Seu Kuyt Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antoloj ...

  • cumhuriyet gazetesi

    04.03.2004 - 20:16

    bizim okulda 250 bine satiyorlar, normal fiyati 500 bindir

  • almanlar

    03.03.2004 - 11:19

    tabii bir de cikolatalarini soylemeyi unuttum,
    Alaman cikolatasi
    Hey be nedir onlar oyle!
    Uzerinde zenci bir kiz olan cikolata...
    :)))

  • down sendromu

    03.03.2004 - 10:50

    down sendromlu hastalar pek fazla yasamiyorlarmis.
    genellikle yuz ifadeleri birbirlerine benzer, bir gazetedeki haberde annesi oglu icin'onlar cennet cocuklari...oglum bazen montunu basina kadar cekiyor, ona o sekilde bakilmasini istemiyor' diyordu...
    cennet cocuklari, belki de yuz ifadeleri o yuzden birbirlerine benziyor.
    Allah onlara yardim etsin, sabir versin

  • almanlar

    03.03.2004 - 10:30

    Almanya nin maclarini izlerken eger annem de yanimdaysa'Oglum bu almanlarin gerd muller diye futbolculari vardi, acayip top oynardi...bizimkiler almanya ya top oynamaya gelirlerdi, tabii o zamanlar hep yenilirdik, sonra bize nasil yendik diye eglenirlerdi...'
    disiplinli millet...
    son zamanlarda iyi topculari yok; ama bunlar alman, cikartilar en kisa zamanda..

  • nuriye akman

    03.03.2004 - 10:19

    ve bu sorulari bakanlara sormasi... :)))

  • nuriye akman

    02.03.2004 - 15:46

    ben de ilk röportajlarıyla tanıdım,
    farkli dusunmeyi seviyor; bu yuzden kalıplar ona gore degil..
    birseyle sinirli kalmak istemiyor, bir tanim verilmisse de bir ongoru de bulunulmussa da, o yine baska seyler aramak istiyor...
    hem eglenip hem aci cekiyordur

  • nirvana

    02.03.2004 - 14:21

    Where Did You Sleep Last Night?

    My girl, my girl, don't lie to me
    Tell me where did you sleep last night

    In the pines, in the pines
    Where the sun don't ever shine
    I would shiver the whole night through

    My girl, my girl, where will you go
    I'm going where the cold wind blows

    Her husband, was a hard working man
    Just about a mile from here
    His head was found in a driving wheel
    But his body never was found

    Originally By Ledbelly

  • yunanlılar

    02.03.2004 - 12:49

    bu adamlari sevmiyorum; ama biliyorum ki hicbir insan tanimadan, ya da hatta tanidiktan sonra bile bir koseye itilmeyi, horgorulmeyi hak etmez; ama yine de bir yunanliyi sevmse, ya da yunanlıları sevsem bile, bunu tarihime bakarak yapacagim, yahut yaparım

  • kibir

    27.02.2004 - 11:59

    eyvahlar olsun....
    kibir tatli bir zehirdir,
    bedeni oldurmez, akli dev aynasinin karsina geciriveriri,
    akil ne kadar hasmetli oldugunu gorunce nutku tutulur,
    dusunceler kibrin elinde ici bos devasa sekillere burunur,
    kibir, enaniyet insani Yaratici'ya ortak kosmaya goturur...
    Allah korusun

  • kitaro

    26.02.2004 - 16:20

    ipek yolu belegeseli (silk road) ...genellikle bununla bilinir
    ben de cok seviyorum, gercekten guzel

  • cm

    25.02.2004 - 12:15

    santimetre

  • malcolm x

    23.02.2004 - 11:38

    Malcolm X: Özgürlüğe adanan örnek yaşam

    Kimimize matematiği, kimimize ölümü anımsatır X harfi.
    Bir de bir ismi hatırlatır yeni dünyadan bize: Malcolm X. Bugün (21 Şubat) onun ölüm yıldönümü. 1965 yılında henüz 40 yaşındayken dünyayı çok görmüşlerdi ona. Birkaç kurşun yetmişti, bu özgürlük savaşçısını o kafa tuttuğu ölümle buluşturmak için.

