Seu Kuyt Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antoloj ...

  • Kol Düğmeleri

    18.08.2005 - 22:04

    çok çabuk koparlar

  • organize işler

    18.08.2005 - 22:03

    annemle kardeşimin yemek yapması

  • lacoste

    18.08.2005 - 22:03

    arkadaşın gömleğini çaldım :) şu an üstümde :) eheheeeeeeeeee
    bir de giderken not bıraktım :)

  • köprü altı yalnızlığı

    17.08.2005 - 20:46

    Yanlız*

    Köprü 6 Yanlız-lığı
    5664

  • kalk yerine yat

    17.08.2005 - 20:42

    oldu anne...
    - abi burda yatsam olmaz mı?
    -olmaz abi; sabah hatun gelcek seni salonda boyle boylu boyuna gormesin
    -peki abi

    -yatmasam, şuracığa kıvrılsam
    -abi şimdi ben ders çalışcam ışığı açcam sen rahatsız olursun
    -olmam abi, ben alışığım
    -sen bilirsin o zaman

  • belki de

    17.08.2005 - 20:30

    belki de ölmemiştir
    belki de yalancı değildir
    belki de aldatmamıştır
    belki de geri gelecektir
    belki de benim sevmiştir
    belki de o yapmamıştır
    ...
    umudun son çırpınışları: 'belki de'

  • seni sevmiyorum

    17.08.2005 - 20:29

    Bu bir hipotez: Beni sevmeyeni ben hiç sevmem!

  • seni sevmiyorum

    17.08.2005 - 20:28

    Yeşil Çam
    Kız adamı deliler gibi sevmektedir; ama adamın haytının kurtulması için adamdan uzaklaşması lazımdır. Bunun için de adamı kendisinden uzakllaştırması gerekir ve sevdiği adama; golzerinin içine bakarak:
    - Seni sevmiyorum, seni hiç sevmedim; seninle oyun oyadim der
    ve adam şııırrrrrrrrraaaaaaaaaaaaaakkkk diye bir tokat aşkeyler kadına ve çeker gider. Kadın tokatın etkisi ile değil; sevdiğini kaybetmenin yıkıcı tesiriyle ağlar, ağlar, ağlar(akar akar akar gibi oldu)
    Ve tabii filmin ilerleyen dakiklarında ve ozellikle son sahnelerdir bunlar, adam kadının yaptığı fedakarlığı öğrenir ve onu yüceltir

  • yeniden başlasın

    17.08.2005 - 20:25

    motor!
    yeniden başlıyoruz bu sahnenin çekimine

  • bir nefes

    17.08.2005 - 20:24

    bir nefes
    bir nefes daha yapar?
    nefes nefese :)

  • sebebsiz

    17.08.2005 - 20:24

    sebepsiz yere kimseyi öldürmedim dedi benim hikaye kahramanı

  • koko

    17.08.2005 - 10:35

    kokoreçin kısaltılmışı

  • şimdi uzaklardasın

    16.08.2005 - 21:17

    şimdi uzaklardasın
    bir zahmet otobüse atla da gel!

  • mıcır

    16.08.2005 - 21:16

    öldürür!

  • ayran gönüllü

    16.08.2005 - 21:16

    ayran gibi bol köpüklü bir gönle sahip olan
    önce çalkala
    sonra aç ve iç
    işin bitince kutuyu geri dönüştür
    devri daim

