleyebilirim ama en gerçek dilek bu olur sanırım...
Nasıl yanıyor sinem ey şeker yanaklı sevgili Aşkının büyüklüğünü söylese olsa da kalbimin dili İçimdeki lavlardır fışkıran şu kalemden Yarsalar sen çıkarsın yanıp duran sinemden Bu sevda bir sır idi hayallerle yaşardım Ellerinden tutarak gençliğime koşardım Bakışırdık benekli gözlerinle sen yokken Avunurdum hayali sözlerinle sen yokken Okşardım saçlarını sarardım bedenini Mutlu olurdum seninle bilmeden nedenini Güzel yanaklarınla gönlüm tatlanırdı Elimden tutuşunla ruhum kanatlanırdı Uçardım hayalinle yağmur yüklü bulutlara Kapılırdım bazen de imkansız umutlara Şarap renkli dudağına sarhoş olurdum Haleli gözlerinde yol bulurdum Yanmasaydı gönlüm konuşmasaydı dilim Sen bumları bilmeyecektin sevgilim Kıvılcımlar sıçramayacaktı gönlüne Pişmanlıklar, korkular girmeyecekti ömrüne Olmayacaktın bu aşkın kölesi Yaşanmayacaktı sevdanın böylesi Özlemler, hasretler içini yakmayacaktı Bensizliği düşünmek seni kahretmeyecekti Izdırap, çile nedir bilmeyecektin Dermansız bir dert ile üzülmeyecektin Mutluluklar içinde yaşayacaktın hayatı Lal olsaydım, dilimin kalmasaydı takatı Biliyorum bu sevdayla gönlün ızdırap doldu 'Mutlu et O'nu ya rab' benim duam bu oldu Kahrolurum kıyamam üzülme ne olur Bırakalım zamana, su yolunu elbet bulur Akan gözyaşlarıyla çölde güller açarmış Sevgilim, umutsuzlukta da çok umutlar varmış Tutup ellerimden bana söz verir misin Öteler ötesinde sen bana gelir misin Ötelerde olsa da bekleyelim birbirimizi Dostluk denizine açalım yüreğimizi Bakarak mutlu olalım gönlümüzdeki sevdalı nakışlara Hasret çekip özlem duysak da o can veren bakışlara Dua edelim Tanrıya, güneşin doğmadığı gün Kavuştursun ellerimizi bizim için olsun düğün Ne dersin canım benim verir misin elini Sevda dolu gönlümün olur musun gelini?
Bir yolun iki yolcusuyuz seninle.Menzilimiz yok, bir deli ırmak gibi bulduğumuz her koldan akar gidiyoruz. Ve aslında birbirimize akıyoruz biz.
Sözcüklerimiz rehberi oluyor yolculuklarımızın.'Aşk' diyoruz yemyeşil bir ovanın ortasında buluyoruz kendimizi.'Yürek' diyoruz bir dağın tepesinde kayadan kayaya atlayan çocuk oluyoruz. 'Ah Ayrılık' dediğimizde, sığınacak bir kulübe arıyoruz uçsuz bucaksız bozkırın ortasında. Kendimizce özgürüz, bizi kısıtlayan ne varsa soyunup arkamızda bırakmışız.Utanmıyoruz bu bu çıplaklıktan, hiç bir sırrımız yok birbirimizden saklayacak…
Bazen bir masal kahramanı gibi olup, Kaf dağını aşıyoruz, Anka kuşunun kanadında oturup yeryüzüne bakıyoruz.
Söylenmemiş ne varsa, yüreğimizde sakladığımız ne varsa hepsini söylüyoruz birbirimize.......