    Hani büyük adamlar vardır. Hayatları dönem dönemdir. Rezil bir hayatı vezir bir hayata dönüştürürler. Bireysel değişimin, irade gücünün timsalidirler. İşte onlardan birisidir Malcolm X. Kırk yıl yetmiştir ona, hayata büyük bir çizik atmak, varlıklı mecralarda yüzen farklı inanç sahiplerine çok şeyler öğretmek için.

    19 Mayıs 1925’te Omaha’da (Nebraska) Malcolm Little ismiyle dünyaya gelir. Babası, zencilerin ABD’de hiçbir zaman özgürlüklerine kavuşamayacaklarına, dolayısıyla Afrika’ya geri dönmeleri gerektiğine inanan bir papazdır. Dört amcası ırkçılığa kurban gitmiş, babası da Malcolm daha altı yaşındayken onları takip etmiştir. Sekiz kardeş darmadağın olurlar. Kimisi ıslahevinde, kimisi sokakta bulur kendini. Annelerinin yeri ise çoktan ayrılmıştır akıl hastanesinde. Bütün bu deneyimler onu “beyaz adam” düşmanlığına iter.

    ‘Beyaz adam’a duyulan öfke

    Bu yıllarda Malcolm’un “beyaz adam”la ilgili imajı oluşmaya başlar. Gerçi mahalleden tanıdığı birkaç beyaz çocuk dışında pek beyaz insanla muhatap olmamıştır; ama bu sınırlı tanımalarda yaşadığı tecrübeler peşin hükümlü yargılarını pekiştirmiştir. Bir gün beyaz bir çocukla yazı tura oynar ve kaybeder. Çocuk elindeki paraları alır. Daha sonra beyaz çocuğun hile yaptığını anlar. Bu tecrübe ona o kadar dokunmuş olmalıdır ki; yıllar sonra bu olayı bir mahalle hatırası olarak değil, “beyaz adam”a yönelik fikirlerinin bir delili olarak aktarır: “Beyaz adam profesyonel bir kumarcıdır. Bütün kozlar onun elindedir ve bütün mangırları da o toplar önüne; bizim halkımızla oynarken kâğıtları istediği gibi kurar ve hep destenin altından çeker.”

    Boston’un, New York’un karanlık sokaklarıyla tanışır daha çocuk yaşında. Konser salonlarında ayakkabı boyacılığından trenlerde sandviç satmaya kadar uzanır iş tecrübesi. Gençlik yıllarında ise zenci gettosu Harlem’le tanışır. “Harlem’de çevrilen dümenlerin merkezi” dediği bir barda iş bulur kendine. Ama hayatı daha kestirmeden kazanma hevesine kapılır. Uyuşturucu tacirliği ve hırsızlık yeni mesleğidir artık. Hem beyaz adamı “beyaz”la zehirlemekte hem de onun kendisini sömürerek edindiği mallarını çalmaktadır! Ama çok geçmeden enselenir. Yıl 1946’dır. Henüz 21 yaşındadır.

    Altı yıl sürecek hapis hayatından sonra Amerika bambaşka bir Malcolm’la tanışacaktır. 1948’in sonlarında mükemmel bir kütüphanesi bulunan Norfolk Hapishanesi’ne nakledilir. Hapishane kütüphanesinde okumadık kitap bırakmaz. Kölelik üzerine okuduklarından sonra artık bilinçli bir “beyaz adam düşmanı”dır. Beyazlara olan kini, Tanrı’nın bile zenci olduğunu söyleyen Elijah Muhammed’in görüşlerini benimsemesini kolaylaştırır. Artık bir “Nation of Islam” inanlısıdır. Kardeşleri sayesinde Elijah Muhammed’le de mektuplaşmaya başlar. Namaz kılmakta, dua etmektedir. Aslında din ve ibadet olgusuna çok yabancıdır. Çünkü din olarak şimdiye kadar Hıristiyanlığı tanımıştır ve Hıristiyanlıktan da nefret etmektedir. Ona göre Hıristiyanlık beyaz adamın dinidir. Beyazlar kendileri bu dünyada cennetin tadını çıkarırken, zencileri öbür dünya cennetiyle kandırmak için Hıristiyanlığı kullanmaktadırlar.

