Eğer bir kadın ve bir erkek ilişkisi söz konusuysa el'ân sorumluluk söz konusudur. Her iki taraf için de. Ve her konuda. Yalnız bir nokta var: şu bir gerçek ki erkekler üretmek, kadınlar da var etmek için yaratılmış.. Erkekler üretken olduklarından, çok eşlilik ya da çok ilişki yapıları gereği bir şekilde ortaya çıkıyor fiili olarak.. Önemli olan -bence- erkeğin sorumlu olduğu kadından başkasıyla cinsel -ya da cinsele yakın- ilişkiye girmesi değil..
Bir erkek bana karşı sorumluysa, bu sorumluluklarını yerine getirmekle mükellef ki ben de ona karşı mükellef olayım.. Yani beni hak etmeli. Herhangi özel veya genel sebeplerden ötürü bu erkek kişisi gidip bir farklı hatunla ilişkiye girebilir, eğer bunu bana duyurup (doğrudan ya da dolaylı bir şekilde) benim kalbimin sağlamlığını bozuyorsa, yahut benimle ilgili bağlılığını kaybederek ona duyduğum saygımı ve sevgimi kaybetmeme sebep oluyorsa, ve yahut (ben gerçekten seven bir kadınsam) kendine maddi-manevi zarar vererek bana da zarar vermiş oluyorsa işte aldatmak budur.
Gezici kütüphane gezen kütüphane demektir. Kütüphaneler gezmez. Kütüphane ancak gezdirilir. Bu durumda iki şık var.
1- Araba ile gezdirilen kütüphane (ki çok fazla kitabın gezebileceğini sanmıyorum)
2- Bir insan bünyesinde gezmeye alışmış kütüphane. Biz bu gruba Üzeyir! diyoruz :)
Kankamızı pek seviyoruz.. Herşeyi bilir, her şeyi sordun mu tak tak tak! söyleyiverir.. (bkz. kitapçıda çalışmış ayaklı kütüphane) (bkz. kitapçıda çalışmanın verdiği fırsattan istifade etmiş ayaklı kütüphane) (bkz. kitapçıda çalışmanın verdiği fırsattan bedava kitaplardan kendine alarak istifade etmiş ayaklı kütüphane)
Küçükken, orta okulun sonlarına kadar şöyle bir haldeydim; biri bişey söyler, kafamın içinde döner durur artık, ne bakımdan demek istedi, hangi bağlamda, neye göre, vs vs..
Allah ağız vermiş, dil vermiş, lisan vermiş, beyin vermiş, akıl vermiş fikir de vermiş.. Behey mübarek! Dilini lisanını kullanamayacak kadar korkak ve güçsüz müsün? Ne kadar çok değerlisin ki herkes seni senin dilinden anlamaya bu kadar mecbur? ?
Bir Türk kişinin,konu başlığı olarak da rumuz olarak da İngilizce kullanmasını hoşgöremiyorum doğrusu.. Benim fikrim olmasından değil, hadise doğru değil efenim.. Mis gibi anadili dururken insanın..
Hele bi de içine yazanlar İngilizce yazmıyolar mıı..
Ten-i âdemdeki can, bil ki edeptir
Dil ü çeşm-i beşerin nûru edeptir
Edebi olmayan âdem, değil âdem.
Ayıran âdemi hayvandan, edeptir.
Edep Yâ Hû!
Edep tâcını başına giy de, nereye gidersen git..
Bu kadar güzel ifadeler varken, bazı düşünmezlerin mefhumu 'kişilerin karşısında el pençe dîvan durmak','bacak bacak üzerine atmamak','bir yaş dahi büyük olunsa abla/abi demek',çok gülmemek veya hoşsohbet olmamak' gibi anlamaları ve insanlara böylece empoze etmeleri şahsımın sinirini bozar.
Edep; fiili Hakk'dan ve fâili de Hakk bilmektir. (öyle demişti biri)
(elbette kulların cüz'i de olsa iradelerinin ve akıllarının olduğunu unutmamak lazım)
Çokbilmişim ben! Hadi ordan! İmamın dediğin yap yaptığını yapma.. :)
Günde bir bardak çay içtiğim halde onu içmeyince başı ağrıyacak kadar tiryakilik kesbettiğim nesne ile, bir sene (+) dört ay öncesine kadar içenlere içimden küfrettiğim, en munis halimde isem yazık bunlara yaaauuu diye acıdığım ama sözkonusu vakitte de elim bir ruhsal buhran sonucunda başladığım nesnenin sıkı fıkı arkadaşlığı.