Bırak o hafif ve kaygan tenini Sokulsun bedenime Dinsin ağrılarım ve ağrıların Şahlansın atışları kalbimin ve kalbinin Ama sakın durmasın Bitmeden arzulanan sevişmemiz
Dalgalar ki Her zaman sevişir kıyılarla Ve ıslatır bütün kumlarını Sen de seviş benimle Al tozunu dudaklarımın Dudaklarındaki sıcaklığı Üfle ruhuma bir melek gibi Isıt beni her an
Kimseler görmemeli seviştiğimizi Kuşlar bile kıskanır belki Sevişmeler bize kalsın sadece Bize yetsin ikimizin kokusu Birbirini ıslatan dudaklarımız Doyursun aç ve yorgun bedenimizi Gidersin geciken susuzluğunu kalbimizin
Seni beklemekteyim Öpüşlerimle ruhunu ateşe verdiğim Dudaklarımla dilini yaktığım sevgilim. Yüreğindeki ısıyı serp yüreğime İçindeki ateşi birleştir ateşimle Seviş benimle, dindir ağrıyıp duran yaramı Dindir cebelleşen acımı Öpüş benimle Ve al tozunu dudaklarımın
SENİ ÖPMEK HER BİR YERİNİ DELİCESİNE SENİ SEVMEK ŞEFKATI SEVGİİ DOLU AMA ÇILGINCA SEVGİNİN VE ŞEHVETİN DORUKLARINA ÇIKARCASIN ÇOK İSTERDİM BİR MNGENE GİBİ KOLARIMA SIKARCASINA .......
Seninle yosunların arasında sevişelim Balıklar gibi çıplak ve özgür olalım.
BALIKLAR GİBİ ÇIPLAK VE ÖZGÜR SEVİŞELİM SABAH GÜNEŞ DOĞUNCAYAKADAR
Ben resim olmalıyım, Gözlerinde yaşamak için. Rüzgar olmalıyım Etrafında esmek için. Şiir olmalıyım Yüreğine yerleşmek için Hatmi gülü olmalıyım güzel kokmak için, ben rüyan olmalıyım görmen için ben sevgin olmalıyım yaşam bulmak için bedeninde. Mutlu etmek için gülümseme olmalıyım özlemini çekene...
Özleminle doluyum ondandır mahzun duruşum Gözlerime baksana sana nasıl vurulmuşum Her an olabilsem başucunda Hayatı yaşayabilsem avucunda Duyabilsem o tatlı sesini Hissetsem yüzümde sıcak nefesini Her sabah beklerim geleceğin yolu Sen gelinceye kadar içim yas dolu Bakınca endamına neşesi gelir gönlümün Giderir tüm dertleri o tatlı tebessümün Başlarım hayallere sana bakarken Kalırım hayalinle sen kalkarken Hayalini bile öpsem karşıma çıkar yasaklar Yine de hayalimi doldurur o şeker dudaklar Benziyor dudakların gonca güllere Dokunsam hayat buluyorum ipek ellere Endamı bir başka yanakları gül Leylası sensin Mecnun oldu bu gönül Hoş atmosferinde mutluluğa yol buldum Bu yoldan geri dönemem, senin oldum Güneş batar ve gece kararır su İçimi doldurur seni bir daha görememe korkusu Her gün ayrılık, her gün olsa da hicran Tek tesellim kalplerimiz beraber her an Ah eder bahtıma yanarım Ötede sürsün kalmasın bu sevda yarım
Çok uzaklarda düşler uyanır Gece düşlere tutsak Düşler sabaha düşman iken Özleminde gecenin yeni bir gün başlar, Bir örtü örtülür sessizce Gizemli gerçeğine düşlerin Bir çift göz açılınca sabaha Günaydın olur..
Günaydın aşkım, Dün gece düşündüm de, Biz seninle harika bişey başardık. Kurumuş bir dala konduk önce, Yeşerttik onu umutlarımızla, Sonra bi tomurcuk yaptık onu, Aşk kokularıyla patlattık. Öyle bi çiçek açtıki o tomurcuk, Geceleri bile pırıl pırıldı renkleri, Yıldızları bile şaşırttık
Damlalarla düşerim üzerine, Kök verebilmen için aşkıma. Bazen sızarım derinliklerine, İhtiyacın kadar alırsın benden... Bazen birikir süzülürüm üzerinde, Irmak olur akarım, damarlarında... Bazen karışırım senlen, Çamur oluruz insan olabilmek için. Sen topraksın ben yağmur, Damlalarla düşerim üzerine.
