Anroozha 4'teki ilk şarkıyla ağlamanın ne kadar güzel olduğunu hissetirip, robabeh jan ile ara ara gözyaşlarınızı silen insan... Ferit Feryat diye anılması akla zarar olmayan zat...
Xece, Van'da Sipan Dağı civarında yaşayan çok güzel bir kız... onun aşıkları çoktur. fakat o yalnızca Siyabend'i seviyor. Tüm aşk efsanelerinde olduğu gibi bunların da kavuşmalarına engel olan birileri vardır. aşıkları ve akrabaları... onlar kaçmaya karar verir. sipan dağında yaşamaya çalışırlar kaçak olarak. bir yaban keçisini yakalamaya çalışan Siyabend sipan dağının uçurumlarından düşer ve dağın altında bulunan Van Gölü'ne düşmek üzere çaresiz yuvarlanır. fakat uçurumda bulunan bir ağaç onun düşmesini engeller. Siyabend o ağacın sivri dallarından yararlanarak tutunmaya çalışır. fakat yaralanır ve tutunarak hem yukarıdan seslenen Xece'ye olan aşk acısı hem de kan içindeki vücudunun acısı içinde çaresiz kalır. Xece'nin (Hatice) onu kurtarmak için onun yanına gitmekten başka çaresi yoktur. Hem o ölürse ben yaşayamam diyerek ölümü göze alır. o da atlar ve Siyabend'in tutunduğu ağacın üzerine düşer. onun ağırlığıyla sallanan ağaçta tutunamayarak ikisi Van Gölü'ne düşer. onların burada aylardır yalnız yaşadığını bilenler, onların bu şekilde düşerek öldüklerini sonradan ağacın dallarının kırık olması ve kan izleri taşımasından anlarlar. söylenenlere göre onların tam düşüp öldüğü yerde daima iki tane kavak ağacı bulunur. kimileri de onların izlerinden kalan yerlerde her bahar mevsiminde iki grup halinde (Xece ve Siyabend) güzel kokulu güller yetişir...
o 'dilo rebeno' derken elinize mendil alıp halay çekemezsiniz... çünkü o şarkı halayı gerektirmiyor... o şarkıyı söylerken insanın şarkı içeriğini hayal ederek, o anı tüm gerçekliğiyle yaşamasını sağlayabilen nadide bir sanatkardır... ve her şarkısında öyledir...ve gerektiğinde öyle bi söyler ki hoparlörler dayanmaz.. dünya bass kalitesinde 9. olmuştur...onu şimdi dinliyorum.. ne büyük mutluluk... 'can te çi ji min kir..'
Şırnak'ın Cizre ilçesinde gerçek ve dünyanın en büyük aşk hikayelerinden biridir ki sonu yine hicran ve acıdır...ölümdür...çünkü gerçek aşktır... Üstad Ahmedé Xané'nin aydınlattığı olayın kişileri Mem ile Zin'in kabirleri yine Cizre ilçesindedir... Oraya gelen her yabancının ilk ziyaret ettiği mekandır.. en son manken Tuğba özay ziyaret etmişti...
Hayat ne fazla gülmek,ne de yasa girmektir Mevzuatı çignemek,talihi devirmektir Dünyayı parmağının ucunda çevirmektir Yasamak, yatagından seller gibi taşmaktır (Sabahattin Ali)
farid farjad
10.01.2008 - 10:52Anroozha 4'teki ilk şarkıyla ağlamanın ne kadar güzel olduğunu hissetirip, robabeh jan ile ara ara gözyaşlarınızı silen insan... Ferit Feryat diye anılması akla zarar olmayan zat...
KÜFÜR ETMEK
12.05.2006 - 21:22bazen çok gerekli...
öğretmen
12.05.2006 - 21:14anne, baba, abi, dost, arkadaş, kaptan...
siyabend u xece
02.05.2006 - 21:40Xece, Van'da Sipan Dağı civarında yaşayan çok güzel bir kız... onun aşıkları çoktur. fakat o yalnızca Siyabend'i seviyor. Tüm aşk efsanelerinde olduğu gibi bunların da kavuşmalarına engel olan birileri vardır. aşıkları ve akrabaları... onlar kaçmaya karar verir. sipan dağında yaşamaya çalışırlar kaçak olarak. bir yaban keçisini yakalamaya çalışan Siyabend sipan dağının uçurumlarından düşer ve dağın altında bulunan Van Gölü'ne düşmek üzere çaresiz yuvarlanır. fakat uçurumda bulunan bir ağaç onun düşmesini engeller. Siyabend o ağacın sivri dallarından yararlanarak tutunmaya çalışır. fakat yaralanır ve tutunarak hem yukarıdan seslenen Xece'ye olan aşk acısı hem de kan içindeki vücudunun acısı içinde çaresiz kalır. Xece'nin (Hatice) onu kurtarmak için onun yanına gitmekten başka çaresi yoktur. Hem o ölürse ben yaşayamam diyerek ölümü göze alır. o da atlar ve Siyabend'in tutunduğu ağacın üzerine düşer. onun ağırlığıyla sallanan ağaçta tutunamayarak ikisi Van Gölü'ne düşer. onların burada aylardır yalnız yaşadığını bilenler, onların bu şekilde düşerek öldüklerini sonradan ağacın dallarının kırık olması ve kan izleri taşımasından anlarlar. söylenenlere göre onların tam düşüp öldüğü yerde daima iki tane kavak ağacı bulunur. kimileri de onların izlerinden kalan yerlerde her bahar mevsiminde iki grup halinde (Xece ve Siyabend) güzel kokulu güller yetişir...
aşık olmak
09.03.2006 - 19:34kör olmak...
11 eylül
09.03.2006 - 14:54BOOOOOOOOOOOOOMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMM! ....
teoman
06.03.2006 - 21:28P A R A M P A R Ç A
ama onun her parçasını severim
cüneyt arkın
06.03.2006 - 21:02nnnnnnoşbulduk oğlum...
yusuf hayaloğlu
06.03.2006 - 20:59vay anasını sayın seyirciler... vay anasını....
Yusuf HAYALOĞLU
cem karaca
06.03.2006 - 11:16en uslu ve santkar tamirci çırağı...........
Hayatta hiç bir şeyim az olmadı senin kadar sen de başını alıp gitme ne olur.:(
cıwan haco
06.03.2006 - 00:20o 'dilo rebeno' derken elinize mendil alıp halay çekemezsiniz... çünkü o şarkı halayı gerektirmiyor... o şarkıyı söylerken insanın şarkı içeriğini hayal ederek, o anı tüm gerçekliğiyle yaşamasını sağlayabilen nadide bir sanatkardır... ve her şarkısında öyledir...ve gerektiğinde öyle bi söyler ki hoparlörler dayanmaz.. dünya bass kalitesinde 9. olmuştur...onu şimdi dinliyorum.. ne büyük mutluluk... 'can te çi ji min kir..'
mem u zin
06.03.2006 - 00:00Şırnak'ın Cizre ilçesinde gerçek ve dünyanın en büyük aşk hikayelerinden biridir ki sonu yine hicran ve acıdır...ölümdür...çünkü gerçek aşktır... Üstad Ahmedé Xané'nin aydınlattığı olayın kişileri Mem ile Zin'in kabirleri yine Cizre ilçesindedir... Oraya gelen her yabancının ilk ziyaret ettiği mekandır.. en son manken Tuğba özay ziyaret etmişti...
Toplam 12 mesaj bulundu