Seu Kuyt Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antoloj ...

  • çiçek

    31.01.2005 - 07:40

    Kadinlar cicekse eger
    Tum dogrular yanlis
    Tum dogurlarin yanlis oldugu yerde
    Kadinlar cicektir :)

  • çaresizlik

    31.01.2005 - 07:39

    Caresizlik olum getirir

  • conan the barbarian

    31.01.2005 - 07:39

    Cusseli Arnold amcanin oynadigi, benim de kucuk bir veletken cok sevdigim tabiri yerindeyse action(aksiyon) filmi
    Lama'ya yumruk atan adam :)

  • Clint Eastwood

    31.01.2005 - 07:37

    Bir Avuc Dolar
    Iyi Kotu Cirkin

  • cevher dudayev

    31.01.2005 - 07:36

    Kurtlar Vadisi'nin en son bolumunde Cecenlerle olan konusmada ismi gecti.
    Buyuk bir kahraman; guzel bir sehit

  • aysel

    31.01.2005 - 07:34

    'ay! sel geliyor, kacin' cumlesinden cikip aysel olmus isim..kotu oldu farkindayim; ama sabah sabah ancak bu kadar oluyor :))

  • evanescence

    31.01.2005 - 07:21

    Lies :)))

  • Clint Eastwood

    31.01.2005 - 07:11

    bu adam gencken cok yakisikli bir adamdi..yesil gozler, boy, surat da guzel..

  • Uzun İnce Bir Yol

    25.01.2005 - 12:09

    Asik Veysel

  • çocukluk yaramazlıkları

    25.01.2005 - 06:43

    efendim sene yine 1988-89 arasi...ben takriben 7-8 yaslarindayim..
    bir gun evde annemler yok, bir yere gittiler heralde..
    zaten butun bahce ve etraf benim emrime amade,bir nevi kralim orlarin..
    her cocuk gibi agaclara cikmayi ben de severdim..selvi agaclari yuksek olur ve onlara cikabilmek gercekten maharet ister..
    biizm bahcede de sira sira selviler var..
    ahdettim cikacagim, hirs yaptim yani..nasil olur da ben bu yasima kadar cikmadim diye hayiflaniyorum...
    ve bir kosu gittim yanina gozume kestirdigim bir selvinin, hemen cikma islemine koyuldum, iki ihindim, bir ofladim ama ciktim ta tepesine...
    gordum ta uzaklari, ama bir deinmesi vardi ordan..tam inme islemine koyulmusken birden ayagim kaydi ve ben paldir kuldur ucusa gectim; ama balli cocugumdur ki, sirtimdaki suveter bir dala takildi(saininirm annem bunu icin giydiriyordu :))) vay be anneme bak! :))) ve ben askiliga asilmis bir palto gibi kalakaldim..ne palto ama, olsa olsa kisa bir don olurdu bizden o zaman :)))
    sesimi de cikarimiyorum; cunku bagirsam dusecekmisim gibi geliyor..
    o sirada biizm yolun asagissindaki marangozda calisan ahmet abi gecmekte yoldan...ben 'ahmet abi', 'ahmet abi' die bagirirken en sonunda duydu beni..
    sonra komsunun da haberi oldu ve bir curcuna..'aman evladim, aman oglm dikkat et, marangozdaki insanlar geldi; kimi saskin saskin bakiyor, bu velet bunu nasil basarabilmis die, kimi guluyor..
    neyse sag salim indirdiler beni...
    eh eskiden balliymisiz...
    annem duyugunda buna inanmadi; ama sonra tabii ki...
    cunku beinm ne kadar yaramaz oldugumu biliyordu :))
    ah anacagim..
    bu arada saol be ahmet abi :)))