Sevgilimsin, kim olduğunu düşünmeye vaktin yok, yapacak işleri düşünmekten Kalabalığın içinde kalabalıktan biri Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi Sevgilimsin, ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Sevgilimsin, boğuk aşkım, kanayan gençliğim Uçuruyorum seni çocukluğuna doğru Kanatların yorulur, ter içinde kalıyorsun Gece yanıbaşımda bağırarak uyanıyorsun Her sabah el sallıyorum metalle karışmana
Sevgilimsin, arasıra bir kağıt koyup erteliyoruz aşkı Otobüslerde ve trende kaçamak yaşanan Ve bedenlerimiz kana kana kanayamadan yan yana
Değişir yönü rüzgarın Solar ansızın yapraklar; Şaşırır yolunu denizde gemi Boşuna bir liman arar; Gülüşü bir yabancının Çalmıştır senden sevdiğini; İçinde biriken zehir Sadece kendini öldürecektir; Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk, iki kişiliktir. Bir anı bile kalmamıştır Geceler boyu sevişmelerden Binlerce yıl uzaktadır Binlerce kez dokunduğun ten; Yazabileceğin şiirler Çoktan yazılıp bitmiştir; Ölümdür yaşanan tek başına. Aşk, iki kişiliktir Avutmaz olur artık Seni bildiğin şarkılar; Boşanır keder zincirlerinden Sular tersin tersin akar; Bir hançer gibi çeksen de sevgini Onu ancak öldürmeye yarar: Uçarı kuşu sevdanın Alıp başını gitmiştir; Ölümdür yaşanan tek başına. Aşk, iki kişiliktir. Yitik bir ezgisin sadece Tüketilmiş ve düşmüş gözden; Düşlerinde bir çocuk hıçkırır Gece camlara sürtünürken; Çünkü hiç bir kelebek Tek başına yaşamaz sevdasını, Severken hiç bir böcek Hiç bir kuş yalnız değildir; Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk, iki kişiliktir.
Sevgi ve ölüm yalnızlık korkusu ufacık yreğimde bir ışık bekliyor, titrek titrek bakıyor karanlığın en derinlerine incecik bir çizgi kalmış sanki hayatla arasında bekliyor son umuduyla ama gelmiyor. gözlerini kapatıp bıra ...
02.04.2007 - 13:03
nerdesin
Yetmiyor hayalin
Yaniyor yüregim
Görmüyor gözlerim
Sevgilim neredesin
Üşüyor ellerim
Titriyor bedenim
Çinliyor sözlerin
Sevgilim neredesin
Yazmiyor kalemim
Dinmiyor hasretin
Tükendi ümitlerim
Sevgilim neredesin
Günlerce bekledim
Şarkimizi dinledim
Hissetti mi kalbin
Sevgilim neredesin
02.04.2007 - 13:02
Hoş geldin
Şaşırmış mevsimler
Yaz ortasında kar yangınları,
Kış ortasında güneşli MELTEM.
Ak bir yıldız kaydı dolunayda,
Yakamozunda mavi balık sıçradı,
Bir kelebek kondu avucuma,
Doğa şakalaştı sanki.
Yıldırım düştü yüreğime,
Felaket...
Başıma gelen en güzel felaket.
Gece doğan güneş,
Gökyüzünde gözlerin,
Yıldızlar içindeki pırıltılar,
Bebeğim,gece gözlüm,
Hoş geldin dünyama...
02.04.2007 - 13:01
Aç beyaz perdeyi, kaldır aradan,
Cemalin nuruna, tül eyle beni.
Özenmiş yaratmış, seni yaradan,
Vebalin boynuma, del eyle beni.
Rüyalara dalıp, gitsek baş,başa
Muhabbet zarına, dil eyle beni.
Acımasız zaman, düşsün telaşa
Sen aşkın narına, kül eyle beni.
Aşkın şarabını, saki içelim
Aşkın semahında,yel eyle beni
Çılgın aşıklar, gibi sevişelim
Sen aşkın çölünde, kul eyle beni.
02.04.2007 - 13:01
Bahar Olmalı Gülüşlerin
Yanımda Ol
Akşam olsun İstanbul'da, karanlık sarsın her yeri.
Loş ışıklarda seyredeyim, o yıldız gözlerini.
