Yanlış susuyorsun - gözlerin ağıt -
maviye bak.
Bir bugün mü, başında bunca bela.
Hatırla
bulut değildi, umut hiç değil
üstümüze abanan - isli duman.
Biz ki milattan önce, milattan sonra
acı kara yıllar devşirdik sabırla
beyaza dönsün diye devran.
Kimi zaman bir çığlıkla çıktık çığ altından
bir çığlıkla yıktık surları kimi zaman.
Biz ki nice tuzaklardan sunaklardan
korlardan korsanlardan kurtulan
kurban.
Yanlış susuyorsun - gözlerin ağıt -
maviye bak.
Sesin gökyüzüne akan ulu bir çavlan
susma, zamanın durağı yok.
yok tarihin molası.
Bırak sesin gökyüzüne aksın, yıkasın yıldızları.
Kapama şarkını, şarkını kapama
durma öyle kendine uzak.
Yanlış susuyorsun - gözlerin ağıt -
maviye bak.
Değer kıyımlarına en soylu yanıt
şarkıyla
güneşe köprü kurmak
'Hassan Sabah ilginç bir kişiliktir. Ben tarihi seviyorum. Mezopotamya tarihini, Azeri tarihini okumayı seviyorum. O başkaldırı biçimiyle, o işgale karşı mücadale biçimiyle çok ilginç gelmiştir. Şahrud, özünde bir semboldür. Yani Şahrud denilen birisi yoktur. Alamut Kalesi'nin altında geçen bir ırmağın adıdır. Ben sevdiğim kadını bir suya, bir akan suya benzettiğim için akıp durulan bir şeyden ürettiğim için ve hayat veren bir ırmağa benzettiğim için o ismi kullandım. Ve güzel bir aşk öyküsü oldu. Belki de ayrılıklar, ya da acı, ya da büyü sanatsal üretimin temelinde çok önemli bir yer işgal ediyorlar'
Kekik kokusu duydum
Kekik kokusu koynunda huysuz gecenin
Uyandım birdenbire
Haydi dedim yüreğim gidelim bu şehirden
Bu şehir koparmak istiyor beni özlemlerimden
Yorgunum;
Çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var
Yine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun tadına
Düşmanlarım ulaşamazlar...
..
;)
İMZAM..
......
çünkü hiçbir yara hiçbir zaman tam olarak iyileşmez
çünkü en hızlı hatırlanandır
en eski unutulan
ondan gelen ıtırlar olur yellerde
her esinti bir acılı kokuyu taşır hassas burunlara
savrulur gidersin
çok eski çok acıtan bir ağustosa
nasıl kıyısında kalmıştık
yapış yapış bir yazın
daha başkaydı hani yüzünde
herkese aynı oranda bulaşan tuz
yolların açmazıydı enginlikle kabaran
ve bütün yanlışları dalga dalga saklayan
şarkılıktan usanmış deniz
ve denizi herşeye benzeten şiirler
ve kıstırılmış istridyelerde kullanılmış inci taneleri...
çünkü bilirsin
hiçbir yara hiçbir zaman
tam olarak iyileşmez!
bir insanı tanımak
04.12.2007 - 08:38imkansız....
imkansız kelimesinin kullanılabileceği tek durum hatta....
mavi
28.08.2007 - 13:43Yanlış susuyorsun - gözlerin ağıt -
maviye bak.
Bir bugün mü, başında bunca bela.
Hatırla
bulut değildi, umut hiç değil
üstümüze abanan - isli duman.
Biz ki milattan önce, milattan sonra
acı kara yıllar devşirdik sabırla
beyaza dönsün diye devran.
Kimi zaman bir çığlıkla çıktık çığ altından
bir çığlıkla yıktık surları kimi zaman.
Biz ki nice tuzaklardan sunaklardan
korlardan korsanlardan kurtulan
kurban.
Yanlış susuyorsun - gözlerin ağıt -
maviye bak.
Sesin gökyüzüne akan ulu bir çavlan
susma, zamanın durağı yok.
yok tarihin molası.
Bırak sesin gökyüzüne aksın, yıkasın yıldızları.
Kapama şarkını, şarkını kapama
durma öyle kendine uzak.
Yanlış susuyorsun - gözlerin ağıt -
maviye bak.
Değer kıyımlarına en soylu yanıt
şarkıyla
güneşe köprü kurmak
büşra
10.04.2007 - 12:47sinir..
şahrut
17.02.2007 - 06:31'Hassan Sabah ilginç bir kişiliktir. Ben tarihi seviyorum. Mezopotamya tarihini, Azeri tarihini okumayı seviyorum. O başkaldırı biçimiyle, o işgale karşı mücadale biçimiyle çok ilginç gelmiştir. Şahrud, özünde bir semboldür. Yani Şahrud denilen birisi yoktur. Alamut Kalesi'nin altında geçen bir ırmağın adıdır. Ben sevdiğim kadını bir suya, bir akan suya benzettiğim için akıp durulan bir şeyden ürettiğim için ve hayat veren bir ırmağa benzettiğim için o ismi kullandım. Ve güzel bir aşk öyküsü oldu. Belki de ayrılıklar, ya da acı, ya da büyü sanatsal üretimin temelinde çok önemli bir yer işgal ediyorlar'
t.b.
birazdan kudurur deniz
16.02.2007 - 13:46Ahmet abi güzel der ama..
Deniz-Yılmaz Erdoğan kardeşlerin yorumu da harika..
doruklara sevdalandım
16.02.2007 - 13:45Kekik kokusu duydum
Kekik kokusu koynunda huysuz gecenin
Uyandım birdenbire
Haydi dedim yüreğim gidelim bu şehirden
Bu şehir koparmak istiyor beni özlemlerimden
Yorgunum;
Çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var
Yine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun tadına
Düşmanlarım ulaşamazlar...
..
;)
İMZAM..
tunay bozyiğit
16.02.2007 - 11:09kaçağım eşkıya aşklar yaşarım durmadan..
Güzel adam..!
yıldız
15.02.2007 - 08:53'yıldız avlarım göğün mavisinde
her dem bakışlarına
gözlerinin deryasında pusu duran ellerimi sana tuzaklarım'
şayeste
15.02.2007 - 08:42Ne müşküldür karlı dağı devirmek
Yönün sevdiğine doğru çevirmek
Âşıka şayeste türkü çağırmak
Onun da tadı yok saz olmayınca
....
tahirle zühre meselesi
12.02.2007 - 10:30Nazım'ca aşk..ve belki de hayat...
yara
12.02.2007 - 10:27......
çünkü hiçbir yara hiçbir zaman tam olarak iyileşmez
çünkü en hızlı hatırlanandır
en eski unutulan
ondan gelen ıtırlar olur yellerde
her esinti bir acılı kokuyu taşır hassas burunlara
savrulur gidersin
çok eski çok acıtan bir ağustosa
nasıl kıyısında kalmıştık
yapış yapış bir yazın
daha başkaydı hani yüzünde
herkese aynı oranda bulaşan tuz
yolların açmazıydı enginlikle kabaran
ve bütün yanlışları dalga dalga saklayan
şarkılıktan usanmış deniz
ve denizi herşeye benzeten şiirler
ve kıstırılmış istridyelerde kullanılmış inci taneleri...
çünkü bilirsin
hiçbir yara hiçbir zaman
tam olarak iyileşmez!
Cengiz Özkan
12.02.2007 - 10:23O buğulu sesden o güzel yorumdan türkü dinlemek..
Büyük zevk.
Toplam 12 mesaj bulundu