çok ilginç
safsata yunanca da'sophistes' (bilgili)
sözcüğünden türemiş.
bilgili kişinin söylediği anlama geliyor.
fakat türkçede
'gereksiz söz' anlamında kullanılıyor.
bknz.
türkün eline geçen zavallı sözcükler
'cehl' sözlükte karanlık anlamına gelir.
bunun zıddı zannedilen bilim ise
aklın aydınlanması
aklın karanlıktan kurtulması anlamındadır
fakat eksiktir.
zira insan sadece akıldan ibaret değildir.
bir yürek vardır ki insanda
o cahil (karanlık) kaldımı
zihindeki aydınlık işe yaramaz olur ve yarı yolda bırakır.
götüreceği yerde
dünya hayatı ile sınırlıdır....
dünya kelleşiyor..
belki ırsi bir kellik bu
ya da yaşlandığının göstergesi..
belkide insanın nankör bir kiracı gibi
oturduğu eve zarar vermesinin stresindendir dökülen
saçlar..
dökülen saç...
ya da yolunan saçlar mı demeliydim..
bindik bir alamete
gidiyoruz kıyamete...
oturup saymak lazım
bir olasılık hesabına bakar sevip sevmediği.
seviyor la başlarsan seviyorla biter
sevmiyorla başlarsan
sevmiyorla..
başlangıç önemli...
-alo cemil
-he
-versene olum borcunu
-ne borcu?
-aldın ya benden geçen gün 50 ytl.yarın veririm demiştin 4 gün oldu
-heee! ben faksını çeksem sana 50 ytlnin? olur mu?
-S.
katıra, baban kim diye sormuşlar,at dayım olur demiş.
çok ince bir espri var bu atasözünde.
malum katır eşek ve atın çiftleşmesinden doğan bir hayvan.
anası at
babası eşek.
işte bu soru sorulunca katır utanmış babasının bir eşek olduğundan.
At dayım olur demiş. daha asil ya.. :)
Maddi alem atomlardan oluşmaktadır.
Her atomda değişik sayıda elektron bulunmakta ve
elektronlar bugünkü tespitlere göre
saniyede 50 bin kilometre hızla her an dönmektedirler.
Bu hareket güneş sistemindeki gezegenlerde,
galaksilerdeki yıldızlarda da görülmektedir.
Buna mukabil canlılarda daha muazzam faaliyet gözlenmektedir.
Bir insanı düşünürsek,
kalbimiz durmadan vücuda kan pompalarken,
yaklaşık 150 bin kilometrelik kan
damarlarımızda deveran etmekte,
böbreklerimiz sürekli
dakikada 1 litre olmak üzere kan süzmekte
ve diğer azalarımız kendine has faaliyetleri sürdürmektedir.
Aynı anda 100 trilyon hücrenin her birinde
her an birbirine karışmadan yüzde yüz verimle
milyonlarca reaksiyon olmaktadır.
Bir kitabın bir satırını okurken
gözde meydana gelen reaksiyon sayısının
bir milyar civarında olduğu ifade edilmektedir.
ve daha nice örnekler..
arapçada 'kumaşın kenar süsü' anlamına geliyor.
osmanlıca eserlerde çok sık rastlanır 'haşiyeler'
aynı zamanda
'sayfanın kenarına eklenen yorum' demek..
artık kullanılmıyor bu kelime
bunun yerine 'not' 'dipnot' gibi kelimeler kullanılıyor.
hani 'eski insanlar' tabiri vardırya
davranışları hatırlanınca eskiliklerine yenilik katan insanlar..
ne kadar kibarlarmış ki
yazılarında açıklamaya ihtiyaç olan bir cümlenin kenarına
'süs' anlamına gelen bir 'haşiye' düşüverirlermiş..
böyle adlandırmışlar..
bize de ecdadı hayırla yâd etmek düşer..
-anneanne ben evleneceğim akşam istemeye geliyorlar
-oğlan çalışıyor mu?
-bir hastanede doçentlik yapıyor, doktor yani
-sigortası var mı sigortası?
-e anneanne var tabiki doktor adam
-iyi iyi sigortası olsunda. aman yavrum kendinize sigortalı koca bulun sakın ha..
ama 'yoktur' diyorsun.
