ağrı, aslında çocukluktan itibaren bütün yaşadıklarımızla doğrudan ilgilidir.herkesin ağrısı farklıdır. kimimiz ağrıya daha dayanıklıyızdır, kimimiz daha dayanıksız.işte bu duruma “ağrı eşiği” denilir. her vücudun bir ağrı standardı vardır. bu standardın belirlenmesinde her insanın farklı kültürel özellikleri, yaşam biçimi, bulunduğu çevre, aldığı eğitim, cinsiyeti, dili, dini ve birçok diğer inançları da etkili olmaktadır. yine bu özellik, ülkeden ülkeye, kişiden kişiye, cinsiyetten cinsiyete göre farklılık gösterebilir. Vücuttaki ağrı olayı bu standarda göre değerlendirilmelidir.
yani ağrı eşiği, vücudun ağrı hafızasının bulanık ya da net olmasıyla ilintilidir.
tr nin en ünlü besteci, aranjör ve kompozitörlerinden.
şu meşhuuurr ve de bahtsız eurovision şarkısı olan opera nın da bestecisi aynı zamanda. ama ne yazık ki fatura besteciye değil, zavallı çetin alp e kesildi.
bu sendrom, adını isveç in başkenti stockholm de 1973 yılında yaşanan bir banka soygunundan almakta. rehineler, 6 gün boyunca bankanın kasa dairesinde tutulmuş, fidyecilerle aralarında kuvvetli bir bağ oluşmuştur. soyguncuların ele geçirilmesinden sonraki soruşturma süreci içinde rehineler, son derece ketum davranmış, bu da yeni bir psikolojik kavramın doğmasına yol açmıştır. 1974 te kaçırılan amerikalı medya patronunun kızı patricia hearst daha da ileri giderek kendisini kaçıran ‘sembiyonez kurtuluş örgütü” ne katılmıştır.
bu sendrom, kendinden daha kuvvetli ve o an itibariyle daha üstün olan kişiye duyulan hayranlık olarak da ifade edilebilir.
kadın hayatına son vermek için deniz kıyısındadır. yanına bir adam yaklaşır ve ateş ister. kadın ateşi uzattığı sırada adam kadının gözlerinin içine bakarak şöyle sorar: 'madem ateşin var, ne duruyorsun karanlıkta! '...sigarasını yaktıktan sonra kadının yanından ayrılırken şöyle haykırır şehre: 'eyyy karacaahmet! bu gece de gelmeyeceğim sana! gidip yorgo nun meyhanesinde içeceğim! ...
İzmir prensestir çok güzel küçük şapkasıyla mutlu ilkbaharlar durmaksızın onun çağrısına yanıt verir ve nasıl vazodaki çiçekler gülümseyen günbatımları gibiyse o da denizlerin arasından ışıldar üstelik Arşipel'in ya ...
can
15.07.2006 - 17:29yakartop oynarken habire kazanır dururduk. keşke lazım oldukça kullanabilsek :)
allah (c.c)
15.07.2006 - 16:23O herşeyin yaratıcısı, yürütücüsü, götürücüsü ve koruyanı.
insan
15.07.2006 - 16:19herşey! hiç birşey....
baba
15.07.2006 - 16:17baba demeyi bile özledim...var sen düşün seni nasıl özlediğimi...
ben her bahar aşık olurum
15.07.2006 - 15:39baharda aşık olmanın da tadı başkaymış... öğrenmenin yaşı yokmuş...gökten üç elma düşmüş...
bezmek
15.07.2006 - 14:41yüreğinde derman, kollarında takat kalmaması.
bıkkın bi sesle 'canımdan geçesim var! ' demek.
çiğdem
15.07.2006 - 14:38güzeller güzeli arkadaşım :)
kabir azabı
15.07.2006 - 14:37yolluk hazırlamalı. ne götürürsen onu yersin.
dansöz
15.07.2006 - 14:34dokunmak serbest. yeter ki para yapıştır!
