Hz. Muhammed (s.a.s.) Vedâ haccında, 8 Mart 632, Cuma günü zevâlden sonra Kasvâ adlı devesi üzerinde, Arafat Vâdisi’nin ortasında 124 bin Müslümanın şahsında bütün insanlığa hitabına verilen isim
bir insan, bir hayvan ya da bitkide yaşamın tam ve kesin olarak sona ermesi, mevt, irtihal, vefat; çok büyük sıkıntı, üzüntü.
ölme biçimi; ölmesi istenen kimse ya da şey için kullanılır.
sona erme, yok olma, ortadan kalkma; idam cezası.
'Ahh Tamara! ..
' Çok çok eski yıllarda Akdamar'da yaşayan keşişler badem ağaçlarıyla dolu adaya kimsenin çıkmasına izin vermezlermiş. Kendi içlerinde kapalı yaşarlarmış. Adanın küçük topluluğu içinde Tamara adında bir kız yaşarmış ki güzelliği söze, dile gelmezmiş. Bir gün çevre köylerden bir delikanlı, ki iyi yüzücülüğüyle tanınır bilinirmiş, merak ettiği adaya yüzüp kıyıya çıkmış. Yorgunluk atarken badem toplayan Tamara'yı görüvermiş. Genç kızla delikanlı gözgöze gelmişler ve ikisinin de içine aşkın ateşi düşüvermiş. İki genç her gece Başkeşişten gizli buluşur olmuşlar. Gece ilerleyip el ayak çekilince Tamara bir fener yakıp işaret veriyormuş sevdiğine, delikanlı ışığa doğru sallıyormuş güçlü kulaçlarını. Böylece sürüp giderken, durumu öğrenen Başkeşişin kızı biraz da kıskançlıktan olacak, babasına arkadaşının sırrını ihbar etmiş. O gece de sıkı bir fırtına çıkmış, gölde dalgaların boyu yükselmiş. Tamara gölü tehlikeli gördüğünden feneri yakmamış. Başkeşiş de fırsatı yakalamış. Bir fener yakıp kıyıya çıkmış. Delikanlı feneri görünce fırtınaya aydırmayıp atlamış suya. Eh gönül bu, ferman dinlemez ki, fırtına dinlesin. Genç fenere doğru kulaç atar keşiş feneri adanın etrafında dolaştırır dururmuş. Bütün gece dolaşıp durmuşlar. Delikanlının gücü, dermanı kalmamış, dalgalarla başedemez olmuş, sular onu dibe çekerken bağırmış: 'Ah, Tamara! ...' Tamara çığlığı duyup koşmuş ki, sevdiği yitip gitmiş dalgalar arasında. Başkeşişin oyununu anlamış hemen ve o da kaldırıp atmış kendini sulara. İki sevgilinin cansız bedenleri Van Gölü'nün çırpınan sularında bir birine kavuşmuş. İşte adaya o günden sonra 'Ah Tamara' denilir olmuş, zamanla Akdamar'a dönüşmüş.
Ah Tamara Van'dan Gevaş'tan ve Digor'un altın saçlı kızlarından dinledim bu türküyü.
Tamara... Tamara senin dilin yok; senin incilin, senin narın,senin nazın....
Bu kaçıncı yenilgiaşk uğruna,bu kaçıncı intihar girişimi...
Boşuna deyıl biliyorum; senin afaroz edilişin,benim şehimi kendime küstürüşüm...
Bir ışık diye sana gelişimboşuna deyil
Bırak öldürsünler beni,bırak yok saysınlar
Unutsunlar senin ismini,bırak saklasınlar
Tmara aşk adadır artık aşkın adada...
Ay dolanır geceye kıpkızıl kan gibi
Bulut geçer üstümden,örter beni tül gibi
Sevdanın çölündeyim ıssızlığın gölünde
Yolumda ışığım ol; ah Tamara....
u vel aha u vel vera u destana
ah Tamara, ah Tamara...
Dokunamam ki tenine, yasaksın bana
Sana giden dikenli yollar,tuzaksın bana
Aşımsın ekmeğimsin,sevapsın bu canıma
Derdime derman ol;
ah Tamara
Yedi boğum akrep gibi koynumda sevdan
Kara hançer,mavzer gibi bekliyor düşman
Bilsinler böyle sevda,böyle bir can alırken
Aşkıma fermanım ol; ah Tamara...