Unutayım hayatın bütün kötü izlerini.
İstanbul'da akşam olsun, sen yanımda ol.
Yağmur yağsın İstanbul'a, beraber ıslanalım.
Dolaşalım kaldırımlarda, birbirimize yaslanalım.
Yaramazlık yapalım sonra yine uslanalım.
İstanbul'a yağmur yağsın, sen yanımda ol.
Güneş açsın İstanbul'da, kara bulutlar kaybolsun.
Yüreğimiz ısınsın, sevgi ve mutluluk dolsun.
Bizim sevdamız, sevdalılara örnek olsun.
İstanbul'da güneş açsın, sen yanımda ol.
Kar yağsın İstanbul'un tepelerine yollarına.
Ateşinle ısınayım, bırak kendini kollarıma.
Öylece bitse ömrüm, acımam geçen yıllarıma.
İstanbul'a kar yağsın, sen yanımda ol.
Bahar gelsin İstanbul'a, çekip gitsin sonbahar.
Seninle geçsin günler, çiçek kokulu akşamlar.
Bitmesin sevdamız, bitmesin sevdalar.
İstanbul'a bahar gelsin, sen bana gel.
Hiç birşey olmasın İstanbul'da, ikimizden başka.
Sevişelim sabahlara kadar, nazar değmesin bu aşka.
Fırtınalar koparalım, yangınlar çıkaralım başbaşa.
İstanbul ellerin olsun, sen benimle ol.
İstanbul bomboş olsun, sen yanımda ol.
02.04.2007 - 13:00
Bu gece belki son gecemdir;
Senin yanında.
Haydı sevdiceğim;
Aç çarşafını,
Sehere çıkan anlarım gibi.
Soyun hazırlan;
Çırıl çıplak
Sade insan gibi
Belki bu
Son sevişmemizdir.
Felsefe kokulu kucağını bana aç.
Ve zaman deşen kollarını boynuma sar.
İzin ver öpeyim;
Duygu çıseleyen parmakları.
Okşayım saçlarını;
Dağ kazan ellerimle.
E..y; düşünce örüklü kız.
Bu gece; en ateşlı halımla;
Yanar dağlar gibi,
En eteşli istekle;
Çatlak zeminler gibi,
Sevişeceğim seninle.
Bırak bilsinler ki hala
Hastalığım bitmemiş
Bırak bilsinler ki hala susamış haldeyim.
Öp beni, öp...
Çiçek adım, al dudaklarınla,
Bana suskunluğu; susturmağı öğreten dudaklarınla.
Ve hayat doğuran nefesini düğümle nafesime.
Gel sevişelim sevgilim.
Gel...
Ey hatıra bezekli kız.
Bu son sevişmemiz belki.
Mas mavi bakışımla;
Canımın iliğin,
Bir gebe şiirimi
Ekiyorum
O yem yeşil gözlerine.
Ve ben gidenden sonra;
Biliyorum...
Eminim...
İnanıyorum...
Doğuracaksın meleğim
Arzu adlı
Körpemizi.
02.04.2007 - 12:55
ASIRLIK HASRETİMSİN
İlk gördüğümde tanıdım seni. Sen, yok olmak için var olan binlerce sebebi, yaşam coşkusuna çevirdin. Huzurundan tanıdım seni, beni sarışından, sana yanışımdan tanıdım. Senden vazgeçişimden tanıdım bir ömürdür seni beklediğimi. Bir günlüğüne geldim hayatına; bin yıllık gitmek üzere, bir defa geldim. Tüm acemiliğimi, çocukluğumu, sırlarımı, yozluğumu, yaşımdan büyük yaşlanmışlığımı, tükenmişliğimi, varımı-yoğumu cebime koyup da geldim..Ben geldim
Sefil servetimi sana sakladım belki de Ekmek gibi soframda, şarap gibi kanımdaydın bunca zaman. seni öyle tanımışım ki beklerken, hiç reddetmeden senden vazgeçişim belki de bundandır. Bin asır beklediğim derinliğimsin, buna rağmen sığ denizimsin dost dokunuşlarında, arkadaş cümlelerinde sevgilim olmadığına memnun olurum çoğu kez. Bir ömrü yoluna adamam elbette ama bir ömür daha beklerim bu dost vakitleri, yani seni
Başımı sana yasladığımda anladım,
Yaşar Kemal onca kitabında neyi yazmış,
Hasan Cemal neyi savunmuş;
Cezmi Ersöz kimi anlatmış..?
