Aslında insanların hiçbirini kayırmam Fakat yeri başkadır gözü güzel kadının Esmer, sarışın, kumral birbirinden ayırmam Değeri bir başkadır sözü güzel kadının
Ayağına giderim aradığım Fas'taysa Birden büyür kederim hüzünlüyse, hastaysa Derdini dert ederim, hele bir de yastaysa Değeri bir başkadır yüzü güzel kadının
Gerçi işin doğrusu herkes biraz seçici Bildiğim bir gerçek var, güzellikler geçici Acımasız seneler ömrümüzü içici Değeri bir başkadır özü güzel kadının
Kiminde nehir gibi gönlüme akış olur Kiminde zehir gibi öldüren bakış olur Baharı tehir gibi kiminde hep kış olur Değeri bir başkadır yazı güzel kadının
Aşksız saraylar köşkler hanlar hamamlar değil Yar gönlünde bir kenar köşe benim olsaydı Yoksullukmuş yoklukmuş hiç kafama takmazdım Meyhaneye varmazdım şişe benim olsaydı
Kokusunu duyardım nergiste de gülde de Günlerimi sayardım en uzak bir bölgede Ne hayaller kurardım uzanıp da gölgede Ormanlar dağlar değil meşe benim olsaydı
Saltanatım bilip de aşk dolu bir geceyi Hayatımdan çıkartıp hem sonra hem önceyi Yasaklardım kendime en büyük eğlenceyi Zevk-i sefa bir yana neşe benim olsaydı
Kurtulsam iyiydi ya bahtımın karasından Şikayetim çok değil gönlümün yarasından Yeryüzünde gördüğüm güzeller arasından Saçlarını ördüğüm - benim olsaydı
Nasıl olsa ben ağlar nasılsa ben özlerim Hasretinden ölürsem açık gider gözlerim Sana mutluluk versin sevgi dolu sözlerim Boş ver beni düşünüp bozma sakın neşeni
Sevmekten korkuyorsun, aşktan söz ediyorsun Hem ciddiyim diyorsun, hem de göz ediyorsun 'Yakma beni' diyorum sense köz ediyorsun Boş ver beni düşünüp bozma sakın neşeni
Bu sevdanın mağlubu günden güne solandır Senin keyfin yerinde, olan bana olandır 'Kulum, kölem' diyerek ardın sıra dolandır Boş ver beni düşünüp bozma sakın neşeni
Aşk, benim gönlümdeki Sevgi güç; ömrümdeki Ben, aşka dokunmuşum Kaşların, gözlerin, Saçın ne ki?
Sevdâ imiş gözlerimin ışığı Kalbimi bilmişim sevgi kaşığı Can mı? Belki bir damla su engin denizde, Veyâ rüzgârda salınan buğday başağı Ammâ, İlgilendirmemiş hiçbir âşığı...
Kanat, umutsuz hülyânın, Sanat, görgüsüz dünyânın Dostlar uyanın uyanın Bu, sonu pembe rüyânın:
Size Cennet'i anlatmadım Koklatmadım rengârenk çiçekleri Biliyorum çokları küskün bana Ama tatmadım mısrâlarımda Lâle Devri'ni Frensiz bir trendeyim, Durağım yok. Neyleyim
Aslı mı? Belki. Odalık mı? Asla! Ne Matisse'den ne de Çırağan Sarayından! Bir sobaydı Allah tarafından o deli hatun Upuzun saçlarıyla bir demir-döküm... Yaktıkça kendini nefsinle nefesimle Yandıkça duşistandan düşürdüğüm odun Isınırdı oda, ısınırdı ev, ısınırdı acun O da, ben de, yan yana ve yana yana Sevişerek ölmeyi öğrendik sonunda Ondan şimdi böyle Ortalık duman Baksana baharlar yağıyor üstümüze ağaçlardan Aslı varsa onun Ki kerem edin ki var O sobaysa Ben de ona yangınım yangın
Gülüşümü koydum ortaya Bir yaz güneşi gibi sıcak Bir buz parçası gibi kırılgan Mevsimlik şarkıların Mevsim dışı melodilerine Işık tutmak için Çiçekler getirdim … Gülüşümü koydum ortaya Yanaklarımda kızaran tebessüm Sana ait … Unuttuğun bir şeyler vardı Getirdim Dudaklarımın arasından dökülen Yalvarış değil UMUT Hayallere bulanmış Ve içine yakamoz düşmüş Sonu görünmeyen okyanuslara İsmini yazmaya geldim Unuttuğun bir şeyler vardı Getirdim … Ben sana Söyleyip de kimselere duyuramadığım Kelimeler getirdim Kucak dolusu Bu ne yalnızlık korkusu Ne de hasret acısı Gülüşümü koydum ortaya Unuttuğun bir şeyler vardı Getirdim Ben geldim...
