Zeyneb Çağşak - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Zeyneb Çağşak


İ H T İ Y A C O L D U Ğ U N U H İ S S E T T İ Ğ İ M İ Ç İ N Y A Z I Y O R U M! ! !
***********************************************************************************
▪ LÂ İLÂHE İLLALAH MUCİZESİ
م َ ن ْ ق ا ل َ م ُ خ ل ِ ص ا ً ل آ إ ل ه َ إ ل ا ّ ا ل ل ه د َ خ ل َ ا ل ج ن ّ ة ، م َ ن ْ ك ا ن َ أ خ ِ ر ُ ك َ ل ا م ِ ه ِ ل آ إ ل َ ه َ إ ل ا ّ ا ل ل ّ ه ُ د َ خ ل َ ا ل ج َ ن ّ ة

Lâ ilâhe illallah, Kelıme-i Tevhidinin anlamı; ‘’Allah’tan başka tapılacak kimse yoktur’’ anlamındadır. İslam dininin temel kurallarından birisidir. La ilahe illallah Muhammedün Rasulüllah demeyen (dil ile ikrar kalp ile tasdik etmeyen) kimse Müslüman olamaz. Lâ ilâhe illallah kelimei tevhidini Muhammedün Rasulüllah kelimesi tamamlar. İkisi beraberdir. Hz Muhammed allahın kulu ve rasulüdür, (elçisidir) anlamındadır.

Kelime-i Tevhîd kalplerin pasını siler ve nurlandırır. Kelimei Tevhîd ile Allah’ı zikir ve Allahı zikir ile de kalplerin huzur ve rahatı hakkında birçok ayetler ve hadisler mevcuttur.

♥ 'Allah-u Teala buyuruyor: LA İLAHE İLLALLAH benim kalemdir. Bu kaleden içeri giren kişi benim azabımdan emin olur.

♥ 'Allah'ı çokca zikreden erkekler ve Allah'ı çokca zikreden kadınlar; Allah bunlar için bir bağışlama ve büyük bir ecir hazırlamıştır.' (Ahzab Suresi - 35)

♥ ‘Dikkat edin, Kalpler ancak Allah’zikretmekle tatmin olur’ (Rad suresi 28)

Müslümanın her fırsatta söylemesi gereken Kelime-i tevhidin fazileti, sevabı bereketi çoktur. Yine Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

♥ (La ilahe illallah diyen bela ve sıkıntılardan kurtulur.) [Bezzar]

♥ Allah katında amellerin en kıymetlisi ‘Lâ ilâhe illallah’ demektir.

♥ Allah’ı zikretmenin en faziletlisi ‘Lâ ilâhe illallah’ demektir.

♥ ‘Lâ ilâhe illallah demek doksan dokuz belayı önler, bunların en hafifi de üzerinizdeki sıkıntının kalkmasıdır.

♥ ‘Lâ ilâhe illallah’ diyen kimseyi işlediği günahlardan dolayı kafir diye suçlamayın. ‘Lâ ilâhe illallah’ diyen kimseye kafir diyenin kendisi kafir olur.

♥ ‘Lâ ilâhe illallah’‘ diyen kimse bela ve sıkıntılarından kurtulur.

♥ ‘Kıyamet günü benim şefaatimle en ziyade saadete erecek olan kimse ihlasla (samimi olarak – içinden gelerek) Lâ ilâhe ilallah diyen kimsedir.

♥ ‘Benim ve diğer Peygamberlerin zikrettiği en üstün kelime, ‘Lâ ilâhe illallah’ sözüdür.

♥ La ilahe illallah’ı çok söyleyerek imanınızı tazeleyin! [Taberani]

♥ (Günde yüz defa La ilahe illAllah diyenin yüzü kıyamette dolunay gibi parlar.) [Taberani]



♥ ' Cenabı-ı Hak (C.C.) şöyle buyuruyor: İzzetim, Celalim ve Rahmetim hakkı için 'Lâ ilâhe illalah' Diyen kimseyi ateşe koymayacağım.'



♥ ‘Lâ ilâhe illallah’ diyen kimsenin günahları silinir ve yerine o kadar da sevap yazılır.’



♥ ‘Lâ ilâhe illallah’ kelimesi cennetin anahtarıdır.



