Salim Çakmak Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Ant ...

  • MALATYA AKÇADAĞ HANÇERLİ KÖYÜ

    03.03.2010 - 02:00

    Hancerli köyünün resmi olmayan fakat güvenilir kaynaklardan elde edilen ve 350 ile 400 yıl olduğu tahmin edilen tarihçesi tahminen şu şekilde gelişmiştir.

    Köye ilk gelen Kasso lakaplı bir kişidir. Kasso Sivastan gelmiş. Sivas’ta bir adamı hançerle öldüren Kasso ailesiyle birlikte Sivas’tan göç etmiş ve Hançerli ye yerleşmiş.Kassonun soyunun devamı olan sülale Male Hasse dir(Hasani Nure giller) .

    Ağcalar: Dumukludan göç etmişler.Ağcaların Dumukludan göçerek Hançerliye yerleşen atalarının ismi Kal Habib`tir.Ağcalara nereye gidiyorsunuz diye sorduklarında hançerlinin yanına göç ediyoruz demişler köyün adı o zamandan beri Hançerlidir.Böylelikle Sivastan gelen Kassonun olayından etkilenerek köyün ismini Ağcalar belirlemiş olurlar.

    Macolar: Tahminen 250 yıl kadar önce Develi köyünden gelen Maco veya Mazo lakaplı bir kişi Ağcalara ekinci olur ve onların işlerinde çalışmaya başlar.Daha sonra Keller den bir kızla evlenir.Bir süre sonra köylü ile arası bozulur ve çocuklarınıda alarak Kellere göçer.
    Çocukları Hançerlilerin harmanlarını yakmaya köylüye zarar vermeye başlarlar.Kellerin büyükleri araya girerek köylü ile Maconun barışmasını ve köye dönmesini sağlar.

    Hazarlar: Tahminen 100 yıl kadar önce Kasso Hüseyin(Sivastan gelen Kasso ile ilgisi yoktur) diye bilinen bir şahıs Bayramuşağı köyünden kalkıp ailesi ile birlikte Hançerliye göç etmiş ve Ağcaların yanında ekinci olarak çalışmaya başlamıştır.Kasso Hüseyinin torununun torunları hala Köyde yaşamaktalar.Bunlardan Muhharem Hazar Hançerli köyü muhtarlığı yapmaktadır.

    Hançerli köyünün tarihinde yaşadığı önemli olaylar

    Mahmut olayı
    Olay 1913 de meydana gelmiş. Osmanlının sürekli savaşta olduğu yıllar Mahmut asker kaçağıdır, askere gitmemek için ailesiyle dağda mağarada saklanmaktadır. Bir gün iki asker küreciğe bir olay için yaya olarak giderler kuru göl mevkiinden geçerken mahmutun çocuklarını çeşmeden su alırken görürler, şüphelenip takip ederler. Mahmudun saklandığı mağaraya gelirler askerin biri dışarıda kalır diğeri içeri girer mahmudu teslim almak isterler Mahmut ve askerlerin birini öldürür. Mahmut kolundan yaralanır. Diğer asker kaçmaya çalışır uzun bir kovalamadan sonra kaçan askerde yakalanıp öldürülür. Askerlerin cesetlerini bir Sarınca atarlar.
    Muhtar Hüseyin Maho durumu karakola bildirmek için yola düşer keller köyünden Kelmılla muhtarı yoldan çevirir. Akçadağ karakolu askerler geri dönmeyince askerleri aramaya çıkar aylarca iki asker aranır bulunamaz.Taşanlı(Bayramuşağı) bir çobanın ihbarı sonunda askerlerin cesedi bulunur ve askerlerin Mahmut tarafından öldürüldüğü anlaşılır.
    Mahmudu ve çocuklarını köyde işkence ile öldürürler. Kurdanlarda bu işkencelere maruz kalırlar. Muhtarı da asmak isterler muhtar durumu bildirmek için karakola gitmek istediğini ama Kelmılla tarafından yoldan çevrildiğini söyler. Bunun üzerine asker muhtarı bırakır ve Kelmıllayı orta mahallede konağın önünde asarlar.Kelmıllanın cesedi günlerce konağın önünde darağacında asılı kalır.Köy halkı cesaret edip yaklaşamaz.Kelmıllanın karısı Nazey(Çuçe) bir gece kocasının cesedini çalarak defin ediyor.Köyümüz yaşlılarından Gülo Köroğlunun anlatımlarına göre bu olayda Kurdanlar başta olmak üzere toplam 17 köylü askerlerce öldürülür.
    Mahmut olayında Mahmut'un büyük kızı Emme(Emine) evli olduğu için kendini gizlemek yolu ile kurtulmuştur.Hüseyin Köroğlu(Kuni) nun eşidir.
    Şu an Emmenin torununun torunları hala hayattadır.

