Seu Kuyt Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antoloj ...

  • tedavül

    29.07.2005 - 23:26

    bir robot ve bir insan diyaloğu
    - Sen XR166 tedavülden kalkmadan önce son bir isteiğin var mı?
    - Evet, var!
    - Nedir?
    - Sevgilimi görmek istiyorum
    - Maalesef XR166, bu mümkün değil!
    - Neden?
    - Çünkü senden birkaç saat önce tedavülden kaldırıldı
    - Ne! Olamaz! Hayır! Nasıl yaparsınız bunu ona? Hayırrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr! Bir bebek bekliyordu! ! ! !
    Sefil insan ırkı, adiler, merhametsizler
    ...
    Ve bu olaydan sonra XR166 tedavülden kaldırılımaz; çünkü firar eder ve Matrix'in temeli bu olayda yatar. Eğer insanlık XR166 ın sevgilisini tedavülden kaldırmasaydı, makineler dünyayı ele geçiremeyeceklerdi!

  • Çilingir

    29.07.2005 - 23:22

    -çil
    -in
    -gir

    Se-'çil'-'in' salaklığı!
    abi evden çıkmadan önce
    anahtarı alıp almadığına bakmaz mı bir insan
    illa ki bakar; ama bu kız aptal!
    Şimdi 'gir'-emiyoruz;
    bir çil-in-gir çağıralım bari...
    -

  • Fiyakalı

    29.07.2005 - 23:19

    -fiyakasından yanına yaklaşılmıyor
    -dert etme şekerim bu tipler böyle
    -şuna bak kendini kaf dağında zannediyor denyo
    -boşveeeeeeeeerrrrrr!

  • apolet

    29.07.2005 - 23:18

    Bana apoletini göster senin ne olduğunu söyleyeyim

  • Fevrî

    29.07.2005 - 23:18

    fevrî çıkışların beni deli ediyor
    -deli oluyorsan demek ki sende de asabiyet var
    hayır! elbette ben senin gibi değilim; benim asabi olmalarım yerinde; ama sen ota p.ka fevrî oluyorsun
    - abartma!
    -onu ancak sen yaparsın; ben değil!
    -sen gerçekten cins birisin!
    - seni .... seni, beni deli etmeye mi çalışıyorsun?
    -bak gördün mü ne kadar da haklıymışım, gene fevrîleştin
    -de get...

  • Tahayyül etmek

    29.07.2005 - 23:16

    tahayyül edebildiğim kadar insanım ve tahayyül edebildiğim kadar yaşıyorum

  • tiki

    29.07.2005 - 23:15

    tiki tiki tikli öttü saatim
    fabraikaya yollandım
    günlük kağıdı geçirdim makineden
    işime başına gittim
    her zamanki iş
    gene aynı tipte, birbirine benzeyen insanlar meydana getirme işi:
    son marka gözlükler
    dar markalı bir pantolon
    göbeği açıkta bırakan bir body, markalı
    markalı ayakkabılar
    markalı ruj
    markalı kafalar;
    erkekelr de buna benziyor
    ben bir fabrika çalışanı olarak her gun birbirinin aynısı bu insaları üretmekten sıkıldım
    ama insnalar nedense hep aynı tip insanları görmnekten sıkılmadı
    çok satıyor bugunler tiki markalı insnalar
    patronlar da son derece memnun
    eh ben işçiyim aklım bunlara ermez
    ama çok sıkıldım!

  • benim adım sam

    29.07.2005 - 23:12

    benim de adım da 'an'
    bir japonum ama yeni türkçe öğrendim. an'ın türkçe de ne demek olduğunu biliyorum. Fakat tabii ismim bu şekilde yazılmıyor ama ben okunuşu gibi yazıyorum.
    Bir de acab ikimiz bir araya gelsek bir şeylere yarayan bir şey olabilir miyiz?
    ha sam?
    ben an :))

  • tedavül

    29.07.2005 - 23:04

    tedavülden kalkmak
    miadını doldurmak

  • Zeka Oyunu Severler

    29.07.2005 - 16:24

    Ayrıca,
    Türkiye Zeka Vakfı 'Soru Maratonu' adı altında bir yarışma düzenlemektedir. Bu hafta sanirim 17. hafta. 30 hafta sürecektir. www.tzv.org.tr adresine kayıt olarak burdaki soruları yanıtlayabilrsiniz. 17. hafta cçok geçmiş demenize de gerek yok; çünkü arşiv bölümüne tıklayarak daha sonraki soruları görebilir ve cevaplayabilirsiniz

