hayatımın bir gününü bırak dağınık kalsın
günü ilan etmek istedim.. hiç bir şeye ama hiç bir şeye elimi sürmeden
hiç bir şeyi düzeltmeden
ekmekle şeker mi bitti
ekmeksiz kahvaltı ve şekersiz çay içmek isterdim
boşvermek isterdim
ayakkabılar boyanmasın
elbiseler ütülenmesin..
otobüste 'inecek var' düğmesine basmadan durduğu yerde inilsin
çalan telefonlar açılmasın
hatta saatiniz kaç diye soran güzel bir bayana
-kaçmıyor yerinde duruyor denilsin
herkese iğrenç espiriler yapılsın
kaldırımın ortasına durduk yere bağdaş kurulup oturulsun
yapılacak işleri gösteren patrona
'.iktir et' denilsin..
kendime fayda verecek hiç bir iş yapmamak isterdim hasılı..
ama sosyal bir varlığız işte..
ucunda başkalarına dokunan zararlar olmasa..
bir gün be
birgün
çocukluğumdaki gibi
herşeyi bırakayımda dağınık kalsın..
Aşk nedir? sorusuna Mevlananın verdiği cevaptır..
Klasik bir söz ama
aşkın
en güzel tarifidir bence bu cevap. Çünkü subjektiftir aşk. Cevabı yoktur yada
vardır ama kelimelere karşılık bulamamıştır.
'Anlatımaz yaşanır' cevabının Mevlana ca söylenişidir
ben olda bil...
istanbul da istiklalde dostlarla nargile keyfi
yalovada aileyle denizde oynanan deve güreşi
rizede yaylada kuzenlerle geceyarısı tepilen horonlar
izmirde askerde devrelerle yenilen sıradayağı
alanyada arkadaşlarla gece girilen deniz..
ve ankarada...
ankara başlı başına bir özletendir ve burdan gitsem
özlemeyeceğim tek şehirdir
Uydurma hadisler genelde israiliyyat kaynaklıdır ve günümüzdede bu hadisleri ayrıştıran alimlar mevcuttur. Hal böyleyken rivayet zincirlerinde hiç bir şüphe olmayan hadislerede 'Uydurma' diyen insanları ben anlayamıyorum.Dinin sadece kuran-ı kerimden ibaret olduğunu söylemek eksikliktir.
Müslümanlığın şartı olan kelime-i şahadette bile
Önce allaha iman peşindende Hz. muhammedin onun resulü olduğuna inanmak esas tutulmuşken
bu inkarcılık nedendir.
pire için yorgan yakılmaz.
uydurma hadisler var diye bütün hadisler inkar edilemez....
alimlerin hadis konusundaki gösterdikleri hassasiyet
başka hiçbir mevzuda olmamıştır.o kadar ki hadis rivayet eden ravilerden bir tanesinin hayatında bir çelişkiye rastlasalar o hadise şüpheli bakmışlar ve sahih hadislerle kıyaslamışlardır.Alimlerin ittifak ettiği hadis alimleri ve o alimlerin kitapları vardır ki bunlara Kütüb-ü sitte (6 kitap) denilir. Kütübü sittede ise iki kitap vardırki tamamiyle sahih hadislerden oluşmaktadır....
Yani hadis ilmini o zamanlar yaşamış olan alimler gerçekten çok cidiye almışlar.ve bilenler bilir ki hadis ilmi gerçekten çok zor bir islami ilim dalıdır.
kitaplarda duymadan önce dedemden duymuştum bu kelimeyi
-dede biz lazlar kimiz neciyiz kütüğümüz nerelerden gelir
dediğimde
-biz müslüman megrelleriz
demişti...
abi ben çok düşündüm bu ışınlanma olayınıda
ya birden fazla kişi aynı anda
aynı yere ışınlanırsa ne olacak
bunun için herkese ayrı bir özel kabin gerekir ki dünyada bunun için gerekli materyaller olduğunu zannetmiyorum.
ve bu herkesi dakik yapar
ve hayatımız matematik tarafından işgal edilmiş olur..