  • hemzemin geçit

    16.08.2005 - 21:15

    hem zemin hem de geçit

  • öğrenci işleri

    16.08.2005 - 20:55

    pek haz etmem..çoğu zamn insanı insan yerine saymazlar

  • mezar taşları

    16.08.2005 - 20:49

    (23.11.2004 20:34)
    Mai Salon

    Mezara Fotgraf Cizme

    Otobuste Aksaray civarina dogru yol alirken; tabii ki gozlerim disariyi suzmekte.Taksim de cikmis yavas ve emin tekerlek darbeleriyle yol alirken gozume soyle bir levha ilisti:' Mezarlara fotograf yapilir' Simdi gulsem mi aglasam mi?
    Acaba ben hangi resmimi koydurmak isterdim? Soyle guzel bir resmimi mi; yoksa bir cocukluk resmimi mi; ya da arkadslaral cektirdigimiz bir resmimi mi; ya da ailemle? .. Ama o zaman da heralde burda toplu mezar filan var sanirlardi.Aslinda birazcik ise yarar; yazik cocuga olcek adam miydi o; bak bak nasi adammis, babayigit gibi adam olur mu?
    Mesela bir Tarik Akan hangi resmini koydurtu? Soyle en yakisikli oldugu zamanlardaki bir resmini mi yoksa yaslandigindaki bire resmini mi? Genckenki bir resmini koysa ve bunu biri gorse ve olum tarihini okusa; 'Suna bak be; adam kac yasinda ama fotografina bak cillop gibi delikanli' gibi bir yanilgiya dusmez mi?
    Ya da acik sacik bir fotografimizi veyahut boydan bir mayolu fotografimizi koyabilir miyiz? Acaba mustehcen mi olur mezarlik sakinlari icin? Mutlu oldugumuz zamanlardan bir resmi, ama bir adam hem olur hem de mutlu olur mu canim; o zaman mutsuz oldugumuz bir zamanin fotografini koyalim.Belki de kendimizi bir sehirle ozdeslestirmisizdir ve o sehrin yagmurlu havadaki bir fotosunu koymayi arzu ederiz.Belki bayramliklar icindeki bir fotografimiz' En guzel gunumuz bugun olsun gibi...'
    Adamlar neler yapiyorlar be! Eeee ekmek aslanin nersinde kim bilir; bul bulabilirsen cikart cikarrtabilirsen...
    ben hangi fotomu koyardim acaba? Himmmmmmm....Bilmem ki, olumu ve beni hangi fotograf anlatablir ki en guzel? Mutlu oldugum bir fotomu koysam ben hicbir zaman hep mutlu olmadim; ya da uzuntulu...Ama ben gene her zaman hep uzuntulu olmadim.Bir footograf beni ne kadar anlatabilir ki...Halbuki mezar tasima yazilan guzel bir yazi ne de cok sey soyler ebenim hakkimda:
    'O bir insandi
    var olmak icin yasadi
    gene var olmak icin oldu.
    aci her dem de onun yanindaydi
    mutluluksa bir adim onde
    hep mutlulugun golgesiyle avundu,
    ta ki topraga kavusana dek'
    iste bu yazilmali; ama bir foto bunlari anlatabilir mi? Bir burun, iki kas, bir agiz, gozler bunlari soyleyebilir mi? O bir an, sadece bir an in karesi.zaman icine sIkIsmis, ama sozler de oyle mi? Zaman hareket icinde sozlerde; insan mezar tasimi okuyunca sozler ona da gececek; hayallerine karisacak; ezar tasim onu huzunlendirecek; topragimin kokusu ona nerden geldigini hatirlatacak:
    'Ben topraktim
    geldim, koptum ordan
    var oldum
    ama gene ona dondum
    varligimi orda tamamaladim'
    Pinhan daki gibi mezar tasima acmamis bir gonca cizmesinler; ben acmak icin geldim; baharin vuslatini kalbimde cektim; bombostum, yalan oldum; ama direndim; boslugumla birlikte; kendimi kandirdim; ama gene var oldum.
    Bir foto bunlari soyleyebilir mi?
    Yazidaki agaclar gibi sikirdayaiblir mi ruzgarda; caglayabilir mi nehiler gibi; bir bebegi anlatabilir mi; ya onun haykirislarini; bir annenin feryatlarini? ..
    'Ben cocuktum buyudum
    ama daha gercekten buyumeden
    tohumken
    tekrar topraga dustum
    hayai toprakta gordum,
    annemin sicak kollarinda degil'
    Bir cocugun mezar tasi, mezari bunlari anlatirken onun sevimli de olsa fotosu bunlari anlatabilir mi?
    beni yazilarimdan biliyorsunuz; o haldew hanginiz beni mezar tasimdaki fotomla taniyablir; ama soyle yazsa:'
    o iciyle geldi
    degisti, ama degistiremedi
    mutlu etti, ve mutlu oldu
    oldu; ama gene de mutluydu
    cunku bir seyler icin oldu'

