Hıdrellez gününün baş kahramanı. Hıdrellez; kelime olarak 'Hızır-İlyas' demektir. Hızır Aleyhisselam ile Hz. İlyas Peygamber'in yılda bir kere olan buluşmalarını anlatır.
Hızır Aleyhisselam, Allah'ın görevlendirdiği bir cisimsiz yaratıktır(diye biliyorum ben. yanlış da olabilir, bakmayın) . İnsanoğlu darda kaldığı zaman eğer yardım görmesi ona hayırlı olacaksa Hızır A.S. yetişir. 'Kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş' sözü buradan doğmuştur..
Nokta.
Düzeltelim: bakınız konuyla ilgili bir link buldum:
Türk Müziği'nin en önemli makamlarından. Gerçi önemli/önemsiz makam denen bişey yoktur.. O zaman en çok tercih edilen diyelim, en çok sevilen diyelim..
Teknik olarak yerindeki Hüseynî beşlisine Hüseynî Perdesi'ndeki Uşşâk dörtlüsünün eklenmesiyle oluşur bu makâmın dizisi. Ama en önemlisi makam inici-çıkıcı seyre sâhiptir. Dinlemek lâzımdır bilmek için. Her makâmı bilmek için olduğu gibi.
Hüseynî Makâmı'na örnek vermek istersek, en çok türkülerden örnekler veririz.. Çünkü Hüseynî Makâmı'nın en çok türkülerde işlendiğini görürüz. Havada bulut yok bu ne dumandır (Yemen Türküsü) akla gelebilecek ilk örnektir.
Müzikte makamları bilmek/hatırlamak/anlamak için mutlakâ ve mutlaka dinliyor olmak gerekir.. Aslında yazıyla müzik öğretilmez..
Halvetîlik tarîkinin Cerrâhiyye koludur. Muhterem Nûreddin Cerrâhî, rütbesini bilemiyorum ama en ileri gelmiş ermişlerinden biridir. Şu andaki şeyhi ise Ömer Tuğrul İnançer'dir.
Gurûbetti güneş, dünya karardı
Gül-i bağ-ı emel soldu sarardı
Felek de böyle mâtemler arardı
Gül-i bağ-ı emel soldu sarardı..
Hacı Ârif Bey'in 'gurub' ile ilgili çok güzel bir şarkısıdır.. Kürdîli Hicazkâr Makamı'ndadır. İlginci şudur ki bu şarkı, Hacı Ârif Bey'in bestelediği son eserdir ve bu eseri ölmeden üç-dört gün evvel bestelemiştir..
1942 doğumludur. Klasik Kemençe icracılığı konusunda dünyanın (sadece Türkiye'nin değil, dikkat) bir numaralı adamıdır. Meşhur kemençevî Derya Türkan onun öğrencisidir. Ayrıca, Eski Yeni Türkü mensubu, uzun zamandır İncesaz elemanı olan Cengiz Onural da.
Sadece Klasik Kemençe çalmakla kalmamıştır, Tanbur, Viyolonsel, Rebab, Bendir, Keman, Lavta da çalar.
İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'nda Klasik Kemençe hocasıdır, çok eski yıllarda Tanbur hocalığı yaptığı da bilinmektedir.
Elinden çıkmış Kemençe üstadları; Derya Türkan, Hasan esen, Cengiz Onural, Mahinur Özüstün, Aslıhan Eruzun Özel, (ve sanırım adını hatırlayamadığım birkaç kişi daha) .
Hocaların hocasıdır, hocalıkta kalitedir. Bir tanedir. Üstüne tanımam.
Kendimizle hesaplaşmak gerektiğini ve bunun hiçbir şekilde kaçışının olmadığını, hatta, kaçmamanın en akıllıcası olduğunu en güzel şekilde anlatabilmiş filmlerden..
Eski alfabe ile 'lâle'nin yazılışı 'lam, elif, lam, he' harfleri ile olurmuş.. Allah kelimesinin yazılışı da 'elif, lam(lam şeddeleniyor burada) , elif ve he'. Yani harfler aynı..
