Eski DEP milletvekili Leyla Zana ve arkadaşlarının salıverilmesinin ardından, şehit aileleri ve malul gaziler, Özel Harpçi Korkut Eken'in hükümlü bulunduğu Ankara Ayaş'taki cezaevinin önünde gösteri yaptı.
Göstericiler Eken'in salıverilmesini istedi. Şehit Anneleri Derneği İstanbul Şube Başkanı Pakize Alp Akbaba, “Dağlarda yıllarca başın yumuşak yastık görmedi, taşların üstünde yattın, bari şimdi rahat et.” diyerek, çeşitli desenlerle süslediği kuş tüyü yastığı Eken'e hediye etti. Şehit Anneleri Derneği ile Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği'nin organizasyonuyla Ankara'ya gelen şehit yakınları ve gaziler, cezaevi önünde, ‘Hainler içeri Korkut’lar dışarı', ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez' şeklinde slogan attı. Dernek Genel Başkanı emekli Kurmay Albay Esat Arslan, “Teröre binlerce şehit verdik, binlerce yaralı verdik. Acımız içimizdeyken, onları öldürtenlerin dışarıya salınmalarını kabul edemiyoruz. Korkut Eken gibi bir kahraman içeride. Bunu kabul edemiyoruz. Bırakılan DEP milletvekillerinin arasında olan ve 33 erimizin şehit olmasının ardından, ‘Bu bir savaştır, herkes alışsın' diyenleri salıverenleri kınıyoruz.” dedi.
'Biz doğrudan doğruya millet severiz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur.' (M. KEMAL ATATÜRK)
fazla söze hacet yok... milliyetçiliğin tanımını veya içinin boşaltılmasını uğur mumcunun yazdıklarında aramaya güleyim mi ağlayayım mı? ergun gözeye kulak verelimde tefekkür vuzuha kavuşsun:'Yalnız Marksist sosyalizmdir ki, kendisinden başka hiçbir düşünceye hürriyet vermez. Hatta hiçbir insani davranışa da izin vermez. Bunu ben Bulgaristan misalinde çok acı bir şekilde yaşamışımdır. Todor Jivkov denen zat, 'Bulgaristan'da Türk yoktur' diyor, bütün Türkler'e zorla isimleri değiştirtiliyor, yüzyılın en büyük soykırımı yapılıyor, köyler tanklarla çevriliyor, Belene kampı dünyanın sayılı işkence kamplarından birisi haline getiriliyor, biz yeri göğü inleterek bu insanlık dışı hareketleri ve soydaşlarımıza yapılanları önlemek için Türk kamuoyunu ayağa kaldırmaya çalışıyoruz.
Mumcu'nun ikazı(!)
YEDİĞİMİZ ekmek zehir olmuş. Tercüman aracılığıyla okuyucularımızla Edirne'de buluşup Selimiye Camii'nde onbine yakın kişiyle Bulgaristan'da Jivkov rejiminin şehitleri için Gaip Cenaze Namazı kıldırıyoruz. Bu hengamede Cumhuriyet Gazetesi'nde Uğur Mumcu bile dayanamadı ve Bulgar yöneticilerini hedef alan bir yazı yazdı ama ne yazdı biliyor musunuz: 'Etmeyin eylemeyin. Sosyalizme yazık oluyor.'
İnsanlığa, insan haklarına, insanımıza değil de sosyalizme yazık oluyor. Tefrit de, ifrat da gerçeğin dışına düşmenin en kısa yoludur.
Halbuki o gün gerek bütün Bulgarlar'ın ve gerek soydaşlarımızın felaketi, Marksist sosyalizmin diktasından doğmaktaydı.'
fazla söze hacet yok...
'bir zamanlardı bu gamhanede bir dem vardı' mısrasıyla başlayan ölçülü bir şiiri vardı.enfes bir şiirdir ama hep gözardı edilir.keşke ölçülü şiir yazmayada vakit ayırsaydı...
gelmiş geçmiş en kült film olan dünyayı kurtaran adamdan:
başkötü olan pelerinli abimizin filmin baş taraflarında dünyayı ele geçirmek için yaptırttığı saldırı cüneyt abimiz ve ekibi tarafından bertaraf edilir.başkötü abimiz dünyaya bakarak:'sana ulaşamamak kaybetmek değildir dünya' der ve izleyenleri acı düşüncelere sevkeder...
senaryo yazarları diziyi daha da puslu bir hale getirmek için ellerinden geleni yapıyor,sorulduğundaysa cevapları hayır vizim öyle bir amacımız yok diyorlar.yahu nasibim-1 ve şanslım-s gemilerinin kısmetim-1 ve lucky-s olduğunu bebekler bile anlar.dizide verilen delikanlı imajına gerçek hayatta sadık kalmaları onlara yakışandır.
