İnsan sahip olmayı ister bir şeylere ve peşinden koşar..
bunun gibi
bir slogana sahip olmalı derim ben peşinden koşacak
bir slogan seçmeli
ister uzun ister kısa
ve bir rengi olmalı bu sloganın..
bir sloganı ve bir rengi olmayan insanlar
başkalarının sloganlarından etkilenmeye
ve
başkalarının renkleriyle renklenmeye MAHKUMDURLAR..
işte benim sloganım:
Allah Var Problem Yok...
bu arada
Kelaynaklar Ölmesinde bir slogandır
fakat
anlayana...
artvinli yaşlı bir dede
ve etrafına toplanmış gençler
- dede sen savaş gördün değil mi
-hee kördum
-bize anlatsana bir anını
-anlatayim
şimdi kavur öle aşağidan keleyi
-ee
-biz köyun uşaklari toplanduk
-ee
-hane duthuri memed varya
o aldi barebelliyi
taktu peline
-düşmanı gördünüz yani
-görduk görduuk.gavur aşağiki bayirden çıkayidi tam
-vay be ee,
-piz bi kaçtuk bi kaçtuk ki sorma..
-has.....
gözyaşı kanallarımın önüne barajlar kurdum
hep daha fazla elektrik üretmek
içindi
ve ürettim
içime sattım hepsini yok pahasına
bazen içime akıttım artan suları
kederlere boğdum kendimi
kalbim sular altında kaldı..
ve
şimdi
klldırdım gözümden setleri
yıktım perdeleri tek tek
müşteri bekler gibi bekliyorum ama ağlayamıyorum
damla
sadece bir damla..
ama
bir çocuk bekliyorum şimdi
gelecek ve susuz yüreğimde yağmur duasına çıkacak...
Orasını Allah bilir..
Ama Allah önce meleklere sormuş
ve onlarda
-Biz senin bize öğrettiğinden başka bir şey bilmeyiz
diye cevap vermişlerdir.
Fakat Hz. adem eşyanın isimlerini saymıştır ki buradan
Meleklere öğretilmeyen şeylerin
Ademoğluna öğretildiği
Farklı bir canlı olduğu da anlaşılabilir..
İslam alimlerinin bu ayet hakkında çok çeşitli tefsirleri mevcut.
'şeyler'
felsefi bir terim
sadece filozoflar değil islam kelamcılarıda eşyanın hakikati hakkında
yorumlarda bulunmuş
ikilemler yaşanmıştır..
en sık tartışılan soru ise eşyanın hakikati hakkında olmuştur..
eşya kaç boyutludur
gördüklerimiz hayalmidir
eşyayı tanıma nerelerden gelir vs.
Kur’an-ı Kerim’de, de
ilk insan unvanını alan Hz. Adem’in Cenab-ı Hak
tarafından öğretilen eşya isimlerini saymak suretiyle, meleklere üstün geldiğini okuyoruz...
hayallerim uçuşurdu ülkemde
yerçekimsiz gökçekimsiz
hiçbir çekimsiz
boyanırlardı renkten renge..
taki bir metoor ülkeme çarpana dek..
çarptı
ve
karamsarlık
önce renklerini aldı hayallerimin
sonra onlara
yerin çekici olduğunu gösterdi..
uçamayan hayallerimin
üzüntüleri içlerine işledi
ve
nesilleri
bir bir bir bir
tükendi..
bedenen hızlıdırlar koşarlar adeta
her çiçekten bal alma
her ortama girip çıkma heveslisidirler
koşarlar bilgi peşinde
karaya vurmuş bir balinayı tedavi etmeye çalışırken
gördükleri kelebeğin kanatlarına hayran olup onun peşine düşerler
dere kenarında bütün mesailerini balık tutmaya harcadıkları halde
birden fikir değiştirir balıkları dereye salar ve onlarla yüzme yarışı yapmaya kalkarlar
esnektirler ama esnerkende kırmayı iyi becerirler bir ağacın dibinde elmaya ulaşamadığı için ağlayan bir çocuk görseler
ve kendileri o elmaya ulaşacak kadar uzun olmasalar
o çocuk için ağacı kökünden keser ve elmayı kopartıp çocuğa verirler
ince hesapları yoktur
kalın da değildir hesapları
bir hesap yaparlar ama
ya delidir der herkes onu umursamaz
ya da onu anlayamazlar üzücü olan
onu anlayıp anlamamalarının onun umurunda olmasıdır..
hızlıdırlar
ancaaaak,
ruhları
fikirleri
pişmanlıkları
özlemleri
hep bedenlerinin gerisindedir
yaramaz bir çocuğun arkasında dolanan bir ebeveyn gibi
kendi yaptıklarının arkasında dolanırlar
toparlamaya çalışırlar
tuhaftırlar
komiktirler
zıplayangillerdendirler
gerilerden gelenler..