davidoff
15.07.2006 - 14:27hem sigara hem de parfüm markası. bu ne yaman çelişki :)
sigarayı tellendir, üzerine de parfümü sıktınmıydı ohhhh mis gibi oldun işte :)
ağrı eşiği
15.07.2006 - 11:29ağrı, aslında çocukluktan itibaren bütün yaşadıklarımızla doğrudan ilgilidir.herkesin ağrısı farklıdır. kimimiz ağrıya daha dayanıklıyızdır, kimimiz daha dayanıksız.işte bu duruma “ağrı eşiği” denilir. her vücudun bir ağrı standardı vardır. bu standardın belirlenmesinde her insanın farklı kültürel özellikleri, yaşam biçimi, bulunduğu çevre, aldığı eğitim, cinsiyeti, dili, dini ve birçok diğer inançları da etkili olmaktadır. yine bu özellik, ülkeden ülkeye, kişiden kişiye, cinsiyetten cinsiyete göre farklılık gösterebilir. Vücuttaki ağrı olayı bu standarda göre değerlendirilmelidir.
yani ağrı eşiği, vücudun ağrı hafızasının bulanık ya da net olmasıyla ilintilidir.
bir fincan kahve
15.07.2006 - 00:53içesim var. sade olsun lütfen...
buğra uğur
15.07.2006 - 00:45tr nin en ünlü besteci, aranjör ve kompozitörlerinden.
şu meşhuuurr ve de bahtsız eurovision şarkısı olan opera nın da bestecisi aynı zamanda. ama ne yazık ki fatura besteciye değil, zavallı çetin alp e kesildi.
uzakdoğu felsefesi
15.07.2006 - 00:37body ekrem!
çekirgelerimmm benimmmmm :)
gıcırdayan kapı
15.07.2006 - 00:26korku filmlerinde demirbaş! onsuz olmaz :)
saba tümer
15.07.2006 - 00:07dişlerini yaptırması büyük hata. veli efendi deki atların dişleri daha iyi durumda bence!
sömürge
15.07.2006 - 00:04prangalı siyahlar. kürekçiler.
iştahsızlık
14.07.2006 - 14:448 yaşında 15 kiloluk bir kız çocuğu :) bademcik operasyonumdan önceki halim.
stockholm sendromu
14.07.2006 - 14:42bu sendrom, adını isveç in başkenti stockholm de 1973 yılında yaşanan bir banka soygunundan almakta. rehineler, 6 gün boyunca bankanın kasa dairesinde tutulmuş, fidyecilerle aralarında kuvvetli bir bağ oluşmuştur. soyguncuların ele geçirilmesinden sonraki soruşturma süreci içinde rehineler, son derece ketum davranmış, bu da yeni bir psikolojik kavramın doğmasına yol açmıştır. 1974 te kaçırılan amerikalı medya patronunun kızı patricia hearst daha da ileri giderek kendisini kaçıran ‘sembiyonez kurtuluş örgütü” ne katılmıştır.
bu sendrom, kendinden daha kuvvetli ve o an itibariyle daha üstün olan kişiye duyulan hayranlık olarak da ifade edilebilir.
poster
14.07.2006 - 14:02özellikle 80 yıllarda tavan yapmış trend. en kalitelileri blue jean in sayfa aralarından çıkardı. mis gibi kuşe kağıda basılmış :)
gecenin öteki yüzü
14.07.2006 - 13:58Yönetmen
Okan Uysaler
Eser:
Firuzan
Senaryo Yazarı:
Füruzan
Müzik:
Vedat Sakman
Oyuncular:
Zuhal Olcay
Haluk Bilginer
Müşfik Kenter
Haluk Kurtoğlu
Tomris Oğuzalp
Zuhal Gencer Erkaya
Ece Alton
ve filmden bir sahne...
kadın hayatına son vermek için deniz kıyısındadır. yanına bir adam yaklaşır ve ateş ister. kadın ateşi uzattığı sırada adam kadının gözlerinin içine bakarak şöyle sorar: 'madem ateşin var, ne duruyorsun karanlıkta! '...sigarasını yaktıktan sonra kadının yanından ayrılırken şöyle haykırır şehre: 'eyyy karacaahmet! bu gece de gelmeyeceğim sana! gidip yorgo nun meyhanesinde içeceğim! ...
sözlerimi geri alamam
14.07.2006 - 01:29laf ağızdan bi kere çıkar.
eski sevgilinin doğum günü
14.07.2006 - 00:44gereksiz bir ayrıntıdır ama kalır işte anasını satiyim aklının bi köşesinde!
üçü bir arada
14.07.2006 - 00:41izel
çelik
ercan
eskılardan :))))
Toplam 1308 mesaj bulundu