♥ ‘Lâ ilâhe illallah’ diyen kimse sözünde sadık ise (samimi ve halis bir kalp ile söylerse) bütün günahları affedilir.



♥ Ölüm halindeki kimseye ‘Lâ ilâhe illallah’ söylemesini tavsiye ediniz ve onları Cennetle müjdeleyiniz. Şeytanın insana en yakın olduğu vakit bu andır.



♥ Ağır hastayı ‘Lâ ilâhe illallah’ demeye zorlamayın, sadece telkin edin.



♥ Son sözü ‘Lâ ilâhe illallah’ olan kimse, ruhunu kolay teslim eder ve ‘Lâ ilâhe illallah’‘ kelimesi kıyamet günü onun karşısına bir nur olarak gelir.



♥ ‘Lâ ilâhe illallah’‘ zikri, derin bir ihlas ve samîmiyet ister. ‘Kırk gün ihlas ve samimiyetle ibadet eden kimsenin kalbinden diline hikmet pınarı akmaya başlar.’



♥ Kelime-i Tevhîdin hatmi 70.000 dir. Yetmiş bini tamamlamaya hatmi tehlil denir. Ne niyetle yetmiş bine tamamlanırsa Yüce Mevla icabet eder.





İbret Dolu Bir Öykü:


♥ Bir gün İslam dünyasının en büyük kutuplarından (Kutbül-ârifînden olan) Muhyittîn-i Arabî Hazretleri kabristan ziyaretinde bulunduğu sırada küçük bir çocuğun bir mezarın üzerine kapanıp hüngür hüngür ağladığını görür. Allah dostu büyük evliya Muhitîni Arabî Hazretleri o çocuğun neden ağladığını bildiği halde yinede ona ağlamasının sebebini sorar. Çocuk ‘ bu mezarda annem yatıyor ve burada ona azap ediyorlar büyük işkence görüyor’ der. Bunun üzerine Muhyittîni Arabî Hz.leri Yarabbi, ‘Bu mezarda Cehennem ateşi var. Hadîsi Şerifte’Kendisi için veya bir başka Müslüman için yetmiş bin kelime-i tevhit okuyanın günahları affolunur’ buyuruluyor. Yetmiş bin Kelime-i Tevhid okumuştum ve sevabını kimseye bağışlamamıştım, bu kadının günahlarının affı için bağışlıyorum’ dedikten sonra, o ağlayan feryad eden çocuk birden sevinç ve neşeye boğulur ve koşarak gelir Muhyittînin Arabî Hazretlerini boynuna sarılarak annemi affettiler’ der. Bunun üzerine İbni Arabî Hazretleride Allah’a şükürler olsun, bu gühahkar kadın Kelime-i Tehlil (Tevhid) sayesinde günahtan ve büyük azaptan kurtuldu der.

İhlas;
Kelime-i Tevhidi ihlasla zikreden kimse kısa zamanda kelime-i tevhidin meyvesini toplamaya başlar. Yalnız zikirde ihlas çok önemlidir. İhlas riyakarlığın zıddıdır. Allah ayeti kerimelerde ve hadisi şeriflerde;

‘İhlasla ibadet edin. Allah ancak ihlasla yapılan ibadetleri (amelleri) kabul eder’ ‘ihlasla yapılan az amel (az bile olsa) kıyamet günü sana yetişir (seni bulur.) buyuruluyor.

‘İbadetlerini ihlasla yapanlara müjdeler olsun. Onlar hidayet yıldızlarıdır. Fitnelerin karanlıklarını yok ederler.’

İhlasla yapılan zikir ve ibaderler; kişide bulunan nefsi emareyi (nefsinin arzu ve isteklerine kendisini kaptırmış kimselerdeki hayvani nefsi) yok eder ve insanı ulviyet mertebesine yükseltir. Böylece kalbindeki şehevâni duygular yavaş yavaş sönmeye başlar ve dili Allah’ı zikrederken kalbide şeytanî şeylerle meşgul olmaz. Özü ve sözü bir olur. Fikri ne ise zikri de öyledir. Yani sadece kuru kuruya Lâ ilâhe illallah kelimesini tekrarlamak yeterli değildir. Önemli bir hususta Kelime-i Tevhitte Allahı zikrederken onun Rasûlü’nü de şüphesiz tastik ediyoruz. Nitekim Allahu Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de: 'Rasûlullah size ne getirdiyse onu alınız, kabul ediniz. Size neyi de yasaklıyorsa, onu yapmaktan vazgeçiniz' buyurmaktadır. (el-Haşr, 59/7)

