Romeo: Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan;biz dönünceye dek siz parıldayın diye , gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde ,utandırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı, gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı,öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri gökte, gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı.
Juliet: Bana romeo’mu ver; sonra öldüğünde,al da küçük yıldızlara böl onu,onlar göğün yüzünü öyle bir süsleyecektir ki bütün dünya gönül verip geceye,tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe
Romeo: Asaletim sadece aşkının tapınağına girdiğimde olacak içimde. Bir gün yıkılırsa bedenin başka ülkelerin çamurlu evlerinde: Bil ki bütün denizleri ayaklarına dökeceğim
Juliet: Eğer sevgin azalacaksa gittikçe çoğalan aşkımdan, Bırak avcılar çıkarsın kalbimi yerinden! Sök at ne varsa: çamura bulanmış sevdaları, bu dağların ceylanlarını, kana susamış kontları ve senden arta kalan şu cılız bedenimi! Yok et benim olmadığım bütün şatoları. Görebileceğin bir şey kalmasın benden kalan... Romeo: Senin dudaklarınla, dudaklarım günahtan arındı
Juliet: Öyleyse şimdi günah dudaklarımda kaldı
Romeo: Öyleyse ver bana günahımı geriSavaşır gözlerimle gönlüm öldüresiye.Senin güzelliğinin ganimeti yüzünden. Gözüm kovar gönlümü seni görmesin diye.Gönlüm ister gözüme pay vermemek yüzünden,Gönlüm bildirir senin orada yattığını,Öyle bir hücredeki giremez billur gözler,Gözüm inkara kalkar gönlün anlattığını,Güzel yüzünün ona sığındığını söyler,Gönlü dinleyip karar vermek için toplanır,Düşünceler kurulu:soruşturur hakçası,Kurulun yargısıyla bir karara bağlanır,Seven gözün payıyla duyan gönlün parçası...
Romeo:
Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan;biz dönünceye dek siz parıldayın diye ,
gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde ,utandırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı,
gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı,öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri gökte,
gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı.
Juliet:
Bana romeo’mu ver; sonra öldüğünde,al da küçük yıldızlara böl onu,onlar göğün yüzünü öyle bir süsleyecektir ki
bütün dünya gönül verip geceye,tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe
Romeo:
Asaletim sadece aşkının tapınağına girdiğimde olacak içimde. Bir gün yıkılırsa bedenin başka ülkelerin çamurlu evlerinde: Bil ki bütün denizleri ayaklarına dökeceğim
Juliet:
Eğer sevgin azalacaksa gittikçe çoğalan aşkımdan, Bırak avcılar çıkarsın kalbimi yerinden! Sök at ne varsa: çamura bulanmış sevdaları, bu dağların ceylanlarını, kana susamış kontları ve senden arta kalan şu cılız bedenimi! Yok et benim olmadığım bütün şatoları. Görebileceğin bir şey kalmasın benden kalan...
Romeo:
Senin dudaklarınla, dudaklarım günahtan arındı
Juliet:
Öyleyse şimdi günah dudaklarımda kaldı
Romeo:
Öyleyse ver bana günahımı geriSavaşır gözlerimle gönlüm öldüresiye.Senin güzelliğinin ganimeti yüzünden.
Gözüm kovar gönlümü seni görmesin diye.Gönlüm ister gözüme pay vermemek yüzünden,Gönlüm bildirir senin orada yattığını,Öyle bir hücredeki giremez billur gözler,Gözüm inkara kalkar gönlün anlattığını,Güzel yüzünün ona sığındığını söyler,Gönlü dinleyip karar vermek için toplanır,Düşünceler kurulu:soruşturur hakçası,Kurulun yargısıyla bir karara bağlanır,Seven gözün payıyla duyan gönlün parçası...