    Harlem’in mürşidi...

    Hapis sonrası kısa sürede Elijah Muhammed’in Nation of Islam (İslam Milleti) hareketinin en önemli adamı haline gelir. Elijah onu teşkilat faaliyetleri için farklı bölgelere gönderir. Son durak ise New York şehrinin zenci mekanı olarak bilinen Harlem bölgesidir. Kader onu Harlem’le tekrar buluşturur. Bir zamanlar “dümen” öğrenmek üzere bulunduğu Harlem’in mürşidi olmuştur artık.

    Kısa sürede Amerika’nın en fazla konuşulan ismi olur. Artık, sözünü sakınmayan, korkusuz, ateşli bir hatiptir. Milyonlarca Afrikalıyı sanki tek başına savunmak zorunda hisseder kendisini. Kısa sürede zenci gettolarını harekete geçirir. “Tanrı değilse bile, Tanrı’dan hiç de aşağı kalmayan birisi” diyecek kadar inandığı Elijah Muhammed’in konuşan ağzıdır artık. Zenci ırkçılığına dayanan ve şeytan olarak tanımladığı “beyaz adam”dan kurtulmaya dayalı bir dinin amansız savunucusudur. Amerika’da bir isyan başlatabilecek ya da bastırabilecek tek zencidir o. Her şeyiyle tam bir dava adamıdır artık.

    Bu arada yine Nation of Islam inanlısı olan Betty ile evlenir. Çocuklarına isim verirken bile dava adamlığının ve Batılılara karşı duyduğu kinin izlerini görmek mümkündür. Mesela ilk çocuğundan bahsederken “Ona Hun İmparatoru Atilla’nın adını verdik, hani şu Roma’yı bir çuvala koyan imparator.” der.

    Fakat hayatında yeni bir dönem açacak gelişmeler pek uzak değildir. Elijah Muhammed’e yaklaştıkça onun gayri meşru işlerine tanık olur. Onun özel hayatını sorgulamaya başlar. İki kadın sekreterinin “çocuklarının babasının Elijah olduğu” iddiasıyla nafaka davası açması Elijah’yı Malcolm’un gözünden iyice düşürür. Zaten Elijah da onun yükselişinden rahatsızdır. Bu arada Başkan Kennedy suikastını onaylayan sözler sarf edince de ipler kopar.

    Gerçek İslam...

    Mart 1964’te Elijah Muhammed ve hareketi Nation of Islam’dan ayrılır. “Zenci İslamı” fikrini sorgulamaya başlar. Beyaz adamın “şeytan” olduğu öğretisinden vazgeçer. 1964 yılında Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerini kapsayan bir geziye çıkar. Amacı öteden beri aklında olan ve Afrika ile köklerin korunmasını, ilişkinin canlı tutulmasını savunan Afro-Amerikan tezini canlandırmaktır. Sünni İslam’la tanıştığı Mekke’de hacı olur ve sanki yeniden doğar. Farklı ırklardan Müslümanlarla tanışır. Türkiye’den tanıştıkları arasında merhum Kasım Gülek de vardır. Mekke’den Amerika’daki bir arkadaşına gönderdiği mektupta şu sözlere yer verir:

    “... Gördüklerim ve tecrübelerim beni daha önceki düşüncelerimi yeniden gözden geçirmeye ve bazı inançlarımı terk etmeye zorladı. İbrahim’in, Muhammed’in ve diğer tüm peygamberlerin mekânı olan bu kutsal topraklarda tüm ırk ve renklerden insanlarda gördüğüm gerçek kardeşlik ruhunu ve konukseverliği hayatımda görmedim. Her renkten insanın gösterdiği bu sıcakkanlılık ve cana yakınlık karşısında nutkum tutuldu, büyülendim... Amerika’nın İslâm’ı anlaması şart. Çünkü İslâm, toplumdan ırk problemini kaldıran bir din. Son 11 günde burada, İslâm dünyasında, bu insanlarla aynı tastan yemek yedim, aynı bardaktan su içtim, aynı yatakta (veya hasırda) yattım. Gözleri mavilerin mavisi, saçları sarıların sarısı, derileri beyazların beyazı Müslüman kardeşlerimle aynı Allah’a dua ettim. Nijerya’daki, Sudan’daki ve Gana’daki Müslümanlarda gördüğüm samimiyetin aynısını burada beyaz Müslümanların sözlerinde ve işlerinde gördüm....”

