Ben 05.01.1949 yılında Ardahan'da doğdum o yıllarda Muş ilinde toprak reformu olacağının duyumunu alan babam iki kardeşiyle birlikte yükte hafif pahada ağır neyi varsa kağını arabalarına yükleyip 1954 yılında Muş'a doğru yola çıkarlar.Gündüz yol alır geceleri bir göl veya nehir kenarında konaklayıp sabah tekrar yollarına devam ediyorlar.Bu yolculuğu unutulmaya yüz tutmuş bir rüya gibi sanki bende hatırlıyorum. Uzun bir süreçten sonra Muş ilinin Malazgirt ilçesine yerleşiyorlar.Bir süre göçebeler gibi çadırlarda yatıp kalkıyorlar, çocuklarını geçindirmek içinde çalışıyorlar. Malesef Bekledikleri toprak reformu olmayıncada biriktirmiş oldukları üç beş kuruşla birer arsa alıp üzerine birer kulube yaparak burada yaşamaya başlıyorlar. İlk okula Muş ilinin Malazgirt ilçesinde 1957 yılında başladım.1964 yılında Van Alpaslan İlköğretmen okulunda okudum.Öğretmen Okulunda ilk 5 yılımı okuduktan sonra son sınıfları değişik illere dağıtım yaptılar bende grubumla beraber 1969 yılında Ankara Atatürk İlköğretmen okuluna gönderildim.1971 yılında bu okuldan mezun oldum.Çekilen kuralarla Bitlis ili Adilcevaz İlçesi Aygır gölü Köyüne atamam yapıldı.Çok sevinçli ve mutluydum. Köy Subhandağı'nın eteğine kurulmuş yemyeşil bir çanak içerisine yerleşmiş gibiydi.Köyün kıyısında 40- 50 dönüm büyüklüğünde birde göl vardı.Köy ismini bu göl'den alıyordu.Köy 6 kardeşten kurulmuş bir yerleşim yeriydi.Kürtçe konuşan çok azdı.Çünkü altı kardeşte Türk kızlarıyla evlendiklerinden herkez çok güzel türkçe konuşuyorlardı. Burda bir yıl çalıştım aslında oradan emekli olmak isterdim.Okul ilk açılmış ilk öğretmenleride bendim. Hayatımın,dertlerimin,çilelerimin ve her fırsatta düştüğümde elimden tutarak kalkmamı sağlayan oda öğretmen olan hayat arkadaşımla evlendiğim için iki öğretmen kadrosu olan aynı ilçenin Göldüzü Kasabasına atandık. 1977 yılına kadar orada çalıştık. Daha önceden istemiş olduğumuz Sakarya ilinin Karasu ilçesine bağlı Taşlıgeçit Köyü'ne atandık. 1980 yılına kadar burada çalıştık, daha sonra tayın isteyerek Bursa ili İnegöl ilçesi Sungurpaşa Köyüne atandık.Bu arada iki kızım birde oğlum olmuştu.İki kızım ilk okula burada başladı, mutlu ve mütavazi bir hayatımız vardı.Devletin bize verdiği 3- 5 kuruş bize yetiyordu.Çünkü gözümüz hiç yükseklerde olmadı bunun yanı sıra 30- 40 kovan'la arıcılıkta yapıyordum.Dört yıl sonra yine İnegöl ilçesine bağlı Aşşağıballık Köyüne valilik oluruyla atandık.Oğlum'da orada okula başladı.Bir süre sonra kızlar okuldan mezun olunca okumaları için İnegöl ilçesine göndermek zorunda kaldım.Bunların İnegöl'e gidip gelmeleri az da olsa bütçemizi sarsıyordu.Daha sonra oğlumuz'da ablalarıyla beraber İnegöl'e gidip gelmeye başlayınca bayağı güçlük çekmeye başladım.Çalıştığım Köy Oylat kaplıcalarına giden yolun 2 km. dışındaydı.Yol ayrımına bir tabela asarak hakiki bal bulunur ibaresini yazdım.Bu sanki bizim kurtuluşumuz olmuştu.Oylat kaplıcalarına giden yolcular Bal almak için artık Aşşağıballık Köyünü uğrak yeri haline getirmişlerdi.Yılda 700- 800 kg bal satıyor aile bütçemize katkıda bulunuyordum.Arıcılık yönünden ilaçlamada az olduğu için çok verimliydi. Çocuklarımız büyüyor yalnız bırakılmaya gelmiyordu, bu yüzden ancak bir lise bitittirebildik. 1989 yılında tayın isteyip İnegöl Merkez Okullarından Şükrünailipaşa ilkok öğretim okuluna eşimle birlikte atandık.Bu arada kızlarımızıda evlendirdik. Boşta kalan oğlumuza da bir iş kurarak onuda bir iş sahibi yaptık.En büyük hobim tekne'de Olta ile balık tutmak,Şiir yazmak,Mandolin çalmak,yağlı boya resim çalışmaları yapmaktır.