  • Zeka Oyunu Severler

    29.07.2005 - 15:55

    Cem kardeşim biraz fazla abarttı. Sakın ha yalan 'işte yetkilisinin yalan söylediğini beyan ediyor' diye anlamayın! Yok öyle bir şey yapamam. Zannedersem ben ona biraz fazla abartmışım kendimi. Bu da onun hatası değildir benim hatamdır.
    Akıl Oyunları dergisi yayınlanıyordu bu Mayıs ayına kadar. Ama birkaç sebepten dolayı ara verildi. O derginin kadrosundan birkaç insan Zeka Oyunları ve Hafif Zeka Oyunları ve Sudoku yu çıkartmaya başladılar. Bu insanlar senlerce TBT (Türkiye Beyin Takimı) nda dışarda yapılan Dünya Zeka Şampiyonalarında ülkemizi ellerinden geldiğince temsil etmiş ve zennedersem 96 yılında 3. olmuşlardır.
    Ben bu dergileri ve internette bu iş için yapılmıi siteleri ziyaret eden ve dahası bu soruları çözmekten zevk alan biri olarak; bunu antoloji çaısı altından da yapmaya karar verdim. Aslında ben karar vermedim. Cem kardeşimle oturduk ve birlikte bir şeyler yapabileceğimizi anladık. Ama aradaki kan davası hala sürmekteedir :) Bu özel mesele.
    BU guruba herkesi bekliyoruz. Ya da gelebilen gelsin. Biz hem bu sorular hakkında konuşacağız hem de soru tipleri üzerinde size yardımcı olmaya çalışacağız.
    Türk insanı zekidir; sadece bunu dışarıya çıkartmak biraz gönülsüzdür o kadar
    Saygılar!

  • karikatürize

    29.07.2005 - 15:22

    karikatü etmek

  • düz mantık

    29.07.2005 - 15:21

    düz olmayan mantık

    insanlara gerçekleri söylerim her zaman
    ama onlar bana inanmazlar
    neden inanmazlar bana?
    çünkü hiçbir insan her zaman gerçekleri söyleyemez
    misal birine sen çirkinsin dediğimde ya da sen aslında hiç de iyi bir değilsin dediğimde bana kızar, hatta benden nefret eder.
    çünkü insanlar sahip olduklarına toz kondurulmasına izin vermezler ve
    bu yüzden insanlar gerçekleri sevmezler; çoğunlukla onlara faydası olmayan gerçekleri sevmezler
    peki bu onlara faydası olmayan gerçeği söyleyen insanı seveilirler mi?
    hayır!
    o halde insanlar faydaları için severler birilerini. Eğer birileri onların hakkında ya da onların sahip oldukları hakkında güzel, hoş şeyler söylüyorsa onları severler.
    ...
    (daha da genişletilebilir bu)

  • düz mantık

    29.07.2005 - 15:17

    dün gece arkadaşıma kızdım
    neden?
    çünkü beni sinir etti
    neden sinir oldum?
    çünkü ben bir insanım

  • düz mantık

    29.07.2005 - 15:17

    yemek yedim
    neden?
    çünkü karnım acıktı
    neden karnım acıktı?
    çünkü ben bir insanım ve ihtiyaçlarım var

  • Apocalyptica

    29.07.2005 - 15:16

    sözsüz metallica

  • zaman

    29.07.2005 - 15:10

    Evren dogdugunda tekti;
    Fakat bu yalnizlik koca evrene de zor geldi
    Bu yuzden Yaratici ona es olarak zamani verdi
    ve o gun bugundur evren sevincinden acildikca acildi
    ve hala da acilmaya devam ediyor
    zamanla birlikte

  • sabahattin ali

    29.07.2005 - 14:59

    'ruhunu ekmek parası için satanlar' Sabahattin Ali

  • Çaydanlık

    29.07.2005 - 14:58

    10.11.2003 17:16
    Mai Salon

    CAYDANLIK
    Sabahattin Ali’nin bu isimde bir hikayesi vardi: Bir hastanede tedavi gormekte olan eski bir memuru (bir suc yuzunden cezaevine dusmus) ve bu memurun ani olumuyle birlikte meydana gelen olaylari anlatiyordu.Merhumun geriye kalan esyalari icinde ‘caydanlik’ini bulamayinca dul karisi ortaligi birbirine katiyor ve ‘’…caydanlik ta caydanlik…’’ diye ordakilere soylemedigini birakmiyordu.Sakin burdan Alaaddin’in lambasi gibi icinden bir cin cikiyor sanmayin; hicbir ozelligi olmayan alelade bir caydanlikti; dul kadininin bunu kocasindan geriye kalmis bir hatira olarak saklamak gibi bir derdi de yoktu; o sadece esyaya duskunlugunu gosteren bir kadindi…
    Bizim caydanlik yazimiz ise ne olu birinin caydanligini anlatacak, ne de bir hikayeyi; sadece caydanlik uzerine dusunen birkac kisinin konusmasindan ibaret olacak…

