*** Canım bedenimden sökülürcesine... Yüzüm yerlere dökülürcesine... Son bir bakış için ölürcesine... Duyduğum her şarkı dokunurcasına... Acım gülüşümden okunurcasına...
*** *** Gelip size zamandan söz ederler yaraları nasıl sardığından ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden... Zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden. hepsini bilirsiniz zaten, bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi. dahası onlar da bilirler; ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler, öyle düşünürler... Bittiğine kendini inandırmak, ayrılığın gerçeğine katlanmak, sırtınızdaki hançeri çıkartmak, yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden kucaklaşmak kolay değildir elbet.Kolay değildir bunlarla başetmek, uğruna içinizi öldürmek... zaman alır..zaman, alır sizden bunların yükünü o boşluk dolar elbet, yaralar kabuk bağlar, sızılar diner... Bilir misin? Gönül derin küser, yarasına yara açana... (Murathan MUNGAN)
Giderken bura için, gelince ora için, Gününde ve gecende kendince ora için Sakladığın kendini böldün iki yarım'a; İki kez yaralandın bir yarım yara için.
Çok geç oldu belki de düşündük taşındık Bir çok şeyi birbirimizden sakındık Bir şey eksik cümlede Yüklem mi, özlem mi sakladığın şey her neyse beni üzer mi?
Öyle çok şey var ki içimde, Hep sustuk konuşmak yerine.. Konuşmadığımız her ne varsa Seninle sakladım gözlerimde...
Ne olur sende fazla üzülme Hep kendi kendine yenilme Konuşmadığımız her ne varsa seninle Bir damla gözlerimde
Belki yanlış yoldayız Kaybolduk kaybolduk gizleyince kendimizde yorulduk! Her hatada telafi gerekli değilmi Bizi durduran gurur mu kibir mi?
Öyle çok şey varki içimde Hep sustuk konuşmak yerine Konuşmadığımız her ne varsa Seninle sakladım gözlerimde
Ne olur sende fazla üzülme Hep kendi kendine yenilme Konuşmadığımız her ne varsa seninle Bir damla gözlerimde...
Ne demeli şimdi.. Bir çiğdemin toprağı yırtışını seyredişim, Göğe mi dokunmalı, ucuna mi körpe filizin.. Öyleyse karanlık sokaklarda koştuğumu düşün Ay gene bir kadın gibi sarkıyorken denize.. Dirseklerimle böğrüme gömdüğüm titremeyi düşün Oradan göğsümü kaplayışını soğuk bir terin.. İlk sözcüğü anlamla birleştiren çocuğu düşün; Onun kavradıkça derinleşen şarkısını.. Vay perçemle günün huysuzluğu dolaşan kısrak, Vay acemi öpüşlerden gövdeme boşalan acımtırak haz... Telaş, kıvranış, parıltılı gözlerdeki atılganlık... Ya görevin ne senin görevin; Oynaşmak değil mi içimdeki savaşmak duygusuyla... Ve benim nevresimim kararmışsa kirden, rutubetten, Sarhoşsam gülümseyişlerden, ağlayışlardan... Ve kaynak sularıyla üstüme yağan aydınlık hülyaları, Senden gelen ısıyla koruyorsam... Ne demeli şimdi; Ey serçelerin sabahlarla doluştuğu cıvıltı... Ey bir romanın olur olmaz yerinde dikkatti çeken hayal... Kalbimi çevreleyen Sevda Gözeneği! Acıyış, şefkat, umursayış, hırçınlık seli... Beni düşün öyleyse, Beni, hayretin ve karanlığın eşiğinde, Beni fitillerde başlayan bir fısıltı, Anında ilk satırı yazarken bir bildirinin; Kulaktan kulağa dolaşan haberlerin bağrında... Beni dar camlarda değil, Bir bulutun seyrinde düşün... Burada ortasında sıçraya sıçraya kabaran alevlerim... (Nihat BEHRAM)
*** Yaşamak seninle bir başka zamanı, Bir başka zamanda seni yaşamak... Herşeyden önce sen, Elbette sen, Mutlaka sen... İster uzaklarda ol, İster yanıbaşımda dur.. Sen ol yeter ki bu zaman içinde... Ben olma ...
17.02.2015 - 13:06
***
Hatırlatmasın diye dinlemediğim şarkılar...
Kahrolsun bazı şeyler!
'Bi' kokun bile yeter bana...
20.07.2014 - 22:18
***
Canım bedenimden sökülürcesine...
Yüzüm yerlere dökülürcesine...
Son bir bakış için ölürcesine...
Duyduğum her şarkı dokunurcasına...
Acım gülüşümden okunurcasına...
