Atatürk'ün din düşmanı olduğunu söyleyenler, her alanda kendileri gibi düşünmeyenleri ve farklı inançlara sahip olanları ezmeyi, yok etmeyi din uğruna cihat sayan vicdan özgürlüğü düşmanlarıdır. Atatürkçüler, dinin değil, din bezirganlarının düşmanlarıdır. Uygarlıktan yana olanlar, gerilikten yana olanlar kadar yürekli ve özverili olmadıkça, Türkiye'nin aydın ufuklara doğru gidişi sürdürülemez! ! !
Dans etmek büyülü bir şey.
Ruhu ve bedeni birleştiren bir olgu.
İki teni yanyana getiren, en saf haliyle duyguları canlandıran bir eylem.
Dans eden bir çift aşıktır birbirine, belki deli gibi hem de.
Gözlerinin içine baka baka müziğin ritmine uyarlar, birbirlerinin kollarında.
Zaman akar gider.
Zaman unutulur.
Dünya yok olur.
Sadece iki kişi vardır.
Bir kadın, bir erkek.
Birbirine ölesiye aşık, Birbirini ölesiye seven.
Laf olsun diye dans edilmez bu yüzden.
Formalite olsun, görev yerine gelsin diye asla.
Bedenle ruh sevişir müzikle birlikte.
O yüzden aşkı canlı olanlar dans eder.
Sevgisi sonsuz olan, birbirini vazgeçilmez bulanlar dans eder.
Kanatlanır çünkü müziğin ritmiyle, bir olurlar.
Önünüze ilk çıkana mutsuzluğunu sorun. Anlatır da anlatır değil mi?
Mutluluğunu sorun.
Karşınızdakinin gözleri parlar belki ama aynı zamanda da dili dolanır, ne söyleyeceğini, ne anlatacağını bilemez. En fazla birkaç klişe laf eder.
Mutluluk arızi bir şeydir sanki, 'gelip geçecekmiş' gibidir; kazara gerçekleşmiş gibidir, en iyi halinde bile 'mucize' gibidir. (Sevgilinizin kulağına 'çok mutluyum' diye fısıldarkenki halinizi düşünün; sanki bir mucizeyi anlatıyorsunuzdur...)
İşte ondandır ki mutluluk 'bilinmez', yaşanır.
O körolasıca mutsuzluk öyle midir ya! Hem bilinir, hem iliklerimize kadar hissedilir, hem yaşanır.
İnsan mutluluktan ne olur? Mutlu olur...
Ama mutsuzluktan hasta olur, kahrolur, çöker, biter mahvolur...
Aslın da 'mutluluk unutmaktır
Çünkü çoğu zaman hafızamız 'irin toplamış bir yara' dan ibarettir. (Nietzsche)
Ve unutmak, çok can acıtan o yaraya merhem olur...
Ama o zaman da insanın içine bir kurt düşüyor: Yoksa mutluluk denen şey bir tür 'budalalık' mı?
Zamanı unutmak. Mümkün mü bu?
Bir lahza (an) için, evet!
Ya da uzun bir sarhoşluk hali olarak zamanı unutmak. Belki mümkün.
Ama o kadar! Ötesi yok, olamaz.
O halde mutluluk denen şey, tam tersine, gelip geçen zamanın kollarına kendini hiç çırpınmadan teslim edince kazanılan bir his olmasın?
Veya şu 'ölümü unutma' meselesi...
Ne umarsız bir çaba ve nasıl da kısacık bir baş dönmesi!
Düşünüyorum da, neden 'ölümü unutma' değil de, ölümle barışma hali olmasın mutluluk?
öğrendiklerini bir saat gibi cebinde taşı... ikide bir saati olduğunu göstermek isteyen insanlar gibi ortaya çıkarma...eğer biri sana saati sorarsa söylersin, ama her saat başında sorulmadan saat kulesi gibi ötme...
canlılar üçe ayrılır...
bitkiler,hayvanlar çocuklar...
