Sabri Aydın - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Sabri Aydın 'FİRAR EDERİM GÖZLERİNE MÜLTECİN OLURUM'

HEP KARDEŞ OLACAK DEĞİLİZ YA
YAŞASIN HALKLARIN SEVGİLİLİĞİ :)

TANITIM YAZISIMI?
ANLAMI NE SİZCE?

KİMSİN SEN
NESİN
FALAN
FİLAN İŞTE

SANKİ HERKESTE BENİ TANIMAYA ÇOK MERAKLI YA :)

MADEM ÖYLE
ANLATAYIM O ZAMAN,

BEN KİMİM...

HANİ KÖYLERİMİZDE EKMEK TANDIRDA PİŞER YA
VE HER EVİN BİR TANDIR DAMI OLUR
'BUNU KÜRTLER,
KÖYLÜLER DAHA İYİ BİLİRLER'
ANALARIMIZ
BACILARIMIZ
AVRATLARIMIZ
O EKMEĞİ PİŞİRMEK İÇİN
KOCAMAN BİR HAMUR AÇAR
VE O HAMURU ÖZENE BEZENE
ŞEKİLLENDİREREK TANDIRA YAPIŞTIRIRLAR
ÇIKAN SONUÇ 'YENİLESİ BİR EKMEK'
MUNTAZAM
GÜZEL
HOŞ

DERKEN HAMUR BİTER
VE DİBİNDE BİR KAÇ PARÇA ARTIK HAMUR KALIR
O GÜZEL
MUNTAZAM
HOŞ EKMEKLERİ YAPARKEN
O HOŞ
GÜZEL
VE MUNTAZAM EKMEKLERİ YAPMAYA YETMEYEN HAMUR.
HAMUR PARÇACIKLARI...

ONLARDA 'HANİ ZİYAN OLMASIN DİYE' EKMEK BENZERİ BİR ŞEKİLE BÜRÜNDÜRÜLEREK TANDIRA YAPIŞTIRILIR.
ARTIKLARDAN
ZİYAN OLMASI İSTENMEYEN PARÇALARDAN BİR BÜTÜN OLUŞTURULUR YA
'İŞTE O OLUŞTURULAN BÜTÜN BENİM'

ALLAH İNSANLARI YARATIRKEN
O ÖZENE BEZENE YARATTIĞI İNSANLARIN HAMURLARINDAN ARTA KALANI ZİYAN OLMASIN DİYEDE BENİ YARATMIŞ
ALMIŞ AVUCUNA ÖYLESİNE BİR ÇEVİRMİŞ
VE YAPIŞTIRMIŞ TANDIRA
'SIRF ZİYAN OLMASIN DİYE'
ÇIKAN SONUÇ
BENİM İŞTE :)


____________________________________________________________________

''VARSIN YOKLUĞUN,ZEHİR GİBİ YAŞANSIN....''

uzun bir yoldan gelen tedariksiz,katıksız bir yolcuyum
yaralı,yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağırt boşluğu.
her şeyi anlattım
olan
olmayan
acıtan
sancıtan
bilsemki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
sever
adım gelirdim
yüreğinin çocuk güzelliğine...

y.erdoğan
___________________________________

gelirsen
ayın tam üstünde kederli bir bulut tutamaz göz yaşlarını
harran papatyadan bir gelinlik giyer
arsız
zamansız
gelirsen dersime
dersime kırlangıçlar geri döner
munzur gülümser
gelirsen kızıl bir gül gelincik olup akacak zilana
zap sana koşacak durmaksızın
gelirsen batmanda intahar son kurşunu kendine sıkacak
ani kurtulacak susmaların dilinden
ve çorum
ve maraş
ve sıvas yüzünü yıkayacak yağmurda
içimdeki kızıl deniz doydu kana
kızılırmaktan alayım selamını
merhaba de vurulmuş güvercinler aşkına
merhaba...

c.bağca
______________________________________________

şimdi hangi koyaklardasın
nerelerde biledin aşkını kimbilir
ne kirli gömleklerin yıkandı
ne yüzün okşandı onca zaman
kırağılar taradı saçlarını
yivli bir kurşun gibi bir kuş gözlerinden ağladı
sustun
yüreğin yanlız bir serçe
sustun
öptüm seni...

h.karakuş
_____________________________________

bir dağ başı yanlızlığı yaşıyorum yeniden
dağ başı yanlızlığı ki ölümden beter
hiç kimse aramasa sormasa beni
sen gelsen yeter
bir gün duysan bittiğimi tükendiğimi
çıkıp gelsen uzaklardan korkulu
ürkek
bir incecik dal gibi üstüme titreyerek eğilsennnn
bir öpsen yeter...

y.b.bakiler
_____________________________________________

biz bu kentlere sığdık da
bu kentler bize sığmadı âsiya
ve bir çığlık gibi günlerin çarmıhında
arttıkça yalnız, sustukça silik...

ay ışığı gölgeleri büyüttü
son kuşlar da vuruldular dağlarda
yakamozları söndü sahillerin, ışıkları evlerin
çağın vebalı gövdesinde
bir hayalet gibi gölgemizde yalnızlık

kaldık... kırık bardaklar gibi
içilmiş sulardan geride buruk bardaklar gibi...

y.odabaş
______________________________________

İŞTE SEVİŞMEK BİTTİ
ÖLÜM GİBİ DEVAM EDİYOR GECE...


EY ÖLÜM,NEREDESİN....