Muhsin Yazıcıoğlu, 1954 yılında, Sivas'ın Şarkışla ilçesi Elmalı Köyü'nde doğdu. Yazıcıoğlu, ilk ve orta öğrenimini Şarkışla'da, üniversite eğitimini Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde yaptı.
1968'de cemiyetçilik çalışmalarına başlayan Yazıcıoğlu, Şarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katıldı. Muhsin Yazıcıoğlu, üniversite eğitimi için 1972'de Ankara'ya geldikten sonra Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde görev yapmaya başladı; sırasıyla Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı ve Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı'nda bulundu (1977-78) . Yazıcıoğlu, 1978'de faaliyete geçen Ülkücü Gençlik Derneği'nin kurucu Genel Başkanı oldu.
1980 yılına kadar MHP'de Genel Başkan Müşavirliği görevinde bulunan Muhsin Yazıcıoğlu, 12 Eylül 1980'den sonra MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nda yargılandı. 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde kalan Yazıcıoğlu, bu davadan herhangi bir ceza almadı.
Yazıcıoğlu, cezaevinden çıktıktan sonra, cezaevindeki ülkücüler ve onların ailelerine yardım amacıyla kurulan Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı'nın başkanlığını yaptı.
Yazıcıoğlu, 1987'de Milliyetçi Çalışma Partisi'ne (MÇP) girdi ve Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu.
20 Ekim 1991 Milletvekili Genel Seçimlerinde, Refah Partisi (RP) , Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) ve Islahatçı Demokrasi Partisi'nin (IDP) oluşturduğu ittifak bünyesinde milletvekili adayı olan Muhsin Yazıcıoğlu, Sivas'tan milletvekili seçildi.
Yazıcıoğlu, 7 Temmuz 1992'de, 'içinde bulunduğu partinin siyasi anlayışıyla uyuşamadığı' gerekçesiyle 5 milletvekili arkadaşı ile beraber MÇP'den ayrıldı.
Muhsin Yazıcıoğlu, 29 Ocak 1993'de, MÇP'den ayrılan bir grup arkadaşı ile beraber Büyük Birlik Partisi'ni (BBP) kurdu ve partinin Genel Başkanı oldu.
24 Aralık 1995'te yapılan erken genel seçimlerinde ANAP-BBP ittifakından 20. Dönem Sivas milletvekili olarak yeniden parlamentoya giren Yazıcıoğlu, 28 Şubat 1996'da ANAP'tan istifa ederek, BBP'ye döndü.
Muhsin Yazıcıoğlu, 26 Nisan 1998'de yapılan 3. Büyük Kurultay ve 8 Ekim 2000 tarihindeki 4. Büyük Kurultay'da tekrar BBP Genel Başkanlığına seçildi.
Halen bu görevi sürdürmekte olan Muhsin Yazıcıoğlu, evli ve iki çocuk babasıdır.
korkut eken
10.07.2004 - 20:16Cezaevinde Eken’e yastık hediye edildi
Eski DEP milletvekili Leyla Zana ve arkadaşlarının salıverilmesinin ardından, şehit aileleri ve malul gaziler, Özel Harpçi Korkut Eken'in hükümlü bulunduğu Ankara Ayaş'taki cezaevinin önünde gösteri yaptı.
Göstericiler Eken'in salıverilmesini istedi. Şehit Anneleri Derneği İstanbul Şube Başkanı Pakize Alp Akbaba, “Dağlarda yıllarca başın yumuşak yastık görmedi, taşların üstünde yattın, bari şimdi rahat et.” diyerek, çeşitli desenlerle süslediği kuş tüyü yastığı Eken'e hediye etti. Şehit Anneleri Derneği ile Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği'nin organizasyonuyla Ankara'ya gelen şehit yakınları ve gaziler, cezaevi önünde, ‘Hainler içeri Korkut’lar dışarı', ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez' şeklinde slogan attı. Dernek Genel Başkanı emekli Kurmay Albay Esat Arslan, “Teröre binlerce şehit verdik, binlerce yaralı verdik. Acımız içimizdeyken, onları öldürtenlerin dışarıya salınmalarını kabul edemiyoruz. Korkut Eken gibi bir kahraman içeride. Bunu kabul edemiyoruz. Bırakılan DEP milletvekillerinin arasında olan ve 33 erimizin şehit olmasının ardından, ‘Bu bir savaştır, herkes alışsın' diyenleri salıverenleri kınıyoruz.” dedi.