çocuklar değil de insanlar diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz...
çünkü...
insanların düşünebilenleri hep çocuk kaldılar, düşünemeyenleri de zamanla hayvanlaştılar...
* Takım Elbise Giyince Elini Cebine Sokma Hastalığı
* Kumsalda Deve Güreşi Yapma Hastalığı
* Şahin Marka Arabayı Doğan Görünümlü Yapma
* Tiki Olanların Tiki İle Kasıtlı Uğraşma
* Tuvalet Duvarını Defter Sanma
* Ünlü Birini Görünce Ona El Sallama
* Otobüs Durağa Yanaşınca İlle Ön Kapıdan İnme Hastalığı
* Faturaları Hep Son Gününde Ödeme
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey
Dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek
Gibi bir şey
Fakat artık ümit yetmiyor bana
Ben artık şarkı dinlemek değil
Şarkı söylemek istiyorum...
NAZIM HİKMET ŞİİRLERİNDEN EN ÇOK BİLİNENLERİN TOPLANDIĞI CD
HASRET ŞİİRLERİ
UMUT ŞİİRLERİ
SEVDA ŞİİRLERİ
Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce...
Hayat kısa gelen bir battaniye gibidir.
Yukarı çekersin ayak parmakların isyan eder.
Aşağı çekersin omuzların titrer.
Ama yine de,
neşeli insanlar dizlerini karınlarına çeker,
rahat bir uyku uyumayı başarır..........
Haydi Abbas, vakit tamam; Akşam diyordun işte oldu akşam. Kur bakalım çilingir soframızı; Dinsin artık bu kalp ağrısı. Şu ağacın gölgesinde olsun; Tam kenarında havuzun. Aya haber sal çıksın bu gece; Görünsün söyle gön ...
insan
06.02.2008 - 19:01insan,insan,insan...
ne yazık ki içinde hertürlü tohumu barındırmakta ve;
uygun ortamı bulmaya görsün
anında yeşerir...
atatürkçü düşünce
03.02.2008 - 18:27Atatürk'ün din düşmanı olduğunu söyleyenler, her alanda kendileri gibi düşünmeyenleri ve farklı inançlara sahip olanları ezmeyi, yok etmeyi din uğruna cihat sayan vicdan özgürlüğü düşmanlarıdır. Atatürkçüler, dinin değil, din bezirganlarının düşmanlarıdır. Uygarlıktan yana olanlar, gerilikten yana olanlar kadar yürekli ve özverili olmadıkça, Türkiye'nin aydın ufuklara doğru gidişi sürdürülemez! ! !
dans
02.02.2008 - 20:02bedenle ruhun sevişmesi...
Dans etmek büyülü bir şey.
Ruhu ve bedeni birleştiren bir olgu.
İki teni yanyana getiren, en saf haliyle duyguları canlandıran bir eylem.
Dans eden bir çift aşıktır birbirine, belki deli gibi hem de.
Gözlerinin içine baka baka müziğin ritmine uyarlar, birbirlerinin kollarında.
Zaman akar gider.
Zaman unutulur.
Dünya yok olur.
Sadece iki kişi vardır.
Bir kadın, bir erkek.
Birbirine ölesiye aşık, Birbirini ölesiye seven.
Laf olsun diye dans edilmez bu yüzden.
Formalite olsun, görev yerine gelsin diye asla.
Bedenle ruh sevişir müzikle birlikte.
O yüzden aşkı canlı olanlar dans eder.
Sevgisi sonsuz olan, birbirini vazgeçilmez bulanlar dans eder.
Kanatlanır çünkü müziğin ritmiyle, bir olurlar.
mutsuzluk
27.01.2008 - 19:00Esas olan mutsuzluktur.
Yani insan mutsuzluğu bilir.
Önünüze ilk çıkana mutsuzluğunu sorun. Anlatır da anlatır değil mi?
Mutluluğunu sorun.
