© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Ego sum qui sum...
Bir söylence vardır; Arthur ve yuvarlak masa şövalyeleri üzerine. Kral Arthur ama masadaki herkes eşit. Bütün ülke o masada eşitçe alınan kararlarla yöneltilirmiş. Bir nevi demokrasi mi? Tabii ki hayır. Masadaki herhangi birinin istemediği bir şey olursa, diğerleri istese bile yapılmazmış. Ama bir gün o kural bozulmuş ama sessizce…
Lancelot, Kral Arthur’un sadık arkadaşı. Ülkeye geldiğinde gücünü ve sadakatini Kral’ına göstermiş. Fakat Lancelot ve Arthur’un arasında sessiz bir sorun çıkagelmiş; Lady Marianne. Kral Arthur’un Kraliçe’si Lady Marianne, Lancelot’u sevmiş, tabii ki Lancelot da onu. Ama…
Adil Kral! Eşitlik ve Adaletin Temsilcisi Arthur, Lady Marianne hakkında asla yuvarlak masada sövalyelerinden görüş istememiş. Ülkedeki en ufak sorunalrı bile yuvarlak masada çözen adam! Peki, ama neden? Çok açık değil mi? Kral Arthur’a Kral denilmesiyle aynı nedenden…
Krallıklarda aynı aşk gibidir, hayat gibi. Asla adil değildir, asla eşit değil! Bu söylencenin gerçeği şuradadır. Kral Arthur, ülkesini adil bir şekilde yönetmiştir ama oda aslında herhangi biri gibi hiç de adil biri değildir.
Asıl dikkat edilmesi gereken nokta; göklere çıkarılması gereken Lancelot’tur sevgili dostlarım. Kudretli kılıcıyla ülkesini eşit bir şekilde yöneten Arthur değil!