Seu Kuyt Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antoloj ...

  • eda

    21.08.2005 - 22:57

    nedir bu eda bu işve bu naz...gibi bir şarkı sözü vardı sanirim

  • yamaç paraşütü

    21.08.2005 - 22:57

    1 tane yamaç gerekli
    1 tane paraşüt
    1 tane az adrenalin salgilayan bir vücut
    ...
    sonra da olur her şey zaten

  • arı

    21.08.2005 - 20:25

    geçenlerde pikniğe gittik. bizimkiler mangal filan yapacaklardı ve tavuk etlerini doğramaya başladıklarında her yani arilar sardı. bu kadar ariyi bir arada görmemiştim. Ben korkmayın bir şey yapmaz diyordum(erkeke bak bea!) tabii onlar için durum hiç de parlak değildi. Ne de olsa ben tahta oturamağa oturmuşum ve çayını yudumlarken önümdeki gazeteyi tetkik ile meşgulum; onlar ise tavukları doğruyorlar vs :)) Erkek dediğin de böyle olur. Her neyse akşama kadar bu arılarla uğraştık ve eve gittik.
    ...
    Bugün amcamlara gelirken otobüse binmem gerekti; Aydın a gidiyorum tabii kocaman otobus. O gun arılar hiçbir şey yapmamıştı. 37 nolu koltuğa oturdum kolumu pencereye koydum, sonra bir kipirti, bir baktim arı, kış kışladım onu :)
    Sonra yanima binecek çocuk geldi, gene kolumda bir şey(inanırmısınız o anda ne zamandır bir ari tarafında sokulmadığımı düşünüyordum, bu acıyı unutalı çok olmuştu; ama yüzümden sokmaz inşallah diyorken) kolumda gene bir şey dolaştığını fark ettim, şöyle ellim derken, arı kardeşim ne var ne yoksa soktu, dahası çıkartamadı da; öyle iğnesinden asılı kaldı, ben kendilerine yardımcı oldum; ama kolum öyle şiddetli acıdı ki; tabii bozuntuya vermiyorum; yanımdaki çocuk amonyak filan dedi; ben sakin ve itidalli gerek yok dedim ve oturdum :))))
    Erkek! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !

  • Anız

    21.08.2005 - 20:17

    o gün haber çıktı; anızları yakmak diyanet tarafındaz caiz değil olarak nitelendirilmiş. Büyük ihtimalle yangin esnasinda ölne canlılar yüzünden

  • tatlı sert

    21.08.2005 - 20:05

    armut

  • id

    21.08.2005 - 19:37

    Terime anlam yazılmadan önce şu şekilde görünüyordu: id (0)
    yani id0
    yani İstanbel deniz otobüsleri :)))

  • SeRi KaTiL

    21.08.2005 - 19:35

    seri olarak öldüren insan tipi. Kapitalizm daha doğrusu sanayti devrimiyle birlikte meydana gelen ya da kendine yaşama alanı bulan insandır. Seri üretim :) Seri kiyim
    ...
    Bir doktorun açıklaması:
    İçindeki öldürme isteğini bir kişiyle tatmin edemeyen, bir nevi tatminsiz insan.

  • McDonalds

    20.08.2005 - 23:58

    düşüncelerim delindi
    neden?
    çünkü ben prensipleri olmayan bir adamım
    sözlük anlamı: kaypaklık
    ama herkesin önünde insanın kendi kötülemesi de cesarete verici bir şey :)
    cesurum ama kötüyüm :)) ahhaaaaaaaaaa,
    bunun sözlük anlamı: kaypak salaklık :)

  • Bir öz var ama özden uzak Sözler

    20.08.2005 - 23:55

    Yolları açanlar işçilerdir; işçilerin tek ismi vardır: mütefekkir

    Zaman yetse her şeye mana yüklemek ister insan; ama her şeye mana yükleyecek kadar zaman yok

    Bunlar başlığa uyan sözler; başlığa uymayanların hepsi dışarda

    Bir tuğlacıdan bir şaheser yaratmasını beklemek; berberden saç çıkartmasını beklemek gibi bir şeydir

    Kişisel olan bir şey varsa, o da iyi söylemeyen sözlerdir

    İyiden gelip kötüye gitmek ne bedbahlıhtır; ve onu yaşamak ne acıdır

    Kaymak için yerin ıslak olmasına gerek yoktur; insanı uyuşturan her şey onun kaymasına sebep olur

    Vesile olmakla sebep olmak arasındaki fark bi anlatım bozukluğu kadardır

    Toprağı bilmeyen, ağacı bilmez; ağacı bilmeyenlerse hayatı...

