*** DOĞUM GÜNÜNÜZÜ KUTLAR,YAŞAM BOYU BAŞARI VE MUTLULUKLAR DİLERİM..****
HAYAT SEVGİ KADAR GÜZEL AŞK GİBİ GÜÇLÜ OLSUN
DOĞUM GÜNÜNÜZÜN ANISINA**** RÜYA GİBİ *** ŞİİRİMİN ŞARKISINI DİNLEMEK İSTERSENİZ,ANTOLOJİ ANA SAYFAMDA TANITIM YAZISI BÖLÜMÜNDE www.atlassiir.com LİNKİNE TIKLAYARAK ŞARKIYI WEP SİTEMDEKİ MEDIA PLAYER DEN DİNLEYEBİLİRSİNİZ..
VEYA ANTOLOJİDE 1.SAYFAMDAKİ RÜYA GİBİ ŞİİRİMİN SESLİ MP3 DOSYADAN DİNLEYEBİLİRSİNİZ.
TEKRAR NİCE MUTLU VU HUZUR DOLU YILLAR DİLERİM.
AKÇAYDAN SELAM VE SAYGILARIMLA HAYIRLI RAMAZANLAR DİLERİM....
İBRAHİM YILMAZ..
** RÜYA GİBİ **
Rüya gibi uçup bitti O güzelim mutlu anlar Bir hayaldi geçip gitti O sevecen tatlı yıllar.
Mazideki o yıllara Şöyle dönüp bir baksana Sarhoş eden duygu gibi Alır bizi kollarına.
Solmaz denen güzellikler Hep yalanmış yalan meğer Hayat denen tüm gerçekler Bir anlık rüyaymış meğer.
Nerde şimdi nerde kaldı Yalan olan çocukluğum Bir yıldızdı kaydı gitti Aşka kanan o gençliğim.
Kutlu olsun doğum günün Mutlu olsun melek yüzün Aşkla gülsün bütün ömrün Sevip sarsın petek gönlün.
Şehirpalas Oteli - 1987
SARIKAMIŞ
Güfte: İbrahim Yılmaz Beste:Ersin Kayışlı - Mustafa Açıkgöz Okuyan: Mustafa Açıkgöz
Not:bu şarkının yasal telif hakları mevcuttur.
Bestekar saygıdeğer Ersin Kayışlı hocama ve şarkıyı okuyan saygıdeğer Mustafa Açıkgöz kardeşime çok teşekkür ederim.
Aşk romanındaki 40 kuralı biraraya getirdik. Aşk romanının ve hayatın bir özeti… 40 kuraldan biri: Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde, ya da dışındasındır, hasretinde.
Karşınızda Elif Şafak’ın “Aşk” romanında bahsedilen “40 kural”. Sizce kırk kuralın bu kadar özel olmasının, bizi kalbimizden vurmasının sebebi nedir? Benim zeminimde bunun karşılığı, kendi içimizde özümüze yaptığımız yolculukta karanlıkta kaldığımız anlarda bize ışık tutan kurallar olduğudur. Duygularımızın iki tane ucu varsa biri korku ise diğeri sevgidir. 40 kural içimizdeki Öz’le birleşme, hakikati bulma yolculuğumu karşımızsa çıkan Aşk’ın kurallarıdır.
O en uç noktada öyle büyük bir sevgi vardır ki, olsa olsa adı ilahi sevgi olur. İşte bu ilahi sevginin bir diğer adı da her yerde aradığımız, özellikle karşı cinste buluruz sandığımız “AŞK”tır. Hayat ne ironik değil mi? Dışarda sandığımız şeyler, aslında içimizde durmakta ve bizim onların farkına varmamızı beklemekte. İşte Şemsi Tebrizi’nin Aşk romanında geçen 40 kuralı (biraz uzunca ama emin olun ki kitap gibi kurallar da okunmaya değer) : Gönlü geniş ve ruhu gezgin sufi meşreplilerin kırk kuralı:
GÖNÜL KURALLARI
1. kural: Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok, eğer, tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.
2. kural: Hak yolunda ilerlemek yürek işidir,akıl işi değil. Kılavuzun daima yüreğin olsun,omzun üstünde ki kafan değil. Nefsini bilenlerden ol silenlerden değil!
3. kural: Kur’an dört seviyede okunabilir. İlk seviye zahiri manadır. Sonra ki batıni manadır. Üçüncü batıninin batınisidir. Dördüncü seviye o kadar derindir ki kelimeler kifayetsiz kalır tarif etmeye.
4. kural: Kainattatki her zerrede Allah’ın sıfatlarını bulabilirsin, çünkü O camide, mescitte, kilisede, havrada değil, her an her yerdedir. Allah’ı görüp yaşayan olmadığı gibi, onu görüp ölen de yoktur. Kim O’nu bulursa, sonsuza dek O’nda kalır.
5. kural: Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını. Aman sakın kendini diye tembihler. Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: Bırak kendini, ko gitsin; akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var! 6. kural: Şu dünyadaki çatışma, önyargı ve husumetlerin çoğu dilden kaynaklanır. Sen sen ol, kelimelere fazla takılma. Aşk konusunda dil zaten hükmünü yitirir. Aşık dilsiz olur.
7. kural: Şu hayatta tek başına inzivada kalarak, sadece kendi sesinin yankısını duyarak, hakikati keşfedemezsin. Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin.
8. kural: Başına ne gelirse gelsin, karamsarlığa kapılma. Bütün kapılar kapansa bile, sonunda O sana kimsenin bilmediği gizli bir patika açar. Sen şu anda göremesen de, dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri var. Şükret! istediğini elde edince şükretmek kolaydır. Sufi, dileği gerçekleşmediğinde de şükredebilendir.
9. kural: Sabretmek, öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmak demektir. Sabır nedir? Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. Allah aşıkları sabrı gülbeşeker gibi tatlı tatlı emer, hazmeder. Ve bilirler ki, gökteki ayın hilalden dolunaya varması için zaman gerekir.
10. kural: Ne yöne gidersen git, doğu,batı,kuzey ya da güney- çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün! Kendi içine yolculuk eden kişi, sonunda arzı dolaşır.
11. kural: Ebe bilir ki sancı çekilmeden doğum olmaz, ana rahminden bebeğe yol açılmaz. Ssenden yepyeni ve taptaze bir sen zuhur edebilmesi için zorluklara, sancılara hazır olman gerekir.
12. kural: Aşk bir seferdir. Bu sefere çıkan her her yolcu, istese de istemese de tepeden tırnağa değişir. Bu yollara dalıp da değişmeyen yoktur.
13. kural: Şu dünyada semadaki yıldızlardan daha fazla sayıda sahte hacı, hoca,şeyh, şıh var. Hakiki mürşit seni kendi içine bakmaya ve nefsini aşıp kendindeki güzellikleri bir bir keşfetmeye yönlendirir. Tutup da ona hayran olmaya değil.
14. kural:Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
15. kural: Allah, içte ve dışta her an hepimizi tamama erdirmekle meşguldür. Tek tek her birimiz tamamlanmamış birsanat eseriyiz. Yaşadığımız her hadise, atlattığımız her badire eksiklerimizi gidermek için tasarlanmıştır. Rab noksanlarımızla ayrı ayrı uğraşır çünkü beşeriyet denen eser, kusursuzluğu hedefler.
16. kural:Kusursuzdur ya Allah, onu sevmek kolaydır. Zor olan hatasıyla sevabıyla fani insanları sevmektir. Unutma ki kişi bir şeyi ancak sevdiği ölçüde belebilir. Demek ki hakikaten kucaklamadan ötekini, Yaradan’dan ötürü yaratılanı sevmeden, ne layıkıyla bilebilir, ne layıkıyla sevebilirsin.
17. kural: Esas kirlilik dışta değil içte, kisvede değil kalpte olur. Onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır. Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir.
