Seu Kuyt Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antoloj ...

yaratmak

03.02.2003 - 19:19

Yaratmak insanoğlunun Allah'ın bir sıfatına bilerek ya da bilmeyerek ortak olma isteğidir.Biz asla ve asla yaratamayız.Zaten bu eylemi yapsak yaratıcı ünvanını alırız.Fakat tek bir yaratıcı vardır: Allah. Biz sadece oluşturucularız.

yorumlamak

03.02.2003 - 18:45

Yoruma tabi olanın sınırları içinde tanımlama yapmaktır, yorumlamak.Fakat bu tanım yanlıştır. Çünkü yorumlananın bir sınırı olması düşünülemez.Sınırı olanı nasıl yorumlayabilirsin ki? Yorum alabildiğine geniş olan yemyeşil kırlar üzerinde farklı farklı tatlar almaktır.Kimi zaman bir çiçeğin, kimi zaman bir nehrin, kimi zaman da yeşilliğin...
Yorum sizsinizdir.Ona herşeyinizi, tüm birikiminizi katarsınız.Bu öyle bir kelimedir ki; onun tanımını yapmak için bile kendisini kullandırır.(Burda yaptığımız gibi) Unutmayın bu bir ucu iple bağlı dünyada yaşayan herşeyde mutlak bir yorum vardır.Dahası sonsuzluk arenasında da kendini göstermiştir yorum olan O.Kimisi Allah'ı bir sevgili olarak görürken, kimi kutsal bir Erişilemezlik olarak görür. Yani yorumlamak hayatın özünü alıp kendi elinizde, kendi beğenilerinize göre tekrar şekillendirmektir.Fakat tehlikeli bir nokta: Elinizdeki hayat cevherini yorumlarken herşeyi ben yaptım havasına kapılmaktır.Bu da mutlak gücün kendinizde olduğu yanılsamasına götürür.
Yorumlamak, oluşturmaktır; o yaratıcılık denen kelimenin asıl sahibine iade edilmesidir.Tek Yaratıcı olan Allah bize hayatı yorumlama yetisi vermiştir.Ne güzel birşeydir ki; testiyi çamurdan yaparken elleriniz kirlenir, hayatın özünü kendinizce yorumlarken sadece kendinizi bulursunuz.

nihilist

03.02.2003 - 18:25

Yani çıktığı kabuğu beyenmeyen...

promete

03.02.2003 - 14:21

İcindeki karasizlik boy atmaya basladi, acilari onu alip uzaklara, bilinmeyen diyarlara goturdu.Gozlerindeki nedenini bilmedigi keskin aci, atesi beraberinde getirdi.Gozlerinden cikan ates etrafini, tum benligini kapladi.Bu atesten adam, gercek atese dogru icsel bir cekisle gitti.Tum benligiyle onu almak istedi ve bun yapti da.Fakat yanlis olanin verdigi zehirli aci kalbinde delikler acmaya basladi.Yanlis olanin kirbacinin dogru sekilde şaklamasi gerektigini dusunenler, dogru olani yanlis uzerine surdu.Ates geri alindiginda yanlis ait oldugu 'dogru zindanina' geri koyulmustu; ama bir yanlisin gitigi yerde bir yanlisa yer acilirdi ve bunun olmasi da uzun surmedi.Atesten yanan promete atessizlige mahkumiyet icin bir daga zincirlendi.Leş yiyiciler arta kalan atesini de sondurmek icin gelir oldular.Fakat nasil yanlisin bosaltigi yere bir yanlis gelirse, dogrunun bosaltigi yere de dogru...Soylenene gore Herakles geldi ve dogruyu atesin arta kalan bagrinda ozgur birakti.Dogru olan, ateste atese donustu; ve kullerden bir ates dogdu.O dogan promete nin ta kendisiydi.

abdal

03.02.2003 - 13:24

Allah'ın erleri olan Bu Dervisane Adamlar Lugatlarindaki tek bir Allah icin ABDAL olmuslardi.

