Hacer Yildirim Adlı Antoloji.com Üyesinin Hak ...

Ekmeğini Topraktan Kazananlara Selam Olsun.Adem BİLİCİ

ASRI SEYRAN EDELİM
Boşver toplan yüreğim gidiyoruz
Başlıyoruz göçe yanımıza usanmışlığı ve yalnızlığı alarak
Sevgiden söz etmenin manası yok artık gözlerini malvarlığı bürümüşlere
Vicdana değer biçenlere bir selam verelim
Hadi gel yüreğim seninle ıssız biyerde asrı seyran edelim.Adem BİLİCİ

Yüreğinden bizlere bir merhabasını esirgemeyen sevgili dostum

Hatıramda Güzel Zamanlar Ve İnsanlar Saklıdır Her Zaman Vefa Güzeldir. 1453 Sütlüce Platformu Adem BİLİCİ

seninle cehennnem ödülse sensiz cennet bile sürgün sayılır bunu asla unutma...!

düşünsene öyle güzel ve sınırsız yerdeki gökyüzünde öylesine sunmuşki tüm güzellğiyle renklerini..eğer görmek istersen ve tutmak istersen elini uzattığında senindir...ve sen uzattıkça elini sana gökkuşağının dahada yaklaştığını hissedebilirsin...zaten hep yüreğimizdeki güzellikleri görmek değilmidir aslolan...sadece elini uzatmaktır mesele....
yanıbaşımızdakiler yanındaki güzelliği göremiyorsa biz gösterdiğimiz halde..
gökkuşağına ulaşamayacağımız anlamına gelmezki bu...
inadına gökkuşağı..... perestar-ı hayal...

UNUTMA
Eyüp dermansız kaldı İMDAT demedi..Yusuf karanlıga düştü EYVAH demedi..İbrahim ateşe düştü YANDIM demedi.. UNUTMA; sıkıntı,dert,tasa ALLAHA SEVGİLİ OLANDAN BAŞKASINA İNMEDİ.

Ben Yürekliyim.... Yüreğimin Karşılığında YÜREK isterim! ....

Elimi Tutmasını Bilenin Yüreğini Taşırım..............

Vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış.

Büyüğü Halil.
Küçüğü ise İbrahim…

Halil, evli çocuklu.
İbrahim ise bekârmış…

Ortak bir tarlaları varmış iki kardeşin…

Ne mahsul çıkarsa, iki pay ederlermiş.

Bununla geçinip giderlermiş…

Bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı.

İkiye ayırmışlar.

İş kalmış taşımaya.

Halil, bir teklif yapmış:

İbrahim k...ardeşim; Ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle.

Peki, abi demiş İbrahim…

Ve Halil gitmiş çuval getirmeye….

O gidince, düşünmüş İbrahim:

Abim evli, çocuklu. Daha çok buğday lazım onun evine

Böyle demiş ve
Kendi payından bir miktar atmış onunkine…

Az sonra Halil çıkagelmiş.

Haydi İbrahim. De miş, önce sen doldur da taşı ambara.

Peki abi.

İbrahim, kendi yığınından bir çuval doldurup düşer yola.

O gidince, Halil düşünür bu defa:

Der ki:
Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim de var.

Ama kardeşim bekâr.

O daha çalışıp, para biriktirecek.
Ev kurup evlenecek.

Böyle düşünerek,
Kendi payından atar onunkine birkaç kürek.

Velhasıl, biri gittiğinde, öbürü, kendi payından atar onunkine.

Bu, böyle sürüp gider.

Ama birbirlerinden habersizdirler.

Nihayet akşam olur.

Karanlık basar.

Görürler ki, bitmiyor buğdaylar.

Hatta azalmıyor bile.

Hak teala bu hali çok beğenir.

Buğdaylarına bir bereket verir, bir bereket verir ki…

Günlerce taşır iki kardeş, bitiremezler.

Şaşarlar bu işe…

Aksine çoğalır buğdayları.

Dolar taşar ambarları.

Bugün ‘Bereket’ denilince, bu kardeşler akla gelir.

Bu bereketin adı:
Halil İbrahim Bereketidir.

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?

Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin...