18. kural: Tüm kainat olanca katmanları ve karmaşasıyla insanın içinde gizlenmiştir. Şeytan, dışımızda bizi ayartmayı bekleyen korkunç bir mahluk değil bizzat içimizde bir sestir. Şeytanı kendinde ara, dışında, başkalarında değil ve unutma ki nefsini bilen Rabb’ini bilir. Başkalarıyla değil sadece kendiyle uğraşan insan sonunda mükafat olarak Yaradan’ı tanır
19. kural:Başkalarından saygı,ilgi ya da sevgi bekliyorsan önce sırasıyla kendine borçlusun bunları. Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir. Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı, sevin. Yakında gül yollayacak demektir.
20. kural: Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliğinden gelir.
21. kural: Hepimiz farklı sıfatlarla sıfatlandırıldık. Şayet Allah herkesin tıpatıp aynı olmasını isteseydi,hiç şüphesiz öyle yapardı. Farklılıklara saygı göstermemek,kendi doğrularını başkalarına dayatmaya kalkmak, Hakk’ın mukaddes nizamına saygısızlık etmektir.
22. kural: Hakiki Allah aşığı bir meyhaneye girdi mi orası ona namazgah olur. Ama bekri aynı namazgaha girdimi orası ona meyhane olur. Şu hayatta ne yaparsak yapalım, niyetimizdir farkı yaratan, suret ile yaftalar değil.
23. kural: Yaşadığımız hayat elimize tutuşturulmuş rengarenk ve emanet bir oyuncaktan ibaret. Kimisi oyuncağı o kadar ciddiye alır ki ağlar, perişan olur onun için. Kimisi eline alır almaz şöyle bir kurcalar oyuncağı, kırar ve atar. Ya aşırı kıymet verir, ya kıymet bilmeyiz.
Aşırılıklardan uzak dur. Sufi ne ifrattadırne tefritte. Sufi daima orta yerde…
24. kural: Madem ki insan eşref-i mahlukattır, yani varlıkların en şereflisi, attığı her adımda Allah’ın yeryüzünde ki halifesi olduğunu hatırlayarak, buna yakışır soylulukta hareket etmelidir. İnsan yoksul düşse, iftiraya uğrasa, hapse girse, hatta esir olsa bile, gene de başı dik, gözü pek, gönlü emin bir halife gibi davranmaktan vazgeçmemelidir.
25. kural: Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama. İkisi de şu an da burada mevcut. Ne zaman birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak, cennetteyiz aslında. Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak; nefrete, hasede ve kine bulaşsak, tepetaklak cehenneme düşüveririz.
26. kural: Kainat yekvücud, tek varlıktır. Herşey ve herkes görünmez iplerle birbirine bağlıdır. Sakın kimsenin ahını alma; bir başkasının hele hele senden zayıf olanın canını
yakma. Unutma ki dünyanın öte ucunda tek bir insanın kederi, tüm insanlığı mutsuz edebilir. Ve bir kişinin saadeti herkesin yüzünü güldürebilir.
27. kural: Şu dünya bir dağ gibidir, ona nasıl seslenirsen o da sana öyle aksettirir. Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa, hayırlı laf yankılanır, şer çıkarsa sana gerisin geri şer yankılanır.
Öyleyse kim ki senin hakkında kötü konuşur, sen o insan hakkında kırk gün kırk gece güzel sözler et. Kırk günün sonunda göreceksin herşey değişmiş olacak. Senin gönlün değişirse dünya değişir.
28. kural: Geçmiş zihinlerimizi kaplayan bir sis bulutundan ibaret. Gelecek ise başlı başına bir hayal perdesi. Ne geleceğimizi bilebilir, ne geçmişimizi değiştirebiliriz. Sufi daima şu anın hakikatini yaşar.
29. kural: Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten,”ne yapalım, kaderimiz böyle”deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin,ne de hayat karşısında çaresizsin.
30. kural: Hakiki sufi öyle biridir ki başkaları tarafından kınansa, ayıplansa, dedikodusu yapılsa, hatta iftiraya uğrasa bile, o ağzını açıp da kimse hakkında tek kelime kötü laf etmez. Sufi kusur görmez kusur örter.
31. kural: Hakk’a yakınlaşabilmek için kadife gibi bir kalbe sahip olmalı. Her insan şu veya bu şekilde yumuşamayı öğrenir. Kimi bir kaza geçirir, kimi ölümcül bir hastalık, kimi ayrılık acısı çeker, kimi maddi kayıp… Hepimiz kalpteki katılıkları çözmeye fırsat veren badireler atlatırız. Ama kimimiz bunda ki hikmeti anlar ve yumuşar; kimimiz ise,ne yazık ki daha da sertleşerek çıkar.
32. kural: Aranızda ki perdeleri tek tek kaldır ki Allah’a saf bir aşkla bağlanabilesin. Kuralların olsun ama kurallarını başkalarını dışlamak yahut yargılamak için kullanma. Bilhassa putlardan uzak dur, dost. Ve sakın kendi doğrularını putlaştırma. İnancın büyük olsun ama inancınla büyüklük taslama!
33. kural: Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen hiç ol! Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl ki çömleği tutan dışında ki biçim değil içinde ki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil hiçlik bilincidir.
34. kural: Hakk’a teslimiyet ne zayıflık ne edilgenlik demektir. Tam tersine, böylesi bir teslimiyet son derece güçlü olmayı gerektirir. Teslim olan insan çalkantılı ve girdaplı sularda debelenmeyi bırakır; emin bir beldede yaşar.
35. kural: Şu hayatta ancak tezatlarla ilerleyebiliriz. Mümin içindeki münkirle tanışmalı, Allah’a inanmayan kişi ise içinde ki inananla. İnsan-ı kamil mertebesine varana kadar gıdım gıdım ilerler kişi. Ve ancak tezatları kucaklayabildiği ölçüde olgunlaşır.
36. kural: Hileden,desiseden endişe etme. Eğer birileri sana tuzak kuruyor, sana zarar vermek istiyorsa, Allah da onlara tuzak kuruyordur. Çukur kazanlar o çukura kendileri düşer. Bu sistem karşılıklar esasına göre işler. Ne bir katre hayır karşılıksız kalır, ne bir katre şer. O’nun bilgisi dışında yaprak bile kıpırdamaz. Sen sadece buna inan!
37. kural:Allah kılı kırk yaracak titizlikle çalışan bir saat ustasıdır. O kadar dakiktir ki sayesinde her şey tam zamanında olur. Ne bir saniye erken, ne bir saniye geç. Her insan için bir aşık olma zamanı vardır; bir de ölmek zamanı.
38. kural: Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım? Diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün. Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa,yazık! Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.
39. kural: Noktalar sürekli değişse de bütün aynıdır. Bu dünyadan giden her hırsız için bir hırsız daha doğar. Ölen her dürüst insanın yerini bir dürüst insan alır. Hem bütün hiçbir zaman bozulmaz. Her şey yerli yerinde kalır, merkezinde… Hem de bir günden bir güne hiçbir şey aynı olmaz. Ölen her sufi için bir sufi daha doğar.
40. kural: Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır. Acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım, yoksa dünyevi, semavi ya da cismani diye sorma! Ayrımlar ayrımları doğurur. Aşk’ın hiçbir sıfat ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde ya da dışındasındır, hasretinde..
Değerli dost kalem sayın Deniz Hanım kendisi hakkında yazdığı düşüncelerine katkı yapmak ne mümkün her şeyi öylesine güzel yazmış ki kendisinin o güzel yüreğini saygıyla selamlıyorum.Güçlü kalemi geniş dünya görüşü ile hanımefendi kişiliğiyle saygı duyduğum bir değerdir.
