Oğlunun -bir kaç saat önce kendisine aldığı şapkasıyla birlikte-
trenin penceresinden başını sarkıttığını gören baba
birkaç kez oğlunu ikâz etmiş içeri girmesi için.
Fakat küçük afacan babasının uyarılarını görmezden gelip
rüzgarla arasındaki oyuna devam etmiş.
Baba ne kadar
-Oğlum içeri gir, şapkanı düşüreceksin!
dediysede küçük afacanı iknâ etmesi mümkün olmamış.
Nihayet daha fazla dayanamayan baba, çocuğunun başındaki şapkayı ona farkettirmeden kapmış, ve;
-Bak gördün mü? ben sana demedim mi işte sonunda şapkanı düşürdün!
demiş.
Şapkasını kaybettiğini sanan çocuk bu duruma çok üzülmüş,
ve gözünde iki damla yaşla tamda mahzun mahzun yerine oturacakken
babası elinde tuttuğu şapkayı ona gösterip
-Al şu şaokanı bakalım, fakat bir daha pencereden başını çıkarıp sarkma olur mu?
diye tenbihlemiş.
çocuk babasının elinden şapkayı alıp bir süre uslu uslu oturmuş.
Ve çok geçmeden tekrar pencereye koşmuş
heyecanla şapkasını dışarı fırlattıktan sonra yalvaran gözlerle bakıp şöyle demiş;
-Babacığım! N'olur demin yaptığının aynısını bir daha yapsana!
Köprülü ailesinden gelen ve 'ordinaryus' ünvanını alan tarihçi..
Kerim Sadi onun için
'Tarih felsefesinden yoksun tarihçi' der..
iyimi der kötü mü der bilemem fakat
Tarih ile ilgili yazılarda ve kitaplarda
Fuad Köprülü'nün eserleri vazgeçilmez kaynaklardandır..
bir taşı keskin bir araçla oyma, bozma
ayrıca bu oyma sanatına verilen ad.
kelime arapça
ve
en eski Arap yazılarının taş üzerine oyulmasından ötürü bu ismi almış...
Zavallı piyonlar,
bir tekme atmaktan öteye gidemeyen atlar,
kendisine ait çizgiden çıkamayan görevi cüssesiyle çelişik fil,
sağına soluna bakamadan düz giden boyun fıtığı kaleler,
Şâh'ın sağkolu fikirbabası, koruyucusu üçkağıtçı, kurnaz vezir,
ve Şah..
Pâdi-Şâh'ım çok yaşa! her şey senin için...
Sarayla konaklardaki cariyeler
hakkında kullanılan bir tâbir idi. Konaklarda bu tâbir,
daha çok bunların eskileri ve yaşlıları hakında kullanılırdı.
Gençlerine 'kız' denilir ve adlarıyla çağrılırlardı...
:Ss bilgiye bak.. Hasan Abi sen bir daha
-ben bu dükkânın kalfasıyım de hele.. bak ne olacak o zaman..!
Sahte süs.. gemilere sürülen o ziftin su geçirmeyle bir alâkası yok..
tahta aralarına sürülen üstüpü vs. nin çirkin gözükmesini önlemek için kaplanır o zift..
bir inşaat terimi..
usta ameleye seslenir;
-loooov panelleri üst kata taşi!
hemen evin dibinde inşaat çalışması varda
sabahları bu sesle uyanıyorum..
dikdörtgen şeklinde kalıpların kolon kısmına çakılan metal parçalar gibi gördüm.. ustanın yalancısıyım..
Hep, bütün,tam..
Cemîl ve Cemâl aynı kökenden geliyor..
Üçününde ıstılahta farklı olsada sözlükteki anlamları aynı..
Cümle, tam manâyı ifâde eden, kurallara uygun söz demek..
Bundan 40 sene evvel basılmış bir sözlükte
'Çeşitli mevzulardan bahseden resimli mecmua'
diye tarif edilmiş...
ne kadar mâsum bir tanımlama değil mi?
ve zaman kelimelerin anlamını ne kadar değiştiriyor...
şimdi olsa ne yazarlardı acaba..
kendine iyi bak
13.11.2006 - 12:39Kendine, kendi filminin galasında en ön sıralardan yer ayır;
ve
kendine iyi bak!
aşk olsun
13.11.2006 - 12:37O 'aşk olsun' dedi
ve aşk; oldu..
aşk
13.11.2006 - 12:35Var Eşrefoğlu Rûmî bil hakikat
Vücûdu fâni etmektir; adı aşk..
önsöz
13.11.2006 - 12:32'Bir kuş ürkekliği ile kaleme alınan bu eser
okurundan aynı ürkekliği kuşanmasını talep ediyor..'
Bir Mabed İşçisi Cemil Meriç
Dücane Cündioğlu
forrest gump
13.11.2006 - 12:06Koş forrest Koş...!
baba
13.11.2006 - 11:32Oğlunun -bir kaç saat önce kendisine aldığı şapkasıyla birlikte-
trenin penceresinden başını sarkıttığını gören baba
birkaç kez oğlunu ikâz etmiş içeri girmesi için.
Fakat küçük afacan babasının uyarılarını görmezden gelip
rüzgarla arasındaki oyuna devam etmiş.
Baba ne kadar
-Oğlum içeri gir, şapkanı düşüreceksin!
dediysede küçük afacanı iknâ etmesi mümkün olmamış.
