Her kazanım , bir kaybedişi de beraberinde getirir.
Menzile varmak bir kazanım olsa da yola çıkarken bırakılanlar da bir kaybediştir aslında :)
Bir de bazı yolculuklar ( yolcular) vardır,
varmanın önemini yitirdiği, ömür bitsin ama yol bitmesin denildiği :))
zaman su gibi akarken, pek çok anılarımızı da sürükler götürür..
kısa bir anda uzuuun kalmış gibi oluruz da , ya tebessümle ya da hüzünle çabucak kendimize geliriz..
vee iyikiler veya keşkelerle bakar kalırız ardından.
insanın hafızasından gönlüne / aklına sürekli devri daim eden bir akıştır bu….
Okuduk efenim okuduk :)
Ve de defalarca okuduk ve dahi hayretle, hayranlıkla, bir anda tebessüm, bir anda hüzünle okuduk.
Kaleminden düşen her kelimende , estetiğe ve derinliğe ve yeteneğe şahit olduk.
Vee bir de aklımızın ipini kaçırmamak için sıkı sıkıya tuttuk :))
sana benzerdi ay,
gülümsesek.
güzel birşeyle aynı izlenimi bırakıyorsun,
ama yok edici.
ışık ödünç almada yok siz ikiniz üstüne.
yanıtlanmaz birşey söylemeye can atıyorsun....
Gelecek kaygısı taşımamak..
Ne olduğu; ya da kim olduğunu umursamamacasına mutlu olmak..
Mutlu olmak için bahane aramamak..
İstediklerini planlamadan gerçekleştirmek..
Cesur olmak..
Farklı olmaya cüret etmek..
Bir aklımız şunu yapayım derken, öbür aklımız ııhh bunu yapmak daha iyi der..
Diğer aklımız aslında onu yapmalıyım derken öteki diğer aklımı yok yaa olacak şey değil diye 1 kamyon engel çıkarır…
Ya beriki aklımız kesin bunu yapıyorum derken köşede bucakta kalan aklımızın da yok yok şu ihtimali de göz ardı etme diyerek gene oyun bozanlık etmesine ne demeli..
Ve sonuç, uyuşukluk, mayışıklık modu :Pp
Ez cümle hiç akıl da '' çok akıl '' da iyi değil mi ne..
Aslında heer şey pirpirikliliğin sırrında gizli her hal :)))
Aslında insan, ne yardan geçmek ister , ne de serden :)
Lakin bazen , hele şu yaramın kanamasını durdurayım da sonrasına …..
Bab’ından anlık tercihle, yaraya tuz basmayı bile deneyebilir :P
merakımız, hoş da olsa içi boş sözlere değil efenim :)
dejenere olmuş davranışlar silsilesinde üstü tozlanmış olsa da
hala ruhunu koruyan , derinliği olan birkaç ‘’ insani ‘’ vasfadır bu düşkünlüğümüz…
ne çok yoruyor insanı insan değil mi ,
en çok da, daldan dala konmaya müptela göçebe ruhlular..
bidayeti olan her şeyin nihayeti de vardır.
özünde sessizce başlayan her şey sessizce, sezdirmeden, ışık hızıyla geçip gidiyor..
zamanın / hayatın doğal seyri böyledir de..
lakin insanın da ciddi şekilde farkındalık ve algılama eksikliği var sanki...
aslında sessizlik, en güzel sestir, duyabilene, anlayabilene...
artık burada sessizliğim konuşsun diyorum kendi kendime.
harfsiz bir lisanım var artık içimde, her cümlemde.
sessiz konuşuyorum artık, sadece anlayabilenlerin dilinden….
bencillik mi? sağduyu mu?
yani sarsılmaz sağduyum ile başkalarını kendimden öne mi koyacağım.
yoksa bencil bilmişliğim ile kendimi her şeyden öne mi alacağım…
beğen ya da beğenme, hayat sürekli yokuş , zor ve meşakkatli bir yol…
ey hayat , niye çiçeklerle bezeli ve düz bir yol değilsin
senin yitimin var hafızamdan, yavaş yavaş
sanki bir solgun resim gibiydi hayalime vedalı
senli sözler vardı tozlu kitapların altına hapsedilmiş..
yas tutmak da vardı, tutulmadık sözler için..
unutuş var şimdi.
perde perde dizilir sözlerime ve bitmek olmaz her bitenle,
bilmek vardı
Sürekli tanığısın , en bilinen ve en mahrem anlarımın…
Sen sessiz ve sinsice ilerlerken,
neden bu denli aceleci oluşumun ve sana ayak uydurmam gerektiğinin farkına varırım…
Ama hiç yetişememenin verdiği acı,
hiç yetişemeyecek olmanın mağlubiyetidir senden bana kalan
Mümkün olmayanı daha çok dilermiş gönül.