milliyetçilik
16.06.2004 - 20:08'Biz doğrudan doğruya millet severiz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur.' (M. KEMAL ATATÜRK)
fazla söze hacet yok... milliyetçiliğin tanımını veya içinin boşaltılmasını uğur mumcunun yazdıklarında aramaya güleyim mi ağlayayım mı? ergun gözeye kulak verelimde tefekkür vuzuha kavuşsun:'Yalnız Marksist sosyalizmdir ki, kendisinden başka hiçbir düşünceye hürriyet vermez. Hatta hiçbir insani davranışa da izin vermez. Bunu ben Bulgaristan misalinde çok acı bir şekilde yaşamışımdır. Todor Jivkov denen zat, 'Bulgaristan'da Türk yoktur' diyor, bütün Türkler'e zorla isimleri değiştirtiliyor, yüzyılın en büyük soykırımı yapılıyor, köyler tanklarla çevriliyor, Belene kampı dünyanın sayılı işkence kamplarından birisi haline getiriliyor, biz yeri göğü inleterek bu insanlık dışı hareketleri ve soydaşlarımıza yapılanları önlemek için Türk kamuoyunu ayağa kaldırmaya çalışıyoruz.
Mumcu'nun ikazı(!)
YEDİĞİMİZ ekmek zehir olmuş. Tercüman aracılığıyla okuyucularımızla Edirne'de buluşup Selimiye Camii'nde onbine yakın kişiyle Bulgaristan'da Jivkov rejiminin şehitleri için Gaip Cenaze Namazı kıldırıyoruz. Bu hengamede Cumhuriyet Gazetesi'nde Uğur Mumcu bile dayanamadı ve Bulgar yöneticilerini hedef alan bir yazı yazdı ama ne yazdı biliyor musunuz: 'Etmeyin eylemeyin. Sosyalizme yazık oluyor.'
İnsanlığa, insan haklarına, insanımıza değil de sosyalizme yazık oluyor. Tefrit de, ifrat da gerçeğin dışına düşmenin en kısa yoludur.
Halbuki o gün gerek bütün Bulgarlar'ın ve gerek soydaşlarımızın felaketi, Marksist sosyalizmin diktasından doğmaktaydı.'
fazla söze hacet yok...
gün sazak
27.05.2004 - 15:42pırlanta...
salvador dali
27.05.2004 - 15:36fotoğraf çektirirken özel bir çaba sarfediyormuş sanırım zira görenlerin vereceği 'kim ulan bu' tepkisini düşünmüş olduğuna inanıyorum.
realizm
27.05.2004 - 15:19gerçekçilik.pozitivizmle karıştırılmamalıdır.
ameros perros / paramparça aşklar ve köpekler
27.05.2004 - 15:14yönetmenimizin yeni filmi 21 gramın amores perros'tan aşağı kalır yanı yok...
orhan veli
27.05.2004 - 15:06'bir zamanlardı bu gamhanede bir dem vardı' mısrasıyla başlayan ölçülü bir şiiri vardı.enfes bir şiirdir ama hep gözardı edilir.keşke ölçülü şiir yazmayada vakit ayırsaydı...
tercuman-ı ahval
27.05.2004 - 14:32durumları,olayları açıklayan...
doktorlar
27.05.2004 - 14:17'Allah razı olsun' duasının yüceliğini anlayanlar dışındakilerde firavunlaşma eğilimi gördüğüm meslektaşlarım...
la martine
27.05.2004 - 14:11osmanlının ruhundan kesinlikle anlayamamış bir romantik.
cem karaca
20.05.2004 - 05:04amanın amanın şu sözlere bir bakın hele:
Gönlümle başbaşa düşündüm demin
Artık bir sihirsiz nefes gibisin
Şimdi ta içimde bomboş kalbimin
Akislerı sönen bir ses gibisin
Maziye karışıp sevda yeminim
Bir anda unuttum seni eminim
Kalbimde kalbine yok bile kinim
Bence artık sende herkes gibisin
herkes gibisin...
film replikleri
15.05.2004 - 03:17gelmiş geçmiş en kült film olan dünyayı kurtaran adamdan:
başkötü olan pelerinli abimizin filmin baş taraflarında dünyayı ele geçirmek için yaptırttığı saldırı cüneyt abimiz ve ekibi tarafından bertaraf edilir.başkötü abimiz dünyaya bakarak:'sana ulaşamamak kaybetmek değildir dünya' der ve izleyenleri acı düşüncelere sevkeder...
elif şafak
15.05.2004 - 02:58babasıyla ilgili problemleri problemleri olduğunu duymuştum acaba soyadını değiştirmesinde bunun bir etkisi varmıydı?
kürt
15.05.2004 - 02:56dünya tarihinde sadece türk medeniyeti yazıtlarında adı geçen kardeş değil bir halkımız...
mona roza
15.05.2004 - 02:52muazzez akkaya...