    Birakalim fotograflar kapakli cicekli ama ruhsuz albumlerde kalsin; kendi fotografimizi harflerle cizelim.Iste mezar taslarina yakisan budur

  • canavar

    16.08.2005 - 20:40

    (29.12.2004 20:06)
    Mai Salon

    Kalp Yiyen Devin Masali

    Taaaa uzaklarda, 'poison ivy' nin salandigi Kaf Daginin ardinda, bir inde, bir inin ta derinliklerinde bir dev yasarmis.Bu dev insan yemezmis; ama vejeteryan da degilmis; bu dev insan kalbi yermis.Cok severmis, gee yemezse olcekmis.Bu yuzden de ayda bir ya da iki defa, inine yakin olan K..koyune iner, ordan bir ya da iki insan yakalar, onlari inine gotururmus.Ama dev iyi kalpliymis; eh ben de o kadar kalp yesem ben de iyi kalpli olurum :))
    Bu dev kurbanlarina yasamak icin, yani kalperini kurtarabilmeleri icin bir sans verirmis; bir soru sorarmis.
    Tabii kurbanlar oyle korkuyorlarmis ki hic bir zaman dogru cevap veremiyorlarmis.
    Kalp yiyen dev cok kalpler ymis.Yesil kabuklu kalper, pembe, beyaz...En cok sevdigi kalpler de sevgi yuklu kaplermis; onlara da o son sansi verirmis; ama daha kurtulabilen olmamis.
    yahu ben ne yazacaktim, bu masal ne tarafa meylediyor.Masal seni yazan benim, kontrolumden cikma :))
    Bu devin sordugu soru suymus:
    Simdi gumbur gumbur atan su zavalli kaplerinizin degeri nedir?
    Bu soruya muhatap olanlar, annem, su kadar altin, su kadar inek, koyun davar turunden cevaplar veriyorlarmis, ama hepsi yanlis oldugundan zavalli kalplerinden oluyorlarmis sonunda.
    Hep boyle surup gitmis, ama hic dogru cevabi veren cikmamis.Dev de hep o kalpleri sapur supur mideye indirmis.
    Bir gun bir adama rastlamis.Bir devin bir adama rastlamasi nasil olyorsa, sanirim bir adamla bir karincanin rastlasmasina benzer bu.
    Dev adamin kafasinin hizasina kadar egilmis; adam da hicbir korku belirtisi yokmus.
    Adam ona 'Ne istiyorsun kocaman sey' diye sormus
    Dev tabii biraz icerlemis, ne de olsa onun namini duymayan kalmamis, o kalp yiyen devmis; ama bu adam bilmiyormus, demek ki yabanciymis buralara.
    'Senin kalbini'demis dev
    Adam, susmus...
    Dev onu korkuttugunu sanmis, bu yuzden cevap vermedigini dusunmus; ama aslinda adam acilarini, kalp acilarini hatirladigi icin susmus.
    dev ona sana kalbin icin bir sans vercem, gere simdiye kadar kimsenin cevabini bilemedigi sorunun cevabini bilirsen senin kalbini yemeyecegim.
    Adam hafifce gulumsemis, acaili bir gulumseyis...ve peki demis
    'Kalbinin degeri nedir? '
    Adam suzgunce bakmis deve, sonra tekrar basini insirmis.Dev adamin soruyu bilemeyeciginde ve bunun sonuncunda da kalbinden olacagini bildigi icin uzuldugunu sanmis ve 'hadi cevapla ' demis
    Adam, istemeyeerek de olsa' Benim kalbim acilarla dolu.Bir, hayatim boyunca bir kadini sevdim; ama o da gitti.O gidinde her sey bana yabanci oldu, kalbimin bir degeri kalmadi; degersiz bir et parcasina dondu, icinde acilarimi tasiyan.Simdi sen bana kalbinin degeri nedir diye soruyorsun; benim kalbim acilarla doludur; benim kalbim bedelsizdir; cunku onu bana veren bedel odemem icin vermistir ve ben de sevdigimi yitirerek, aci cekerek bu bedeli oduyorum.Benim kalbimin bedeli: Acilarimdir'
    dev durmus, dusunmus, yillar once cadinin kulagina soyledigi cumleyi dusunmus: Acilarin, acilarin...
    Ve mirildanarak, her seyi bosvermis, tek amaci gitmek, gitmek olan adama bakarak' acilarin...' demis..Sonra ortaligi bir sis kaplamis, simsekler cakmis..Adam kendini calilarin ardina atmis.Sis yavasca acilmis, ve gunes isindan daha parlak sari sacli, gok mavisinden daha guzel mavi gozlu bir kiz belirivermis adamin karsisinda.Adam sasirmis, 'Sen de kimsin' diye sormus
    kiz'Ben... kralinin kiziyim, bir cadi beni buyuledi, bana ceza olarak kalpleri yedirtti.Zavalli insanlarin zavalli kalplerini.Ve kulagima acilarin diye fisildadi.Meger buyuyu bozan kelime buymus, sen de beni kurtardin.Ben de bedelini odedim kalbimin, kalper yiyerek; sen de aci cekerek; ikimz de aci cektik.Sen beni kurtardin.Ben sana sevdigin kadini unutturacagim, seni seven tek kadin lacagim.Benimle gel, birbirimizi sevelim'
    Adam bu guzeller guzeli kiza karsim koyamamis ve odenen kalp bedelleriyle beraber mutlu yasamak icin babasi kral in ulkesine donmusler ve mutlu yasamislar.
    Bu masal da burda biter

