Domuz ve ayı avcılığında kullanılan fişek.
'Saçma'dan farkı fişeğin tek dökülmüş kurşundan ibaret olmasıdır.
'Fırdöndü' de denilirki kurşunun üzerindeki yiv ve setler yayılmadan direkt hedefe gitmesini ve isabet ettiği noktada büyük bir delik açmasına sebep olur.. İçerisindeki barut miktarı diğer fişeklerden oldukça fazladır.
Avcılar, tüfek namlusuna zarar verdiği için bu kurşunu tercih etmeselerde
alternatifi yok..
'toilette'
Fransızcada
kadın giyim ve donanımının genel ismi olarak kullanılırken (18.yy)
19. yy.da giyim ve makyaj odası anlamında kullanılmış.
'Helâ' anlamıyla kullanımı 20. yüzyılın başlarınada yani daha yeni..
Türkçeyede 1916 yılında girmiş bir kelime..
Deniz Baykal
dönemin başbakanı Adnan Menderes'in yakasına yapışır gençliğinde
-Özgürlük istiyoruz!
der.
Menderes cevap verir
-Şu anda sen bir başbakanın yakasına yapışıyorsun bundan ala özgürlük mü olur.'der..
ilginç..
Arpa buğday daneler
Yıkılsın meyhaneler
Terzi, elin kırılsın
Dar geliyor düğmeler..
Sanılanın aksine, o hiçbir zaman içkiden ve meyhaneden yana olmamıştır. Yukarıdaki türküde belirttiği gibi meyhanelerin yıkılması taraftarıdır. Ayrıca işini düzgün yapmayan siyasileri 'terzi' ye teşbih ederek 'elin kırılsın' sözüyle eleştirmiştir...
Lütfen..
İran'lı düşünür Ali Şeriati'nin Habil ve Kabil'e yaklaşımı çok ilginçtir;
Adem’in oğullarının her ikisi de beşeridir; doğal birer beşer. Ama birbiriyle savaşmaktadırlar. Biri ötekini öldürür. Buradan başlar insanlık tarihi. Adem’in savaşı özde (türde) gerçekleşen zihinsel bir savaştır. Bu ikisininkiyse hayatta gerçekleşen özdeş savaştır. Dolayısıyla Hâbil ve Kâbil öyküsü, tarih felsefesini, Adem’in öyküsüyse insan felsefesini göstermektedir. Hâbil ile Kâbil’in savaşı tarihteki iki karşıt cephenin savaşıdır, tarihin diyalektik esasına göre. Dolayısıyla, tarihin de insanınki gibi diyalektik bir hareketi vardır. Bu çelişki de Kâbil’in (Bence çiftçilik düzeninin, tekelci ya da bireysel mülkiyetin temsilcisidir.) Hâbil’i (Bence avcılık çağının ve mülkiyetten önceki ilkel ortaklık döneminin temsilcisidir.) öldürmesiyle başlar. Bundan sonra tarihin sürekli savaşı başlar. Tarih, baştanbaşa, katil Kâbil kanadıyla, maktül Hâbil kanadı arasında, hâkim kanatla mahkûm kanat arasında olagelen savaşa sahnedir. “Avcı Hâbil”, “mâlik Kâbil” eliyle öldürülür. Yani üretim kaynaklarının genel paylaşım dönemi (hayvancılık ve avcılık çağı) ve kardeşlik ve gerçek iman ruhu, çiftçilik döneminin ve özel mülkiyet düzeninin, dinî aldatmacanın ve başkasının hakkına tecavüz etmenin gerçekleşmesiyle ortadan kalkar, mahkûm olur. O zaman Kâbil, tarihte diri kalır. Hâlâ da ölmemiştir..
Sihirli pelerinim olsaydı
ya da görünmezlik iksiri.. bir de çocuk olsaydım şöyle 10-11 yaşlarında.
elime bir iğne alıp
okul çıkışı kızlara batırır dururdum..
çok eğlenceli olurdu..
Japonyada günde 100 kişi intihar ediyor..
Japonlarda gelenek haline gelmiş intiharlar bende merak konusu..
Devlet bunu bir gelenek olarak gördüğü için müdahalede etmiyor..
İntiharın önündeki en büyük etken 'din'. Bu bir vakıa.
