Serap Irkörücü Adlı Antoloji.com Üyesinin Şa ...

Şehirle - insan karşılaştırılması çok ilginç olmuş gerçekten...

En güçlü şehirler bile surlarındaki zayıf bir noktadan ele geçirilmiş, düşürülmüştür... İnsanların da en zayıf kaldıkları nokta sevdiklerine aittir...

Savunmalarının kalktığı, gönüllü teslimiyetin yaşandığı tek kişi sevdikleri ...

Deliyle dahinin arasında incecik bir çizgi vardır Ender Bey... Buna da ancak çağlar karar verir...

Eğer delilik, çağdaşları gibi düşünememekse her dahi biraz deli zaten... Farklılığın ayrıcalık olduğunu 'benzer sistemlerle 'düzene uygun kafalar nasıl yetiştirilir' mantığıyla hayatı düzenlemek i ...

Çok güzel bir şiir... Temasının yanında işlenişi de mükemmel...

Her bölümün sonunda 'cumhuriyet çocuğuna seslenirken '... ver' emirli cümle o dokuya çok yakışmış gerçekten....

Gençlere Atatürk'ü ve Cumhuriyeti anlatmak o değerle bugünler gelen biz büyüklerin boynunun borcu gerçekten.... Onla ...

Ay, bana da her zaman mahzunluk çağrıştırır nedense...

Yalnızlık ve hüzün eşlik eder sanki ona... Geceleri çıktığı için midir, bizler geceleri daha duygusal olduğumuz için midir, kimseye zarar vermeden elinden geldiğince görevini yapanları hatırlattığı için midir bilmem ama beni hep hüzünlendi ...

Eylül!... Sabıkalı ay!...

Bütün acıların sebebi sayılan, ayrılıkların ve ölümlerin de günahının üzerine kaldığı zavallı ay...

Mevsimsel değişimler mi karar verir güçlü sevdaların bitmesine?... Sevenler bu dönüşümü mü bekler ayrılmak için.... Neden hep sonbaharlarda yaşanır bu acılar?....

...

Rüyalarımız, genellikle olmasını istediklerimizdir... Hayallerimiz, dileklerimizdir... ve rüya nasıl yorulursa öyle çıkar derler...

Rüyanızın gerçek olması dileğiyle diliyle ve tekniğiyle çok başarılı şiirinizi ve sizi kutlarım... Sevgilerimle...

Ankara'nın Cumhuriyetle beraber toplumdaki yeri, önemi ve algısı değişti.... ATA'mı ağırladığından beri de bir o kadar kıymetlendi toplumun gözünde....

'Ankara'ya güzelleme' denebilecek koşma tarzı şiiriniz çok başarılıydı Mustafa Bey... Samimi duygularınızı ve güçlü şiir diliniz kutlarım...
...

Her yaşanan yaşanacakların habercisidir de, o mutluluk içinde yorulmak istenmez... Söylenen her sözde, gözdeki her ferde o yansımalar görülür aslında.... Sevenin kendini kandırması böyle başlar....

Zaman en büyük simyacıdır... Her şeyi ayırt eder, ayrıştırır, yerli yerine oturtur...

Gerçek ...

'Asude Güzelim'.... Eylül'e bir güzelleme...!.... Çok yakışmış açıkçası.....

Adına en çok şiir yazılan şehir İstanbul ise ay da eylüldür sanırım.... melankolisi, yaz aşklarının bitiş simgesi olması, tatil aymazlığının sürmesi, kışın getireceği hüzne hazırlanma...vb. gibi birçok duyguyu aynı ...

Kaçamak, 'Bir seferlik' algısını uyandırdığı halde şair, şiirde ölümsüz aşktan, dağların ardından, düğün-dernekten söz ettiğine göre... gerisi gelecek mesajını da vermiş oluyor.

'hadi ve gel' sözcükleri cesaret aşılayan çok içten bir çağrı olarak geçiyor okuyana... Dili sıcacık, 7+7=14'lü hece ka ...

Mistik yaklaşımlı 'insan-ı kamil' arayışının 'vahdet-i vücut'a ulaşma çabasının hissedildiği çok başarılı bir şiiri...

İçtenlikle kutlarım Hasan Bey... Saygılarımla......

Evcil bakmak gibi bir niyetim yokken erkek kedilerin saldırısından bir haftalık haliyle kurtardığım Fıstık'ımı, önce ölmesin diye eve almıştım... Sonra biraz daha güçlensin diye bir süre baktım... Sonra ayrılamayacağımız anlayınca kimlik çıkardık, ameliyat ettirdik, evimizin bir ferdi gibi yaşadı... ...

'Bir erkeği eğitirseniz bir insanı kazanırsınız, bir kadını eğitirseniz toplumu kazanırsınız.'