Vur beni hasrete,göm beni göle
Ogluna ver adımı,bin yıllık öfke
Duysunlar böyle bir sevda böyle bir can alırken
Aşkıma ferman ol; ah Tamara...
u vel aha u vel vera u destana ah Tamara ah Tamara... '
aşk adadır aşk adadadır bu bir destandır ah Tamara ah Tamara'
Asıl adı Hamid Hamidüddindir. Somuncu Baba olarak da bilinen Şeyh HMiladi 1331 tarihinde Kayserinin Akçakaya köyünde doğmuştur. Anadoluyu manevi fetih için gelen Horasan erenlerinden Şemseddin Musa Kayserinin oğludur. Soyu Peygamber Efendimiz (s.a.s) e ulaşır, 24. kuşaktan torunudur, Seyyiddir. Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri ilk tahsilini babası Şemseddin Musa Kayseriden almıştır. Bilge kişiliği olan Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri, ilim alanındaki çalışmalarını Şam, Tebriz ve Erdebilde sürdürmüştür. Alaaddin Erdebiliden ve Bayezid-i Bistaminin ruhaniyetinden manevi terbiye almıştır.
Dini ve dünyevi ilimlerle ilgili icazet alarak, irşad vazifesi için Anadoluya dönmüş Bursaya yerleşmiştir. Bursada çilehanesinin yanında yaptırdığı ekmek fırınında somun pişirip çarşı pazar dolaşarak 'Somunlar Müminler' nidasıyla insanlara ekmek dağıtmıştır. Bu sebeple Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri, Somuncu Baba ve Ekmekçi Koca olarak da tanınmıştır. Zamanın Padişahı Yıldırım Beyazıd Han Niğbolu zaferini kazanınca Allaha şükür nişanesi olarak Bursa Ulu Camiini yaptırmıştır.
Ulu Cami’nin açılış hutbesini Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri okumuş, hutbede Fatiha Suresini yedi farklı şekilde yorumlamıştır. Bu olağanüstü hutbeyi dinleyen cemaat Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerine büyük bir teveccüh ve tazim göstermiştir. Manevi kişiliği ve bilgelik yönü ortaya çıkan Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri şöhretten korktuğu için talebeleriyle birlikte Bursadan ayrılarak Aksaraya gelmiştir. Aksarayda Hacı Bayramı Veli Hazretlerini dünyaya ve ahirete ait ilimlerde eğiterek yetiştirmiş, irşad vazifesi için Ankaraya görevlendirmiştir.
Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri, 1412 (h. 815) tarihinde Darende’de ebedi âleme göç etmiştir. Kabri şerifleri, kendi zamanında halvethane olarak kullanılan, misk ü anber kokulu, şimdiki Şeyh Hamid-i Veli Camii içerisinde olup, estetik yapılı cevizden oyma sanduka ile de kaplıdır.
Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerinin Yusuf Hakiki ve Halil Taybi adında iki oğlu bilinmektedir. Yusuf Hakiki Aksarayda kalarak burada vefat etmiştir. Diğer oğlu Halil Taybi ise, hacdan döndükten sonra babası ile birlikte Darendeye gelerek yerleşmiş ve burada vefat etmiştir. Kabri şerifleri Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerinin yanındadır.
karşılıksız aşk
02.12.2008 - 07:08fedakarlık
karşılıksız aşk
02.12.2008 - 07:07karşılığı olmayan. karşılık gerektirmeyen. karşılık verilmeyerek
veda hutbesi
02.12.2008 - 07:06Hz. Muhammed (s.a.s.) Vedâ haccında, 8 Mart 632, Cuma günü zevâlden sonra Kasvâ adlı devesi üzerinde, Arafat Vâdisi’nin ortasında 124 bin Müslümanın şahsında bütün insanlığa hitabına verilen isim
ölüm
02.12.2008 - 07:04bir insan, bir hayvan ya da bitkide yaşamın tam ve kesin olarak sona ermesi, mevt, irtihal, vefat; çok büyük sıkıntı, üzüntü.
ölme biçimi; ölmesi istenen kimse ya da şey için kullanılır.
sona erme, yok olma, ortadan kalkma; idam cezası.
sevgi
02.12.2008 - 07:02insanı bir şeye ya da bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu.
esra
02.12.2008 - 07:00kuran'da geçen bi suredir.ayışığında gece yürüyüşü demek olan en güzel arap bayan ismidir ve arapçasıda isradır.
Ah Tamara
02.12.2008 - 06:45'Ahh Tamara! ..