sayfa

03.02.2003 - 13:22

Sayfalara dokulmeyenler yer etmezler bu nankor alemde.Bu isi yapanlar vardir; ama onlarin da tum oyunculari hatirlamasi imkansizdir.İste buyuzden hayat kendi kalemini kendi kahramanlari icin kullanmaya baslar ve bos; ama dolmasi muhtemel olmayan sayfalarina bir bir isler.Sayfalar yazilanlarla hayat, yazilanlar da sayfalarla mekan bulur.Yaziya gecen canli ruhlar olu olan sayfalara hayat verir.Yazilanlar sayfalarla olumsuzluge kostugu, onlarda ebedi olanin sinirlarini astigi icin, yazilanlar fiilen olse bile, fiiliyatin disinda yasamaya devam ederler.

rüzgar gibi geçti

03.02.2003 - 13:08

Su ana kadar izleyemedigim ve yogun bir sekilde methini duydugum bir film.Ruzgar gibi gecti; bu filmi izlemek muthis olsa gerek

sessiz kalma hakkı

31.01.2003 - 18:15

İnsanların yapılanlar karşısında bu isim adı altında bir hakları vardır.Bu bir nevi tepkisizliktir.Yetkililerin böyle bir hakkı var mıdır? Bu cümleleri sıralayan ben olarak yoktur.Onlar kendi topraklarında olanlara- iyi ya da kötü- mutlak bir tepki göstermek zorundadırlar.Eğer tepki yoksa; buna verilecek etki de git gide zayıflar.Sanrım yetkililer kendi eyaletlerinde ne olup bittiğinden haberdardır.Aynı burdaki 'nedir eyaleti' nde olduğu gibi.Eğer haberleri yoksa yönetimi başkasına bıraksınlar ya da eyaletin bağımsızlığını versinler.Bunları yapamayacaklarsa tepki vermeyi bilmelidirler.Lütfen Biraz Tepki

yenileme

30.01.2003 - 13:21

Eskide ve de ihtiyaçları yeterince karşılamayanda ısrar etmek yerine; istenene cevap veren, bunu gerçekleştirenlere ve bu yenileneni kullananlara memnuniyet veren bir ilerleme ve kabuğundan sıyrılma biçimidir yenileme.Fakat bunu yapamayanlar bedelini de ödemek zorundadır.Nasıl ki yenilenmeyenler yıkılmaya yüz tutar, burda beklenen akibetin de bu şekilde nihayete ermesi olağandır.Unutulmamalıdır ki, surun bir yerinde bir gedik oluşursa tüm kalenin düşmesi...Bu surlardan biridir Nedir bölümü.Yetkili adı altındakilerin önerileri değerlendirip, surları tamir etmesi dileğiyle...

gönül verenler

28.01.2003 - 17:37

Birşeylere gönül vermek için onları kendinde hissetmen gerekir.Bu sahip olduğum gözler bu sahip olunan(biz tarafından olmadığı ortada) bölümde bir kaç insan gördü: Birkaç kelimeye daha hayat verebilmek için çırpınan, öğrendiklerini kendi kelimeleriyle birileriyle paylaşan ve de bunu kendine bir görev adleden insanlar...(ben hariç) .' Nedir ki birkaç kelime, ne önemi var? 'diye düşünenler olduktan sonra gönül verenlerin sayısında bir artış beklemek gülünç olur.Gönül verenlere sahip olan bu bölüm onları kaybetmemek için onlarla mutlak işbirliği içine girmelidir.Umutmayın siz sadece demiryolu raylarını döşediniz ve biz de sadece o raylar üzerinde hareket eden vagonlara bindik; ama bu vagonları çeken ve de bu rayların gerçekten görevini yapmasını sağlayan lokomotifler var.Lokomotifsiz bir ray ne kadar önem ifade eder? (Rayları yapanlara bir soru)