Her ferdi eğiten, büyüten kadınlar, anneler olduğuna göre, eğitimli annelerin büyütecekleri çocuklarla ve gençlerle toplumun nerelere yükseleceğini siz düşünün...

Eğitimli kadın, haklarının farkına v ...

Gecikmenin özrüyle geliyorum şiirinize Öğretmenim.... Üzgünüm....

Çocuk!... Dünyanın en saf, en temiz, en sevilesi insan örneği....

Bu tertemiz çocuk ne zaman kirlenir, vahşileşir de bir gün kendisinin de 'çocuk' olduğunu unutarak 'en çok' çocukların canını yakar...

Babalar ölürse, en çok ç ...

Yağmur...

Yağdığında ayırım yapmadan herkese ulaşan, ulaştığında kaderince ıslatan, ıslattığında da farklı duygular uyandıran yağmur...

Yağmur, duygular gibi farklı ulaşır insanlara... Bazen çisil çisil, değdiği değmediği belli değil... utangaç, çekingen, ölçülü...

Bazen, çoşkuyla yağar, ip ...

'Ne varsa sende var....' Bu öğreti fertler için de toplumlar için de geçerli... 'her el kendi başını kaşırmış'... İş başa düştüğünde bunun 'en âlâsı' yapılır mesajı çok güçlü bir şekilde verilmiş...

Son dönemde coğrafyamızda ve ülkemizde yaşananlara güçlü bir göndermesi olan şiirin heyecanlı ve k ...

'Umut etmek' tanımlarını her bölümde kendi içindeki bütünlüğüyle aktarıldığı ilginç bir şiir... Üstelik her bölüm bir cümlelik... Ve şair anlatmak istediklerini buraya sığdırmayı başarmış...

"Umut etmek,benle
İçimdeki benin varmasıdır
Çıkmaz sokaktaki o gizli,
Anahtarı ve kilidi aslında
Birb ...

Didaktik içerikli şiirde, 'oldum' kavramının gerçekleşmeyeceği, 'hep çırak' kalınarak 'insan olmayı' gerçekleştirmenin daha güzel olacağı anlatılmak istenmiş...

Tepkili bir dille yazılan, şiirsel ahenginin biraz zayıf kaldığı düşünce düzeyi yüksek bir şiir...

Kutlarım Funda Hanım...

...

Üzerine ne çok şiir yazılan âşıklardır sanırım Leyla ile Mecnun... Aşkın sembolü gibi sayılmışlar, kavuşamayan âşıkların kendilerine yakın buldukları örnek olmuşlardır...

Koşmanın kurallarıyla yazılan güzelleme şiirinizi ve sizi kutlarım Neriman Hanım... Sevgilerimle....

Yine duygu dolu dizeler, yine hüzün.... Yine zarif bir serzeniş....

"...................
Hüzün, olgun ve görgülülerin, ince ruhlu kimselerin rafine bir duyuşu, zarif bir iç çekişidir. Kasavet ve keder ise basit üzüntülerdir, hüzün onları aşmıştır. Koynunda hüzün besler her duyarlı insan.

Y ...

Tarihte bu konuda düşülmüş çok kayıt var... Uğruna giden canlar ve alınmış kararlar... oralarda yaşayan Türkmenler, şimdi medet ummakta bizlerden...

Umarım bir tarihse hata daha yapılmaz ve büyük kayıplar yaşanmaz....

Şiirinizde bu konuları çok duyarlı bir yaklaşımla işlemişsiniz... kutlarım İ ...

1 Kasım 1928’de yapılan ‘Dil Devrimi’yle… 11. yüzyılda dilimizi yabancı dillerin egemenliğinden kurtarmak için Divan-ı Lügat’it Türk’ü yazan Kaşgarlı Mahmut’un da yüzyıllar sonra bile olsa ruhu huzura kavuşmuştur diye düşünüyorum…
Türkçenin neredeyse yok sayıldığı Osmanlıcayla sekiz yüzyıl dilimiz ...

Yıllar önce yapılan başlangıçların gerekçeleri, yıllar sonrası için farklı kalabilir… Çünkü ‘yaşamda değişmeyen tek şey değişimdir.’ Bunu tecrübe etmeyen ve nedenlerini sorgulamayan yok gibidir…

“Aslında hiç bir şey iyi veya kötü değildir. Her şey, bizim onlar hakkında ne düşündüğümüze bağlıdır.” ...

Şiir de 'çakır keyf' anların ürünü olsa gerek... :)

'Gidersen ben biterim, gelirsen dünyalar benim olur.' mesajının her dörtlükte başka bir yaklaşımla 'cananına' anlatan şair, bunu teknik ve ses uyumu yönünden mükemmel şiirin eşliğinde gerçekleştirmiş....

Kutlarım İbrahim Bey.... Nicelerine. ...