    ‘’Su caydanliga baksana, alt ve ust kismi birbirine esit; halbuki alelumum ust taraf alt taraftan hacimce daha kucuk olur.Fakat bu caydanlikta alt ve ust kisim birbirine esit.
    Kadin ve erkek…
    Eger herhangi bir caydanlik olsaydi, ust taraf kadini alt taraf erkegi temsil ediyor derdim; ama burda erkek ve kadin esit. Halbuki biliyorum erkek ve kadin asla birbirlerine esit olamaz; olmamali da; ama cogu insana bunu anlatmak zor, dahasi lafi guzaftan da baska birsey de olmazdi anlatmaya calismak.’’
    -‘’Nerden cikti bu kadin erkek benzetmesi, nerden aklina geldi? ’’
    -‘’Bilmiyorum, sadece, belki dinledigim sarkidandir; bu sarkiyi cok seviyorum, bir kadin ve bir erkek ‘take my breath away’ ikidir radyoda bu sarkiya rastgeliyorum; belki de bu yuzden caydanlik icin erkek-kadin benzetmesi yaptim.
    Ugur soylesene, sence ust taraf mi kadin; yoksa alt taraf mi? ’’
    -‘’Bence ust taraf…’’
    -‘’Cunku kadinlar basimizin tacidir, onlari hep basimizin hizasinda tutariz, zaten olmalari gerken yerde orasidir.Biz yukun altina gireriz, temeli olustuyoruz gibi gozukse de, aslinda temek tum caydanliktir(kadin ve erkek) ’’
    -‘’Caydanligin kapagini goruyor musunuz, iste o evin catisidir, ve evi disi kus yaptigi gibi catiyi da disi kus kapatir’’
    -‘’Heralde o zaman evi yapmaya catidan itibaren basliyor ha , sonra da temele iniyor, eger disi kusun ev yapma stili buysa ’’
    -‘’Sen de ne biçimsin be abi, ne biçim şeyler aklina geliyor’’
    -‘’Serkan su caya bak, alt tarafta su, ust tarafta dem; asil onemli olan dem…Baska caydanliklarda(alti ustunden buyuk) dem az, su coktur ve dem ilk once biter’’
    -‘’Bence ikisi de onemli; ve o bitme durumu goreceli; cunku az bir su(bos bir koca) koyup normal miktarda bir demle yapilan cayda, belki de ilk once az olan su bitecek:Yani bos olan bir adam, her bakımdan kuvvetli ve ondan ustun gozuken bir kadını dengeleyemez; ama belki kadının ozelliklerinden dolayı, kadin durumu idare edilebilir ve su(adam/koca) bitsede dem kendini biraz seyrelterek cay(evlilik/iliski) surdurebilir
    Ayrica dem ve su bir butundur; cayi cay yapan onlarin belirli oranlarda meydana gelen karisimlaridir ve iste bu oldugu zaman ortaya gercekten de guzel bir cay cikar.Ve bu caydanlikta alt ve ust birbirine esit oldugu icin dem ve su miktari esittir.Cay yapmak icin az bir deme karsilik cok su koymak gerekir; yani azıcık bir dem fazlaca suyu dengeler; kadinlar boyledir iste.Belki cay olurken tum agirlik su dadir, daha fazla katilan odur; ama o berrak suya azicik yapilan bir dem katkisi ona gercek kimligini ve tadini verir’’

    -‘’Seker, bu da cocuklar olsa gerek….’’
    -‘’Evet gercekten guzel bir benzetmei gercekten; cocuk seker gibi tadlidir ve evlilige tad verir.’’
    -‘’O zaman soyle diyelim serkan; cocuksuz bir evlilik sekersiz bir caya benzer’’
    -‘’Ne guzel bir benzetme Ebu gercekten oyle, cocuksuz bir evlilik sekersiz bir caya benzer…’’

