Merhaba... Mutlu ve güzel günler dileğiyle... Saygı ve selamlarımla...
AYAZDA
Karlı bir kış sabahının arsız piç ayazında Hüzünlü şehrimin dar ıslak sokaklarını Arşınlamaktaydım yine öyle bir zaman… Çelik kor gibi yumruk olup, gelip vuran Soğuk dağlamaktaydı yanmış bedenimi…
Bense taş kaldırım üzerinde bekleyen Israrla morarmış ve üşümüş ellerini Nefesiyle ısıtmaya çalışan bir adam… Az önce etrafımda döne döne savrulan Kar taneciğine yüklemiştim hayallerimi…
Dağların kopup gelen derin türküsünü Mırıldanmaktaydım yine dilim ucunda Dudaklarımdan dökülen kırık ezgide… Uçan kuşlar yoktu artık gökyüzünde Bilmem hangi baharlara göçmüşlerdi…
İçimdeki senden parçası kalan hüzün Depreşir önümde yine bütün heybetiyle Götürür beni yalnızlığının senfonisine… Kal der kal içimdeki çocuk ‘’sakın gitme’’ Bakarsın gelir sevdiğin tüm hayallerinde…
Merhaba Dost... Cumanız ve Kadir Geceniz mübarek olsun... Mutlu ve güzel günler dileğiyle... Şimdiden şeker tadında bir bayram diliyorum... Sevgi, saygı ve muhabbetle...
TERENNÜME VEDA
Kesilmekte yine kısacık ümitlerin, Berrak durgun gözyaşı denizinde Saklıydı keşfedilmemiş hayatın. Hep narin parmaklarının ucunda, Kördüğümdü her daim bağcıkları Parlak sahte yüzsüz pabuçlarının.
Hayatla boğuşmaktaydı zaman, Delidolu olan inatçı hırstı içinde Ters akan bulanmış bir nehirde. Yayılan başak sarısında derinlikti, Boyun bükense tek başına aniden Küskün bir gelincikti yaylalarda.
Bıçağın keskin yan yüzü bilenen, Giydirilen bedenine kordan elbise Hep kayıptı hayata dair o mısralar. Kaderin oyuncusu oluverdin önce, Kederin cilvesidir dediler sonra Ve aniden ıssızda müthiş sessizlik.
Hayalle karışmış düşüncelerinde, Uzun uzadıya kervanda yalınayak Başka âlemlerin yolcusuydun yine. Parlayabilir miydi dersin yeniden, Gökyüzünde saklı solgun yıldızın Bir beden sonra ya da senden önce.
İbrahim Soyalar
Terennüm: Güzel ve hafif sesle şarkı söyleme, anlatma, ifade etme…
Merhaba Dost... Hayırlı ve güzel geçecek bir Ramazan ayı diliyorum size... Mutlu günler dileğiyle... Sevgi, saygı ve muhabbetle...
ANNEMDEN KALAN YANSIMALAR
Duvarlardan yansıyan ışıklar Tarif ederler seni zamansız, Yaşananları anlatırlar sessizce Gülümseyen daim nur yüzünle.
Ay ışığından saklardın oysa Bukle bukle siyah perçemini, Gözyaşıyla gamzene süzülen Kederlerin görünmesin diye.
Son damla gözyaşında kalan Saklı umutlarını anlat şimdi, Titrek gaz lambasının ışığında Yitip giden koca hayallerini.
Ruhundan asla ayıramadığın Ellerinden koparılan sevdiğini, Ağarmış saçlarında gizlenen Yılların ağır yorgunluğunu.
Hüzünde kalan geçmiş yıllarda En çok hatırımda asılı duran, Babamın nasır tutmuş ellerine Sıkıca sarılmandı sevdiğim an.
Sessizce tanımı en güzel olan Zamanın durduğu yerde bende Bakmandı babamın uzun uzun Gözlerinin dipsiz derinliğine.