    Nesneler arasında irtibat kurmak yetenek işidir; ama yeteneği taçlandıran kurulan irtibatı hayata taşımaktır; çünkü her köprü iki yakayı bağlar ve geçişi sağlar; işte elde edilen irtabatı hayata taşımak da bir köprü vazifesini görmektir

    İnsanlar taşları yontmayı severler; çünkü ruhları yontmak taşları yontmaktan zordur
    ...
    vs vs vs

  • Bir öz var ama özden uzak Sözler

    20.08.2005 - 23:46

    Her yöneten bir yönetici iken; aslında 'öz' de bir yönetilendir

    Kusurluyu aramak, kusursuzu aramaktan her zaman kolaydır

    Söz söylemek bir sanatkâr işi olsaydı; ben tuğlacı olurdum

    Etkilemek için bazen konuşmak gerek; etkilenmek içinse, bazen dinlemek gerek

    Yetinmek yeterli olduğunda, insan tamahkâr olur

  • Bir öz var ama özden uzak Sözler

    20.08.2005 - 23:41

    Yamalamak her ne kadar basit bir eylem olsa da; herkes yama yaptıracak kadar cesur değildir

  • yama

    20.08.2005 - 23:39

    yama-zaki
    kawasa-ha

    işte müthiş bir yamalama misali :))) harbi müthiş oldu...offffffffffffffffff :))))
    kendiyle övünme hali :)))
    Ah sindar sen gittin, haller bana kaldı :))

  • yama

    20.08.2005 - 23:38

    :)
    anneme şu pantolonu yamala diyorum, yokk diyor bu ölmüş; anne sen beni dinle o pantulu yamala, yok diyor...
    yazık oldu pantola...ama ben delik melik giyeceğim...
    Yama'nın dikkat çekmesi için yamalananın da ona uygun olması gerekir. Hiç kimse şık giyinmöiş bir adamın kıç tarafını kapatan pantolondaki yamaya dikkat kesilmez. elbette adam kusursuz görünüyorsa bir eksik ararlar; ama çağ öyle bir çağ ki; caf caflı oldun mu çok kuracalamazlar.
    Yamalamak iyidir, hoştur; keşke herke yama yaptıracak kadar cesur olsa(ben de dâhil)
    ama dediikleri gibi zaman maoderen; o yuzden yamalar dışta değil içte olmalı; ancak böyle tavan yaparsınız.
    Göz boyamacılığa...

  • İyi

    20.08.2005 - 23:32

    anlatırsın anlatırsın anlatırsın... sonra da ondan da bir şeyler beklersin: uzun bir cümle gibi; ama o sadece 'iyi' demekle iktifa eder ve adamı deli...

  • eski defterleri açmak

    20.08.2005 - 23:31

    şu en son terimler gitse de yeni terimle gelse de biz de yeni sayfalar açsak da, ben de yeni bir şeyler yazaraktan gitsem de....vs vs vs

  • ideal eş

    20.08.2005 - 23:29

    harflerin yerini değiştir bir tane de (i) harfi joker; oluşan:
    İadeli Eş :))))
    ahahah haaa haaaaaayyyyyyyyyy(zevkten köşe olan gülme hali :))

  • sensizliğin ertesi

    20.08.2005 - 23:26

    Sensizliğin ertesi soğuk su içemedim
    Sensizliğin ertesi yemek yiyemedim
    Sensizliğin ertesi buz gibi bir elmaya sahip olamadım
    Sensizliğin ertesi hiçbir şeyi donduramadım
    Sensizliğin ertesi elektirik saati hızlıca dönmedi
    Sensizliğin ertesi diğerleri mahsun kaldı
    Sensizliğin ertesi seni götürenden bir haber gelmedi
    Sensizliğin ertesi başka birini mi bulsam diye düşündüm
    Sensizliğin ertesi seninle geçirdiğimiz zamanları hesapladım
    Sensizliğin ertesi bulduğum sonuca ben bile inanamadım
    Sensizliğin ertesi senin kaybettiğimi bilerek annnemden yadigar kalan seni, annemi de düşündüm
    Sensizliğin ertesi annemin sana nasıl d gözü gibi baktığı aklıma gelldi
    Sensizliğin ertesi senden iyilerinin de oldğunu bildiğim halde, sırf geçmişime olan sadakatimden ve anneme olan saygımdan, başka birini bulmaktan vazgeçtim
    Sensizliğin ertesi bir buzdolabının hayatıma ne denli tesir ettiğini anladım
    ...
    :))) ahaha haaaaa