MERHABA KIYMET VERDİĞİM ARKADAŞIM MUTLU OL VE DAİMA MUTLU KAL SAYGILARIMI SUNUYORUM
*Merhaba
Dağlara değmiş güneş Gündüzle yaren olmuş ay Sıcağa teslim meşe gölgesi Suyu buhara kaçmış pınar Anası ağaçta sallanan kuzular Merhaba, merhaba, merhaba
Buzullar gülerek eridi Dağlar gönüllü eğildi Azametine sual olunmaz zaman Ne mümkün sana direnmek Aynadaki ak saçlarım Merhaba, merhaba, merhaba
Dünya'daki izdüşümüm Hayat ya da yaşam Adın her neyse Olamaz sana sözüm Sen hancı ben yolcu Önümdeki zahmetli yolum Merhaba, merhaba, merhaba
Lütfen kırılma yüz hatlarım Tepemde çoğaldıça çoğal ak saçlarım Gülerim ağlayan insanlara Görünen köyü beğenmeyip Başka yola sapanlara Kendini kabullenen dostlarıma Merhaba, merhaba, merhaba
Bir gün beni hatırlamak istersen kurumuş bir ağaca bak.çatlamış kabukları dudaklarım,dökülen yaprakları umutlarım,dökülen yaprakları göz yaşlarımdır,yinede...o ağacın kökü sen,gövdesi benim.
BU DÜNYADA GERÇEK KAZANCIMIZ SADECE DOSTLARIMIZDIR. SAYGILARIMI SUNUYORUM
Kalbimdeki krallık
Dağların ardında, uzak diyarlarda, mutluluk krallığını aradım. Göz yaşının ulaşmadığı, kötünün bilinmediği bir yer. aştım engelleri, aştım buzulları, Umutla baktım ufuklara. Her ufukta, başka ufuk, her engelde, başka engel. Dön dedim benliğime, sen kendine yönel. Aramak nafileymiş meğer. O krallık bende, o krallık kalbimde. Ben krallığımı buldum. Ben bende HAK'kı buldum.
ŞİİRİMİ OKUYUP YORUM YAZMAK İSTERSENİZ 1. SAYFAMDA GÖRÜŞLERİNİZE SUNMUŞ BULUNMAKTAYIM..İLGİ VE ALAKANIZDAN DOLAYI ŞİMDİDEN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM..
AKÇAYDAN SELAM VE SAYGILARIMLA...İBRAHİM YILMAZ..
wep sitem: www.akcay-ibrahimyilmaz.com
** BÜTÜN GÖZLER AŞKA AÇILAN KAPILARDIR **
Tutuşan saçların değildi lambanın fitilinde yanan sensiz geçen yıllarım imkânsız bir armağan gibi gelirsin diye her gün seni kalbimde yaşarım Son bakışı içimde bırakıp gittiğin yıllarımdır lambada yanan mavi alev Aşk sorgulamadan çalınca kapını yeryüzünü titretir seven yürek sesin Sakın ağlamasın dayanamam aşkın hicran gecelerinde dalgın gözlerin Aslında her gece kalbin duvarlarına çarpan dev dalgaların sesi sensin.
Bıçkın hayatın izleridir alnıma kazınmış silinmeyen yorgun hatıralarım O anılarda hep sen varsın aynaya baktığımda mağlup halime ağlarım Lambada yanan mor alev sen misin yoksa bende kalan harlı nefesin mi Sensiz nasıl yaşarım ben kirpiklerine takılan kaderin kırılmış ince telinde Yıldızlar sönmeden duyar mısın beni özlediğim o anı tan vakti geldiğinde.
Geleceğime özne olacak sözler söyler misin bana dar günümde iki gözüm Şimdi demir sağanaklar yağar ateşten içime eğer sen yoksan bu şehirde Aşk nedir bildim kalbimi sarsan gerçeklerin sende saklı olduğunu görünce Sevdan ateşten bir nehirdir lambadaki alevden ruhuma sessizce akarken Sen Tur Dağı kadar gerçeksin yalın ayak aşkın çöllerinden sana koşarken.
Teklif geldiğinde hallaç pamuğu gibi atıldı şahlanan dağların inleyen ruhu Çok derinden sarsılmıştı o gün zemini titreyen denizlerin taban uğultusu Seni tanımadan algılamadan önce yaşadıklarımın hepsini sildim aklımdan Sorumluluk aşkı taşımaktır ebabil gecelerinde sen filleri darmadağın ederken Bütün gözler aşka açılan kapılardır şimşeğin toprağa düşen alev renginden.
Uzattım sana ellerimi ey sevgili aşkın en derin gecelerine açılan penceremden Gölgeleri örten akşam çökünce içime gelir misin bana aşkın kumru gecelerinden Uzaklarda çok uzaklarda kalsa da aşkın dans eden Issık Gölüne düşen renkleri Sen içimde yaşarken her gece bahtiyar bir duygudur ancak aşkın eşref saatleri.
Mevsim yine son bahar Dışarıda ne kar Nede fırtına var Yüreğim mahzun Gönlüm suskun Her yer tenha Her yer karanlık Bütün ışıklar sönük İçim daralıyor bir yanım viran Geçmiş anılar bırakmıyor Bırakmıyor ki Düşünüyorum yaşadığın bu şehri
Yaşadığım sensizliğin sokağındayım Hadi bir nefes gibi Çek al içine beni Hatırlamıyorum kapından Kaç kez geçtiğimi Gözetlerdim yolunu pencereni Ne çıkardın dışarı Nede açardın perdeyi
Bu dağlar senin kadar vefasız Bu yollar senin kadar acımasız İşte bu yüzden darğın Buz gibi göz yaşlarım Bu yüzden hüzünlü bulutlar Dokunsalar dökülür yağmurlar Belki yokluğumda anlar da Olur ilk bahar
Yine öyle karsız Yine öyle fırtınasız Bulutlar gümüş renginde Vefa ararım dostluk ararım Ansızın çalarsam eğer kapını Sevdiğin kırmızı güller arasında Açarsan bir tatlı tebessümle İşte o zaman Bir su serpersin kendi ellerinle Yoksul kimsesiz yüreğime
Salim Erben
Ailen vede sevdiklerinle birlikte nice bayramlara bayramınızı kutlarım
bazı sesler duyulmadanda çıkmamasını insan ister.bazı bilinmeyen renkler neden kirliye sayılıp asi rüzgarlara serpilir.Neden diye başlayan ne çok sorularımız ve nedene ihtiyaç duymayan nedensizliklerimiz.
Bu gün sizin doğum gününüz,iyi ki doğmuş ve iyiki sevenleriniz olmuş ve siz sevenlerinizi mutlu kılmışsınız.Selam ve Saygılarımla
Doğum Günü
Doğduğunda bilmezdin dünyada misafirsin Oysa nadir bulunan değerli bir safirsin Geçmiş günlere göre bu gün daha mahirsin Umarım her geçen gün biraz daha tahirsin Maddenle hayal değil dünden daha sahisin
Günün kutlu olmalı iyi ki doğmuşsunuz Üzmesin sizi kimse siz hakkı bulmuşsunuz Nedamet kulun işi siz nadim olmuşsunuz Üstelik bu alemde gül gibi kokmuşsunuz Nezafeti yüreğe,elbet indirmişsiniz, Ümidi saklı tutup,hayatı bilmişsiniz, Zaman akıp gitmekte,siz bunu görmüşsünüz.
Kutlu olsun bu günün,kutlu olsun her günün, Umarım ağlamazsın,hep görülsün güldüğün, Tefekküre yönelsin,bakışın temayülün, Lebinden çıktığında,karşılansın isteğin, Uzaklarda değildir,yakındır mutluluğun.
Olsun diye dilerim,bu günlerin hep kutlu, Layıksın mutluluğa,günlerin olsun mutlu, Sıkıntılı olmasın,yarınların umutlu, Umduğunu bulursun,yaşarsın hep onurlu, Nezaket içersinde,her şeyi yap şuurlu.
güzel paylaşımlarla hoş sohbet bir ortamda şiir tadında sevgi,kardeşlik, paylaşım yağmuru altında beraber ıslanmaya davet ediyoruz … YAGMURDA ISLANANLAR GRUBUMUZA bekliyoruz saygılarımla... http://gruplar.Antoloji.Com/yagmurda-islananlar bu linkden de kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
selam şiir dostu sayfanda ayak izlerimi bırakmak istedim.umarım iyisindir bi şiirimi hediye ediyorum umuyorumki kabul buyurursun saygılar kendine dikkat et görüşmek üzere...