üniversitelerin sayısal bölümlerinden mezun olan insanlar,
-ki bu benim gözlemim-
mantıklı ve pratik düşünmek
en kısa ve ençabuk yoldan sonuca ulaşmak için programlanmış gibidirler..
sorgulayıcı bir zekaları vardır.
matematik hayatları olmıştur
buna bağlı olarak kendilerine bir şey sorulduğunda 'kar' ve 'zarar' hesabı yapmadan
sonucu düşünmeden cevap vermezler..
cimridirler
pintidirler
sahip oldukları eşyalara sıkı sıkıya bağlıdırlar
paylaşımcı değillerdir.
bir örnekle son vereyim.. orman mühendisi bir arkadaşım vardı
işten eve gelirken veya işe giderken attığı adımları hesaplardı
hergün farklı yollardan gidip
işe en kestirme nereden gidebilirim diye hesap yapardı.
bir gün evinden çıktık beraber gidiyorken ona
-şuradan gidelim daha kestirme
dedim o da bana
-ben iki aydır bu yollarda hesap yapıyorum
ve şu tarafın daha kestirme olduğuna bahse girerim
ne yapıp ne ettimse vazgeçiremedim..
çevrenizdeki sayısalcılara bakınca göreceksiniz..
birde sayısalcıların bir özelliği daha vardır ki sözelcileri küçümserler
onlardan üstün olduklarını söyleyip dururlar..
duyguları ve duygusallığı küçümserler..
önlerine delil getirmedikçe bir şeye inanmazlar..
iyidirler ve hoşturlar vesselam..
tuhaftır gariptir
ve acayiptir ki
insanın fikirleri en son okuduğu kitaptan ibaret..
yazar hangi perspektiften bakmışsa hayata okuyan-önyargılı bir okuma hariç-
da aynı şekilde bakıyor..
fazla iddialı ama
bana son okuduğun kitabı söyle sana kim olduğunu söyleyeyim
denebilir mi?
bazılarına ittir demeli
bazılarına dokun!
bazılarına üfle
bazılarına ise sadece bak
demeli...
vuranın kuvveti ile
vurulanın zayıflığı iyi hesaplanmalı..
ama asla susmamalı..
her bünye
kaldıramaz sessizliği sükutu
ve dayanamaz
sessizliğin sayhasına..
hayatım bir film şeridi gib akıp gitti gözümden
ve geriye bir ben kalmıştım
bir de ben
yaşamayı istedim sadece 2 gün
kopmuş hayatımın filmi bazen birkaç yerinden
bağlıyayım
döneyim bugünün geçmişlerine
ve
önce
annemden
başlayayım..
ne kavgalar çıkardı..
heleki evcilik oyunlarında
hele birde o oyunda nilüfer anne olacaksa..
erkekler kavga ederdik baba olmak için
ve ihanetle evcilik oyunlarında tanışır insan..
aralarında kavgayla baba olma konusunda anlaşamayan çocukların hakemi nilüfer olurdu..
aman Allahım acaba kimi seçecek?
-Barış sen baba ol fatihte erkek çocuk olsun
-banane ya ben çocuk falan olmam
-o zaman bi sen ol bi barış olsun
-oda olmaz baba bi tek ben olurum geçen seferde onu baba yapmıştın!
hayatın sloganı
29.08.2006 - 19:38İnsan sahip olmayı ister bir şeylere ve peşinden koşar..
bunun gibi
bir slogana sahip olmalı derim ben peşinden koşacak
bir slogan seçmeli
ister uzun ister kısa
ve bir rengi olmalı bu sloganın..
bir sloganı ve bir rengi olmayan insanlar
başkalarının sloganlarından etkilenmeye
ve
başkalarının renkleriyle renklenmeye MAHKUMDURLAR..
işte benim sloganım:
Allah Var Problem Yok...
bu arada
Kelaynaklar Ölmesinde bir slogandır
fakat
anlayana...
hayatın sloganı
29.08.2006 - 19:22Kelaynaklar Ölmesin!
karadeniz
29.08.2006 - 18:06artvinli yaşlı bir dede
ve etrafına toplanmış gençler
- dede sen savaş gördün değil mi
-hee kördum
-bize anlatsana bir anını
-anlatayim
şimdi kavur öle aşağidan keleyi
-ee
-biz köyun uşaklari toplanduk
-ee
-hane duthuri memed varya
o aldi barebelliyi
taktu peline
-düşmanı gördünüz yani
-görduk görduuk.gavur aşağiki bayirden çıkayidi tam
-vay be ee,
-piz bi kaçtuk bi kaçtuk ki sorma..