  • İnsanları Anlayamamak

    20.08.2005 - 23:17

    Terimi ben açmışım :) Ne büyük bir başarı(!) Şanseseri buldum. Her neyse(neyseyi semem ama her neyse idare eder :))
    İnsanları Anlayamamak
    Düşünmek eylemini her zaman canlı tutmak iyi bir şeydir zannedersem. Ne de olsa düşünmek hem menfi hem de müspet bir hareket tarzıdır.
    Bazı insanları anlamak kolay değildir. Aslında bana göre tüm insanları anlamak kolay değildir. Bana göre insanlar hakkında onların hareketlerine binaen sadece bir fikir elde edebilirsin. Bu fikirler onlarla kurduğun iletişimde senin işine yarar. Çünkü insanı tanımak onu anlamanın bir yoludur.
    Eskiden daha fazla karışık düşünürdüm. Bir tohum atardim zihnime ve açılan kapılardan ilerlerdim; satrançta hamle yapmak gibi bir şey.
    Bunu daha sonra başka insnalarda da kullanmaya başladım. Bir kelime geçtiğinde ya da herhangi bir durum söz konusu olduğunda karşımdakinin hareketlerine dikkat kesilirim ve onun zihninden neler aktığını tahmin etmey çalışırım. Tahmin etmek tamamiyle tespit etmek değildir; çünkü kimk bilir o anda aklından neler geçiyordur; ama ben sadce antreman yapıyorum onun ne düşündüğünü anlamaya çalışarak. Bu bazen işime yarıyor; çünkü onun bir sonrki hamlesini tahmin etmeme yardımcı oluyor; tabii her zaman değil; belki bir sonraki hamlesi bile tutmuyor; ama ben de düşünmenin olasılıkları üzerine kendimi zorlamış oluyorum ve ne kadar zorlarsam, kabına falz gelip de onu genişleten madde gibi ben de accık genişlediğimi snaıyorum. Tabii bu da hatalı bir düşünce olabilir; kendimi bu şekilde hissetmeye ve düşünmeye şartlandırmış olabilirim.
    Sonuç, insanları anlamak zor; ama gene de onları düşünmeye değer

  • İnsanları Anlayamamak

    20.08.2005 - 23:10

    Mai Salon/(08.10.2004 21:41)

    İnsan Denen Garip Yaratigin Hal ve Hareketlerinden Kesitler

    Cogu insanda takdir gabiliyeti gelismemistir.Bu tip insanlar hep kendilerine donukturler, cevrelerinde yapilan ii seylere karsi genellikle duyarsiz kalirlar.Onlar icin varsa yoksa kendileridir.Aslinda biraz da bencillik tanimina girmektedir bu yazdiklarim.Bu insalarin takdir etmemelerinin en buyuk sebeplerinden biri neden ben degil de o sorusunu sormalaridir.evet neden ben dgil de o? Benim ondan neyim eksik, zaten bence tamamiyle o yapmamistir bunu; yapsa bile ne cikar ki; herkes yapaiblir bunu? kimi cumleleri akillarind dondurup dururlar.Gercekten de deger bilmez insanlardir byu zati muhteremler.İsleri gucleri kendilerine calismaktir.hatta bazen ii niyetli bile olduklarini sanirsiniz.Bundaki yanilmaniz onlarin kurnazliklarindan kaynaklanmaktadir.Nasil mi? Ornegin bir durum vardir ve bir bicim belirlemek gerekir kendine.Bu gorus genellikle bu adamlar icin kendilerine dogrudur; ama bunu oyle bir yolla yaparlar ki sanki sizi de dusunduklerini sanirsiniz.Halbuki siz sadec bir bsamak ya da herhangi birisinizdir gozlerinde.Bu adamlar asla tam anlamiyla sevemzler; cunku cikarlari ne tarafa meylediyorsa o tarafa kayma gibi bir egilim icindedirler.Bu da onlarin bir yerlere baglanmalarina engel olur.Genelde sevimli ve canayakin hatta yardimsever gorunmeye calisirlar; bunlar onlarin kullandigi kendini koruma yontemlerinden bazilardiri.Yoksa bunlari kullanmazlarsa insanlari kullanamayacaklarini bilirler.Zekidirler; zaten zeki olmak zorundadirlar; yoksa hicbir ise girisemeyecekleri bilir ve hissederler.Bu adamlar asl iktidar olamazlar; sadece sistemden beslenen obur asalaklar olarak kalirlar.ZAten bu onlar icin yeterlidir.Hic bir dusunce onlar icin kutsal ya da vazgecilmez degildir.Bir sisteme mahkum olmaktansa ondan azami derecede yaralanmayi secerler.Bir nevi kan emicilerdir.
    Boylelerinden ekseriyetle uzak durmak gerekir; ne kadar uzak kalirsaniz o kadar onlardan daha az zarar gorursunuz.
    ....
    ....