Sefaletin çirkin haylaz yüzüyle Tanıştırmadın bizi hiçbir zaman, Gerdin göğsünü dimdik devasa Zulme, kedere ve haksızlıklara.
Unutamadım güzel lezzetini Umuda yoğurduğun ekmeğin, Çileyi kedere katık yaptın hep Kendin yedin binlerce defa.
Solgun dar odalarda sararmış Sıcak ellerini avuçlarıma aldım, Saldım seni kavuşulamamış Derin yarım sevdalarına anne.
Soba üstü çaydanlık buharında Yok olup uçmuştu heveslerin, Acılara bölünmüş sevdaların Sabır eğirirdi yitik zamanlarda.
İbrahim Soyalar
Kaybettiklerimize… Tüy hafifliğinde ellerimizden kayıp giden ve Sevgili Eşi’ne, Babam’a kavuşan Annem’in aziz hatırasına… Mekânları cennet olsun tüm anne ve babalarımızın… https://www.antoloji.com/annemden-kalan-yansimalar-2-siiri/
kuranda fatiha suresinin sonunda amin kısmı yoktur. amin kelimesi amon ra 'da ki amondan gelir. amon,amen, amin. mısır'ın en büyük tanrısıdır. bu durumda biz her fatiha' da mısır en büyük tanrısını anarız. sanırım bazı uydurulmuş hadislerle maksatlı olarak ilave edilmiştir. oldukça ilginç bir konu yani. GÜNÜNÜZ AYDIN OLSUN
Ağladığımı yalnızca bir ben bilirim Yalnızlığın hep daralan kafesinde, Ağıtımı yakansa bir başıma sessizce Sadece yıldızlar, ben ve yalnızlığım.
İçimde sarsıntılar içinde yükselen Fırtınaları göremezsin sen bilemezsin, Sıkışıp kaldığım şu ıssız dar bedende Asırlardır yaşlanan ben ve gözyaşlarım.
Dost'a merhaba... Mutlu ve keyifli bir gün geçirmeniz dileğiyle... Saygı, sevgi ve muhabbetle...
SOLUK
Uzun uzadıya giden ince kıvrım yollarda Yok olur hayallerim peşi sıra yıkılarak İçimde her daim bağırır yine sesler Bırakma beni, bırakma dur diye diye… Ruhumun karanlığında erir görüntülerin Hüznün kara bahtı şekillenir kalplerde Ölümün koynunda sere serpe uzanır Hoyratça yaşananlar günü gelince işte… Sen bir soluk verirsin önce derinden Sesin kesilir sonra rengin soluklaşır artık Derin bir hayatın kurumuş gözyaşları Dökülür seninle daim yapayalnız yine de….
- Ayrıca sizi sitemizdeki bu saygın gruplarımızda görmek dileklerimizle esen kalın...
* Antoloji.Com Çağdaş Şair Yazarlar Birliği * * Evrensel Sanatçılar Birliği ESB * * Özgür Şair-Yazarlar Birliği * * Gizler Dünyası * * Antoloji Sitesi Üyeler Birliği *
Kara bir günün içinden geçen fırtınanın Hüznünü fısıldar gibi bakar yorgun gözlerin, Gidenlerin ardından dökülen gözyaşlarında Yüreğime süzülen yangın olur eritir beni…
Üzerinde omuzlarımın eğreti bakıp duran Koca bir çınar gibi devrilir aşağıya başım, Çürümüş aşkın sevdalı bakışında bütünleşir Bilenmiş bıçak edasında kesilen bileklerim…
İrkilirim işte o vakit yine siluetinin önünde Karanlık denizlerde kaybolur haykırışlarım, Kayıp ülkenin derin nefes alışında var olan Benzersiz duygulara sarınıp gider umutlarım…
Dostça kalın... Selam ile, saygı ile, sevgi ile...
