Selin Deniz Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Anto ...

  • karşılıksız aşk

    02.12.2008 - 07:08

    fedakarlık

  • karşılıksız aşk

    02.12.2008 - 07:07

    karşılığı olmayan. karşılık gerektirmeyen. karşılık verilmeyerek

  • veda hutbesi

    02.12.2008 - 07:06

    Hz. Muhammed (s.a.s.) Vedâ haccında, 8 Mart 632, Cuma günü zevâlden sonra Kasvâ adlı devesi üzerinde, Arafat Vâdisi’nin ortasında 124 bin Müslümanın şahsında bütün insanlığa hitabına verilen isim

  • ölüm

    02.12.2008 - 07:04

    bir insan, bir hayvan ya da bitkide yaşamın tam ve kesin olarak sona ermesi, mevt, irtihal, vefat; çok büyük sıkıntı, üzüntü.
    ölme biçimi; ölmesi istenen kimse ya da şey için kullanılır.
    sona erme, yok olma, ortadan kalkma; idam cezası.

  • sevgi

    02.12.2008 - 07:02

    insanı bir şeye ya da bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu.

  • esra

    02.12.2008 - 07:00

    kuran'da geçen bi suredir.ayışığında gece yürüyüşü demek olan en güzel arap bayan ismidir ve arapçasıda isradır.

  • Ah Tamara

    02.12.2008 - 06:45

    'Ahh Tamara! ..
    ' Çok çok eski yıllarda Akdamar'da yaşayan keşişler badem ağaçlarıyla dolu adaya kimsenin çıkmasına izin vermezlermiş. Kendi içlerinde kapalı yaşarlarmış. Adanın küçük topluluğu içinde Tamara adında bir kız yaşarmış ki güzelliği söze, dile gelmezmiş. Bir gün çevre köylerden bir delikanlı, ki iyi yüzücülüğüyle tanınır bilinirmiş, merak ettiği adaya yüzüp kıyıya çıkmış. Yorgunluk atarken badem toplayan Tamara'yı görüvermiş. Genç kızla delikanlı gözgöze gelmişler ve ikisinin de içine aşkın ateşi düşüvermiş. İki genç her gece Başkeşişten gizli buluşur olmuşlar. Gece ilerleyip el ayak çekilince Tamara bir fener yakıp işaret veriyormuş sevdiğine, delikanlı ışığa doğru sallıyormuş güçlü kulaçlarını. Böylece sürüp giderken, durumu öğrenen Başkeşişin kızı biraz da kıskançlıktan olacak, babasına arkadaşının sırrını ihbar etmiş. O gece de sıkı bir fırtına çıkmış, gölde dalgaların boyu yükselmiş. Tamara gölü tehlikeli gördüğünden feneri yakmamış. Başkeşiş de fırsatı yakalamış. Bir fener yakıp kıyıya çıkmış. Delikanlı feneri görünce fırtınaya aydırmayıp atlamış suya. Eh gönül bu, ferman dinlemez ki, fırtına dinlesin. Genç fenere doğru kulaç atar keşiş feneri adanın etrafında dolaştırır dururmuş. Bütün gece dolaşıp durmuşlar. Delikanlının gücü, dermanı kalmamış, dalgalarla başedemez olmuş, sular onu dibe çekerken bağırmış: 'Ah, Tamara! ...' Tamara çığlığı duyup koşmuş ki, sevdiği yitip gitmiş dalgalar arasında. Başkeşişin oyununu anlamış hemen ve o da kaldırıp atmış kendini sulara. İki sevgilinin cansız bedenleri Van Gölü'nün çırpınan sularında bir birine kavuşmuş. İşte adaya o günden sonra 'Ah Tamara' denilir olmuş, zamanla Akdamar'a dönüşmüş.
    Ah Tamara Van'dan Gevaş'tan ve Digor'un altın saçlı kızlarından dinledim bu türküyü.
    Tamara... Tamara senin dilin yok; senin incilin, senin narın,senin nazın....
    Bu kaçıncı yenilgiaşk uğruna,bu kaçıncı intihar girişimi...
    Boşuna deyıl biliyorum; senin afaroz edilişin,benim şehimi kendime küstürüşüm...
    Bir ışık diye sana gelişimboşuna deyil
    Bırak öldürsünler beni,bırak yok saysınlar
    Unutsunlar senin ismini,bırak saklasınlar
    Tmara aşk adadır artık aşkın adada...
    Ay dolanır geceye kıpkızıl kan gibi
    Bulut geçer üstümden,örter beni tül gibi
    Sevdanın çölündeyim ıssızlığın gölünde
    Yolumda ışığım ol; ah Tamara....
    u vel aha u vel vera u destana
    ah Tamara, ah Tamara...
    Dokunamam ki tenine, yasaksın bana
    Sana giden dikenli yollar,tuzaksın bana
    Aşımsın ekmeğimsin,sevapsın bu canıma
    Derdime derman ol;
    ah Tamara
    Yedi boğum akrep gibi koynumda sevdan
    Kara hançer,mavzer gibi bekliyor düşman
    Bilsinler böyle sevda,böyle bir can alırken
    Aşkıma fermanım ol; ah Tamara...
    Vur beni hasrete,göm beni göle
    Ogluna ver adımı,bin yıllık öfke
    Duysunlar böyle bir sevda böyle bir can alırken
    Aşkıma ferman ol; ah Tamara...
    u vel aha u vel vera u destana ah Tamara ah Tamara... '
    aşk adadır aşk adadadır bu bir destandır ah Tamara ah Tamara'