' Çok çok eski yıllarda Akdamar'da yaşayan keşişler badem ağaçlarıyla dolu adaya kimsenin çıkmasına izin vermezlermiş. Kendi içlerinde kapalı yaşarlarmış. Adanın küçük topluluğu içinde Tamara adında bir kız yaşarmış ki güzelliği söze, dile gelmezmiş. Bir gün çevre köylerden bir delikanlı, ki iyi yüzücülüğüyle tanınır bilinirmiş, merak ettiği adaya yüzüp kıyıya çıkmış. Yorgunluk atarken badem toplayan Tamara'yı görüvermiş. Genç kızla delikanlı gözgöze gelmişler ve ikisinin de içine aşkın ateşi düşüvermiş. İki genç her gece Başkeşişten gizli buluşur olmuşlar. Gece ilerleyip el ayak çekilince Tamara bir fener yakıp işaret veriyormuş sevdiğine, delikanlı ışığa doğru sallıyormuş güçlü kulaçlarını. Böylece sürüp giderken, durumu öğrenen Başkeşişin kızı biraz da kıskançlıktan olacak, babasına arkadaşının sırrını ihbar etmiş. O gece de sıkı bir fırtına çıkmış, gölde dalgaların boyu yükselmiş. Tamara gölü tehlikeli gördüğünden feneri yakmamış. Başkeşiş de fırsatı yakalamış. Bir fener yakıp kıyıya çıkmış. Delikanlı feneri görünce fırtınaya aydırmayıp atlamış suya. Eh gönül bu, ferman dinlemez ki, fırtına dinlesin. Genç fenere doğru kulaç atar keşiş feneri adanın etrafında dolaştırır dururmuş. Bütün gece dolaşıp durmuşlar. Delikanlının gücü, dermanı kalmamış, dalgalarla başedemez olmuş, sular onu dibe çekerken bağırmış: 'Ah, Tamara! ...' Tamara çığlığı duyup koşmuş ki, sevdiği yitip gitmiş dalgalar arasında. Başkeşişin oyununu anlamış hemen ve o da kaldırıp atmış kendini sulara. İki sevgilinin cansız bedenleri Van Gölü'nün çırpınan sularında bir birine kavuşmuş. İşte adaya o günden sonra 'Ah Tamara' denilir olmuş, zamanla Akdamar'a dönüşmüş.
Ah Tamara Van'dan Gevaş'tan ve Digor'un altın saçlı kızlarından dinledim bu türküyü.
Tamara... Tamara senin dilin yok; senin incilin, senin narın,senin nazın....
Bu kaçıncı yenilgiaşk uğruna,bu kaçıncı intihar girişimi...
Boşuna deyıl biliyorum; senin afaroz edilişin,benim şehimi kendime küstürüşüm...
Bir ışık diye sana gelişimboşuna deyil
Bırak öldürsünler beni,bırak yok saysınlar
Unutsunlar senin ismini,bırak saklasınlar
Tmara aşk adadır artık aşkın adada...
Ay dolanır geceye kıpkızıl kan gibi
Bulut geçer üstümden,örter beni tül gibi
Sevdanın çölündeyim ıssızlığın gölünde
Yolumda ışığım ol; ah Tamara....
u vel aha u vel vera u destana
ah Tamara, ah Tamara...
Dokunamam ki tenine, yasaksın bana
Sana giden dikenli yollar,tuzaksın bana
Aşımsın ekmeğimsin,sevapsın bu canıma
Derdime derman ol;
ah Tamara
Yedi boğum akrep gibi koynumda sevdan
Kara hançer,mavzer gibi bekliyor düşman
Bilsinler böyle sevda,böyle bir can alırken
Aşkıma fermanım ol; ah Tamara...
Vur beni hasrete,göm beni göle
Ogluna ver adımı,bin yıllık öfke
Duysunlar böyle bir sevda böyle bir can alırken
Aşkıma ferman ol; ah Tamara...
u vel aha u vel vera u destana ah Tamara ah Tamara... '
aşk adadır aşk adadadır bu bir destandır ah Tamara ah Tamara'
hastalık
02.12.2008 - 06:43organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla fizyoloji görevlerinin bozulması durumu, sayrılık, maraz, 'esenlik' karşıtı; aşırı düşkünlük, takıntı. ruh sağlığının bozulması durumu. bitkilerin yapılarında görülen bozukluk
havin
02.12.2008 - 06:41Yaz Gecesi
somuncu baba
02.12.2008 - 06:38ŞEYH HAMİD-İ VELÎ (SOMUNCU BABA) (1331-1412)
Asıl adı Hamid Hamidüddindir. Somuncu Baba olarak da bilinen Şeyh HMiladi 1331 tarihinde Kayserinin Akçakaya köyünde doğmuştur. Anadoluyu manevi fetih için gelen Horasan erenlerinden Şemseddin Musa Kayserinin oğludur. Soyu Peygamber Efendimiz (s.a.s) e ulaşır, 24. kuşaktan torunudur, Seyyiddir. Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri ilk tahsilini babası Şemseddin Musa Kayseriden almıştır. Bilge kişiliği olan Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri, ilim alanındaki çalışmalarını Şam, Tebriz ve Erdebilde sürdürmüştür. Alaaddin Erdebiliden ve Bayezid-i Bistaminin ruhaniyetinden manevi terbiye almıştır.