20.07.2013 - 10:48
***
***
Gelip size zamandan söz ederler yaraları nasıl sardığından ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden... Zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden. hepsini bilirsiniz zaten, bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi. dahası onlar da bilirler; ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler, öyle düşünürler... Bittiğine kendini inandırmak, ayrılığın gerçeğine katlanmak, sırtınızdaki hançeri çıkartmak, yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden kucaklaşmak kolay değildir elbet.Kolay değildir bunlarla başetmek, uğruna içinizi öldürmek... zaman alır..zaman, alır sizden bunların yükünü o boşluk dolar elbet, yaralar kabuk bağlar, sızılar diner...
Bilir misin? Gönül derin küser, yarasına yara açana...
(Murathan MUNGAN)
21.07.2012 - 15:53
***
'Aynada gördüğüm yorgun yüzüm'...
12.04.2012 - 11:28
***
Anlatılacak, konuşulacak onca şey varken susup durduğuma bakma;
Lâl sanma beni...
Konuşsam sabah kadar...
Konuşsam geceye kadar...
Konuşsam çözene kadar kördüğümleri...
Ne değişir ki?
04.01.2012 - 17:19
Giderken bura için, gelince ora için,
Gününde ve gecende kendince ora için
Sakladığın kendini böldün iki yarım'a;
İki kez yaralandın bir yarım yara için.
(Özdemir Asaf)
11.11.2011 - 11:11
***
11.11.11 / 11:11
'Özledim... Söyleyeceklerim bu kadar; kısa ve derin...'
(Cemal Süreya)
12.08.2011 - 10:48
***
Zannederdim aşkımı bir şûha bağlarsam geçer,
Yâr eliyle yâremi bir kerre dağlarsam geçer..
Bitmiyor âh-ü figanım bülbül-i şeydâ gibi,
Geçmiyor gülmekle hüznüm, belki ağlarsam geçer...
Rüştü Büngül
21.07.2011 - 11:15
Çok geç oldu belki de düşündük taşındık
Bir çok şeyi birbirimizden sakındık
Bir şey eksik cümlede
Yüklem mi, özlem mi sakladığın şey her neyse beni üzer mi?
Öyle çok şey var ki içimde,
Hep sustuk konuşmak yerine..
Konuşmadığımız her ne varsa
Seninle sakladım gözlerimde...
Ne olur sende fazla üzülme
Hep kendi kendine yenilme
Konuşmadığımız her ne varsa seninle
Bir damla gözlerimde
Belki yanlış yoldayız
Kaybolduk kaybolduk gizleyince kendimizde yorulduk!
Her hatada telafi gerekli değilmi
Bizi durduran gurur mu kibir mi?
Öyle çok şey varki içimde
Hep sustuk konuşmak yerine
Konuşmadığımız her ne varsa
Seninle sakladım gözlerimde
Ne olur sende fazla üzülme
Hep kendi kendine yenilme
Konuşmadığımız her ne varsa seninle
Bir damla gözlerimde...
25.02.2011 - 18:22
***
Denizin Ardı Özgürlük
Ne demeli şimdi..
Bir çiğdemin toprağı yırtışını seyredişim,
Göğe mi dokunmalı, ucuna mi körpe filizin..
Öyleyse karanlık sokaklarda koştuğumu düşün
Ay gene bir kadın gibi sarkıyorken denize..
Dirseklerimle böğrüme gömdüğüm titremeyi düşün
Oradan göğsümü kaplayışını soğuk bir terin..
İlk sözcüğü anlamla birleştiren çocuğu düşün;
Onun kavradıkça derinleşen şarkısını..
Vay perçemle günün huysuzluğu dolaşan kısrak,
Vay acemi öpüşlerden gövdeme boşalan acımtırak haz...
Telaş, kıvranış, parıltılı gözlerdeki atılganlık...
Ya görevin ne senin görevin;
Oynaşmak değil mi içimdeki savaşmak duygusuyla...
Ve benim nevresimim kararmışsa kirden, rutubetten,
Sarhoşsam gülümseyişlerden, ağlayışlardan...
Ve kaynak sularıyla üstüme yağan aydınlık hülyaları,
Senden gelen ısıyla koruyorsam...
Ne demeli şimdi;
Ey serçelerin sabahlarla doluştuğu cıvıltı...
Ey bir romanın olur olmaz yerinde dikkatti çeken hayal...
Kalbimi çevreleyen Sevda Gözeneği!
Acıyış, şefkat, umursayış, hırçınlık seli...
Beni düşün öyleyse,
Beni, hayretin ve karanlığın eşiğinde,
Beni fitillerde başlayan bir fısıltı,
Anında ilk satırı yazarken bir bildirinin;
Kulaktan kulağa dolaşan haberlerin bağrında...
Beni dar camlarda değil,
Bir bulutun seyrinde düşün...
Burada ortasında sıçraya sıçraya kabaran alevlerim...
(Nihat BEHRAM)
Toplam 10 mesaj bulundu