Sen Yokken
Bir bir eksiliyorduk biz her mevsimde sen yokken Oysa ellerimiz kenetlenirdi nice ateşlerde ansızın, Giderken sen başka bir griye çalıyordu zamanlar Gözyaşlarımızı bıçak olup kesen ağırlıktı yaşananlar…
Ben sarayın tuhaf ve şaşkın soytarısıydım oysa Aşağılandıkça ve ağır çelmeler takıldıkça ayağıma, Durmadan ağlatırdım insanları hep güldürürken Tutunmaya çalışırdım kâinatın zor yeryüzünde…
Tek başına seyahat ediyordum artık dönencelerde Kalanlarsa bir acayip karanlıktaydı sanki kuytularda, Sürekli bağırdım durdum yollarda duymadı kimse Kaçtıkça inadına kovalıyordu beni kör yalnızlıklar…
Kızıl bir rüzgârı dillendirirdi bakışların Söyle! Anlatmak istediğin bir şeyler mi var Duraksayan aksak kelimelerinde mi kalan, Boğazıma takılansa yutkunamadığım dilimde Sessiz hecelerimdir inleyen sesler eşliğinde…
Ağlatan, ağlayan ben oldum mısralarımda Sözler yine bir zehir olur dudaklarımda Sen gür bir ses oluversen diye beklerim, Bense durgun dingin suda bir sürçü lisan Aramızda uzayıp gidense kalın duvarlar…
Doğum gününüzü kutluyorum aile mensuplarınızla ve de sevdiklerinizle birlikte sağlıklı başarılı mutlu huzurlu ve de sevgi dolu yıllar diliyorum Saygımla...
Merhabalar Sevgili Dost... Her yeni gün yeni bir umut olsun... Mutlu ve güzel günler dileğiyle... Saygı ve sevgilerimle...
BANA BENZEYEN YÜZ
Bana benzeyen yüz görüyorum şimdi ölgün bir bedende Dingin hızı içinde derinlerden yükselen sesler eşliğinde Düşünüyorum nedir sarsılan bedenimin acizliğini yine, Neydi bütün bu olanlar uzayıp giden katarlar eşliğinde Tuhaflıklar karşıtı hayatın içinde kalan düşkünlüğünde…
İşaretinden gelen sesler seni soruyor hep tedirginliğinde Yüz vermişliğin acı kıpırtısını duyuyorsun belki kalbinde O zaman kaldırdığın başın silüetini görür işte az ileride, Gülümsediğin haliyle vakidir muhtemelen böyle anlarda Ve ezginin ağır tınısı yavaş yavaş yükselir kulaklarında…
Teptiğin yokuşlarda yuvarlak kaldırım taşları izler seni Birde at arabasının şıkırtısında yerden havalanan tozlar Hızla çarpan yüreğin bile susturamaz bu engin sesleri, Öylece kalırsın karanlıkta çökmüş omuzların ıssızlığında Bazen de öksürerek ince bir türkü tutturursun usuldan…
bu sesler nasıl sustu? yüreğimin gürültüsünü duyuyorum. bu koku… gül kokusu duymak istiyorum. kan, barut kokusu genzimi yakıyor toprak, ağaçlar, kuşlar susmayın “kazandın” diyin, “mutlak zafer kazandın”… kanımız aktı toprağa, yandık hak aşkına, küllerimiz savruldu. rüzgâr esti… esiyor mu hala? sağ yanımdaki melek, sol yanımdaki şeytan nereye gittiniz, duyun sesimi. yetiş ya rabbi! durduramıyorum ölümü…
öğleden ikindiye kazandık mohaç muharebesi’ni. kainatın en kısa zamanda kazanılmış en büyük zaferi olarak kayda alacak vakanüvistler. bu senin zaferin süleyman! içimi bir kibir sardı. kâinat sonra bana hangi zaferi işaret ediyor? işaretleri takip et süleyman, işaretleri…
idrak et süleyman. unutma, tevazu içinde ol bütün şeref ve irade senin değildir. rabbine şükret ve nefsine üstünlük verme zinhar kibre düşme sen hakka karşı hayâlı, halka karşı vefalı ol vücudun, fikrin zikrin ona ait, sahibi sanma hakkın nimetlerini kendinin, kendinden olanları yegane sanma nefsini öldür. yoksa o seni öldürür! kibrini yen süleyman. her firavunun musası, her şerrin bir nuh’u vardır… iman et, hatırla! vücuda geldiğin hali ve gideceğin son mertebeyi unutma. işte o zaman cennetin kapıları açılacak sana. vicdanın senin kıblendir süleyman, kaybetme!