    ‘’Vay be! Bu caydanlikta ne gizler varmis! ’’
    -‘’Hayat goremedigimiz yerde de vardir ve her zaman gorulebilenle iliskilidir'

  • iett

    29.07.2005 - 14:52

    07.10.2003 14:27
    Mai Salon

    '80 Gençligi Bir Halta Yaramaz'

    Bu baslik bana ait degil; çünkü ben de 80'lerin mahsuluyum, niye kendime 'bir halta yaramayan' diyeyim ki? .
    Efendim bendeniz ögrenci oldugum için IETT(istanbul etkin teneke tasimaciligi) den ve onun oturgaçli götürgeçlerinden(bu kelimeyi bulanin gözünü seveyim) faydalaniyorum, tabii cüzi bir ücret karsiliginda(aylik ögrenci akbili 30 milyon) ..Neyse bu para mevzularinin benim anlatacaklarimla pek bir ilgisi yok.
    Olay, yani bu sözlerin söylenmesine yol açan vahim vaka iett nin 112 nolu sefer sayili alt bostanci-taksim güzergahinda seyreden tekerlekli tenekesinde meydana gelmistir bu sabah itibariyle.
    Normal olarak durmasi gereken durakra duran otobüs, malumunuz oldugu gibi biraz bosaltim biraz da dolum yaparak ara verdigi seyrine devem etmektedir.Yeni dahil olan iett katilimcilarinin her biri ayni yas grubuna ait olmadigi için bazi nahos durumlar vuku bulmustur:Genclerin yer verme(me) si gibi...
    Son kalan enerjisiyle(potansiyel enerjisi, ne de olsa yasli insanlardan kinetik enerji beklemek biraz guc) ayakta durmaya calisan yasli adama yer vermeyen ve rahat rahat etrafini seyretmekte olan kizin, bir sure sonra baska birine yer vermesine icerlemis olan sag cenahimdaki beyfendi o cumleyi kuruverdi:'Yok! Yok! Bu 80 gencligi bir halta yaramaz.Suna baksana sen yasli adama yer verme oylece otur..Akli basina yeni geldi tabii, ben de ne zaman yer verecek diye merak ediyordum.Bu 80 gencligi hep boyle.Allah bilir bir de ogrencidir.Zaten zamane ogrencisi 4 sey okuyor: iktisat, isletme, muhendislik...Hani nerde tip okuyanlar ya da edebiyat, tarih..? Tabii bunlarin hedefi bir an once mevki ve sayginlik sahibi olmak; halbuki bu bu yasta mumkun mu? Birinin bunu yapabilmesi icin ustun bir zekaya sahip ve kendine özgü melekeleri olmasi gerekir; ama nerde? O tip insanlar milyonda bir cikar(heralde bu adam 'Milyon Birinci' kitabini okumus)
    Misal kendimden ornek vereyim.Ben istanbul Hukuk ve ardindan Edebiyati bitirdim, Tip'i da bitirecektim; ama izin vermediler.Buna ragmen ben her yerde bunlari dile getiriyor muyum? Tabii ki hayir; kimseden bunlarin bekledigi gibi bir sayginlik beklemiyorum da ondan.'
    ...
    'Ben de 80 gencligindenim...'
    Biraz sessizlik...Otobus nerdeyse kopruye varacak, tabii bu illet trafik olmasa..Bulundugumuz otubus(teneke) tospa(kaplumbaga) gibi hareket ediyor...
    Adamimiz tekrar konusuyor: 'Koprunun acilisini dun gibi hatirliyorum, sene 29 Ekim 1973...Vay be! Tam 30 sene olmus, zaman da ne cabuk geciyor.O gunlerde boyle kalabalik degildi, ne bu kadar cok insan ne de bu kadar cok araba vardi; simdiki haline bak! Yahu bir de hala kac bilet atackalarini ogrenemediler.Ya kardesim 30 sene almis ve hep iki bilet atiliyor; ama siz hala kac bilet atilir diye soruyorsunuz.İnsafiniza sic..m..'
    Onumde yasli bir adam var, takim elbiseli, saclari dokulmus, siyah gozlu; yakasinda bir Ataturk rozeti...Ara sira ben ona o da bana bakiyor; bu bakismamizin sebeb-i hikmeti onun bir acigini yakalamis olmam.Bu amca az once kizin kalkmayarak yer vermedigi yasli adam.Otobuse bindiginde su anda oturmakta oldugu oturaktan(oturamak, koltuk) biri indi, yasli adam oraya oturma arzusuyla one atildi; ama ondan once 30-33 yaslarinda bir bayan oturuverdi; ama sirti yasli adama donuk oldugu icin onun ayakta kaldigini gorememisti.O sirada yasli adamin surati eksidi, kadina(hala sirti donuk) eksi bir suratla bakti; nasil olurda benim gibi yasli biri oturacagina sen oturursun der gibi, kustahca ve hayal kirikligina ugramis bir bakisti.Fakat kadin yerine oturunca yasli adamin ayakta bekledigini gordu ve hemen ayaga kalkti; iste tam o sirada yasli adam hemen alcakgonullulgu eline aldi ve teklifi reddiyeye koyuldu; ama pek fazla dayanamadi ve kosuluverdi oturamaga..Ilk basta kadina yer vermedigi icin afra tafra atan yaslica bey, simdi ona 'hayir, siz oturun, lutfen' teranerleri yumurtluyordu.
    Yasli bey yerine coreklenince benim gulumsememi gordu.O bir katildi ve ben de onun cinayetini goren taniktim ve her seyi bildigimi ona gulerek(pis pis siritarak) gosteriyordum.Zaten o da anlamisti ve ara sira goz ucuyla beni gozetliyordu..
    O siralarda bizim zat- muhterem, hukuk ve edebiyat mezunu, mevzuya daliverdi: 'Bak surada(o sira Yildiz'a gelmistik) eskiden Yildiz ilkokulu vardi..Sene 1962 filan, kac sene olmus? Hmm! Tam 41 sene..Biz o zamanlar siyah onluk ve beyaz yaka..Su eski duvari goruyor musun[ben o sirada evet anlaminda kafa salliyorum(emme basma durumu) ]..Uzerinde cicekler olan..Iste onun ardindaydi bizim okulumuz..Teneffus aralarinda karsidan karsiya kosarak gecerdik.Simdi gecemezsin tabii, aninda ezilirsin; ama o zamanlar ne arabasi, her sey ne de guzeldi...
    ...
    Sana iyi dersler, benim bu durakta inmem gerekiyor'..
    'Size de iyi gunler...'