Gideni ,gittiği yerde bırakamayan deli gönüle, teselli sözü bir fayda etmez.
Sadece o handa yaşananların anısına susup, sessziliğin sükunetine sığınmalı kalpler
Ve doyasıya yaşanmalı yokluktaki varlık
Kapa gözlerini bir an ve yaşa yokluktaki varlığı...
Benim de sevdiğim insanlar var. Ve dahi sevmediklerim
Müptelası olduğum ya da sıkıldığım şehirler.. yerler, mekanlar ,evler…
Başka hayatlara dokunduğum vee başka hayatların dokunduğu bir hayatım var.
Yalnızlığım, korkularım, sevinçlerim, özlemlerim, özleyenlerim var.
Vee bir de, ''dünya her sabah yeniden kurulur '' dediğim umutlarım….
Masum bir rüzgara kanat çırp bu tanıdık mevsimde
Nezaketsiz martılar değmesin gözlerine
Islansın yakamozlar mahçuplaşan göz bebeklerinde
Sen doyasıya ağla yine de
Malum, hasret her gönülde zemheri
Ve seyrek bir esintiyle dokunur hep..
-alıntı-
yolculuk
22.12.2024 - 23:14Her kazanım , bir kaybedişi de beraberinde getirir.
Menzile varmak bir kazanım olsa da yola çıkarken bırakılanlar da bir kaybediştir aslında :)
Bir de bazı yolculuklar ( yolcular) vardır,
varmanın önemini yitirdiği, ömür bitsin ama yol bitmesin denildiği :))
bilgi akışımı
14.11.2024 - 12:44başlayan yarısını bitirmiş demektir.
bilmeye cesaret etmek ve başlamaktan korkmamak gerekir
Ültimatom
04.11.2024 - 23:00ya geri dön hemen
ya da bütün gemilerine bir kibrit benden...
zamanın perdesini aralamak
03.08.2024 - 15:43zaman su gibi akarken, pek çok anılarımızı da sürükler götürür..
kısa bir anda uzuuun kalmış gibi oluruz da , ya tebessümle ya da hüzünle çabucak kendimize geliriz..
vee iyikiler veya keşkelerle bakar kalırız ardından.
insanın hafızasından gönlüne / aklına sürekli devri daim eden bir akıştır bu….
bakmak ve görmek
21.07.2024 - 01:07Anlaman için bakmak gerekir,
Ve bakmak için görmek.
Görebilmek ise farkındalık ister.
satır aralarını okuma
17.07.2024 - 00:43Okuduk efenim okuduk :)
Ve de defalarca okuduk ve dahi hayretle, hayranlıkla, bir anda tebessüm, bir anda hüzünle okuduk.
Kaleminden düşen her kelimende , estetiğe ve derinliğe ve yeteneğe şahit olduk.
Vee bir de aklımızın ipini kaçırmamak için sıkı sıkıya tuttuk :))
sonuç
13.07.2024 - 23:08bazen coşku, bazen hüzün..
harikaya / süpere de uçurur, off yaa ooff ile dibe de vurdurur....
sylvia plath
29.06.2024 - 13:49sana benzerdi ay,
gülümsesek.
güzel birşeyle aynı izlenimi bırakıyorsun,
ama yok edici.
ışık ödünç almada yok siz ikiniz üstüne.
yanıtlanmaz birşey söylemeye can atıyorsun....
cahillik
17.05.2024 - 10:22aslında standart bir tanımı yapılması pek de mümkün olmayan
oldukça göreceli bir kavramdır..
cahillik de, alimlik de
kime göre ?
neye göre?
yakınlık
01.05.2024 - 00:49Yakınlık uzaklıktan daha sıkıntılıdır.
Çünkü her yakınlıkta kaybetme korkusu, uzaklıkta ise kavuşma ümidi vardır.
medeni cesaret
27.04.2024 - 15:39Gelecek kaygısı taşımamak..
Ne olduğu; ya da kim olduğunu umursamamacasına mutlu olmak..
Mutlu olmak için bahane aramamak..
İstediklerini planlamadan gerçekleştirmek..
Cesur olmak..
Farklı olmaya cüret etmek..
kararsızlık
09.04.2024 - 12:29Bir aklımız şunu yapayım derken, öbür aklımız ııhh bunu yapmak daha iyi der..
Diğer aklımız aslında onu yapmalıyım derken öteki diğer aklımı yok yaa olacak şey değil diye 1 kamyon engel çıkarır…
Ya beriki aklımız kesin bunu yapıyorum derken köşede bucakta kalan aklımızın da yok yok şu ihtimali de göz ardı etme diyerek gene oyun bozanlık etmesine ne demeli..
Ve sonuç, uyuşukluk, mayışıklık modu :Pp
Ez cümle hiç akıl da '' çok akıl '' da iyi değil mi ne..