Deli bir kadınım ben ! Sevdim mi iliklerime kadar hissederim,gözlerim Başkalarına kör , yüreğim sağır ve dilsiz olur… Kendimi acındırmam asla! Dik durur , her gelen zorluğun altından tek başıma Kalkarım. Gizlerim acımı,içimde tuta ...
28.06.2019 - 09:58
Merhaba... Mutlu ve güzel günler dileğiyle... Saygı ve selamlarımla...
AYAZDA
Karlı bir kış sabahının arsız piç ayazında
Hüzünlü şehrimin dar ıslak sokaklarını
Arşınlamaktaydım yine öyle bir zaman…
Çelik kor gibi yumruk olup, gelip vuran
Soğuk dağlamaktaydı yanmış bedenimi…
Bense taş kaldırım üzerinde bekleyen
Israrla morarmış ve üşümüş ellerini
Nefesiyle ısıtmaya çalışan bir adam…
Az önce etrafımda döne döne savrulan
Kar taneciğine yüklemiştim hayallerimi…
Dağların kopup gelen derin türküsünü
Mırıldanmaktaydım yine dilim ucunda
Dudaklarımdan dökülen kırık ezgide…
Uçan kuşlar yoktu artık gökyüzünde
Bilmem hangi baharlara göçmüşlerdi…
İçimdeki senden parçası kalan hüzün
Depreşir önümde yine bütün heybetiyle
Götürür beni yalnızlığının senfonisine…
Kal der kal içimdeki çocuk ‘’sakın gitme’’
Bakarsın gelir sevdiğin tüm hayallerinde…
İbrahim Soyalar
https://www.antoloji.com/ayazda-6-siiri/
31.05.2019 - 10:33
Merhaba Dost... Cumanız ve Kadir Geceniz mübarek olsun... Mutlu ve güzel günler dileğiyle... Şimdiden şeker tadında bir bayram diliyorum... Sevgi, saygı ve muhabbetle...
TERENNÜME VEDA
Kesilmekte yine kısacık ümitlerin,
Berrak durgun gözyaşı denizinde
Saklıydı keşfedilmemiş hayatın.
Hep narin parmaklarının ucunda,
Kördüğümdü her daim bağcıkları
Parlak sahte yüzsüz pabuçlarının.
Hayatla boğuşmaktaydı zaman,
Delidolu olan inatçı hırstı içinde
Ters akan bulanmış bir nehirde.
Yayılan başak sarısında derinlikti,
Boyun bükense tek başına aniden
Küskün bir gelincikti yaylalarda.
Bıçağın keskin yan yüzü bilenen,
Giydirilen bedenine kordan elbise
Hep kayıptı hayata dair o mısralar.
Kaderin oyuncusu oluverdin önce,
Kederin cilvesidir dediler sonra
Ve aniden ıssızda müthiş sessizlik.
Hayalle karışmış düşüncelerinde,
Uzun uzadıya kervanda yalınayak
Başka âlemlerin yolcusuydun yine.
Parlayabilir miydi dersin yeniden,
Gökyüzünde saklı solgun yıldızın
Bir beden sonra ya da senden önce.
İbrahim Soyalar
Terennüm: Güzel ve hafif sesle şarkı söyleme, anlatma, ifade etme…
https://www.antoloji.com/terennume-veda-2-siiri/
22.05.2019 - 09:40
Merhaba Dost... Hayırlı ve güzel geçecek bir Ramazan ayı diliyorum size... Mutlu günler dileğiyle... Sevgi, saygı ve muhabbetle...