Ne ilginçtir ki, kurşun kalemle çizilen bir lâle resmi ile, şeddenin şekilleri de aynıdır.. Bana göre bu, şu demek: 'Allah ile lâle arasında, bir lâlelik fark var..'
Belki de saçmalıyoruumm... (ama bildiğim bir gerçek var ki, o da lâlenin, dîvan edebiyâtında Allah'ın remzi olduğudur.)
Bi de ağlama duvarı vardır, ve nedense(!) utanç duvarı terimini bununla özdeşleştirdim birdenbire..
Ağlama duvarı, mâlûm, yahudi topluluğunun en özel duvarı, ibadethanesi.. Acaba İsrail hükûmeti ağlama duvarına varacak yüzü kendilerinde bulabiliyorlar mı... Ya da bunca savaşa sebep olanların her biri.. Neyse işte.. Onlar..
1- 'Çeki', çekilmekte olunan sıkıntı, bela, olumsuzluklar..
2- Yün miktarı belirten ifade.
3- 'Çile-mek' fiilinin emir kipi hazanmış hali. Ötmek, şakımak..
4- Necip Fazıl Kısakürek'in meşhur şiir kitabı ve şiiri.
Düşünmeye sevkeden bir ifade.. 'Anma' arkadaş.. Ne demek.. Belki de; ekseriyetle görüşülemeyen, ama kişinin hafızasının içinde bulunmayı haketmiş; veya geçmişinde pek çok güzelliklerle muhatap olunmuş ve fakat şu anda eski samimiyetin bulunamadığı düşünülen arkadaş türü.
'ene'l hakk' demiş.. Kötü bişey dememiş ki.. Allah'ın kendisine yazdığı kader gereğince de derisi yüzülmüş, asılmış.. Bu dünyaya gelip de böyle bir hayatı yaşamak sorumluluğuna talip olduğu için Allah razı olsun ondan, gani gani rahmet eylesin.. Amin..
hızır aleyhisselam
20.01.2007 - 02:15Hıdrellez gününün baş kahramanı. Hıdrellez; kelime olarak 'Hızır-İlyas' demektir. Hızır Aleyhisselam ile Hz. İlyas Peygamber'in yılda bir kere olan buluşmalarını anlatır.
Hızır Aleyhisselam, Allah'ın görevlendirdiği bir cisimsiz yaratıktır(diye biliyorum ben. yanlış da olabilir, bakmayın) . İnsanoğlu darda kaldığı zaman eğer yardım görmesi ona hayırlı olacaksa Hızır A.S. yetişir. 'Kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş' sözü buradan doğmuştur..
Nokta.
Düzeltelim: bakınız konuyla ilgili bir link buldum:
http://www.gulsehri.com/dini/hizir_aleyhisselam.asp
Selamlar... :)
Nokta.
hüseyni
14.01.2007 - 17:19Türk Müziği'nin en önemli makamlarından. Gerçi önemli/önemsiz makam denen bişey yoktur.. O zaman en çok tercih edilen diyelim, en çok sevilen diyelim..
Teknik olarak yerindeki Hüseynî beşlisine Hüseynî Perdesi'ndeki Uşşâk dörtlüsünün eklenmesiyle oluşur bu makâmın dizisi. Ama en önemlisi makam inici-çıkıcı seyre sâhiptir. Dinlemek lâzımdır bilmek için. Her makâmı bilmek için olduğu gibi.
Hüseynî Makâmı'na örnek vermek istersek, en çok türkülerden örnekler veririz.. Çünkü Hüseynî Makâmı'nın en çok türkülerde işlendiğini görürüz. Havada bulut yok bu ne dumandır (Yemen Türküsü) akla gelebilecek ilk örnektir.
Müzikte makamları bilmek/hatırlamak/anlamak için mutlakâ ve mutlaka dinliyor olmak gerekir.. Aslında yazıyla müzik öğretilmez..
Nokta.
halveti cerrahi
10.01.2007 - 11:46Halvetîlik tarîkinin Cerrâhiyye koludur. Muhterem Nûreddin Cerrâhî, rütbesini bilemiyorum ama en ileri gelmiş ermişlerinden biridir. Şu andaki şeyhi ise Ömer Tuğrul İnançer'dir.
