hipokrata ahlaksız birisini şikayet etmişler.
fakat bu ahlaksız adamın hipokratı çok sevdiğinide söylemişler.
o da
-muhakkak kendinde olan çirkinliklerden birini
bende de gördüğü için seviyordur...
demiş...
eğer ciddi bir araştırmacı iseniz
aşkın kökenine inmeyi onu çözümleyip
kendi hayatınıza monte etmeyi
istiyorsanız
ve size aşkı bilgisine her devirde itimad edilen zekasıyla meşhur eskilerin alim şimdilerin ordinaryus profösör dediği bir insanın anlatmasını istiyorsanız
okuyun derim ben..
kitap kalındır
ama çok faydalanacaksınız..
'ibn-i kayyım el-cezviyye'
ravdatul muhibbin ve nuzhetül müştakin
şule yayınları
aşıklar kitabı
olarak çevirmiş..
deneyin derim ben..
-baba masal anlatsana bana
-hangisini anlatayım oğlum
-hani kırmızı başlıklı kız anneannesine gidiyormuşya
hani kurt görmüş bunu
sonra anneannesini yemiş
sonra onun kılığına girmiş
sonra yatağına yatmış
sonra kırmızı başlıklı kız neden dişlerin büyük demiş
sonra..................
sonra gelip kırmızı başlıklı kızı kurtarmışya
-eee
-işte o masalı anlat
-e anlattın zaten sen hepsini
-o zaman yedi cüceleri anlat
hani kötü üvey anne varmış ya
hani..
duydum ki ampullerin patlamış
karanlıkta kalmışın
hani giderken sana ihtiyacım yok benim demiştin
demiş ve acıtmıştın yüreğimi
eğer istersen
kalbimi söküp sana verebilirim
sende avizeye takar ve aydınlanırsın
söz
başına kakmayacağım
al hadi eldiven giy
kanlanmasın ellerin..
senden
sadece kendini iyi hissetmeni istiyorum
arkamdan ağlamayacaksın
sağımdan sevmeyeceksin
solumdan kızmayacak
ve önümü kesmeyeceksin
sadece
ama sadece kendini iyi hisset
yeter..
bir kuyuya piranaları salıp
onları bir hafta aç bırakıp
seni kuyunun içine atmak istiyorum
fakat sana danışmak istedim
senin için bir sakıncası var mı bunun
ey kalbim?
çocukların beni bir poşete koymalarını
poşedin içine su koyup ağzını bağlamalarını
sonra beni bir meşe ağacının her saat güneş gören bir dalına asmalarını
ve güneşte kavrulup
poşetin içinde buhar olup gözükmeden ipimin çözülmesini
daha sonrada bir çöp tenekesine atılmayı isterdim..
belki günün birinde
birkaç çocuk bulup bunu yaparım
ya da yaptırırım
ya da onlar bana yaparlar...
bir kavanoza bir kaç arı ve bir kaç sinek konulmuş
kavanoza alttan bir delik açılmış
ve kavanozun üstünede zayıf bir ışık düzeneği konulup karanlık bir odaya bırakılmış..
sinekler karanlık olmasına rağmen
deliği bulup hemen çıkıp gitmişler
fakat arılar o zayıf ışığa doğru uçmaya çalışmışlar
kavanozun camlarına vura vura ölmüşler...
bazen bir sinek gibi kurnaz ve pisliği seven birimıyim
yoksa
bir arı gibi saf iyi kalpli ama her gördüğü ışığa kanat çırpan dürüst doğru birimiyim diye düşünüyorum..
ve kendime
ikisi arasında bir tercih yapmak zorunda olsam hangisini seçerdim diye soruyorum..
yerçekimine muhalefet edip uçağı icad etti
karanlığa muhalefet edip ışığı icad etti
büyümeye yaşlanmaya ve ölüme muhalefet etmek istedi estetik ameliyatları icad etti
ağlamaya zihnini dinlendirmeye muhalefet edip eğlenceyi icad etti
mertliğe muhalefet edip tabancayı icad etti
sarılmaya muhalefet edip telefonu icad etti
çalışmaya muhalefet edip hırsızlığı çalmayı icad etti
yeşile muhalefet edip ağaçları kesti
maviye muhalefet edip çöp dötü denizlere
yaşama hakkına muhalefet edip çocuklarını aldırdı anneler karınlarından
gerçeğe muhalefet edip reddetti babalar evlatlarını
tabiata muhalefet edip taşa çevirdi sihirli değnekle her bir yeri
aç kalmaya muhalefet edip oruçlarını bozdu
dürüstlüğe muhalefet edip yalan söyledi hemcinslerine
Allaha muhalefet edip isyan etti
Varlığa muhalefet edip inkar etti...
bu kadar aykırılık..
bu kadar isyan
çökertti dünyayı
kıyamet koparsa insanın suçlayacağı bir şeyler olmayacak
hakkı yok buna...
valla bilemeyeceğim
cebimde sümüklü bir mendille dolaşmakla kalsak..
aynı mendille ayakkabı siliniyor
ıslatılıp elbisedeki leke çıkartılıyor..
sonra tekrar burun siliniyor..
bir film setinde
filmin ismi hayat..