  • hastalık

    02.12.2008 - 06:43

    organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla fizyoloji görevlerinin bozulması durumu, sayrılık, maraz, 'esenlik' karşıtı; aşırı düşkünlük, takıntı. ruh sağlığının bozulması durumu. bitkilerin yapılarında görülen bozukluk

  • havin

    02.12.2008 - 06:41

    Yaz Gecesi

  • somuncu baba

    02.12.2008 - 06:38

    ŞEYH HAMİD-İ VELÎ (SOMUNCU BABA) (1331-1412)

    Asıl adı Hamid Hamidüddindir. Somuncu Baba olarak da bilinen Şeyh HMiladi 1331 tarihinde Kayserinin Akçakaya köyünde doğmuştur. Anadoluyu manevi fetih için gelen Horasan erenlerinden Şemseddin Musa Kayserinin oğludur. Soyu Peygamber Efendimiz (s.a.s) e ulaşır, 24. kuşaktan torunudur, Seyyiddir. Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri ilk tahsilini babası Şemseddin Musa Kayseriden almıştır. Bilge kişiliği olan Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri, ilim alanındaki çalışmalarını Şam, Tebriz ve Erdebilde sürdürmüştür. Alaaddin Erdebiliden ve Bayezid-i Bistaminin ruhaniyetinden manevi terbiye almıştır.

    Dini ve dünyevi ilimlerle ilgili icazet alarak, irşad vazifesi için Anadoluya dönmüş Bursaya yerleşmiştir. Bursada çilehanesinin yanında yaptırdığı ekmek fırınında somun pişirip çarşı pazar dolaşarak 'Somunlar Müminler' nidasıyla insanlara ekmek dağıtmıştır. Bu sebeple Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri, Somuncu Baba ve Ekmekçi Koca olarak da tanınmıştır. Zamanın Padişahı Yıldırım Beyazıd Han Niğbolu zaferini kazanınca Allaha şükür nişanesi olarak Bursa Ulu Camiini yaptırmıştır.
    Ulu Cami’nin açılış hutbesini Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri okumuş, hutbede Fatiha Suresini yedi farklı şekilde yorumlamıştır. Bu olağanüstü hutbeyi dinleyen cemaat Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerine büyük bir teveccüh ve tazim göstermiştir. Manevi kişiliği ve bilgelik yönü ortaya çıkan Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri şöhretten korktuğu için talebeleriyle birlikte Bursadan ayrılarak Aksaraya gelmiştir. Aksarayda Hacı Bayramı Veli Hazretlerini dünyaya ve ahirete ait ilimlerde eğiterek yetiştirmiş, irşad vazifesi için Ankaraya görevlendirmiştir.

    Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri, 1412 (h. 815) tarihinde Darende’de ebedi âleme göç etmiştir. Kabri şerifleri, kendi zamanında halvethane olarak kullanılan, misk ü anber kokulu, şimdiki Şeyh Hamid-i Veli Camii içerisinde olup, estetik yapılı cevizden oyma sanduka ile de kaplıdır.
    Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerinin Yusuf Hakiki ve Halil Taybi adında iki oğlu bilinmektedir. Yusuf Hakiki Aksarayda kalarak burada vefat etmiştir. Diğer oğlu Halil Taybi ise, hacdan döndükten sonra babası ile birlikte Darendeye gelerek yerleşmiş ve burada vefat etmiştir. Kabri şerifleri Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerinin yanındadır.

    amid-i Veli Hazretleri, Osmanlı Padişahı

  • serbest

    02.12.2008 - 06:31

    özgür, hür, erkin,başıboş serbest olarak.

  • Sayha

    02.12.2008 - 06:26

    korkunç bir ses

  • Ihlamurlar Altında

    24.10.2008 - 01:50

    Geçmişte çok sevdiğim bi arkadaşımın telefonu aranınca çaldığı müzik...

  • çocuk olmak

    24.10.2008 - 01:46

    Bu zamanda çocuk olmak hiç istemezdim vayki vay çocuklarımıza kule kule binalar hormonlu yiyecekler artı çelik çomak yerine tekneloji...

  • şu an ne dinliyorum

    23.10.2008 - 11:45

    ZERDA

    Ismarlama aşklara tahammülüm yok

    Ya beni adam gibi sev

    yada çek git

    Bir gülüş

    Bir salınışsa tek verebildiğin

    İstemez

    Tutku isterim ve delice sevmek

    Bir coştumu Dur durak bilmez yürek

    Yüreğini isterim

    Yürek ister benle sevişmek

    Ya adam gibi yada çek git

    Birazdaha zorlaşarak çıldırtmaksa Niyetin,

    Ama seviyosan

    Ki zaten yüreği ortaya

    Koydum

    Tamam o zaman

    Bern bir deli çocuk

    Aa ısmarlama aşklara tahammülüm yok

    Ya adam gibi yada çek git...

  • deniz

    18.09.2008 - 07:45

    soy ağacım

  • gitme

    18.09.2008 - 07:43

    gitme! gidersende sen bilirsin

  • güzel insan

    18.09.2008 - 07:42

    dostlarım arkadaşlarım

  • yağmur tanesi

    18.09.2008 - 07:41

    insanların hal ve hareketlerini kaldıramayıp ağlayan bulutun gözyaşı

  • üç şey

    12.09.2008 - 05:44

    ruhum bedenim yaradanım

  • şu an ne dinliyorum

    12.09.2008 - 05:43

    NESLİHAN Hiç sevmedim

  • paranoyak

    05.09.2008 - 00:56

    İNSANLAR

  • KURTLAR VADİSİ IRAK

    08.07.2008 - 03:40

    Tilki içince kendini kurt zannedip.Kurtlar vadisinin efendisi görmüş kendisini.Kurt kocayınca kuzuların maskarası olur.Kurtlar vadisi ırak iğrenç bir diziydi....

  • Sami Yusuf

    20.06.2008 - 22:18

    Salih Amel Mümin İnsan Yusuf 'inleyen, ah eden; inilti' anlamındadır.

Toplam 24 mesaj bulundu