seni şehrin aynalarından geçirdim yaşanmamış bir sevda gibiydin bir gece yağmuruyla yıkadın bu şehrin kirlenen yüzünü.
seni kaybolan yıllarım da aradım ağlayan zaman içinde şehrin buharlaşan nefesinde bekledim yaralı bir kalbin hüznünde
zamansız uykulara gömdüler seni derin sevda uykularına senin parmaklarından su içen yolcular kimsesiz bir çocuk gibi seni arar ah o güzel yüzlü çocuklar senin gözlerinde çoğalırlar.
seni şehrin aynalarından geçirdim kalbinin soyut sesinde gizli hüznün bakışlardaki derinlere inince ayılır mı dehlizlerde uyuyan sevgin.
seni şehrin aynalarından geçirdim şakıyan bülbüllere inat ince kavak yellerinde ağlar sesin sisli aynalarda büyürken hayalin geniş coğrafyamda gezinir özgür kalbin.
sen beni burada bu şehrin alnındaki meydanında bırakıp gittin bir güvercinin kalbinde sakladığım anılarınla.
loş bir meyhanede gromafon sesi kanatır içimdeki maziyi bir köşede yıllanmış bir sevda ağlar giden günü geri getirmez seni benden çalan bu sırdaş akşamlar.
AKÇAY-2007
Fatih Yılmaz 2
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
SEVGİLİ ŞİİR DOSTU ARKADAŞIMA,BENİ HATIRLAMASI DİLEĞİYLE BU KISA ŞİİRLERİMİ ARMAĞAN EDİYORUM.SAYGILARIMLA.
KISA ŞİİRLERİM -----
Seni düşünüyorum
gecenin sessizliğinde seni düşünüyorum dışarısı zifiri karanlık, ay doğmuyor geceme senin karanfil kokan saçlarnı okşuyorum hayalimde gizlice.
Yağmmurla gelen aşksın
sen derin ormanlar vadisinden yağmurla gelen aşksın, sıcacık açık penceremden kokun dolar odama baharı anlatır billur gözlerin bir ucurumdur sensizlik beni sarar mı ah o günahsız ellerin.
Sana haber vermeden gideceğim
sana haber vermeden gideceğim bu şehirden sana damla damla gözyaşlarımı bir de sen dolu hatıralarimı bırakacağım. yeryüzünün herhangi bir yerinde örneğin,küçük bir balıkçı kasabasında seni bensiz,beni sensiz yaşayacağim. her gün batımı hüznünde geceye dalarken,acılara tutunup sensizliğe ağlayacağım.
Hayallerim olmasa
gülü bülbülün hasretine bıraktım seni demli akşamlara. biliyorum sana ulaşmak çok zor artık hayallerim olmasa.
Yaşam güneşimsin
sen yaşam güneşimsin sen olmasan ışığına muhtaç gece ve ay neye yarar zifiri karanlığı yırtan mehtabın olmasa. sabah senin gözlerinde yansır arzular tutuşur ışığında varlığın meyvelerin tadında saklıdır.
Sensizliğin hüznü
ceviz ağacında asılı üç renk karanfil ikisi kırmızı diğeri solgun ve sefil. dereyi yalar gecenin soğuk yüzü anlatılmaz bir duygudur sensizliğin hüznü. sensizliğe boş ver deme sakın şuramda hep sen varsın, boşluğu kucaklamaktan yorgun düştü bu gönül hicrana ağlar bahcemde kanayan gül.
Hasret şarkısı
tatlı bir sesin güzel bir kalbin var içimde tarifi imkansız yangınlar. sahildeyim mehtap,sen ve yıldızlar inan bebeğim bizim hasret şarkımızı söylüyor dalgalar.
Dönülmez hasret
sen hangi iklimin baharısın kaç gece geçti aradan saymadım, ağaçlar yaprak yaprak toprak oldu sen dönülmez hasretin ufkundamısın.