-hasan şimdi saatte 25 km hızla mehmete bir tokat atıyorsun hadi bakalım
-ya sayın yönetmenim şimdi ben bunu ayarlayamam ki
-hayır hayıııır ayarlayabilirsin rüzgarı hesapla
elin ve karşındakinin arasındaki mesafeyi iyi ölç
elinin çıkışının optimus açılımıyla
yanağın kosinüsünü bölersen
tokatın tanjantını çıkarırsın
ve bu tanjantı cotanjantla çarparsan
ortaya çıkan sonuç
tokatının saatteki kilometresini gösterir
hadi bakalım
motooor!
:)
dünyada mendil penceresinden bakınca
üç türlü insan vardır
1-mendil hiç kullanmayanlar
2-mendili bir kere kullananlar
3-bir mendili iki kere kullananlar (bu kısıma sadece ve sadece türkler giriyor)
perspektif
10.09.2006 - 14:36hipokrata ahlaksız birisini şikayet etmişler.
fakat bu ahlaksız adamın hipokratı çok sevdiğinide söylemişler.
o da
-muhakkak kendinde olan çirkinliklerden birini
bende de gördüğü için seviyordur...
demiş...
aşk
10.09.2006 - 14:21eğer ciddi bir araştırmacı iseniz
aşkın kökenine inmeyi onu çözümleyip
kendi hayatınıza monte etmeyi
istiyorsanız
ve size aşkı bilgisine her devirde itimad edilen zekasıyla meşhur eskilerin alim şimdilerin ordinaryus profösör dediği bir insanın anlatmasını istiyorsanız
okuyun derim ben..
kitap kalındır
ama çok faydalanacaksınız..
'ibn-i kayyım el-cezviyye'
ravdatul muhibbin ve nuzhetül müştakin
şule yayınları
aşıklar kitabı
olarak çevirmiş..
deneyin derim ben..
ölmeden önce söylenen son sözler
10.09.2006 - 13:11bana ateş eden kadının
plakasını aldınız mı?
ne olur
esmer ve lila etek giymemiş olan değin bana
o değil deyin bana
ne olur...
cesaret
10.09.2006 - 12:51eskiden doğru olduğuna inandığı görüş ve kanaatlerden sıyrılma kararı
başlı başına cesur bir atılımdır.
ve her yiğidin harcı değildir...
şeytan
10.09.2006 - 12:32insan türünün evrensel düşmanı..
masal
10.09.2006 - 11:43-baba masal anlatsana bana
-hangisini anlatayım oğlum
-hani kırmızı başlıklı kız anneannesine gidiyormuşya
hani kurt görmüş bunu
sonra anneannesini yemiş
sonra onun kılığına girmiş
sonra yatağına yatmış
sonra kırmızı başlıklı kız neden dişlerin büyük demiş
sonra..................
sonra gelip kırmızı başlıklı kızı kurtarmışya
-eee
-işte o masalı anlat
-e anlattın zaten sen hepsini
-o zaman yedi cüceleri anlat
hani kötü üvey anne varmış ya
hani..
karanlık
09.09.2006 - 11:45duydum ki ampullerin patlamış
karanlıkta kalmışın
hani giderken sana ihtiyacım yok benim demiştin
demiş ve acıtmıştın yüreğimi
eğer istersen
kalbimi söküp sana verebilirim
sende avizeye takar ve aydınlanırsın
söz
başına kakmayacağım
al hadi eldiven giy
kanlanmasın ellerin..
hamilelik
08.09.2006 - 22:46http://www.gebelik-rehberi.com/gebelik/tahmin.asp
enteresan bir şey
istemek
08.09.2006 - 22:35senden
sadece kendini iyi hissetmeni istiyorum
arkamdan ağlamayacaksın
sağımdan sevmeyeceksin
solumdan kızmayacak
ve önümü kesmeyeceksin
sadece
ama sadece kendini iyi hisset
yeter..
kendini çıplak hissetmek
08.09.2006 - 19:32savunmasızlık..
kendini çıplak hissetmek
08.09.2006 - 19:27babamın karşısında
atletle dolaştığım zamanlar..
çalıntı zamanlar
08.09.2006 - 19:25aileye ayrılması gereken
zamanlar...
en çok çaldıklarımızdan..
sakınca
08.09.2006 - 19:17bir kuyuya piranaları salıp
onları bir hafta aç bırakıp
seni kuyunun içine atmak istiyorum
fakat sana danışmak istedim
senin için bir sakıncası var mı bunun
ey kalbim?
istediklerim ve yapamadıklarım
08.09.2006 - 18:59çocukların beni bir poşete koymalarını
poşedin içine su koyup ağzını bağlamalarını
sonra beni bir meşe ağacının her saat güneş gören bir dalına asmalarını
ve güneşte kavrulup
poşetin içinde buhar olup gözükmeden ipimin çözülmesini
daha sonrada bir çöp tenekesine atılmayı isterdim..
belki günün birinde
birkaç çocuk bulup bunu yaparım
ya da yaptırırım
ya da onlar bana yaparlar...