Bir yelkenliyim şimdi ben senin limanında
Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum.
Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum;
En eşsiz dakikalar sürsün senin yanında...
Hiç yumma gözlerini, ışığın eksilmesin,
Gündüzüm aydınlığım, ipek böceğim benim!
Güz bahçemde açılmış o son çiçeğim benim!
Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin;
Ayırma gözlerimden çocuksu gözlerini,
O sakin o yalansız, o kuytu gözlerini

****Buralar Bunaltıyor Beni Can

buralar bunaltıyor beni can
benim göğsüm
poyraz rüzgarlarına alışkındır

şaşkın oluyorum
kocakentin oksijeni az havasında
ben kuşlarca özgür
balıklarca sınırsız yaşamaya bağımlı

bunaltıyor beni
kocakentin karaasfaltı can
yağmur sonrası
toprak yollarda yürüdün mü sen hiç


bizim oralarda gökyüzü daha alçak
yıldızlar daha yakındır
insanlarım biraz tarih
biraz da toprak kokarlar
bu yüzdendir
yüzleri kavruk
ve gözleri aydınlık

_erenköy 2oca'04
_dağlara ver sırtını yt:haz'09

Zeki Ergin

Uğruna ölünecek * DOST.

SELAM.FARKI FARKETMEK İNSANLIK GÖREVİ.



bir yönümüz toprak diğeri rahmet.


bilseydik tohumlarımızı yeşertmeyi
ekerdik toprağımıza bereketi
çünki bir yüzüm rahmet in eseri.
kişi kendindeki kapa [lı] siteyi bilse
açardı rahmetin kilidini
bakardı gönül bahçesine
düşünürdü ne ektiğini
ya da ekmeK istediğini

çünki toprak İSEM ben
OLMALI hamurumda sen
HER HÜCREMDE KAPASİTEN
daha ne isterim rabbimden

bak doğaya her an doğmak ta
doğurmakta.
iyi kötü ayırmamakta
ya rahmete ne demeli
nedir onun görevi
tanrı gibi herkezi
koşulsuz sevmeli.
*************************

RUHLAR AİTTİR HAKKA.
HAK YARATTIĞI VARLIK TA.
VARLIK İSE TOHUMDUR.
***
İNSAN DENEN KAPTA.
*********
ÖZÜ TOPRAK MİSALİ.
SÖZÜ HAKKIN ESERİ.
RUH İSE TOHUMDUR.
EN GÜZEL İŞLERİ BİLMELİ.
********
BEN. RUHUMDA YAŞARIM.
SEN KALBİMDE COŞARSIN.
HAKKIN TECELLİLERİ.
HAYIRLI İŞLERLE TAŞARSIN.
**********
RAB VERDİĞİ NİMETİ
HEPSİNİ BİZE BİLDİRDİ.
YÜCE KUR AN* DELİLİ
HAK RIZASIN SEVDİRDİ.
********
RUHU BEZEDİ AKLIYLA
AKLA EKLEDİ HİSLERİ
KALBİ SÜSLEDİ. SEVGİYLE
LUTFETTİ ŞAN VE ŞEREFİ.
*********

DÖNDÜM EZELE EBEDİİ
SANKİ RUHUM TİTREDİ
HAKKIN İHLASİ SEBEBİ
KİM OLDUĞUNU BİLMEKTİ.
**********

GERÇEK DOST OLANLAR İSE.
KENDİLERİNİ KEŞFETTİ.
TOPRAĞA BASIP GEÇSEDE
GÖZÜNÜ GÖĞE DİKSEDE
RUHUN ŞANLI ZAFERİ.
FATİHAYLA ŞENLENDİ
İKRA[OKU] İLE ÜNLENDİ
YARADANIN EMANETİ
ŞEREFİYLE ÜSTLENDİ.
**************
SELAM OLSUN RUHUNU KIYAMA ERDİRENE
AKLİ CEVHERİNİ İŞLEYENE
KALBİ HİSLERİNİ SÜSLEYENE
HAMD HER DAİM
ALEMLERİN RABBİNE.
********
TŞKLER kardeşlerim cümlenize.
özünüzü açtınız- üç dizeyle.
ışığımız ister özden - insin selam tüm evrene.