Yaşanmamış sevdalar kadınısın
sen yaşanmamış sevdalar kadınısın ayaz bozkır iklimlerinde. sevdanın yalın yüzü parlar o mahsun menekşe gözlerinde. seni ıtır kokan duygularda ararım bu şehrin seseri caddelerinde.
Hayatın gerçek anlamı
hayat bir öpücüktür yaşamla ölüm arasında yeryüzü bize sunulan bir armağandır aşkla yoğrulmuş bu topraklarda. aynaya bakınca anlarız yüzümüzün coğrafyasını coğu kez anlamak istemeyiz hayatın gerçek anlamını.
Elveda demeyeceğim
sana elveda demeyeceğim sadece gözlerini kapa gözlerini açtığında yine ben olacağım yanında.
Bir resmin bile yok
seni sensiz yaşıyorum bir resmin bile yok elimde, gözlerin yıldızlardan duygu taşır şu virane gönlüme. hayat bir öpücüktür hayalimdeki resminde.
Ayrılık
ayrılık nedemek bilirmisin insanı verem eder bu geceler belkide sen hiç dönmeyeceksin esmer kaldırımda arsız geceler.
Yaralı kalbim
haylallerimi anlatan bir masal gibi doğal sularda yansır bebek yüzün ağlatır sen dolu ruyalarımı hasret gecelerinde tatlı hüznün.
benim bu yaralı kalbimden başka anlamaz,duymaz hiç kimse seni beyhude geçen akşamlara bakıp yanma gönül kapımdan sormadan gir içeri.
Çok uzaklardasın
hayatın gölgeleri çöktü üstüme rüzgarların önünde oyuncak olmuş mor bulutlarda vefa yok. tek umut sensin içimde ama sen, çok uzaklardasın nafile.
Bu aşka düşmeden önce
insan severkende aldanırmış gülen gözlerde sır perde perde senin yalan gözlerin yaktı beni bu aşka düşmemeden önce.
Umut pencerem
umut penceremden bir gül at bana kokusu ruhumu sarsın güneş ışığından bir buse ver bana üşüyen duygularım ısınsın. umut balkonuna çıkıp hayallerimin sesesizliğinden sesleniyorum sana, batan güneşe bakıp yitik sevdamı arıyorum gecenin koynunda.
Ben seveceğim
senin beni sevmeni istemiyorum yalnızca ben seveceğim seni sana kavuşmak bir hayalde olsa ömrümce yalnız ben seveceğim seni.
Rol
yeryüzü büyük bir sahne biz rolümüzü oynuyoruz sedece rolümüz bitince ineriz sahneden gireriz içeri sisler içindeki bahçeden.
kim söyleyebilir bana hanginiz bin yıllık bu zeytin ağacını kimin diktiğini elbette hiç kimse bilemez söyleyemez bu bereketli tarlanın ilk sahibini.
hayat renkli bir ruyadır sadece uyanınca anlarız ancak bence geriye dönüp baktığımızda sadece yaşadıklarımız kalır aklımızda.
Sen yoksun yanımda
şimdi kırik bir kalbi taşıyorum yakamda anlatılmaz bir duygudur aşk eğer unutulmaksa. hava albildiğine soğuk sen yoksun yanımda. şimdi bu koca şehirde yapayalnızım önümde akasya ağaçları yürürüm sahil boyunca. git gide artıyor kalp ağrılarım hani sevgi büyüten ellerin gecenin ışıltısı gözlerin nerede nerde bana huzur veren sesin. bu koca şehirde yapayalnızım sen yoksun yanımda.
Sitem edemem
sana hiç sitem edebilirmiyim ben bir avuç toprakta sen varsın. grubun renginde gizlidir resmin bir küme yıldızına ismini verdim. aşkın sihirli anahtarı gözlerinde kimbilir kaç gemimi batırdım. ey..! gecenin karanlığına göz kırpan yıldızlar ey..! yakamozların parıltısında dans eden dalgalar ey..! intizamlı dalgalar halinde göç eden turnalar ey..! şehri aydınlatan huzme lambalar şahit olurmusunuz aşkımın bu fermansız mührüne kim karşı çıkabilir aşkın bu zamansız hükmüne.