Karşımdasın elimi uzatıp dokunabiliyorum sana Ne büyük mutluluk bu Gördüğüm en güzel şeysin Senden öte tanımladığım başka hiç bir şey yok Herşey senin adınla anılıyor benim dünyamda Bütün çiçekler sen, bütün yıldızlar sen... Bir sanat eserisin, bakmaya doyamadığım. Tanrının bana armağanısın, Ve artıyor her geçen gün sana hayranlığım. Yüzünde kuşlar, gözlerinde hayatın ta kendisi var. Öyle gerçeksin ki... Gözümü açıyorum sen, kapıyorum sen.. Hiç bitmeyen serüven Günümün en keyifli anı, Uykumun en tatlı rüyası Seni soluyorum, havadasın Seni kokluyorum, doğadasın Hele şimdi sonbaharsın ya da sonsuz bahar. Seni yaşıyorum, canımdasın, canımsın Sarılsam sana bin yıl geçse Bir an bile ayrılmasak. Ten tene yürek yüreğe Sonsuz baharın en aşk dolu iki yaprağı olsak Ağaç ağaç gezip, yeşersek açsak Yere düşsek, kalksak... Seni bilsem, bir tek seni Seni görsem bir tek seni Sesin sarhoş etse beni.. Öyle içimdesin ki Bir saniye iste benden Sensiz geçirdiğim veremem... Sensiz geçecekse geçmesin zaman istemem... Seninle yeniden doğdum, yeniden doğuşun kanıtıyım ben Öyle aklımdasın ki... Ah, sensiz kalmıyor muyum bazen Yıkasım geliyor gördüğüm bütün duvarları. Ardında seni bulurum diye Ne ayrı koyduysa bizi, zaman ya da yollar Bir kalemde silesim geliyor... İsyanım taşıyor, kendi öfkemden korkuyorum.. Ve kavuşmak... Bunu düşünmek içimde kırılmış tüm aynaları tamir ediyor Mavi bir yağmur başlıyor, ıslanıyorum Maviye boyanıyorum Öyle özlüyorum ki Sen ol, hep ol, benimle ol, bende ol... Sendeyim ben, yüreğimi koydum yüreğinin üzerine.. Aşk bu başka isim arama. Hem de en koyu, en deli, en tutkulu... Öğreneceğim çok şey var sana dair... Bilmediğim çok şey var Ama bir şeyi öyle iyi biliyorum ki... Seni öyle çok seviyorum ki
Bir hüznün kıyısında çalıyorum kapını Sessiz, ürkek, biraz da yorgun... Bekliyorum... Kapının önünde bir sesleniş mesafesindeyim sana Kulakların tıkalı... Buradayım. Zamanım az, sevdam bitkin, çığlığım dilsiz. Bekliyorum. Yüreğin hangi limanda umarsız? Hangi sevdaya açıldı kucağın, uzak? Bir ümit bu, bendeki. Küçük bir fısıltıda akıyorum gönlüne Duyup duymaman da değil önemsediğim Kapıyı arala yeter... Üşüyorum dışarıda!
Bakıp da dalıp gitsem sevgilimin Mavi gözlerinin serin sularına Oyunlardan, yalanlardan, rollerden uzak Haykırsam sevgimi sevgilimin nurlu simasına Alıp da gitsem tutup küçük ellerinden Düşsek sevgi yollarına Sonsuza dek yaşatsak bu aşkı İki bedende tek bir ruhla
Henüz güneş bile uyanmamış Yatıyor dağların arkasında Oysa ben dimdik ayakta Ürperiyorum sevginin yokluğunda Seni düşünür, seni düşler, seni özlerim Ne kadar uzakta olsan da güzelim Hayalin her an yaşıyor yanımda
Sabahlamalıyız seninle Gün ağarana kadar Yağmur dinene kadar Tekrar güneş doğup Yıldızlar kaybolana kadar Sabahlamalıyız seninle Mavi yağmurlu bir sonbaharda İçimde sana olan delice sevgimle
Ben aşkı için şiirler yazan Bir garip adamım işte Bilmem öyle kafiye falan Yazıyorum içimden geldiğince Adını duysam yetiyor, Kalemi elime almaya... Gönül sözüm söylüyor, Ellerim başlıyor yazmaya... Destan mı, efsane mi, Ben de bilmiyorum... Sevdin mi, Sevmedin mi, Onu da bilmiyorum... Ama, Ama hala senin için yaşıyor, Hala senin için yazıyorum... Her gece seni düşünüp, Her gece sana ağlıyorum...