    Velibeg olayı
    1891 yılında tahminen köyde ki insanlara hükümet tarafından kötü muamele yapılmış olaylar cıkmış ve iki kişi tutuklanmış.Tutuklananlardan biriAğcalar sülalesinden Velibeg diye biri. Akcadağ (Arğa) da Aziziye(veya Hamidiye) kışlasını yapan Velibeg kışlayı yaparken kullanılan ağaçların bir kısmını kendi evinde kullanmak için köye götürmüş, bunun üzerine hükümet zararını karşılamak için köylünün tüm hayvanlarını ve malını almış. Hançerliden 100 kişilik silahlı bir grup(grubun başında Velibeg in karısı Topal Koffe var) hükümet konağına saldırmış ve tutuklanan adamlarını alıp kaçmışlardır. Bunun üzerine hükümet saldıran kişilerin yakalanması için Müfreze çıkarmış.Müfreze ile çatışma olmuş ve Velibeg in karısı topal Koffe parmağından yaralanmış.

    Garranlı(İkinciler) olayı

    iki tane farklı anlatılış şekli olan bu olayın birincisi

    19.Yy.ın sonunda Hançerli aşireti Garranlı aşiretinden bir kız kaçırır.Bir süre sonra yine Hançerliler Garanlı köyünün üst tarafındaki Kandil düzüne Ziyarete gelirler ve orada silah sıkarlar.Garranlılar bunu kendilerine hakaret kabul ederler gelip Hançerlilerle kavgaya tutuşurlar.Bu kavgada 13 kişi ölür.Hüseyin kabilesinden Hampars Hüseyin Hançerli aşiret reisi Mozo'yu öldürür.Bu gelişmelerden sonra Hüseyin kabilesi kendi köylülerincede olayın suçlusu olarak gösterilince kabile köyden Avşın bölgesinde bulunan Kötüre köyüne göç ederler.Bu olaydan sonra iki köy arasında buna benzer herhangi bir olay yaşanmamıştır.

    İkincisi

    Keller köyü ile Garran(İkinciler) köyü arasında uzun sürden beri süre gelen çatışmalar olmaktadır.Kellerlilerin bu çatışmalarda tam yenik düşeceği bir dönemde Hançerli köylüleri özelliklede Kellerle evlilik yolu ile akrabalıkları olan Macolar Keller köylülerine destek çıkarak Garranlılarla çatışmaya dahil olurlar.Bu çatışma esnasında Garranlı Hampars Hüseyin Keller köyü kabile ileri gelenlerinde Mazo'yu öldürür.Mazonun ölümü ile kızışan çatışmada Ali Alakuş(Kerguballık) Garranın ileri gelenlerinden Alibeg'i ve bir kişiyi daha öldürür.Üç kişinin ölümü ile sonuçlanan bu çatışmanın sonunda Hüseyin kabilesi Garrandan göç eder ve olay böylece kapanır.