Ben 05.01.1949 yılında Ardahan'da doğdum o yıllarda Muş ilinde toprak reformu olacağının duyumunu alan babam iki kardeşiyle birlikte yükte hafif pahada ağır neyi varsa kağını arabalarına yükleyip 1954 yılında Muş'a doğru yola çıkarlar.Gündüz yol alır geceleri bir göl veya nehir kenarında konaklayıp sabah tekrar yollarına devam ediyorlar.Bu yolculuğu unutulmaya yüz tutmuş bir rüya gibi sanki bende hatırlıyorum.
Uzun bir süreçten sonra Muş ilinin Malazgirt ilçesine yerleşiyorlar.Bir süre göçebeler gibi çadırlarda yatıp kalkıyorlar, çocuklarını geçindirmek içinde çalışıyorlar.
Malesef Bekledikleri toprak reformu olmayıncada biriktirmiş oldukları üç beş kuruşla birer arsa alıp üzerine birer kulube yaparak burada yaşamaya başlıyorlar.
İlk okula Muş ilinin Malazgirt ilçesinde 1957 yılında başladım.1964 yılında Van Alpaslan İlköğretmen okulunda okudum.Öğretmen Okulunda ilk 5 yılımı okuduktan sonra son sınıfları değişik illere dağıtım yaptılar bende grubumla beraber 1969 yılında Ankara Atatürk İlköğretmen okuluna gönderildim.1971 yılında bu okuldan mezun oldum.Çekilen kuralarla Bitlis ili Adilcevaz İlçesi Aygır gölü Köyüne atamam yapıldı.Çok sevinçli ve mutluydum. Köy Subhandağı'nın eteğine kurulmuş yemyeşil bir çanak içerisine yerleşmiş gibiydi.Köyün kıyısında 40- 50 dönüm büyüklüğünde birde göl vardı.Köy ismini bu göl'den alıyordu.Köy 6 kardeşten kurulmuş bir yerleşim yeriydi.Kürtçe konuşan çok azdı.Çünkü altı kardeşte Türk kızlarıyla evlendiklerinden herkez çok güzel türkçe konuşuyorlardı.
Burda bir yıl çalıştım aslında oradan emekli olmak isterdim.Okul ilk açılmış ilk öğretmenleride bendim.
Hayatımın,dertlerimin,çilelerimin ve her fırsatta düştüğümde elimden tutarak kalkmamı sağlayan oda öğretmen olan hayat arkadaşımla evlendiğim için iki öğretmen kadrosu olan aynı ilçenin Göldüzü Kasabasına atandık. 1977 yılına kadar orada çalıştık.
Daha önceden istemiş olduğumuz Sakarya ilinin Karasu ilçesine bağlı Taşlıgeçit Köyü'ne atandık.
1980 yılına kadar burada çalıştık, daha sonra tayın isteyerek Bursa ili İnegöl ilçesi Sungurpaşa Köyüne atandık.Bu arada iki kızım birde oğlum olmuştu.İki kızım ilk okula burada başladı, mutlu ve mütavazi bir hayatımız vardı.Devletin bize verdiği 3- 5 kuruş bize yetiyordu.Çünkü gözümüz hiç yükseklerde olmadı bunun yanı sıra 30- 40 kovan'la arıcılıkta yapıyordum.Dört yıl sonra yine İnegöl ilçesine bağlı Aşşağıballık Köyüne valilik oluruyla atandık.Oğlum'da orada okula başladı.Bir süre sonra kızlar okuldan mezun olunca okumaları için İnegöl ilçesine göndermek zorunda kaldım.Bunların İnegöl'e gidip gelmeleri az da olsa bütçemizi sarsıyordu.Daha sonra oğlumuz'da ablalarıyla beraber İnegöl'e gidip gelmeye başlayınca bayağı güçlük çekmeye başladım.Çalıştığım Köy Oylat kaplıcalarına giden yolun 2 km. dışındaydı.Yol ayrımına bir tabela asarak hakiki bal bulunur ibaresini yazdım.Bu sanki bizim kurtuluşumuz olmuştu.Oylat kaplıcalarına giden yolcular Bal almak için artık Aşşağıballık Köyünü uğrak yeri haline getirmişlerdi.Yılda 700- 800 kg bal satıyor aile bütçemize katkıda bulunuyordum.Arıcılık yönünden ilaçlamada az olduğu için çok verimliydi.
Çocuklarımız büyüyor yalnız bırakılmaya gelmiyordu, bu yüzden ancak bir lise bitittirebildik.
1989 yılında tayın isteyip İnegöl Merkez Okullarından Şükrünailipaşa ilkok öğretim okuluna eşimle birlikte atandık.Bu arada kızlarımızıda evlendirdik.
Boşta kalan oğlumuza da bir iş kurarak onuda bir iş sahibi yaptık.En büyük hobim tekne'de Olta ile balık tutmak,Şiir yazmak,Mandolin çalmak,yağlı boya resim çalışmaları yapmaktır.