Bana en uysal gecede gel Kokunla gel Teninle gel Mirildanmalarinla gel En sehvetli sessizliginle gel Yasaminla gel Dudaklarinla gel Gözlerinle gel Usulca gel Ipegin ruhu oksayan dokusu gibi gel Mavinin huzurla sevistigi gibi gel Papatyanin yalansiz beyazi gibi gel Topragin anaç hali gibi gel Bana o gece Gece gibi gel
Gel ve gecenin ortasinda görün yavasça Çiçegin nehri seyrettigi gibi seyret beni odanin ortasinda Yüregine dokundugumu düsle Yüregime dokundugunu düsle
Gel Ama kaybolmayacaksan gel Düs gibi gel sonsuz ol Ama gel Sen gel ben seni dag gibi severim Sen gel ben seni incitmeden sokarim rüyalarima Sen gel ben sadece yüregimle öperim yüregini
Kaç gecedir seni uyuyorum, Seni uyanıyorum kaç sabahtır, Bilmiyorsun! İsmin hala dudaklarımda gizli, Seni içiyorum sabah akşam kaç dumandır, Gözlerimde tütüyorsun. Seni ağlıyorum kaç damladır, Seni gülüyorum, Bilmiyorsun! Hiç düşündün mü Saçlarım neden bu kadar dağınık Neden gözlerim bu kadar parlak Ve seni neden seviyor bu kadar delicesine Kaç dalgadır seni vuruyor denizler yüzüme Kaç martıdır başımda dolaşıyorsun Kaç rüzgardır saçlarımda ellerin Bilmiyorsun! Kaç mızraptır seni vuruyorum tamburun tellerine Kaç sestir sen ağlıyorsun göğsümde name name Kaç nefestir üflüyorum gözlerini neyime Bilmiyorsun, bilmiyorsun... Kaç şiirdir seni yazıyorum kalbime Seni çiziyorum kaç resimdir Seni çağırıyorum türkü, türkü, Bilmiyorsun! Kaç gündür seni üşüyorum, Sana yanıyorum kaç haftadır Bilmiyorsun! Kaç buluttur ıslanıyorum aşkından Yüzüm sen, gözüm sen, saçım sen oldun. Kaç aynadır sen duruyorsun karşımda Kaç ormandır yanıyorsun yüreğimde Bilmiyorsun! Güller gördüm kırlarda, kelebekler gördüm Kaç bahardır seni açtı çiçekler Sende uçtu bütün uğur böcekleri Seni tuttu balıkçılar Arılar seni koydu kovanlarına Kaç ülkedir seni gezdi göçmen kuşlar Bilmiyorsun! Kaç şarkıda seni dinler ağlarım Kaç kadehtir sen dokunuyorsun dudaklarıma Seni içiyorum kaç şaraptır Kaç özlemdir özlüyorum kokunu Kaç vapurdur sen geçiyorsun içimden Kaç saattir bekliyorum, aramıyorsun Bilmiyorsun! Kaç ölümdür ölüyorum ardından Kaç mezardır gömüyorum aşkını, olmuyor. Seni neden sevdiğimi, nasıl sevdiğimi Bilmiyorsun! Kaç gecedir seni uyuyorum, Seni uyanıyorum kaç sabahtır Bilmiyorsun! Kaç zamandır sana ihtiyacım var; Bilmiyorsun!
Sevgilim Gözlerim her yerde seni arıyor Sesini duymak istiyor kulaklarım Billur dudaklarını öpmek istiyor dudaklarım Ve yüreğim seninle olmak istiyor Sen hep yanımda olmalısın ve hiç ayrılmamalısın Sen yüreğimden bir parçasın sevgilim
Yüreğimde yeni baharın sancısı var Kokuları saçılıyor çiçeklerin şimdiden Bir beklentidir Asılan ve kaybolan gençliğime Bir ürperti değil asla Bir umut sancısıdır Kalbim kaynayan bir tandır gibi Çılgın bir rüzgar gibi Ellerim bir yaprak gibidir savrulan Leyla' nın yüzü gibi Aklım Yusuf' un aklı gibidir
Bekleyen bir Eyyub gibi Yüreğimde bir alev var yakan kavuran Yeni doğan güneş gibi Beyaz bir sayfa gibi Yüreğim evet yüreğim Seninle yeni bir bahara gebedir Tenini koklamak istiyorum. baharda açmış çicek gibi..
İsmimi duymayı o kadar özledim ki, Lâyık olmasam da, bal dudaklarından, Kelimeleri izlemeyi de özledim, Ağzından dökülürken tane tane, Yürümeyi özledim bir de, seninle
Bir dilek tut icinden... Tut lütfen Öyle bir dilekte bulun ki Sevgi olsun temelinde Saygi olsun temeli sağlamlaştıran Dostluk olsun paylaşılan Barış olsun sonsuzlukta Aşk olsun içini titreten Bakis olsun sevdayi yansıtan Gülüş olsun dudaklarda Ve ben olayım dileğinde Dileğindeki sevgide... Dostlukta, barışta ve aşkta Su kadar berrak ve saf Peri kadar büyülü ve gerçek olsun dostluğumuz Haydi daha ne duruyorsun Bir dilek tut...
güneşe koşmayı yıldız saymayı değil seni somut sevdim çünkü ben kayıtsız bir mutluluğun ortasındayım de ki bir yangın çıplaklığının içinden çıkıp sana soyundum gecenin bir vaktinde ve hüzün örmeyesin diye bana kar altındaki ülke çocuklarını çekip çıkardım birer kan damlasından de ki düşlerim ve senin icin yitirdim gecelerimi oysa nar dudaklarını öpememenin esiriyim. hatta 24,00 sonrasının tatlı kayıtsızlığına bırakıp kendimi düşümde seni esir alabilme sevdasının onuruyum kendimce
II
de ki koridorsuz bir gecenin merkeziyim sonra öpüşlerinde. öyleyse dinle sayrısız sevişmelerin sesini sen kent-soylu züppeliginin yangını, ben çöl kuraklığının içinden çıkıp gelen maviliği az, derinliği çok bir gecenin içindeki onurum.
III
bu gün ne sen varsın ne de yağmur kurak, pörsümüş ve sevişmeye arzulu dudaklarla bekledim seni, çok ey sevdam! yağmuru yok, kar'ı yok bir gecenin karanlığındayım sensiz. belki de bu yüzdendir geceleri uyuyamayışım. belki de bu yüzdendir rengi kırmızı kendi yok bir gül çizdim sana düşümde. belki de bu yüzden mutluluğun tadındayım hala.