  • çocukluk yaramazlıkları

    25.01.2005 - 06:42

    efendim yine seneleden bir gun...
    bu olayda cocuk oldugumun iyice anlasilmasi gerekmete; yoksa karizmayi sarsariz alimAllah...
    tabii cok film zileigimden o yaslarda,ozellikle kovboy fimleri, kizilderili fimleri, korsan, define....
    iste ben de birgun kendi definemi aramaya koyuldum..
    nerey saklayabilirlerdi, gezdim, dolastim, baktim, kazdim; ama ortalikta birkac bocek ve solucandan baska birsey yok..
    fakat bu durum pek uzun surmedi..o duvarin nerde oldugunu hatirlamiyorum; ama bir duvar buldum, baya tenha bir yerde..yania yaklastim, belki de hazinem oradaydi; zaten bir isret ariyordum, ne de olsa hazineyi gomenler tekrara onu bulabilmek ve ordan alabilmek icin isaret birakmis olmalilardi..ve isareti buldum..duvarin orta bolumunde beinm elimin girecegi buyuklukte bir delik vardi(tabii o zaman aklimda koca sandik hazine bulmak yok; tok gozluymusuz o zaman :))) ben bir iki kolye, yuzuge fit olcakmisim sanirim :)))
    neyse yavasca elimi delikten iceri soktum, soyle kepceyle corba karisitiri gibi karistirmaya basladim, o anda elimde bir aci hissettim ve bu acilarin giderek cogaldigini..elimi sobaya degmis gibi hizla geri cektim; ama cok gecti, cunku katil arilar tarafindan delik desik edilmisti, hem agliyorum hem kaciyorum; cunku hain arilar pesimi birakmiyorlar...eve zor geldim..
    tabii anneme; yani evin reisine, kralicemize durumu izah etmek gerekti,birkac birsey salladim, o da yaramazligimdan dem vurdu, sonra ananemin onerisiyle sisligini ve acisini almasi icin birsey sardilar...
    o gunden sonra hazien aramaya tovbe ettim; belki o arilar askimi ve sevkimi kirmasa simdi zengin bir adam olmustum :)))

  • çocukluk yaramazlıkları

    25.01.2005 - 06:41

    eh madem lise...
    bu da son olsun..
    baya bir yoruldum..
    bizim bir cografyaci vardi, sole eni boyuna esit, tam bir kare...
    ben oldum olsi sevmedim cografyayi; ama universiteye hazirlanirken hastasi oldum...
    bu adam cok hasin bir adamdi, bize vukuatlarini anlatirdi, yoksa bir ogrencinin kolunu kirmis, yok baska birsey falan..
    neyse yine sinifta manayak bir gurultu var,, neden bilmiyorum...o esnada bu adam beni kaldirdi ve'oglum soyle bakayim antalya nerde ' dedi,,ben de ne sunuyordum acab o sirada bilmiyorum' karadeniz 'dedim, tum sinif bir nada sustu bana bakti ve kahkayi koyverdi, tabbi bizim gaddar cografyaci ogretim hayatimizdaki bilmeme kacinci tokatimiz ativerdi:srrrrraaaaaaakkkkkk...
    'simdi soyle'
    'akdeniz hocam'
    'aferin, zaten siz anca bundan anlarsiniz'.
    :))) ah hoca ah

  • iett

    25.01.2005 - 06:39

    benim sadik yarim
    112 macerlarimi buraya da yapistirim ben

  • gelenek

    23.01.2005 - 18:46

    dergi

  • 7. cadde

    23.01.2005 - 18:45

    ankarada ilk gittgim yerdi burasi...
    buraya askabat caddesi de deniyordu sanirim ya da oyle bir sey

  • Avustralya

    23.01.2005 - 18:44

    bu toprak parcasina kita diyorlar; ama ondan buyuk bir hindistan(simdi tam olarak aklimda deil; mustafa armagan yazmisti) kita demiyorlar.
    Haritlardaki emperyalizmin bir gostergesi bu topraga kita denmesi

  • Herkül Millas

    23.01.2005 - 18:42

    Zaman gazetesinden yorum sayfasinda yazilari cikiyor. Turk Yunan dostlugu icin calisan ve yazan bir adam

  • Modifiye

    23.01.2005 - 18:42

    ingilizceden guzelim dilimize kazandirilmis bir kelimedir
    Modify: gelistirme, yenileme, elden gecirme manasina yakin bir manada
    biz bunu modifiye etmek yaptik
    modification(isim halidir)
    bizde modifikasyon oldu..
    ne mutlu(!) bize