ömrü tutuşturan hayaller
08.09.2006 - 18:48yakın ve atın beni
farketmez
ya ben bu hayalleri alırım
yada o hayaller beni..
ölmeden önce söylenen son sözler
08.09.2006 - 18:45eğer azraili benden önce görecek olursanız
ona
beni incitmemesini söyleyin...
hakikat
08.09.2006 - 18:39kelime 'hak'tan türediğine göre
hakikatte 'hak'tan gelenler olabilir ancak..
saflık
08.09.2006 - 18:05bir kavanoza bir kaç arı ve bir kaç sinek konulmuş
kavanoza alttan bir delik açılmış
ve kavanozun üstünede zayıf bir ışık düzeneği konulup karanlık bir odaya bırakılmış..
sinekler karanlık olmasına rağmen
deliği bulup hemen çıkıp gitmişler
fakat arılar o zayıf ışığa doğru uçmaya çalışmışlar
kavanozun camlarına vura vura ölmüşler...
bazen bir sinek gibi kurnaz ve pisliği seven birimıyim
yoksa
bir arı gibi saf iyi kalpli ama her gördüğü ışığa kanat çırpan dürüst doğru birimiyim diye düşünüyorum..
ve kendime
ikisi arasında bir tercih yapmak zorunda olsam hangisini seçerdim diye soruyorum..
ve insan
08.09.2006 - 17:40yerçekimine muhalefet edip uçağı icad etti
karanlığa muhalefet edip ışığı icad etti
büyümeye yaşlanmaya ve ölüme muhalefet etmek istedi estetik ameliyatları icad etti
ağlamaya zihnini dinlendirmeye muhalefet edip eğlenceyi icad etti
mertliğe muhalefet edip tabancayı icad etti
sarılmaya muhalefet edip telefonu icad etti
çalışmaya muhalefet edip hırsızlığı çalmayı icad etti
yeşile muhalefet edip ağaçları kesti
maviye muhalefet edip çöp dötü denizlere
yaşama hakkına muhalefet edip çocuklarını aldırdı anneler karınlarından
gerçeğe muhalefet edip reddetti babalar evlatlarını
tabiata muhalefet edip taşa çevirdi sihirli değnekle her bir yeri
aç kalmaya muhalefet edip oruçlarını bozdu
dürüstlüğe muhalefet edip yalan söyledi hemcinslerine
Allaha muhalefet edip isyan etti
Varlığa muhalefet edip inkar etti...
bu kadar aykırılık..
bu kadar isyan
çökertti dünyayı
kıyamet koparsa insanın suçlayacağı bir şeyler olmayacak
hakkı yok buna...
basur
08.09.2006 - 15:39-ooo kenancığım hoşgeldin otursana
-cıxx oturamam
-ya olmaz öyle ama ayakta kaldın bak
-lütfen ısrar etme oturamam diyorsam oturamam..!
:)
gözler
08.09.2006 - 15:07ceplerimde barut
elbiselerimden benzin damlarken gördüm gözlerini
tutuştum
yanıyorum
söndürmez hiç bir su
bir damla gözyaşı ödünç verir misin bana?
mendil
08.09.2006 - 14:27valla bilemeyeceğim
cebimde sümüklü bir mendille dolaşmakla kalsak..
aynı mendille ayakkabı siliniyor
ıslatılıp elbisedeki leke çıkartılıyor..
sonra tekrar burun siliniyor..
hayat
08.09.2006 - 14:24bir film setinde
filmin ismi hayat..
-hasan şimdi saatte 25 km hızla mehmete bir tokat atıyorsun hadi bakalım
-ya sayın yönetmenim şimdi ben bunu ayarlayamam ki
-hayır hayıııır ayarlayabilirsin rüzgarı hesapla
elin ve karşındakinin arasındaki mesafeyi iyi ölç
elinin çıkışının optimus açılımıyla
yanağın kosinüsünü bölersen
tokatın tanjantını çıkarırsın
ve bu tanjantı cotanjantla çarparsan
ortaya çıkan sonuç
tokatının saatteki kilometresini gösterir
hadi bakalım
motooor!
:)
mendil
08.09.2006 - 14:17dünyada mendil penceresinden bakınca
üç türlü insan vardır
1-mendil hiç kullanmayanlar
2-mendili bir kere kullananlar
3-bir mendili iki kere kullananlar (bu kısıma sadece ve sadece türkler giriyor)
Toplam 3332 mesaj bulundu