    Esinlenilen kaynak :))) : İki, uc tane renkli renkli kabuklar altindaki kalp seklindeki yedigim cikolatalar :))))

    Senem:
    rengarenk kalplerin her birinden ikiser tane varmis,
    bir tanesi haric...
    acilarla dolu olan kirmiziymis...

  • börtü böcek

    16.08.2005 - 20:38

    (23.12.2004 20:41)
    Mai Salon

    Bortu Bocek Muhabbeti

    -Sevgilim seni su ucan renkli bocuk(bocek) kadar seviyorum, onun renkleri seni bana baglayan
    denizin mavisi gibi icime ferahlik veriyorsun
    agaclarin yesili gibi ruhuma degiyorsun
    cicekler gibi tenimde geziyorsun
    ruzgarlar solugun, yagmurlar gozyasin
    gok mavisi kalbimde yer etmis gozlerin
    -ahhhhhhhhhhhhhh! ! ! ! ne de guzel seyler soyluyorsun
    -Evet! ben soylerim, ben buyum, senim, seni su gibi yudumlamak isterim, seni bir tost gibi isirmak...
    -Ah! ! ! Kendimden hgeciyorum serkan, lutfen biraz yavas ol!
    -Hayir guselim olamam..sen benim icin teksin, seni kanimda hissediyorum, kalbim fukaralar gibi senin icin carpiyor; son surat ucurumdan asagiya giden araba gibi vucudum, tir tir titriyorum; ellerim yagmurda islanan agaclar yapraklari gibi sirilsiklam; gozlerim en masum ölü gibi huzunlu; dudaklarim kizgin gunes altindaki col gibi kupkuru..Sen benim hayatimsin,cole hayat veren nilimsin, benim icin teksin, benim kalbimdeki o kasilmayi saglayan ilk uyartisin...tum cicekleri onune sermek istiyorum, gogu yarip icine senin icin bir agac dikmek ve onu, gozyaslarimla buyutup senin adini kazimak istiyorum..gunesi alip senin gozlerinin rengine boyamak istiyorum..seni istiyorum ben; insani degil sadece seni..her yerde seninle olmak, her seyde..
    -Serkan...Askim...
    -Ask mi? Haaaa! ! ! bu ask degil, baska bir duygu bunlari bana soyleten...daha ustun, daha yuce sevdigim kadin
    ...
    Not: Daha devam ederdim ama yeter bu kadar bortu bocek muhabbeti... :)))
    Amacim biraz dalga gecmekti :))) Bortu bocek muabbetiyle

