Suddenly, from all the green around you, something-you don't know what-has disappeared; you feel it creeping closer to the window, in total silence. From the nearby wood
you hear the urgent whistling of a plover, reminding you of someone's Saint Jerome: so much solitude and passion come from that one voice, whose fierce request the downpour
will grant. The walls, with their ancient portraits, glide away from us, cautiously, as though they weren't supposed to hear what we are saying.
And reflected on the faded tapestries now; the chill, uncertain sunlight of those long childhood hours when you were so afraid.
Rainer Maria Rilke
....................................
BİR TEK SENSİN, SEN
geceleri ağlayarak yattığımı söyleyemediğim sen, özü beni bir beşik kadar yoran. benim yüzümden uyumadığını bana söylemeyen sen: bu hasreti gidermezsek nice olur halimiz?
sevenlere bir baksana, itiraf etmeye başlar başlamaz nasıl da yalan söylerler.
sensin yalnızlığımın tek sebebi. tek seni karıştırabilirim. bir süre sensin o, sonra yine uğultu ya da iz bırakmayan bir koku. ah, kaybettim hepsini kollarımda, bir tek sensin, sen, tekrar tekrar doğan: sana hiç bir zaman sarılamadığımdan, vazgeçemiyorum senden.
Rainer Maria Rilke ..........................
GÜZ
Yapraklar düşmede bilinmez nerden Gökkubbede uzak bahçeler bozulmuş sanki Yapraklar düşmede gönülsüz Ve geceler ağır dünyamız kopmuş gibi yıldızlardan Kaymada yalnızlığına
Hepimiz düşmedeyiz.Şu gördüğün el düşüyor Nereye baksan hep o düşüş Ama biri var ki bu düşenleri ellerinde tutuyor yumuşak ve sonsuz
Rainer Maria Rilke .....................................
YALNIZLIK
Yalnızlık bir yağmura benzer, Yükselir akşamlara denizlerden Uzak, ıssız ovadan eser, Ağar gider göklere, her zaman göklerdedir Ve kentin üstüne göklerden düşer.
Erselik saatlerde yağar yere Yüzlerini sabah döndürünce sokaklar, umduğunu bulamamış, üzgün yaslı Ayrılınca birbirinden gövdeler; Ve insanlar karşılıklı nefret içinde Yatarken aynı yatakta yan yana:
BEFORE SUMMER RAİN
Suddenly, from all the green around you,
something-you don't know what-has disappeared;
you feel it creeping closer to the window,
in total silence. From the nearby wood
you hear the urgent whistling of a plover,
reminding you of someone's Saint Jerome:
so much solitude and passion come
from that one voice, whose fierce request the downpour
will grant. The walls, with their ancient portraits, glide
away from us, cautiously, as though
they weren't supposed to hear what we are saying.
And reflected on the faded tapestries now;
the chill, uncertain sunlight of those long
childhood hours when you were so afraid.
Rainer Maria Rilke
....................................
BİR TEK SENSİN, SEN
geceleri ağlayarak
yattığımı söyleyemediğim sen,
özü beni bir beşik kadar yoran.
benim yüzümden uyumadığını
bana söylemeyen sen:
bu hasreti gidermezsek
nice olur halimiz?
sevenlere bir baksana,
itiraf etmeye başlar başlamaz
nasıl da yalan söylerler.
sensin yalnızlığımın tek sebebi. tek seni karıştırabilirim.
bir süre sensin o, sonra yine uğultu
ya da iz bırakmayan bir koku.
ah, kaybettim hepsini kollarımda,
bir tek sensin, sen, tekrar tekrar doğan:
sana hiç bir zaman sarılamadığımdan, vazgeçemiyorum senden.
Rainer Maria Rilke
..........................
GÜZ
Yapraklar düşmede bilinmez nerden
Gökkubbede uzak bahçeler bozulmuş sanki
Yapraklar düşmede gönülsüz
Ve geceler ağır dünyamız kopmuş gibi yıldızlardan
Kaymada yalnızlığına
Hepimiz düşmedeyiz.Şu gördüğün el düşüyor
Nereye baksan hep o düşüş
Ama biri var ki bu düşenleri ellerinde tutuyor yumuşak ve sonsuz
Rainer Maria Rilke
.....................................
YALNIZLIK
Yalnızlık bir yağmura benzer,
Yükselir akşamlara denizlerden
Uzak, ıssız ovadan eser,
Ağar gider göklere, her zaman göklerdedir
Ve kentin üstüne göklerden düşer.
Erselik saatlerde yağar yere
Yüzlerini sabah döndürünce sokaklar,
umduğunu bulamamış, üzgün yaslı
Ayrılınca birbirinden gövdeler;
Ve insanlar karşılıklı nefret içinde
Yatarken aynı yatakta yan yana:
Akar, akar yalnızlık ırmaklarca.
Rainer Maria Rilke