Masum hayallerim
seni bir güz günü sevmiştim yeşille beyaz arsında tatlı ve hüzünlü bir kalbin vardı sessiz çığlıklar ortasında. seninle değişecek sanmıştım bahtsız kaderim boşlukta kaldı üşüyen ellerim. hele bir gün zamansız bir rüzgar esiverdi ve senin alev saçlarını dagıtıverdi aslında dağılan senin alev saçların değil benim masum hayallerimdi.
Sevda bir gönül işidir
insanları tanımak çok zormuş yaşadıklarımdan öğrendim. seni sevmekte suçmuş ki aşkın hançeriyle yaralandım. hayat gölgeler içinde bir oyunmuş insan sonsuzluğa giden bir yolcuymuş. sevda bir gönül işidir sevene yanar bu gönül yağmur serinliğinde. aşk deniz ortasında susuzluk sen hayallerimin en güzel yerinde sonsuzluk
Gülüm
bugün sevgililer günü gülüm sen mesut ve bahtiyarmısn? düşler ülkesindeki ruyalarını anlat bana seni anlar ve dinlerim ben gülüm. umarsız ve yalnız duygularındaki esrarını ver bana seni ruhumun derinliklerinde saklarım ben gülüm. şimdi yalnız sen varsın hayalimde gizemli ve sımsıcak güneşe inat beni ısıtır sıcak gözlerin ben senin nemli ve derin gözlerini de severim gülüm. hayat akarken duygularının coğrafyasında sen bugün mutlu ve bahtiyar ol gülüm. yeryüzünün damarlarında dolaşan aşk iksiri yayılsın çocukların bedenlerine çoğalsın sevenlerin sevdası senin mahsun ve çocuksu gözlerinde. kaldır başını yüzüme bak senin sessiz gururunun çağıltısını işitiyorum ben gülüm sen benim için vazgeçilmezsin ve tiryakisi olduğum bir tutkusun be gülüm.
Deli gönül
bana kimse sevmenin utancını yüzüme vurmasın fersiz kış güneşi ısıtmaz duygularımı kalabakların ortasında mahsun ve yalnızım, yüzüm kızardı tozlu ve silik ayanalara bakmaktan yumrukladığım otel odalarında kaldı gençlik ruyalarım. bakışların sönmüş ateşi yakardı senin doğayı kuşatan merhametine sığınırdım daralan akşamlarda. dudaklarımı ısırdıkça kabaran sevdam kuşların sessiz uykularında büyürdü usulca. masum yüzünü özlerdi gözlerim yağmurun altında susadıkça. uyan ey...! deli gönül bu sevdanın derin kış uykularından ulaşılmaz vefalı bir yıldızdır o evrenin derinliklerinde yalnız yaşayan.
20.06.2007 - 01:06
...Sevgiyle
...Umutla
...Saygıyla
...Huzurla
...İnançla
...Dünyanın tüm güzellikleriyle yaşanacak nice doğum günlerine,,,
KUTLU OLSUN
30.05.2007 - 23:10
Sevdiğin kadar sevilirsin
sevdiğin kadar sevilirsin
sevildiğin kadar özlersin
derin bakışlara kanıpta
dermasız dertlere düşersin.
hiçran ahtır vuslat kavuşmak
her adını andığında
kalbin heyecanla atarsa
kızıl bir goncadır aşk.
leylim gecelerde aşkın
fiğanı ağlar pencerende
sevdanın yalın yüzü parlar
aşkın titreyen kandilinde.
sevdiğin kadar sevilirsin
sevildiğin kadar özlersin
leylim gecelerde aşkın
hiçranıyla yanarsın.
