Hasretinden Prangalar Eskittim . Seni, anlatabilmek seni. İyi çocuklara, kahramanlara, Seni, anlatabilmek seni, Namussuza, haldan bilmez, Kahpe yalana. Ard-arda kaç zemheri, Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu. Dışarda gürül-gürül akan bir dünya... Bir ben uyumadım, Kaç leylim bahar, Hasretinden prangalar eskittim. Saçlarına kan gülleri takayım, Bir o yana, Bir bu yana... Seni bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara, Akan yıldıza. Bir kibrit çöpüne varana, Okyanusun en ıssız dalgasına Düşmüş bir kibrit çöpüne. Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin, Yitirmiş öpücükleri, Payı yok, apansız inen akşamdan, Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene, Seni, anlatabilsem seni... Yokluğun. Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini... . Ahmed ArifGidersen Yıkılır Bu Kent.Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da giderBir nehir gibi susarım yüzünün deltasındaYanlış adresteydik, kimsesizdik belkiSarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklarBiz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardıÜşür müydük nar çiçekleri ürperirikenGidersen kim sular fesleğenleriKuşlar nereye sığınır akşam oluncaSessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunuSustuğun yerde birşeyler kırılıyorBekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsunAdını yazıyorum bütün otobüs duraklarınaÖpüştüğümüz her yer adınla anılıyorBir de seni ekliyorum susuşlarımaSelamsız saygısız yürüyelim sokaklarıBelki bizimle ışıklanır bütün varoşlarGeriye mapushaneler kalır, paslı soğuklarAdını bilmediğimiz doslar kalır yalnızYüreğimize alırız onları, ısıtırızGardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşamGidersen kar yağar avuçlarımaBir ceylan sessizliği olur burada aşklarFiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarındaDurmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetlerVe ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerdeMenekşeler nergisler yerine kuş ölüleriBir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzakYangınları anımsatıyor genç ölülere artıkBulvar kahvelerinde arabesk bir dumanSis ve intihar çöküyor bütün birahanelereBu kentin künyesi bellidir artık ve susuşunİsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyimSokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsınDevriyeler basıyor karartılmış evleri yineGidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölürBir tufan olurum sustuğun her yerde.Ahmet Tellidostum, ben gönlümü senden yana yolladım.onun bir daha benden yana gelmesi mümkün değil.ey yay kaşlı, okun ne zaman göğsümden yana doğrulsa,o okun ucundaki demirden yana göğsümü germezsem,namerdim..ey dost gönlümü aldın.şimdi maksadın cânım ise,ben cânımı ve bâşımı çoktan koydum bu yolun üstüne.
..