Şintoizm japonların resmi dini iken 2. dünya savaşından sonra kaldırılmış bu. Şu an dinsiz konumunda bir çoğu.
Fakat intihar
şintoizm var ikende varolan bir olay japonlarda.
Zira
samuraylar tabiri caizse 'rajona ters' bir harekette bulundukları zaman
tören düzenleyerek kendilerini öldürürlermiş.
Yanlız bir yerde şu bilgiye rastladım
şintoizm de kendini öldüren kişiler 'kutsal' ilan edilir imiş.
yaşamaktan vazgeçmeyi seçebildikleri için..
belkide budur sebebi.
enteresan bir millet şu japonlar..
domdom kurşunu
20.12.2006 - 14:30Domuz ve ayı avcılığında kullanılan fişek.
'Saçma'dan farkı fişeğin tek dökülmüş kurşundan ibaret olmasıdır.
'Fırdöndü' de denilirki kurşunun üzerindeki yiv ve setler yayılmadan direkt hedefe gitmesini ve isabet ettiği noktada büyük bir delik açmasına sebep olur.. İçerisindeki barut miktarı diğer fişeklerden oldukça fazladır.
Avcılar, tüfek namlusuna zarar verdiği için bu kurşunu tercih etmeselerde
alternatifi yok..
sevmemek
20.12.2006 - 14:08İnatçı... ihtiyarları.../// doğruda inat? ? ? ? etseler..........
severim,,,,,,,,, ama................
tuvalet
20.12.2006 - 13:05'toilette'
Fransızcada
kadın giyim ve donanımının genel ismi olarak kullanılırken (18.yy)
19. yy.da giyim ve makyaj odası anlamında kullanılmış.
'Helâ' anlamıyla kullanımı 20. yüzyılın başlarınada yani daha yeni..
Türkçeyede 1916 yılında girmiş bir kelime..
parsa
20.12.2006 - 12:59'pârse'
Farsçada dilencilik, dilencinin topladığı para..
özgürlük
20.12.2006 - 11:42Deniz Baykal
dönemin başbakanı Adnan Menderes'in yakasına yapışır gençliğinde
-Özgürlük istiyoruz!
der.
Menderes cevap verir
-Şu anda sen bir başbakanın yakasına yapışıyorsun bundan ala özgürlük mü olur.'der..
ilginç..
kahve
20.12.2006 - 11:37Kırk kadem yoldan dahi duysam beni bir hoş eder,
Kavrulurken, çevrilirken râyihâsı kahvenin...
müslüm gürses
20.12.2006 - 11:36Arpa buğday daneler
Yıkılsın meyhaneler
Terzi, elin kırılsın
Dar geliyor düğmeler..
Sanılanın aksine, o hiçbir zaman içkiden ve meyhaneden yana olmamıştır. Yukarıdaki türküde belirttiği gibi meyhanelerin yıkılması taraftarıdır. Ayrıca işini düzgün yapmayan siyasileri 'terzi' ye teşbih ederek 'elin kırılsın' sözüyle eleştirmiştir...
Lütfen..
ehl i dil
20.12.2006 - 11:07Ehl-i dildir diyemem sinesi saf olmayana,
Ehl-i dil, bir birini bilmemek insaf degil..
Nef'i
müslüm gürses
20.12.2006 - 11:03Büyük düşünür.
Sözleri yıllar sonra anlaşılacak..
'Uzaklarda arama, çünkü sen içimdesin'
diyor
bir şarkısında..
Mana çok büyük..
kadırga
20.12.2006 - 10:46Kürek mahkûmlarının çalıştırıldığı gemi..
güzelliğin tarihi
20.12.2006 - 10:45Müellifi kurbağa prens..
feridun düzağaç
20.12.2006 - 10:41gel tanışalım önce
ben kısaca f.d
ama sen bana uzun uzun seni seviyorum de..
abi söylemiş adam..
bknz.
o başlattı
feridun düzağaç
20.12.2006 - 10:35Klibinde kendi saçını traş eden marjinal, ilginç ve şarkıları dinlenesi kişi.
menteşe
20.12.2006 - 10:29'bendkôşe' nin türkçeleşmiş hâli.
köşebağı, köşebent..
keşîde
20.12.2006 - 10:27'keşîde' (Çekilen) .
'keş' farsçada 'çekmek'anlamına geliyor.