Yanmak Seninle
Bu gece yalanlardan çok uzak Sadece ben ve benden arta kalan.. Issız bir ormandayım,
Hesabım sadece kendimle Yüzleşmek var kaderde bu gece... Yüzleşmek kendimle, Anılar sis duman...
Bu gece yanlızlıkla kırdım kalemi...
Karaladıklarım sorgular ve pişmanlık,
Umudum hüzzam şarkılarda sabır...
Çok zor olsa ne çıkar,değil mi?
Sensizliği ölüm diye yaşamışım...
Yanlızlıkla voltalar kaderim,
Mutluluk hiçmi hiç uğramaz, Yüreğimin Metris duvarlarını da aşamaz...
Sevmeler yalan, Bana her şey uzak....
Offf burasıda çok soğudu artık!
Dudaklarım titriyor engel olamıyorum...
Naçarım bedenim de sen kokusu, Labirentler de dönmece yaşıyorum, Çıkışa bir yol bulamıyorum...
Hesabım kendimle... Ben suskun dizeler arasında Ben benimle... İşte öylesine yüzleşiyorum
Haaa işte gün de,başladı ışımağa Hasrete inat,alevler salınıyor gökyüzüne, Ve yaktım ne varsa senden... Dönüpte baktığım da cayır,cayır dı orman...
Bilirim ki,aynı ateşin yananlarıyız Çok uzaksın bana...
Söyle can nerdesin? Söyle ki,kavuşsun sana ellerim... Yanmak istiyorum bu gece! Yanmak seninle! !
Ruhumuzun ele avuca sığmayan akışını gözlemek,onun kendinize ait olan derinliklerine inmek,türlü hallerindeki bunca incelikleri ayırtedip yazmak sanıldığından çok daha zahmetli bir iştir...Birkaç yıldır düşüncelerimin kendimden başka b ...
12.09.2010 - 06:07
_(¯`v´¯)
♥ _K____(¯``✿ ´´¯) __(¯`v´¯)
♥ _U____(_.^._) __(¯``✿ ´´¯)
♥ _T_______(¯`v´¯) ´_(_.^._)
♥ _L______(¯``✿ ´´¯) (¯`v´¯)
♥ _U_______(_.^._) (¯``✿ ´´¯) ..
♥ ____(¯`v´¯) _____ (_.^._) _(¯`v´¯)
♥ _O_(¯``✿ ´´¯) __(¯`v´¯) __(¯``✿ ´´¯)
♥ _L__ (_.^._) __(¯``✿ ´´¯) ___(_.^._)
♥ _S____ (¯`v´¯) ´(_.^._) __(¯`v´¯)
♥ _U___(¯``✿ ´´¯) _ ___(¯``✿ ´´¯)
♥ _N___(_.^._) _ ______ (_.^._) `•.¸
★ `•.¸)
¸.•) ´
.•´ ★
★ `*.*´¨)
¸.•´¸.•*´¨) ¸.•*¨)
(¸.•´ (¸.•` * *» ☆ .•°•.•.★ :: *¸.•´¸*.•*´¨) *¸.•*¨) ¸*.•´*¸.•*´¨) *.*¸.•´¸*.•*´¨)
Doğum gününüz Kutlu olsun *¸.•´¸*.•*´¨)
..*¸.•´¸*.•*´¨) *¸.•*¨) ¸*.•´*¸.•*´¨) *
.Sevgiyle
...Umutla
...Saygıyla
...Huzurla
...İnançla
...Dünyanın tüm güzellikleriyle yaşanacak nice doğum günlerine,,,
KUTLU OLSUN
SAĞLIKLI HAYIRLI UZUN ÖMÜRLER DİLERİM
İHVANİ PAYLAŞIM PLATFORMU
12.09.2010 - 02:14
SEVGİLİ ARKADAŞIM;
*** DOĞUM GÜNÜNÜZÜ KUTLAR,YAŞAM BOYU BAŞARI VE MUTLULUKLAR DİLERİM..****
HAYAT SEVGİ KADAR GÜZEL AŞK GİBİ GÜÇLÜ OLSUN
DOĞUM GÜNÜNÜZÜN ANISINA**** RÜYA GİBİ *** ŞİİRİMİN ŞARKISINI DİNLEMEK İSTERSENİZ,ANTOLOJİ ANA SAYFAMDA TANITIM YAZISI BÖLÜMÜNDE www.atlassiir.com LİNKİNE TIKLAYARAK ŞARKIYI WEP SİTEMDEKİ MEDIA PLAYER DEN DİNLEYEBİLİRSİNİZ..
VEYA ANTOLOJİDE 1.SAYFAMDAKİ RÜYA GİBİ ŞİİRİMİN SESLİ MP3 DOSYADAN DİNLEYEBİLİRSİNİZ.
TEKRAR NİCE MUTLU VU HUZUR DOLU YILLAR DİLERİM.
AKÇAYDAN SELAM VE SAYGILARIMLA HAYIRLI RAMAZANLAR DİLERİM....
İBRAHİM YILMAZ..
** RÜYA GİBİ **
Rüya gibi uçup bitti
O güzelim mutlu anlar
Bir hayaldi geçip gitti
O sevecen tatlı yıllar.
Mazideki o yıllara
Şöyle dönüp bir baksana
Sarhoş eden duygu gibi
Alır bizi kollarına.
Solmaz denen güzellikler
Hep yalanmış yalan meğer
Hayat denen tüm gerçekler
Bir anlık rüyaymış meğer.
Nerde şimdi nerde kaldı
Yalan olan çocukluğum
Bir yıldızdı kaydı gitti
Aşka kanan o gençliğim.
Kutlu olsun doğum günün
Mutlu olsun melek yüzün
Aşkla gülsün bütün ömrün
Sevip sarsın petek gönlün.
Şehirpalas Oteli - 1987
SARIKAMIŞ
Güfte: İbrahim Yılmaz
Beste:Ersin Kayışlı - Mustafa Açıkgöz
Okuyan: Mustafa Açıkgöz
Not:bu şarkının yasal telif hakları mevcuttur.
Bestekar saygıdeğer Ersin Kayışlı hocama ve şarkıyı okuyan saygıdeğer Mustafa Açıkgöz kardeşime çok teşekkür ederim.
İBRAHİM YILMAZ
************************************************************************
SEVGİLİ ARKADAŞIM;
** ATLAS **
Şiir ve şarkı sitesi eserlerinizi paylaşmak için sizi bekliyor.
** ŞİİRLERİNİZİ
** ŞARKILARINIZI
** SESLİ ŞİİRLERİNİZİ
** VİDEOLARINIZI
** RESİMLERİNİZİ
** VE DİĞER TÜM ESERLERİNİZİ
Sitemize KAYIT OLUP, DUYURULARI okuduktan sonra paylaşabilirsiniz.
Eğer sanat miziği severseniz radyosunu çok seveceksiniz.
www.atlassiir.com
http://www.atlassiir.com/atlas
************************************************************
GÖNÜL KURALLARI
Elif Şafak’tan Aşk’ın 40 kuralı
Aşk romanındaki 40 kuralı biraraya getirdik. Aşk romanının ve hayatın bir özeti… 40 kuraldan biri: Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde, ya da dışındasındır, hasretinde.
Karşınızda Elif Şafak’ın “Aşk” romanında bahsedilen “40 kural”. Sizce kırk kuralın bu kadar özel olmasının, bizi kalbimizden vurmasının sebebi nedir?
Benim zeminimde bunun karşılığı, kendi içimizde özümüze yaptığımız yolculukta karanlıkta kaldığımız anlarda bize ışık tutan kurallar olduğudur. Duygularımızın iki tane ucu varsa biri korku ise diğeri sevgidir. 40 kural içimizdeki Öz’le birleşme, hakikati bulma yolculuğumu karşımızsa çıkan Aşk’ın kurallarıdır.