IV
bugün yine yağmuru yok, kar'ı yok bir gecenin kıyısındayım. onlar gibi sen de yoksun, belki de seni bir gül yaprağı gibi kitap sayfalarının bilinmez bir yerine bırakıp tekrar tekrar arayacağım; yılmak yok, bulacağım seni çünkü ben ateşin oğluyum. bu yüzden öğrendim sevmeyi bundandır saçının telini, gözlerinin siyahlığını veyahut da hakiliğini değil seni sevişim sana tapışım: tanrıçamsın
V
ama hayır! hayır! söyle! söyle! nasıl indiririm yıldızları toprağa; körpe mavi umutlar düşerken hain duvar diplerine dinle ki öfkem gözlerinden büyük hani hatırlasana ben ateşin oğluyum ya promete
VI
ey sevdam! uzak ülkenin çocukları da kucakladılar yağmuru, kar'ı ve güneşi ben de senin için şiir'i ve belki de promete aaah ama neyleyim ki yalnızca seni mi yoksa. oysa ihanete uğrayan çocukları onlar belki de hiç görmediler denizi. belli ki hiç göremeyecekler denizi hani diyorum ki artık bende hiç görmesem ama çok istiyorum biliyorsun yağmurlu geceyi. çünkü ölüme yakındır zamanım. onlar hüzünsüz göçüp gittiler gülerek uzak yıldızlara. dağlar boyu dirildiler. sonra şafakla dirildiler. aurora'yla geldiler kar altındaydı onlar düşleriyle birlikte ellerim uzak dokunamadım göğü seyrettiler omuzlarında mavzerle elleri yakın dokundular bana beethoven'ı senfonilerde dinleyemeden yiğit gittiler ölüme oysa sen ihanetin pençesindeydin mavi umutların intiharında oysa ben güneşe koşmayı yıldız saymayı değil seni somut sevdim çünkü ben adı konmamış çocukların kavgalı gözlerindeyim bu yüzden mutluluğun tadındayım hala.
Mesajında öp beni diyorsun Gözlerini ayrı severim Dudaklarını ayrı Ellerin bir demet kır çiçeği Sırtını öpmek bir rüya Bacakların ayrı hikaye En kuytunun adı bende saklı Söyle Nerenden öpeyim seni söyle ne olursun.....
Sevgi ve ölüm yalnızlık korkusu ufacık yreğimde bir ışık bekliyor, titrek titrek bakıyor karanlığın en derinlerine incecik bir çizgi kalmış sanki hayatla arasında bekliyor son umuduyla ama gelmiyor. gözlerini kapatıp bıra ...
02.04.2007 - 13:22
İSTERDİM
Aslında insanların hiçbirini kayırmam
Fakat yeri başkadır gözü güzel kadının
Esmer, sarışın, kumral birbirinden ayırmam
Değeri bir başkadır sözü güzel kadının
Ayağına giderim aradığım Fas'taysa
Birden büyür kederim hüzünlüyse, hastaysa
Derdini dert ederim, hele bir de yastaysa
Değeri bir başkadır yüzü güzel kadının
Gerçi işin doğrusu herkes biraz seçici
Bildiğim bir gerçek var, güzellikler geçici
Acımasız seneler ömrümüzü içici
Değeri bir başkadır özü güzel kadının
Kiminde nehir gibi gönlüme akış olur
Kiminde zehir gibi öldüren bakış olur
Baharı tehir gibi kiminde hep kış olur
Değeri bir başkadır yazı güzel kadının
02.04.2007 - 13:22
Benim Olsaydı
Aşksız saraylar köşkler hanlar hamamlar değil
Yar gönlünde bir kenar köşe benim olsaydı
Yoksullukmuş yoklukmuş hiç kafama takmazdım
Meyhaneye varmazdım şişe benim olsaydı
Kokusunu duyardım nergiste de gülde de
Günlerimi sayardım en uzak bir bölgede
Ne hayaller kurardım uzanıp da gölgede
Ormanlar dağlar değil meşe benim olsaydı
Saltanatım bilip de aşk dolu bir geceyi
Hayatımdan çıkartıp hem sonra hem önceyi
Yasaklardım kendime en büyük eğlenceyi
Zevk-i sefa bir yana neşe benim olsaydı
Kurtulsam iyiydi ya bahtımın karasından
Şikayetim çok değil gönlümün yarasından
Yeryüzünde gördüğüm güzeller arasından
Saçlarını ördüğüm - benim olsaydı
02.04.2007 - 13:20
Benim Olsaydı
Nasıl olsa ben ağlar nasılsa ben özlerim
Hasretinden ölürsem açık gider gözlerim
Sana mutluluk versin sevgi dolu sözlerim
Boş ver beni düşünüp bozma sakın neşeni
Sevmekten korkuyorsun, aşktan söz ediyorsun
Hem ciddiyim diyorsun, hem de göz ediyorsun
'Yakma beni' diyorum sense köz ediyorsun
Boş ver beni düşünüp bozma sakın neşeni
Bu sevdanın mağlubu günden güne solandır
Senin keyfin yerinde, olan bana olandır
'Kulum, kölem' diyerek ardın sıra dolandır
Boş ver beni düşünüp bozma sakın neşeni
02.04.2007 - 13:20
Ben Hiçkimseyim
Aşk, benim gönlümdeki
Sevgi güç; ömrümdeki
Ben, aşka dokunmuşum
Kaşların, gözlerin,
Saçın ne ki?