  • canavar

    16.08.2005 - 20:37

    (26.12.2004 15:45)
    Mai Salon

    Eveeeeettt! ! ! ! ! !
    Kisa bir sey yazacagim, canavarlarla ilgili

    Bu avrupanin canavarlari cok cirkin oluyor, hicbir estetik yok, koca koca igrenc govdeler, karanlik kafalar
    Bir kurt adam, bir Drakula, bir Frankenstein amca, bir Doktor Hyde, sonra vampirler...vs Bunlar insnaliga dusman olan kotu katiller.Avrupa kendi pis canavarlarini kendileri yaratmis.Ve tabii ki onlari yenmek icin de kahramanlarini...Bu canavarlar onlarin hayal urunlerinin mahsulleri, bu da bize onlarin ne kadar karanlik dusuncelere sahip oldukklarini gosteriyor.Hem kendileri yaratip hem de kendileri korkuyor, sonra da bu korkularindan kurtulmak icin kahramanlar yaratiyorlar.Neden bu amerikan milletinde bir suru cizgi kahraman var? Orumcek adam, yesil dev,X-men,Tommiks,kaptan Amerika, batman, superman....Bu adamlar neden illa ki bu kahramnlara ihtiyac duyuyorlar? Ne eksiklikleri? Biz de ise ne boyle igrenc canavarlar var, ne de boyle cizgiden ibaret yalandan kahramanlar.Bizim bunlar ihtiyacimiz yok; cunku cizgiden daha gercek kahramanlar gelmis gecmis bu topraklardan.Halbuki bu adamlar da oyle bir sey yok..Amerika yeni yetme bir soykirim milleti; avrupa ise gecmisi karanlik bir dunya..Biri canavarlarini yaratirken, digeri de eksik oldugu, sahip olamadigi kahramanlarini yaratiyor.Bunlar saplantili ve takintili milletler.Cocukken baslairndan sanirim hic ii seyler gecmemis ve boyle garip bir sey olarak buyumusler.Simdi de o garipliklerini bastirmak, o eksikliklerini gostermemek icin insaligi olduruyorlar, somuruyorlar..Sakat milletin sakat evlatlari

  • tahta

    16.08.2005 - 20:33

    (08.11.2004 19:04) Mai Salon

    tahtalar:
    ben ahsap evleri severim; onlarin bir ruhu var gibi gelir bana..taslar icin bu gecerli degil benim icin..tahtalar insanin icini istir; taslar ise soguktur, buz gibi..
    tahtalar agaacti, ruzgarla savrulurlardi bnir o yana bir bu yana.sonra onlari tahta yaptilar; ayni tahtalar agacken yaptiklarini unutmadilar ve gene bir o yana bir bu yana sallandilar..agacken insanlara nefes verirleridi, tahtayken de yasam..insnalar onlari yakar isinirklardi, iclerini isitirdi insanlarin tahtalar..tahtalar egilip bukulurlerdi; ayni insan gibi suya degdiklerinde siserlerdi; ve cogu zaman tek baslarina kalirlardi; gene ayni insanlar gibi..
    bir tepe dusldim, bir yere bagli olup olmadigini pek bir onemi yok; o tepede bir agac; bir tereddutun romani nda vildan adindaki kadin diyordu ki oyle bir yere gidecegim ki hic kimse olmayacak, ciriciplak dolanacigim, sonra kendime bir aagac bulacagim ve ona yaslanacagim, elimdeki bizagi bogrume sokacagim ve orda kanlar icinde olecegim; beni kimse bulaöayacak, sonra iskelet olacagim ve hep orda o agaca yaslanip kalacagim..agaclar..
    o tepede bir agaac dusundum, gunese bakan; ama yalniz...
    tahtalar..
    ben tahtalari severim...cunku sekil alirlar, benim gibi; ben tahtalari severim, insanlara cati olurlar; gerekirse onlari isitmak icin yanarlar; ben tahtalari severim bebelere besik olurlar..ben tahtalari seeverim; cunku onlar benim gibi yasarlar ve olurler; yitip giderler