O en uç noktada öyle büyük bir sevgi vardır ki, olsa olsa adı ilahi sevgi olur. İşte bu ilahi sevginin bir diğer adı da her yerde aradığımız, özellikle karşı cinste buluruz sandığımız “AŞK”tır. Hayat ne ironik değil mi? Dışarda sandığımız şeyler, aslında içimizde durmakta ve bizim onların farkına varmamızı beklemekte.
İşte Şemsi Tebrizi’nin Aşk romanında geçen 40 kuralı (biraz uzunca ama emin olun ki kitap gibi kurallar da okunmaya değer) :
Gönlü geniş ve ruhu gezgin sufi meşreplilerin kırk kuralı:
GÖNÜL KURALLARI
1. kural: Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok, eğer, tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.
2. kural: Hak yolunda ilerlemek yürek işidir,akıl işi değil. Kılavuzun daima yüreğin olsun,omzun üstünde ki kafan değil. Nefsini bilenlerden ol silenlerden değil!
3. kural: Kur’an dört seviyede okunabilir. İlk seviye zahiri manadır. Sonra ki batıni manadır. Üçüncü batıninin batınisidir. Dördüncü seviye o kadar derindir ki kelimeler kifayetsiz kalır tarif etmeye.
4. kural: Kainattatki her zerrede Allah’ın sıfatlarını bulabilirsin, çünkü O camide, mescitte, kilisede, havrada değil, her an her yerdedir. Allah’ı görüp yaşayan olmadığı gibi, onu görüp ölen de yoktur. Kim O’nu bulursa, sonsuza dek O’nda kalır.
5. kural: Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını. Aman sakın kendini diye tembihler. Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği:
Bırak kendini, ko gitsin; akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!
6. kural: Şu dünyadaki çatışma, önyargı ve husumetlerin çoğu dilden kaynaklanır. Sen sen ol, kelimelere fazla takılma. Aşk konusunda dil zaten hükmünü yitirir. Aşık dilsiz olur.
7. kural: Şu hayatta tek başına inzivada kalarak, sadece kendi sesinin yankısını duyarak, hakikati keşfedemezsin. Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin.
8. kural: Başına ne gelirse gelsin, karamsarlığa kapılma. Bütün kapılar kapansa bile, sonunda O sana kimsenin bilmediği gizli bir patika açar. Sen şu anda göremesen de, dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri var. Şükret! istediğini elde edince şükretmek kolaydır. Sufi, dileği gerçekleşmediğinde de şükredebilendir.
9. kural: Sabretmek, öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmak demektir. Sabır nedir? Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. Allah aşıkları sabrı gülbeşeker gibi tatlı tatlı emer, hazmeder. Ve bilirler ki, gökteki ayın hilalden dolunaya varması için zaman gerekir.
10. kural: Ne yöne gidersen git, doğu,batı,kuzey ya da güney- çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün! Kendi içine yolculuk eden kişi, sonunda arzı dolaşır.
11. kural: Ebe bilir ki sancı çekilmeden doğum olmaz, ana rahminden bebeğe yol açılmaz. Ssenden yepyeni ve taptaze bir sen zuhur edebilmesi için zorluklara, sancılara hazır olman gerekir.
12. kural: Aşk bir seferdir. Bu sefere çıkan her her yolcu, istese de istemese de tepeden tırnağa değişir. Bu yollara dalıp da değişmeyen yoktur.
13. kural: Şu dünyada semadaki yıldızlardan daha fazla sayıda sahte hacı, hoca,şeyh, şıh var. Hakiki mürşit seni kendi içine bakmaya ve nefsini aşıp kendindeki güzellikleri bir bir keşfetmeye yönlendirir. Tutup da ona hayran olmaya değil.
14. kural:Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
15. kural: Allah, içte ve dışta her an hepimizi tamama erdirmekle meşguldür. Tek tek her birimiz tamamlanmamış birsanat eseriyiz. Yaşadığımız her hadise, atlattığımız her badire eksiklerimizi gidermek için tasarlanmıştır. Rab noksanlarımızla ayrı ayrı uğraşır çünkü beşeriyet denen eser, kusursuzluğu hedefler.
16. kural:Kusursuzdur ya Allah, onu sevmek kolaydır. Zor olan hatasıyla sevabıyla fani insanları sevmektir. Unutma ki kişi bir şeyi ancak sevdiği ölçüde belebilir. Demek ki hakikaten kucaklamadan ötekini, Yaradan’dan ötürü yaratılanı sevmeden, ne layıkıyla bilebilir, ne layıkıyla sevebilirsin.
17. kural: Esas kirlilik dışta değil içte, kisvede değil kalpte olur. Onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır. Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir.
18. kural: Tüm kainat olanca katmanları ve karmaşasıyla insanın içinde gizlenmiştir. Şeytan, dışımızda bizi ayartmayı bekleyen korkunç bir mahluk değil bizzat içimizde bir sestir. Şeytanı kendinde ara, dışında, başkalarında değil ve unutma ki nefsini bilen Rabb’ini bilir. Başkalarıyla değil sadece kendiyle uğraşan insan sonunda mükafat olarak Yaradan’ı tanır
19. kural:Başkalarından saygı,ilgi ya da sevgi bekliyorsan önce sırasıyla kendine borçlusun bunları. Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir. Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı, sevin. Yakında gül yollayacak demektir.
20. kural: Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliğinden gelir.
21. kural: Hepimiz farklı sıfatlarla sıfatlandırıldık. Şayet Allah herkesin tıpatıp aynı olmasını isteseydi,hiç şüphesiz öyle yapardı. Farklılıklara saygı göstermemek,kendi doğrularını başkalarına dayatmaya kalkmak, Hakk’ın mukaddes nizamına saygısızlık etmektir.
22. kural: Hakiki Allah aşığı bir meyhaneye girdi mi orası ona namazgah olur. Ama bekri aynı namazgaha girdimi orası ona meyhane olur. Şu hayatta ne yaparsak yapalım, niyetimizdir farkı yaratan, suret ile yaftalar değil.
23. kural: Yaşadığımız hayat elimize tutuşturulmuş rengarenk ve emanet bir oyuncaktan ibaret. Kimisi oyuncağı o kadar ciddiye alır ki ağlar, perişan olur onun için. Kimisi eline alır almaz şöyle bir kurcalar oyuncağı, kırar ve atar. Ya aşırı kıymet verir, ya kıymet bilmeyiz.
Aşırılıklardan uzak dur. Sufi ne ifrattadırne tefritte. Sufi daima orta yerde…
24. kural: Madem ki insan eşref-i mahlukattır, yani varlıkların en şereflisi, attığı her adımda Allah’ın yeryüzünde ki halifesi olduğunu hatırlayarak, buna yakışır soylulukta hareket etmelidir. İnsan yoksul düşse, iftiraya uğrasa, hapse girse, hatta esir olsa bile, gene de başı dik, gözü pek, gönlü emin bir halife gibi davranmaktan vazgeçmemelidir.
25. kural: Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama. İkisi de şu an da burada mevcut. Ne zaman birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak, cennetteyiz aslında. Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak; nefrete, hasede ve kine bulaşsak, tepetaklak cehenneme düşüveririz.
26. kural: Kainat yekvücud, tek varlıktır. Herşey ve herkes görünmez iplerle birbirine bağlıdır. Sakın kimsenin ahını alma; bir başkasının hele hele senden zayıf olanın canını
yakma. Unutma ki dünyanın öte ucunda tek bir insanın kederi, tüm insanlığı mutsuz edebilir. Ve bir kişinin saadeti herkesin yüzünü güldürebilir.
27. kural: Şu dünya bir dağ gibidir, ona nasıl seslenirsen o da sana öyle aksettirir. Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa, hayırlı laf yankılanır, şer çıkarsa sana gerisin geri şer yankılanır.
Öyleyse kim ki senin hakkında kötü konuşur, sen o insan hakkında kırk gün kırk gece güzel sözler et. Kırk günün sonunda göreceksin herşey değişmiş olacak. Senin gönlün değişirse dünya değişir.
