-O işi halledince bana bir alo dersin..
-Tamam
......................
zırrrrrrrr....!
-efendim
-alo
-he hasan ne oldu
-alo, alo
-efendim,
-alo, alo, alo...
Merak..
Hani her insanda vardır, felç olmamıştır!
denilebilir fakat merak inkıtâya uğramış, kısmî felç geçiren hastalıklı bir his oldu bu zamanda..
Bilgiyi, kendini, kainatı,yaradanını merak edeceğine
magazin haberlerini,
bilmemne star yarışmalarını,
kim kim ile kırıştırmış, kim kime madik atmış,
falanca dizide kim haklı kim haksız, kim ölecek kim kalacak gibi meseleleri merâk eder olmuşuz..
Kadıköy vapurunda
-Üzerimde bomba var!
diye 1 Nisan şakası yaptığı söylenen
ve
eşeğin Niyagara şelalesi, hatta Nil'in kaynağına gönderilmesi gereken durum..
Uzun eşek oynarken
peşisıra uzamış uzun eşeklerin
atlayan kişi atlamak için havalandığında
kenara çelilmeleri ve zavallı atlayanın yere çakılması..
Abi çok kötü bir şaka bu,
hani yere çakılan kalkıp cinayet işlese
'ağır tahrik' ten cezası hafifletilir; o türden bir şey..
kınıyorum!
bakalım hatırlayacakmısınız..
TRT deki Anadoludan Görünüm programına çıkan
Felicita Mehmet lakaplı sokak çocuğu söylüyordu bu şarkıyı; oradan aklımda kalmış..
Bir çok tarihçi sahip olduğu meziyetlerin ve yönetimdeki kabiliyetlerinin
Viyana'da yaptığı hatayı telafi edeceğini
veya
'idam' gibi katı bir ceza ile cezalandırılmasına enggel olabileceğini söyler..
Fakat olan olmuş,
Merzifonlu idam edilmiştir..
Amasya/ Merzifon'da kendi ismini taşıyan büyük bir cami ve kervansaray var.
Yakından görme fırsatım olmuştu. Hamamı, şadırvanı, tuvaletleri vs. herşeyi
orijinalliğini koruyabilmiş. Hepsi eski usul..
“Kelimenin Arapça’da ilk kullanılışına, Hıristiyanlığın çıkışından az önce ve az sonraki yüzyıllarda, Arap kavimlerinin güney kolu tarafından Yemen’de geliştirilen parlak medeniyetin kalıntıları olan eski Güney Arabistan kitabelerinde rastlanır. Bunlarda Arap, bedevi, çoğunluk da yağmacı manasına gelir ve yerleşik halktan ayırt edilmek üzere, göçebeler için kullanılır. Kuzeyde ilk defa, M.S. 4. yüzyıl başlarına ait olup daha sonra klasik Arapça haline gelecek olan Kuzey Arap Dili’nde yazılmış en eski kayıtlardan biri olan Namara mezar kitabelerinde rastlanmıştır. Nebati Aramı harfleriyle Arapça yazılı kitabe Bütün Arapların Kralı İmru’l-Kays’ın ölümünü ve hayattayken yaptığı işleri anlatır. Lakin, kitabedeki ibareler, iddia olunan hükümdarlık nüfuzunun Kuzey ve Orta Arabistan göçebelerinden daha öteye yayılmadığını göstermektedir.
Yedinci yüzyıl başlarında İslamiyet’in doğuşuna kadar, Orta ve Kuzey Arabistan’da Arap kelimesinin kullanılışına dair gerçek bir bilgiye sahip değiliz. Hz.Muhammed ve çağdaşları için Araplar çöl bedevileriydi. Bu terim Kuran’da yalnızca bu manayı ifade edip, Mekke, Medine ve diğer şehir halkları için kesinlikle kullanılmaz. Diğer taraftan, bu şehirlerde konuşulan dil ve bizzat Kuran dili, Arapça olarak vasıflandırılır. Böylece, Arapça’nın en saf şekli, öz Arap yaşayış ve konuşma tarzlarını sadakatle korumuş bulunan Bedeviler’inki olduğu hakkında sonraki devirlerde yayılan fikrin tohumu ile ilk defa karşılaşıyoruz.”
(Uygarlık Tarihinde Araplar, s.15, Bernard Lewis, Pegasus yayınları)
Üstün Dökmen'in yazdığı
Türkiye'nin klasiklerinden sayılabilecek tiyatro oyunu.
Köylüler toplanır,
ve civar köylerin hepsinde en az bir tane deli olduğunu
kendi köylerinde neden olmadığını muhtara sorarlar; şikayet ederler hatta..