-has.....
aglayamıyorum
29.08.2006 - 16:18gözyaşı kanallarımın önüne barajlar kurdum
hep daha fazla elektrik üretmek
içindi
ve ürettim
içime sattım hepsini yok pahasına
bazen içime akıttım artan suları
kederlere boğdum kendimi
kalbim sular altında kaldı..
ve
şimdi
klldırdım gözümden setleri
yıktım perdeleri tek tek
müşteri bekler gibi bekliyorum ama ağlayamıyorum
damla
sadece bir damla..
ama
bir çocuk bekliyorum şimdi
gelecek ve susuz yüreğimde yağmur duasına çıkacak...
tombala
29.08.2006 - 14:24eli cebinde çüküsünü kaşıyan öğrenciye öğretmenin fırçası
-oğluuuuuuum! tombala mı çekiyosun!
eşya
29.08.2006 - 14:01Orasını Allah bilir..
Ama Allah önce meleklere sormuş
ve onlarda
-Biz senin bize öğrettiğinden başka bir şey bilmeyiz
diye cevap vermişlerdir.
Fakat Hz. adem eşyanın isimlerini saymıştır ki buradan
Meleklere öğretilmeyen şeylerin
Ademoğluna öğretildiği
Farklı bir canlı olduğu da anlaşılabilir..
İslam alimlerinin bu ayet hakkında çok çeşitli tefsirleri mevcut.
eşya
29.08.2006 - 13:52'şeyler'
felsefi bir terim
sadece filozoflar değil islam kelamcılarıda eşyanın hakikati hakkında
yorumlarda bulunmuş
ikilemler yaşanmıştır..
en sık tartışılan soru ise eşyanın hakikati hakkında olmuştur..
eşya kaç boyutludur
gördüklerimiz hayalmidir
eşyayı tanıma nerelerden gelir vs.
Kur’an-ı Kerim’de, de
ilk insan unvanını alan Hz. Adem’in Cenab-ı Hak
tarafından öğretilen eşya isimlerini saymak suretiyle, meleklere üstün geldiğini okuyoruz...
muhasebe
29.08.2006 - 13:07kendimden bir sen çıkartsam
ve kendime yeni senler alsam
aldığım senlere dolgun bir zam yapsam
kendimi kara geçirebilir miyim?
nesli tükenmek
29.08.2006 - 11:31hayallerim uçuşurdu ülkemde
yerçekimsiz gökçekimsiz
hiçbir çekimsiz
boyanırlardı renkten renge..
taki bir metoor ülkeme çarpana dek..
çarptı
ve
karamsarlık
önce renklerini aldı hayallerimin
sonra onlara
yerin çekici olduğunu gösterdi..
uçamayan hayallerimin
üzüntüleri içlerine işledi
ve
nesilleri
bir bir bir bir
tükendi..
gerilerden gelenler
29.08.2006 - 11:20bedenen hızlıdırlar koşarlar adeta
her çiçekten bal alma
her ortama girip çıkma heveslisidirler
koşarlar bilgi peşinde
karaya vurmuş bir balinayı tedavi etmeye çalışırken
gördükleri kelebeğin kanatlarına hayran olup onun peşine düşerler
dere kenarında bütün mesailerini balık tutmaya harcadıkları halde
birden fikir değiştirir balıkları dereye salar ve onlarla yüzme yarışı yapmaya kalkarlar
esnektirler ama esnerkende kırmayı iyi becerirler bir ağacın dibinde elmaya ulaşamadığı için ağlayan bir çocuk görseler
ve kendileri o elmaya ulaşacak kadar uzun olmasalar
o çocuk için ağacı kökünden keser ve elmayı kopartıp çocuğa verirler
ince hesapları yoktur
kalın da değildir hesapları
bir hesap yaparlar ama
ya delidir der herkes onu umursamaz
ya da onu anlayamazlar üzücü olan
onu anlayıp anlamamalarının onun umurunda olmasıdır..
hızlıdırlar
ancaaaak,
ruhları
fikirleri
pişmanlıkları
özlemleri
hep bedenlerinin gerisindedir
yaramaz bir çocuğun arkasında dolanan bir ebeveyn gibi
kendi yaptıklarının arkasında dolanırlar
toparlamaya çalışırlar
tuhaftırlar
komiktirler
zıplayangillerdendirler
gerilerden gelenler..
sayısalcı
29.08.2006 - 10:46üniversitelerin sayısal bölümlerinden mezun olan insanlar,
-ki bu benim gözlemim-
mantıklı ve pratik düşünmek
en kısa ve ençabuk yoldan sonuca ulaşmak için programlanmış gibidirler..