AKÇAY-2007
Fatih Yılmaz 2
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
----------
Bu şiirin hikayesi:
sevdiğin kadar sevilirsin
30.05.2007 - 22:59
Şehrin aynaları
seni şehrin aynalarından geçirdim
yaşanmamış bir sevda gibiydin
bir gece yağmuruyla yıkadın
bu şehrin kirlenen yüzünü.
seni kaybolan yıllarım da aradım
ağlayan zaman içinde
şehrin buharlaşan nefesinde bekledim
yaralı bir kalbin hüznünde
zamansız uykulara gömdüler seni
derin sevda uykularına
senin parmaklarından su içen yolcular
kimsesiz bir çocuk gibi seni arar
ah o güzel yüzlü çocuklar
senin gözlerinde çoğalırlar.
seni şehrin aynalarından geçirdim
kalbinin soyut sesinde gizli hüznün
bakışlardaki derinlere inince
ayılır mı dehlizlerde uyuyan sevgin.
seni şehrin aynalarından geçirdim
şakıyan bülbüllere inat
ince kavak yellerinde ağlar sesin
sisli aynalarda büyürken hayalin
geniş coğrafyamda gezinir özgür kalbin.
sen beni burada
bu şehrin alnındaki meydanında
bırakıp gittin
bir güvercinin kalbinde
sakladığım anılarınla.
loş bir meyhanede gromafon sesi
kanatır içimdeki maziyi
bir köşede yıllanmış bir sevda ağlar
giden günü geri getirmez
seni benden çalan
bu sırdaş akşamlar.
AKÇAY-2007
Fatih Yılmaz 2
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
----------
Bu şiirin hikayesi:
bir köşede yıllanmış bir sevda ağlar
20.05.2007 - 23:33
SEVGİLİ ŞİİR DOSTU ARKADAŞIMA,BENİ HATIRLAMASI DİLEĞİYLE BU KISA ŞİİRLERİMİ ARMAĞAN EDİYORUM.SAYGILARIMLA.
KISA ŞİİRLERİM
-----
Seni düşünüyorum
gecenin sessizliğinde seni düşünüyorum
dışarısı zifiri karanlık,
ay doğmuyor geceme
senin karanfil kokan saçlarnı okşuyorum
hayalimde gizlice.
Yağmmurla gelen aşksın
sen derin ormanlar vadisinden
yağmurla gelen aşksın, sıcacık
açık penceremden kokun dolar odama
baharı anlatır billur gözlerin
bir ucurumdur sensizlik
beni sarar mı ah o günahsız ellerin.
Sana haber vermeden gideceğim
sana haber vermeden gideceğim bu şehirden
sana damla damla gözyaşlarımı
bir de sen dolu hatıralarimı bırakacağım.
yeryüzünün herhangi bir yerinde
örneğin,küçük bir balıkçı kasabasında
seni bensiz,beni sensiz yaşayacağim.
her gün batımı hüznünde
geceye dalarken,acılara tutunup
sensizliğe ağlayacağım.
Hayallerim olmasa
gülü bülbülün hasretine bıraktım
seni demli akşamlara.
biliyorum sana ulaşmak çok zor artık
hayallerim olmasa.
Yaşam güneşimsin
sen yaşam güneşimsin
sen olmasan
ışığına muhtaç gece ve ay neye yarar
zifiri karanlığı yırtan mehtabın olmasa.
sabah senin gözlerinde yansır
arzular tutuşur ışığında
varlığın meyvelerin tadında saklıdır.
Sensizliğin hüznü
ceviz ağacında asılı üç renk karanfil
ikisi kırmızı diğeri solgun ve sefil.
dereyi yalar gecenin soğuk yüzü
anlatılmaz bir duygudur sensizliğin hüznü.
sensizliğe boş ver deme sakın
şuramda hep sen varsın,
boşluğu kucaklamaktan yorgun düştü bu gönül
hicrana ağlar bahcemde kanayan gül.