Efenim çaysız sigara, sigarasız da çay olmeyyor.. Gerçi babamın yanında olmak zorunda kalıyor, sigarasız çay mevzuu.. Ehi! :)
Şahsımda çayın yerini kahve dolduramıyor, sigaranın yerini de nargile..
Amman aman! O ne! Nargile dedim! Ayyyy.... Nargile de başka bi âlem..
Işık
16.06.2006 - 15:08Kendi cinsinin kuantlarından oluşan bir enerji, güç..
Nur.
Göbek adımın etimolojik kökü. (bkz. Münîre)
Hem kendisinin hem de eş anlamlılarının mûsikîsini bi türlü sevmediğim kelimelerden biri..
Beyaz olduğunda rahatsız eden hadise. Kırmızı olduğunda da şahsen..
Aman neyse..
Nokta.
ne münasebet
16.06.2006 - 15:01Alâkaya çay demle!
'(hal dili) şahsi alanıma (maddi ve/veya manevi) girdiniz lütfen uzak durunuz! Yoksa sizi feci şekilde bertaraf etmek zorunda kalıcam! '
'(iç ses) ahanda zayıf noktamı yakaladı! '
Noktalar.....
aldatmak
16.06.2006 - 14:57Sadece kadın erkek ilişkilerinden bahsedeceğim:
Eğer bir kadın ve bir erkek ilişkisi söz konusuysa el'ân sorumluluk söz konusudur. Her iki taraf için de. Ve her konuda. Yalnız bir nokta var: şu bir gerçek ki erkekler üretmek, kadınlar da var etmek için yaratılmış.. Erkekler üretken olduklarından, çok eşlilik ya da çok ilişki yapıları gereği bir şekilde ortaya çıkıyor fiili olarak.. Önemli olan -bence- erkeğin sorumlu olduğu kadından başkasıyla cinsel -ya da cinsele yakın- ilişkiye girmesi değil..
Bir erkek bana karşı sorumluysa, bu sorumluluklarını yerine getirmekle mükellef ki ben de ona karşı mükellef olayım.. Yani beni hak etmeli. Herhangi özel veya genel sebeplerden ötürü bu erkek kişisi gidip bir farklı hatunla ilişkiye girebilir, eğer bunu bana duyurup (doğrudan ya da dolaylı bir şekilde) benim kalbimin sağlamlığını bozuyorsa, yahut benimle ilgili bağlılığını kaybederek ona duyduğum saygımı ve sevgimi kaybetmeme sebep oluyorsa, ve yahut (ben gerçekten seven bir kadınsam) kendine maddi-manevi zarar vererek bana da zarar vermiş oluyorsa işte aldatmak budur.
Diğer konular fasa fiso. Yani fason.
Nokta.
fethullah gülen
16.06.2006 - 14:33Dünyanın her bir yerine Türk okulları açtırması güzel ama, gidip görmedikte, neler döndüğünü bilmek imkansız..
'sen iiimkansıııızsıınnn sensizlik immmkaaannnsıııız, ağağağağaaaş iimkaannnsız! ' (geyik yaptım)
Hakkında birşey bilmememe rağmen engelleyemediğim hislerim pek de hoş değiller.. Soldan soldan geliyorlar nedense..
- Fethullah Gülen Hocaefendi'yi biliyon mu?
- Zzzzbfçştklmmnnnn he? O ne? Yenen bişi mi? Yok tanımıyorum. Görüşmeyelim onunla. Senle görüşelim! :)
Nokta. (pek neşeliyim bugün, noktalara anlam yüklememek içün zor tutuyorum kendimi, sonra da acaip geliyo :))
kavganın en hararetli yerinde telefonun çalması
16.06.2006 - 14:27Şahsımın kardeşi, çok acımasız bi kavga esnasında (sözlü kavga ama şiddet ortalığı perişan etmiş) eve gelen telefon çağrısını açtı:
- Konuuuuuşşşşş! ! ! ! ! ! ! ! !
Karşısına çıkan şahıs hocasıydı!
A hahhahhahhaaaaaay!
Nokta.
utanma
16.06.2006 - 14:25Utanma! Ne utanıyon?
Sevmekten ya da sevilmekten utanılır mı? Belki de sevilmek istemekten..
'yeni gelin gibi utanmak' ne saçma ya Rabb'im.. Neyden utanacan yav? Kendini bilen utanmaz..