28. kural: Geçmiş zihinlerimizi kaplayan bir sis bulutundan ibaret. Gelecek ise başlı başına bir hayal perdesi. Ne geleceğimizi bilebilir, ne geçmişimizi değiştirebiliriz. Sufi daima
şu anın hakikatini yaşar.
29. kural: Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten,”ne yapalım, kaderimiz böyle”deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin,ne de hayat karşısında çaresizsin.
30. kural: Hakiki sufi öyle biridir ki başkaları tarafından kınansa, ayıplansa, dedikodusu yapılsa, hatta iftiraya uğrasa bile, o ağzını açıp da kimse hakkında tek kelime kötü laf etmez.
Sufi kusur görmez kusur örter.
31. kural: Hakk’a yakınlaşabilmek için kadife gibi bir kalbe sahip olmalı. Her insan şu veya bu şekilde yumuşamayı öğrenir. Kimi bir kaza geçirir, kimi ölümcül bir hastalık, kimi ayrılık acısı çeker, kimi maddi kayıp… Hepimiz kalpteki katılıkları çözmeye fırsat veren badireler atlatırız. Ama kimimiz bunda ki hikmeti anlar ve yumuşar; kimimiz ise,ne yazık ki daha da sertleşerek çıkar.
32. kural: Aranızda ki perdeleri tek tek kaldır ki Allah’a saf bir aşkla bağlanabilesin. Kuralların olsun ama kurallarını başkalarını dışlamak yahut yargılamak için kullanma. Bilhassa putlardan uzak dur, dost. Ve sakın kendi doğrularını putlaştırma. İnancın büyük olsun ama inancınla büyüklük taslama!
33. kural: Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen hiç ol! Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl ki çömleği tutan dışında ki biçim değil içinde ki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil hiçlik bilincidir.
34. kural: Hakk’a teslimiyet ne zayıflık ne edilgenlik demektir. Tam tersine, böylesi bir teslimiyet son derece güçlü olmayı gerektirir. Teslim olan insan çalkantılı ve girdaplı sularda debelenmeyi bırakır; emin bir beldede yaşar.
35. kural: Şu hayatta ancak tezatlarla ilerleyebiliriz. Mümin içindeki münkirle tanışmalı, Allah’a inanmayan kişi ise içinde ki inananla. İnsan-ı kamil mertebesine varana kadar gıdım gıdım ilerler kişi. Ve ancak tezatları kucaklayabildiği ölçüde olgunlaşır.
36. kural: Hileden,desiseden endişe etme. Eğer birileri sana tuzak kuruyor, sana zarar vermek istiyorsa, Allah da onlara tuzak kuruyordur. Çukur kazanlar o çukura kendileri düşer. Bu sistem karşılıklar esasına göre işler. Ne bir katre hayır karşılıksız kalır, ne bir katre şer. O’nun bilgisi dışında yaprak bile kıpırdamaz. Sen sadece buna inan!
37. kural:Allah kılı kırk yaracak titizlikle çalışan bir saat ustasıdır. O kadar dakiktir ki sayesinde her şey tam zamanında olur. Ne bir saniye erken, ne bir saniye geç. Her insan için bir aşık olma zamanı vardır; bir de ölmek zamanı.
38. kural: Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım? Diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün.
Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa,yazık!
Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.
39. kural: Noktalar sürekli değişse de bütün aynıdır. Bu dünyadan giden her hırsız için bir hırsız daha doğar. Ölen her dürüst insanın yerini bir dürüst insan alır. Hem bütün hiçbir zaman bozulmaz. Her şey yerli yerinde kalır, merkezinde… Hem de bir günden bir güne hiçbir şey aynı olmaz.
Ölen her sufi için bir sufi daha doğar.
40. kural: Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır. Acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım, yoksa dünyevi, semavi ya da cismani diye sorma! Ayrımlar ayrımları doğurur. Aşk’ın hiçbir sıfat ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde ya da dışındasındır, hasretinde..
20.03.2010 - 23:12
İHVANİ PAYLAŞIM PLATFORMU-gurubuna davetlisiniz
BİLGİ PAYLAŞIM
SAYGI PAYLAŞIM
SEVGİ PAYLAŞIM
EN İYİ PAYLAŞIM
İHVANİ PAYLAŞIM PLATFORMU –davetlisiniz
DEĞERLİ KARDŞİM SEVİYELİ VE KARDEŞÇE BİR PAYLAŞIM ATMOSFERİNDE SİZLERİDE ARAMIZDA GÖRMEKTEN MUTLU OLURUZ
ihvani-paylasim-platformu
http://gruplar.Antoloji.Com/ihvani-paylasim-platformu yazarak bu gruba daha hızlı ulaşabilirsiniz
DAVETLİM SİNİZ ONUR DUYARIM
20.11.2009 - 11:23
Değerli dost kalem sayın Deniz Hanım kendisi hakkında yazdığı düşüncelerine katkı yapmak ne mümkün her şeyi öylesine güzel yazmış ki kendisinin o güzel yüreğini saygıyla selamlıyorum.Güçlü kalemi geniş dünya görüşü ile hanımefendi kişiliğiyle saygı duyduğum bir değerdir.
19.11.2009 - 17:05
MERHABA KIYMET VERDİĞİM ARKADAŞIM
MUTLU OL VE DAİMA MUTLU KAL
SAYGILARIMI SUNUYORUM
*Merhaba
Dağlara değmiş güneş
Gündüzle yaren olmuş ay
Sıcağa teslim meşe gölgesi
Suyu buhara kaçmış pınar
Anası ağaçta sallanan kuzular
Merhaba, merhaba, merhaba
Buzullar gülerek eridi
Dağlar gönüllü eğildi
Azametine sual olunmaz zaman
Ne mümkün sana direnmek
Aynadaki ak saçlarım
Merhaba, merhaba, merhaba
Dünya'daki izdüşümüm
Hayat ya da yaşam
Adın her neyse
Olamaz sana sözüm
Sen hancı ben yolcu
Önümdeki zahmetli yolum
Merhaba, merhaba, merhaba
Lütfen kırılma yüz hatlarım
Tepemde çoğaldıça çoğal ak saçlarım
Gülerim ağlayan insanlara
Görünen köyü beğenmeyip
Başka yola sapanlara
Kendini kabullenen dostlarıma
Merhaba, merhaba, merhaba
Yıldırım Yorulmaz
17.11.2009 - 21:13
F I S I L T I
Ruhu rahatlatır sıcak nefesi,
Hoşuma gidiyor o kısık sesi,
Dışına vuruyor belli hevesi,
Aşkın kıvamını bulsa fısıltı.
Artılı,eksili söylene dursun,
Benimsesin yeter zamana uysun,
Asla hayır demem rızası olsun,
Arzuyla kulağa dolsa fısıltı.
Açıkca sölenen eleştirilir,
Ayrı kalan varsa birleştirilir,
Her harfi beyine yerleştirilir,
Seni seviyorum olsa fısıltı.
İşine gelince sağırda duyar,
Hareket tarzına katlanır uyar,
Buz gibi bedene hararet yayar,
Daima gönlümü alsa fısıltı.
Reddetmek imkansız dünya bir başka,
Nazlı adımlarla sürükler aşka,
Geceler uzasa bitmese keşke,
Zeki'nin yanında kalsa fısıltı.
9-11-2009 Gönül dostlarıma mutlu yarınlar diliyorum selamlar iletiyorum,
TÜRKİYE Yazarlar,Ozanlar,Bestekarlar,Şairler Gurubu (aynen yazınız)
AŞKIN DERYASI Kitabımdan Damlalar GURUBU (tıklayıp üye olunuz)
01.11.2009 - 01:00
DUANDAKİ DEVAM ve ISRAR'a RAĞMEN LÜTUF ve İHSAN VAKTİNİN GECİKMESİ SENİ SIKINTIYA SEVKETMESİN. DUA'NIN KABULÜ SENİN KENDİ İSTEDİĞİN VAKİTTE DEĞİL, ALLAH'IN SENİN İÇİN İSTEDİĞİ VAKİTTE TECELLİ EDECEKTİR..!