çok büyük bir iddia bu. yok=hiç manasına gelir.
eğer birisi kalkıp
sadece 1 tanede olsa böyle bir hakkın varlığını ispatlarsa sana
sözün havada kalır.
erkeğe 2 kadına 1 diyebilirsin mesela
bu dindir kuraldır
tepkim sana değil benim
tepkim duygusal davranıp 'yoktur' kelimesini dillerine pelesenk edenlere..
hassas mevzû bunlar..
bulandırmayın. konuşacaksanızda araştırıp konuşun
lütfen..
safsata
22.09.2006 - 18:21çok ilginç
safsata yunanca da'sophistes' (bilgili)
sözcüğünden türemiş.
bilgili kişinin söylediği anlama geliyor.
fakat türkçede
'gereksiz söz' anlamında kullanılıyor.
bknz.
türkün eline geçen zavallı sözcükler
dünya
22.09.2006 - 17:46cahillerin cenneti..
cehalet
22.09.2006 - 17:42'cehl' sözlükte karanlık anlamına gelir.
bunun zıddı zannedilen bilim ise
aklın aydınlanması
aklın karanlıktan kurtulması anlamındadır
fakat eksiktir.
zira insan sadece akıldan ibaret değildir.
bir yürek vardır ki insanda
o cahil (karanlık) kaldımı
zihindeki aydınlık işe yaramaz olur ve yarı yolda bırakır.
götüreceği yerde
dünya hayatı ile sınırlıdır....
soru
22.09.2006 - 17:22onun için sormadım
dünyanın tepesindeyim ve aşağıda birine tükürcemde
onu hesaplıyorum..
başka birine gitmesin diye..
kaçmak
22.09.2006 - 17:17uzayın kuzeyine doğru
yakıt bitene kadar...
zebercet
22.09.2006 - 17:12'zmaragdā '
bilinen adıyla
zümrüt..
mustafa kemal atatürk
22.09.2006 - 16:57masamda fotoğraf albümlerinden oluşan
bir masa takvimi var.
şunu söyleyebilirim
gerçektende çok şık ve karizmatik giyiniyor..
erozyon
22.09.2006 - 16:50dünya kelleşiyor..
belki ırsi bir kellik bu
ya da yaşlandığının göstergesi..
belkide insanın nankör bir kiracı gibi
oturduğu eve zarar vermesinin stresindendir dökülen
saçlar..
dökülen saç...
ya da yolunan saçlar mı demeliydim..
bindik bir alamete
gidiyoruz kıyamete...
papatya falı
22.09.2006 - 15:37oturup saymak lazım
bir olasılık hesabına bakar sevip sevmediği.
seviyor la başlarsan seviyorla biter
sevmiyorla başlarsan
sevmiyorla..
başlangıç önemli...
Mekatronik mühendisliği
22.09.2006 - 15:32decepticonlarin buyuk önderi megatronu çağrıştırıyor.
mühendislikte silaha dönüşmesiyle alakalı olabilir... :)
ama olmayabilirde
çağrışım sadece bu..
enteresan diyaloglar
22.09.2006 - 15:24-alo cemil
-he
-versene olum borcunu
-ne borcu?
-aldın ya benden geçen gün 50 ytl.yarın veririm demiştin 4 gün oldu
-heee! ben faksını çeksem sana 50 ytlnin? olur mu?
-S.
katır
22.09.2006 - 14:57katıra, baban kim diye sormuşlar,at dayım olur demiş.
çok ince bir espri var bu atasözünde.
malum katır eşek ve atın çiftleşmesinden doğan bir hayvan.
anası at
babası eşek.
işte bu soru sorulunca katır utanmış babasının bir eşek olduğundan.
At dayım olur demiş. daha asil ya.. :)
lahza
22.09.2006 - 14:34bir anlık bakış,
göz atış süresi..
insan
22.09.2006 - 14:29İnsan küçük kainat
büyük kainatın bir prototipi...
hız
22.09.2006 - 14:22Maddi alem atomlardan oluşmaktadır.