Muhtar derhal gazeteye
deli aranıyor ilanı verir..
bu ilanı gören maceraperest ve gerçekte çok akıllı olan bir psikoloji öğrencisi
ilana başvurur ve eğlenceli,bir o kadarda düşündürücü yolculuk başlar..
Divan şiirlerinin son beyitine verilen ad olmasının yanısıra
bir 'oduncu' terimidir..
Batı Anadolu'nun bazı orman köylerinde
köylülerin orman korucusuyla birlikte yaşlı ve çürümeye yüz tutmuş ağaçların işaretlenmesi işleminede makta denilir.
Zira 'makta'dan yani bu tesbitten sonra
işaretlenmiş ağaçlar köylüler tarafından kesilir..
düşerken
düştüğünü
bilen bir insanın
tavrını takın
ve bütün ciddiyetinle düş;
asla yüzünde şaşkınlık olmasın!
objektiflere
-ben düşeceğimi biliyordum
ifadesiyle poz ver....
tenkit etmek
18.12.2006 - 13:18Dikkatle gözden geçirmek..
alo
18.12.2006 - 13:16-O işi halledince bana bir alo dersin..
-Tamam
......................
zırrrrrrrr....!
-efendim
-alo
-he hasan ne oldu
-alo, alo
-efendim,
-alo, alo, alo...
hassas
18.12.2006 - 12:02'hassâs'
çok hisseden, duyarlı..
'his'(duyma) nın türevi..
felç olmuş hisler
18.12.2006 - 11:09Merak..
Hani her insanda vardır, felç olmamıştır!
denilebilir fakat merak inkıtâya uğramış, kısmî felç geçiren hastalıklı bir his oldu bu zamanda..
Bilgiyi, kendini, kainatı,yaradanını merak edeceğine
magazin haberlerini,
bilmemne star yarışmalarını,
kim kim ile kırıştırmış, kim kime madik atmış,
falanca dizide kim haklı kim haksız, kim ölecek kim kalacak gibi meseleleri merâk eder olmuşuz..
eşek şakası
18.12.2006 - 11:00Kadıköy vapurunda
-Üzerimde bomba var!
diye 1 Nisan şakası yaptığı söylenen
ve
eşeğin Niyagara şelalesi, hatta Nil'in kaynağına gönderilmesi gereken durum..
enteresan diyaloglar
18.12.2006 - 10:42Ankara Yalova telefon trafiği
-Kurbanı burada kesecen değil mi oğlum?
-Hayır baba, nasıl taşıyayım etleri?
-Taşımıyacan ki, burada bırakacaksın!
-:S şeyy.. canın sağolsun baba..
eşek şakası
18.12.2006 - 10:21Uzun eşek oynarken
peşisıra uzamış uzun eşeklerin
atlayan kişi atlamak için havalandığında
kenara çelilmeleri ve zavallı atlayanın yere çakılması..
Abi çok kötü bir şaka bu,
hani yere çakılan kalkıp cinayet işlese
'ağır tahrik' ten cezası hafifletilir; o türden bir şey..
kınıyorum!
zamanın geçmediği anlar
18.12.2006 - 10:13-İşe geç kaldım!
korkusu akla düştüğü an ile
işyerinin kapısından girildiği âna kadar geçen/geçmeyen süre; geçmez!
felicita
18.12.2006 - 09:59http://filelodge.bolt.com/viewfile.php? fid=3010040
bakalım hatırlayacakmısınız..
TRT deki Anadoludan Görünüm programına çıkan
Felicita Mehmet lakaplı sokak çocuğu söylüyordu bu şarkıyı; oradan aklımda kalmış..
*
merzifonlu kara mustafa paşa
18.12.2006 - 09:55Bir çok tarihçi sahip olduğu meziyetlerin ve yönetimdeki kabiliyetlerinin
Viyana'da yaptığı hatayı telafi edeceğini
veya
'idam' gibi katı bir ceza ile cezalandırılmasına enggel olabileceğini söyler..
Fakat olan olmuş,
Merzifonlu idam edilmiştir..
Amasya/ Merzifon'da kendi ismini taşıyan büyük bir cami ve kervansaray var.
Yakından görme fırsatım olmuştu. Hamamı, şadırvanı, tuvaletleri vs. herşeyi
orijinalliğini koruyabilmiş. Hepsi eski usul..
araplar
17.12.2006 - 13:11“Kelimenin Arapça’da ilk kullanılışına, Hıristiyanlığın çıkışından az önce ve az sonraki yüzyıllarda, Arap kavimlerinin güney kolu tarafından Yemen’de geliştirilen parlak medeniyetin kalıntıları olan eski Güney Arabistan kitabelerinde rastlanır. Bunlarda Arap, bedevi, çoğunluk da yağmacı manasına gelir ve yerleşik halktan ayırt edilmek üzere, göçebeler için kullanılır. Kuzeyde ilk defa, M.S. 4. yüzyıl başlarına ait olup daha sonra klasik Arapça haline gelecek olan Kuzey Arap Dili’nde yazılmış en eski kayıtlardan biri olan Namara mezar kitabelerinde rastlanmıştır. Nebati Aramı harfleriyle Arapça yazılı kitabe Bütün Arapların Kralı İmru’l-Kays’ın ölümünü ve hayattayken yaptığı işleri anlatır. Lakin, kitabedeki ibareler, iddia olunan hükümdarlık nüfuzunun Kuzey ve Orta Arabistan göçebelerinden daha öteye yayılmadığını göstermektedir.