ANNEMDEN KALAN YANSIMALAR
Duvarlardan yansıyan ışıklar
Tarif ederler seni zamansız,
Yaşananları anlatırlar sessizce
Gülümseyen daim nur yüzünle.
Ay ışığından saklardın oysa
Bukle bukle siyah perçemini,
Gözyaşıyla gamzene süzülen
Kederlerin görünmesin diye.
Son damla gözyaşında kalan
Saklı umutlarını anlat şimdi,
Titrek gaz lambasının ışığında
Yitip giden koca hayallerini.
Ruhundan asla ayıramadığın
Ellerinden koparılan sevdiğini,
Ağarmış saçlarında gizlenen
Yılların ağır yorgunluğunu.
Hüzünde kalan geçmiş yıllarda
En çok hatırımda asılı duran,
Babamın nasır tutmuş ellerine
Sıkıca sarılmandı sevdiğim an.
Sessizce tanımı en güzel olan
Zamanın durduğu yerde bende
Bakmandı babamın uzun uzun
Gözlerinin dipsiz derinliğine.
Sefaletin çirkin haylaz yüzüyle
Tanıştırmadın bizi hiçbir zaman,
Gerdin göğsünü dimdik devasa
Zulme, kedere ve haksızlıklara.
Unutamadım güzel lezzetini
Umuda yoğurduğun ekmeğin,
Çileyi kedere katık yaptın hep
Kendin yedin binlerce defa.
Solgun dar odalarda sararmış
Sıcak ellerini avuçlarıma aldım,
Saldım seni kavuşulamamış
Derin yarım sevdalarına anne.
Soba üstü çaydanlık buharında
Yok olup uçmuştu heveslerin,
Acılara bölünmüş sevdaların
Sabır eğirirdi yitik zamanlarda.
İbrahim Soyalar
Kaybettiklerimize… Tüy hafifliğinde ellerimizden kayıp giden ve Sevgili Eşi’ne, Babam’a kavuşan Annem’in aziz hatırasına… Mekânları cennet olsun tüm anne ve babalarımızın…
https://www.antoloji.com/annemden-kalan-yansimalar-2-siiri/
12.05.2019 - 08:30
Ebediyete intikal etmiş tüm annelere yüce Allah rahmet, hayatta olanlarda sağlıklı, sıhhatli bir yaşam diliyor. Tüm annelerin anneler günü kutlu olsun
10.03.2019 - 20:26
Dünya değirmeninde öğütüle öğütüle öz oldum gözüm özüm bir oldu...
06.03.2019 - 10:00
Dost'a... Aydınlık ve mutlu günler dileğiyle... Saygı, sevgi, selam ve muhabbetle...
MATEM
Yatıyorsun ölüme her gün
Yine ve yeniden şimdi,
Serseri mayın gibi savrularak
Yatıyorsun yine ölüme…
Sırtında zorbanın keskin bıçağı
Uçuruyor aklını başından yine,
Saplıyor yüreğine tırnaklarını
Böğründe santim santim ölüm!...
Durduğu yerdesin hayatın
Ellerin kavrulmakta kordan,
Yakalayacaksın uzatsan elini
Karanlık yüzünü dünyanın…
Eriyorsun kırık kabuğunda
Beynini kemirmekte güneş,
Kuruyor bedenin susuzluktan
Kömürleşmekte iri gözlerin…
Hissetmiyor artık ayakların
Ateşine bastığın korları,
Koşturan insanlar içinde
Çöl ortasında yapayalnız…
Hayatın ucundasın yine
Yalpalayarak boşluktasın,
Ruhunun önünde diz çöktüğü
Hissettiği yerdesin ölümün…
İbrahim Soyalar
https://www.antoloji.com/matem-97-siiri/
06.03.2019 - 09:52
kuranda fatiha suresinin sonunda amin kısmı yoktur. amin kelimesi amon ra 'da ki amondan gelir. amon,amen, amin. mısır'ın en büyük tanrısıdır. bu durumda biz her fatiha' da mısır en büyük tanrısını anarız.
sanırım bazı uydurulmuş hadislerle maksatlı olarak ilave edilmiştir. oldukça ilginç bir konu yani. GÜNÜNÜZ AYDIN OLSUN
17.01.2019 - 11:15
Dost'a... Sağlıklı ve mutlu bir hayat dileğiyle... Saygı, selam, sevgi ve muhabbetle...