üstelik küçük bir ilacın bir sürü yanetkisi varken
ışınlanma..
kesin kısırlaştırır insanı
ve nesil yok olur..
bir bilgisayar icad etmek isterdim
sevgi yazıp gönderince bir adrese
bilgisayarın gönderdiğim kişinin alnından öpmesini
nefret yazıp gönderincede makinenin yanlarından iki elin çıkmasını
ve iletiyi gönderdiğim kişiyi
şamar oğlana çevirmesini isterdim..
ben yapamadım bunu ama
birgün icad edilecek bu özellik...
canlı yayına tel ile bağlanan 50 li yaşlarda bir bayan
-efendim sizin aracılığızla
bir rahatsızlığımı ifade etmek isterim
-buyrun hanfendi
-benim 3 tane kedim var
-oh maşallah
-efendim bunları 'kedi' ve 'hayvan' olarak isimlendiren insanlar
-evet
-ama olmazki isimleri var onların
'pamuk' 'abbas' ve 'maviş'...
-çok güzel bir noktaya temas ettiniz..
Onların Allah'tan başka yalvardıklarına sövmeyin ki, onlar da bilmeyerek sınırı aşıp Allah'a sövmesinler. Biz, her ümmete yaptıkları işi böyle süslü gösterdik. Sonunda dönüşleri Rablerinedir. O, onlara ne yaptıklarını haber verir. en'am 108
arkadaşın biri ayet sormuştu..
yerden bir çakıl taşı alıp
dünyanın tam tepesindeki bir yıldıza çıkıp
o çakıl taşını dünyaya atmak..
ve taşın peşinden atlayıp
tamda pasifiğin ortasına balıklama dalmak..
kavgalar kaçınılmazdır
ama kazananı belirleyecek olan eylem tektir..
önce elini kim uzatırsa
o el havaya kaldırılacak eldir derim ben..
he bide benim bi arkadaşım var adı barış
onun bu konuyla bir alakası yok zaten..
kişinin
hayallerini yönetmesini
hayallerine görmek istediği elbiseleri giydirmesini
öğreten şahıstır çocukluk aşkı..
ve ayrıca
kişinin
hayallerine yenilmesini
hayallerine giydirdiği elbiselerin 'gerçek elbise' olmadığını
gösteren şahıstır çocukluk aşkı...
efendim oldukça hazindir bu hikaye..
aniden bir balıkçıl kuşun pençesine yakalanıp
kuş havalandıktan sonra
-uçabiliyorum uçabiliyorum!
diye vıraklayan
kurbağanın
saf kurbağanın hikayesidir bu...
... zekidir
yağmurlu bir havada arabasının sileceği çalışmadığı zaman
çamur olan ön camı
bir tırın dibine girip
tırın arka tekerinden sıçrayan suyla
camını temizleyecek kadar...
beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
28.08.2006 - 11:18taşlara tutunmayı öğrenmelisin
ve öleceksen
güneşi görme yolunda ölmelisin..
ney
28.08.2006 - 11:15kamışın iniltileri...
istediklerim ve yapamadıklarım
28.08.2006 - 10:15hayatımın bir gününü bırak dağınık kalsın
günü ilan etmek istedim.. hiç bir şeye ama hiç bir şeye elimi sürmeden
hiç bir şeyi düzeltmeden
ekmekle şeker mi bitti
ekmeksiz kahvaltı ve şekersiz çay içmek isterdim
boşvermek isterdim
ayakkabılar boyanmasın
elbiseler ütülenmesin..
otobüste 'inecek var' düğmesine basmadan durduğu yerde inilsin
çalan telefonlar açılmasın
hatta saatiniz kaç diye soran güzel bir bayana
-kaçmıyor yerinde duruyor denilsin
herkese iğrenç espiriler yapılsın
kaldırımın ortasına durduk yere bağdaş kurulup oturulsun
yapılacak işleri gösteren patrona
'.iktir et' denilsin..
kendime fayda verecek hiç bir iş yapmamak isterdim hasılı..
ama sosyal bir varlığız işte..
ucunda başkalarına dokunan zararlar olmasa..
bir gün be
birgün
çocukluğumdaki gibi
herşeyi bırakayımda dağınık kalsın..
ben olda bil..