  • 5n1k

    20.08.2005 - 23:06

    N= alfabede 17. harf
    K= Alfabede 14. harf
    5 tane 17 + 1 tane 14= 99
    ...
    99= Allah'ın 99 ismi
    O halde gazeteciliğin temel esası ne?
    Allah'ı ve O'nun isimlerini anlatmak

  • açık çek

    20.08.2005 - 22:56

    Gayet Açık Bir...

    -açık konuş
    - peki sna karşı açık olacağım
    - bana karşı açık olman karşılıksız kalmayacaktır
    - açık bir havada, açık bir arabanın içinden, adam da açıktayken, açık bir şekilde indirdim onu-
    - anladım çok açık oldu
    - açık olmak bazen fayda getirmiyor
    - ama açıklığının karşılığını ödeyeceğim; işte sana açık bir çek
    - teşekkür ederim çok açıksınız(cömert manasında :))

  • kamus-ı türkî

    20.08.2005 - 22:48

    kocaman bir sözlük..bir kelimenin buunması bile uzmanlık istyecek kadar kadar :))) Cemil Meriç in böyle bir anısı vardı da ordan hareketle böyle bir şey söyledim; yoksa sadece sözlüğü görmüşlüğüm var bir de arkadaş nasıl kelime bulunacağını anlatmıştı

  • sensizliğin ertesi

    20.08.2005 - 22:41

    Aaaa sallamak parayla mı :)
    Sensizliğin ertesi günü sabah kalktim; artik sen olmadığını için düşüneceğim biri yoktu; önümde uzun günler ve başka başka insanlar olacaktı ve ben heyecanlanmıştım; bu yüzden gidip kendime bir kahve yaptım, gazetemi aldım ve haberlerin arasına daldım. Sensizliğin ertesi günü zaten yapmam gereken işler vardı; ben bendim gene, sadece bir şeyler yaşamış ben.
    Sensizliğin ertesi günü pişman olmamak için ve senin için elimden geleni yaptığıma inandırmaya çalıştım kendimi; ama akıllı bir adam oldugum için bunun uzun bir zaman alacğını fark ediyordum.
    Sensizliğin ertesi günü aslinda her insanın vazgeçilebilir olduğunu anladım, bu yüzdenm acı çekmem için hiç bir sebep yoktu.
    ...
    Sensizliğin çok ertesi günü aslında seni çok özlediğimi anladım ve seni hala yaşattığımı
    Bu yüzden sensizliğimin çok ertesi günü acı çektim
    ve anladım ki
    çok çok ertesi günler de bile sensizliğimin acısını hep çekecektim.

    Son :)

