Coşkularımız yetim kaldı. Yoksul kağıtlarımızı onarmıyor artık şiirlerimiz. Şiirlerimizin kireci vuruyor yüzümüzdeki duvara. (Eksik fakat aydınlık anlatımları her çeşit mutsuzluğun...) Ve ellerimizi koğuşturuyoruz durmadan. Sabıkalı şiirlerimizden artan ve kendimizce yorumladığımız ellerimizi. Durmadan kendimize tırmanıyoruz uzun soluklarla. Ayaklarımız çiğnenmiş leylaklardan devşirilmiş; leylak yorgunu sarp yollar inmekte denizin sabıkalı sevdalarına.
(Korsan yorgunu denizin; gökyüzüne rengi yitik şafakların yamadığı...)
-Murathan Mungan'dan-
..
Toplam 1 mesaj bulundu
TÜM YAZILANLAR
Fatıma ağlıyor bu gece
Ağlatıyor onu bir gerçek
Takıp takıştırıp olanca acısını
Masal cennete ulaşma telaşında
Alamud Fedaisi kıvamında
Nizari bir aşktı bu
Uçsuzluğun tanıdık koynunda
Rakkaseydi belki de...
Kader diye bir figürü oynayan
Alnında allı morlu değil,allı siyahlı bir hikaye
Riva ...
Toplam 1 mesaj bulundu