HAYATIN GÖZYAŞLARI
Çağlayan gözyaşlarının tam ardına
Gizlenirdi boynu bükük bir hayat,
Göremediğin ve asla hissetmediğin
Çılgın, sessiz ve gizli gözyaşlarımın.
Denizin ayaklarına serilmiş bedenim
Gözlerimin donuklaştığı yerdeyim,
Ağladığını duyamazsın yüreğimin
Sensizliğinde kalır sessiz çığlıklarım.
Ağladığımı yalnızca bir ben bilirim
Yalnızlığın hep daralan kafesinde,
Ağıtımı yakansa bir başıma sessizce
Sadece yıldızlar, ben ve yalnızlığım.
İçimde sarsıntılar içinde yükselen
Fırtınaları göremezsin sen bilemezsin,
Sıkışıp kaldığım şu ıssız dar bedende
Asırlardır yaşlanan ben ve gözyaşlarım.
İbrahim Soyalar
https://www.antoloji.com/hayatin-gozyaslari-5-siiri/
09.09.2018 - 20:59
Site arkadaşımız Bayan Sevda Sökmen
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**
- Ayrıca sizi bu saygın gruplarımızda görmek dileklerimizle esen kalın...
* Çağdaş Şairler - Evrensel Sanatçılar Birliği - Gizler Dünyası *
* Özgür Şair-Yazarlar Birliği - Antoloji Sitesi Üyeleri *
05.07.2018 - 09:31
Dost'a merhaba... Mutlu ve keyifli bir gün geçirmeniz dileğiyle... Saygı, sevgi ve muhabbetle...
SOLUK
Uzun uzadıya giden ince kıvrım yollarda
Yok olur hayallerim peşi sıra yıkılarak
İçimde her daim bağırır yine sesler
Bırakma beni, bırakma dur diye diye…
Ruhumun karanlığında erir görüntülerin
Hüznün kara bahtı şekillenir kalplerde
Ölümün koynunda sere serpe uzanır
Hoyratça yaşananlar günü gelince işte…
Sen bir soluk verirsin önce derinden
Sesin kesilir sonra rengin soluklaşır artık
Derin bir hayatın kurumuş gözyaşları
Dökülür seninle daim yapayalnız yine de….
İbrahim Soyalar
https://www.antoloji.com/soluk-37-siiri/
09.09.2017 - 19:18
Site arkadaşımız Bayan Sevda Sökmen
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**
- Ayrıca sizi sitemizdeki bu saygın gruplarımızda görmek dileklerimizle esen kalın...
* Antoloji.Com Çağdaş Şair Yazarlar Birliği *
* Evrensel Sanatçılar Birliği ESB *
* Özgür Şair-Yazarlar Birliği *
* Gizler Dünyası *
* Antoloji Sitesi Üyeler Birliği *
09.09.2017 - 08:46
NİCE MUTLU YILLARA...
08.08.2017 - 10:04
Dost'a; saygı, selam, sevgi ve muhabbet ile......
KAYIP MEVSİMLERDE
Kara bir günün içinden geçen fırtınanın
Hüznünü fısıldar gibi bakar yorgun gözlerin,
Gidenlerin ardından dökülen gözyaşlarında
Yüreğime süzülen yangın olur eritir beni…
Üzerinde omuzlarımın eğreti bakıp duran
Koca bir çınar gibi devrilir aşağıya başım,
Çürümüş aşkın sevdalı bakışında bütünleşir
Bilenmiş bıçak edasında kesilen bileklerim…
İrkilirim işte o vakit yine siluetinin önünde
Karanlık denizlerde kaybolur haykırışlarım,
Kayıp ülkenin derin nefes alışında var olan
Benzersiz duygulara sarınıp gider umutlarım…
İbrahim Soyalar
https://antoloji.com/kayip-mevsimlerde-siiri/
26.05.2017 - 16:30
Dostça kalın... Selam ile, saygı ile, sevgi ile...