masum kelimeler

28.01.2003 - 17:26

İnsanlar kaynaşmak için harfleri, paylaşmak için kelimeleri kullanırlar.Paylaşmak için kelimelerin bir anlam bulmasına ihtiyaç vardır.Bu ancak onları kendi aralında paylaşanlarla olur.Eğer kelime paylaşılmadan ortadan kaldırılırsa, bu ne o kelimenin ne de onu piyasa sürenin bir günahıdır.Eğer hayat ansiklopedisinin size zararlı görünen herhangi bir kısmını çıkartırsanız, bu dolaylı olarak size de zarar verir.Yok edilen, ortadan kaldırılan, silinen kelimeler masumdur; onları ve de tabi ki kendilerini bu kelimler alemini içinde daha farklı yerlere taşımak isteyenler de bir nebze olsun suçlu değildir; asıl suçlu o kelimelerle beraber düşüncelerin ve de tabi ki o beyinlerin yaşamasına izin vermeyenlerdir.Kelimeler silinmesin, her silinen kelime gerisinde onarılamaz bir boşluk bırakır

yetkili

28.01.2003 - 17:16

Yetki sınırları içinde kendisine verilen yetkileri gerektiği gibi kullanan, bu kullanım sırasında sorumlu olduğu insanların haklarını gözeten, çözüme kavuşmayan konularda çözüm bulunabilmesi için yardımı bir ihtiyaç olarak gören, çatışmak yerine bunu önleyen, en başta göreivini sağlıklı bir şekilde yerine getiren ve de sorumlu olan kendisini sorumlu olduklarına örnek olacak tavırla hareket eden; bir makamdan çok bir yetki birliğinin merkezidir

nedir ?

27.01.2003 - 17:47

Bu sayfalarda, hangi terim bize ne anlatıyor, hangi sözcük bize neyi çağrıştırıyor bunu yazıp paylaşacağız

papatya

21.01.2003 - 21:59

Papatyanın yaprakları dökülmez, onu döken insan elidir.İnsan elinin değdiği yerler yeşerir mi ki! .İnsanlar nasıl aşk için yaprakları döktük derlerse; o yapraklarda insanların aşkı için aynı şeyi söyler' Biz de onalrın yapraklarını döktük'

tutunamayanlar

03.01.2003 - 14:46

Eğer öleceğiniz zamanı bilseydiniz ve insanların arasında dolaşsaydınız, nasılda aralarından su gibi, zaman gibi akıp gittiğiniz hisseder; sürüklenmemek için tutunacak biryerler arardınız.Fakat hiçbir kol size uzanmayacak, dahası hiç kimse sizin farkında bile olmayacaktır.Bu dünyaya tutunduğunuzu sandığınız anda ya da başka bir tabirle tüm lkbahar ve yaz boyunca ağacına sadık kalıp ondan kopmayanların uğradığı kıştaki haksızlığa siz de ölüm bedendeki yerden vazgeçtiği zaman uğrar ve bir yaprak gibi toprağa düşersiniz.Tutunamayanlar hiçbir zaman ruhlarına bağlı olan bağı görmeyenlerdir

ö.s.s

30.12.2002 - 16:37

Geçmemiz gereken bir engeldi ve geçmeyi başardık.Umarım herkes bizim kadar şanslı olur

kabak tatlısı

23.12.2002 - 16:01

O kadar tatlı yemeyi sevmeme rağmen hoşlanamadığım tatlılardan biri: -)

türk

23.12.2002 - 15:55

Ben türküm! Tarih boyunca devletler kurmuş, devletler yıkmışım.Benim adım bir süre sonra islamla anılır olmuş, onu yaşatmak ve ileriye taşımak için canlar almış, canlar vermişim.Fakat unutulmamalıdır ki; bunları yapan sadece Türk değildir. Bunun yanında Kürtü, Çerkezi, Lazı, Türkmeni, gayri müslimi de vardır.Allah Türklere fethetme, savaşma yetisi vermiştir; ama bu bizim diğerlerinden üstün olduğumuz anlamına gelmez.Çünkü hepimizin dayandığı bir kök var: Hz Adem.Nasıl olurda bu ırk daha üstün, daha büyük deriz! Ben nasıl Türküm ve Türklüğümü seviyorsam da ben o kadar Kürt, Çerkez, Laz ve Diğerleriyim.Bu vatan için kanlarını dökmüş herkes için ben aynıyım ve onlarda benim için aynı.Benim gözümde ırkların önemi paylaşılan ve üstülenilen amaçlar ya da hedefler yanında koca okyanusta bir taş.Şimdi ırkların değil düşüncelerin üstün olduğu zamandır.