sorgulayıcı bir zekaları vardır.
matematik hayatları olmıştur
buna bağlı olarak kendilerine bir şey sorulduğunda 'kar' ve 'zarar' hesabı yapmadan
sonucu düşünmeden cevap vermezler..
cimridirler
pintidirler
sahip oldukları eşyalara sıkı sıkıya bağlıdırlar
paylaşımcı değillerdir.
bir örnekle son vereyim.. orman mühendisi bir arkadaşım vardı
işten eve gelirken veya işe giderken attığı adımları hesaplardı
hergün farklı yollardan gidip
işe en kestirme nereden gidebilirim diye hesap yapardı.
bir gün evinden çıktık beraber gidiyorken ona
-şuradan gidelim daha kestirme
dedim o da bana
-ben iki aydır bu yollarda hesap yapıyorum
ve şu tarafın daha kestirme olduğuna bahse girerim
ne yapıp ne ettimse vazgeçiremedim..
çevrenizdeki sayısalcılara bakınca göreceksiniz..
birde sayısalcıların bir özelliği daha vardır ki sözelcileri küçümserler
onlardan üstün olduklarını söyleyip dururlar..
duyguları ve duygusallığı küçümserler..
önlerine delil getirmedikçe bir şeye inanmazlar..
iyidirler ve hoşturlar vesselam..
kitap
28.08.2006 - 17:14tuhaftır gariptir
ve acayiptir ki
insanın fikirleri en son okuduğu kitaptan ibaret..
yazar hangi perspektiften bakmışsa hayata okuyan-önyargılı bir okuma hariç-
da aynı şekilde bakıyor..
fazla iddialı ama
bana son okuduğun kitabı söyle sana kim olduğunu söyleyeyim
denebilir mi?
anne hakkı
28.08.2006 - 16:38-senin hakkını nasıl öderim?
-iyi ol mutlu ol
ve benim yanımda ağlama
yeter...
üç şey
28.08.2006 - 16:33bendeki ben
sendeki ben
ve
geri kalan herkesteki ben
vur deyince öldürmek
28.08.2006 - 16:23bazılarına ittir demeli
bazılarına dokun!
bazılarına üfle
bazılarına ise sadece bak
demeli...
vuranın kuvveti ile
vurulanın zayıflığı iyi hesaplanmalı..
ama asla susmamalı..
her bünye
kaldıramaz sessizliği sükutu
ve dayanamaz
sessizliğin sayhasına..
ölmeden önce izlenmesi gereken filmler
28.08.2006 - 16:16hayatım bir film şeridi gib akıp gitti gözümden
ve geriye bir ben kalmıştım
bir de ben
yaşamayı istedim sadece 2 gün
kopmuş hayatımın filmi bazen birkaç yerinden
bağlıyayım
döneyim bugünün geçmişlerine
ve
önce
annemden
başlayayım..
haklısın
28.08.2006 - 15:36biliyorum
ama bunu seninde bilmen
hoşuma gitti.
fakat bu seni cezalandıracağım gerçeğini değiştirmeyecek.
kızacaksın ama..
sende haklısın
sorulması gereken soru
28.08.2006 - 15:22gidene..
nereye?
okunası dergiler
28.08.2006 - 15:09Bilim&Teknik
sıkılıyorum çünkü
28.08.2006 - 13:34..
çünküsü olmamalı sıkıntıların
herkese
çünküsüz sıkıntılar diliyorum çünkü
çünküler tadını kaçırıyor hayatın..
çevre bakanı
28.08.2006 - 13:24osman pepe
oyun
28.08.2006 - 13:17ne kavgalar çıkardı..
heleki evcilik oyunlarında
hele birde o oyunda nilüfer anne olacaksa..
erkekler kavga ederdik baba olmak için
ve ihanetle evcilik oyunlarında tanışır insan..
aralarında kavgayla baba olma konusunda anlaşamayan çocukların hakemi nilüfer olurdu..
aman Allahım acaba kimi seçecek?
-Barış sen baba ol fatihte erkek çocuk olsun
-banane ya ben çocuk falan olmam
-o zaman bi sen ol bi barış olsun
-oda olmaz baba bi tek ben olurum geçen seferde onu baba yapmıştın!
beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
28.08.2006 - 12:22.. ama önemli değil
kurbağalar var yanımda arkadaş olarak
onlar burada doğmuş büyümüşler
hayatlarında hiç güneşi görmemişler
onlara güneşi anlatıyorum
beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
28.08.2006 - 12:19.. ve düşerken tutunduğum son saç telinde kopmak üzere..
Toplam 3332 mesaj bulundu