    Dumuklu olayı
    Hançerlilerin katıldığı bir diğer olayda 1895 yılında cereyan eden Dumuklu Ali olayıdır.Ali kendince bir iki dua bilen bir zattır Elbistan Kantarmalı Hamza diye bir adamın Yemen dönüşünde bu dumuklu Alinin kendisine rüyasında rehberlik ettiğini söylemesi ile Alinin adı Şeh'e çıkar.Kendine ve müritlerine kurşun geçmediği rivayeti çok hızlı bir şekilde etrafa yayılır.Kısa zamanda etrafında çok sayıda mürit toplayan Ali tarikatı uğruna savaş hazırlıklarına başlar ve ilk önce çevredeki sünni inançlı köyler olan Sarıhacı ve Yalınkaya köylerine saldırırlar.Bu saldırılar sırasında saldırıya uğrayan köylülerden biri Alinin müritlerinden birini öldürür ve kaçmakta olan köylülerine geri dönün bunlara kurşun işliyor der.Sonuç itibarı ile 500 kişilik bir kalabalık Dumukluya saldırır Alinin evi yakılır bir çok insan ölür.Yakılarak ölenler arasında Hançerli köyünden Kalanlar kabilesinden Kalo(Kalender) ile oğlu Sılo'yanarak ölürler.Bu yanan evin yerinde bir Şillan(Kuşkonmaz) yeşermiş ve halen durmaktadır.

    Hançerlinin geçim kaynakları
    Hançerlilerin eskiden Haşhaş ekimi geçim kaynaklarının başında gelirken Haşhaş ekiminin yasaklanması ile birlikte hançerli halkıda tüm yöre halkı gibi hayvancılık ve tarıma daha ağırlık vermiştir.Tarımcılık kısmen devam etmesine rağmen hayvancılık şu an yok denecek kadar azdır.Son yıllarda gelişen Kayısıcılık yeni iş olanakları sağlamıştır.Ancak bütün bu faaliyetler için bir pazarlama sağlanabilmiş değildir.Köyde geçimlerini sağlamakta zorlanan aileler aynı zamanda dışarıda çalışan aileleri tarafından da kısmen destek almaktadırlar.Son dönemde Hançerli köyü meralarında keşif edilen Mermerle birlikte bu Mermer işletmeleride bir çok köylü için iş imkanı sağlamaktadır.
    Özellikle 1970’lerde hızlanan göçle beraber Hançerli halkının büyük bir kısmı yurtdışına yaşamaktadır.Türkiye’de daha çok İstanbul, Adana ve İzmir’de yaşamaktadırlar.Yurtdışında ise daha çok yaşadıkları ülkeler, Almanya, Fransa, ve Hollandadır. 1990 sonrasında Köydeki hane sayısı birkaç aileye kadar düşmüştür. Yinede köylerinden kopamayan birçok aile, son yıllarda köylerinde yaz tatillerini geçirmek üzere yazlık evler yapmaya bahçeler dikmeye başlamışlardır.
    Halkın büyük şehirlerle fazla ilişki kurması, çok sayıda insanın Avrupa ülkelerine işçi olarak gitmesi, Hançerli halkının kısıtlı olan sosyal hayatını imkanlar dahilinde biraz daha modern hale getirmiştir.Cumhuriyet döneminde Okuma yazma oranı %99 gibi yüksek bir rakama ulaşmıştır.1960larda.Okuma alışkanlıkları eğitim oranının yükselmesiyle paralel yükselmiştir.Özellikle 12 Eylül darbesinden sonra baskılarından evlerdeki birçok kitap yok edilmiş tarlalara gömülmüş veya yakılmıştır.Halkımızın Müzik tercihleri daha çok halk müziğinden yanadır..Yöremize ait bilinen bazı türkü ve ağıtlar şunlardır.

    - Arê Mezin (Türkü)
    - Mamko-Memed Alî (Ağıt-Destan)
    - Reshê (Reshê) (Türkü)
    - Kûrecîk (Kûrecîk)
    - Rinda minê (Türkü)
    - Rindê (Türkü)
    - Kadima (Türkü)
    - Kâni (Türkü)
    - Shîna Dewrêsh (Ağıt)
    - Fadimem (Aşık Mahsuni Şerif)
    - Halkin Kurtulusu Özdür (Marş)
    - Malan Barkir (Türkü)
    - Mere Mê o Mere Mê o (Gidip Gelme!)
    - Rêya Imâm Husên (Deyiş)
    - Hüsne Cânê CANÊ (Türkü)
    - Deme demme (Deyiş)
    - Xâne Cânê(Türkü)

    Sosyal Durum
    Sosyal yaşamımızda Alevilik ve Kürt gelenekleri hakimdir.Genel olarak siyasal tercihlerimiz sol partilerden yanadır.