Hasret şarkısı
tatlı bir sesin
güzel bir kalbin var
içimde tarifi imkansız yangınlar.
sahildeyim
mehtap,sen ve yıldızlar
inan bebeğim
bizim hasret şarkımızı söylüyor dalgalar.
Dönülmez hasret
sen hangi iklimin baharısın
kaç gece geçti aradan saymadım,
ağaçlar yaprak yaprak toprak oldu
sen dönülmez hasretin ufkundamısın.
Yaşanmamış sevdalar kadınısın
sen yaşanmamış sevdalar kadınısın
ayaz bozkır iklimlerinde.
sevdanın yalın yüzü parlar
o mahsun menekşe gözlerinde.
seni ıtır kokan duygularda ararım
bu şehrin seseri caddelerinde.
Hayatın gerçek anlamı
hayat bir öpücüktür
yaşamla ölüm arasında
yeryüzü bize sunulan bir armağandır
aşkla yoğrulmuş bu topraklarda.
aynaya bakınca anlarız
yüzümüzün coğrafyasını
coğu kez anlamak istemeyiz
hayatın gerçek anlamını.
Elveda demeyeceğim
sana elveda demeyeceğim
sadece gözlerini kapa
gözlerini açtığında
yine ben olacağım yanında.
Bir resmin bile yok
seni sensiz yaşıyorum
bir resmin bile yok elimde,
gözlerin yıldızlardan duygu taşır
şu virane gönlüme.
hayat bir öpücüktür
hayalimdeki resminde.
Ayrılık
ayrılık nedemek bilirmisin
insanı verem eder bu geceler
belkide sen hiç dönmeyeceksin
esmer kaldırımda arsız geceler.
Yaralı kalbim
haylallerimi anlatan bir masal gibi
doğal sularda yansır bebek yüzün
ağlatır sen dolu ruyalarımı
hasret gecelerinde tatlı hüznün.
benim bu yaralı kalbimden başka
anlamaz,duymaz hiç kimse seni
beyhude geçen akşamlara bakıp yanma
gönül kapımdan sormadan gir içeri.
Çok uzaklardasın
hayatın gölgeleri çöktü üstüme
rüzgarların önünde oyuncak olmuş
mor bulutlarda vefa yok.
tek umut sensin içimde
ama sen,
çok uzaklardasın nafile.
Bu aşka düşmeden önce
insan severkende aldanırmış
gülen gözlerde sır perde perde
senin yalan gözlerin yaktı beni
bu aşka düşmemeden önce.
Umut pencerem
umut penceremden bir gül at bana
kokusu ruhumu sarsın
güneş ışığından bir buse ver bana
üşüyen duygularım ısınsın.
umut balkonuna çıkıp
hayallerimin sesesizliğinden sesleniyorum sana,
batan güneşe bakıp
yitik sevdamı arıyorum gecenin koynunda.
Ben seveceğim
senin beni sevmeni istemiyorum
yalnızca ben seveceğim seni
sana kavuşmak bir hayalde olsa
ömrümce yalnız ben seveceğim seni.
Rol
yeryüzü büyük bir sahne
biz rolümüzü oynuyoruz sedece
rolümüz bitince ineriz sahneden
gireriz içeri sisler içindeki bahçeden.
kim söyleyebilir bana hanginiz
bin yıllık bu zeytin ağacını kimin diktiğini
elbette hiç kimse bilemez söyleyemez
bu bereketli tarlanın ilk sahibini.
hayat renkli bir ruyadır sadece
uyanınca anlarız ancak bence
geriye dönüp baktığımızda
sadece yaşadıklarımız kalır aklımızda.
Sen yoksun yanımda
şimdi kırik bir kalbi taşıyorum yakamda
anlatılmaz bir duygudur aşk
eğer unutulmaksa.
hava albildiğine soğuk
sen yoksun yanımda.