28.08.2006 - 09:56Aşk nedir? sorusuna Mevlananın verdiği cevaptır..
Klasik bir söz ama
aşkın
en güzel tarifidir bence bu cevap. Çünkü subjektiftir aşk. Cevabı yoktur yada
vardır ama kelimelere karşılık bulamamıştır.
'Anlatımaz yaşanır' cevabının Mevlana ca söylenişidir
ben olda bil...
özlenen
27.08.2006 - 20:18istanbul da istiklalde dostlarla nargile keyfi
yalovada aileyle denizde oynanan deve güreşi
rizede yaylada kuzenlerle geceyarısı tepilen horonlar
izmirde askerde devrelerle yenilen sıradayağı
alanyada arkadaşlarla gece girilen deniz..
ve ankarada...
ankara başlı başına bir özletendir ve burdan gitsem
özlemeyeceğim tek şehirdir
UYDURMA HADiSler
27.08.2006 - 19:31Uydurma hadisler genelde israiliyyat kaynaklıdır ve günümüzdede bu hadisleri ayrıştıran alimlar mevcuttur. Hal böyleyken rivayet zincirlerinde hiç bir şüphe olmayan hadislerede 'Uydurma' diyen insanları ben anlayamıyorum.Dinin sadece kuran-ı kerimden ibaret olduğunu söylemek eksikliktir.
Müslümanlığın şartı olan kelime-i şahadette bile
Önce allaha iman peşindende Hz. muhammedin onun resulü olduğuna inanmak esas tutulmuşken
bu inkarcılık nedendir.
pire için yorgan yakılmaz.
uydurma hadisler var diye bütün hadisler inkar edilemez....
UYDURMA HADiSler
27.08.2006 - 19:27alimlerin hadis konusundaki gösterdikleri hassasiyet
başka hiçbir mevzuda olmamıştır.o kadar ki hadis rivayet eden ravilerden bir tanesinin hayatında bir çelişkiye rastlasalar o hadise şüpheli bakmışlar ve sahih hadislerle kıyaslamışlardır.Alimlerin ittifak ettiği hadis alimleri ve o alimlerin kitapları vardır ki bunlara Kütüb-ü sitte (6 kitap) denilir. Kütübü sittede ise iki kitap vardırki tamamiyle sahih hadislerden oluşmaktadır....
Yani hadis ilmini o zamanlar yaşamış olan alimler gerçekten çok cidiye almışlar.ve bilenler bilir ki hadis ilmi gerçekten çok zor bir islami ilim dalıdır.
cendere
27.08.2006 - 14:09olaya heyecan katalım biraz
ver müziği maystroo!
megrelce
27.08.2006 - 13:02kitaplarda duymadan önce dedemden duymuştum bu kelimeyi
-dede biz lazlar kimiz neciyiz kütüğümüz nerelerden gelir
dediğimde
-biz müslüman megrelleriz
demişti...
ışınlanmak
27.08.2006 - 12:39abi ben çok düşündüm bu ışınlanma olayınıda
ya birden fazla kişi aynı anda
aynı yere ışınlanırsa ne olacak
bunun için herkese ayrı bir özel kabin gerekir ki dünyada bunun için gerekli materyaller olduğunu zannetmiyorum.
ve bu herkesi dakik yapar
ve hayatımız matematik tarafından işgal edilmiş olur..
