Selda Şensoy - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Şöyle bir düşündüğümde, hayatın içinde yaşadığım acının sonunda, elim hep kaleme gider. Yazmak ister; elim, dilim, beynim satırların sayısına bakamadan, düşünmeden, aklıma ne gelirse yazmak ister. Ateşin içine düşmüş yüreğimin acısını, ilmek ilmek dokur kelimelerim, susamaz olurum, pervazsız haykırışlarımla süslenir beyaz kalemimden çıkan sayfalar.Görünmeyen yazıya geçiştir işte bu..

Yürek; ruhun, evrenin merkezi, yaşamın kaynağıdır. Aklıma Çinlilerin sembolü olan “ Ying ve Yang” geldi.. Ya da Siyah ve beyaz.. Ben diyorum ki, “Akıl ve Yürek” fark ettim ki hepsi birbirine zıt.. Yaşamın yön bulması gibi..

Bir karıncanın ayak izi kadar hükümsüz kalan yaşamım, bakıp da görmeyi öğretti. Aşkı, acıyı öğretti. Aşkın, amansız bir hain, sinsi bir kartal olduğunu gösterdi..Dedim ki; Bir bozkurt ağlasa dillenir miydi yüreğim. Yoksa pençelerini savuran aklım, kıpkırmızı kana bular mıydı yüreğimi..

Mantıkla hareket etmenin ne anlamı vardı ki yaşamda.. Mantık olgusu var mıydı ki… Acaba akılla yüreğin birleşmesi miydi mantık..

Sonuçta; bilim adamları gibi bulduğum teoriyi ispata koşup tek bir yolda robot bir yaşamayı mı seçmeliydim.. Çağlayan yüreğimi mi dinlemeliydim. Seçimim basitti.. Yüreğimi seçtim..

Yüreğim bin bir yoldan gitti, tökezlense de durmadı.. Baharda açan kır çiçeklerini, kışın açan kardelenleri gördü.. Mantık baktı mı çiçek, yüreğim baktı mı aşktı, sevgiydi, yaşamdı, gördüklerim. Yaşam enerjimi, dinamizmi, gücü, askı, ruhun güzelliğini yüreğim verdi. Hiç bırakmadım..

Yunan mitolojisinden aklımda kalan “ Mutluluğun Sırrı” sonuçta şöyleydi.. Tanrılar mutluluğun sırrını insanlardan saklamaya karar vermişler. En yüksek dağın tepesine, yerin yedi kat altına, okyanusun en derin yerine saklama önerilerinde bulunmuşlar. Tartışmanın sonunda bir tanrı, insanlar buraları arayıp bulacak akla sahiptir. Ne var ki, bu akılarını kendilerini bulmak ve kendilerini tanımak için kullanmazlar. Mutluluğun sırrını en iyi saklayacağımız yer yürekleridir. Nasılsa oraya bakmayı akıllarına bile getirmezler. Ben yüreğimi dinledim.

Yaşamda sorun edilen hiçbir şeyi sorun yapmadım..İki şey önemliydi, söz ve zaman.. Sözlerle kişilerin her şeyini tanımladım. Yalanlarını, saflıklarını, duygularını, açığa vurmamaya çalıştıkları her şeyi tanımladım.. Zaman geldi geçti.. Bu yazıyı yazarken bile.. Gelecekte ne kadar zamanım var, onu da Rabbim bilir..


SELDA ŞENSOY