Nokta.
bugün
27.07.2006 - 03:54Bugün Regaib Kandili.. Herkese hayırlı uğurlu olsun..
Nokta.
Rebab
27.07.2006 - 01:10Tanburam rebab oldu (Urfa Türküsü)
Şâhâne gözler şâhâne (Rumeli Türküsü) (hele bu türkünün içinde şöyle geçer :) 'çalan sazlar rebab olsa/gönül eğlenmez asla)
Nokta..
gurup vakti
27.07.2006 - 01:07Gurûbetti güneş, dünya karardı
Gül-i bağ-ı emel soldu sarardı
Felek de böyle mâtemler arardı
Gül-i bağ-ı emel soldu sarardı..
Hacı Ârif Bey'in 'gurub' ile ilgili çok güzel bir şarkısıdır.. Kürdîli Hicazkâr Makamı'ndadır. İlginci şudur ki bu şarkı, Hacı Ârif Bey'in bestelediği son eserdir ve bu eseri ölmeden üç-dört gün evvel bestelemiştir..
Nokta..
Nişangâh
27.07.2006 - 01:03Nişangâhım ben, nişangâh..Gelen vurur, geçen vurur,
Nâdân vurur, dânâ vurur, yâr vurur, ağyâr vurur..
Neme lâzım, vuran vursun.. Ah o okçu..
Deler kanmaz, deşer kanmaz..
Ah o okçu âh..
Nişangâhım ben, nişangâh.. Hancı vurur, yolcu vurur,
Yahşî vurur, yaman vurur, bahtlı vurur, bahtsız vurur..
Kul cefâsı cefâ değil, Çalab germiş kemânını..
Çeker, vurur, vurur, kanmaz..
Ah o okçu.. âh
Nokta.
İhsan Özgen
27.07.2006 - 01:001942 doğumludur. Klasik Kemençe icracılığı konusunda dünyanın (sadece Türkiye'nin değil, dikkat) bir numaralı adamıdır. Meşhur kemençevî Derya Türkan onun öğrencisidir. Ayrıca, Eski Yeni Türkü mensubu, uzun zamandır İncesaz elemanı olan Cengiz Onural da.
Sadece Klasik Kemençe çalmakla kalmamıştır, Tanbur, Viyolonsel, Rebab, Bendir, Keman, Lavta da çalar.
İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'nda Klasik Kemençe hocasıdır, çok eski yıllarda Tanbur hocalığı yaptığı da bilinmektedir.
Elinden çıkmış Kemençe üstadları; Derya Türkan, Hasan esen, Cengiz Onural, Mahinur Özüstün, Aslıhan Eruzun Özel, (ve sanırım adını hatırlayamadığım birkaç kişi daha) .
Hocaların hocasıdır, hocalıkta kalitedir. Bir tanedir. Üstüne tanımam.
Noktaaa..
mustafa hakkında herşey
26.07.2006 - 16:30Kendimizle hesaplaşmak gerektiğini ve bunun hiçbir şekilde kaçışının olmadığını, hatta, kaçmamanın en akıllıcası olduğunu en güzel şekilde anlatabilmiş filmlerden..
Nejat İşler'in oyunculuğuna hayran kaldım..
Nokta...
olur böyle şeyler
26.07.2006 - 16:26Bunu diyebilen, adam olma yolunda hızlıdır.
Bence yani..
Nokta bakalım.
lale
26.07.2006 - 16:24Eski alfabe ile 'lâle'nin yazılışı 'lam, elif, lam, he' harfleri ile olurmuş.. Allah kelimesinin yazılışı da 'elif, lam(lam şeddeleniyor burada) , elif ve he'. Yani harfler aynı..
Ne ilginçtir ki, kurşun kalemle çizilen bir lâle resmi ile, şeddenin şekilleri de aynıdır.. Bana göre bu, şu demek: 'Allah ile lâle arasında, bir lâlelik fark var..'
Belki de saçmalıyoruumm... (ama bildiğim bir gerçek var ki, o da lâlenin, dîvan edebiyâtında Allah'ın remzi olduğudur.)