Bana sıcacık sarıldığında anladım; insan bir ömür boyu kimi ararmış
Seni değil, bana getirdiklerini bekledim aslında yaşadığım tüm sancılarda. Bu yüzden seni kaybetmekten korkmadan sardım ve gidişine ses çıkarmadım... sen başka, bambaşka bir krallığın insanıyken senden seni değil, sadece bana verebileceklerini istedim. Çünkü ben de bambaşka bir krallığın insanıyım. Ve sana verebileceklerimden fazlasını veremem.
Saklamıyorum, yaralıyım... İçimde taşıdığım tüm ezik, eksik yaşanmışlığımı gösterdim sana... Birazdan unutup gideceğini, benim de senden vazgeçeceğimi düşünmedim. Oyun oynamadım, maskelerimi takıp karşında yenilmez gibi görünmedim...Birazdan her şeyin olabileceğini düşünerek daha fazla sana sarılmak istedim...
Saklamıyorum, yaralıyım. Bu yaralarımın sebebi değil ama bir sonucusun karşımda. Ezelden gelip ebediyete giden bir özlemsin sen...Dünüm olamayacak kadar geç geldin hayatıma, yarınım olamayacak kadar erken gidebilirsin. Dünüm ve yarınım olamadığın için şimdimde olmayabilirsin...
Sadece asırlık hasretimsin.
Özlemek dostluktandır derler... seni neden bunca zaman özlediğimi daha iyi anlıyorum... kaderin olamayacak küçük ve acemi; rüyan olamayacak kadar sana yakın ve kırılganım... Belki de bu yüzden senin hiç bir şeyin olmamaya bile razı sevdim ve belki de bu yüzden hiç savaşmadan vazgeçebilirim senden...
Sadece asırlardır özledim seni ve asırlar boyu da özleyeceğim...
Neden gidişine kızamıyacağımıı, anla; sen benim dost tarafımsın, huzur yarımsın. yanımda olamazsın ama yanımda olanlardan beni daha sıcak sarabileceğini biliyorum. yaralarımı sarmayacak olsan da, yaralı olduğumu bil istiyorum... Şimdi sen benim yastığımın altına sakladığım sevdam değil; cüzdanıma koyduğum acım, içimde taşıdığım yaram değilsin; nefes alırken kavuşma hayalini kurduğum yalın bir huzursun sadece...
Bir de hasretimsin...
Beni sev diyemem; beni sar, yanına al; kaderin olayım, düşünde yaşayayım diyemem. Gitme diyemem, unutma diyemem...asırlık özlememi anla diyebilirim,belki daha çoğunu da söyleyebilirim ama en gerçek dilek bu olur sanırım...
