Ramazan Topoğlu Adlı Antoloji.com Üyesinin Ş ...

Bugün taze yeşil bir yaprak üstünde konaklayan uğur böceği resmi gördüm...Al kanatlarında siyah benekli haliyle öyle şirin öyle güzeldi ki...

Şiirin iki dizelik bölümlerinde çağrışım açısının geniş şoklamasında öyle bir böcek tadı aldım... Can öyle istedi. Üstelik rüyalarında kırmızı yıldız tozu ...

Göz yutkunmalarında bedensiz böcek kanatları resitali.

Ludingirra'nın anne Şatişta'sı için söyledikleri hedef gün ile özdeş olan, yüzyıllardır eskimeyen gıcırtılı eğer bakirliğindeydi; suyunu içen bir atın aksesuarlarından çıkan doyumsuz zarif şangırtılar gibi...

Nazım damda 'sen roman yaz' der Orhan Kemal'e.
Sait Faik yazmaya ara verdiği dönemlerde ...

Bir gün raslar musikinin bir gönül dervişi...
Belki haveran, belki karcığar.
Yükselir semaya.

Annesinin kundurasını giyer bir kız çocuğu...
Kundurada kalan boşluk yakar yüreğimi.

Nesnelerde hep
insan çığlığı saklanıyor.

bir başınalık cezasıyla defteri karaladığında dolunay

gün çeker gider.

Ses çağrışımıyla;
'uzaklarda arama' hatırlatmasını,
'duraklarda arama' ile hınzırlama...:)

Duyması ve anlaması olmayan bebeği, yaş ötesi şirinlemesinde büyüten bir hoş şirinleme.

Kültürel emzirme.
Sözcüklerle bakir senfonik ninni.
Bu kadar yeter. Duyuldu.
En çok bebekler yutar insanı.

Geçip giden bir yüce çam ağacının bilge uğultusu bu.

Bir tanrıça hoşluğu, tatlı bir gelindir o
Ufukta parlayan bir ışık, bir dağ geyiği
Mevsiminde bir yağmur, ilk tohum için su
Bir bayram neşe dolu bir kurban
Çam ağacından bir araba, şimşirden bir tahtırevan

O anneyi tanınıdık Sümerli şair Ludingirra.
Satişta'yı.
Sanki Avatar'ın Pandora sında ...

Sinyali demişler ki:

'düzeyleri hızla tırmanmaya aday bir şair sesi var ve bir ney sesinin yakıcılığına talip

Orada biri kuşlara talan sevgi yemliyor

Burada herkes görebilir yemlenen ve demlenen bir güvercin bakışlı bir ney sesinin asumana savrulmak için kanatlarına hava doldurduğunu.'
...

Şiir ve söyleşilerindeki sosyal ve kültürel zekasına hayranım.

Küçümseyenler hiç bir zaman O'nun gibi olamayacakları ve kıskandıkları içindir. Bu eğilimdeki kişiler için 'siz kim O kim' denilmesi gerekmekte, fakat biz söylememiş olalım, Sunay Akın'ın şiiri gölgesine yakışmaz.

Emrah Kurul kard ...

Dünyanın gelmiş geçmiş, ve bir daha gelmeyecek en büyük ozanından toprak üzerine söylenmiş en güzel sözler.

Aşık Veysel aynı zamanda eşsiz sanatsal yüz çizgilerine sahip bir şahsiyet. Fötr şapkanın en çok yakıştığı insan. Gönül gözü cennet bir insan.

Ruhu şâd olsun.

'Ne güzel insanlar vardı eskiden'
Bu bile yeter.
***

Oysa bugün daha iyi insanlar olması gerekiyordu.
Şiir bugün için de geçerli.
Şairin aramızdan fiziki olarak ayrılışından bu yana bilim ve teknolojinin sağladığı hayat konforu daha da arttı. Ancak insanlar giderek yoksullaştı.

Dün h ...

Bu denli yalın ve şıp diye anlaşılan etkili, seçkin, içten bam teli dizelerle şiirselliği doruğa taşıyan ve İstanbul yerle bir olmadıktan sonra sonsuzun yaşacak bir Orhan Veli şiiri.

İstanbul yerle bir olsa bile en anlamlı şair hatırası olarak kalacak en güzel İstanbul şiiri.

Yüzyıllar sonra ...

Karaca bazı şiirlerinde, ö/teki bölüm sonlarıyla uyumlu anlam yığılmalı dizelerle vurgular yapar.

Dur bi hele...
Dönemeç deltası.

Unuttuklarım,
Yutkunduklarım,

Dur bi hele,
Güldüremediklerim,
Öldüremediklerim,
Yağdıramadıklarım,
Var.

Durma.
Arkada bıraktıklarımız var.
...

Cahit Zarifoğlu.
Acz.
İsmin ikinci harfi, sonra baş ve soyad başı.
Sakin oyun.

Yapılan ibadetler özürlü, günahlar dipdiri.
Bağışlanmak bazen en zor bazen de en kolay olan.

Ters köşede Sultan bağışladı.
Ad ve içerik çaprazlığında.

Bazı şiirler vurur mührünü yazıldığı an.

Konvekste kanama var, bilinen duygular bile kanıksanamadı daha, hırlamada görünen ısırmaya hazır diş sevimsizliğinden ötürü şiir terliğini sahilde unuttu. Terlik naylondu, ayak izi kinetik enerjisini bırakacak toprağa. Suçsuz ve masum o çoçuklar el çırpacaklar.

Düşteki sosyal aritmetik günde reel ...

alnından nehirler geçerdi
al yeleli atlar geçerdi kapımızdan
*****************************



bir masal mıydı gülün solduğu
ah annem annem o azgın dalgalardan
ayakta tutan bizleri
bitmez bir
tevekkül müydü
**************************


Yorumu bir kenara bırakıp bu alıntılanan diz ...

Kolay değildi o vahşi ve güzel kent ile dertleşebilmek.

Dünyaca ünlü, sevilen ve benimsenen şairlerden Ritsos'un bir şiiri Yunancadan Türkçeye çevrildiğinde elbette biraz erozyona uğrayacaktı. Şiirin çevirisi yapıldığında kesinlikle hiç bir zaman orijinal tadını yansıtamaz.



Şiirleri dil bilen şairler başarılı biçimde çevirebilir; bu şiiri de Cev ...

Her dizenin tütümü ayrı ve rahat bacalardan yöntemine uygun veriliyor şiirin gökçüllüğüne.Burkulmuş, kurulmuş, bilinmedik minik şaşkınlığın ukala olmayan bilgeliğinde özgüvenli ve kural tanımaz.

Başlıktaki değişik alanlı üç kavram, yine birbirinden bağımsız görünen ilk bölüm dize çağrışımlarının ...

Çok sakin.