Nokta. (iyi ki nokia değil eheheee)
bağlama
16.06.2006 - 14:18Bağla demiyor yahu! Bağlama! diyor. Sen de bağlama o zaman.. Bak bana? Hiç bağladığım görülmüş şey mi? cıkcıkcık..
Danışma mesela.. Adam sana danışma diyo hala gitmiş danışıyosun.. Çevirme dedikleri halde kuzuyu çevirip bi de yiyolar..
Ağlama. Gülme. Oturma kalkma konuşma (e öl be? ? ! ! ! ! ! !)
ahahahaa..
Nokta..
adaba aykırı hareket etmek
16.06.2006 - 14:15'âdâb' edepler demek.. Ya da edep kuralları.. Halbuki edep bir tanedir.. Kuralı da öyle. 'Fiili Hakk'dan, fâili de Hakk bilmek'.
İşte de âdâba aykırı hareket etmenin hiçbir örneği yoktur.. Çünkü herkes kendi âdâbınca hareket eder.. Allah öyle uygun görmüş, öyle kurmuş düzeni..
Şimdi gelsin sorular.. (bak şekerim efendim, ben çok bilirim, anlayacaksan sor. eheh! şaka! :))
Nokta.
gezici kütüphane
16.06.2006 - 14:10Gezici kütüphane gezen kütüphane demektir. Kütüphaneler gezmez. Kütüphane ancak gezdirilir. Bu durumda iki şık var.
1- Araba ile gezdirilen kütüphane (ki çok fazla kitabın gezebileceğini sanmıyorum)
2- Bir insan bünyesinde gezmeye alışmış kütüphane. Biz bu gruba Üzeyir! diyoruz :)
Kankamızı pek seviyoruz.. Herşeyi bilir, her şeyi sordun mu tak tak tak! söyleyiverir.. (bkz. kitapçıda çalışmış ayaklı kütüphane) (bkz. kitapçıda çalışmanın verdiği fırsattan istifade etmiş ayaklı kütüphane) (bkz. kitapçıda çalışmanın verdiği fırsattan bedava kitaplardan kendine alarak istifade etmiş ayaklı kütüphane)
Ehi! :))
Nokta.
nevin
16.06.2006 - 14:00Kendisi aynı zamanda Nâzenîn cümlesinin sevgili bendirzenidir de..
Özledik kendisini..
Neviiiiiinnnnn! ! ! !
Neyse..
Nokta bari..
açıkça (açık) konuşmak
16.06.2006 - 13:34Hayvan değiliz ki ima ederek anlaşalım?
Küçükken, orta okulun sonlarına kadar şöyle bir haldeydim; biri bişey söyler, kafamın içinde döner durur artık, ne bakımdan demek istedi, hangi bağlamda, neye göre, vs vs..
Allah ağız vermiş, dil vermiş, lisan vermiş, beyin vermiş, akıl vermiş fikir de vermiş.. Behey mübarek! Dilini lisanını kullanamayacak kadar korkak ve güçsüz müsün? Ne kadar çok değerlisin ki herkes seni senin dilinden anlamaya bu kadar mecbur? ?
Kafam kızdı.
Noktaaaaaa! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !
polat alemdar
16.06.2006 - 01:28Öyle birinin gerçekten var olduğunu bileydim kesin aşık olduydum, bi de onun içün yandıydım..
Mangal mısın mübarek yan yan bitmedi..
Polatcığım sen de iyice şaşırdın güzelim, devlet adamı bilioduk biz seni.. Sen sakın Polat Çapanoğlu olmayasın? eheheheee... :)
(öhööm.. ciddileşiyoruz) Nokta.
tavrına yanmak
16.06.2006 - 01:24Tavrına hayraan olayım! demektir. Yani kanımca budur. :)
'Tavrına yanmak'a da 'tavrına hayran olmak'a da bkz. verebilirim; BEN!
Tavrına yandık yaau, bittik gittik be..
Nokta!
mehmet şeker
16.06.2006 - 00:58Bizim okulda şeker mi şeker bir Tanbur hocamızdı.. Gerçi oradan mezun olalı oldu biraz.. Hocam da beni tanımaz ama.. Adını görünce coştum işte..
Nokta.
nokta
15.06.2006 - 16:51'İlim bir noktadır cahiller onu çoğaltmışlardır' Hz. Ali.
Yadıklarımın sonuna her zaman koyduğum, vazgeçemediğim güzel işaret.