    Yaşadığı değişimi simgelemek için Malik el-Şebaz ismini alır. Artık zencilerin Amerikalı beyazların gözündeki hiçliğini simgelemek için kullandığı X soyadına ihtiyacı yoktur. Amerika’ya döner dönmez de artık “gerçek anlamda siyah-beyaz kardeşliğinin oluşabileceği bir toplum oluşturmayı” hedefler. Fakat kısa bir süre sonra Harlem’de konuşma yaparken suikasta uğrar. Suikast hâlâ bir muammadır. Ama üzerinde en fazla konuşulan ihtimal Elijah Muhammed-CIA işbirliğidir.

    Onun kısa hayatı birçok sembol içerdi birçok kişi için. Müslümanlar, özgürlük taraftarları, insan hakları savunucuları, sosyalistler onda hep bir şeyler buldu. Ama o, her şeyden çok iradenin ve reddin gücünün değişim yönünde nasıl kullanılabileceğini gösterdi tüm insanlara.

    MARMARA ÜMİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. ALİ KÖSE
    21.02.2004 Cumartesi /Zaman

  • tarık akan

    23.02.2004 - 11:33

    Uzun boyu, yesil gozleri, guzel yuzu ile Yesilcam'in vazgecilmez jonlerinden biri olmustur.Romantik filmlerde daha cok Filiz Akın ve Gülsen Bubikoglu ile boy gostermistir, daha sonralari halkin sorunlarina egilen filmlerde oynamistir.

  • üzüm

    23.02.2004 - 11:19

    Asmalarimiz vardi, baglarimiz; parmak uzumlerimiz, cekirdeksiz uzumlerimiz, siyah uzumlerimiz...
    Kuslar da yerdi, arilar da biz de...
    Uzumlerimizi ozluyorum

  • berceste

    23.02.2004 - 11:15

    “berceste (zeka sıçraması ile söylenebilen seçkin, latif, ince anlamlı, kolayca hatıra gelen, velhasıl yapı ve anlam bakımından ustaca söylenmiş beyit) ” denir

  • Harf

    19.02.2004 - 16:41

    Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum demiş Hz.Ali

  • petersburg

    19.02.2004 - 11:37

    Mustafa Armagan'in yeni cikacak olan kitabina konu olan sehir..

  • kurşun kalem

    19.02.2004 - 11:36

    tahtanin icindeki sirrin, kagit uzerine dokulmesiyle kurulan medeniyetin basmimari; bazen yanlis ellerde yanlis cizikler atabiliyor

  • çanakkale şehitleri

    19.02.2004 - 11:34

    Talha Ugurluel in Canakkale Sehitleri ve Gezi Rehberi adinda bir kitabi var. Atalarimizn nasil orda carpistiklarini gorebilirsiniz..

  • fahişe

    17.02.2004 - 13:24

    etini satmak,
    kotu yoldaki kadin artik kadinliktan cikmis bir zevk aletine donmustur/donusturulmustur; yani ihtiyaclari karsilayan bir mal durumuna getirilmistir.
    artik onda bulunan kutsiyet degerini kaybetmis, tamamen somutlasmis; yani ete burunmustur; iste bu sebeple etini satan kadin konumundadir

  • evanescence

    17.02.2004 - 13:20

    solisti(amy lee) cok tatli geliyor bana, zaten gozleri yuzunden...guzel gozleri var...bende de mavi goz takintisi oldu; hep onun yuzunden

  • sefarad

    17.02.2004 - 13:14

    3 museviden teşekkül eden ve osmanlı ezgileri, ispanyol sözleri olan bir müzik türü ve grubu

  • william wallace

    17.02.2004 - 13:07

    son sözleri'freedom' olan ve en son biraktigimizda bassiz olan kahraman.

  • gerici

    17.02.2004 - 12:44

    germe eylemini yapan

Toplam 1546 mesaj bulundu