  • sigara

    16.08.2005 - 14:32

    Sigara nin Zararlarinin Azaltilmasi Icın Bulunan Birkac Yontem

    Bunu bugun farkettim.Eger sigarayla birlikte C vitamini alirsaniz iyi olur.Hem havalar da sogudu, ne kadar sigara icinizi isitsa da :))) biraz da vitamin gerek.Hani karbon monoksit zehirlenmeleri var ya.KOkusuz tatsiz bir olum.Olurken sizi zehirleyen seyin ne kokusunu ne de tadini alabiliyorsunuz.Anlayacaginiz tatsiz tuzsuz bir olum.İste bu karbon monoksit cigerler vasitasiyla kandaki alyuvarlarin icinde bulunan hemoglobine simsIkI baglanir ve onu bir daha birakmaz.Alyuvarlardaki hemoglobinlerin gorevi baglandigi oksijeni(bir nevi ask sozkonusudur burda) dokulardaki kilcallara tasimaktir; ama bu CO(karbon monoksit) denen zimbirti onlari bir turlu birakmaz ve hemoglobinlerde tam depo dlu olduklari icin oksijen yakitini alamazlar.Bir bakima bizim IETT ler gibi.Aslinda onlar ne kadar dolu olursa olsunlar gene de yolcu aliyorlar; ama iste bu hemoglobinler almiyor.Tabii alamadigi icin de yavas yavas insan oksijensizlik ve beyne hava gitmemesinden dolayi pattttt...
    Iste mandalinadaki envai cesit vitamin de sigardaki zehirlere baglanip onlari bir gusel etkisiz hale getiriyor(zugurt tesellisi) ama iki isi bir arada yapmaniz gerek: yani hem mandalina yiyeceksiniz hem de sigara iceceksiniz.Tabii bu sigara icmeyenler icin gerekli degil.Yani illa mandalina yicem diye sigara icmeyin :)))

    Dikkat bu benim hipotezimdir, hic bir sekilde benim disimda denenmemistir.Yani ona gore :)))