02.04.2007 - 12:54
Nasıl yanıyor sinem ey şeker yanaklı sevgili
Aşkının büyüklüğünü söylese olsa da kalbimin dili
İçimdeki lavlardır fışkıran şu kalemden
Yarsalar sen çıkarsın yanıp duran sinemden
Bu sevda bir sır idi hayallerle yaşardım
Ellerinden tutarak gençliğime koşardım
Bakışırdık benekli gözlerinle sen yokken
Avunurdum hayali sözlerinle sen yokken
Okşardım saçlarını sarardım bedenini
Mutlu olurdum seninle bilmeden nedenini
Güzel yanaklarınla gönlüm tatlanırdı
Elimden tutuşunla ruhum kanatlanırdı
Uçardım hayalinle yağmur yüklü bulutlara
Kapılırdım bazen de imkansız umutlara
Şarap renkli dudağına sarhoş olurdum
Haleli gözlerinde yol bulurdum
Yanmasaydı gönlüm konuşmasaydı dilim
Sen bumları bilmeyecektin sevgilim
Kıvılcımlar sıçramayacaktı gönlüne
Pişmanlıklar, korkular girmeyecekti ömrüne
Olmayacaktın bu aşkın kölesi
Yaşanmayacaktı sevdanın böylesi
Özlemler, hasretler içini yakmayacaktı
Bensizliği düşünmek seni kahretmeyecekti
Izdırap, çile nedir bilmeyecektin
Dermansız bir dert ile üzülmeyecektin
Mutluluklar içinde yaşayacaktın hayatı
Lal olsaydım, dilimin kalmasaydı takatı
Biliyorum bu sevdayla gönlün ızdırap doldu
'Mutlu et O'nu ya rab' benim duam bu oldu
Kahrolurum kıyamam üzülme ne olur
Bırakalım zamana, su yolunu elbet bulur
Akan gözyaşlarıyla çölde güller açarmış
Sevgilim, umutsuzlukta da çok umutlar varmış
Tutup ellerimden bana söz verir misin
Öteler ötesinde sen bana gelir misin
Ötelerde olsa da bekleyelim birbirimizi
Dostluk denizine açalım yüreğimizi
Bakarak mutlu olalım gönlümüzdeki sevdalı nakışlara
Hasret çekip özlem duysak da o can veren bakışlara
Dua edelim Tanrıya, güneşin doğmadığı gün
Kavuştursun ellerimizi bizim için olsun düğün
Ne dersin canım benim verir misin elini
Sevda dolu gönlümün olur musun gelini?
02.04.2007 - 12:53
Bir yolun iki yolcusuyuz seninle.Menzilimiz yok, bir deli ırmak gibi bulduğumuz her koldan akar gidiyoruz. Ve aslında birbirimize akıyoruz biz.
Sözcüklerimiz rehberi oluyor yolculuklarımızın.'Aşk' diyoruz yemyeşil bir ovanın ortasında buluyoruz kendimizi.'Yürek' diyoruz bir dağın tepesinde kayadan kayaya atlayan çocuk oluyoruz. 'Ah Ayrılık' dediğimizde, sığınacak bir kulübe arıyoruz uçsuz bucaksız bozkırın ortasında. Kendimizce özgürüz, bizi kısıtlayan ne varsa soyunup arkamızda bırakmışız.Utanmıyoruz bu bu çıplaklıktan, hiç bir sırrımız yok birbirimizden saklayacak…
Bazen bir masal kahramanı gibi olup, Kaf dağını aşıyoruz, Anka kuşunun kanadında oturup yeryüzüne bakıyoruz.
Söylenmemiş ne varsa, yüreğimizde sakladığımız ne varsa hepsini söylüyoruz birbirimize.......
02.04.2007 - 12:52
Bir sırrım var benim
İki yüz yıldır süren
Kanayan kırmızı gülden
Mavi denizlere dek.
Elim kolum bağlı, tam iki yüz yıldır
Amma düşlerim var özgür;
Öylesine bir özgürlük ki
Gel keyfim gel!
Kırmızı güllerin dikenlerinde
Denizlerin tuzlu sularında
Gel... Öp beni... Sev beni...
Seninle yosunların arasında sevişelim
Balıklar gibi çıplak ve özgür olalım.
Ondan da ötesi heyecan dolu bir an
Cennet gibi, cehennem gibi...
Gel keyfim gel!
02.04.2007 - 12:52
Geceyle sarmaş dolaş ezgiler
Sevişiyor
Çakmak gözlerdeki kıvılcım
Tutuşturmuş yürekleri bir kez
Uzan renklerime
Dokun uzaktan tenime
Öpüş sesimle
Şiirin diliyle
Seviş
Düşündeki bedenimle
Sen de seviş benimle
02.04.2007 - 12:51
ASIRLIK HASRETİMSİN
Bırak o hafif ve kaygan tenini
Sokulsun bedenime
Dinsin ağrılarım ve ağrıların
Şahlansın atışları kalbimin ve kalbinin
Ama sakın durmasın
Bitmeden arzulanan sevişmemiz
Dalgalar ki
Her zaman sevişir kıyılarla
Ve ıslatır bütün kumlarını
Sen de seviş benimle
Al tozunu dudaklarımın
Dudaklarındaki sıcaklığı
Üfle ruhuma bir melek gibi
Isıt beni her an
Kimseler görmemeli seviştiğimizi
Kuşlar bile kıskanır belki
Sevişmeler bize kalsın sadece
Bize yetsin ikimizin kokusu
Birbirini ıslatan dudaklarımız
Doyursun aç ve yorgun bedenimizi
Gidersin geciken susuzluğunu kalbimizin
Seni beklemekteyim
Öpüşlerimle ruhunu ateşe verdiğim
Dudaklarımla dilini yaktığım sevgilim.