Sevdâ imiş gözlerimin ışığı
Kalbimi bilmişim sevgi kaşığı
Can mı?
Belki bir damla su engin denizde,
Veyâ rüzgârda salınan buğday başağı
Ammâ,
İlgilendirmemiş hiçbir âşığı...
Kanat, umutsuz hülyânın,
Sanat, görgüsüz dünyânın
Dostlar uyanın uyanın
Bu, sonu pembe rüyânın:
Size Cennet'i anlatmadım
Koklatmadım rengârenk çiçekleri
Biliyorum çokları küskün bana
Ama tatmadım mısrâlarımda Lâle Devri'ni
Frensiz bir trendeyim,
Durağım yok.
Neyleyim
02.04.2007 - 13:19
Aslı mı? Belki.
Odalık mı? Asla!
Ne Matisse'den ne de Çırağan Sarayından!
Bir sobaydı Allah tarafından o deli hatun
Upuzun saçlarıyla bir demir-döküm...
Yaktıkça kendini nefsinle nefesimle
Yandıkça duşistandan düşürdüğüm odun
Isınırdı oda, ısınırdı ev, ısınırdı acun
O da, ben de, yan yana ve yana yana
Sevişerek ölmeyi öğrendik sonunda
Ondan şimdi böyle Ortalık duman
Baksana baharlar yağıyor üstümüze ağaçlardan
Aslı varsa onun
Ki kerem edin ki var
O sobaysa
Ben de ona yangınım yangın
02.04.2007 - 13:19
Ben geldim
Gülüşümü koydum ortaya
Bir yaz güneşi gibi sıcak
Bir buz parçası gibi kırılgan
Mevsimlik şarkıların
Mevsim dışı melodilerine
Işık tutmak için
Çiçekler getirdim
…
Gülüşümü koydum ortaya
Yanaklarımda kızaran tebessüm
Sana ait
…
Unuttuğun bir şeyler vardı
Getirdim
Dudaklarımın arasından dökülen
Yalvarış değil
UMUT
Hayallere bulanmış
Ve içine yakamoz düşmüş
Sonu görünmeyen okyanuslara
İsmini yazmaya geldim
Unuttuğun bir şeyler vardı
Getirdim
…
Ben sana
Söyleyip de kimselere duyuramadığım
Kelimeler getirdim
Kucak dolusu
Bu ne yalnızlık korkusu
Ne de hasret acısı
Gülüşümü koydum ortaya
Unuttuğun bir şeyler vardı
Getirdim
Ben geldim...
02.04.2007 - 13:18
DÖN MELEĞİM
Neredesin be yüreğimin kızıl ateşi
Neredesin be gecelerimin vazgeçilmez eşi
Artık dayanamıyorum sensizliğe
Gel de söndür içimdeki şu ateşi
Seni unuttum sanmıştım
Hatta başkasına aşık olmaya kalkıştım
Seni unutmak o kadar kolay değilmiş
Affet beni sevgilim
Affet beni sevgilim
Bitsin içimdeki bu gam
İnan ben sensiz
Olmaya dayanamam
Neredeysen gel gör beni
Bitsin bu hasret
Bilesin artık ölümüne seviyorum seni
Bir daha seni bırakmam elbet
02.04.2007 - 13:18
Öyle Seviyorum Ki..
Karşımdasın elimi uzatıp dokunabiliyorum sana
Ne büyük mutluluk bu
Gördüğüm en güzel şeysin
Senden öte tanımladığım başka hiç bir şey yok
Herşey senin adınla anılıyor benim dünyamda
Bütün çiçekler sen, bütün yıldızlar sen...
Bir sanat eserisin, bakmaya doyamadığım.
Tanrının bana armağanısın,
Ve artıyor her geçen gün sana hayranlığım.
Yüzünde kuşlar, gözlerinde hayatın ta kendisi var.
Öyle gerçeksin ki...
Gözümü açıyorum sen, kapıyorum sen..
Hiç bitmeyen serüven
Günümün en keyifli anı,
Uykumun en tatlı rüyası
Seni soluyorum, havadasın
Seni kokluyorum, doğadasın
Hele şimdi sonbaharsın ya da sonsuz bahar.
Seni yaşıyorum, canımdasın, canımsın
Sarılsam sana bin yıl geçse
Bir an bile ayrılmasak.
Ten tene yürek yüreğe
Sonsuz baharın en aşk dolu iki yaprağı olsak
Ağaç ağaç gezip, yeşersek açsak
Yere düşsek, kalksak...
Seni bilsem, bir tek seni
Seni görsem bir tek seni
Sesin sarhoş etse beni.. Öyle içimdesin ki
Bir saniye iste benden
Sensiz geçirdiğim veremem...
Sensiz geçecekse geçmesin zaman istemem...
Seninle yeniden doğdum, yeniden doğuşun kanıtıyım ben
Öyle aklımdasın ki... Ah, sensiz kalmıyor muyum bazen
Yıkasım geliyor gördüğüm bütün duvarları.