    Eğitim
    Köyde bir ilköğretim binası olmasına rağmen(Okul binası iki kez yakıldığı için kullanılmamakta) öğrenci yetersizliğinden taşımalı eğitime geçilmiş, eğitim Akçadağ merkezindeki ilköğretim ve lise binalarında devam etmektedir.Köylülerimizin çoğunluğu Çocuklarının daha iyi bir eğitim alabilmesi için ya Malatyaya yada Türkiye içinde diğer Şehirlere göç etmişlerdir.
    Köyümüzde Aileler kız ve oğlan çocuklarını ayrım yapmaksızın kabiliyetleri doğrultusunda eğitime teşfik etmektedirler.

    Değişime ve çağdaşlığa her zaman açık bir toplum olan köyümüz halkı bunu günlük hayatına istenilen düzeyde yansıtamamasına rağmen,doğu toplumlarına özgü, başlık parası ve kan davaları gibi toplumsal yaralardan kurtulmuştur.Yine hala günümüzde doğu bölgelerinde yaşanan aşiret - ağalık sistemi de köyümüzde yaşlılarımızın bile hatırlayamadığı kadar uzun yıllar önce sona ermiştir.Çekirdek aile yapısı hakimdir.Yeni evlenen çiftler kendi kararlarıyla ve ailelerinin izinleriyle evlenerek belki ilk başlarda ekonomık sebeplerden dolayı erkeğin ailesi ile aynı evde yaşamak zorunda kalsalar bile genelde ayrı ev-aile olarak yaşarlar.Ailelerin nüfus yapısındaki tercihi daha çok sağlıklı, eğitimli ve meslek sahibi olan çocuk yetiştirme yönündedir.

    Hançerli hakkında Muhtar Muharrem Hazardan 2007 yılı itibarı ile elde edilen aktüel bilgiler

    Yüzölcümü

    5123 dönüm kullanılan arazi

    9825 dönüm mera

    235 dönüm orman

    186 dönüm ham toprak

    Nüfus köy icinde 110

    Acık 1458

    Kapalı (yani ölenler ve nüfusunu köyden aldıranlar) 1096

    Köyün Yaylaları: Karadağ, Şet, Kurugöl, Kasap, Başyurt ve Alpınar Yaylasıdır

    Köyün Ziyaretleri
    Köy içinde: Mammi Kosa
    Köy dışında: Kara ziyaret (Habibi Nacar)

    Türkiye içinde yaşayan Köylülerin İllere göre sayısal dağılımı

    Malatya: 119

    Adana: 235

    İstanbul: 353

    Ankara: 28

    İzmir: 30

    Antalya: 47

    Antep: 12

    Bursa: 9

    ___________

    Toplam:733 kişi

    Hançerlinin oy potansiyeli

    Köyün seçmen sayısı: 101

    Köyde oy kullanan: 86

    Çevre İllerden oy

    Kullanmaya gelenler: 15

    Yurtdışında yaşayan Hançerlilerin sayısı şuan itibarı ile kesin olarak bilinmemekle birlikte 250 ile 300 kişi civararında olabileceği tahmin edilmekte.Bu konudaki araştırmalarımız devam etmekte.Bu konuda sağlam ve güvenilir verilere ulaşıldığında sitemizde yayınlanacaktır.

    Hançerlinin komşu köyleri:

    Doğuda: Keller köyü
    Kuzeydoğuda:Bayramuşağı köyü
    Kuzeyde: Dumuklu köyü
    Batıda: Ortaköy
    Güneyde: Bölüklü köyü (Beksemere)
    Güneydoğuda: İkinciler köyü (Garran)

Toplam 1 mesaj bulundu