  • koku

    20.08.2005 - 22:33

    (11.12.2004 15:05) Mai Salon

    Mayreni Hanimefendi'nin Yazdiklarina Binaen Koku Mevzu

    Su hava ve kokusuzluklari uzerinden balayayim.Bu aklima gelmemisti, cok guzel bir yere temas etmissiniz.Insnalarin bir seyleri sevmesinde kokrlar da buyuk rol oynuyor.Eger ki hava ve su kokusuz olmasaydilar, bazi insanlar onlarin kokularindan haz etmeyebilirlerdi; ama onlarin yasimi icin bunlarin ne kadar gerekli oldugunu dusunursek, istemeye istemeye de olsa onlari anlmak zorunda kalacaklar ve bundan dolayi beden ve akil bakimindan kendilerini istemedikleri bir seyi yapmaya zorlamanin gucluguyle, nefret duyacaklardi bu koku sahiplerine karsi.Yuce Allah demek ki buna sebebiyet vermemek icin(daha bir cok sebep de olabilir) hava ve suyu bu sekilde yaratmistir.
    Anne bebek arsindaki iliski ve bagimilik ise cok ayri dallarda incelenmesi gereken bir durumdur.Anne bebegini dunyaya getirdikten sonra, onda bulunan hormanlarin bazisinda artis olur, ve sadece gebelik donemine ait hormanlar peydah...Bu hormanlar anneyi bebegine karsi asiri duyarli yapar, daha sevecen ve merhametli olur; bebegini savunma isgudusu hat safhaya cikar.Bunlar annedeki maddesel ve bu maddsel degisimin ruhtaki manevi degisimleridir.Annenin sut salgisinin artmasi da bir baska yondur.Bebek nerden ve nasil beslenecegini bilir; halbuki daha kucucuk bir varliktir.Sut un yapisinda neler olduguna dair bir yazi okmustum.Bir bebek icin gerekli olan tum besinler ve bebegin dogsuktan sonra savunma sistemi guclu olmadigi icin, sutun icinde bunu kuvvetlendirecek yonde maddeler ve daha nice ozellikler.Bu Allah in yarattigi her varliga nasibini verdigi seklinde aciklanabilir.Sut un bir kokusu vardir ve genllikle bebekler de sut gibi kokarlar.Sutu anneden alan bebek ve annenin kendine has kokusu onlar arasinda bir bag kurar.Nasil ki cok susayan bir adam icin bir cesmenin-siril siril akan- normal bir insandan daha farkli bir anlami vardir; burda da sut anne ve bebek arasindaki hem koku, hem ihtiyaclari giderinin anne olmasi ve bebegin de bunu hissetmesi bakimindan beyaz bir koprudur.
    Anne ve bebek bir butunken, ayrilmislardir madde olarak.Bir butun genellikle ayni kokuya sahiptir.O yuzden ne bebek ne de anne, ayrilma gerceklesitkten sonra birbirlerine karsi koku bakimindan yabanci kalmayacaklardir.Tabii bir diger husus da temas hususudur.Bebek temas edenin annesi oldugunu kokusundan anlayabilecegini dusunuyorum.Ve bir de Allah in onlara bir bag verdigini, ruhi bakimdan.
    ...
    Bir dilenci ya da bir sekes dusunelim.Bu tur insanlar kotu kokulara sahiptir.Guzel giyimli, alimli birini tsavvur eden, eger o da kotu bir kokkuya sahipse insan bu durumda garipser onu; sekil bakimindan cekici geldigi kadar koku bakiminda gelmez ve mesafa konur araya, o sekilden dolayi duyulan sicaklik kaybolur.Peygamberimiz guzel koku srunmeye cok dikkat etmis ve ashabina da bunu tenbihlmistir.Ornegin bir gul kokusunda kokan insan,diger insanlara neyi cagristirabilir? tabii ki bir gulu.Zaten bu kokuyu alan insan, koku ile seklin beyinde birlikte muhafazasindan dolayi, gulu dusunecektir.
    Ayni bolgeden olan insanlarin, birbirlerine karsi yakinlik duymalarina sebep koku da olabilir.Bir cok sebep olabilecegi gibi kokunun da bunlardan biri olma olasiligi yuksektir.Yenen, icilen besinler vucutta parcalanir.Bu parcalanma sonucunda besinlerden su cikar.Bu su bobrekler vasitasiyla suzlur ve tekrar vucuda kazandirlir.eger her besinden cikan suyun o besinin kokusunu tasidigi farzedersek, insanlarin yedikleri ve ictikleri maddeler gibi kokmalari olasidir ve ayni tur besinlerle beslenenlerin birbirlerine yakin olmasi da...hayvanlar iletisim icin kokuyu kullanirlar.Bir arslan grubunu, baska bir arslan gurubundan ayiran salgilari vardir.Ve hayvanlar bu sekilde sinirlarini cizerler.Dalgilarini sinirlarini belirleycek sekilde atrafa birakirlar.Bundaki sebep de diger hayvanlarin kendi bolgelerini girmesini onlemek, oranin onlara ait oldugun gostermektir.Bu koku yontemi ciftlesmede de kullanilir(tabii hayvanlar bilincsiz bir sekilde kullaniyorlar bunu: sevki ilahi) bu iki cift arasinda salgilalan kou onlarin ciftlesmeye hazir olduklarini gosterir.Dahasi erkek ya da disi(turlere gore degisiyor, bazen disi erkegi cezbetmek icin koku salgiliyor, bazense erkek) birbirlerini cezbetmek icin koku salgilar.Bu koku salgilama esnasinda erkegin bircok rakibi olacaktir ve disi en guzel kokuyu salgilayani sececktir.Gunumuz de parfum ureticileri de bunu saglamaya calisiyor sanirim.
    Ornegin etciil bir bitki.Ismi tam aklimda degil, zaten latince bir ismi vardi.Bu bitki etrafindaki boceklerin ilgisini cekmek icin curuk et kokusu salgilar.Bocekler de buna kanar ve onun uzerine konar, tabii o da onlari bir guzel sindirir, yavas yavas.Kotu bir benzteme olacak, hanimlar alinmasin :)) O bitki cicekse biz de onun tuzagina dusen bocekleriz ve bizi kapaniyla hapsettiginde tek yapmak zorunda oldugumuz olumumuzu beklemek :))

Toplam 1546 mesaj bulundu