Nokta. :)
İngilizce Terimler
15.06.2006 - 16:50Bir Türk kişinin,konu başlığı olarak da rumuz olarak da İngilizce kullanmasını hoşgöremiyorum doğrusu.. Benim fikrim olmasından değil, hadise doğru değil efenim.. Mis gibi anadili dururken insanın..
Hele bi de içine yazanlar İngilizce yazmıyolar mıı..
Hele Ekşi Sözlük'te.. Oraya yazabilsem.. Ooof of!
Nokta.
nedir bölümü
15.06.2006 - 16:46İyi bölüm hoş bölüm de, her kelimenin karşılığı bulunamıyor, üstelik öyle her şey de eklenmiyor..
Ühüü..
Nokta.
oruç aruoba
15.06.2006 - 16:44Sevdiceğin sevdiği yazar..
Nokta..
gazel
15.06.2006 - 16:14Kurumuş güle de gazel derler..
Ama bi gazel yazmak var sanki..
Dolunay! Müsaadenle, sevgiyle..
'Meyhane mukassî görünür taşradan ammâ
Bir başka ferah, başka letâfet var içinde'..
Nokta.
Hacı Bektaşı Veli
15.06.2006 - 15:44Ne çok severim... Peek çok severim..
Hazret de beni pek sever ki ne güzel anlaşır gideriz..
Hayatımda göresim gelenlerin ilk beşindedir..
Vayyy.. Büyükler kızmaya.. Aman nedir, kızmazlar, onlar niye büyük? :))
Noktaa..
gemileri yakmak
15.06.2006 - 15:32Benim de, içimdeki o pisslik hissi veren duygudan kurtulmak içün yaptığım iş. Ve lâkin hiçbi işe yaramadı:(
Aşkta gurur olmaz kardeşim! ...
Zararın neresinden dönsen kârdır.. Hadi dönelim! Hadi be güzelim, hadi civanım yaa hadi yaaa...
Ufffff.....
Noktaa..
faruk kadri timurtas
15.06.2006 - 15:27Kitabında Osmanlı Türkçesi'ni çok iyi öğretiyor.. Örnek yazılar da bir hayli yerinde.. Bi de şu Farsça'yı öğrenebileydim..
(iç ses) : (çok konuşma, sanki Osmanlı Türkçesi'ni öğrendin de.. allaalalalalala)
Neyse. Ama iyi bilimadamıymış..
Nokta.
edep
15.06.2006 - 15:24Ten-i âdemdeki can, bil ki edeptir
Dil ü çeşm-i beşerin nûru edeptir
Edebi olmayan âdem, değil âdem.
Ayıran âdemi hayvandan, edeptir.
Edep Yâ Hû!
Edep tâcını başına giy de, nereye gidersen git..
Bu kadar güzel ifadeler varken, bazı düşünmezlerin mefhumu 'kişilerin karşısında el pençe dîvan durmak','bacak bacak üzerine atmamak','bir yaş dahi büyük olunsa abla/abi demek',çok gülmemek veya hoşsohbet olmamak' gibi anlamaları ve insanlara böylece empoze etmeleri şahsımın sinirini bozar.
Edep; fiili Hakk'dan ve fâili de Hakk bilmektir. (öyle demişti biri)
(elbette kulların cüz'i de olsa iradelerinin ve akıllarının olduğunu unutmamak lazım)
Çokbilmişim ben! Hadi ordan! İmamın dediğin yap yaptığını yapma.. :)
Nokta.
çay ve sigara
15.06.2006 - 15:11Eeevet evet..
Evet..
Günde bir bardak çay içtiğim halde onu içmeyince başı ağrıyacak kadar tiryakilik kesbettiğim nesne ile, bir sene (+) dört ay öncesine kadar içenlere içimden küfrettiğim, en munis halimde isem yazık bunlara yaaauuu diye acıdığım ama sözkonusu vakitte de elim bir ruhsal buhran sonucunda başladığım nesnenin sıkı fıkı arkadaşlığı.
Efenim çaysız sigara, sigarasız da çay olmeyyor.. Gerçi babamın yanında olmak zorunda kalıyor, sigarasız çay mevzuu.. Ehi! :)
Şahsımda çayın yerini kahve dolduramıyor, sigaranın yerini de nargile..
Amman aman! O ne! Nargile dedim! Ayyyy.... Nargile de başka bi âlem..
Noktalar...
Toplam 177 mesaj bulundu