Karşınızdakinin gözleri parlar belki ama aynı zamanda da dili dolanır, ne söyleyeceğini, ne anlatacağını bilemez. En fazla birkaç klişe laf eder.
Mutluluk arızi bir şeydir sanki, 'gelip geçecekmiş' gibidir; kazara gerçekleşmiş gibidir, en iyi halinde bile 'mucize' gibidir. (Sevgilinizin kulağına 'çok mutluyum' diye fısıldarkenki halinizi düşünün; sanki bir mucizeyi anlatıyorsunuzdur...)
İşte ondandır ki mutluluk 'bilinmez', yaşanır.
O körolasıca mutsuzluk öyle midir ya! Hem bilinir, hem iliklerimize kadar hissedilir, hem yaşanır.
İnsan mutluluktan ne olur? Mutlu olur...
Ama mutsuzluktan hasta olur, kahrolur, çöker, biter mahvolur...
Aslın da 'mutluluk unutmaktır
Çünkü çoğu zaman hafızamız 'irin toplamış bir yara' dan ibarettir. (Nietzsche)
Ve unutmak, çok can acıtan o yaraya merhem olur...
Ama o zaman da insanın içine bir kurt düşüyor: Yoksa mutluluk denen şey bir tür 'budalalık' mı?
Zamanı unutmak. Mümkün mü bu?
Bir lahza (an) için, evet!
Ya da uzun bir sarhoşluk hali olarak zamanı unutmak. Belki mümkün.
Ama o kadar! Ötesi yok, olamaz.
O halde mutluluk denen şey, tam tersine, gelip geçen zamanın kollarına kendini hiç çırpınmadan teslim edince kazanılan bir his olmasın?
Veya şu 'ölümü unutma' meselesi...
Ne umarsız bir çaba ve nasıl da kısacık bir baş dönmesi!
Düşünüyorum da, neden 'ölümü unutma' değil de, ölümle barışma hali olmasın mutluluk?
saat
24.01.2008 - 18:37öğrendiklerini bir saat gibi cebinde taşı... ikide bir saati olduğunu göstermek isteyen insanlar gibi ortaya çıkarma...eğer biri sana saati sorarsa söylersin, ama her saat başında sorulmadan saat kulesi gibi ötme...
pollyanna
09.01.2008 - 14:19POLYANNA’ NIN MUTLULUK SIRLARI :))
•Evimi bir parti sonrasi temizlemek için
Saatlerce ugrasiyorsam, bir çok arkadasim
Var demektir.
•Faturalarimi ödeyebiliyorsam, bir isim var
demektir.
•Pantolonum biraz sıkıyorsa, aç kalmiyorum demektir.
•Gölgem beni izliyorsa, günes isigini görüyorum
demektir.
•Otobüsten indigim yerden isyerime yolu uzun
Buluyorsam, yürüyebiliyorum demektir.
•Hükümet hakkinda elestiri yapabiliyor ve bu
Elestirileri baskalarindan da duyuyorsam,
konusma özgürlügümüz var demektir.
•Otobüs beklerken yanimdaki adam
Anahtarlari ile oynuyor ve ben bu sesten
rahatsiz oluyorsam, duyuyorum
demektir.
•Camlari silmem, çatiyi onarmam gerekiyorsa
Bir evim var demektir.
•Dogal gaz faturam yüklü geliyorsa,
isiniyorum demektir.
•Yiginla yikanacak ve ütülenecek çamasirlarim varsa, yiginla giyecegim
var demektir.
•Çalar saatim sabahin köründe çaliyorsa,
Yasiyorum demektir.
•Aksamlari kendimi yorgun hissediyor ve
bacaklarim agriyorsa, o gün üretici
olmusum demektir.
akşamüstü
03.01.2008 - 18:51hayat herzaman cömert davranmaz bize...tersine, çoğu kez zalimdir...herzaman aynı fırsatları sunmaz...toyluk zamanlarını ödetir, hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların, eskitmeden yıprattığımız dostlukların, savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla yapayalnız kalırız birgün...bir akşamüstü yanımızda kimsecikler olmaz; ya da olması gerekenler yanımızdakiler değildir...
gözler
27.12.2007 - 12:37gözler vardır baktıkça boşa bakarsın; ama bazı gözler vardır bakmaktan kendini alamazsın...
sevmek
26.12.2007 - 19:34denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin...
uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin...
nietzsche felsefesi
26.12.2007 - 19:30öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım...