üstelik küçük bir ilacın bir sürü yanetkisi varken
ışınlanma..
kesin kısırlaştırır insanı
ve nesil yok olur..
istediklerim ve yapamadıklarım
27.08.2006 - 12:22bir bilgisayar icad etmek isterdim
sevgi yazıp gönderince bir adrese
bilgisayarın gönderdiğim kişinin alnından öpmesini
nefret yazıp gönderincede makinenin yanlarından iki elin çıkmasını
ve iletiyi gönderdiğim kişiyi
şamar oğlana çevirmesini isterdim..
ben yapamadım bunu ama
birgün icad edilecek bu özellik...
ahmet hakan coşkun
26.08.2006 - 17:55Kendisine serdar ortaç tan
'dansöz' şarkısını armağan ediyorum
hayvansever
26.08.2006 - 17:06canlı yayına tel ile bağlanan 50 li yaşlarda bir bayan
-efendim sizin aracılığızla
bir rahatsızlığımı ifade etmek isterim
-buyrun hanfendi
-benim 3 tane kedim var
-oh maşallah
-efendim bunları 'kedi' ve 'hayvan' olarak isimlendiren insanlar
-evet
-ama olmazki isimleri var onların
'pamuk' 'abbas' ve 'maviş'...
-çok güzel bir noktaya temas ettiniz..
su
26.08.2006 - 15:42bardakta berrak durgun hayat
denizde bulanık fırtına ve ölüm..
birde kapasite var
o başka bir mevzu..
allah (c.c)
26.08.2006 - 15:21Onların Allah'tan başka yalvardıklarına sövmeyin ki, onlar da bilmeyerek sınırı aşıp Allah'a sövmesinler. Biz, her ümmete yaptıkları işi böyle süslü gösterdik. Sonunda dönüşleri Rablerinedir. O, onlara ne yaptıklarını haber verir. en'am 108
arkadaşın biri ayet sormuştu..
istediklerim ve yapamadıklarım
26.08.2006 - 15:16yerden bir çakıl taşı alıp
dünyanın tam tepesindeki bir yıldıza çıkıp
o çakıl taşını dünyaya atmak..
ve taşın peşinden atlayıp
tamda pasifiğin ortasına balıklama dalmak..
barış
26.08.2006 - 15:00kavgalar kaçınılmazdır
ama kazananı belirleyecek olan eylem tektir..
önce elini kim uzatırsa
o el havaya kaldırılacak eldir derim ben..
he bide benim bi arkadaşım var adı barış
onun bu konuyla bir alakası yok zaten..
affetmek
26.08.2006 - 14:56affetmenin verdiği huzur
ve insana kattığı büyüklük
insana verdiği ihtişam
başka hiçbir eylemde yoktur...
susmak
26.08.2006 - 14:43susan kazanır nezdimde..
saldırıyı hazmetmek
o ayrı bir konu
büyük adamların işi
bazen...
çocukluk aşkı
26.08.2006 - 14:02kişinin
hayallerini yönetmesini
hayallerine görmek istediği elbiseleri giydirmesini
öğreten şahıstır çocukluk aşkı..
ve ayrıca
kişinin
hayallerine yenilmesini
hayallerine giydirdiği elbiselerin 'gerçek elbise' olmadığını
gösteren şahıstır çocukluk aşkı...
sen
26.08.2006 - 11:31... hoşçakal.
Kurbağanın hikayesi
26.08.2006 - 11:15efendim oldukça hazindir bu hikaye..
aniden bir balıkçıl kuşun pençesine yakalanıp
kuş havalandıktan sonra
-uçabiliyorum uçabiliyorum!
diye vıraklayan
kurbağanın
saf kurbağanın hikayesidir bu...
kutsal kase kutsal kan
26.08.2006 - 11:11cont drakula..
türk erkeği
26.08.2006 - 11:05... zekidir
yağmurlu bir havada arabasının sileceği çalışmadığı zaman
çamur olan ön camı
bir tırın dibine girip
tırın arka tekerinden sıçrayan suyla
camını temizleyecek kadar...
Toplam 3332 mesaj bulundu