komünist

22.12.2002 - 16:11

Komünizm ve onun önünde yürüyenler.Bize hep korkunç bişey olarak gösterildi.Ben bu kelimeyi duyunca içimde bir ürperti belirir ve o kimseye karşı bir acıma duygusu oluşur içimde.Allah' a inanmadan yaşamak.Allah' ı yani yaratıcıyı kabullenmeyen bir düzen ve bu düzene uşaklık eden insanlar.Eşitlik için savaşırlar ve herkesin eşit olmasına inanırlar; ama bunu maddi olanla ölçerler.Herkese eşit ekmek, eşit hayat standartları, eşit mal.Peki bunlar size nereye kadar yetecek? Bunların bizim gibi aciz kullara diğer alemde bir faydası olacak mı? Allah her insanı eşit yaratmıştır.Bu yaratma maddi olan şeylere göre değildir.Eşitlik Allah' a olan bağlılıkta sevgidedir.Fakat bunu gözardı edenler, manevi alemleri maddi ölümlülerle dolanlar kendilerine bir sistem bulmuşlardır.Bu sistem ki; kullandıgı tüm unsurlar, tek birine aittir ve onlarda bunu Tek'i inkar etmektedirler.Yaratıcıyı inkar eden hiçbir sistem yaşayamamıştır ve de yaşayamayacaktır.Kendine komünist payesini uygun görenlere Allah yardım etsin.İnşallah Allah'ın nuru kalplerinize doğar ve de demir perdelerle örülü kalbiniz huzura erer.

muhammed

18.12.2002 - 15:25

O yaratilan ruhlarin en hayirlisi; o ki dünyanin gordugu en guzel şey; o ki gozlerini kapasanda gorebilecegin bir guzellik; o ki dunyayi sadece bir basamaktan ibaret gormus bir gunahsiz.

savaş

17.12.2002 - 14:36

Savunulan dusuncenini akıtılan kanlarla desteklenmesi, dusunceye yeni bir boyut kazandırılmasıdır.Kanla işlenen düşünce canlanir; ölenler onun iiçnde hayat bulur, onların ruhları amaçları içinde yaşar.Buyüzden savaşlar kaçınılmazdır.Savaşlar caydırıcıdır, hangi tarafın amaclarına daha bağlı oldugu ölçen bir aractır.Savaşlar maddi çıkarlarla birleştirildiginde, maddiyat için yapildiginda çirkinleşir.; masumların akan kanı zehir olur, zehri içen işgalciler yavaş yavaş zehirlenir.Zehirlenen vucutlarinin kurtarmak için daha fazla masmum oldururler, panzehir elde etmek için.

türkiye komünist partisi

17.12.2002 - 14:28

Benim yabanci oldugum; hatta cogu kesimin yabanci oldugu bir terim.Komunizm kullerinden arta kalan ve kulleri icinde bir suru masumu bogan, kullerini kocaman bir dusunceden arta kalmıs yıkıntılar olarak gosteren; ama koca bir yalanın mum işıgıyla tutuşması sonucu yanıp gitmiş bir bitmişlik hikayesi olan bir parti.Tarih boyunca yaraticiyi reddeten tum sistemler nasil yikilmaya mahkum olduysa komunizm denen illette bulaştıgı tüm kafalarla beraber yanmis ve geriye sadece kulleri kalmistir.Allah kuller icinde yasamaya calısan insanlara yardim etsin ve hidayete erdirsin.

hiç

16.12.2002 - 10:52

Zor bir kelime gibi görünmesine rağmen; insanlarin sığındıkları sığınaklardan bir tanesi.Bu kelimeyi telaffuz insana biraz rahatsızlık veriyor, sanki eski bişeyleri anımsamak gibi

okul

13.12.2002 - 19:40

Atılan OK ların U dönüşü yapıp yüreğimin L ameline saplandığı yer.Hala okuyorum ve şu okul olayına bir türlü ısınamadım