  • fotoğraf

    16.08.2005 - 14:26

    (24.12.2004 11:49) Mai Salon
    Karelere Hapsedilmek

    Fotograf sanati ve onun getirileri.Savas muhabari olarak gezip tozan; savas yerlerini savasin aci yuzunu belgelemek icin calisan gazeteciler var.Bir yerde, bir duvarda gormustum: Afrika collerinde, bir gazateci kucuk afrikali bir cocugun fotografini cekmis; cocuk yerde, etrafinda akbabalar...BU oyle fotograf cekmek ve onun etki derecesini yukseltmek icin uydurulmus bir dekor degil.Cocuk kendinden gecmis bir halde yerde; onun etrafinda her ani parcalamak isteyen ve uygun anin gelmesini bekleyen akbabalar ve tum bunlari gorup de onlara seyirci kalan ve bu seyir zevkinin, cektigi fotografla taclandirip bu fotografiyla odul alan; ama vicdanin sesine kulak verip sonunda intihari secen bir adam.Nicin yardimetmedim, acaba o kareyi yakalamak bir insan hayatinda daha mi degerliydi?
    Ama afrikali insanlar insan bile degildir degil mi; iste size bati zihniyeti!
    Amerika ya girisimizde, su guvenlik kontrolleri var ya, 3 arkadas ilerlerken bizim iki arkadas yanimizdaki gorevlinin telsizine sunlari dedigini duydu:'^3.dunya ulkelerinden 3 yetiskin erkek' :))) Aman da aman...Sonra pabucumuza kadar aradilar.Vay be ne medeniyet! Insanlari 1., 2. ve 3, dunya diye siniflandiriyorlar; halbuki bu tur siniflandirmalara sebep olanlar da onlar.
    Fotograf, ben de seviyorum fotograf cekmeyi; ama sanat icin sanat babinda ele alip her seyi ona uydurmuyorum.Senem in yazdigi adam, hayatimda ilk defa duydum ismini; ama ona karsi bir nefret doldu icime, sevmedim ben bu adami.Tabii onun umrunda mi degil elbet.Belki de adam tam dedigi gibi yapiyordur; ama insanlari, kendi amaclari icin fotograf karelerine hapsetmek.Ben de yapacagim eger fotograf cekmeyi aliskanlik haline getirirsem.Oyle duygu yuklu fotograflari cekmek cok zordur, o ani yakalamak bu yuzden ân'a mudahale etmek ve kendi istediginiz duruma getirmek zorundasiniz.Bu da dogalliktan cok uzak bir durumdur.Kare icine alinan kare icine aldiginizin dogal davranilslari degil; sizin ondan ypmasini istediginiz davranislardir.O yuzden bir resim ya da bir heykel kadar tesirli olmamasi gerekir fotograflarin.
    Fotograflar arsivleme, kanit olarak kullanilabilriler; askeri alanda, siyasi alanda vs bir suru alanda kullanilabilirler; ama ona gercekten sanat demek...
    Hyatini bu ise adayan adamlar belki bazen bu sanat icra etme noktasina erisiyorlardir; ama bunu her zaman yapabildiklerini zannetmiyorum.
    ...
    Olu insanlar, olmekte olan insanlar, can cekisen insanlar, aci ceken insanlar vs hepsi karelerin icine hapsediliyor; sonra da biz hangisi daha etkileyici diye bakiyoruz, bir de uzluyoruz..Ne guzel, ne mutlu bize ki uzulebilmemizi kareler icine almamisiz.
    Afganistan fotograflari vardir, Irak...
    Sadece baktik, amerikiya bolca kufurler savurdurk...Eeee bir sanat, kendini sanat olmaya layik goren, insanlari urunleriyle bir dogrultuya yonlendiremiyorsa ya da harekete gecirecek o ilk kivilcimi veremiyorsa, gercekten sanattan soz edilebilir mi?
    Nerde hayat, nerde fotograf?
    Insan bazen kendini anlatmaktan aciz oluyor ya da konusmak ona her zaman soyledigi o kalip cuımleleri soylemek gibi geliyor ve susuyor; ama bir seylere yonelmesi lazim; icindekileri bir sekilde bosaltmasi lazim ve Allah in verdigi nimetler yardimiyla bunu her yolla yapabilme imkanina kavusuyor.Iste fotograf yani benim tabrimle kareleme de bu yolardan biri.Kendini anlatmak aciz olan insan ya da anlatmaktan sIkIlmis olan kisi diger insanlar ve cevre uzerinden kendini anlatma yolunu seciyor.Bazen bunu olu bir cocuk fotografiyla yapiyor, bazen yesilliler icinde bir nehrin akisinda, bazen sisli bir sehrin bacalarinda, bazense cocugunun, bebeginin olusune sarilmis bir anada...Nasil ki romancilar kendilerini yarattilari kahramanlar uzerinden anlatiyorsa bu adamlar da kareledikleri insanlar uzerinden yapiyorlar bunu.Aci yuklu kareler onlarin acilari, gunesli gunler onlarin acik ve aydinlik kisimlarini temsil ediyorlar.Insanlar bu kareleri gormek istiyorlar ne de olsa onlar da ayni duıygulardan insa edilmisler ve bazen cektikleri karelerden dolayi fotograf sanatkarina hayran kaliyorlar vs...
    Bunlari yazan benim; ama ben de seviyorum fotograf celkmeyi.Insani kullaniyoruz, o kadar cok insan var ki kullan kullan bitmiyor.
    Kotu dunya, igrenc dunya, cikarci pislik dunya; bizi birbirimize yedirtiyorsun ve oturmussun koltuguna hepimizin fotografini cekiyorsun...

    Senem:ben de sevmedim o adami. cocuklarin ne icin olursa olsun kullanilmasina karsiyim. sanat sanat icindir yaklasimina ise bir turlu isinamadim. ama fotograflari cok guzel, bana hitab etti. anladigim kadariyla onun amaci da o.
    sanatcilarla butunlesmek boyle garip bir sey. Bill Henson'in karanliklarin arasindan, isik ve golge yuklu, gelecek yuklu, yasam yuklu, ergenlik oncesinin masumiyeti ile ergenlik sonrasinin bunalimlarini dengeleyen fotograflarini sevdim.

    benim asil sevdigim fotografci baska. adi Ken Duncan. Tanri'ya yakin bir adam. O'nun yarattiklarini karelere sigdiriyor... iste ne kadar sigarsa o kadar sigdiriyor.
    sitesine bakmak istersen Hristiyan oldugunu dusunme. bizleri Yaratan ayni diye dusunup de bak: www.kenduncan.com

Toplam 1546 mesaj bulundu