Ayhan Aslan Antoloji.com

Yeni bir baharın eşiğinden çamların neftisini seyretmek, mini mini dağ çiçeklerinin baygın kokusunu hissetmek istiyorum...Yalçın kayaların nemli gölgelerindeki kır menekşelerini tahayyül ediyorum. Hani morla erguvan arası...Çıldırtan bir renk vardır ya,isimsiz...Öylesine bir duyguyla kalbimi seyrediyorum...Daha fazla mı çarpıyor ne? Seni bir papatyanın gülüşünde seviyorum.
Nabzımı dinliyorum bazen telaşlı atıyor,bazen baygın,yorgun tatlı...Sevmek bir başka güzel seni...
Bağrı yanık bir yolcuya göz pınarlarımdan kadehler sunuyorum...Çölleri içiyor göz bebeklerim...İçimdeki yangını söndüremez nisan yamurları...
Bir günde bir sene yaşarmışçasına takvimlerle alay etmek istiyor içim... Yıllar vardır saniyeye değmez... Saliseler vardır asırlarla kardeş... Zaman mefhumunu tırnaklarımla kazıyorum beynimden... Canım yanıyor... Bir ölüm sızısı bu... Of... Hani insan rüyalarında çocukluğuna döner ya, işte öylesine bir hisle seyrediyorum dünyayı... Ne olur gerçekler uyandırmasa bu maviliklerden beni... Ne olur doğduğum evin yosunlu havuzundaki kırmızı balıklar tekrar canlansa.. İncir ağacımıza konan sabah kargalarını kovalamak istiyorum... Kargalar büyüyor,atmaca gibi,kartal gibi kocaman siyahlıklar uçuyor yatak odamın camına doğru... Korkuyorum...
.......................................................................................................................

Sesimi bıraktım sana... Adımı bıraktım... Kimliğimi... Aşkımı bıraktım, sevdamı ve sevgimi... '' Aldın mı'' diye sormayacağım. '' Sesimi duydun mu? '' demeyeceğim. '' Adına bıraktığım şiiri okudun mu? '' sorusunun ardına da düşmeyeceğim. O ses, anılar mahzeninde çürüsün... O şiirinin bütün kelimeleri çürüsün... Çürüsün geçmişimin ve geleceğimin kimliği de... Adım, dudaklarımdan çıktığı haliyle dursun yüreğim ile yüreğinin arasında... Ben, beni anlatmak istedim yalnızca...
..