Yüreğindeki ısıyı serp yüreğime
İçindeki ateşi birleştir ateşimle
Seviş benimle, dindir ağrıyıp duran yaramı
Dindir cebelleşen acımı
Öpüş benimle
Ve al tozunu dudaklarımın
02.04.2007 - 12:50
Ah ben çok düştüm bu tuzaklara
Ver elini bu son olsun gidelim uzaklara
Aldırmadan seviş benimle tüm yasaklara
Sevdalar küllenmeden kalbimde
Yeni ateşler yanar bağrımda
Artık senin aşkın dolaşıyor kanımda
Gözlerinde gördüğüm aşkı
Paylaş benimle dudaklarında
Dünyan değişecek seni kucakladığımda
02.04.2007 - 12:49
Kırmızı güllerin dikenlerinde
Denizlerin tuzlu sularında
Gel... Öp beni... Sev beni...
SEN YEREKİ ÇAĞIR BENİ GELİR ELBET
İSTER DENİZLERİN TUZLU SULARINDA
İSTER DERELERİN, GÖLLERİN TATLI SULARINDA
SENİ ÖPMEK HER BİR YERİNİ DELİCESİNE
SENİ SEVMEK ŞEFKATI SEVGİİ DOLU AMA ÇILGINCA
SEVGİNİN VE ŞEHVETİN DORUKLARINA ÇIKARCASIN
ÇOK İSTERDİM BİR MNGENE GİBİ KOLARIMA SIKARCASINA
.......
Seninle yosunların arasında sevişelim
Balıklar gibi çıplak ve özgür olalım.
BALIKLAR GİBİ ÇIPLAK VE ÖZGÜR
SEVİŞELİM SABAH GÜNEŞ DOĞUNCAYAKADAR
02.04.2007 - 12:48
İhanetin Kalmasaydı Bari
Sana dün bir daha vuruldum güzelim
Ve öylesine üzüldüm ki bahtıma
Her an benimle olmanı isterdim sevgilim
Ömrüm oldukça kurul gönül tahtıma
O efsunlu gözlerinde kayboluyorum
Gönlündür benim mutlu olduğum yer
Sen yokken hep hayalinle oluyorum
Ve seninle olmak bir ömre değer.
02.04.2007 - 12:48
Benimle güne günaydın demiyorsan da,
Bil ki en qüzel gün
Beraber güne aydın dediğimiz gün olacaktır.
Daima seninleyim, seninim..
02.04.2007 - 12:47
Ben resim olmalıyım,
Gözlerinde yaşamak için.
Rüzgar olmalıyım
Etrafında esmek için.
Şiir olmalıyım
Yüreğine yerleşmek için
Hatmi gülü olmalıyım
güzel kokmak için,
ben rüyan olmalıyım
görmen için
ben sevgin olmalıyım
yaşam bulmak için bedeninde.
Mutlu etmek için
gülümseme olmalıyım
özlemini çekene...
