böyle kahpe zaman görülmedi eskiyi yerine koyan duyulmadı düşlerin karanlığında yaşandı onlarda bizim için çalıntıydı..
ben gördüğümü düşledim gördüğüm bizzat yaşadı.. ne hak soruldu bu zamanda ne bir paylaşım yaşandı..
ulan deymeyin geçmişin karanlığına ışık saçan gelecek sizde kalsın.. bir kahpe kucağıysa zevk-i sefa, bırak gecede ellerim yalın kalsın..
koca bir yalansa bu dünya deryanın mavisindeyse mana.. samanyolu seyrinde, gözlerim ama kalsın..
hep bir sürgün hali yaşamalı daha bir derin nefes almalı toprağın tozunu yutmalı ciğere verdiği goncayı koklamalı..
boynu bükük kurağında toprağın, canı teslim gördüm azraile.. çekilen kanımla yeşerse filiz, arının koynunda sürgün halim.. körpe çiçek bebelere, bal olmaktır niyetim..
yaklaşma bana sevdalı bırak dalım sakin kalsın insanlığına kin bulaşmış bari toprağım temiz kalsın..
diyorlar ki sen delisin, ulan aklı ziyanda gördüm heybeyi.. üstbaş,çakıl tozu kirli.. ziyanı yok,yıldız altı ikamethi..
küfre yakın gördüm beni.. ya kime sövdük peki..
deyyus dedik, kahpelik dedik, kin dedik, yalan olmuş geldi göze.. içten bir küfredelim istedik.. ................................ kimseye değil........
Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye? Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye? Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren? Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren. Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline? Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde? Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı? Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı? Hangi cama kafa atsam? Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam? Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam?
Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam. Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam. Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür? Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür? Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine? Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene? Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın? Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın? Hiç sanmam! ... Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! . Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz. Hangi mübarek dua, Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye? Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye? Olur mu be! . olur mu? Bu da benim gibi adama yapılır mı? Aşk dediğin mendil mi? Buruşturup bir kenara atılır mı? VEFA bu kadar basit mi? Alınır mı? Satılır mı?
Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden? Hangi pense kopardı bizi birbirimizden? Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini? Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini? Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı? Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı? Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti? Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti?
Dağ gibi adamı eze eze! ..... Hangi anası tipli parlak çömeze, Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze? Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı? Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı? Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı? Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı? Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni? Ve! .. Hangi su bağışlatır? Hangi musalla temizler seni?
ben sadece ufak bir hikayeyi paylaşmak istiyorum....Leyla'yı İncitirsin
Bir gün Mecnun hasta olup yatağa düşer. Tedavî için bir doktor çağırırlar. Doktor 'Damardan kan almak gerek' diyerek Mecnun' un kolunu bağlar. Tam iğneyi batıracağı sırada Mecnun bağırır; '-Ey doktor, bırak! Ücretini al ve git. Bu hastalıktan öleyim, zararı yok. Vazgeç kan almaktan. ' Doktor Mecnun'a '-Sen çöllerde kükremiş arslanlardan korkmuyorsun da koluna bir iğne batmasından mı korkuyorsun? ' diye sorar. Mecnun'un cevabı şu olur; '-Ben neşterden korkmuyorum. Benim vücudum, varlığım Leyla ile doludur. Korkarım ki benim kolumu yararken Leyla'yı incitirsin, işte ben bundan korkuyorum
18.02.2010 - 19:37
DOSTUM BENİ ARKADAŞLARINA EKLER MİSİN? :))
MESAJ ATAMIYORAUM Yaww :)
31.03.2006 - 18:52
böyle kahpe zaman görülmedi
eskiyi yerine koyan duyulmadı
düşlerin karanlığında yaşandı
onlarda bizim için çalıntıydı..
ben gördüğümü düşledim
gördüğüm bizzat yaşadı..
ne hak soruldu bu zamanda
ne bir paylaşım yaşandı..
ulan deymeyin geçmişin karanlığına
ışık saçan gelecek sizde kalsın..
bir kahpe kucağıysa zevk-i sefa,
bırak gecede ellerim yalın kalsın..
koca bir yalansa bu dünya
deryanın mavisindeyse mana..
samanyolu seyrinde,
gözlerim ama kalsın..
hep bir sürgün hali yaşamalı
daha bir derin nefes almalı
toprağın tozunu yutmalı ciğere
verdiği goncayı koklamalı..
boynu bükük kurağında toprağın,
canı teslim gördüm azraile..
çekilen kanımla yeşerse filiz,
arının koynunda sürgün halim..
körpe çiçek bebelere,
bal olmaktır niyetim..
yaklaşma bana sevdalı
bırak dalım sakin kalsın
insanlığına kin bulaşmış
bari toprağım temiz kalsın..
diyorlar ki sen delisin,
ulan aklı ziyanda gördüm heybeyi..
üstbaş,çakıl tozu kirli..
ziyanı yok,yıldız altı ikamethi..
küfre yakın gördüm beni..
ya kime sövdük peki..
deyyus dedik,
kahpelik dedik,
kin dedik,
yalan olmuş geldi göze..
içten bir küfredelim istedik..
................................
kimseye değil........
30.03.2006 - 22:05
kara kaplı defter başlığı varlığımız..
01.03.2006 - 11:20
Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye?
Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren?
Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren.
Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline?
Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde?
Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı?
Hangi cama kafa atsam?
Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam?
Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam.
Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam.
Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür?
Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür?
Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine?
Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene?
Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın?
Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın?
Hiç sanmam! ...
Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! .
Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz.
Hangi mübarek dua,
Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?
Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye?
Olur mu be! . olur mu?
Bu da benim gibi adama yapılır mı?
Aşk dediğin mendil mi?
Buruşturup bir kenara atılır mı?
VEFA bu kadar basit mi? Alınır mı? Satılır mı?
Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden?
Hangi pense kopardı bizi birbirimizden?
Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini?
Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı?
Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı?
Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti?
Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti?
Dağ gibi adamı eze eze! .....
Hangi anası tipli parlak çömeze,
Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?
Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı?
Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı?
Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı?
Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı?
Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni?
Ve! .. Hangi su bağışlatır?
Hangi musalla temizler seni?
Bu Nasıl Ayrılık? ...
ROJ BAŞ
22.11.2005 - 23:51
ben sadece ufak bir hikayeyi paylaşmak istiyorum....Leyla'yı İncitirsin
Bir gün Mecnun hasta olup yatağa düşer. Tedavî için bir doktor çağırırlar. Doktor 'Damardan kan almak gerek' diyerek Mecnun' un kolunu bağlar. Tam iğneyi batıracağı sırada Mecnun bağırır;
'-Ey doktor, bırak! Ücretini al ve git. Bu hastalıktan öleyim, zararı yok. Vazgeç kan almaktan. '
Doktor Mecnun'a
'-Sen çöllerde kükremiş arslanlardan korkmuyorsun da koluna bir iğne batmasından mı korkuyorsun? '
diye sorar.
Mecnun'un cevabı şu olur;
'-Ben neşterden korkmuyorum. Benim vücudum,
varlığım Leyla ile doludur. Korkarım ki benim kolumu
yararken Leyla'yı incitirsin, işte ben bundan
korkuyorum
26.07.2005 - 17:21
kendisinin gelecek vaat ettiğini düşünüyorum ve yazmış olduğu o muhteşem,anlamlı şirrlerinden dolayı TEBRİK EDİYORUM.
Toplam 6 mesaj bulundu