  • gargamel

    18.01.2005 - 05:29

    karamel gibi :)

  • Uma Thurman

    15.01.2005 - 19:28

    bu kadini her zaman begenmisimdir...
    cok guzel bir kadin
    bir sey var bu kadinda
    ama tam olarak ne bilmiyorum..yuzune bakinca bir gariplik geliyor uzerime
    garip bir sey

  • Ali Poyrazoğlu

    15.01.2005 - 19:27

    sahafin birinde kitabi hep gozume carpiyor..ama alma diyorum kendime..Samuel Beckett'in 'Godot'yu Beklerken' adinda bir kiatbi var,piyesi...Bu adam in da kitabinin ismi 'Gule gule Godot' sanirim. Heralde oraya atifta bulunuyor.
    Ben bu adami bir defa metro da gordum. Gulumsedim ona, o da bana gulumsedi..BU iyi bir sey

  • Muse

    15.01.2005 - 19:18

    ii grup, hos sarkilari var

  • ahmet turan alkan

    10.01.2005 - 12:34

    Kıssadan hikmete yollar gider
    Sayı: 526 | Ahmet Turan Alkan - [email protected]

    Divâneliği ile mâruf Behlül, bir gün Harun Reşid’in sarayına geldi. Hârun’u tahtında göremeyince yerine geçip halife gibi oturdu. Derken saray görevlileri durumu fark edince, “Bre edepsiz deli.” diye birkaç tokat atıp yerinden alaşağı ettiler.

    Patırtı üzerine hadise yerine gelen Halife, Behlül’ü iki gözü iki çeşme ağlarken bulunca görevlilere “Nedir, ne oluyor burada? ” diye sual etti; onlar da, “Ey mü’minlerin emiri bu divâneyi sizin yerinize geçip oturmuş halde bulduk. Edebini takınması için bir iki tane vurduk, ondan ötürü ağlayıp durur.” cevabını verince Behlül atıldı,

    -Hayır ey halife, ben yediğim tokatlara ağlamıyorum; senin halin için ciğerimi dağlayıp ağlıyorum ki ben ömrümde bir defa bu makâma birkaç dakikalığına oturduğum için bunca dayak yedim. Sen ise her gün burada oturmaktasın ve kimbilir ne kadar dayak yemen gerekecektir!

    ***

    Ömrünü makam sevdâsı ile tüketenlere kıssadan hisse!

    *

    Nasreddin Hoca bir gün çift sürmekteydi; derken boyunduruğun kayışı kopuverdi ve işi yarıda kaldı. Hoca hemen boynundaki tülbendi çıkarıp boyunduruğun yerine sarıp sarmaladı ve öküzlere “ho” deyip sabana yüklendi. Bir miktar toprağı sürmeye kalmadı, ince tülbent cayır cayır sökülüp koptu. Hoca hiç aldırış etmeden yırtık tülbendi eline aldı,

    -Sen de gördün işte dedi, “kayış meğer neler çekermiş”

    ***

    Fukaranın hâlinden bîhaberlere kıssadan hisse!

    *

    Karamanoğlu bir gece şehrin zariflerini, eşrafını, ahbâbını sarayına davet edip çalgılı, mezeli, şaraplı, rakslı bir sohbet meclisi kurmuştu. Meclisin geç saatlerinde içkinin de tesiriyle meclistekilere ihsanlar dağıtıp gönüllerini hoş etmeğe kalkıştı ve bir has köyünü birbiri ardınca onsekiz kişiye, sonuncu olarak da Şair Nizâmi Çelebi’ye armağan etti.

    Sabah olunca Nîzâmi Çelebi kapıya dayandı, “Sultanım, emrediniz de dün gece bana ihsan ettiğiniz köyün beratı yazılıp mülknâmesi verilsin! ” deyince Karamanoğlu huzursuz olup pişmanlığa düştü, “Hay Çelebi” dedi, “dün gece sarhoş haliyle dilime ne gelirse söylemiş bir herzedir yemişim.” diye verdiği sözden caymaya kalkıştı. Nizâmi Çelebi,

    -Hâşâ Sultanım dedi, “dün gece her ne dedinse lutf u ihsânın icâbı dedin; lâkin herzeyi şimdi yedin! ”

    ***

    Diliyle başı belâdaki herkese kıssadan hisse!