Her atomda değişik sayıda elektron bulunmakta ve
elektronlar bugünkü tespitlere göre
saniyede 50 bin kilometre hızla her an dönmektedirler.
Bu hareket güneş sistemindeki gezegenlerde,
galaksilerdeki yıldızlarda da görülmektedir.
Buna mukabil canlılarda daha muazzam faaliyet gözlenmektedir.
Bir insanı düşünürsek,
kalbimiz durmadan vücuda kan pompalarken,
yaklaşık 150 bin kilometrelik kan
damarlarımızda deveran etmekte,
böbreklerimiz sürekli
dakikada 1 litre olmak üzere kan süzmekte
ve diğer azalarımız kendine has faaliyetleri sürdürmektedir.
Aynı anda 100 trilyon hücrenin her birinde
her an birbirine karışmadan yüzde yüz verimle
milyonlarca reaksiyon olmaktadır.
Bir kitabın bir satırını okurken
gözde meydana gelen reaksiyon sayısının
bir milyar civarında olduğu ifade edilmektedir.
ve daha nice örnekler..
yağmur
22.09.2006 - 14:15şuan
ankarada..
yağmur damlalarına tutunup gökyüzüne tırmanacak sıklıkta...
sulanıyoruz..
haşiye
22.09.2006 - 13:36arapçada 'kumaşın kenar süsü' anlamına geliyor.
osmanlıca eserlerde çok sık rastlanır 'haşiyeler'
aynı zamanda
'sayfanın kenarına eklenen yorum' demek..
artık kullanılmıyor bu kelime
bunun yerine 'not' 'dipnot' gibi kelimeler kullanılıyor.
hani 'eski insanlar' tabiri vardırya
davranışları hatırlanınca eskiliklerine yenilik katan insanlar..
ne kadar kibarlarmış ki
yazılarında açıklamaya ihtiyaç olan bir cümlenin kenarına
'süs' anlamına gelen bir 'haşiye' düşüverirlermiş..
böyle adlandırmışlar..
bize de ecdadı hayırla yâd etmek düşer..
skinoski sama
22.09.2006 - 13:28samuray..
çocukluğumun vazgeçilmez dizi filmlerinden..
horoz
22.09.2006 - 11:10'hraos' (bağırmak, çağırmak, ağıt)
m.ö 2000 li yıllarda geçen
eski zerdüşt metinlerinde rastlanmış..
'ağıt' çok ilginç geldi bana..
öneri
22.09.2006 - 10:18giderken
yanına kendini de al..
saklanmak
22.09.2006 - 09:58kapısı yapraklar
yemeği meyveler
çeşmesi yağmur olan bir ağaç kovuğuna..
kimden mi?
kapısı yapraklar
yemeği meyveler
çeşmesi yağmur olan bir ağaç kovuğuna saklanandan...
kehribar
22.09.2006 - 09:50bir yere hızlıca sürtüldüğünde hafif cisimleri
kendine çeken fosilleşmiş reçine
'keh' (saman) + 'rübâr' (kapan,kendine çeken) -farsça-
kehribâr tesbihin özelliği
bu reçineden yapılmış olmasıdır.
sigorta
22.09.2006 - 09:31yaşlı insanların takıntısı..
-anneanne ben evleneceğim akşam istemeye geliyorlar
-oğlan çalışıyor mu?
-bir hastanede doçentlik yapıyor, doktor yani
-sigortası var mı sigortası?
-e anneanne var tabiki doktor adam
-iyi iyi sigortası olsunda. aman yavrum kendinize sigortalı koca bulun sakın ha..
islamda kadın hakları
21.09.2006 - 21:48ama 'yoktur' diyorsun.
çok büyük bir iddia bu. yok=hiç manasına gelir.
eğer birisi kalkıp
sadece 1 tanede olsa böyle bir hakkın varlığını ispatlarsa sana
sözün havada kalır.
erkeğe 2 kadına 1 diyebilirsin mesela
bu dindir kuraldır
tepkim sana değil benim
tepkim duygusal davranıp 'yoktur' kelimesini dillerine pelesenk edenlere..
hassas mevzû bunlar..
bulandırmayın. konuşacaksanızda araştırıp konuşun
lütfen..
Toplam 3332 mesaj bulundu