Dini ve dünyevi ilimlerle ilgili icazet alarak, irşad vazifesi için Anadoluya dönmüş Bursaya yerleşmiştir. Bursada çilehanesinin yanında yaptırdığı ekmek fırınında somun pişirip çarşı pazar dolaşarak 'Somunlar Müminler' nidasıyla insanlara ekmek dağıtmıştır. Bu sebeple Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri, Somuncu Baba ve Ekmekçi Koca olarak da tanınmıştır. Zamanın Padişahı Yıldırım Beyazıd Han Niğbolu zaferini kazanınca Allaha şükür nişanesi olarak Bursa Ulu Camiini yaptırmıştır.
Ulu Cami’nin açılış hutbesini Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri okumuş, hutbede Fatiha Suresini yedi farklı şekilde yorumlamıştır. Bu olağanüstü hutbeyi dinleyen cemaat Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerine büyük bir teveccüh ve tazim göstermiştir. Manevi kişiliği ve bilgelik yönü ortaya çıkan Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri şöhretten korktuğu için talebeleriyle birlikte Bursadan ayrılarak Aksaraya gelmiştir. Aksarayda Hacı Bayramı Veli Hazretlerini dünyaya ve ahirete ait ilimlerde eğiterek yetiştirmiş, irşad vazifesi için Ankaraya görevlendirmiştir.
Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri, 1412 (h. 815) tarihinde Darende’de ebedi âleme göç etmiştir. Kabri şerifleri, kendi zamanında halvethane olarak kullanılan, misk ü anber kokulu, şimdiki Şeyh Hamid-i Veli Camii içerisinde olup, estetik yapılı cevizden oyma sanduka ile de kaplıdır.
Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerinin Yusuf Hakiki ve Halil Taybi adında iki oğlu bilinmektedir. Yusuf Hakiki Aksarayda kalarak burada vefat etmiştir. Diğer oğlu Halil Taybi ise, hacdan döndükten sonra babası ile birlikte Darendeye gelerek yerleşmiş ve burada vefat etmiştir. Kabri şerifleri Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerinin yanındadır.
amid-i Veli Hazretleri, Osmanlı Padişahı
serbest
02.12.2008 - 06:31özgür, hür, erkin,başıboş serbest olarak.
Sayha
02.12.2008 - 06:26korkunç bir ses
Ihlamurlar Altında
24.10.2008 - 01:50Geçmişte çok sevdiğim bi arkadaşımın telefonu aranınca çaldığı müzik...
çocuk olmak
24.10.2008 - 01:46Bu zamanda çocuk olmak hiç istemezdim vayki vay çocuklarımıza kule kule binalar hormonlu yiyecekler artı çelik çomak yerine tekneloji...
şu an ne dinliyorum
23.10.2008 - 11:45ZERDA
Ismarlama aşklara tahammülüm yok
Ya beni adam gibi sev
yada çek git
Bir gülüş
Bir salınışsa tek verebildiğin
İstemez
Tutku isterim ve delice sevmek
Bir coştumu Dur durak bilmez yürek
Yüreğini isterim
Yürek ister benle sevişmek
Ya adam gibi yada çek git
Birazdaha zorlaşarak çıldırtmaksa Niyetin,
Ama seviyosan
Ki zaten yüreği ortaya
Koydum
Tamam o zaman
Bern bir deli çocuk
Aa ısmarlama aşklara tahammülüm yok
Ya adam gibi yada çek git...
deniz
18.09.2008 - 07:45soy ağacım
gitme
18.09.2008 - 07:43gitme! gidersende sen bilirsin
güzel insan
18.09.2008 - 07:42dostlarım arkadaşlarım
yağmur tanesi
18.09.2008 - 07:41insanların hal ve hareketlerini kaldıramayıp ağlayan bulutun gözyaşı
üç şey
12.09.2008 - 05:44ruhum bedenim yaradanım
şu an ne dinliyorum
12.09.2008 - 05:43NESLİHAN Hiç sevmedim
paranoyak
05.09.2008 - 00:56İNSANLAR
KURTLAR VADİSİ IRAK
08.07.2008 - 03:40Tilki içince kendini kurt zannedip.Kurtlar vadisinin efendisi görmüş kendisini.Kurt kocayınca kuzuların maskarası olur.Kurtlar vadisi ırak iğrenç bir diziydi....
Sami Yusuf
20.06.2008 - 22:18Salih Amel Mümin İnsan Yusuf 'inleyen, ah eden; inilti' anlamındadır.
Toplam 24 mesaj bulundu