02.04.2007 - 12:47
SEVERMİSİN
Özleminle doluyum ondandır mahzun duruşum
Gözlerime baksana sana nasıl vurulmuşum
Her an olabilsem başucunda
Hayatı yaşayabilsem avucunda
Duyabilsem o tatlı sesini
Hissetsem yüzümde sıcak nefesini
Her sabah beklerim geleceğin yolu
Sen gelinceye kadar içim yas dolu
Bakınca endamına neşesi gelir gönlümün
Giderir tüm dertleri o tatlı tebessümün
Başlarım hayallere sana bakarken
Kalırım hayalinle sen kalkarken
Hayalini bile öpsem karşıma çıkar yasaklar
Yine de hayalimi doldurur o şeker dudaklar
Benziyor dudakların gonca güllere
Dokunsam hayat buluyorum ipek ellere
Endamı bir başka yanakları gül
Leylası sensin Mecnun oldu bu gönül
Hoş atmosferinde mutluluğa yol buldum
Bu yoldan geri dönemem, senin oldum
Güneş batar ve gece kararır su
İçimi doldurur seni bir daha görememe korkusu
Her gün ayrılık, her gün olsa da hicran
Tek tesellim kalplerimiz beraber her an
Ah eder bahtıma yanarım
Ötede sürsün kalmasın bu sevda yarım
02.04.2007 - 12:46
Çok uzaklarda düşler uyanır
Gece düşlere tutsak
Düşler sabaha düşman iken
Özleminde gecenin yeni bir gün başlar,
Bir örtü örtülür sessizce
Gizemli gerçeğine düşlerin
Bir çift göz açılınca sabaha
Günaydın olur..
02.04.2007 - 12:46
Günaydın aşkım,
Dün gece düşündüm de,
Biz seninle harika bişey başardık.
Kurumuş bir dala konduk önce,
Yeşerttik onu umutlarımızla,
Sonra bi tomurcuk yaptık onu,
Aşk kokularıyla patlattık.
Öyle bi çiçek açtıki o tomurcuk,
Geceleri bile pırıl pırıldı renkleri,
Yıldızları bile şaşırttık
02.04.2007 - 12:45
Sinirsiz sevdim gökyüzünü
sevemedim tutsakligi bi-türlü
güvercinleri
mavi
göklerde
sevdim
beyaz beyaz uçarken
çiçekleri
yeşil
dallarda
derdim
nazli nazli açarken
oldum olasi
ne bir saksim olsun istedim
ne bir kafesim
isterdim ki,
özgür bir rüzgar olsun
yapraklari okşasin sesim
isterdim ki,
yeryüzü çiçeklerin
gökyüzü güvercinlerin olsun
güneşin okşadigi her yer
özgürlük koksun
ve şiirler
en güzel sevgilim olsun
seninle olalım yeteki
02.04.2007 - 12:40
Dokun yüreğime.
Damlalarla düşerim üzerine,
Kök verebilmen için aşkıma.
Bazen sızarım derinliklerine,
İhtiyacın kadar alırsın benden...
Bazen birikir süzülürüm üzerinde,
Irmak olur akarım, damarlarında...
Bazen karışırım senlen,
Çamur oluruz insan olabilmek için.
Sen topraksın ben yağmur,
Damlalarla düşerim üzerine.
02.04.2007 - 12:37
Bir yolun iki yolcusuyuz seninle
Sana gülüm desem solar gidersin
Kelebeğim desem uçar gidersin
Arkadaşım desem güler geçersin
Sevgilim desem ne dersin
olurmusun sevgilim
02.04.2007 - 12:36
Canım GÜAYDIN
Sevgilimsin, kim olduğunu düşünmeye vaktin yok, yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin, ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Sevgilimsin, boğuk aşkım, kanayan gençliğim
Uçuruyorum seni çocukluğuna doğru
Kanatların yorulur, ter içinde kalıyorsun
Gece yanıbaşımda bağırarak uyanıyorsun
Her sabah el sallıyorum metalle karışmana
Sevgilimsin, arasıra bir kağıt koyup erteliyoruz aşkı
Otobüslerde ve trende kaçamak yaşanan
Ve bedenlerimiz kana kana kanayamadan yan yana
02.04.2007 - 12:35
Melekler gibi uçmak istiyorum sana
Değişir yönü rüzgarın
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar;
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk, iki kişiliktir.
Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden
Binlerce yıl uzaktadır
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına.
Aşk, iki kişiliktir
Avutmaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına.
Aşk, iki kişiliktir.
Yitik bir ezgisin sadece
Tüketilmiş ve düşmüş gözden;
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiç bir kelebek
Tek başına yaşamaz sevdasını,
Severken hiç bir böcek
Hiç bir kuş yalnız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk, iki kişiliktir.
Toplam 174 mesaj bulundu