    *

    Haccâc-ı zâlim, etrafta şen tabiatı, temiz gönlü ve saf haliyle tanınan Kümeyl Bin Ziyad’ı kendisine alenen hakaret suçuyla yakalatarak, bir hayli eziyetten sonra huzuruna getirtti,

    -Sen dedi, filancanın bağında, falan ve filanla oturup sohbet ederken benim adım geçince ya Rabbi, sen onun yüzünü karart, boynunu kes ve kanını dök demişsin; doğru mu bre hain?

    Kümeyl korkudan zangıır zangır titreyerek cevap verdi,

    -Evet efendim, aynen öyle oldu; bağda otururken tam karşımdaki asma dalının üstünde bir salkım koruk üzüm gördüm; ona bakarak bu sözleri söyledim ki maksadım koruğun ahvali idi, hâşâ emire sövmek değildi!

    Haccac nükteden hoşlandı ve Kümeyl’i bağışladı.

    ***

    Kezâ!

    *

    Rivayet olunur ki, bir gün Hazreti Ali’nin (ra) huzuruna edepsiz, küstah ve kötü sözüyle mâruf bir adam geldi ve dedi ki,

    - Hz. Ebubekir ve Ömer’in halifelikleri esnasında ahali kavga ve nizâdan, husumet ve cinayetten uzaktı. Halbuki senin ve Hz. Osman’ın zamanında günümüz hep dövüş-çekiş, kavga ve ihtilâfla geçmektedir?

    Hazreti Ali buyurdu,

    -Zira ben ve Osman, Hazreti Ebubekir ve Ömer’in yardımcıları idik; sen ve senin emsâlin ise bana ve Osman’a yardımcı oldunuz!

    ***

    Gırtlağın dokuz boğum olduğunu unutanlara kıssadan hisse!

    *

    Tilki av için gezinirken bir keklik gördü ve hemen bir tertip düşünerek onu seyre daldı. Keklik kendisini hayranlıkla süzen tilkiye, “Hey tilki kardeş, böyle hayran hayran nereye bakıyorsun? ” dedi. Tilki atıldı, “Ey güzeller şahı, şu senin şehlâ gözlerine, edâlı bakışlarına yandım. Lakin merak ettim, acaba gözlerini kapatınca da böyle güzel ve çekici oluyor musun? ”

    Keklik güzelliğiyle mağrur gözlerini kapatınca tilki, çenesiyle kekliğin boynunu kavradı. Keklik başına geleni anladı ama son bir gayretle tilkiye,

    -Ey bilgili avcı dedi, sana binlerce bravo. Benim gibi bir şahlar lokması, bir padişah yemeği sana nasib oldu; evvela bu nimete şükret de beni öylece ye!

    Tilki, “keklik doğru söylüyor” diye düşündü ve şükretmek için ağzını açınca keklik uçup yüksekte bir dala ilişti. Tilki esefle, “Lanet olsun nimeti yemeden şükredene! ” diye hayıflandı. Keklik de, “Lânet olsun uykusu gelmeden gözünü yumana! ” cevabını verdi.

    ***

    Bu kıssanın hissesini düşünmek okuyucuya!

    *

  • öteki

    06.01.2005 - 10:04

    Ilk defa bilincaltinin Dostoyevski tarafindan ele alinmis sekli ve ona verilen isim: Oteki
    Bu durum nerdeyse Dosto'nun tum romanlarindan gorulur; ayni Dosto'daki gibi iki uc arasinda gitme ve mucadele hali
    ...
    Ayrica Nobokov Cinnet adli romaninda bir otekiyi anlatirve roman icinde bu kitaba oteki demek istedigini; ama Dosto nun onu coktan kullandigini esefle soyler :)
    Zaten kitapta Dosto ya da cagdaslari elestirilmistir

Toplam 1546 mesaj bulundu