Hal böyle olunca da Lâ ilâhe illallah kelimesinin ifade ettiği manayı hayatının her sahasında yaşamalı ve ayet ve hadislerin mantığınca, iyiliği emredip kötülüklerdende hayatının her anında sakınılmalıdır. (‘emri bir ma’rûf ve nehyi anil münker’)

Yüce Allah (c.c.) , Kur'ân-ı Kerîm'de ihlas ve tevhidden uzaklaşıp nefsi emmare ile hareket eden kimseler için: 'And olsun ki, cin ve insanların çoğu cehennemliktir. Onların kalpleri vardır ki fehm edemezler (anlayamazlar) ve onların gözleri vardır, ama gerçeği göremezler ve onların kulakları vardır, gerçeği anlayıp (dinleyip) idrâk edemezler. İşte onlar aşağılıktır. Belki de onlar, hayvandan daha aşağı mertebededirler. Onlar gaflet uykusundadırlar' buyurur. (Araf Suresi Ayet 179)

Bunu, bir de Şeyhü'l Ekber Muhyiddîn-i Arabî Hazretleri'nin şu güzel ve zengin sözleriyle açıklayalım:

Evvel tevhîd ile mürşid ilminden
Kurtulasın emmârenin elinden
Hemen durma tevhîd getir dilinden
Erişir canına feyz-i Hûda'nın





Sabır;

Yaptığımız zikirde sabır çok önemlidir. Zikir çektikten bir müddet sonra bir sıkıntı ile karşılaştığımızda zikir bize fayda vermedi diye düşünmemeliyiz. Zikri Allahı sevip ona bağlılığımızın bir ifadesi olarak düşünmeli ve Eyüp A.S’ın sabrını kendimize şiar edinmeliyiz. (Eyüp peygamberin vücudunu kurtlar istila etmişlerdi de Eyüp A.S hep bu Yüce Mevla’mın bir imtihanıdır deyip sabırla ibadetine devam etmişti. Tâki kurtlardan birisi kalbine yaklaşınca Allah’ü Teâlâ Eyüp A.S’a Yâ Eyüp şikayetçimisin diye sorunca; Yarabbi şikayetçi değilim ama bir kurt kalbime yaklaştı. Eğer o kurt kalbimi parçalarsa ben nasıl sana ibadet edebilirim. Nasıl seninle (mana âminde) muhabbet edebilirim? bu durumdan endişe duyuyorum’ demişti.)



Temizlik;
Mesela; bir devlet büyüğünü evimize davet edeceğimiz zaman evimizi güzelce pırıl pırıl temizler, çeki düzen veririz. Öyleyse Yüce Mevlayı’da zikirle davet ediyorsak; önce kalbimizi, beynimizi manevi kirlerden temizledikten sonra bedenimizi ve bulunduğumuz mekanı da tertemiz tutmalıyız. Çünkü biliyoruz ki Yüce Mevlâ ihtirama bir devlet büyüğünden çok daha fazla layıktır



***********************************************************************************


Bismillahirrahmanirrahim;

21. Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün. Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz.
22. O, öyle Allah'tır ki, O'ndan başka tanrı yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, esirgeyendir, bağışlayandır.
23. O, öyle Allah'tır ki, kendisinden başka hiçbir tanrı yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selâmet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Allah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir.
24. O, yaratan, var eden, şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şânını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.




KAFİRUN SURESİ MEALİ

1 - De ki: Ey kâfirler

2 - Sizin taptıklarınıza ben tapmam.

3 - Siz de benim taptığıma tapıcılar değilsiniz.

4 - Ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim.

5 - Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz.

6 - Sizin dininiz size, benim dinim banadır.




EĞER ALLAH I...



HAKKIYLA TANISAYDINIZ....



DUALARINIZLA...



DAĞLARI YERİNDEN OYNATIRDINIZ....

*** HADİS-İ ŞERİF ***



VEDA HUTBESİ



EY İNSANLAR!



Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.



İNSANLAR!



Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz

(Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.



ASHABIM!



Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız.

Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız!

Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin!

Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.



ASHABIM!



Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır.

Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız.

Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır.

İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.



ASHABIM!



Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır.

Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.



İNSANLAR!



Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir.

Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir.

Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!



İNSANLAR!



Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim.

Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz.

Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır.

Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir.

Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz.

Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.



MÜ'MİNLER!



Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'andır.



MÜ'MİNLER!



Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir.

Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir.

Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...



ASHABIM!



Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.



İNSANLAR!



Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur.

Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır.

Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör,

Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın!

Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.



İNSANLAR!



Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır.

Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir.

Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.



İNSANLAR!



Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

'-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz.'

(Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip

indirerek şöyle buyurdu.)



Şahid ol yâ Rab!



Şahid ol yâ Rab!



Şahid ol yâ Rab!











Allah'ım!





Kanadı kırık kuş gibiyim



Uçsam uçamıyor,göçsem göçemiyorum



Yarım bırakılmış bir düş gibiyim



Yardan da serden de geçemiyorum



Menzile ermeme korkusu sardı benliğimi



Malum kanadım kırık,gönlüm bin pare!



Ey kalpleri evirip çeviren,ey gönüller sahibi!



Yaraları saran, dağılanı toplayan Sensin!



Varlığım Senin varlığının şahidi!



Varlığım Senin Rahmetinin şahidi!

DUALAR NEDEN KABUL OLMAZ?


İbrahim bin Edhem bir gün Basra çarşısında gezerken halk başına toplandı ve “Bana duâ edin icabet edeyim” meâlindeki âyet-i celileyi sordular ve: “Biz Allah'a dua ediyoruz. Fakat müstecap olmuyor. Acaba neden? ” diye yakındılar.
Dedi ki: Kalbiniz on şeyden ölmüştür:

1) Allah'ı tanırsınız, ama hakkını edâ etmezsiniz.

2) Allah'ın kitabını okursunuz, ama onunla amel etmezsiniz.

3) İblis'in düşmanlığını iddia edersiniz, ama ona tâbi olursunuz.

4) Resûlullah'ın sevgisini iddia edersiniz, ama onun izini ve sünnetini terk edersiniz.

5) Cennetin sevgisini iddia edersiniz, ama onun için amel etmezsiniz.

6) Cehennem korkusunu iddia edersiniz, ama günahlardan çekinmezsiniz.

7) Ölümün hak olduğunu iddia edersiniz, ama onun için hazırlanmazsınız.

8) Başkalarının ayıbları ile meşgul olursunuz amma kendi ayıplarınızı terk etmezsiniz.

9) Allah’ın verdiği rızkı yersiniz, ama Allah'a şükür etmezsiniz.

10) Ölülerinizi gömersiniz, ama onlardan ibret almazsınız.




İMANIN ZAYIFLIĞININ ALAMETLERİ



] Günah işlemek ve pişman olmamak
] Katı kalpli olmak ve Kur'ân okumak istememek
] İyi ameller için tembel hissetmek (geç namaz kılmak gibi..)
] Sünnetleri terketmek
] Çok farklı ruh hallerine sahip olmak (genelde huzursuz olmak, çabuk üzülmek gibi..)
] Kur'ân'dan âyetler duyunca pek bir şeyler hisstememek (veya meal okuyunca azap ayetlerinde, müjde ayetlerinde hissiz kalmak gibi..)
] Allah'ı hatırlamakta ve tesbih etmekte zorlanmak
] İslamiyet aleyhinde bir şeyler yapıldığında rahatsız olmamak
] Makam, şöhret, para hırsında olmak
] Cimri ve pinti olmak, fakirlere yardımda bulunmamak,
] Başkalarına iyi şeyler yapmalarını söyleyip kendisi yapmamak,
] Başkaları için işler iyi gitmediğinde bundan hoşlanmak,
] Bir şeyin helal veya haram olmasıyla yetinmek, mekruh (şüpheli) olanlardan kaçınmamak,
] Basit gibi görünen amelleri işleyenlerle dalga geçmek (cami süpüren, temizlik yapan insanlar gibi..)
] Müslümanların hazin durumu için üzülmemek,
] İslamiyet için bir şeyler yapmak şuurunda olmamak,
] Sırf kavga etmek için insanlarla kavga etmeyi sevmek,
] Dünyevî konularda hemen kendini kaptırmak (sadece maddi bir şeyler kaybettiğinde üzülmek gibi..)
] Başkaları hakkında saplantılı, önyargılı olmak..