ŞÜPHESİZ 'O,, HERŞEYİ BİLENDİR.
31.10.2009 - 03:21
Bir gün beni hatırlamak istersen kurumuş bir ağaca bak.çatlamış kabukları dudaklarım,dökülen yaprakları umutlarım,dökülen yaprakları göz yaşlarımdır,yinede...o ağacın kökü sen,gövdesi benim.
28.10.2009 - 14:48
BU DÜNYADA GERÇEK KAZANCIMIZ SADECE DOSTLARIMIZDIR.
SAYGILARIMI SUNUYORUM
Kalbimdeki krallık
Dağların ardında,
uzak diyarlarda,
mutluluk krallığını aradım.
Göz yaşının ulaşmadığı,
kötünün bilinmediği bir yer.
aştım engelleri,
aştım buzulları,
Umutla baktım ufuklara.
Her ufukta, başka ufuk,
her engelde, başka engel.
Dön dedim benliğime,
sen kendine yönel.
Aramak nafileymiş meğer.
O krallık bende,
o krallık kalbimde.
Ben krallığımı buldum.
Ben bende HAK'kı buldum.
Yıldırım Yorulmaz
02.10.2009 - 01:50
SAYGIDEĞER ARKADAŞIM;
** BÜTÜN GÖZLER AŞKA AÇILAN KAPILARDIR **
ŞİİRİMİ OKUYUP YORUM YAZMAK İSTERSENİZ 1. SAYFAMDA GÖRÜŞLERİNİZE SUNMUŞ BULUNMAKTAYIM..İLGİ VE ALAKANIZDAN DOLAYI ŞİMDİDEN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM..
AKÇAYDAN SELAM VE SAYGILARIMLA...İBRAHİM YILMAZ..
wep sitem: www.akcay-ibrahimyilmaz.com
** BÜTÜN GÖZLER AŞKA AÇILAN KAPILARDIR **
Tutuşan saçların değildi lambanın fitilinde yanan sensiz geçen yıllarım
imkânsız bir armağan gibi gelirsin diye her gün seni kalbimde yaşarım
Son bakışı içimde bırakıp gittiğin yıllarımdır lambada yanan mavi alev
Aşk sorgulamadan çalınca kapını yeryüzünü titretir seven yürek sesin
Sakın ağlamasın dayanamam aşkın hicran gecelerinde dalgın gözlerin
Aslında her gece kalbin duvarlarına çarpan dev dalgaların sesi sensin.
Bıçkın hayatın izleridir alnıma kazınmış silinmeyen yorgun hatıralarım
O anılarda hep sen varsın aynaya baktığımda mağlup halime ağlarım
Lambada yanan mor alev sen misin yoksa bende kalan harlı nefesin mi
Sensiz nasıl yaşarım ben kirpiklerine takılan kaderin kırılmış ince telinde
Yıldızlar sönmeden duyar mısın beni özlediğim o anı tan vakti geldiğinde.
Geleceğime özne olacak sözler söyler misin bana dar günümde iki gözüm
Şimdi demir sağanaklar yağar ateşten içime eğer sen yoksan bu şehirde
Aşk nedir bildim kalbimi sarsan gerçeklerin sende saklı olduğunu görünce
Sevdan ateşten bir nehirdir lambadaki alevden ruhuma sessizce akarken
Sen Tur Dağı kadar gerçeksin yalın ayak aşkın çöllerinden sana koşarken.
Teklif geldiğinde hallaç pamuğu gibi atıldı şahlanan dağların inleyen ruhu
Çok derinden sarsılmıştı o gün zemini titreyen denizlerin taban uğultusu
Seni tanımadan algılamadan önce yaşadıklarımın hepsini sildim aklımdan
Sorumluluk aşkı taşımaktır ebabil gecelerinde sen filleri darmadağın ederken
Bütün gözler aşka açılan kapılardır şimşeğin toprağa düşen alev renginden.
Uzattım sana ellerimi ey sevgili aşkın en derin gecelerine açılan penceremden
Gölgeleri örten akşam çökünce içime gelir misin bana aşkın kumru gecelerinden
Uzaklarda çok uzaklarda kalsa da aşkın dans eden Issık Gölüne düşen renkleri
Sen içimde yaşarken her gece bahtiyar bir duygudur ancak aşkın eşref saatleri.
AKÇAY - EYLÜL-2009
İBRAHİM YILMAZ
22.09.2009 - 15:21
Yoksul Gönlüm
Mevsim yine son bahar
Dışarıda ne kar
Nede fırtına var
Yüreğim mahzun
Gönlüm suskun
Her yer tenha
Her yer karanlık
Bütün ışıklar sönük
İçim daralıyor bir yanım viran
Geçmiş anılar bırakmıyor
Bırakmıyor ki
Düşünüyorum yaşadığın bu şehri
Yaşadığım sensizliğin sokağındayım
Hadi bir nefes gibi
Çek al içine beni
Hatırlamıyorum kapından
Kaç kez geçtiğimi
Gözetlerdim yolunu pencereni
Ne çıkardın dışarı
Nede açardın perdeyi
Bu dağlar senin kadar vefasız
Bu yollar senin kadar acımasız
İşte bu yüzden darğın
Buz gibi göz yaşlarım
Bu yüzden hüzünlü bulutlar
Dokunsalar dökülür yağmurlar
Belki yokluğumda anlar da
Olur ilk bahar
Yine öyle karsız
Yine öyle fırtınasız
Bulutlar gümüş renginde
Vefa ararım dostluk ararım
Ansızın çalarsam eğer kapını
Sevdiğin kırmızı güller arasında
Açarsan bir tatlı tebessümle
İşte o zaman
Bir su serpersin kendi ellerinle
Yoksul kimsesiz yüreğime
Salim Erben
Ailen vede sevdiklerinle birlikte nice bayramlara
bayramınızı kutlarım
13.09.2009 - 18:01
bazı sesler duyulmadanda çıkmamasını insan ister.bazı bilinmeyen renkler neden kirliye sayılıp asi rüzgarlara serpilir.Neden diye başlayan ne çok sorularımız ve nedene ihtiyaç duymayan nedensizliklerimiz.
12.09.2009 - 22:41
Bu gün sizin doğum gününüz,iyi ki doğmuş ve iyiki sevenleriniz olmuş ve siz sevenlerinizi mutlu kılmışsınız.Selam ve Saygılarımla
Doğum Günü
Doğduğunda bilmezdin dünyada misafirsin
Oysa nadir bulunan değerli bir safirsin
Geçmiş günlere göre bu gün daha mahirsin
Umarım her geçen gün biraz daha tahirsin
Maddenle hayal değil dünden daha sahisin
Günün kutlu olmalı iyi ki doğmuşsunuz
Üzmesin sizi kimse siz hakkı bulmuşsunuz
Nedamet kulun işi siz nadim olmuşsunuz
Üstelik bu alemde gül gibi kokmuşsunuz
Nezafeti yüreğe,elbet indirmişsiniz,
Ümidi saklı tutup,hayatı bilmişsiniz,
Zaman akıp gitmekte,siz bunu görmüşsünüz.
Kutlu olsun bu günün,kutlu olsun her günün,
Umarım ağlamazsın,hep görülsün güldüğün,
Tefekküre yönelsin,bakışın temayülün,
Lebinden çıktığında,karşılansın isteğin,
Uzaklarda değildir,yakındır mutluluğun.
Olsun diye dilerim,bu günlerin hep kutlu,
Layıksın mutluluğa,günlerin olsun mutlu,
Sıkıntılı olmasın,yarınların umutlu,
Umduğunu bulursun,yaşarsın hep onurlu,
Nezaket içersinde,her şeyi yap şuurlu.
Sinan Karakaş
12.09.2009 - 14:29
Doğrum günün kutlu olsun
mutlu ol senelerce
sana sanaldan bir çiçek yolladım
hiç solmayacak ömrünce.
Nice yıllara şiir yürekli dost.. Bilal Esen
12.09.2009 - 09:34
*Doğum** **Gününüzü** **Kutlarım! .***
Doğum Gününüzü Kutlarım! ...