kurtlar vadisi
15.05.2004 - 02:51senaryo yazarları diziyi daha da puslu bir hale getirmek için ellerinden geleni yapıyor,sorulduğundaysa cevapları hayır vizim öyle bir amacımız yok diyorlar.yahu nasibim-1 ve şanslım-s gemilerinin kısmetim-1 ve lucky-s olduğunu bebekler bile anlar.dizide verilen delikanlı imajına gerçek hayatta sadık kalmaları onlara yakışandır.
polat alemdar
15.05.2004 - 02:45laz ziyaya damat olması medyada alaattin çakıcı damgası yemesinin tezahürüdür diye düşünüyorum.
ismet inönü
15.05.2004 - 02:11Akrostiş
İhtilal acentası...
Solun tamda ortası.
Moskof ’un oltası..
Eli, zulüm muştası.
Tek ümidi, cuntası
İnkılap, avantası...
Nemrut, onun atası...
Ölüm yolu, rotası..
Namlı servet çantası..
Ünlü küfür softası..
(1968)
Necip Fazıl Kısakürek
ece ayhan
13.05.2004 - 06:00aşk örgütlenmektir bir düşünün abiler...
muhsin yazıcıoğlu
13.05.2004 - 05:44Muhsin Yazıcıoğlu, 1954 yılında, Sivas'ın Şarkışla ilçesi Elmalı Köyü'nde doğdu. Yazıcıoğlu, ilk ve orta öğrenimini Şarkışla'da, üniversite eğitimini Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde yaptı.
1968'de cemiyetçilik çalışmalarına başlayan Yazıcıoğlu, Şarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katıldı. Muhsin Yazıcıoğlu, üniversite eğitimi için 1972'de Ankara'ya geldikten sonra Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde görev yapmaya başladı; sırasıyla Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı ve Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı'nda bulundu (1977-78) . Yazıcıoğlu, 1978'de faaliyete geçen Ülkücü Gençlik Derneği'nin kurucu Genel Başkanı oldu.
1980 yılına kadar MHP'de Genel Başkan Müşavirliği görevinde bulunan Muhsin Yazıcıoğlu, 12 Eylül 1980'den sonra MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nda yargılandı. 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde kalan Yazıcıoğlu, bu davadan herhangi bir ceza almadı.
Yazıcıoğlu, cezaevinden çıktıktan sonra, cezaevindeki ülkücüler ve onların ailelerine yardım amacıyla kurulan Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı'nın başkanlığını yaptı.
Yazıcıoğlu, 1987'de Milliyetçi Çalışma Partisi'ne (MÇP) girdi ve Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu.
20 Ekim 1991 Milletvekili Genel Seçimlerinde, Refah Partisi (RP) , Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) ve Islahatçı Demokrasi Partisi'nin (IDP) oluşturduğu ittifak bünyesinde milletvekili adayı olan Muhsin Yazıcıoğlu, Sivas'tan milletvekili seçildi.
Yazıcıoğlu, 7 Temmuz 1992'de, 'içinde bulunduğu partinin siyasi anlayışıyla uyuşamadığı' gerekçesiyle 5 milletvekili arkadaşı ile beraber MÇP'den ayrıldı.
Muhsin Yazıcıoğlu, 29 Ocak 1993'de, MÇP'den ayrılan bir grup arkadaşı ile beraber Büyük Birlik Partisi'ni (BBP) kurdu ve partinin Genel Başkanı oldu.
24 Aralık 1995'te yapılan erken genel seçimlerinde ANAP-BBP ittifakından 20. Dönem Sivas milletvekili olarak yeniden parlamentoya giren Yazıcıoğlu, 28 Şubat 1996'da ANAP'tan istifa ederek, BBP'ye döndü.
Muhsin Yazıcıoğlu, 26 Nisan 1998'de yapılan 3. Büyük Kurultay ve 8 Ekim 2000 tarihindeki 4. Büyük Kurultay'da tekrar BBP Genel Başkanlığına seçildi.
Halen bu görevi sürdürmekte olan Muhsin Yazıcıoğlu, evli ve iki çocuk babasıdır.
www.belgenet.com
kaliteli insan
13.05.2004 - 05:41bkz.muhsin yazıcıoğlu
pi sayısı
13.05.2004 - 05:3922/7 alınması gereken efsanevi sayı.
mona lisa
13.05.2004 - 05:34değeri çalındıktan sonra anlaşılan...
eurovision
13.05.2004 - 05:33gelecek seneye ayşe hatun önal hanımkızımızın katılmasını can-ı gönülden istediğimiz halkımızın gereğinden fazla büyüttüğü kıytırık yarışma.
Toplam 102 mesaj bulundu