şimdi bu koca şehirde yapayalnızım
önümde akasya ağaçları
yürürüm sahil boyunca.
git gide artıyor kalp ağrılarım
hani sevgi büyüten ellerin
gecenin ışıltısı gözlerin nerede
nerde bana huzur veren sesin.
bu koca şehirde yapayalnızım
sen yoksun yanımda.
Sitem edemem
sana hiç sitem edebilirmiyim ben
bir avuç toprakta sen varsın.
grubun renginde gizlidir resmin
bir küme yıldızına ismini verdim.
aşkın sihirli anahtarı gözlerinde
kimbilir kaç gemimi batırdım.
ey..! gecenin karanlığına göz kırpan yıldızlar
ey..! yakamozların parıltısında dans eden dalgalar
ey..! intizamlı dalgalar halinde göç eden turnalar
ey..! şehri aydınlatan huzme lambalar
şahit olurmusunuz aşkımın bu fermansız mührüne
kim karşı çıkabilir aşkın bu zamansız hükmüne.
Masum hayallerim
seni bir güz günü sevmiştim
yeşille beyaz arsında
tatlı ve hüzünlü bir kalbin vardı
sessiz çığlıklar ortasında.
seninle değişecek sanmıştım
bahtsız kaderim
boşlukta kaldı üşüyen ellerim.
hele bir gün
zamansız bir rüzgar esiverdi
ve senin alev saçlarını dagıtıverdi
aslında dağılan senin alev saçların değil
benim masum hayallerimdi.
Sevda bir gönül işidir
insanları tanımak çok zormuş
yaşadıklarımdan öğrendim.
seni sevmekte suçmuş ki
aşkın hançeriyle yaralandım.
hayat gölgeler içinde bir oyunmuş
insan sonsuzluğa giden bir yolcuymuş.
sevda bir gönül işidir sevene
yanar bu gönül yağmur serinliğinde.
aşk deniz ortasında susuzluk
sen hayallerimin en güzel yerinde sonsuzluk
Gülüm
bugün sevgililer günü gülüm
sen mesut ve bahtiyarmısn?
düşler ülkesindeki ruyalarını anlat bana
seni anlar ve dinlerim ben gülüm.
umarsız ve yalnız duygularındaki esrarını ver bana
seni ruhumun derinliklerinde saklarım ben gülüm.
şimdi yalnız sen varsın hayalimde
gizemli ve sımsıcak
güneşe inat beni ısıtır sıcak gözlerin
ben senin nemli ve derin gözlerini de severim gülüm.
hayat akarken duygularının coğrafyasında
sen bugün mutlu ve bahtiyar ol gülüm.
yeryüzünün damarlarında dolaşan aşk iksiri
yayılsın çocukların bedenlerine
çoğalsın sevenlerin sevdası
senin mahsun ve çocuksu gözlerinde.
kaldır başını yüzüme bak
senin sessiz gururunun çağıltısını işitiyorum ben gülüm
sen benim için vazgeçilmezsin
ve tiryakisi olduğum bir tutkusun be gülüm.
Deli gönül
bana kimse sevmenin utancını yüzüme vurmasın
fersiz kış güneşi ısıtmaz duygularımı
kalabakların ortasında mahsun ve yalnızım,
yüzüm kızardı tozlu ve silik ayanalara bakmaktan
yumrukladığım otel odalarında kaldı gençlik ruyalarım.
bakışların sönmüş ateşi yakardı
senin doğayı kuşatan merhametine sığınırdım daralan akşamlarda.
dudaklarımı ısırdıkça kabaran sevdam
kuşların sessiz uykularında büyürdü usulca.
masum yüzünü özlerdi gözlerim
yağmurun altında susadıkça.
uyan ey...! deli gönül
bu sevdanın derin kış uykularından
ulaşılmaz vefalı bir yıldızdır o
evrenin derinliklerinde yalnız yaşayan.
Fatih Yılmaz 2
AKÇAY-2007
Toplam 4 mesaj bulundu