-Buraya kadar tamam, peki nasıl bunları düzelteceğiz? -

- Kur'ân'ı Kerim okumalı ve manası öğrenilmeli. O zaman kalplerimize 'Sekine' (Huzur, rahatlık) gelir. Bundan en güzel istifade için Cenab-ı Hakkın kendinizle konuşuyormuş gibi düşünün. Kur'ân'da insanlar farklı kategorilerde tarif edilir, size en uygun olanı bulun.

- Allah'ın büyüklüğünü düşünün. Her şeyin anahtarı O'nun elindedir. Kâinatta O'nun büyüklüğünü gösteren sonsuz deliller vardır. Her şey onun izniyle olur. Kara bir gecede, kara bir taşın üstündeki kara karıncanın ihtiyacını gözeten O'dur..

- Bazı temel bilgileri öğrenmek için bi çaba sarfedin. Mesela güzel abdest almak, doğru temizlik yapmak gibi. Cenab-ı Hakk'ın isimlerini ve kâinattaki tecellilerini öğrenmeye çalışın. Unutmayın, takva sahibi insanlar, bilgisi olan insanlardır. 'Allah'dan kulları içinde en çok âlimler korkar' (Âyet-i Kerime meali)

- Cenab-ı Hakk'ın hatırlandığı topluluklarda bulunmaya çalışın. Buralar meleklerin bulunduğu mekânlardır.

- Güzel amellerimizi arttırmalıyız. Bir güzel amel başka güzel bir amele kapı açar. Cenab-ı Hak sadaka veren için kolaylıklar ihsan eder ve iyi amel işlemesini kolaylaştırır. Güzel ameller az da olsa devamlı yapılmalıdır..

- Hayatımızın sonunun sefillik içinde geçmesinden korkmalıyız; ölümü hatırlamak lezzetleri tahrib eder.. 'Lezzetleri acılaştırıp tahrib eden ölümü çokca zikrediniz.' (Hadis-i Şerif meali)

- Ahiretin farklı mertebelerini hatırlayın. Öldüğümüz zamanı, sorguya çekildiğimiz zamanı, sonraki yerimizi..

- Dua edin, Cenab-ı Hakk'a olan ihtiyacımızı hatırlayarak. Alçak gönüllü olan. Bu hayattaki maddi dertleri büyütmeyin.

- Cenab-ı Hakka olan muhabbetimiz fiillerimize yansımalı. Cenab-ı Hakkın dualarımızı kabul edeceğine inanmalıyız. Yanlış yaptığımızda korkusunu hissetmeliyiz. Gece uyumadan önce geçen günün muhasebesini yapmalıyız..

- Günahların ve emirlere uymamanın etkilerini düşünmeliyiz- biri güzel ameller işleyip imanı artmış, bizim imanımız kötü ameller yüzünden azalmış. Başımıza felaketler afetler geldiğinde bunlarının birer ikaz, tokat olduğunu da unutmamalıyız..
Kalpler yalnız Allah'ı zikr etmekle tatmîn olur.. {Âyet-i Kerîme meâli}





Mal verdiğin zaman saadetimizi
Kuvvet verdiğin zaman aklımızı
İktidar verdiğin zaman basiretimizi
Bela verdiğin zaman imanımızı
Nimet verdiğin zaman mertliğimizi
Güzellik verdiğin zaman iffetimizi
Zorluk verdiğin zaman sabrımızı bizlerden alma ALLAH'IM







========================================================
merhaba antoloji sitesinin sakinleri...... Ben istanbulda yaşıyorum ümraniyede mobilya ve dekorasyon işi ile uğraşıyorum.. ayrıca KAYSERİLİYİM çok şükür :) :) :) buraya güzel bi şiir yazmak isterdim ama kendimi o şekilde anlatamam bunlar yetrlidir...
Kainatın yaratıcısına emanet olun Yaradanım Yar ve Yardımcnz olsn
========================================================


Arap atı kendine kamçı vurdurmazmış













ayrıca kurucusu olduğum İmam Hatipliler ve Sevenleri grubuna beklerim