Nihayet daha fazla dayanamayan baba, çocuğunun başındaki şapkayı ona farkettirmeden kapmış, ve;
-Bak gördün mü? ben sana demedim mi işte sonunda şapkanı düşürdün!
demiş.
Şapkasını kaybettiğini sanan çocuk bu duruma çok üzülmüş,
ve gözünde iki damla yaşla tamda mahzun mahzun yerine oturacakken
babası elinde tuttuğu şapkayı ona gösterip
-Al şu şaokanı bakalım, fakat bir daha pencereden başını çıkarıp sarkma olur mu?
diye tenbihlemiş.
çocuk babasının elinden şapkayı alıp bir süre uslu uslu oturmuş.
Ve çok geçmeden tekrar pencereye koşmuş
heyecanla şapkasını dışarı fırlattıktan sonra yalvaran gözlerle bakıp şöyle demiş;
-Babacığım! N'olur demin yaptığının aynısını bir daha yapsana!
ritmix
13.11.2006 - 10:45'enerji' sloganının albenisi yüksek..
reklam stratejisi iyi bence..
Türklere 'enerji' deyin akan sular durur zaten..
fuat köprülü
13.11.2006 - 10:43Köprülü ailesinden gelen ve 'ordinaryus' ünvanını alan tarihçi..
Kerim Sadi onun için
'Tarih felsefesinden yoksun tarihçi' der..
iyimi der kötü mü der bilemem fakat
Tarih ile ilgili yazılarda ve kitaplarda
Fuad Köprülü'nün eserleri vazgeçilmez kaynaklardandır..
helikopter
13.11.2006 - 10:07'helezon' ve 'preton' kelimeleri bir şekilde birleşip
bu ismi almış..
'helezon' kavisli daireler anlamına gelirken
'preton' kanat anlamına geliyor..
Harf
13.11.2006 - 10:02bir taşı keskin bir araçla oyma, bozma
ayrıca bu oyma sanatına verilen ad.
kelime arapça
ve
en eski Arap yazılarının taş üzerine oyulmasından ötürü bu ismi almış...
gözyaşı
13.11.2006 - 09:54ağlamak iyidir..
camı tozlanmış bir otomobilin sileceklerini çalıştırmak gerekir arasıra; camlara su sıkarak..
mucize
13.11.2006 - 09:49kökeninde 'âcizlik' (acz) var..
aciz bırakan anlamına gelir..
satranç
13.11.2006 - 09:42Zavallı piyonlar,
bir tekme atmaktan öteye gidemeyen atlar,
kendisine ait çizgiden çıkamayan görevi cüssesiyle çelişik fil,
sağına soluna bakamadan düz giden boyun fıtığı kaleler,
Şâh'ın sağkolu fikirbabası, koruyucusu üçkağıtçı, kurnaz vezir,
ve Şah..
Pâdi-Şâh'ım çok yaşa! her şey senin için...
Hiyerarşik rezâlet..
kalfa
12.11.2006 - 23:46Sarayla konaklardaki cariyeler
hakkında kullanılan bir tâbir idi. Konaklarda bu tâbir,
daha çok bunların eskileri ve yaşlıları hakında kullanılırdı.
Gençlerine 'kız' denilir ve adlarıyla çağrılırlardı...
:Ss bilgiye bak.. Hasan Abi sen bir daha
-ben bu dükkânın kalfasıyım de hele.. bak ne olacak o zaman..!
KALAFAT
12.11.2006 - 23:42Sahte süs.. gemilere sürülen o ziftin su geçirmeyle bir alâkası yok..
tahta aralarına sürülen üstüpü vs. nin çirkin gözükmesini önlemek için kaplanır o zift..
panel
12.11.2006 - 23:28bir inşaat terimi..
usta ameleye seslenir;
-loooov panelleri üst kata taşi!
hemen evin dibinde inşaat çalışması varda
sabahları bu sesle uyanıyorum..
dikdörtgen şeklinde kalıpların kolon kısmına çakılan metal parçalar gibi gördüm.. ustanın yalancısıyım..
Kâhya
12.11.2006 - 23:24San'at ve ticaret sahiplerinin işlerine bakmak üzere
hükümet tarafından seçilen kimselere eskiden verilen ad..
kadıköy
12.11.2006 - 23:23Yalova'da bir belde.
Kâhya
12.11.2006 - 23:22Minibüslerin hareket kontrolcüsü..
esen tepe
12.11.2006 - 23:19İstanbul'da bir semt.
ander
12.11.2006 - 23:10E Emine nak ulur naşkvi do çayiskani
Anderi na doskudu him çipe boyiskani..
Ander = tereke, geride kalmış, vazgeçilmiş..
cümle
12.11.2006 - 23:00Hep, bütün,tam..
Cemîl ve Cemâl aynı kökenden geliyor..
Üçününde ıstılahta farklı olsada sözlükteki anlamları aynı..
Cümle, tam manâyı ifâde eden, kurallara uygun söz demek..
magazin
12.11.2006 - 22:52Bundan 40 sene evvel basılmış bir sözlükte
'Çeşitli mevzulardan bahseden resimli mecmua'
diye tarif edilmiş...
ne kadar mâsum bir tanımlama değil mi?
ve zaman kelimelerin anlamını ne kadar değiştiriyor...
şimdi olsa ne yazarlardı acaba..
nar ekşisi
12.11.2006 - 22:40domates salatasının üzerine..
Toplam 3332 mesaj bulundu