Noktalar...
kişisel menkîbe
26.07.2006 - 16:18Hâtıra.. Başka ne olabilir acabaa...
Hımmmmm........
Nokta.....
inci ertuğrul
26.07.2006 - 15:56Güleryüzlü, ağırbaşlı, aklı başında, güzel, sakin, metânet sâhibi, vakur, kadın...
Nokta.
utanç duvarı
26.07.2006 - 15:54Bi de ağlama duvarı vardır, ve nedense(!) utanç duvarı terimini bununla özdeşleştirdim birdenbire..
Ağlama duvarı, mâlûm, yahudi topluluğunun en özel duvarı, ibadethanesi.. Acaba İsrail hükûmeti ağlama duvarına varacak yüzü kendilerinde bulabiliyorlar mı... Ya da bunca savaşa sebep olanların her biri.. Neyse işte.. Onlar..
Nokta.
ziya taşkent
26.07.2006 - 15:52TRT Ankara Radyosu'nun, Gölcük depreminde kaybettiğimiz şefi. Allah rahmet eylesin..
Nokta.
çile
26.07.2006 - 13:451- 'Çeki', çekilmekte olunan sıkıntı, bela, olumsuzluklar..
2- Yün miktarı belirten ifade.
3- 'Çile-mek' fiilinin emir kipi hazanmış hali. Ötmek, şakımak..
4- Necip Fazıl Kısakürek'in meşhur şiir kitabı ve şiiri.
Nokta.
davulun sesi uzaktan hoş gelir
26.07.2006 - 13:38Şekerim, olsun da uzaktan olsun.. Davul bu, başka şeye benzemez indimde.. :))))
Nokta.
anma arkadaş
26.07.2006 - 13:37Düşünmeye sevkeden bir ifade.. 'Anma' arkadaş.. Ne demek.. Belki de; ekseriyetle görüşülemeyen, ama kişinin hafızasının içinde bulunmayı haketmiş; veya geçmişinde pek çok güzelliklerle muhatap olunmuş ve fakat şu anda eski samimiyetin bulunamadığı düşünülen arkadaş türü.
Anlatabildim mi acaba... Neyse..
Nokta.
niyet
26.07.2006 - 13:34Kulun tam îman ve samimiyetle niyet etmesi; Allah'ın, o şeyin olmasını istemesi ve 'ol! ' diye emir buyurması gibi gelir bana..
Zîrâ uykumu düzene sokmaya bir türlü gerçekten niyet edememişliğimi anlıyorum..
Nokta...
hancı
26.07.2006 - 13:32'Hasret bir han, ben hancıyım; hasret bir yol, ben yolcuyum.
Hasret kalem, bense yazı; hasret mîzan, bense mahşer,
Hasret bir saz, ben bin nağme; hasret çile, bense derviş..
Hasret çarmıh ben bir mahkûm; hasret kılıç, bense şehîd..
Hasret deryâ, ben bin dalga.. Yüzer.. Yüzer.. Yüzücüyüm..
Hasret sırat ben bir yolcu; Geçer.. Geçer.. Geçiciyim..'
Nokta.
hallac-ı mansur
26.07.2006 - 13:27'ene'l hakk' demiş.. Kötü bişey dememiş ki.. Allah'ın kendisine yazdığı kader gereğince de derisi yüzülmüş, asılmış.. Bu dünyaya gelip de böyle bir hayatı yaşamak sorumluluğuna talip olduğu için Allah razı olsun ondan, gani gani rahmet eylesin.. Amin..
Nokta.
halife harun reşid
26.07.2006 - 13:24Behlül-i Dânâ Hazretleri kendisinin kardeşidir. Pek bir gönül insanıymış..
Nokta.
Rukni
26.07.2006 - 13:22Rükneddin'in kısaltması olarak kullanıldığını biliyorum.
Nokta.
dîdar
26.07.2006 - 13:22Bizim sevgili arkadaş. Bir kadın ismi. Ne güzel isim dimi..
Nokta.
Toplam 177 mesaj bulundu