öyle çok değerliymiş ki zaman
hep acele etmem bundan, anladım...
canlı
26.12.2007 - 19:25canlılar üçe ayrılır...
bitkiler,hayvanlar çocuklar...
çocuklar değil de insanlar diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz...
çünkü...
insanların düşünebilenleri hep çocuk kaldılar, düşünemeyenleri de zamanla hayvanlaştılar...
tedavi
26.12.2007 - 19:21aşağıdaki durumların tedavisi yoktur....
* Takım Elbise Giyince Elini Cebine Sokma Hastalığı
* Kumsalda Deve Güreşi Yapma Hastalığı
* Şahin Marka Arabayı Doğan Görünümlü Yapma
* Tiki Olanların Tiki İle Kasıtlı Uğraşma
* Tuvalet Duvarını Defter Sanma
* Ünlü Birini Görünce Ona El Sallama
* Otobüs Durağa Yanaşınca İlle Ön Kapıdan İnme Hastalığı
* Faturaları Hep Son Gününde Ödeme
şarkılar
26.12.2007 - 19:07Bazı şarkılar vardır alır götürür insanı
Bazı şarkılar vardır bin defa öldürür canı...
metamorfoz
26.12.2007 - 18:53tarkan dinlemeyi sevenler için....
metamorfoz...
http://rapidshare.com/files/79111346/Tarkan2007.rar
Ama
24.12.2007 - 18:45mükemmeli ara, kusursuzu değil...
güzel
18.12.2007 - 19:02güzel bakan güzel görür...
güzel gören güzel düşünür...
güzel düşünen güzel konuşur...
şikayet etmek
17.12.2007 - 18:54böcek olmayı kabullenenler,ezilince şikayet etmemelidirler...
nazım hikmet
17.12.2007 - 18:36Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey
Dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek
Gibi bir şey
Fakat artık ümit yetmiyor bana
Ben artık şarkı dinlemek değil
Şarkı söylemek istiyorum...
NAZIM HİKMET ŞİİRLERİNDEN EN ÇOK BİLİNENLERİN TOPLANDIĞI CD
HASRET ŞİİRLERİ
UMUT ŞİİRLERİ
SEVDA ŞİİRLERİ
http://rapidshare.com/files/73775317/NAZIM_H__304_KMET_-_Sevda____350_iirleri.part1.rar
http://rapidshare.com/files/73669009/NAZIM_H__304_KMET_-_Sevda____350_iirleri.part2.rar
mustafa kemal atatürk
16.12.2007 - 16:00O, yüce bir dağa benzer. Eteğinde yaşayanlar bu yüceliği fark edemezler. Bu dağın azametini kavrayabilmek için, O'na çok uzaklardan bakmak gerekir...
karar vermek
16.12.2007 - 15:45Tek ihtiyacım olanın bir karar vermek olduğunu öğrendiğimde, onu oylamaya sunmadım. Sadece karar verdim...
kadar
11.12.2007 - 18:40Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
Bebek ağladığı kadar bebektir.
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin...
abbas
11.12.2007 - 18:22Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce...
hayat
09.12.2007 - 17:25Hayat kısa gelen bir battaniye gibidir.
Yukarı çekersin ayak parmakların isyan eder.
Aşağı çekersin omuzların titrer.
Ama yine de,
neşeli insanlar dizlerini karınlarına çeker,
rahat bir uyku uyumayı başarır..........
mason
07.12.2007 - 18:15kardeeeş...
geçen gün duydum da...
süleyman demirel'de...
musonmuş :))
Toplam 221 mesaj bulundu