Sen Yokken
Bir bir eksiliyorduk biz her mevsimde sen yokken
Oysa ellerimiz kenetlenirdi nice ateşlerde ansızın,
Giderken sen başka bir griye çalıyordu zamanlar
Gözyaşlarımızı bıçak olup kesen ağırlıktı yaşananlar…
Ben sarayın tuhaf ve şaşkın soytarısıydım oysa
Aşağılandıkça ve ağır çelmeler takıldıkça ayağıma,
Durmadan ağlatırdım insanları hep güldürürken
Tutunmaya çalışırdım kâinatın zor yeryüzünde…
Tek başına seyahat ediyordum artık dönencelerde
Kalanlarsa bir acayip karanlıktaydı sanki kuytularda,
Sürekli bağırdım durdum yollarda duymadı kimse
Kaçtıkça inadına kovalıyordu beni kör yalnızlıklar…
İbrahim Soyalar
https://antoloji.com/sen-yokken-71-siiri/
05.04.2017 - 09:11
Saygılar ola... Selam ile... Sevgilerimle...
DUVARLARA DAİR
Kızıl bir rüzgârı dillendirirdi bakışların
Söyle! Anlatmak istediğin bir şeyler mi var
Duraksayan aksak kelimelerinde mi kalan,
Boğazıma takılansa yutkunamadığım dilimde
Sessiz hecelerimdir inleyen sesler eşliğinde…
Ağlatan, ağlayan ben oldum mısralarımda
Sözler yine bir zehir olur dudaklarımda
Sen gür bir ses oluversen diye beklerim,
Bense durgun dingin suda bir sürçü lisan
Aramızda uzayıp gidense kalın duvarlar…
İbrahim Soyalar
13.03.2017 - 22:58
Sevda hanım Yorum için çok çok teşekkür ederim saygılar sunarım.
28.02.2017 - 12:07
Merhabalar Efendim... Mutlu ve keyifli günler sizinle olsun... Şiirle harmanlanmış güzellikler içinde kalınız... Saygı ve sevgilerimle...
BEKLİYORUM ZAMANI...
Arıyorum hayatta bazen sessizce
Durgun öfkesiz uslanmış zamanı,
Sararmış mısralar arasında kilitli
Kalmış keyifsiz tembel zamanı…
Issız soğuk durakta asla gelmeyen
Yorgun bir otobüsü bekler gibi,
Hemen geliverecek diye bir gün
Umutsuzca bekliyorum zamanı…
Savrularak yağışını karın iç çekip
Seyrediyorum derinden önce,
Dinliyorum sonra esen fırtınanın
Kulaklarımı delen hırçın sesini…
Hüznü yere dökülmüş saatlerin
Tek tek geçtiğini hissediyorum,
Umarsız bir pembe sızı eşliğinde
Bedenimden aşağı süzüldüğünü…
Soğuk ve kalın duvar arkasına
Saklanıyorum hiç üşenmeden,
Tutunabilmek için zor hayata
Kurşun geçirmez cinsinden…
Başındayım sıcak kor sobanın
Bekliyorum efkârlı kış gününde,
Ellerimi ovuşturuyorum sıkıca
Gelecek elbet diye hâlâ zamanı…
İbrahim Soyalar
22.02.2017 - 13:12
Merhaba, herkesin yaşanması zor hayali vardır..insan hayal ederek yaşar zaten :)
17.02.2017 - 01:42
mesaj yazmak istedim ama arkadaş olmamız gerekiyormuş
09.09.2016 - 20:56
Site arkadaşımız Bayan Sevda Sökmen
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**
- Ayrıca sizi sitemizdeki bu gruplarımızda aramızda görmek
dileklerimizle esen kalın...