Argoda da kullanılır 'keş' sözcüğü..
habil ve kabil
20.12.2006 - 10:08İran'lı düşünür Ali Şeriati'nin Habil ve Kabil'e yaklaşımı çok ilginçtir;
Adem’in oğullarının her ikisi de beşeridir; doğal birer beşer. Ama birbiriyle savaşmaktadırlar. Biri ötekini öldürür. Buradan başlar insanlık tarihi. Adem’in savaşı özde (türde) gerçekleşen zihinsel bir savaştır. Bu ikisininkiyse hayatta gerçekleşen özdeş savaştır. Dolayısıyla Hâbil ve Kâbil öyküsü, tarih felsefesini, Adem’in öyküsüyse insan felsefesini göstermektedir. Hâbil ile Kâbil’in savaşı tarihteki iki karşıt cephenin savaşıdır, tarihin diyalektik esasına göre. Dolayısıyla, tarihin de insanınki gibi diyalektik bir hareketi vardır. Bu çelişki de Kâbil’in (Bence çiftçilik düzeninin, tekelci ya da bireysel mülkiyetin temsilcisidir.) Hâbil’i (Bence avcılık çağının ve mülkiyetten önceki ilkel ortaklık döneminin temsilcisidir.) öldürmesiyle başlar. Bundan sonra tarihin sürekli savaşı başlar. Tarih, baştanbaşa, katil Kâbil kanadıyla, maktül Hâbil kanadı arasında, hâkim kanatla mahkûm kanat arasında olagelen savaşa sahnedir. “Avcı Hâbil”, “mâlik Kâbil” eliyle öldürülür. Yani üretim kaynaklarının genel paylaşım dönemi (hayvancılık ve avcılık çağı) ve kardeşlik ve gerçek iman ruhu, çiftçilik döneminin ve özel mülkiyet düzeninin, dinî aldatmacanın ve başkasının hakkına tecavüz etmenin gerçekleşmesiyle ortadan kalkar, mahkûm olur. O zaman Kâbil, tarihte diri kalır. Hâlâ da ölmemiştir..
der..
ihtiyat
20.12.2006 - 10:02Korunaklı olma, etrafını çevirme anlamına geliyor arapçada.
'hayat' (korunan) kelimeside aynı kökten..
görünmezlik
20.12.2006 - 09:50Sihirli pelerinim olsaydı
ya da görünmezlik iksiri.. bir de çocuk olsaydım şöyle 10-11 yaşlarında.
elime bir iğne alıp
okul çıkışı kızlara batırır dururdum..
çok eğlenceli olurdu..
meslek
20.12.2006 - 09:44Hayalimdeki meslek; kamyon şöförü:S
street fighter
20.12.2006 - 09:4190'lı yılların meşhur ateri oyunu.
Sonradan türevi bir çok oyun daha çıktı hatta sinema filmi bile çevrilmişti.
unutulmazlardan..
unutulmayan şarkılar
19.12.2006 - 19:42Yaşar - MaSal..
harakiri
19.12.2006 - 19:05Japonyada günde 100 kişi intihar ediyor..
Japonlarda gelenek haline gelmiş intiharlar bende merak konusu..
Devlet bunu bir gelenek olarak gördüğü için müdahalede etmiyor..
İntiharın önündeki en büyük etken 'din'. Bu bir vakıa.
Şintoizm japonların resmi dini iken 2. dünya savaşından sonra kaldırılmış bu. Şu an dinsiz konumunda bir çoğu.
Fakat intihar
şintoizm var ikende varolan bir olay japonlarda.
Zira
samuraylar tabiri caizse 'rajona ters' bir harekette bulundukları zaman
tören düzenleyerek kendilerini öldürürlermiş.
Yanlız bir yerde şu bilgiye rastladım
şintoizm de kendini öldüren kişiler 'kutsal' ilan edilir imiş.
yaşamaktan vazgeçmeyi seçebildikleri için..
belkide budur sebebi.
enteresan bir millet şu japonlar..
sırça
19.12.2006 - 18:52'sırıçga' cam, kristal
türkçe bir sözcük
hala aşk var mı
19.12.2006 - 18:34Ve ya buna
'Kainat varolduğu sürece aşk varolacaktır! '
gibi mistik bir cevapta verilebilir..
Toplam 3332 mesaj bulundu