Ardında seni bulurum diye
Ne ayrı koyduysa bizi, zaman ya da yollar
Bir kalemde silesim geliyor...
İsyanım taşıyor, kendi öfkemden korkuyorum..
Ve kavuşmak...
Bunu düşünmek içimde kırılmış tüm aynaları tamir ediyor
Mavi bir yağmur başlıyor, ıslanıyorum
Maviye boyanıyorum
Öyle özlüyorum ki
Sen ol, hep ol, benimle ol, bende ol...
Sendeyim ben, yüreğimi koydum yüreğinin üzerine..
Aşk bu başka isim arama.
Hem de en koyu, en deli, en tutkulu...
Öğreneceğim çok şey var sana dair...
Bilmediğim çok şey var
Ama bir şeyi öyle iyi biliyorum ki...
Seni öyle çok seviyorum ki
02.04.2007 - 13:17
Aşk Meleğimsin
Her gün yalvararak onu istediğim
Ellerimi açıp da Allah'tan dilediğim
Dudaklarımdan ismini düşürmediğim
Sensin sevdiğim Aşk Meleğimsin,
Günler aylar yıllar geçse de,
Aşkın bitmedi ve bitmeyecek de,
Bir gün benim olacağın diye ümitle,
Bekliyorum çünkü Aşk Meleğimsin,
Geceleri kaçan uykularımsın,
Yıllar geçse de tutacağım yasımsın,
Ellerin olsan da benim...
Çünkü sen benim Aşk Meleğimsin,
Ayrılmış olsak da seni seviyorum,
Şunu bil ki sensiz yaşamıyorum,
Her darbene tahammül ediyorum,
Çünkü sen benim Aşk Meleğimsin,
Diyeceğim şu ki ey sevdiğim,
Seni ölene dek inan seveceğim,
Senin aşkınla toprağa gireceğim,
Çünkü sen benim Aşk Meleğimsin...
02.04.2007 - 13:16
Bir hüznün kıyısında çalıyorum kapını
Sessiz, ürkek, biraz da yorgun...
Bekliyorum...
Kapının önünde bir sesleniş mesafesindeyim sana
Kulakların tıkalı...
Buradayım.
Zamanım az, sevdam bitkin, çığlığım dilsiz.
Bekliyorum.
Yüreğin hangi limanda umarsız?
Hangi sevdaya açıldı kucağın, uzak?
Bir ümit bu, bendeki.
Küçük bir fısıltıda akıyorum gönlüne
Duyup duymaman da değil önemsediğim
Kapıyı arala yeter...
Üşüyorum dışarıda!
02.04.2007 - 13:16
Bakıp da dalıp gitsem sevgilimin
Mavi gözlerinin serin sularına
Oyunlardan, yalanlardan, rollerden uzak
Haykırsam sevgimi sevgilimin nurlu simasına
Alıp da gitsem tutup küçük ellerinden
Düşsek sevgi yollarına
Sonsuza dek yaşatsak bu aşkı
İki bedende tek bir ruhla
Henüz güneş bile uyanmamış
Yatıyor dağların arkasında
Oysa ben dimdik ayakta
Ürperiyorum sevginin yokluğunda
Seni düşünür, seni düşler, seni özlerim
Ne kadar uzakta olsan da güzelim
Hayalin her an yaşıyor yanımda
02.04.2007 - 13:15
Sabahlamalıyız seninle
Gün ağarana kadar
Yağmur dinene kadar
Tekrar güneş doğup
Yıldızlar kaybolana kadar
Sabahlamalıyız seninle
Mavi yağmurlu bir sonbaharda
İçimde sana olan delice sevgimle
02.04.2007 - 13:13
Sevgilim neredesin
Yetmiyor hayalin
Yaniyor yüregim
Görmüyor gözlerim
Sevgilim neredesin
Üşüyor ellerim
Titriyor bedenim
Çinliyor sözlerin
Sevgilim neredesin
Yazmiyor kalemim
Dinmiyor hasretin
Tükendi ümitlerim
Sevgilim neredesin
Günlerce bekledim
Şarkimizi dinledim
Hissetti mi kalbin
Sevgilim neredesin
02.04.2007 - 13:13
bana ait
Ben aşkı için şiirler yazan
Bir garip adamım işte
Bilmem öyle kafiye falan
Yazıyorum içimden geldiğince
Adını duysam yetiyor,
Kalemi elime almaya...
Gönül sözüm söylüyor,
Ellerim başlıyor yazmaya...
Destan mı, efsane mi,
Ben de bilmiyorum...
Sevdin mi,
Sevmedin mi,
Onu da bilmiyorum...
Ama,
Ama hala senin için yaşıyor,
Hala senin için yazıyorum...
Her gece seni düşünüp,
Her gece sana ağlıyorum...