* Dr.Jivago - Işık German Ersoy *
* Gizler Dünyası *
* Pen-Pal Club *
* Antoloji Sitesi Üyeler Birliği *
09.09.2016 - 08:44
Şair Arkadaşım,
Sn, Sevda Sökmen
Daha nice güzel senelere,
'DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN'
09.09.2016 - 00:39
Doğum gününüzü kutluyorum aile mensuplarınızla ve de sevdiklerinizle birlikte sağlıklı başarılı mutlu huzurlu ve de sevgi dolu yıllar diliyorum Saygımla...
15.08.2016 - 16:30
Merhabalar Sevgili Dost... Her yeni gün yeni bir umut olsun... Mutlu ve güzel günler dileğiyle... Saygı ve sevgilerimle...
BANA BENZEYEN YÜZ
Bana benzeyen yüz görüyorum şimdi ölgün bir bedende
Dingin hızı içinde derinlerden yükselen sesler eşliğinde
Düşünüyorum nedir sarsılan bedenimin acizliğini yine,
Neydi bütün bu olanlar uzayıp giden katarlar eşliğinde
Tuhaflıklar karşıtı hayatın içinde kalan düşkünlüğünde…
İşaretinden gelen sesler seni soruyor hep tedirginliğinde
Yüz vermişliğin acı kıpırtısını duyuyorsun belki kalbinde
O zaman kaldırdığın başın silüetini görür işte az ileride,
Gülümsediğin haliyle vakidir muhtemelen böyle anlarda
Ve ezginin ağır tınısı yavaş yavaş yükselir kulaklarında…
Teptiğin yokuşlarda yuvarlak kaldırım taşları izler seni
Birde at arabasının şıkırtısında yerden havalanan tozlar
Hızla çarpan yüreğin bile susturamaz bu engin sesleri,
Öylece kalırsın karanlıkta çökmüş omuzların ıssızlığında
Bazen de öksürerek ince bir türkü tutturursun usuldan…
İbrahim Soyalar
25.12.2015 - 00:44
Kibrini Yen Tevazu Sahibi ol..!
bu sesler nasıl sustu? yüreğimin gürültüsünü duyuyorum.
bu koku… gül kokusu duymak istiyorum.
kan, barut kokusu genzimi yakıyor
toprak, ağaçlar, kuşlar susmayın “kazandın” diyin, “mutlak zafer kazandın”…
kanımız aktı toprağa, yandık hak aşkına, küllerimiz savruldu.
rüzgâr esti… esiyor mu hala?
sağ yanımdaki melek, sol yanımdaki şeytan nereye gittiniz, duyun sesimi.
yetiş ya rabbi! durduramıyorum ölümü…
öğleden ikindiye kazandık mohaç muharebesi’ni.
kainatın en kısa zamanda kazanılmış en büyük zaferi olarak kayda alacak vakanüvistler.
bu senin zaferin süleyman! içimi bir kibir sardı.
kâinat sonra bana hangi zaferi işaret ediyor?
işaretleri takip et süleyman, işaretleri…
idrak et süleyman.
unutma, tevazu içinde ol
bütün şeref ve irade senin değildir.
rabbine şükret ve nefsine üstünlük verme
zinhar kibre düşme
sen hakka karşı hayâlı, halka karşı vefalı ol
vücudun, fikrin zikrin ona ait, sahibi sanma
hakkın nimetlerini kendinin, kendinden olanları yegane sanma
nefsini öldür. yoksa o seni öldürür!
kibrini yen süleyman.
her firavunun musası, her şerrin bir nuh’u vardır…
iman et, hatırla! vücuda geldiğin hali ve gideceğin son mertebeyi unutma.
işte o zaman cennetin kapıları açılacak sana.
vicdanın senin kıblendir süleyman, kaybetme!
...............................................................Muhibbi
Toplam 56 mesaj bulundu