    Otobusten inisini ve hangi istikamete dogru gittigini izledim.Adama hangi isle ugrasiyorsunuz sorusunu bir turlu yoneltemedim.Zaten pek fazla birsey soylemedim, sadece okulumu ve okudugum bolumumu sordugumda ona cevap verdim.Benim cevaplarim karsisinda onun cevabi da su oldu:' Ac kalmassin :)) Eger holdinglerde filan tanidiklarin varsa, tamam...'
    'Hayir yok, zaten pek farketmez...'
    ...
    Bugun ogrenim paralari(manileri, mingirlari) yatirliyor, o yuzden en yakin yani Besiktas'taki ziraat bankasinin oldugu yerde indim ve hemen para cekmeye gittim; ama bankamatikte para yoktu.Zaten bu ziraat bankasi bir garip banka..Neyse onu da daha sonra anlatirim...
    Boylece bizim 112 nolu teneke kutuda ve icindekiler de gelip gecti; simdi bir baskasina kadar beklemek dusuyor :)))

  • Zeka Oyunu Severler

    29.07.2005 - 14:48

    Antolojide Zeka Oyunları adında bir grup kurduk. Bu işe ilgi duyan ya da duymayan her zat davetlimizdir.
    Gelmek isteyenleri bekliyoruz; gelmek istemeyenleri de...
    Tamamen üzretsizdir giriş, kapıda badigardimiz yoktur; damsiz girilmez gibi bir olayımız hiç olmamıştır. Sizi Cem1 kardeşimiz karşılayacaktır.

    http://gruplar.antoloji.com/zeka-oyunlari

  • deniz kızı

    29.07.2005 - 02:18

    denize bir taş attık
    kan çıktı
    senelerdir beklediğim kız çıktı
    ama başından kan çıktı
    ah talihsiz başım
    gene kaş yaparken göz çıkarım
    :))) ahaha haaaa

  • akmar

    29.07.2005 - 02:15

    Mar, eski dilde yılan demek
    akmar: beyaz yılan
    eh başka da ne beklenirdi ki burdan :)
    Ama şimdi güzel bir yer. Aşağıda çay içilen bir yer var; senelerdir benim kerdeşle takılırız oraya; saatlere konuşuruz; ve deliler gibi çay içeriz.

  • akmar

    29.07.2005 - 02:14

    satanizmin turkiye eski distribütörünün bulunduğu mekan :)))
    ahaha haaa

Toplam 1546 mesaj bulundu