02.04.2007 - 13:12
Gel
Bana en uysal gecede gel
Kokunla gel
Teninle gel
Mirildanmalarinla gel
En sehvetli sessizliginle gel
Yasaminla gel
Dudaklarinla gel
Gözlerinle gel
Usulca gel
Ipegin ruhu oksayan dokusu gibi gel
Mavinin huzurla sevistigi gibi gel
Papatyanin yalansiz beyazi gibi gel
Topragin anaç hali gibi gel
Bana o gece
Gece gibi gel
Gel ve gecenin ortasinda görün yavasça
Çiçegin nehri seyrettigi gibi seyret beni odanin ortasinda Yüregine dokundugumu düsle Yüregime dokundugunu düsle
Gel
Ama kaybolmayacaksan gel
Düs gibi gel sonsuz ol
Ama gel
Sen gel ben seni dag gibi severim
Sen gel ben seni incitmeden sokarim rüyalarima Sen gel ben sadece yüregimle öperim yüregini
Kimsin bilmiyorum ama
Gel iste…
02.04.2007 - 13:12
Bilmiyorsun
Kaç gecedir seni uyuyorum,
Seni uyanıyorum kaç sabahtır,
Bilmiyorsun!
İsmin hala dudaklarımda gizli,
Seni içiyorum sabah akşam kaç dumandır,
Gözlerimde tütüyorsun.
Seni ağlıyorum kaç damladır,
Seni gülüyorum,
Bilmiyorsun!
Hiç düşündün mü
Saçlarım neden bu kadar dağınık
Neden gözlerim bu kadar parlak
Ve seni neden seviyor bu kadar delicesine
Kaç dalgadır seni vuruyor denizler yüzüme
Kaç martıdır başımda dolaşıyorsun
Kaç rüzgardır saçlarımda ellerin
Bilmiyorsun!
Kaç mızraptır seni vuruyorum tamburun tellerine
Kaç sestir sen ağlıyorsun göğsümde name name
Kaç nefestir üflüyorum gözlerini neyime
Bilmiyorsun, bilmiyorsun...
Kaç şiirdir seni yazıyorum kalbime
Seni çiziyorum kaç resimdir
Seni çağırıyorum türkü, türkü,
Bilmiyorsun!
Kaç gündür seni üşüyorum,
Sana yanıyorum kaç haftadır
Bilmiyorsun!
Kaç buluttur ıslanıyorum aşkından
Yüzüm sen, gözüm sen, saçım sen oldun.
Kaç aynadır sen duruyorsun karşımda
Kaç ormandır yanıyorsun yüreğimde
Bilmiyorsun!
Güller gördüm kırlarda, kelebekler gördüm
Kaç bahardır seni açtı çiçekler
Sende uçtu bütün uğur böcekleri
Seni tuttu balıkçılar
Arılar seni koydu kovanlarına
Kaç ülkedir seni gezdi göçmen kuşlar
Bilmiyorsun!
Kaç şarkıda seni dinler ağlarım
Kaç kadehtir sen dokunuyorsun dudaklarıma
Seni içiyorum kaç şaraptır
Kaç özlemdir özlüyorum kokunu
Kaç vapurdur sen geçiyorsun içimden
Kaç saattir bekliyorum, aramıyorsun
Bilmiyorsun!
Kaç ölümdür ölüyorum ardından
Kaç mezardır gömüyorum aşkını, olmuyor.
Seni neden sevdiğimi, nasıl sevdiğimi
Bilmiyorsun!
Kaç gecedir seni uyuyorum,
Seni uyanıyorum kaç sabahtır
Bilmiyorsun!
Kaç zamandır sana ihtiyacım var;
Bilmiyorsun!
02.04.2007 - 13:11
Sevgilim
Gözlerim her yerde seni arıyor
Sesini duymak istiyor kulaklarım
Billur dudaklarını öpmek istiyor dudaklarım
Ve yüreğim seninle olmak istiyor
Sen hep yanımda olmalısın ve hiç ayrılmamalısın
Sen yüreğimden bir parçasın sevgilim
02.04.2007 - 13:10
gel
Yüreğimde yeni baharın sancısı var
Kokuları saçılıyor çiçeklerin şimdiden
Bir beklentidir
Asılan ve kaybolan gençliğime
Bir ürperti değil asla
Bir umut sancısıdır
Kalbim kaynayan bir tandır gibi
Çılgın bir rüzgar gibi
Ellerim bir yaprak gibidir savrulan
Leyla' nın yüzü gibi
Aklım Yusuf' un aklı gibidir
Bekleyen bir Eyyub gibi
Yüreğimde bir alev var yakan kavuran
Yeni doğan güneş gibi
Beyaz bir sayfa gibi
Yüreğim evet yüreğim
Seninle yeni bir bahara gebedir
Tenini koklamak istiyorum.
baharda açmış çicek gibi..
02.04.2007 - 13:10
Özlem
İsmimi duymayı o kadar özledim ki,
Lâyık olmasam da, bal dudaklarından,
Kelimeleri izlemeyi de özledim,
Ağzından dökülürken tane tane,
Yürümeyi özledim bir de, seninle
02.04.2007 - 13:10
Bilmiyorsun
Özlemin beni yakar kavurur,
Rüzgâr alır beni, uzaklara savurur,
Beni düşlemedin dersen, kalbim kırılır,
Gel de güzel, güneş gibi doğ şu gönlüme...
Gözlerim her gün sana yalvarır,
Dilim durmaz her gün sana yakarır,
Ama bilmez ki gönül, kendin kandırır,
Gel de güzel, merhem ol narin gönlüme...
02.04.2007 - 13:09
Bir dilek tut
Bir dilek tut icinden...