Yedinci yüzyıl başlarında İslamiyet’in doğuşuna kadar, Orta ve Kuzey Arabistan’da Arap kelimesinin kullanılışına dair gerçek bir bilgiye sahip değiliz. Hz.Muhammed ve çağdaşları için Araplar çöl bedevileriydi. Bu terim Kuran’da yalnızca bu manayı ifade edip, Mekke, Medine ve diğer şehir halkları için kesinlikle kullanılmaz. Diğer taraftan, bu şehirlerde konuşulan dil ve bizzat Kuran dili, Arapça olarak vasıflandırılır. Böylece, Arapça’nın en saf şekli, öz Arap yaşayış ve konuşma tarzlarını sadakatle korumuş bulunan Bedeviler’inki olduğu hakkında sonraki devirlerde yayılan fikrin tohumu ile ilk defa karşılaşıyoruz.”
(Uygarlık Tarihinde Araplar, s.15, Bernard Lewis, Pegasus yayınları)
korkmak
16.12.2006 - 21:05'Kişi bilmediğinin düşmanıdır.'
Bir arap atasözü buda..
film replikleri
16.12.2006 - 20:50-Bizi burada istemediklerini fark ettin mi?
-Biz farklıyız.insanlar farklı olandan her zaman korkar..
dide
16.12.2006 - 19:49Görülen, görülmüş olan..
anlayamazsın
16.12.2006 - 19:45Anlatamazsın!
istisna
16.12.2006 - 18:35Arapçada geri çevirme, geri gönderme, dışlama anlamlarına gelir...
istisna
16.12.2006 - 18:34Dışlanmış..
ozan
16.12.2006 - 18:18Ta ezelden beri bir güzele meftunum
Dostlar bu aşk etti pek bizar beni
Yitirdim Leylamı ben bir Mecnunum
Yıllar var terketmez ah-ü zar beni.
Bana derler alevin yok közün yok
Bu dünyada itibarın sözün yok
Yokladım kendimi bir kem özüm yok
Yare şekva kılmış rüzigar beni...
NARMANLI AŞIK SÜMMANİ
dağlar
16.12.2006 - 18:11Ozanların takıntısı..
Dağlar da dağlar... kabahat hep dağların zaten..
sızı
16.12.2006 - 18:06Yara sızlar, yara sızlar
yaralının derdini ne bilsin;
yarasızlar..
bir türkmen türküsünden alıntı..
pancar
15.12.2006 - 23:04Erbakanın icâd ettiği mazotla çalışan su basma motoru..
Yazın Yalova nın köylerinde, dere kenarlarında sesi eksik olmaz..
pat pat pat! !
komşu köyün delisi
15.12.2006 - 22:54Üstün Dökmen'in yazdığı
Türkiye'nin klasiklerinden sayılabilecek tiyatro oyunu.
Köylüler toplanır,
ve civar köylerin hepsinde en az bir tane deli olduğunu
kendi köylerinde neden olmadığını muhtara sorarlar; şikayet ederler hatta..
Muhtar derhal gazeteye
deli aranıyor ilanı verir..
bu ilanı gören maceraperest ve gerçekte çok akıllı olan bir psikoloji öğrencisi
ilana başvurur ve eğlenceli,bir o kadarda düşündürücü yolculuk başlar..
makta
15.12.2006 - 16:53Divan şiirlerinin son beyitine verilen ad olmasının yanısıra
bir 'oduncu' terimidir..
Batı Anadolu'nun bazı orman köylerinde
köylülerin orman korucusuyla birlikte yaşlı ve çürümeye yüz tutmuş ağaçların işaretlenmesi işleminede makta denilir.
Zira 'makta'dan yani bu tesbitten sonra
işaretlenmiş ağaçlar köylüler tarafından kesilir..
hayat felsefesi
15.12.2006 - 16:09düşerken
düştüğünü
bilen bir insanın
tavrını takın
ve bütün ciddiyetinle düş;
asla yüzünde şaşkınlık olmasın!
objektiflere
-ben düşeceğimi biliyordum
ifadesiyle poz ver....
Toplam 3332 mesaj bulundu