En güzel günler sizin olsun..
nice senelere...
bu vesile ile sizi kurucusu olduğum Osmanlı Torunları adlı grubu/N/muza bekliyorum....
grup adresi: http://gruplar.antoloji.com/osmanli-torunlari/
selam ve dua ile..
Doğum Günü Hediyesi Olarak Şiirimi Kabul Buyurun.
selam ve dua ile..
Ölümsüz Değilim…(Doğum Günüm Anısına...)
ölümsüz değilim, bir faniyim, ben,
benliğin en ücra köşesindeyim...
faili meçhuldüm bilmem ki neden...
fukara telaşı, endişesiyim...
leş yiyen kargalar, kondu başıma,
ve bana anlattı, leş olduğumu...
isterseniz yazın mezar taşıma,
benim nasıl bir kalleş olduğumu...
hayır, hayır kalleş değilim hayır...
suçumu anlatan dili kestiler
gövdemden kellemi istersen ayır,
kalleş değilim ben, kalleş dediler...
insan olmak hüznü, kucaklamaktır…
ellerin kor alev gibi yansa da…
küllerini umarsız savurmaktır…
geride bulanık düşler kalsa da…
sonra sokak yanar, evler tutuşur,.
kara bulut dolar göğüme benim…
beyazlar içinde giden kavuşur.
kimse inanmaz öldüğüme benim…
Kenan YÖRDAN.
**Doğum Günüm Anısına(21 Temmuz)
16.07.2008; Çarşamba.
12.09.2009 - 05:03
SAYGIDEĞER ARKADAŞIM;
*** DOĞUM GÜNÜNÜZÜ KUTLAR YAŞAM BOYU BAŞARI VE MUTLULUKLAR DİLERİM..****
HAYAT SEVGİ KADAR GÜZEL AŞK GİBİ GÜÇLÜ OLSUN
**** RÜYA GİBİ *** ŞİİRİM BESTELENDİ...DİNLEMEK VE YORUM YAZMAK İSTERSENİZ 1. SAYFAMDA GÖRÜŞLERİNİZE SUNMUŞ BULUNMAKTAYIM....AKÇAYDAN SELAM VE SAYGILARIMLA HAYIRLI RAMAZANLAR DİLERİM...İBRAHİM YILMAZ..
** RÜYA GİBİ **
Rüya gibi uçup bitti
O güzelim mutlu anlar
Bir hayaldi geçip gitti
O sevecen tatlı yıllar.
Mazideki o yıllara
Şöyle dönüp bir baksana
Sarhoş eden duygu gibi
Alır bizi kollarına.
Solmaz denen güzellikler
Hep yalanmış yalan meğer
Hayat denen tüm gerçekler
Bir anlık rüyaymış meğer.
Nerde şimdi nerde kaldı
Yalan olan çocukluğum
Bir yıldızdı kaydı gitti
Aşka kanan o gençliğim.
Kutlu olsun doğum günün
Mutlu olsun melek yüzün
Aşkla gülsün bütün ömrün
Sevip sarsın petek gönlün.
ŞEHİR PALAS OTELİ
SARIKAMIŞ / 1987
Wep sitem: www.akcay-ibrahimyilmaz.com
Güfte: İbrahim Yılmaz
Beste:Ersin Kayışlı - Mustafa Açıkgöz
Okuyan: Mustafa Açıkgöz
Not:bu şarkının yasal telif hakları mevcuttur.
Bestekar saygıdeğer Ersin Kayışlı hocama ve şarkıyı okuyan saygıdeğer Mustafa Açıkgöz kardeşime çok teşekkür ederim.
12.09.2009 - 03:46
merhabaalr. doğum gününüz kutlu olsun.sağlık ve mutluluk dilerim.ALLAHIM BAHTINIZI VE YOLUNUZU AÇIK EYLESİN.
15.08.2009 - 21:15
isterdim ki; sayfama göztermiş olduğunuz ilgi ve güç veren değerli yorumlariniz icin size bir tşk mesajı yazabileyim..:(
15.08.2009 - 21:13
güzel paylaşımlarla hoş sohbet bir ortamda
şiir tadında sevgi,kardeşlik, paylaşım yağmuru altında
beraber ıslanmaya davet ediyoruz …
YAGMURDA ISLANANLAR GRUBUMUZA bekliyoruz saygılarımla...
http://gruplar.Antoloji.Com/yagmurda-islananlar bu linkden de kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
_____________@@__@_@@@_____
_____________@__@@_____@_____
____________@@_@__@_____@_____
___________@@@_____@@___@@@@@_____
__________@@@@______@@_@____@@_____
_________@@@@_______@@______@_@_____
_________@@@@_______@_______@_____
_________@@@@@_____@_______@_____
__________@@@@@____@______@_____
___________@@@@@@@______@_____
__@@@_________@@@@@_@_____
@@@@@@@________@@_____
_@@@@@@@_______@_____
__@@@@@@_______@@_____
___@@_____@_____@_____
____@______@____@_____@_@@_____
_______@@@@_@__@@_@_@@@@@_____
_____@@@@@@_@_@@__@@@@@@@_____
____@@@@@@@__@@______@@@@@_____
____@@@@@_____@_________@@@_____
____@@_________@__________@_____
_____@_________@_____
_______________@_____
____________@_@_____
_____________@@_@_____
______________@@_____
______________@_____
15.08.2009 - 21:06
Merhaba :) Seareo hanim Grubumuza katiliminiz bizleri onure edecektir guzellikler sizinle olsun saygilar
http://gruplar.Antoloji.Com/safak-turkusu
http://gruplar.Antoloji.Com/safak-ruzgari
& Aşık Alemi &
03.07.2009 - 16:35
sayfama ilginiz ve cesaret veren yorumlariniz icin içten teşekkürlerimi sunarim..
saygılar..
27.06.2009 - 13:43
size bir teşekkür mesajı atamamanın verdiği üzüntü icindeyim..
27.03.2009 - 07:59
Günün aydın yüreğin ferah gönlün şen mutluluklar senin olsun abi demen yeterli sevgi saygı benden sana gelsin
26.03.2009 - 23:24
selam şiir dostu sayfanda ayak izlerimi bırakmak istedim.umarım iyisindir bi şiirimi hediye ediyorum umuyorumki kabul buyurursun saygılar kendine dikkat et görüşmek üzere...
Yanmak Seninle
Bu gece yalanlardan çok uzak
Sadece ben ve benden arta kalan..
Issız bir ormandayım,
Hesabım sadece kendimle
Yüzleşmek var kaderde bu gece...
Yüzleşmek kendimle,
Anılar sis duman...
Bu gece yanlızlıkla kırdım kalemi...
Karaladıklarım sorgular ve pişmanlık,
Umudum hüzzam şarkılarda sabır...
Çok zor olsa ne çıkar,değil mi?
Sensizliği ölüm diye yaşamışım...
Yanlızlıkla voltalar kaderim,
Mutluluk hiçmi hiç uğramaz,
Yüreğimin Metris duvarlarını da aşamaz...
Sevmeler yalan,
Bana her şey uzak....
Offf burasıda çok soğudu artık!
Dudaklarım titriyor engel olamıyorum...
Naçarım bedenim de sen kokusu,
Labirentler de dönmece yaşıyorum,
Çıkışa bir yol bulamıyorum...
Hesabım kendimle...
Ben suskun dizeler arasında
Ben benimle...
İşte öylesine yüzleşiyorum
Haaa işte gün de,başladı ışımağa
Hasrete inat,alevler salınıyor gökyüzüne,
Ve yaktım ne varsa senden...
Dönüpte baktığım da cayır,cayır dı orman...
Bilirim ki,aynı ateşin yananlarıyız
Çok uzaksın bana...
Söyle can nerdesin?
Söyle ki,kavuşsun sana ellerim...
Yanmak istiyorum bu gece!
Yanmak seninle! !
Gökhan Aynacı
Toplam 29 mesaj bulundu