Tut lütfen
Öyle bir dilekte bulun ki
Sevgi olsun temelinde
Saygi olsun temeli sağlamlaştıran
Dostluk olsun paylaşılan
Barış olsun sonsuzlukta
Aşk olsun içini titreten
Bakis olsun sevdayi yansıtan
Gülüş olsun dudaklarda
Ve ben olayım dileğinde
Dileğindeki sevgide...
Dostlukta, barışta ve aşkta
Su kadar berrak ve saf
Peri kadar büyülü ve gerçek olsun dostluğumuz
Haydi daha ne duruyorsun
Bir dilek tut...
02.04.2007 - 13:09
AŞKIM
Bulutlarin ötesinde
Yüksek daglarin zirvesinde
Meltem rüzgarlarinin sesinde
Saklidir benim aşkim
Çiçegin açişinda
Ceylanin bakişinda
Güneşin batişinda
Saklidir benim aşkim
Bülbülün ötüşünde
Çocugun gülüşünde
Yagmurun düşüşünde
Saklidir benim aşkim
Gecenin esrarinda
Gençligimin baharinda
Sigaramin dumaninda
Saklidir benim aşkim
Aşiklarin sazinda
Seni seviyorum sözünde
Bir tek O'nun gözünde
Saklidir benim aşkim
02.04.2007 - 13:04
[Sana Geliyorum
I
güneşe koşmayı
yıldız saymayı değil
seni somut sevdim
çünkü ben kayıtsız bir mutluluğun ortasındayım
de ki bir yangın çıplaklığının içinden
çıkıp sana soyundum gecenin bir vaktinde
ve hüzün örmeyesin diye bana kar altındaki
ülke çocuklarını çekip çıkardım birer kan damlasından
de ki düşlerim ve senin icin yitirdim gecelerimi
oysa nar dudaklarını öpememenin esiriyim.
hatta 24,00 sonrasının tatlı kayıtsızlığına bırakıp
kendimi
düşümde seni esir alabilme sevdasının onuruyum
kendimce
II
de ki koridorsuz bir gecenin merkeziyim
sonra öpüşlerinde.
öyleyse dinle sayrısız sevişmelerin sesini
sen kent-soylu züppeliginin yangını, ben çöl
kuraklığının
içinden çıkıp gelen maviliği az, derinliği çok bir
gecenin
içindeki onurum.
III
bu gün ne sen varsın ne de yağmur kurak,
pörsümüş ve sevişmeye arzulu dudaklarla bekledim
seni, çok
ey sevdam! yağmuru yok, kar'ı yok bir gecenin
karanlığındayım sensiz. belki de bu yüzdendir geceleri
uyuyamayışım. belki de bu yüzdendir rengi kırmızı
kendi yok bir gül çizdim sana düşümde. belki de
bu yüzden mutluluğun tadındayım hala.
IV
bugün yine yağmuru yok, kar'ı yok bir gecenin
kıyısındayım. onlar gibi sen de yoksun, belki de seni
bir gül yaprağı gibi kitap sayfalarının bilinmez bir
yerine bırakıp tekrar tekrar arayacağım; yılmak
yok, bulacağım seni çünkü ben ateşin oğluyum.
bu yüzden öğrendim sevmeyi bundandır saçının
telini, gözlerinin siyahlığını veyahut da hakiliğini
değil seni sevişim sana tapışım: tanrıçamsın
V
ama hayır! hayır! söyle! söyle! nasıl indiririm
yıldızları toprağa; körpe mavi umutlar düşerken
hain duvar diplerine
dinle ki öfkem gözlerinden büyük
hani hatırlasana ben ateşin oğluyum
ya promete
VI
ey sevdam! uzak ülkenin çocukları da
kucakladılar yağmuru, kar'ı ve güneşi
ben de senin için şiir'i
ve belki de promete
aaah ama neyleyim ki yalnızca seni mi yoksa.
oysa ihanete uğrayan çocukları
onlar belki de hiç görmediler denizi. belli ki
hiç göremeyecekler denizi hani diyorum ki artık
bende hiç görmesem ama çok istiyorum biliyorsun
yağmurlu geceyi. çünkü ölüme yakındır zamanım.
onlar hüzünsüz göçüp gittiler gülerek
uzak yıldızlara. dağlar boyu dirildiler. sonra
şafakla dirildiler. aurora'yla geldiler
kar altındaydı onlar düşleriyle birlikte
ellerim uzak dokunamadım
göğü seyrettiler omuzlarında mavzerle
elleri yakın dokundular bana
beethoven'ı senfonilerde dinleyemeden yiğit gittiler
ölüme
oysa sen ihanetin pençesindeydin mavi umutların
intiharında
oysa ben
güneşe koşmayı
yıldız saymayı değil
seni somut sevdim
çünkü ben
adı konmamış çocukların kavgalı gözlerindeyim
bu yüzden mutluluğun tadındayım hala.
02.04.2007 - 13:03
Mesajında öp beni diyorsun
Gözlerini ayrı severim
Dudaklarını ayrı
Ellerin bir demet kır çiçeği
Sırtını öpmek bir rüya
Bacakların ayrı hikaye
En kuytunun adı bende saklı
Söyle
Nerenden öpeyim seni
söyle ne olursun.....
Toplam 174 mesaj bulundu