Aslında heer şey pirpirikliliğin sırrında gizli her hal :)))
Ehemmi mühimme tercih etmek!
31.03.2024 - 00:16Aslında insan, ne yardan geçmek ister , ne de serden :)
Lakin bazen , hele şu yaramın kanamasını durdurayım da sonrasına …..
Bab’ından anlık tercihle, yaraya tuz basmayı bile deneyebilir :P
insanı tanıma sanatı
21.03.2024 - 01:03merakımız, hoş da olsa içi boş sözlere değil efenim :)
dejenere olmuş davranışlar silsilesinde üstü tozlanmış olsa da
hala ruhunu koruyan , derinliği olan birkaç ‘’ insani ‘’ vasfadır bu düşkünlüğümüz…
ne çok yoruyor insanı insan değil mi ,
en çok da, daldan dala konmaya müptela göçebe ruhlular..
zihinsel tenakuz
13.03.2024 - 18:18bidayeti olan her şeyin nihayeti de vardır.
özünde sessizce başlayan her şey sessizce, sezdirmeden, ışık hızıyla geçip gidiyor..
zamanın / hayatın doğal seyri böyledir de..
lakin insanın da ciddi şekilde farkındalık ve algılama eksikliği var sanki...
dünyaya küsmek
11.03.2024 - 18:34adanmışlıkla , aldanmışlık arasındaki çok ince çizgiyi kavrayamayıp,
adanmışın, aldanmışlardan olmasına binaen ' sürekli ttııppp ' oynamasıdır :))
sessizliği konuşmak
28.02.2024 - 22:51aslında sessizlik, en güzel sestir, duyabilene, anlayabilene...
artık burada sessizliğim konuşsun diyorum kendi kendime.
harfsiz bir lisanım var artık içimde, her cümlemde.
sessiz konuşuyorum artık, sadece anlayabilenlerin dilinden….
hayatı sorgulamak
28.02.2024 - 22:48bencillik mi? sağduyu mu?
yani sarsılmaz sağduyum ile başkalarını kendimden öne mi koyacağım.
yoksa bencil bilmişliğim ile kendimi her şeyden öne mi alacağım…
beğen ya da beğenme, hayat sürekli yokuş , zor ve meşakkatli bir yol…
ey hayat , niye çiçeklerle bezeli ve düz bir yol değilsin
ve gitmek
28.02.2024 - 22:47senin yitimin var hafızamdan, yavaş yavaş
sanki bir solgun resim gibiydi hayalime vedalı
senli sözler vardı tozlu kitapların altına hapsedilmiş..
yas tutmak da vardı, tutulmadık sözler için..
unutuş var şimdi.
perde perde dizilir sözlerime ve bitmek olmaz her bitenle,
bilmek vardı
zamana yenik düşmek
28.02.2024 - 22:45Sürekli tanığısın , en bilinen ve en mahrem anlarımın…
Sen sessiz ve sinsice ilerlerken,
neden bu denli aceleci oluşumun ve sana ayak uydurmam gerektiğinin farkına varırım…
Ama hiç yetişememenin verdiği acı,
hiç yetişemeyecek olmanın mağlubiyetidir senden bana kalan
anlamak yaşamaktır
28.02.2024 - 22:43anlat bana bilmediklerimi
göster bana görmediklerimi
söyle bana duymadıklarımı :)
yoklukta varlığı bulmak
28.02.2024 - 22:42Mümkün olmayanı daha çok dilermiş gönül.
Gideni ,gittiği yerde bırakamayan deli gönüle, teselli sözü bir fayda etmez.
Sadece o handa yaşananların anısına susup, sessziliğin sükunetine sığınmalı kalpler
Ve doyasıya yaşanmalı yokluktaki varlık
Kapa gözlerini bir an ve yaşa yokluktaki varlığı...
hep bir umut vardır
17.02.2024 - 18:02Benim de sevdiğim insanlar var. Ve dahi sevmediklerim
Müptelası olduğum ya da sıkıldığım şehirler.. yerler, mekanlar ,evler…
Başka hayatlara dokunduğum vee başka hayatların dokunduğu bir hayatım var.
Yalnızlığım, korkularım, sevinçlerim, özlemlerim, özleyenlerim var.
Vee bir de, ''dünya her sabah yeniden kurulur '' dediğim umutlarım….
özlemlerimiz
17.02.2024 - 18:00Masum bir rüzgara kanat çırp bu tanıdık mevsimde
Nezaketsiz martılar değmesin gözlerine
Islansın yakamozlar mahçuplaşan göz bebeklerinde
Sen doyasıya ağla yine de
Malum, hasret her gönülde zemheri
Ve seyrek bir esintiyle dokunur hep..
-alıntı-
Toplam 45 mesaj bulundu